SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Zaporijjya

QHA - Kırım Haber Ajansı - Zaporijjya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zaporijjya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

AB Komisyonu: Rusya’nın silah zoruyla yaptığı "referandumlar" tamamen sahtedir Haber

AB Komisyonu: Rusya’nın silah zoruyla yaptığı "referandumlar" tamamen sahtedir

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne olan sarsılmaz desteğini yineleyerek; Rusya’nın işgal altındaki Ukrayna topraklarında düzenlediği sözde “referandumların” tamamen sahte olduğunu vurguladı. AB Komisyonu Sözcüsü Anita Hipper; Brüksel’de 24 Mart 2025 tarihinde düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un, Ukrayna'nın işgal edilen topraklarında Kremlin'in gerçekleştirdiği sözde referandumların meşruiyet taşıdığını ima eden açıklamalarını değerlendirdi. AB’nin Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğinin tam olduğunu belirterek; Rusya’nın düzenlediği sözde referandumların sahtekârlık olduğunu ifade eden Sözcü, “Avrupa Konseyinin 21 Mart’ta aldığı kararı hatırlatmak isterim. Bu kararda, Ukrayna’nın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne olan sarsılmaz desteğimizi bir kez daha teyit ettik” dedi. Ayrıca Hipper, “Bu referandumlar tam bir sahtekarlıktır ve silah zoruyla yapıldılar.” ifadelerini kullandı. AB’NİN BARIŞ MÜZAKERELERİ TUTUMU AB’nin barış müzakereleri konusundaki tutumuna da değinen Sözcü Hipper, “Tutumumuz çok net: Barışın şartlarını belirleyecek olan Ukrayna’dır. Ayrıca, Ukrayna ile ilgili hiçbir karar, Ukrayna olmadan alınamaz.” dedi. Rusya’nın süregelen saldırılarının bu ülkeye güvenilemeyeceğini gösterdiğini belirten Hipper, “Geçtiğimiz hafta sonu Kıyiv’e düzenlenen saldırılar da dahil olmak üzere, Rusya’nın saldırılarını gördük. Bu saldırılarda biri beş yaşında biri çocuk olmak üzere üç kişi hayatını kaybetti. Rusya’nın yasa dışı saldırganlığını durdurmak için gerçek bir siyasi irade göstermesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı. AB’nin Ukrayna’ya desteğinin güçlü şekilde devam ettiğini belirten Hipper, “Askeri, mali ve insani yardımlarla destek olmaya devam ediyoruz. 16 yaptırım paketi hayata geçirildi, 17. paket hazırlık aşamasında. Ayrıca, askeri destek planlarımız da sürüyor. Ukrayna’yı her zamankinden daha fazla desteklememiz gerekiyor ve bunu yapacağız.” şeklinde konuştu. ABD YETKİLİSİ, RUS PROPAGANDASI AĞZIYLA KONUŞUYOR! ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, geçen hafta ABD'li televizyon sunucusu Tucker Carlson'a verdiği röportajda; Ukrayna'nın Lugansk, Donetsk, Zaporijjya, Herson ve Kırım bölgelerinde halkın, sözde referandumlarla Rus yönetimine girmeyi kendilerinin tercih ettiğini ileri sürdü. 

Ukraynalı vekilden sert eleştiri: Witkoff görevden alınmalı! Haber

Ukraynalı vekilden sert eleştiri: Witkoff görevden alınmalı!

Ukraynalı yetkili, ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un "Ukrayna'da sözde refendurum" iddialarını sert bir dille eleştirdi. Ukrayna Parlamentosu (Verhovna Rada) Dış Politika ve Parlamentolar Arası İş Birliği Komitesi Başkanı Oleksandr Merejko, 24 Mart 2025 tarihinde dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Merejko, Ukrayna'nın işgal edilen topraklarında Kremlin'in yaptığı sözde referandumların meşruiyet taşıdığını ima eden Steve Witkoff'un sözlerine tepki gösterdi. "TRUMP'IN ELÇİSİ Mİ YOKSA PUTİN'İN ELÇİSİ Mİ?" Witkoff'un sözlerinin utanç verici ve şok edici olduğunun altını çizen Merejko, bunun bir Rus propagandası olduğunu söyledi. Merejko açıklamasında, "Bir sorum var: O kim? Trump'ın elçisi mi, yoksa Putin'in elçisi mi? Bu soruya bir cevabım yok. Bunu nasıl açıklayabiliriz? Bence bu durumun en kötü yanı, en tehlikeli yanı, Sayın Witkoff'un bu röportajda, 'Ben Trump'ın çıkarlarını temsil ediyorum, onun bakış açısını dile getiriyorum' demesi. Bu çok tehlikelidir" yorumunu yaptı.  "WİTKOFF GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILMALI!" Bu tür açıklamaların ABD'nin politikalarına aykırı olduğunu dile getiren Merejko, Witkoff'un görevden uzaklaştırılması gerektiğini söyledi. Merejko açıklamasında şunları söyledi: "Başkan Trump bu açıklamaları reddetmeli çünkü bunlar her şeyden önce ABD'nin politikalarına aykırıdır. ABD, Rusya'nın Ukrayna topraklarını ilhak ve işgal girişimini tanımama konusunda her zaman net ve açık bir politika izlemiştir. Ve burada kendisini Başkanın elçisi olarak tanıtan bir kişi çıkıyor ve böylesine şok edici açıklamalarda bulunuyor. Elbette Amerikalı dostlarımıza onları kimin temsil etmesi gerektiğini dikte edemeyiz, ancak bu kişi bu heyetten çıkarılmalı, başkanın temsilcisi olmamalı. Çünkü ya tamamen profesyonelce değil ya da Putin'in söylemlerini tekrarlıyor." ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, geçen hafta ABD'li televizyon sunucusu Tucker Carlson'a verdiği röportajda; Ukrayna'nın Lugansk, Donetsk, Zaporijjya, Herson ve Kırım'da halkın, sözde referandumlarla Rus yönetimine girmeyi kendilerinin tercih ettiğini ileri sürdü.  16 MART 2014: KIRIM'DA SÖZDE REFERANDUM 16 Mart 2014 tarihinde işgal altındaki Kırım'da, kamuflajlı Rus askerlerinin gözetimi altında göstermelik bir referandum yapıldı. İki gün sonra, 18 Mart 2014 tarihinde Kremlin’de “Kırım’ın Rusya’ya bağlanması” anlaşması imzalandı. Rusya, bu sözde referandumu, işgali meşrulaştırmak amacıyla düzenledi. Rusya, Şubat 2014’te Ukrayna’ya ait Kırım Yarımadası’nı işgal için harekete geçti. Silahlı Rus askerleri Kırım ile Herson bölgesi arasındaki idari sınırında kontrol noktaları oluşturdu. Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirdi. Ukrayna birliklerinin konuşlandırıldığı askeri üsleri kuşatma altına aldı. 6 Mart 2014’te Kremlin güdümündeki sözde parlamento, işgali meşrulaştırmak için "referandum" kararı aldı. Bu referandum, Putin Rusyası'nın Kırım Yarımadası'ndaki kontrolü ele alması için kurgulanan bir tiyatroydu. Kırım Tatar Milli Meclisi, 6 Mart 2014'te gerçekleştirdiği açıklama ile Kırım halkına, yasa dışı alınan kararın neticesindeki sözde referandumu boykot etme çağrısı yaptı. Sözde referandumda, Kırım'da yaşayanlara; Rusya’ya bağlanma veya 1992 Kırım Cumhuriyeti Anayasası'nın yeniden uygulamaya konulması ve ona göre Ukrayna’ya bağlı özerklik olarak kalma seçenekleri sunuluyordu. 1992 Kırım Cumhuriyeti Anayasası, Kırım'ın, "Ukrayna'ya gönüllü olarak devredenler dışında tüm yetkileri kendi topraklarında kullanan" kendi devlet organlarına sahip olduğunu, yani Kırım'ın geniş özerklik haklarına sahip olduğunu belirliyordu. Anayasa, yarımadanın bağımsız Ukrayna'nın bir parçası olmasından hemen sonra Kırım Parlamentosu tarafından kabul edilmişti. Bu anayasa metnini bahane eden Kremlin, Kırım'ı kontrol altına almaya çalışmıştı. Ancak, Ukrayna Parlamentosu, daha önce bu belgeyi zaten yürürlükteki anayasaya aykırı bularak iptal etmişti. Yani aslında, 16 Mart 2014’teki sözde referandumda, Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olarak kalması seçenekler arasında yoktu. Sözde referandumu boykot eden Kırım Tatarlarının çoğunluğu oylamaya katılmadı. Silahların gölgesinde yapılan düzmece referandum, ciddi bir hukuk garabetiydi. Kırım Tatar halkının millî lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) gizli raporlarına atıfta bulunarak sözde referanduma gerçek katılım oranının yaklaşık yüzde 34,2 olduğunu, Kırım Tatarlarının yüzde 99’unun ise oy kullanmadığını açıkladı. İşgalin hemen ardından Kırım Tatar halkının millî lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve KTMM Başkanı Refat Çubarov'un Yarımada'ya girişi yasaklandı. KREMLİN’DEN REFERANDUM TİYATROSU Rusya'nın Kırım’ı işgal ederek Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş 11. yılına girdi. Uluslararası toplumun, Rusya'nın Ukrayna'nın egemenliğini ihlâl ederek Kırım'ı işgal etmesine yeterince tepki göstermemesi işgalci Putin’in iştahını kabarttı ve 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya, Ukrayna’ya karşı topyekûn işgal girişimini başlattı. Ukrayna ordusu, potansiyel açısından kendisinden kat kat daha büyük bir düşmana karşı mücadele etti ve etmeye devam ediyor. Rus yönetimi, Eylül 2022’de Ukrayna’da işgal ettiği bölgelerde yasa dışı sözde referandum düzenledi. Meşruiyeti bulunmayan sözde referandum, birçok usulsüzlüğe sahne oldu. Herson, Zaporijjya, Donetsk ve Lugansk bölgelerindeki yasa dışı referandumdan "Rusya’ya bağlanma" kararı çıktı. Böylece, Rus işgalindeki Kırım'da 2014'te uygulanan senaryonun bir benzeri hayata geçirilmiş oldu. Moskova’da 30 Eylül 2022’de düzenlenen törende, Ukrayna’nın işgal edilen Donetsk, Lugansk, Zaporijjya ve Herson bölgelerinin “Rusya’ya bağlanma anlaşmaları” imzalandı.

İşgal, işkence ve korku: Rus tanklarına direnen halk, şimdi neden sessiz? Haber

İşgal, işkence ve korku: Rus tanklarına direnen halk, şimdi neden sessiz?

Rusya'nın Ukrayna’ya 24 Şubat 2022’te karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırısının ilk günlerinde Rus işgal güçleri tarafından kontrol altına alınan Herson ve Zaporijjya bölgelerindeki baskılar 3 yıldır devam ediyor. İşgalcilerin uyguladığı baskılar, yerel halkı sindirmeyi amaçlayan politikalara dayanırken halkta ciddi bir korku yaratıyor. İşgalin başından itibaren Rus güçler, bu bölgelerde başta Kırım Tatarları olmak üzere Ukrayna yanlısı sivil aktivistlere, gazetecilere ve kamu görevlilerine yönelik zorla alıkoyma, işkence ve tehdit yöntemlerini sıkça uyguluyor. Bölgedeki Ukrayna nüfusu; Rus pasaportlarının zorla kabul ettirilmesi, eğitim müfredatının Rus propagandasına göre değiştirilmesi ve muhalif seslerin susturulması gibi uygulamalarla ağır bir baskı altına alındı. İşgal altındaki Herson ve Zaporijjya bölgelerinde yaşayan insanlar, Rus güçlerinin ağır baskısı nedeniyle işlenen suçları ve insan hakları ihlallerini duyurmaktan çekiniyor. İşgalin ilk günlerinden beri Rus güçleri, Ukrayna yanlısı bireyleri tespit etmek için sıkı gözetim sistemleri kurarak, sosyal medya paylaşımlarını izlemeye alarak ve en ufak bir muhalif sesin dahi şiddetle bastırılacağını gösterdi. Kaçırılma, işkence, keyfi tutuklamalar ve zorla kaybetmelerin yaygın olduğu bu ortamda, halk korku içinde yaşıyor. Özellikle Rus işgaline karşı çıkan aktivistler, gazeteciler ve eski Ukrayna yetkilileri hedef alınırken, sıradan vatandaşlar bile herhangi bir şikâyet veya direniş belirtisi gösterdiklerinde cezalandırılıyor. Bu nedenle birçok kişi, yaşanan insan hakları ihlallerini dünyaya duyurmak yerine hayatta kalabilmek için sessiz kalmayı tercih etmek zorunda kalıyor. Son olarak Kırım Tatar Kaynak Merkezi, 12 Mart 2025 tarihinde, Rus işgal güçleri tarafından yasa dışı olarak alıkonulan Kırım Tatarı Rüstem Virati’nin Rus tutukevinde yaşamını yitirdiğini duyurdu. Herson bölgesindeki Novooleksiyivka kasabasında 16 Mart 2023 tarihinde işgalciler tarafından alıkonulan, işkence gören daha sonra işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde Numan Çelebicihan Taburu Davası çerçevesinde 8 yıl hapis cezasına çarptırılan Virati hakkında hiç bir şey bilinmiyordu. Ailesi, onun kurtulacağına inanarak ve gazetecilerin haber yapmasının işgalcileri daha fazla baskıya yönlendireceğinden korkarak durumu gizli tutmayı tercih etti. Öte yandan Ukraynalı insan hakları savunucuları başta insan kaçırma olmak üzere işgalciler tarafından işlenen hak ihlallerinin dünyaya duyurulmasının işgalcilere karşı koymanın en etkili yöntem olduğuna dikkat çekiyor. İşgalcilerin bu tip bilginin yayılmasından korktuğunu belirten insan hakları savunucuları, ihlallerin gündeme getirilmesinin alıkonulan kişilerin hayatlarını korumaya yardımcı olduğuna dikkat çekiyor. Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan Kırım Tatar Kaynak Merkezi Müdürü Av. Lyudmıla Korotkıh (Lyudmyla Korotkykh) ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi Gülnara Bekirova, Rus işgal güçlerinin Herson ve Zaporijjya bölgelerindeki baskılarını değerlendirerek işgal altında yaşayan insanların sessiz kalmalarının sebebini ele aldı. EN AZ 413 KİŞİ İŞGALCİLER TARAFINDAN KAÇIRILDI Kırım Tatar Kaynak Merkezinin verilerine göre, 24 Şubat 2022’ten sonra Rus işgali altına alınan Herson ve Zaporijjya bölgelerinde en az 413 kişi işgal güçleri tarafından alıkonuldu. İşgalcilerce hukuksuz bir şekilde alıkonulan 413 kişiden 104’ü ise Kırım Tatarı. Son zamanlarda çoğunlukla Rus işgalcilerce kaçırılan insanların yakınlarının insan hakları savunucularına ilgili vakaları bildirmediğini belirten Lyudmıla Korotkıh, “Bildiğiniz gibi işgalciler, Geniçesk dahil yeni işgal altına alınan bölgelerde kendi mahkemelerini oluşturdu ve insanları ‘yargılıyorlar’. Maalesef biz bazen bu davaları oldukça uzun bir gecikmeyle öğreniyoruz. Öncelikle bunun sebebi yakınlarının bu vakaları bildirmemesi ve bu konuda açık kaynaklarda bir bilginin olmaması; sosyal ağlarda veya medyada bu bilgiler yer almıyor.” dedi. Rusya’nın işgal altındaki bölgelerde yaşayan insanlara baskı uyguladığı için insanların ihlalleri bildirmeye korktuğunu aktaran Korotkıh, “Gerçekten çok korkuyorlar çünkü Rus işgal güçleri tarafından bu bölgelerin ele geçirilmesi sırasında büyük bir şiddet dalgasına tanık oldular. Dolayısıyla de herhangi bir bilgiyi paylaşmaktan çekiniyorlar.” ifadelerini kullandı.  BİRÇOK İNSAN KAÇIRILARAK İŞKENCEYE MARUZ KALDI "KAÇIRILAN İNSANLARIN KIRIM’A GÖTÜRÜLDÜĞÜ, ORADA YARGILANARAK CEZAEVLERİNE GÖNDERİLDİĞİ BİLİNİYOR" Yeni işgal edilen bölgelerde insanların kaçırıldığı, belirli bir süre boyunca alıkonularak işkencelere maruz kaldığı birçok vakanın mevcut olduğuna dikkat çeken insan hakları savunucusu şunları kaydetti: Özellikle, insanların kaçırılarak belirli bir süre boyunca alıkonulduğu birçok vaka yaşandı. Bir süre sonra insanlar serbest bırakıldı ancak fiziksel ve psikolojik olarak korkunç durumdaydılar. Bu yüzden sevdiklerinin bir gün serbest bırakılmasını uman aileler konuşmaktan, bilgi vermekten korkuyor. Ancak ne yazık ki her zaman böyle olmuyor. Kaçırılan insanların Kırım’a götürüldüğü, orada yargılanarak cezaevlerine gönderildiği biliniyor. Aileler ise mahkeme kararı açıklandıktan sonra bilgi vermeye başlıyor. Ayrıca bir başka sorun da ailelerin kime başvuracaklarını bilmemesidir. Kime güvenebileceklerini, hangi iletişim kanallarının güvenli olduğunu ve bu bilgileri nasıl yayabileceklerini bilmiyorlar. “Öncelikli sebep elbette güvenlik faktörü, çünkü insanlar korkuyor.” diyen Korotkıh, bir diğer meselenin ise, alıkonulan kişilere atanan sözde avukatların ailelere bu konuyu dile getirmemelerini ve bilgiyi yaymamalarını tavsiye etmesi olduğunu belirterek şu ifadelerini kullandı: Bunun sebebi, işgalcilerle bir şekilde anlaşmaya vararak durumu çözmeyi ve alıkonulan kişinin serbest bırakılmasını umuyorlar. Ancak ne yazık ki bu tür durumlar oldukça nadir gerçekleşiyor. “İHLALLERİ GÜNDEME TAŞIMAK EN ETKİLİ YÖNTEM” İnsan kaçırma vakasının duyurulmasının, bilginin yayılmasının en etkili yöntem olduğunu vurgulayan Korotkıh, “İlgili bilgilerin Ukraynalı insan hakları savunuculara aktarılması ilk önce bize hızlı tepki vermemizi, bu bilgiyi ilgili uluslararası kurumlara, başta BM olmak üzere insan hakları koruma örgütlerine iletmemizi sağlıyor. Bilgiyi yabancı medyada yayıyoruz, sosyal medyada duyuruyoruz, işgalciler bunlardan korkuyor, bundan sonra bazı insanlar serbest bırakılıyor veya en azından kaçırılan insanın alıkonulduğu yer hakkında bilgi veriliyor. Ayrıca işgalciler bu sayede alıkonulanan kişilere daha farklı davranmaya başlıyor; en azından işkence uygulamıyorlar ve yaşamları doğrudan tehdit altında olmuyor. Bu yüzden, işgal altındaki bölgelerde yaşayan herkesten, kaçırılan veya alıkonulan kişiler hakkında bilgi sahibi olduğunda, ister aile üyesi, ister komşu ya da tanıdık olsun, bu durumu duyurmasını istiyoruz. Çünkü bu, öncelikle alıkonulan kişilerin hayatlarını korumamıza yardımcı olur.” şeklinde konuştu. “SİLAHSIZ İNSANLAR RUS TANKLARINA KARŞI YÜRÜDÜ” Rusya Kırım’ı işgal ettikten sonra başta Geniçesk ili olmak üzere Herson ve Zaporijjya bölgelerinde yaşayan Kırım Tatarlarının ve Ukraynalı aktivistlerinin Kırım’ın idari sınırında düzenlenen birçok eyleme katılarak Ukrayna toprak bütünlüğünü kararlı bir şekilde savunduğunu belirten KTMM Üyesi Gülnara Bekirova, “Bu yüzden Rusya Ukrayna'ya karşı geniş çaplı işgal saldırısı başlattığında ve yüzlerce tankın bölgemizden geçtiktiğini gördüğümüzde elbette önce ailelerimiz, hayatlarımız için korktuk. Ama bu korku aynı zamanda bize evlerimizi, ailelerimiz korumaya cesaret verdi. İlk haftalarda silahsız, ellerinde sadece Ukrayna ve Kırım Tatar bayrakları olan insanlar tanklara karşı yürüdü. İşgalcilerin vazgeçeceğinden emindik. Ama bu çok acımasız, kanlı bir savaş. Çok sayıda insan işgalcileri protesto etmek için sokaklara çıktı. Ancak işgal güçlerinin uyguladığı baskı, aramalar, insan kaçırmaları, işkenceler insanları sindirdi.” dedi. “İNSANLAR ÇOK KORKUYOR” Rus işgalcilerin sindirme taktiğini yaygın bir şekilde kullandığını kaydeden Bekirova, “Geniçesk bölgesinde yaşayan Kırım Tatarları ve Ukraynalı aktivistlerin yüzde 70’i işgal altındaki bölgeleri terk etti. Çünkü işgalciler bölgeyi kontrol altına aldıktan hemen sonra özellikle aktif olan insanlara baskılar uyguladı, alıkoyarak işkence etti. Serbest bırakılanlar bir daha yakalanmamak üzere evlerini terk etmek zorunda kaldı. İşgalcilerin Ukrayna vatandaşlarına karşı benzeri görülmemiş vahşice yöntemler kullanıyor. İşgal altındaki topraklarda hapiste alıkonulan insanlarımıza her türlü işkence ve kötü muamele uyguluyorlar. Bu yüzden insanlar çok korkuyor.” ifadelerini kullandı.

Ukrayna'da son bir günde Rus saldırılarında 10 sivil öldü Haber

Ukrayna'da son bir günde Rus saldırılarında 10 sivil öldü

İşgalci Rusya, Ukrayna’nın sivil yerleşim yerlerini bombalayarak sivilleri öldürmeye devam ediyor. Son bir gün içinde Ukrayna'da Rus saldırılarında en az 10 sivil hayatını kaybetti. Rus ordusunun 20 Şubat 2025 tarihi boyunca Donetsk bölgesindeki yerleşim yerlerine düzenlediği saldırılarında toplamda 7 kişinin hayatını kaybettiğini aktarıldı. Donetsk Bölgesi Askeri İdaresi Başkanı Vadım Filaşkin bu sabah sosyal medya üzerinden, “Son bir günde Ruslar 7 Donetsk bölgesi sakinini öldürdü; Kostyantınivka’da 5, Mıkolayivka’da bir, Vesele’de bir kişi hayatını kaybetti.” açıklamasında bulundu. Herson bölgesine yönelik saldırıları sürdüren Rusya son bir günde 2 bölge sakininin ölümüne sebep oldu. Herson Bölgesi Askeri İdaresi Başkanı Oleksiy Prokudin, Rus işgal güçlerinin 20 Şubat günü boyunca bölgedeki 25’ten fazla yerleşim yerine saldırı gerçekleştirdiğini; saldırılarda 2 kişinin hayatını kaybettiğini ve bir kişinin yaralandığını kaydetti. İşgalci Rusya 19 Şubat'ı 20 Şubat'a bağlayan gece Herson'u güdümlü bombalarla vurdu. Bombalardan birinin bir apartmana isabet etmesi sonucu binanın bir kısmı çöktü. Saldırıda 2'si çocuk en az 6 kişi yaralandı. Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. pic.twitter.com/mQ04CbwCtK — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 20, 2025 Bununla birlikte işgalci Rus ordusunun son bir gün içinde Zaporijjya bölgesindeki 12 yerleşim yerine 588 defa saldırdığı aktarıldı. Zaporijjya Bölgesi Askeri İdaresi Başkanı İvan Fedorov, Rus saldırılarında bir kişinin hayatını kaybettiğini ve bir kişinin yaralandığını bildirdi.

Rusya Zaporijjya'yı vurdu: Ölü ve yaralılar var Haber

Rusya Zaporijjya'yı vurdu: Ölü ve yaralılar var

İşgalci Rusya, Ukrayna’nın Zaporijjya kentini hedef aldı. Gece boyunca kamikaze silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) saldıran Rus ordusu sabaha karşı kenti balistik füzelerle vurdu. Saldırıda bir kişi hayatını kaybetti ve 40’tan fazla kişi yaralandı. BÖLGE ELEKTRİKSİZ KALDI Zaporijjya Bölgesi Askeri İdaresi Başkanı İvan Fedorov bu sabah yaptığı açıklamada; Rus işgal güçlerinin, 22 Ocak’ı 23 Ocak’a bağlayan gece Zaporijjya kentine kamikaze silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) saldırdığını aktararak saldırıda bölgedeki enerji tesislerinden birinin tahrip edilmesi sonucu on binlerce kişinin, bir dizi okul ve hastanenin elektriksiz kaldığını kaydetti. Rusya Zaporijjya'yı vurdu: Ölü ve yaralılar var pic.twitter.com/ALClHUtdU5 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 23, 2025 Sabaha karşı ise işgalci Rus ordusu kente balistik füzelerle saldırı gerçekleştirdi. Rusya’nın gece boyunca ve sabaha karşı Zaporijjya’ya düzenlediği saldırılarda toplamda bir kişinin hayatını kaybettiğini ve 2 aylık bebek dahil 45 kişinin yaralandığını açıklayan Fedorov, işgalcilerin bir enerji tesisine ilk önce SİHA daha sonra ise füze saldırısı düzenlemesi sonucu tesiste yangın söndürme ve onarım çalışmaları yapan itfaiye ve enerji çalışanlarının zarar gördüğünü belirtti. Ayrıca saldırıda bir apartmanın tamamen tahrip edildiği ve 30 apartmanın hasar aldığı ifade edildi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.