SON DAKİKA
Hava Durumu

#Vefat Yıldönümü

QHA - Kırım Haber Ajansı - Vefat Yıldönümü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Vefat Yıldönümü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cengiz Dağcı vefatının 12. yılında saygıyla anılıyor Haber

Cengiz Dağcı vefatının 12. yılında saygıyla anılıyor

"O Topraklar Bizimdi", "Onlar Da İnsandı" , "Korkunç Yıllar" ve daha birçok eseriyle tanınan, ünlü Kırım Tatar romancı Cengiz Dağcı bugün vefatının 12. yıldönümünde saygı, özlem ve rahmetle anılıyor. Ömrü boyunca vatan hasreti çeken Dağcı, 22 Eylül 2011 yılında Londra'da hayata gözlerini yumdu.  Eserleriyle #Kırım Tatarlarının vatan hasretini ve mücadelesini geniş kitlelere ulaştıran ünlü Kırım Tatar romancı, yazar #CengizDağcı, vefatının yıldönümünde saygı, özlem ve rahmetle anılıyor.https://t.co/lmHsCYFxu5 pic.twitter.com/dTTnrsRLM9 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) September 22, 2023 CENGİZ DAĞCI KİMDİR? Eserleriyle vatan Kırım’ı okuyucularına anlatan yazar Cengiz Dağcı 9 Mart 1920’de Yalta’nın Gurzuf kasabasında dünyaya geldi. Kırım Pedagoji Enstitüsü öğrencisiyken İkinci Dünya Savaşı çıktı ve 1941’de Ukrayna cephesinde Almanlara esir düştü. Almanların yenilmesi üzerine esir kampından kurtularak Birleşik Krallık’a sığındı. 1946'da Londra’da Wimbledon yakınlarına yerleşti. Cengiz Dağcı, vatanından ayrıldıktan sonra bir daha hiç Kırım’a dönemedi. 22 Eylül 2011 yaşamını yitiren Dağcı’nın naaşı, 2 Ekim 2011’de atalarının mezarlarının bulunduğu Kırım’ın Yalta bölgesi Kızıltaş köyündeki Müslüman mezarlığına defnedildi. Cengiz Dağcı, Türkiye’ye hiç gelmediği halde kitaplarını Türkiye Türkçesi ile yazmıştı. Böylelikle Türkiye’de basılan kitapları sayesinde geniş kitlelere ulaştı. KIRIM'IN HAYALİYLE YAŞADI O tüm hayatı boyunca gurbette Kırım’ın hayaliyle yaşadı, vatanının nefesini hissetti, romanlarının ve hikayelerinin her satırını; Gurzuf köyüne, gençliğinin en mutlu yıllarını geçirdiği, Akmescit’e adadı. Dağcı’nın tüm eserlerinde vatanına olan sevgisi, Kırım Tatar kimliği, milletine olan bağlılığı ve inancı hissediliyordu. Cengiz Dağcı’nın Türk edebiyatının gelişmesine katkı sağladığı ve önemli eserleri arasında “Yoldaşlar”, “Anneme mektuplar”, “Onlar da insandı”, “Badem Dalına Asılı Bebekler”, “Yurdunu Kaybeden Adam”, “Korkunç Yıllar” adlı eserler yer alıyor. Yazdıkları belgesellere, (Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasında Türkler, 2005), çeşitli film (Kırımlı, 2014) ve dizi uyarlamalarına (Yurdumda Ölmek İstiyorum-“Onlar da insandı” uyarlaması-1993) konu oldu. Dağcı’nın ünlü “Korkunç Yıllar” eserindeki şu satırlar, Türk dünyası ve Kırım’a olan inancını ve gerçek bir vatanperver olduğunu gösteriyordu: “Bahçesaray’dan Kaşgar’a varana kadar binlerce minaremiz göklere uzanıyor. Bize Tatar diyorlar, Türkmen diyorlar, Kazak diyorlar, Özbek diyorlar, Azeri diyorlar, Karakalpak, Uygur, Kabardin, Başkurt, Kırgız diyorlar. Bunlar hep yalan! Deniz parçalanamaz, biz Türk’üz!. . Bunu senin kalbinin bildiği gibi, her Başkurt, her Kırgız, her Kazak’ın, Kırgız’ın da kalbi bilir. Kalbinin hisleriyle hareket et. Dünyanın boş hırslarına kapılma…"  Milyonlarca Kırım Tatarının anavatanları Kırım’a duyduğu özlemi, eserleriyle dile getirerek hafızalara kazınan ünlü Kırım Tatarı yazar Cengiz Dağcı’yı rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz…

Gazeteci Aydın Taş'ın aramızdan ayrılışının üzerinden iki yıl geçti Haber

Gazeteci Aydın Taş'ın aramızdan ayrılışının üzerinden iki yıl geçti

Türkiye'de özellikle Türk dünyasına ve Kırım Tatarlarına yönelik faaliyetleriyle tanınan Türk gazeteci Aydın Taş, vefatının ikinci yıldönümünde saygı, özlem ve rahmetle anılıyor. Vefatının iki yılı geride kalırken Kırım Haber Ajansı (QHA) Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü ve Türkçe Yayın Yönetmeni Gazeteci Aydın Taş'ın mesleğine olan tutkusu, azmi, Türk dünyasının dertleri ile ilgili çabaları hafızalardaki yerini koruyor.  Kırım ve Türk dünyası üzerine yaptığı yayınlar ve çalışmaları ile tanınan ve büyük ilgi uyandıran Aydın Taş, bundan tam iki yıl önce zamansız bir şekilde aramızdan ayrılmıştı. Vatan Kırım ve güncel gelişmeler hakkında yaptığı "Kırım Saati" ve çeşitli yayınları ile gönüllerde taht kurmuştu. Gazeteci Aydın Taş, aynı zamanda Türk Milliyetçisi kimliğiyle de öne çıkıyordu. Ömrü boyunca #Türk dünyası ve #Kırım için mücadele eden gazeteci Aydın Taş, iki yıl önce aramızdan ayrıldı. Kırım Haber Ajansı Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü ve Türkçe Yayın Yönetmeni Aydın Taş'ı vefatının 2. yılında saygı, özlem ve rahmetle anıyoruz...https://t.co/EvCwWbvXkB pic.twitter.com/4JG7cRGJ55 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) August 9, 2023 GAZETECİ AYDIN TAŞ KİMDİR? 1981 doğumlu Aydın Taş, Doğu Akdeniz Üniversitesinden mezun oldu. Milliyet Gazetesi, Halk TV, Kırım Haber Ajansı gibi birçok medya kuruluşunda görev aldı. Kurduğu Kurultay Gazetesi ile tüm Türk dünyasına ulaşmıştı. 2018’den beri Kırım Haber Ajansı’nda (QHA) Türkçe Yayın Yönetmenliği yapıyordu. Bir kız ve bir erkek iki çocuk babasıydı. Taş, 10 Ağustos 2021 tarihinde Ayvalık'ta son yolculuğuna uğurlanmıştı.

Çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet Han'ın 542. vefat yıl dönümü Haber

Çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet Han'ın 542. vefat yıl dönümü

21 yaşında İstanbul’u fethederek bin yıllık Bizans İmparatorluğu’na son veren, çağ kapatıp çağ açan ve Osmanlı devletini imparatorluğa dönüştüren Fatih Sultan Mehmet Han'ın 542. vefat yıl dönümü kaydediliyor.  HEM SULTAN HEM ŞAİR Devrinin en büyük alimleri Molla Hüsrev, Molla Gürani, Molla Yegan, Hızır Bey ve Hocazade Muslihuddin'den ders alan Fatih Sultan Mehmet, merak ettiği alanlarda da uzman kişileri getirtip özel eğitim aldı. Şiire de ilgi duyan Fatih Sultan Mehmet, "Avni" mahlasıyla şiirler de yazdı.  Sanata ve ilme verdiği önemle de bilinen Fatih, padişahlığı süresince birçok medrese yaptırarak, dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanlarını İstanbul'a davet etti. Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana Dostum! Anlaşılan o ki (bağrımdaki) ayrılık yarasının şerh etmek mümkün görünmüyor. (Bari) açık duran şu yakam, (aşkından dolayı) göğsümdeki (şerha şerha olmuş) yarıkları sana göstersin (de insafa gel!) SULTAN FATİH MEHMET HAN KİMDİR? Sultan II. Murad'ın oğlu II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet Han) 30 Mart 1432'de Edirne'de doğdu. Babası Sultan II. Murad, annesi ise Hüma Hatun'dur. Küçük yaşta tahsiline ve yetişmesine çok önem verilen Şehzade Mehmed, devrin en üstün âlimlerinden eğitim gördü. 11 yaşına geldiğinde, idari yönden tecrübe kazanması için Manisa sancakbeyliğine tayin edildi. Matematik, geometri, felsefe, hadis, tefsir, fıkıh, kelâm ve tarih alanlarında fevkalade yetişti. 1444 senesinde babası II. Murad, tahtı 12 yaşındaki Mehmed'e devrederek Manisa'ya çekildi. 1444-1446 yılları ve 1451-1481 olmak üzere toplam 32 yıl hüküm süren Fatih Sultan Mehmet, 3 Mayıs 1481 yılında 49 yaşında vefat etti. Osmanlı İmparatorluğu'nun 7. padişahıdır. İSTANBUL'UN FATİHİ: SULTAN MEHMET HAN 29 Mayıs 1453'te İstanbul'u fethetti. Hz. Muhammed'in "Konstantiniyye elbet fetholunacaktır. Onu fethedecek komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur." hadisine nail olduğu için Türk İslam dünyasında "Fatih" olarak anıldı. Fetih’ten sonra Fethin Babası anlamına gelen “Ebû’l-Feth”, daha sonraki dönemlerde ise “Çağ Açan Hükümdar” ve “Kayser-i Rûm” (Roma İmparatoru) unvanları ile anıldı. Osmanlıcanın yanında ileri seviyede Yunanca, Latince, İbranice, Arapça ve Farsça olmak üzere beş tane yabancı dil biliyordu. 19 YAŞINDA TAHTA ÇIKTI Şehzade Mehmed, devrin en üstün âlimlerinden eğitim gördü. 11 yaşına geldiğinde, idari yönden tecrübe kazanması için Manisa sancakbeyliğine tayin edildi. Matematik, geometri, felsefe, hadis, tefsir, fıkıh, kelâm ve tarih alanlarında fevkalade yetişti. Fatih, 1451 yılında babasının ölmesi üzerine 19 yaşında tekrar Osmanlı tahtına oturdu. 1453'te Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'na, 1460'da Mora Despotluğu'na, 1461'de Trabzon İmparatorluğu'na son verdi. 1473'te, Akkoyunlu Devleti hükümdarı Uzun Hasan'ı Otlukbeli Muharebesi ile yendi. II. Mehmed, döneminde çıkardığı kanunları ''Fatih Kanunnamesi'' adıyla kitaplaştırdı. OSMANLI DEVLETİNİ İMPARATORLUĞA DÖNÜŞTÜREN FATİH Sultanlığı döneminde 25 seferi bizzat yöneten Fatih, babası 2. Murat döneminde 880 bin kilometrekare olarak devraldığı Osmanlı topraklarını, 2 milyon 214 bin kilometrekareye ulaştırdı. MÜNEVVER KİŞİLİK VE DEHA BİR SULTAN Tarihçiler tarafından büyük bir devlet adamı ve askeri deha olarak gösterilen Fatih Sultan Mehmet, orduda düzenli olarak yeniliklere gidip ateşli ve son teknoloji silahları üretip, asker sayısını artırdı. Arapça, Farsça, Latince, İtalyanca, Slavca bilen Fatih Sultan Mehmet, matematik, coğrafya, astronomi, fizik gibi pek çok alanda da yetenekli ve bilgi sahibi bir münevverdi. RUM TEBASI İÇİN O BİR İMPARATORDUR Tarihteki imparatorluk kurucularının vasıflarını taşıyan Fatih Sultan Mehmet, dünya hakimiyetini amaç edinmiş kudretli bir asker ve geniş görüşlü bir kültür adamıydı. Hatta, bazı Rum tebaalar onu, İstanbul'u elinde tutması sebebiyle imparator olarak gördü. Gut hastalığından muzdarip olan Fatih Sultan Mehmet, Anadolu'ya çıktığı sefer sırasında 3 Mayıs 1481'de Gebze yakınlarındaki Hünkar Çayırı'nda vefat etti, naaşı, kendi adını taşıyan Fatih Camisi'ndeki türbesinde defnedildi.

Kırım Tatar Dilbilimci ve Yazar Saim Osman Karahan Haber

Kırım Tatar Dilbilimci ve Yazar Saim Osman Karahan

Emel Dergisinin bir dönem Yazı İşleri Müdürlüğünü yapan, Emel Kırım Vakfı ile Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Saim Osman Karahan, vefatının 8. yıldönümünde rahmetle anılıyor. 23 Nisan 2015 senesinde İstanbul'da vefat eden Kırım Tatar dilbilimci Karahan, 2013 senesinde "Dobruca Kırım Tatar Ağzı Sözlüğü" eserini Kırım Tatar halkına kazandırmıştı. SAİM OSMAN KARAHAN KİMDİR? 5 Şubat 1939'da Romanya'nın Köstence şehrinin Koşu Mahallesinde öğretmen ve din adamı bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. 2 Nisan 1964’te Türkiye’ye göç etmek üzere Romanya'dan ayrıldı. 1970 senesinde Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Faransız Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. 1974 yılında hayatını Nermin Hanım ile birleştirdi ve İstanbul’a taşındı, oğulları Özgür ve Haluk İstanbul’da doğdu. 1975’ten sonra Emel Dergisini çıkaran Müstecib Ülküsal’ın çevresinde Sabri Arıkan, Abdullah Zihni Soysal, Yusuf Uralgiray gibi Kırım Davası hizmetkârları ile görüşme ve fikirleşme fırsatı buldu. Ülküsal’ın Dobruca ve Türkler adlı eserindeki (1966, İstanbul) Dobruca haritasını çizip hazırladı. 1990 senesinde emekli olana kadar bir tekstil fabrikasında muhasebe işlerinde çalıştı. Emekliliğinden sonra dernek faaliyetlerine daha sık bir şekilde iştirak etmeye başladı. İstanbul'da Zafer Karatay, Celal İçten, Niyazi Elitok, Murat Vatansever gibi Emelciler ile tanıştı. 1995 senesinde Müstecib Ülküsal’ın yaşgünü merasimi esnasında Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile tanışma fırsatı buldu. 2001 senesinde 4. Kırım Tatar Milli Kurultayı’na katılmak için hayatında ilk defa Vatan Kırım’a gidebildi. Sözlük hazırlama çalışmalarına ilk gençlik yıllarında tuttuğu notlar ile başladı. Romanya Dobrucasında çıkmış tüm yazılı edebiyat örnekleri, diğer Türk lehçeleri sözlük ve gramerleri gibi geniş kapsamlı eserlerden de faydalanarak 3 ciltlik Dobruca Kırımtatar Ağzı Sözlüğü’nü tamamladı. Yarım asırdan fazla süren ve bu zaman zarfında karşılaştığı pek çok aksilik, sıkıntı ve zorluğa rağmen hazırladığı sözlüğü 2012 yılında Romanya’da bastırmaya muvaffak oldu. Sözlük dışında Dobruca’daki Kırım Tatar edebiyatının klasik sayılabilecek yazar ve şairlerine ait yazı ve şiirleri derleyerek bir araya getirdi. Mehmet Vani yurtsever’e ait cezaevi hatıralarını da içeren "Dobrucanın Davuşı -3" ile İsmail Ziyaeddin’in eserlerini bir araya getirdiği 2 ciltlik "Saylama Eserler" adlı kitapları 2013 yılında beri Romanya’da basıldı. Son olarak İsmail Bey Gaspıralı'nın Frengistan Mektupları ve Darürrahat Müslümanları adlı eserlerini Dobruca Kırım Tatar Ağzı'na aktarımış ve kitap Kasım 2014'te yine Romanya'da basılmıştır. Saim Osman Karahan “Dobruca Kırım Tatar Ağzı Sözlüğü” adlı eseri ile Kırım'ın en prestijli kültür-sanat ödülü olan 2013 yılı Bekir Sıtkı Çobanzade Ödülüne “Kırım Tatar filolojisi ve folkloru alanında en iyi bilimsel ve bilimsel-metodik çalışma” dalında layık görüldü. Romanya'daki Kırım Tatar kültürü, sanatı ve edebi değerlerinin gelişmesi ve desteklemesine katkıda bulunan "Mehmet Niyazi Ödülü" 2013 yılında Saim Osman Karahan'a verildi. Saim Osman Karahan Mehmet Niyazi'nin ruhuna ithaf ettiği “Dobruca Kırım Tatar Ağzı Sözlüğü” adlı eseri ile bu ödüle layık görüldü. Saim Osman Karahan 2009 yılından itibaren İstanbul’da yayınlanan Emel Dergisi’nin yazı işleri müdürlüğünü ve Bahçesaray dergisinin yazı işlerini yürüttü. Kırımtatarca, Türkçe, Romence, Rusça ve Fransızca bilen Saim Osman Karahan Kırım Tatar dil ve edebiyatı üzerine araştırmalar yaptı. Ölümünden kısa bir süre önce Kırım Tatar Yazarlar Birliği fahri üyeliğine kabul edildi.

Alparslan Türkeş'in vefatının 26'ncı yıl dönümü Haber

Alparslan Türkeş'in vefatının 26'ncı yıl dönümü

Türk siyasetinin yarım asrına damgasını vuran, Türk Dünyasına yaptığı büyük hizmetler ve verdiği mücadeleyle yakın tarihin sembol isimlerinden olan Milliyetçi Hareket Partisinin (MHP) kurucu Genel Başkanı ve ülkücülerin başbuğu Alparslan Türkeş 26 yıl önce bugün vefat etti. Türk siyasetindeki ve Türk dünyasına yönelik hizmetleriyle her zaman hatırlanan Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurucu lideri Türkeş, vefat tarihi olan 4 Nisan'da anılıyor. MÜCADELEYLE GEÇEN BİR ÖMÜR Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917 tarihinde Lefkoşa'da dünyaya geldi. Hüseyin Sırrı Bellioğlu'nun tavsiyesiyle Kuleli Askeri Lisesi'ne kaydolan Türkeş, 1936 senesinde buradan mezun oldu. 1938 senesinde Harp Okulu'nu bitirdi.1939'da piyade asteğmeni olarak atış okuluna girerek buradan teğmen rütbesiyle mezun oldu.  1944 senesinde üsteğmen rütbesindeyken Nihal Atsız ve Nejdet Sançar'la birlikte Irkçılık-Turancılık davasından yargılandı ve 9 ay 10 gün mahpus kaldı. 1947 senesinde beraat etti. 27 Mayıs 1960'dan kısa süre önce Elâzığ'daki birliğinden Ankara'ya atandı. Milli Birlik Komitesi'nin ülke yönetimine el koyduğunu açıklayan bildiriyi radyodan okudu. Kurmay Albay Alparslan Türkeş ihtilâl hükümetinde Başbakanlık Müsteşarlığı görevini üstlendi. Bu vazifesi esnasında Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet istatistik Enstitüsü ve Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi kurum ve kuruluşları kurdu. Milli Birlik Komitesi arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle, 13 Kasım 1960'ta Kurmay Albay Alparslan Türkeş ve "ondörtler" olarak bilinen arkadaşları Komite'nin diğer üyelerince emekliye sevk edilerek tasfiye edildiler ve zorla evlerinden alınıp yurtdışında görevlendirilmek suretiyle sürgün edildiler. Türkeş, 19 Kasım’da Türkiye'nin Hindistan Büyükelçiliği müşavirliği göreviyle yurt dışına gönderildi. MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ'NİN KURULUŞ SÜRECİ Türkeş, milliyetçi çevreleri bir araya getirmek için 2 Mayıs 1963'te Türkiye Huzur ve Yükselme Derneği'ni kurdu. 1965'te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin başkanı oldu ve bu dönemde kendisini sevenler tarafından Başbuğ ilan edildi. 1969 ve 1973 yıllarında Adana milletvekili olarak parlamentoya seçildi. 1975 senesinden sonra "Milliyetçi Cephe" adı verilen koalisyon hükümetlerinde başbakan yardımcılığı görevinde bulundu. Bu dönemde sağ ve sol çatışması arttı.  12 Eylül darbesi sırasında Millî Güvenlik Konseyi başkanı, diğer üç parti başkanlarının teslim olduğunu, Alparslan Türkeş'in de teslim olmasını, aksi takdirde suçlu durumda olacağını belirten bir bildiri yayınladı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 9 Nisan 1985'e kadar 4,5 yıl tutuklu kaldı. 12 Eylül döneminde idam cezasıyla yargılanan Türkeş, bu davadan beraat etti.  1987'de siyaset yasağının kalkmasıyla birlikte Milliyetçi Çalışma Partisi'ne girdi ve aynı yıl yapılan olağanüstü kongrede genel başkanlığa seçildi. 1991 Genel Seçimleri'nde Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile seçim ittifakı yapan MÇP lideri Türkeş, Yozgat milletvekili olarak yeniden parlamentoya girdi. Bu sırada 1992'de 12 Eylül darbesi ile kapatılmış olan partilerin eski adlarını alması hakkında Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılan değişiklikle MÇP'nin ismi de 1993 yılında MHP olarak değiştirildi.  1995 genel seçimlerinde parlamento dışı kalan Türkeş, bu dönemde uzlaşmacı bir lider olarak ülke siyaseti üzerinde en etkili siyasetçilerden biri olmuştur.  Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997'de geçirdiği kalp krizi sonucu Ankara'da yaşama veda etti. Kabri, Ankara Beştepe'de bulunmaktadır.

Kırım Tatarlarının milli kahramanı Numan Çelebicihan'ın şehadetinin 105. yıl dönümü Haber

Kırım Tatarlarının milli kahramanı Numan Çelebicihan'ın şehadetinin 105. yıl dönümü

23 Şubat Antlı Şehit Numan Çelebicihan ve 1917 Kurultayı kahramanları ile şehitleri başta olmak üzere, muhaceret ve sürgün yollarında hayatlarını kaybetmiş, mezarları bile olmayan “Vatan” ve “Millet” yolunda, korkusuzca şehadete eren Kırım Tatarlarının yol başçılarını anma günü. Antlı şehit olarak anılan Numan Çelebicihan, bağımsızlık ve istiklal mücadelesinde kararlılık ve milli dirilişi sembolize etmesi bakımından Kırım Tatar halkının en müstesna şahsiyetlerinden birisi. #Kırım Tatar halkının unutulmaz lideri #NumanÇelebicihan, Bolşevikler tarafından şehit edilmesinin 105. yılında saygı ve rahmetle anılıyorhttps://t.co/0cE13RlbGy pic.twitter.com/cwbV7lPcto — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 23, 2023 NUMAN ÇELEBİCİHAN'IN HAYATI 1885 senesi “Büyük Sunaq” köyünde doğan Numan Çelebicihan 1908-1916 seneleri arasında İstanbul’da ve St. Petersburg’da Hukuk ve Tıp eğitimi aldı. 1908 senesi Cafer Seydamet ile birlikte Türkiye’de oluşan inkılap hareketlerini yakından takip etti. Kırım Tatar halkının sorunlarına çare bulmak ve çarlık idaresi altında ezilen halkının yaralarına derman olmak için büyük bir gayret ile çalıştı ve bu maksatla “Qırım Talebe Cemiyeti”ni kurdu. 1917 senesinde Kırım, Litvanya, Belarus ve Polonya Müftüsü oldu. Kırım Müslümanları İcra Komitesi'nin başkanı olarak seçildi. Bu süre boyunca, daha öncesinde olduğu gibi Kırım Tatar halkının teşkilatlanması ve kendi geleceğini eline alabilmesi için çalışmalar yürüttü. Yine aynı sene içerisinde Aralık ayında Birinci Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın toplanmasında büyük bir rol üstlendi ve Kurultayın idare heyetinin başkanı olarak seçildi. Kurultay’ın çalışmaları sonucunda “Kırım Tatar Halk Cumhuriyeti”nin kurulması için çalışmalar yürütülmesi kararı alındı ve kurulan hükûmetin başkanlığına Numan Çelebicihan seçildi. Kırım’ın Bolşevik kuvvetleri tarafından işgal edilmesi sonucunda Kurultay dağıtıldı ve Kırım Tatarlarının milli liderleri ya tutuklandı ya da Kırım’dan kaçmaya mecbur edildi. Tutuklanan Numan Çelebicihan 23 Şubat 1918 tarihinde Bolşevikler tarafından vahşice öldürüldü ve naaşı Karadeniz’e atıldı. Çelebicihan, ayrıca şair ve neşirci olarak tanınıyordu. Yazdığı “Ant Etkenmen” şiiri Kırım Tatarlarının milli marşı kabul edildi. Numan Çelebicihan, Ukrayna'da ve Türkiye’de 22-23 Şubat tarihlerinde çeşitli etkinlikler ile anılıyor. Prof. Dr. Hakan Kırımlı, QHA'ya Kırım Tatarlarının unutulmaz lideri Numan Çelebicihan'ın şehadetini anlattı: Prof. Dr. Hakan Kırımlı, #Kırım Tatarlarının unutulmaz lideri #NumanÇelebicihan'ın şehadetini anlattı pic.twitter.com/QTBXgBivgK — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 23, 2023 Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı İlmi #Ümerov, #Kırım Halk Cumhuriyeti'nin ilk Başkanı, Kırım'ın antlı şehidi Numan Çelebicihan'ı anlattı pic.twitter.com/wfQhsPl1wH — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 23, 2023 Kırım Tatar halkının unutulmaz lideri Numan Çelebicihan, Kırım Tatarlarının milli bağımsızlığı ve istiklali için verdiği mücadele ile halkının kalbine gömüldü, onun aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz…

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.