Kırım hakkında şok iddia: ABD, Rus işgalini tanımaya hazır!
Kırım hakkında şok iddia: ABD, Rus işgalini tanımaya hazır!
Uluslararası basında çıkan haberde, Trump yönetiminin Ukrayna-Rusya Savaşı'nı sona erdirme çerçevesinde Rusya'nın Kırım'ı işgalini tanımayı planladığı öne sürüldü.
Haber Giriş Tarihi: 19.04.2025 14:22
Haber Güncellenme Tarihi: 19.04.2025 15:51
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Trump yönetiminin, Rusya'nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna'ya karşı başlattığı tam kapsamlı savaşı sona erdirme önerisinin bir parçası olarak, 2014 yılında işgal edilen Kırım'ın Rusya tarafından kontrol edilmesini tanımaya hazır olduğu iddia edildi.
KIRIM'IN İŞGALİ TANINACAK MI?
ABD merkezli CNN haber kanalından Kylie Atwood'a konuşan konuya yakın bir yetkili, Trump yönetiminin Ukrayna ile savaşı sona erdirme çerçevesinde, Kırım'ın Rusya tarafından kontrol edilmesini tanımaya hazır olduğunu söyledi.
19 Nisan 2025 tarihli haberde ismi verilmeyen söz konusu kaynak, iddia edilen çerçevenin 17 Nisan 2025 tarihinde Fransa'nın başkenti Paris'te Avrupalılar ve Ukraynalılarla paylaşıldığını dile getirirken, ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde Ruslara da iletildiğini öne sürdü. Kaynak, önerinin ayrıca savaşın ön cephelerinde bir ateşkesi de yürürlüğe koyacağını kaydetti.
Kaynak, Trump yönetiminin eş zamanlı olarak Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff ile Ruslar arasında, Moskova'yı da çerçeveye dahil etmek amacıyla bir toplantı daha planladığını belirtti.
Konuya ilişkin olarak Ukrayna tarafından henüz resmî bir açıklama yapılmazken, Paris'te yapılan söz konusu görüşmeye, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha ile birlikte katılan Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov, toplantıyı değerlendirdiği 17 Nisan tarihli açıklamasında, "Barışa yönelik ortak çabalar ele alındı. Ukrayna'nın savaşın mümkün olan en kısa sürede sona ermesini istediğini ve tam ateşkes girişimini desteklemeye devam ettiğini teyit ettik" ifadelerini kullanmış ve Kırım konu başlığında herhangi bir bilgi paylaşmamıştı.
RUSYA'NIN KIRIM'I İŞGALİ
Rusya, Şubat 2014’te Ukrayna’ya ait Kırım Yarımadası’nı işgal için harekete geçti. Silahlı Rus askerleri Kırım ile Herson bölgesi arasındaki idari sınırında kontrol noktaları oluşturdu. Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirdi. Ukrayna birliklerinin konuşlandırıldığı askeri üsleri kuşatma altına aldı.
25 Şubat 2014 tarihinde Kremlin'in operasyonları sonucunda Kırım Parlamentosu olağanüstü bir toplantı yaparak; yarımadayı Ukrayna'dan ayırma planlarına girişti. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), Kırım milletvekillerini ve Kırım Parlamentosu Başkanını ikna edemeyince 26 Şubat 2014 tarihinde, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü korumak ve yarımadada durumun istikrarsız hale gelmesini önlemek için miting düzenleme kararı aldı. KTMM’nin çağrısıyla, binlerce kişi Kırım Özerk Cumhuri̇yeti̇ Parlamentosu bi̇nasının önünde toplandı. Eylemciler Ukrayna ve Kırım Tatar bayraklarını açtı ve “Yaşasın Ukrayna!”, “Kırım Ukrayna’dır!” sloganları attı.
26 Şubat Kırım’ın Rus İşgaline Direniş Günü: Tarak Tamgalı Gökbayrak, özgür vatanına dönmeyi bekliyor! pic.twitter.com/TWGUAtuiNr
6 Mart 2014’te Kırım’ın sözde Parlamentosu, Kırım’ı Rusya’ya bağlama ve 16 Mart’ta Kırım’ın statüsüne dair “referandum” düzenleme kararı aldı. Referandumda, Kırım'da yaşayanlara; Rusya’ya bağlanma veya 1992 Kırım Cumhuriyeti Anayasasının yeniden uygulamaya konulması ve ona göre Ukrayna’ya bağlı özerklik olarak kalma seçenekleri sunuluyordu.
1992 Kırım Cumhuriyeti Anayasası, Kırım'ın, "Ukrayna'ya gönüllü olarak devredenler dışında tüm yetkileri kendi topraklarında kullanan" kendi devlet organlarına sahip olduğunu, yani Kırım'ın geniş özerklik haklarına sahip olduğunu belirliyordu. Anayasa, yarımadanın bağımsız Ukrayna'nın bir parçası olmasından hemen sonra Kırım Parlamentosu tarafından kabul edilmişti. Bu anayasanın yardımıyla Kremlin, Kırım'ı kontrol altına almaya çalışmıştı. Ancak, Ukrayna Parlamentosu, bu belgeyi anayasaya aykırı olarak iptal etmişti. Yani aslında, 16 Mart 2014’teki sözde referandumda, Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olarak kalması seçenekler arasında yoktu.
Sözde referandum yapılmadan önce Ukrayna, oy kullanımını yasa dışı ve Anayasaya aykırı olarak kabul etti. 15 Mart 2014 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, sözde referandumu “geçersiz” olarak ilan edilmesini öngören kararı inceledi. Ancak karar, Rusya tarafından bloke edildi. Venedik Komisyonu, Avrupa Birliği ve ABD, yasa dışı olarak yapılan sözde referanduma karşı çıktı, Kırım Tatar Milli Meclisi başta Kırım Tatarları olmak üzere Kırımlılara sözde referandumu boykot etme çağrısı yaptı.
KTMM, 6 Mart 2014'te, Kırım halkını, Parlamentonun yasa dışı aldığı kararla yapılacak referandumu boykot etmeye çağırdı. Buna rağmen 16 Mart 2014 tarihinde saat 08.00’de işgal edilen Kırım’da bin 205 seçim bölgesi açıldı. Seçim bölgeleri açılır açılmaz sosyal ağlarda sözde oylama sırasında yer alan ihlallere ilişkin bilgiler paylaşılmaya başlandı. Rusya vatandaşları dahil isteyen herkese çok sayıda oy pusulası verildi.
Kremlin kontrolündeki sözde Seçim Komisyonu katılım oranının yaklaşık yüzde 83 olduğu duyurdu. Oylamaya katılanların yüzde 96,77’sinin “Kırım'ın Rusya’ya bağlanması için” oy verdiği iddia edildi.
18 Mart 2014 tarihinde Kremlin’de “Kırım’ın Rusya’ya bağlanması” anlaşması imzalandı.
Öte yandan Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, FSB gizli raporlarına dayanarak sözde referanduma gerçek katılım oranının yüzde 34.2 civarında olduğunu, Kırım Tatarlarının yüzde 99’unun oy kullanmadığını bildirdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
QHA - Kırım Haber Ajansı
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kırım hakkında şok iddia: ABD, Rus işgalini tanımaya hazır!
Uluslararası basında çıkan haberde, Trump yönetiminin Ukrayna-Rusya Savaşı'nı sona erdirme çerçevesinde Rusya'nın Kırım'ı işgalini tanımayı planladığı öne sürüldü.
Trump yönetiminin, Rusya'nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna'ya karşı başlattığı tam kapsamlı savaşı sona erdirme önerisinin bir parçası olarak, 2014 yılında işgal edilen Kırım'ın Rusya tarafından kontrol edilmesini tanımaya hazır olduğu iddia edildi.
KIRIM'IN İŞGALİ TANINACAK MI?
ABD merkezli CNN haber kanalından Kylie Atwood'a konuşan konuya yakın bir yetkili, Trump yönetiminin Ukrayna ile savaşı sona erdirme çerçevesinde, Kırım'ın Rusya tarafından kontrol edilmesini tanımaya hazır olduğunu söyledi.
19 Nisan 2025 tarihli haberde ismi verilmeyen söz konusu kaynak, iddia edilen çerçevenin 17 Nisan 2025 tarihinde Fransa'nın başkenti Paris'te Avrupalılar ve Ukraynalılarla paylaşıldığını dile getirirken, ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde Ruslara da iletildiğini öne sürdü. Kaynak, önerinin ayrıca savaşın ön cephelerinde bir ateşkesi de yürürlüğe koyacağını kaydetti.
Kaynak, Trump yönetiminin eş zamanlı olarak Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff ile Ruslar arasında, Moskova'yı da çerçeveye dahil etmek amacıyla bir toplantı daha planladığını belirtti.
Konuya ilişkin olarak Ukrayna tarafından henüz resmî bir açıklama yapılmazken, Paris'te yapılan söz konusu görüşmeye, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha ile birlikte katılan Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov, toplantıyı değerlendirdiği 17 Nisan tarihli açıklamasında, "Barışa yönelik ortak çabalar ele alındı. Ukrayna'nın savaşın mümkün olan en kısa sürede sona ermesini istediğini ve tam ateşkes girişimini desteklemeye devam ettiğini teyit ettik" ifadelerini kullanmış ve Kırım konu başlığında herhangi bir bilgi paylaşmamıştı.
RUSYA'NIN KIRIM'I İŞGALİ
Rusya, Şubat 2014’te Ukrayna’ya ait Kırım Yarımadası’nı işgal için harekete geçti. Silahlı Rus askerleri Kırım ile Herson bölgesi arasındaki idari sınırında kontrol noktaları oluşturdu. Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirdi. Ukrayna birliklerinin konuşlandırıldığı askeri üsleri kuşatma altına aldı.
25 Şubat 2014 tarihinde Kremlin'in operasyonları sonucunda Kırım Parlamentosu olağanüstü bir toplantı yaparak; yarımadayı Ukrayna'dan ayırma planlarına girişti. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), Kırım milletvekillerini ve Kırım Parlamentosu Başkanını ikna edemeyince 26 Şubat 2014 tarihinde, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü korumak ve yarımadada durumun istikrarsız hale gelmesini önlemek için miting düzenleme kararı aldı. KTMM’nin çağrısıyla, binlerce kişi Kırım Özerk Cumhuri̇yeti̇ Parlamentosu bi̇nasının önünde toplandı. Eylemciler Ukrayna ve Kırım Tatar bayraklarını açtı ve “Yaşasın Ukrayna!”, “Kırım Ukrayna’dır!” sloganları attı.
6 Mart 2014’te Kırım’ın sözde Parlamentosu, Kırım’ı Rusya’ya bağlama ve 16 Mart’ta Kırım’ın statüsüne dair “referandum” düzenleme kararı aldı. Referandumda, Kırım'da yaşayanlara; Rusya’ya bağlanma veya 1992 Kırım Cumhuriyeti Anayasasının yeniden uygulamaya konulması ve ona göre Ukrayna’ya bağlı özerklik olarak kalma seçenekleri sunuluyordu.
1992 Kırım Cumhuriyeti Anayasası, Kırım'ın, "Ukrayna'ya gönüllü olarak devredenler dışında tüm yetkileri kendi topraklarında kullanan" kendi devlet organlarına sahip olduğunu, yani Kırım'ın geniş özerklik haklarına sahip olduğunu belirliyordu. Anayasa, yarımadanın bağımsız Ukrayna'nın bir parçası olmasından hemen sonra Kırım Parlamentosu tarafından kabul edilmişti. Bu anayasanın yardımıyla Kremlin, Kırım'ı kontrol altına almaya çalışmıştı. Ancak, Ukrayna Parlamentosu, bu belgeyi anayasaya aykırı olarak iptal etmişti. Yani aslında, 16 Mart 2014’teki sözde referandumda, Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olarak kalması seçenekler arasında yoktu.
Sözde referandum yapılmadan önce Ukrayna, oy kullanımını yasa dışı ve Anayasaya aykırı olarak kabul etti. 15 Mart 2014 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, sözde referandumu “geçersiz” olarak ilan edilmesini öngören kararı inceledi. Ancak karar, Rusya tarafından bloke edildi. Venedik Komisyonu, Avrupa Birliği ve ABD, yasa dışı olarak yapılan sözde referanduma karşı çıktı, Kırım Tatar Milli Meclisi başta Kırım Tatarları olmak üzere Kırımlılara sözde referandumu boykot etme çağrısı yaptı.
KIRIM TATAR MİLLİ MECLİSİNDEN SÖZDE REFERANDUMU BOYKOT ÇAĞRISI
KTMM, 6 Mart 2014'te, Kırım halkını, Parlamentonun yasa dışı aldığı kararla yapılacak referandumu boykot etmeye çağırdı. Buna rağmen 16 Mart 2014 tarihinde saat 08.00’de işgal edilen Kırım’da bin 205 seçim bölgesi açıldı. Seçim bölgeleri açılır açılmaz sosyal ağlarda sözde oylama sırasında yer alan ihlallere ilişkin bilgiler paylaşılmaya başlandı. Rusya vatandaşları dahil isteyen herkese çok sayıda oy pusulası verildi.
Kremlin kontrolündeki sözde Seçim Komisyonu katılım oranının yaklaşık yüzde 83 olduğu duyurdu. Oylamaya katılanların yüzde 96,77’sinin “Kırım'ın Rusya’ya bağlanması için” oy verdiği iddia edildi.
18 Mart 2014 tarihinde Kremlin’de “Kırım’ın Rusya’ya bağlanması” anlaşması imzalandı.
Öte yandan Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, FSB gizli raporlarına dayanarak sözde referanduma gerçek katılım oranının yüzde 34.2 civarında olduğunu, Kırım Tatarlarının yüzde 99’unun oy kullanmadığını bildirdi.
Son Haberler