SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yevgeniya Gaber

QHA - Kırım Haber Ajansı - Yevgeniya Gaber haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yevgeniya Gaber haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yevgeniya Gaber: Wagner'in darbe girişimi, Rusya Federasyonu'nda devletin çöküşü anlamına geliyor Haber

Yevgeniya Gaber: Wagner'in darbe girişimi, Rusya Federasyonu'nda devletin çöküşü anlamına geliyor

Ömer Cihad KAYA Rusya'da paralı asker şirketi Wagner'in lideri Yevgeniy Prigojin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov başta olmak üzere Moskova yönetimine başkaldırdı. Wagner birliklerinin Moskova'ya hareketi dünya kamuoyu tarafından yakından takip edildi. Prigojin, Moskova'ya 200 kilometre kala geri adım atarak, Putin yönetimi ile gizli bir anlaşma yaptı. Anlaşmanın ayrıntıları bilinmese de, Wagner'in başarısız darbe girişimi, Putin Rusyası için sonun başlangıcı olarak değerlendiriliyor.  Rusya'da iç savaşın başlangıcı olarak kabul edilen kalkışma sürecinde, Putin'in Ukrayna'daki savaş suçlarının ortağı olan Prigojin, Şoygu ve Gerasimov başta olmak üzere üst düzey Rus komutanlara hakaretler savurdu. Özellikle, Ukrayna'da başlatılan topyekun savaşın fitilinin, kasıtlı bir şekilde ateşlendiği yönündeki ithamlar dikkatlerden kaçmadı. Putin Rusyası'nda Wagner isyanı, Prigojin'in geri adım atmasındaki sebepler, başarısız darbe girişiminin ardından gelişen olaylar ve bu çerçevedeki pek çok konuyu, Ukraynalı eski diplomat, dış politika uzmanı Doç. Dr. Yevgeniya Gaber, Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Wagner lideri Prigojin, Putin'e başkaldırarak ne umuyordu, ne buldu? Rusya'daki başarısız darbe girişimini ve gelişen süreci nasıl değerlendirirsiniz? Prigojin, Putin’e başkaldırarak maksimum ve minimum bazı planlar kurdu. Minimum olarak; Wagner Grubu’nun hayatta kalmasını sağlamak istedi. Çünkü, 1 Temmuz'dan itibaren yeni bir mevzuat uyarınca bütün askerler Savunma Bakanlığına tabi olacaklardı. Savunma Bakanlığının emrine gireceklerdi. Prigojin, bunu istemedi. Wagner için bir istisna olmasını talep etti. Bu istisnayı alamayınca, en azından mevcut statükoyu korumak için böyle bir hamlede bulundu. Maksimum olarak; Savunma Bakanı Şoygu’nun ve Genelkurmay Başkanı Gerasimov'un istifa etmelerini sağlamak ve genel olarak Rusya'nın içinde güvenlik ve savunma alanındaki hassas durumu vurgulamak istedi. Prigojin, Şoygu’nun, Gerasimov'un ve onlara bağlı yapıların ne kadar etkisiz olduklarını göstermeye çalıştı. Bana sorarsınız, başlarda Putin'in iktidarını sorgulamak veya Rusya'nın yeni cumhurbaşkanı olmak gibi ve hükumeti devirmek gibi bir planı yoktu. Ama sonrasında gidişata göre bu talepler artmaya başladı. Peki bu ne anlama geliyor? Bence, evet kalkışma ve darbe girişimi başarısızdı. Çünkü, Putin, Şoygu ve Gerasimov mevcut durumlarını korudu. Ama Wagner’in girişiminin tamamen başarısız olduğunu söylemek de doğru olmaz. Çünkü, bütün dünya Rusya’nın çöküşünün başlangıcını görmüş oldu. Bence en önemli sonuç bu. Hem Rusya'nın içinde yaşayan insanlar hem de diğer ülkeler, artık Büyük Rusya diye bir şey olmadığını gördü. Paralı askerlerin başında duran bir adamın, savaş suçlularıyla dolu bir çetenin, iki günde Moskova’ya geldiklerini ve hatta kapısına dayandıklarını gördük. Rusya'nın içinde elitler arasındaki çatışmaları, çelişkileri gördük. Rusya'nın dışından Putin rejimine çok fazla destek gelmediğini gördük. Özelikle Kazakistan, Çin gibi ülkelerden destek gelmediğini gördük. Böylece tekrar onun altını çizeyim. Bu artık, Rusya'nın devlet olarak çöküşü anlamına geliyor. Ve bu istikrarsızlık, bu belirsizlik devam edecek. Artık, Prigojin olsun veya olmasın farklı etki grupları arasında, farklı elitler arasında, hem askeri hem siyasi yönetimden bunun devamını göreceğiz. Yani bu bir son değil. Bu sürecin sadece başındayız. Sanırım, Rusya’da tek merkeze, tek kişiye bağlı olan iktidarın, artık bir daha bildiğimiz gibi olmayacağını söylemek mümkün. Wagner'in başarısız isyan hareketi ve ardından gelişen süreç, Ukrayna’da devam eden savaşı nasıl etkileyecek? Fiziki olarak çok etkilenmedi. Çünkü Ukrayna'dan, sahadan çekilen ve Rusya'ya gönderilen çok fazla birlik yoktu. İsyan ve darbe girişimi kısa sürdüğü için sahadaki dengeler çok değişmedi. Zaten, Prigojin de bunu söyledi. Cephedeki Wagner birliklerini çok fazla almadığını ve isyan hareketine dahil etmediğini öne sürdü. Fakat, moral motivasyon açısından bence önemli bir etkisi olduğu açık ve daha da olacak. Çünkü, Rusya’nın Ukrayna’daki saldırılarına katılan askerler, ya para için ya da savaşmak için veyahut da ne için geldiğini bilmeyen insanlar… Rusya'nın propagandasının etkisi, Ukrayna sınırını geçtikten sonra kayboluyor. Ukrayna'da insanların kendi evleri, kendi ailelerini korumak için savaştıklarını, mücadele verdiklerini görüyorlar. Böylelikle, zaten motivasyonu düşük olan askerlerin daha da moral olarak çöktüğünü söyleyebiliriz. Şu anda, Rus halkında bu süreçle beraber daha da derinleşen bir askeri yönetime karşı güven krizi var. Bu da cephedeki askerleri olumsuz etkileyecek. Neden güven krizi var? Çünkü, daha önce düzenli ordunun askerleri hep kendi komutanlarından şikayetçiydi. “Bizi ölüme gönderiyorlar”, “Bizi düşünmeden sahada bırakıyorlar, kendileri kaçıyorlar”, “Yolsuzluk var” söylemleri yaygındı. Burada, Wagner lideri Prigojin, onlar için bir örnek teşkil etti. Çünkü, her ne kadar savaş suçlusu olsa da onurlu bir asker gibi kendisini lanse ediyordu. Kendi savaşçılarına daha önem veriyordu. Prigojin, en azından Wagner savaşçılarının cenaze törenlerine katılıyordu. Bazen, ailelerine para yardımında bile bulunuyordu. Bunu, normal düzenli orduda görmeniz imkansız. Şimdi ise Prigojin, isyan hareketine başlayıp geri dönüş yaptığı için, ona destekçi olanlar, kendilerini yarı yolda bırakılmış hissediyorlar. Kimseye güvenmiyorlar. Çünkü kendileri, ya görevlerinden olacaklar ya da hapishaneye girecekler ya da bir şekilde ceza çekecekler. Halbuki, Prigojin kendisi kalkıp Belarus'a geçti ve onları da aldatmış oldu. Yani şu an, Wagner’e bağlı farklı birlikler arasında kimin kime bağlı olduğu, ne için savaştıkları, kime güvenip kime güvenmeyecekleri belli değil. Tabii, durum böyle iken, Ukrayna'nın lehine bir süreç başlamış oldu. Fakat, yine de şu anda daha zafer için çok erken. Çünkü, cephede binlerce kilometrekare mayınlandı. Ukrayna askerleri, bu yüzden çabuk ilerleyemiyor. Rus ordusunun üç savunma hattı var. Ukrayna ordusu, şu anda sadece birinci savunma hattını kırmak üzere. Dolayısıyla, bütün bunlar darbe girişiminden sonra hem uluslararası destek açısından, hem Rus askerlerinin moral motivasyonunun düşmesi açısından olumlu. Ancak, darbe girişimi kritik noktaya gelmeden bittiği için, savaş açısından çok önemli değişikliklere yol açmadı. Rusya’daki güvenlik bürokrasinin, Putin’e yakın isimlerin bu kalkışmaya tepki göstermemesi dikkat çekiciydi. Putin’e karşı ülke içindeki yöneticilerden, içerden bir hamle gelebilir mi? Putin Rusyası'nın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Putin Rusyası’nın geleceğini hiç parlak görmüyorum. Çünkü, Rusya Federasyonu olarak uzun zaman bu haliyle, bu rejimle ayakta kalamayacağını düşünüyorum. Elitler arasındaki çatışmaların, çelişkilerin daha da artmasını bekliyorum. Putin'e yakın isimlerden Nikolay Patruşev'in Prigojin konusunda bir yorum yapmaması dikkat çekici. En azından, açık açık Putin'e destek çıkmaması bile çok önemli.  Rusya'da farklı gruplar arasında bu tartışmaların artacağını öngörmek mümkün. Aslında, Putin'in 27 Haziran 2023'teki basın açıklamasında verdiği mesajları da bu perspektiften okuyabiliriz. Putin, Wagner isyanının çıkmasına ve Prigojin'in ülkede darbe girişimi yapmasına neden olan askeri yönetime teşekkür etti. Bu çok önemli bir ayrıntı. Rusya'nın içinde artık birçok grup, Putin'in bırakın güçlü lider olarak görmeyi lider olarak bile görmüyor.  Wagner'in Belarus'ta kamp kurduğu ve buraya yerleşeceği söyleniyor. Böylelikle, Ukrayna'ya saldırma ihtimali olacağı yönünde iddialar mevcut. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Böyle bir ihtimal var mı? Asıl soru sadece saldırma ihtimalleri değil Ukrayna'nın savunma kapasitesi önemli. Belarus’tan Ukrayna’ya saldırmak mümkün olsaydı ve Ukrayna'nın buna karşı yapacağı bir şey olmasaydı eğer, eminim ki şu ana kadar Rusya buradan saldırırdı. Savaşın ilk günlerinde kuzeyden Ukrayna'ya zaten hamleler yapıldı. Kıyiv, Çernigiv, Sumı işgal altındaydı. Ukrayna askerleri bu toprakları Rus askerlerinden arındırdı. Bir daha da benzer bir saldırı olmadı. Çünkü hem hava savunma sistemleri, hem Ukrayna askerleri, hem Ukrayna'nın savunma hatları bunu imkansız kılıyor. Şimdi Wagner'in tekrar Ukrayna'ya saldırmak için herhangi bir sebebi yok. Ben bütün bu darbe girişiminin bir tiyatro olduğuna, bir performans olduğuna inanmıyorum ve bundan sonra da Wagner’in eskisi gibi Rusya'nın ordusunun bir parçası olarak, özelikle Belarus'a geçenlerin, Ukrayna'daki savaşa katılacaklarını sanmıyorum. Putin, 27 Haziran'daki konuşmasında "İsteyen Wagner Grubu'nda kalabilir, isteyen Belarus'a gidebilir" dedi. Fakat artık Savunma Bakanlığına bağlı olacaklarını söyledi. Bu yüzden Wagner içinde de bölünmeler olacak. Wagner savaş sahasındaki en etkili güçtü bunların sayısı düşerse, Ukrayna'daki savaşın önemli ölçüde etkileneceğini söyleyebiliriz. Wagner Grubu'nun büyük ihtimalle daha çok Afrika gibi yerlere yöneleceklerini düşünüyorum. Belarus’tan Ukrayna'ya saldırmak için ne Prigojin’in ne de Wagner’in bir sebebi var. Çünkü, zaten artık Putin’in savaşına katılmak istemiyorlar. Ne de Rus askerlerinin böyle bir imkanı var. Ukrayna'nın sınırı artık savaşın ilk günlerindeki sınır değil. Savunma hattı gerçekten çok güçlü. Bir de asıl güçler, asıl kapasiteler güneyde ve doğuda, ki orada bile yeterince insan yok Rus ordusu tarafında. Şimdi, Rusya'nın bir de o cephe hattını daha da uzatmak, bir de kuzeye binlerce asker gönderme imkanı yok. Onun için ben Belarus’tan saldırı ihtimaline inanmıyorum. Rusya'da gelişen isyan ve kalkışmanın güç dengesini bozacağı ve bir dalga halinde yayılacağı öne sürülüyor. Wagner'in darbe girişimi hakkında Rusya'da iç savaşın başlangıcı değerlendirmeleri yapıldı. Sizce bu mümkün mü? Bence iş savaşa şu an için dönüşmeyecek. İç savaşın olması için Rus vatandaşlarının buna katılmaya hazır olmaları gerekiyor. Rus halkı, buna hazır değil pasifize olmuş haldeler. Hatta darbe girişimi sırasında da sokağa çıktılar ama herhangi bir eyleme katılmadılar. Aslında toplumun buna destek çıkması gerekiyor. Bu kez bunu görmedik. Ben şu anda, Rusya toplumunda böyle bir potansiyel görmüyorum. Bunun devamında, elitler arasındaki paylaşım, Rusya'da devlet sisteminin, devlet kurumlarının çöküşünün yaşanacağını düşünüyorum. Tek kişiye bağlı olan bu iktidar, artık tartışmalı hale gelecek ve farklı anlaşmalarla, farklı etki grupları arasında paylaşılacak. Dolayısıyla, bu konjönktürde Ukrayna, Türkiye gibi bölge ülkelerinin strateji geliştirmesi lazım. Büyük ihtimalle, bu belirsizlik devam edecek. Putin'in nükleer tehditlerine sebep olan nükleer silahlar kimin elinde olacak? Rusya'da dağılma olacak mı yoksa tek devlet olarak devam edecek mi? soruları önemli. Tüm bunlar, Putin'in bir devlet lideri olarak algılanamayacağı, iktidarını kendi elinde tutamayacağı anlamına geliyor. Bu da Ukrayna'nın, Rusya karşısında nasıl önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Bu tehdit ve tehlikelere karşı bölgeyi koruyabilecek tek güç Ukrayna. Türkiye de ona göre, bu risk ve tehditlere göre kendi stratejilerini geliştirmeli. RUSYA'DA WAGNER İSYANI VE KRİZ SÜRECİ Rusya Federasyonu Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile Kremlin'in savaş suçlarının ortağı Wagner paralı asker şirketinin lideri Yevgeniy Prigojin arasındaki gerginlik, aylardır dünya kamuoyunun gündemindeydi. Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'da topyekun savaş başlatmasının ardından cephede Wagner ve Rus ordusu arasındaki sürtüşme gün yüzüne çıktı. Ülkede, Rostov ve Voronej'de kontrolü ele alan Wagner birliklerinin durdurulması için Rus ordusu alarm durumuna geçti. Ordu ile Wagner arasındaki çatışmalar nedeniyle siviller, Rostov bölgesini terk etmeye başladı. Rusya'da isyan dalgası başlatan paralı asker şirketi Wagner Grubu, Moskova’ya 200 kilometre yaklaştığı sırada, liderleri Yevgeniy Prigojin birliklerin geri çekileceğini açıkladı. Wagner lideri Prigojin, bu açıklamayı Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile gerçekleştirdiği müzakerelerden sonra yaptı. Müzakerelerin Rusya'nın savaş suçlusu lideri Putin’in talimatıyla yapıldığı öğrenildi. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, 24 Haziran 2023 tarihi akşam saatlerinde süreç hakkında basın açıklaması yaptı. Peskov, Wagner Grubu lideri Prigojin’in hakkındaki soruşturmanın sona ereceğini ve Belarus’a gideceğini söyledi. Peskov, Wagner üyelerinin kamplarına döneceğinin ve istedikleri takdirde Rusya Savunma Bakanlığı ile sözleşme imzalayabileceklerinin altını çizdi. Rusya'da tansiyon şimdilik düşmüş gibi dursa da, her an için Putin'e karşı başkaldırı gelmesi muhtemel. REFAT ÇUBAROV: RUSYA'DA OLASI İÇ SAVAŞIN BAŞLANGICINA TANIKLIK EDİYORUZ Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Kırım Haber Ajansına Rusya'da savaş suçlusu Wagner birlikleri ile Rus ordusunun birbirine girmesi sonucunda çıkan iç çatışmayı değerlendirdi. Çubarov, savaş suçlusu Prigojin'in Putin'in kontrolünden çıktığını kaydetti ve Rusya'da iç savaşın başlangıcına tanıklık edildiğini vurguladı. Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Rusya'daki Wagner isyanını QHA'ya değerlendirdi "Rusya'da olası iç savaşın başlangıcına tanıklık ediyoruz"https://t.co/jAi3yajfeE pic.twitter.com/9esB9NO68Q — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) June 24, 2023

Doç. Dr. Yevgeniya Gaber, Rusya'nın Ukrayna'daki Kahovka Barajı'nı patlatmasının sonuçlarını değerlendirdi Haber

Doç. Dr. Yevgeniya Gaber, Rusya'nın Ukrayna'daki Kahovka Barajı'nı patlatmasının sonuçlarını değerlendirdi

Ayyıldız Huri Kaptan/QHA ANKARA Savaş suçlusu Rusya, Ukrayna'da 6 Haziran 2023 tarihinde büyük bir terörist saldırıya daha imza attı. Kahovka Barajı'nı patlatan Rus işgalciler, Herson bölgesindeki sivilleri tehlikeye attı. Barajın ve Kahovka Hidroelektrik Santrali'nin patlaması sonucunda çok sayıda sivil tahliye edildi ve büyük bir çevre felaketi yaşandı. Ukraynalı eski diplomat, dış politika uzmanı Doç. Dr. Yevgeniya Gaber, Rusya'nın Ukrayna'daki Kahovka Barajı'nı patlatmasının sonuçlarını ve felaket sonrası bölgedeki son durumu 9 Haziran 2023 tarihinde Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Kırım Haber Ajansının, Ukraynalı eski diplomat, dış politika uzmanı Doç. Dr. Yevgeniya Gaber ile gerçekleştirdiği röportajın tamamı şöyle: UKRAYNA, KAHOVKA BARAJI'NIN RUSYA TARAFINDAN ŞANTAJ UNSURU OLACAĞINI ÖNGÖRDÜ Ukrayna’nın, Kahovka Barajı’nın patlatılmasına yönelik istihbari bilgisi var mıydı? Bu barajın patlatılmasının kimin tarafından gerçekleştirildiğine yönelik birçok manipülatif, spekülasyon yapıldı. Şunu hatırlatmak isterim ki geçen yılın sonbahar aylarında hem Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy hem de Ukrayna İstihbarat Başkanı, bu baraja Rus işgalci güçler tarafından patlayıcı malzemelerin yerleştirildiğini ve Rusya’nın bununla şantaj yapabileceği konusunda uyarılarda bulunmuştu. BARAJA, RUS İŞGALCİLER DIŞINDA KİMSENİN ERİŞİM İMKANI YOK Kahovka Barajı’nın Rusya tarafından patlatıldığına dair kanıtlardan bahsedebilir misiniz? Şu ana kadarki yapılan tahribata ve genel olarak bu baraja verilen hasara bakılacak olursa bunun dışarıdan gelen herhangi bir silahla yapılamayacağı kanaatine varmak çok kolay. Çünkü bütün teknik ve teknolojik eksperleri şunu söylüyorlar: ne HIMARS sistemleri ne de diğer ağır silah sistemleri bu kadar hasar veremez. Bu patlamanın kesinlikle barajın içinden geldiğini söylemek mümkün. Tabii ki bundan sonra farklı araştırmalar, ayrıntılı bir şekilde hazırlanmış raporlar gelecek bunları beklememiz lazım fakat şu an bunun Rusya dışında herhangi bir güç tarafından yapılabileceğine dair bir kanıt yok olamaz da çünkü Kahovka ve Herson bölgesinin sol tarafı Dnipro Nehri’nin sol kıyısı tamamen Rus işgal güçlerinin kontrolü altında ve şu an bu baraja ulaşım sadece Rus işgal güçlerinin elinde. Ukrayna tarafından herhangi bir ulaşım veya başka bir şekilde etkileme şansı yok. KAHOVKA BARAJI'NA YÖNELİK TERÖR EYLEMİNİN ZAMANLAMASI NEYİ İŞARET EDİYOR? Zamanlama açısından değerlendirecek olursanız işgalci devlet Rusya’nın bu felakete yol açmasındaki en önemli amacı neydi? Ukrayna tarafı uzun zamandır karşı taarruza hazırlanıyordu ve bu hazırlık geniş kapsamlı bir hazırlıktı. Hem strateji ve taktik geliştirilmesi hem operasyonel planlama yapılması hem Ukrayna askerlerinin yurtdışında eğitim görmesi hem Ukrayna’ya müttefik ülkelerden ağır silahların gönderilmesi hem Ukrayna silahlı kuvvetlerinin, Rus mühimmat depolarına, askeri personeli konuşlandırdıkları lojistik noktalara saldırıları söz konusuydu. (Rusya) Haziran ayı başı itibarıyla Ukrayna’nın karşı taarruza geçmeye hazır olduğunu gördü. Bu karşı taarruzu önlemek için ve özellikle Ukrayna’nın güneyinde planlanan hem Herson bölgesinin sol tarafının işgalden kurtarılması, işgalci Rus askerlerinden arındırılması hem de bundan sonra Kırım’da planlanan Ukrayna’nın karşı taarruzunu zorlaştırmak ve imkansız kılmak amacıyla yapılan bir terör eyleminden bir saldırıdan bahsediyoruz... KAHOVKA BARAJI'NIN PATLATILMASI İLE MEYDANA GELEN FELAKETİN BÖLGEYE VE KIRIM'A YANSIMALARI Kahovka Barajı’nın patlatılmasının bölgeye ve Rus işgali altında bulunan Kırım’a yansımaları nasıl olur? Bu felaketin ağır sonuçları nasıl sıralanabilir? Bu felaketin sonucu her alanda ve her yönde hissedildi ve daha da hissedilecek. İlk olarak doğrudan etkilenen insanlardan bahsetmek gerekir. Yaklaşık 80 yerleşim yeri su altında kaldı ve insanlar yerlerinden oldu. Hem Herson bölgesinde hem Zaporijjya bölgesinde hem Mıkolayiv bölgesinde yaşayan insanlar bu felaketten etkilendi. İkinci olarak teknolojik ve teknojen felaketten bahsediyoruz. Bundan sonra su temini konusunda sıkıntılar yaşanacak, Herson bölgesinde ve Kırım’da. Savaşın başlamasından sonra Kırım’a yerleşen Rus işgalciler su taleplerini artırdığı için su kesintileri ile alakalı sıkıntılar da söz konusu olabilir. UKRAYNA TAHILLARI VE TARIM ÜRÜNLERİNİN GELECEĞİ TEHLİKE ALTINDA Yaşanan felaketin ardından Ukrayna tahılının akıbeti ne olur? Sulama konusunda özellikle Herson bölgesinde bulunan tarlaların sulanması için su temini büyük bir problem olacak. Bu da özellikle planlanarak yapılan bir şey olsa gerek çünkü Rusya zaten küresel gıda güvenliğini baltalamaya yönelik birçok hamlede bulunmuştu. Ukrayna, tahıl ihracatı konusunda çok ciddi problemler yaşadı hala da yaşamaya devam ediyor. Türkiye’nin sayesinde Tahıl Koridoru Anlaşması yapılmış olsa da Rusya hala bunu bloke etmeye ve her türlü hamlede bulunarak baltalamaya çalışıyor. (Rusya) Ukrayna’dan, Ukrayna’nın işgal altındaki topraklarından tahıl ve her türlü tarım ürünlerini gayri resmi bir şekilde çalmaya ve yurtdışına satmaya çalışıyor, Kahovka Barajı’nın patlatılması ile Ukrayna’nın güneyinde bulunan bütün tarla ve tarım üretim tesislerinde yaşanan su ve elektrik kesintileri ile üretimi imkansız hale getiriyor. Bu da sadece Ukrayna için değil bütün bölge için gıda güvenliği konusunda yeni problemlere, yeni risklere yol açıyor. KAHOVKA BARAJI'NIN PATLATILMASI NÜKLEER TEHDİDİ ARTIRIYOR! Bu felaket, bölgede Rusya'nın nükleer tehditleri artırmasına neden olur mu? Bundan sonra da Zaporijjya Nükleer Santralindeki reaktörlerin soğutulması problemi yaşanırsa artık nükleer bir tehditle karşı karşıya kalacağız ve bu da artık Rusya'nın bu savaşta her türlü metot ve taktik kullanımına hazır olduğunu bize gösteriyor. Şu an tırmanış yoluna gidiyor Rusya, Ukrayna’nın karşı taarruzunu durdurmak ve önlemek için. Bu konuda Rusya'ya çok sert ve net bir tepki vermek son derece önemli çünkü uluslararası toplum ve genel olarak kurallara dayalı bir dünya düzenini görmek isteyen ülkeler şu an sert ve net bir cevap vermezse bundan sonra Rusya aynı hamlelerde başka yerlerde de bulunabilir ki artık bu retoriği Rusya'da görüyoruz sadece Kahovka Barajında değil Kıyiv’de veya Ukrayna'nın başka bölgelerinde de aynı stratejik öneme sahip tesisleri saldırı altında kalabilir ve bunun altını tekrar tekrar çizmek istiyorum: Sadece Ukrayna için çok ağır sonuçları getirmiyor bütün bölge için çok ağır sonuçları doğuruyor. KAHOVKA BARAJI VE BOZULAN EKOLOJİK DENGE Mesela bu tatlı suların Karadeniz'e girmesiyle bir anda girmesiyle Karadeniz'de ekolojik denge bozulmuş bulunuyor çünkü tuz seviyesi düştükten sonra Karadeniz'de yaşayan bütün biyolojik nesnelerin hayati tehdidi söz konusu. Dolayısıyla da Ukrayna, bu felaketi bir "eko-kırımı" olarak veya ekolojik kitle tahribatı olarak nitelendiriyor. "ÇERNOBİL’DEN SONRA EN BÜYÜK FELAKET" Bölgede insan eliyle yaratılan büyük bir felaket yaşandı ve hayat olumsuz yönde etkilendi. Bunun zararları nasıl giderilir? Genel olarak özetleyecek olursak Kahovka Barajı’nın patlatılması, Çornobıl’den (Çernobil Faciası) sonra kesinlikle Ukrayna’daki ve belki de Avrupa'daki en büyük insan yapımı felakettir. Onun sonuçlarını daha çok uzun bir süre içinde yaşayacağız. İnsanların yaşadıkları hasarları anlatmak çok zor… Çünkü resmen bir gün içinde orada yaşayan insanlar her şeyden oldular, her şeyini kaybettiler, bu insani trajedidir. Çünkü insanların tahliyesine yardıma koşan insanlar, çatılardan damlardan insanları, hayvanları indirmeye çalışan insanlar yine de Rus güçlerinin ateşi altında kaldılar. Çünkü işgalci güçler, bir de o arama kurtarma ekiplerine ve sivil insanlara, "tahliye olmaya çalışan sivil insanlara" karşı yine ateş açtılar. Onun için bu insani trajedidir... Bir de dediğim gibi ekolojik açıdan son derece vahim bir durum söz konusu ve bunun sonuçlarını daha onlarca yıl içinde hissedeceğiz. Bu sonuçları tam anlamıyla bertaraf etmek veya telafi etmek mümkün olmayacak ama mümkün olduğunca tabii ki zamanla bu toprakları, tekrar Ukrayna’nın denetimi altına döndükten sonra restore etmeye çalışacağız. Çünkü şunu bir daha gördük ki: Rusya her zaman ne kadar bu topraklara “benim topraklarım” dese de kendi toprakları olarak görmüyor. Mümkün değil! Kendi toprakları olarak görse bu kadar hasar bu kadar hayat kaybı ve bu kadar zarar vermeye hazır olduğuna inanmak gerçekten çok zor olurdu. Onun için bir daha bunu "Rus toprağı" olarak görmediğini gördük fakat Ukrayna toprağında, Ukrayna’nın karşı taarruzunu durdurmak için her türlü hamleye her türlü saldırıya hazır olduğunu ispatlamış oldu. Doç. Dr. Yevgeniya Gaber, Rusya'nın #Ukrayna'daki #Kahovka Barajı'nı patlatmasının sonuçlarını değerlendirdi ???? https://t.co/C1e1UQyQb3 pic.twitter.com/QTBrqMQfWP — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) June 10, 2023 İŞGALCİ RUSYA, KAHOVKA BARAJI'NI PATLATTI Sivillerin hayatını hiçe sayan terörist devlet Rusya, 6 Haziran 2023 tarihinde Herson bölgesinde Dnipro Nehri üzerinde bulunan Kahovka Barajı'nı (Kakhovka Barajı) patlattı. Sosyal medyada paylaşılan videolarda, barajın ve hidroelektrik santralin makine dairesinin tamamen yok edildiği ve suların hızla aşağıya doğru aktığı görüldü. Patlamadan bir süre sonra Kahovka Hidroelektrik Santrali suya gömüldü. Herson bölgesinin 600 kilometrekarelik kısmı su altında kaldı. Herson toprakların yüzde 32’si Dnipro Nehri’nin sağ yakasında, yüzde 68'i sol yakasında kalıyor. Herson Bölgesi Askeri İdaresinden yapılan açıklamada, 8 Haziran’da suyun ortalama 5,61 metre yükseldiği bildirilmişti. İşgalci Rusya’nın sebep olduğu felaketin tam ölçeği ancak sular indiğinde ortaya çıkacak.  İşgalci #Rusya'nın #Kahovka Barajı'nı patlatmasının ardından #Ukrayna'nın #Herson kenti sular altında kaldıhttps://t.co/QtgVCqM13O pic.twitter.com/DJQ8CPiS48 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) June 7, 2023 Dnipro Nehri’nin sağ kıyısında bulunan Herson bölgesi toprakları Ukrayna kontrolü altında. Kahovka Barajı'nın Rusya tarafından patlatılması sonucu, bu bölgede en az 32 yerleşim yeri su altında kaldı. Ukrayna tahliyelere devam ederken işgalci Rus ordusu, su altında kalan yerleşim yerlerini bombalıyor. RUSYA, İŞGAL ALTINDAKİ BÖLGELERDE TAHLİYE YAPMIYOR Dnipro Nehri’nin sol kıyısında bulunan Herson bölgesi şu an Rus işgali altında. İşgalcilerin, Kahovka Barajı’nın patlatılması sonucu sular altında kalan yerleşim yerlerinden insanları tahliye etmediği bildirildi. İnsanları kendi imkanlarıyla kurtarmaya çalışan gönüllüler, işgalcilerin tahliyeye izin vermediğini bildiriyor.

Yevgeniya Gaber: Rusya, Montrö Anlaşması'nı baltalıyor Haber

Yevgeniya Gaber: Rusya, Montrö Anlaşması'nı baltalıyor

Ukraynalı eski diplomat, dış politika uzmanı Doç. Dr. Yevgeniya Gaber, Tahıl Koridoru Anlaşması'nı Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Rusya’nın anlaşmanın süresini düşürerek, bunu bir şantaj aracı haline getirdiğinin altını çizdi. Tahıl Koridoru Anlaşması'nın 60 gün süreyle uzatılmasını Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendiren Gaber, Ukrayna tarafının anlaşmanın uzatılması için elinden gelen tüm çabayı gösterdiğini belirterek, “Ukrayna, anlaşmanın 60 veya 120 gün süreyle değil süresiz olarak uygulanmasının son derece önemli olduğuna dikkat çekti. Çünkü gıda güvenliği sadece Ukrayna’nın değil aynı zamanda Afrika, Orta Doğu ülkeleri ve tüm dünya için önemli bir konu. Öte yandan Rusya, anlaşmanın süresini kısaltarak bunu bir şantaj aracı olarak kullanıyor. Anlaşma uzatılmadan önce, her seferinde Rusya ekstra taleplerini öne sürüyor. Yaptırımların kaldırılmasını istiyor.” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte uzman, Rus saldırıları nedeniyle Ukrayna’da tarım faaliyetlerinin yapılamadığına dikkat çekti. BOĞAZLARDAN GEÇEN TİCARİ GEMİLERİ KONTROLÜ FİİLEN RUSYA’NIN ELİNDE Ayrıca Gaber, Rusya’nın Montrö Anlaşması'nı baltaladığını söyleyerek, “Şu an fiilen Rusya, hangi ticari gemilerin Boğazlarından geçip geçemeyeceğine karar verme, veto koyma hakkına sahip oldu. Bu da kabul edilemez bir durum.” dedi. “KARADENİZ’İN RUSYA TARAFINDAN BLOKLANMASINI ENGELLEMEMİZ GEREKİYOR” Ukrayna’nın BM ve Türkiye’ye Tahıl Koridoru Anlaşması konusundaki çabaları için müteşekkir olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Gaber, “Ama bir diğer önemli mesele, Karadeniz’in Rusya tarafından bloke edilmekten arındırılması ve kurtarılması lazım. Bu da uzun vadede üzerinde düşünmemiz gereken bir konu" değerlendirmesini yaptı.

Rus füze saldırıları altındaki Odesa'da son durum ne? Ukraynalı eski diplomat aktardı Haber

Rus füze saldırıları altındaki Odesa'da son durum ne? Ukraynalı eski diplomat aktardı

Ayyıldız Huri KAPTAN/QHA Ankara Ukraynalı eski diplomat, güvenlik ve dış siyaset uzmanı Doç. Dr. Yevgeniya Gaber, 29 Ocak 2023 tarihinde Rus füzelerinin yoğun saldırısı altında olan Odesa'daki son durumu Kırım Haber Ajansına (QHA) aktardı. Rusya, Ukrayna'nın ana karasına yönelik başlattığı işgal saldırılarını yaklaşık bir yıldır sürdürüyor. Binlerce masum sivili katleden Rus füzeleri, Odesa'yı yoğun bombardımana tuttu. Kritik alt yapı tesislerini hedef alan işgalciler, kentlerde elektrik kesintilerinin yaşanmasına sebep oldu. Bu kapsamda Ukraynalı eski diplomat, güvenlik ve dış siyaset uzmanı Doç. Dr. Yevgeniya Gaber Ukrayna'nın güneyinde Rus saldırıları yüzünden en çok hasar alan Odesa kentindeki son durumu video mesaj yoluyla Kırım Haber Ajansına (QHA) anlattı. Ukraynalı eski diplomat, güvenlik ve dış siyaset uzmanı Doç. Dr. Yevgeniya Gaber, Odesa'daki son gelişmeleri Kırım Haber Ajansına anlattıhttps://t.co/zFimiep8zf pic.twitter.com/fc2BGZEZzq — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 29, 2023 ELEKTRİK KESİNTİLERİNİN YAŞANDIĞI ODESA'DA SON DURUM NE? Gaber, Odesa'nın son birkaç gündür Rusya'nın toplu füze saldırısına maruz kaldığını vurgulayarak kentin yavaş yavaş normale döndüğünü söyledi. Ukrayna'nın genelinde Rus füzeleri nedeniyle elektrik sorunlarının yaşandığına dikkat çeken Gaber, "İnsanlar normal hayatlarına dönmeye çalışıyor" dedi. Gaber, Ukraynalıların ekonomiye katkıda bulunmak amacıyla çeşitli yerlerde alışveriş yaparak para akışını sağladıklarını kaydetti. Gaber, "Bu sadece bir eğlence veya güzel vakit geçirme gibi düşünülmemeli aynı zamanda Ukrayna'nın ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla yapılıyor. Çünkü orta ölçekli ve küçük ölçekli işletmeler vergilerini ödüyorlar. Böylece onların da bu tarz müşterilere her zamanki gibi ihtiyaçları var" ifadelerini kullandı.  SON DÖNEMDE ODESA KENTİ NEDEN YOĞUN RUS BOMBARDIMANINA UĞRADI?  Rusya'nın son dönemde özellikle Odesa kentini bombaladığına işaret eden Gaber, "Odesa'nın tarihi merkezinin UNESCO tarafından Tehlike Altındaki Dünya Mirasları Listesine alınmasıyla alakalı olabilir. Çünkü Rusya'dan gelen sözde sürprizler, bu tarz olumlu gelişmelerden sonra oluyor" vurgusu yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.