SON DAKİKA
Hava Durumu

#Uygur Sokyırımı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Uygur Sokyırımı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uygur Sokyırımı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Japonya'da Uluslararası Uygur Forumu yapılacak Haber

Japonya'da Uluslararası Uygur Forumu yapılacak

Japonya'nın başkenti Tokyo'da 29, 30 ve 31 Ekim 2023 tarihinde Uluslararası Uygur Forumu düzenlenecek. Japonya-Uygur Parlamenter Grubu (JUPC), Düya Uygur Kurultayı (WUC), Japonya Uygur Derneği (JUA) ve Inter-Parliamentary Alliance on China (IPAC) işbirliği ile düzenlenen forumda, Çin yönetimi tarafından Doğu Türkistan'da gerçekleşmekte olan soykırım ve insan hak ihallerine karşı uluslararası toplumu harekete geçirme stratejisi geliştirilecek. UYGUR SOYKIRIMI'NA KARŞI SOMUT ADIM ATMAYA ÇAĞRILACAK Japonya Parlamentosunun, Doğu Türkistan'daki Uygur Soykırımı'na karşı somut adım atmasını teşvik eden foruma; WUC, JUA, IPAC ve dünyanın çeşitli ülkelerinden milletvekili, politikacı ve akademisyenler katılacak. FORUMUN ODAK NOKTASI: UYGUR SOYKIRIMI Forumun tematik odak noktası Uygur Soykırımı'na yönelik uluslararası tepkileri ve ırk ayrımcılığı, fiziksel ve psikolojik işkence, zorla çalıştırma ve sınır ötesi zulüm gibi insan hakları ihlallerini kapsıyor. Ayrıca farklı ülkelerden parlamenterler arasında işbirliğini teşvik etmeyi ve mevcut zorlukları ele almayı hedefliyor. Forumda Hong Kong'daki demokratik sistemlerin erozyonu, Tayvan çevresindeki askeri gerilimler ve Çin'in Asya-Pasifik bölgesinde barış ve güvenliğe yönelik tehdidi de ele alınacak. 15 PANEL VE İNTERAKTİF SEMİNERLER DÜZENLENECEK Öte yandan forum, Japonya'daki 4 ayrı bölgede düzenlenecek. 200'ün üzerinde katılımcıya ev sahipliği yapacak olan forumda, 15 panel ve interaktif seminerler düzenlenecek.

Doğu Türkistan'ı ziyaret eden İİT heyetinden Çin'e övgü! Haber

Doğu Türkistan'ı ziyaret eden İİT heyetinden Çin'e övgü!

Çin, dünya kamuoyunun tepkisini azaltmak için yabancı ülkeleri ve uluslararası teşkilatları zulüm altındaki Doğu Türkistan topraklarına davet ediyor. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) heyeti ve diplomatlar, Çin hükumetinin önceden belirlediği program çerçevesinde Doğu Türkistan'a davet aldı. Söz konusu davetliler 17 Ağustos 2023 tarihinde Doğu Türkistan'ın ve Türk dünyasının kadim şehirlerinden Kaşgar'ı ziyaret etti. Ziyarette bulunan heyette; İİT'ye Daimî Temsilci Büyükelçi Dya-Eddine Bamakhrama, Suudi Arabistan, Moritanya gibi 25 İslam İşbirliği Teşkilatı (OIC) üye ülkesinin temsilcilerinin yanı sıra diplomat ve İİT Genel Sekreterliği yetkilisinin olduğu bildirildi. İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI, DOĞU TÜRKİSTAN'DA GÖRDÜKLERİNDEN ÇOK MUTLU Çin’in devlet kurumu CGTN, İİT heyeti ve diplomatlarının, (Kaşgar'a daha çok Çinlilerin yerleştirilmesi için) Çin'in inşa ettiği yerleri gezdiğini ve "bölgenin kalkınmasında kaydedilen ilerlemeyi" övdüğünü duyurdu. Cibuti’nin İİT Suudi Arabistan Büyükelçisi Dya-Eddine Said Bamakhrama, Çinlilerin yerleşimi için inşa edilen bölgeleri ziyaret ettiğini aktararak, “Bu sabahki ziyaretimiz bir çok bölgeyi kapsadı. Gördüklerimizden dolayı çok mutluyuz. Bölgenin gelişimini gördük. Umarım bu gelişme bu bölgede ve Çin’in tüm bölgelerinde devam eder” ifadelerini kullandı. İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATINDAN TURİSTLİK MEKANA ÇEVRİLEN CAMİ İÇİN ÇİN'E ÖVGÜ! İİT heyeti, Doğu Türkistan'a yerleşen Çinlilerin yaşam kalitesinin açıkça artırıldığını ifade ederek, Çin yönetiminin Çinlileri ücretsiz olarak Doğu Türkistan'a yerleştirme politikasını övdü. Heyet ayrıca Kaşgar antik kentini ve Heytgah Camii'ni de ziyaret etti. Grup, Çinli turistler için sürekli restorasyon gören ve namaz kılmanın yasak olduğu camideki modern altyapı ve tesislerden etkilendiklerini söyleyerek Çin hükumetine yine övgüler dizdi. "BİZE GERÇEĞİ GÖRME FIRSATI VERDİ" Çin'in "Doğu Türkistan'da halkın hayatını değiştirdiğini" ileri süren Pakistan'ın İİT Daimi Temsilcisi Syed Mohammad Fawad Sher ise "Çin'e yapılan ziyaret gerçekten de çok verimli oldu. Bize olağanüstü dönüşümünü görme fırsatı sunmaktadır. Sincan'ın (Doğu Türkistan) Kaşgar ve Urumçi şehirlerine yapılan ziyaret, bize gerçeği görme fırsatı verdi ve bölgeyle ilgili yanlış anlamaları ele almaya yardımcı olacak. Aynı zamanda İİT'nin bölgeyle ilgili yanlış anlamaları ortadan kaldırmasına da yardımcı olacaktır" ifadelerini kullandı.

Doğu Türkistan'daki soykırım için farkındalık yarışması başladı Haber

Doğu Türkistan'daki soykırım için farkındalık yarışması başladı

Çin'in 1949 tarihinde işgal ettiği Doğu Türkistan'da hala zulüm ve baskı politikaları devam ediyor. Uygur Türklerinin milli, dini ve kültürel özgürlüklerini giderek kısıtlayan Çin yönetimi; toplu gözaltı, beyin yıkama ve kısırlaştırma gibi ağır insanlık suçları ile 21. yüzyılda soykırıma imza atıyor. Bu politika ile ilgili New York Times gazetesine sızdırılan son belgeler, Çin lideri Şi Cinping'in 2014 yılında Doğu Türkistan'ı ziyaretinde yerel bölge yetkililerine, "Kesinlikle merhamet göstermeyin" emri verdiğini ispat ediyor. "SEN DE SOYKIRIM İÇİN ÇİZ VE PAYLAŞ" Çin liderinin 2014'te Doğu Türkistan ziyareti sonrası temeli atılan ve 2017 yılında faaliyete geçen toplama kampları hala suçsuz insanlarla dolu. Birleşmiş Milletler raporlarına göre 3, Uygur diasporasına göre 8 milyondan fazla Doğu Türkistanlı hala bu kamplarda türlü işkence, baskı ve zulme maruz kalıyor. Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği, Doğu Türkistan'da yaşanmakta olan Uygur Soykırımı'na dikkat çekmek amacıyla "Sen de soykırım için çiz ve paylaş" yarışması başlattı. #SOYKIRIMİÇİNÇİZİYORUM #SoykırımİçinÇiziyorum etiketiyle paylaşarak katılım sağlanacak olan yarışma, 10 Eylül 2023'e kadar devam edecek. Daha sonra seçilen çizimler, eylül ayında gerçekleşecek olan soykırım sergisinde yer alacak. 1. seçilen yarışmacı 5 bin TL, 2. seçilen 3 bin TL ve 3. seçilen 2 bin TL ödül alacak.  Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliğinden yapılan açıklamada, yarışmacıların bilgi ve soruları için info@udtsb.com mail adresi paylaşıldı.

Çin, Doğu Türkistan'da Haber

Çin, Doğu Türkistan'da "Yaz Temizlik Operasyonu" başlattı

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Muhabir / Ankara Çin hükumeti tarafından işgal edilen Doğu Türkistan'da baskı ve soykırım politikalarına bir yenisi daha eklendi. Çin Asayış ve Güvenlik Bakanlığı, Doğu Türkistan genelinde "Yaz Temizlik Operasyonu" başlattığını duyurdu. TEMİZLİK OPERASYONU 30 EYLÜL'E KADAR SÜRECEK Sözde "Xinjiang Halk Hükumeti" Güvenlik Bürosu, Pekin yönetiminin taleplerine binaen Doğu Türkistan genelinde 30 Eylül 2023 tarihine kadar sürecek olan operasyonu duyurdu. Sözde asayiş ve güvenlik operasyonlarının, bütün illerde derinlemesine bir şekilde uygulanacağı öğrenildi. DOĞU TÜRKİSTAN'I DAHA SIKI KONTROL ETMEK İÇİN KARARLAR ALINDI Ayrıca Doğu Türkistan'daki sözde güvenlik bürosu, Çin Asayiş ve Güvenlik Bakanlığının talimatlarını iletmek üzere bölgedeki asayiş organlarıyla bir video konferans toplantısı düzenledi. Toplantıda, Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerini ve diğer toplulukları daha sıkı kontrol etmek için önemli kararlar alındı.  DOĞU TÜRKİSTAN'A ÇİNLİLERİN GÖÇÜ KOLAYLAŞTIRILACAK! Alınan kararlar neticesinde, sözde aşırıcılık gibi konuların daha sıkı bir şekilde soruşturulması öngörüldü. Ayrıca yasa dışı internet kullanımı, VPN gibi uygulamaları kullanan kişilerin ağır cezalar almasının önü açıldı. Bu kapsamda, güvenlik güçlerinin evlere baskın uygulaması gibi direktifler verildi. Öte yandan, Doğu Türkistan'a Çinlilerin göçünü kolaylaştırmayı amaçlayan toplantıda, bölgedeki kara yolu trafik güvenliği yönetiminin güçlendirilmesi ve hedeflenen önlemlerin alınması gerektiği kaydedildi.

Uygur Soykırımının habercisi 5 Temmuz Ürümçi Katliamı  Haber

Uygur Soykırımının habercisi 5 Temmuz Ürümçi Katliamı 

5 Temmuz 2009 tarihi Doğu Türkistan için zulmün peyderpey soykırıma doğru evrildiğinin habercisiydi. 26 Haziran’da Çin’in Şavguan şehrine zorla işçi olarak götürülen Uygur Türk’ü kızların, erkeklerin kaldığı işçi yurdu Çinliler tarafından basılmış, binlerce Uygur Türkü genç, Çinliler tarafından katledilmişti. ÇİN YÖNETİMİNİN KİRLİ OYUNU Katledilen Uygur Türk’ü gençlerin cesetleri üzerine sandalye koyarak poz veren Çinlilerin sosyal medya hesaplarında servis ettiği görüntüler kısa sürede bütün internet sayfa ve medyalardan kaldırıldı. Bunun üzerine Ürümçi’de Çin yönetimi tarafından bir oyun planlandı. ÇİN HÜKUMETİNİN İZİN VERDİĞİ BARIŞÇIL PROTESTO Çoğunluğunu Uygur Türkü üniversite öğrencilerinin oluşturduğu kalabalık bir grup, 5 Temmuz 2009'da Uygur Türklerine yönelik baskı, ayrımcılık, ortadan kaybolma, kaçırılma ve fabrikalarda zorla çalıştırmaları protesto amacıyla, yerel hükumetin izin vermesi ile Ürümçi'de gösteri düzenledi. SOYKIRIMIN HABERCİSİ KATLİAMA DÖNÜŞEN 5 TEMMUZ Ancak Çin’in Doğu Türkistan’daki yerel hükumeti verdikleri izni geri aldı. Barışçıl eylemleri otoriteye başkaldırı ve isyan olarak ellerinde sopa dahi olmayan öğrenciler, ağır silahlı Çinli polisler tarafından kurşuna dizildi. Katliamın başlaması ile birlikte Ürümçi başta olmak üzere Doğu Türkistan’ın bütün şehirlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Tüm sınırlar kapatıldı. Yurtdışından gelenlerin derhal ülkeyi terk etmeleri istendi. Bununla da yetinmeyen ÇKP bölge yönetimi, tüm iletişim araçlarını yasakladı. İnternet ve telefon hatları kesilerek Doğu Türkistan’ın bir nevi dünya ile irtibatı koparıldı. Doğu Türkistan adeta karanlığa gömüldü, hiçbir şekilde bölge ile iletişim kurulamadı. ÇKP'NİN KANLI OYUNU Soykırımın devam ettiği geceler tüm elektrikler kesildi polis, asker ve sivil Çinli paramiliter güçler resmi üniformalı askerlerle beraber katliam gerçekleştirdi. Görgü tanıkları, göstericilerin ÇKP tarafından bilinçli olarak tahrik edildiğini, sivil görünümlü kişilerin eylemcilerin arasına girerek gösterilerini hedefinden saptırmaya çalıştığını belirtti. 10 BİNLERCE UYGUR TÜRKÜ KATLEDİLDİ Bağımsız uluslararası sivil toplum kuruşları, Ürümçi Katliamı'nda 10 binlerce Doğu Türkistanlının Çin yönetimi tarafından katledildiğini açıkladı. Katliamın yaşandığı gün ve sonrasında Çin polisi tarafından tutuklanan binlerce kişi kayboldu. Aradan geçen 14 yıllık süre zarfında, Doğu Türkistanlılar 5 Temmuz Ürümçi Katliamı'nda şehit edilen kardeşlerini unutmuyor, Çin yönetiminin bu insanlık suçunu her sene anlatmaya ve anmaya devam ediyor.

Doğu Türkistan'da Çin’in yıllardır devam eden İslam karşıtı uygulamaları Haber

Doğu Türkistan'da Çin’in yıllardır devam eden İslam karşıtı uygulamaları

Abdülhalik KARA Uygur Türklerine yönelik baskılar, toplama kampları ve insan hakları ihlalleri, kimi demokratik ülke ve parlamentolar tarafından soykırım olarak tanındı. Çin’in baskıcı politikaları Batı ülkeleri ve uluslararası insan hakları örgütleri tarafından yıllardır gündeme getirilse de İslam dünyası, bu konuda sessiz kalmayı sürdürüyor. Yıllardır Batı dünyasında meydana gelen herhangi bir İslamofobik eylem karşısında hızla tepki gösteren İslam dünyası, Çin'in Doğu Türkistan'da gerçekleştirdiği İslam karşıtı uygulamalar karşısında üç maymunu oynamaya devam ediyor. Oysa, Doğu Türkistan'da yaşananlar, Batı'da ortaya çıkan bireysel İslamofobik eylemlerle kıyaslanamayacak kadar vahim bir durumdur. Doğu Türkistan’da devlet tarafından planlanan, sistematik bir şekilde yıllardır uygulanmaya devam eden bir soykırım ve insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Ayrıca, Uygur Müslümanlarına yönelik baskıcı uygulamalar, İslam’a karşı devam eden bir savaş niteliği taşımaktadır. Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı İslam karşıtı uygulamaların bazıları şunlar: İSLAM DİNİ EĞİTİMİ TAMAMEN YASAK Çin, Doğu Türkistan'ı işgal ettikten sonra İslami eğitim müesseselerini tamamen kapattı ve halk tamamen din eğitiminden yoksun kaldı. Ancak 1978'deki reform hareketinden sonra, kısıtlamalar biraz hafifletildi ve bazı din alimlerinin evlerinde çocuklara eğitim vermeye başlandı. Fakat 1990'larda, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte Çin, din eğitimini tekrar yasakladı ve devlete ait din öğretim merkezleri açarak din eğitimini kontrolü altına aldı. Bu merkezler, Çin Komünist Partisine (ÇKP), komünist ideolojisine sadık din görevlileri yetiştirmek için kullanıldı ve bunlardan geriye kalan tek kuruluş olan sözde "Sincan İslam Enstitüsü" halen dünyanın gözünü boyamak için kullanılmaya devam ediyor. DİN ADAMLARI HEDEF ALINIYOR Doğu Türkistan'da, ÇKP tarafından hedef alınan grupların başında din adamları geliyor. Din adamları işgalin ilk günlerinden beri yok edilmeye, itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Özellikle 1966'dan 1976'ya kadar on yıl süren "Kültür Devrimi" sırasında çok sayıda aydın ve din adamları tutuklandı ve yok edildi. Bunun aynısı günümüzde de tekrar yaşanmaktadır. 2014'ten bu yana, 60 yaşın üzerindeki 57 din alimi dahil olmak üzere 1000'den fazla din adamı, vaaz vermek veya din eğitimi vermek suçuyla tutuklandı. KUR'AN-I KERİM VE DİNİ KİTAPLAR YAKILIYOR! ÇKP, Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonra özellikle de süren "Kültür Devrimi" sırasında “gericiliğe karşı koyma” sloganıyla Kur'an başta olmak üzere çok sayıda dini kitap ve klasik eseri topladı ve yaktı. 2017'den beri ÇKP, İslam'ı Uygurların hayatından silmek için yayınlarda Uygur kültürüne ve İslam'a dair her şeyi yasakladı ve dini konuların yer aldığı kitap, dergileri topladı ve imha etti. İlgili yayınları yazanlar, satanlar ve okuyanlar toplama kamplarına gönderildi. Bugün Uygur Müslümanları, evlerinde Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere herhangi bir dini kitap bulundurma haklarından mahrum bırakılmış durumdalar. ÇKP, CAMİLERİ YIKMAYA DEVAM EDİYOR Çin’in Doğu Türkistan’ı işgalinden sonra, bu topraklarda bin yıldır devam eden İslam kültürünün izleri silinmeye başladı. Çin yetkilileri medreseleri kapattığı gibi camileri yıktı veya dönüştürdü. Dinin bir gericilik olarak algılandığı, yok edilmesinin hedeflendiği Kültür Devrimi'nde, Doğu Türkistan'daki camiler tamamen kapatıldı ve ibadetler yasaklandı. On binlerce cami ya yıkıldı ya da tahıl ambarları veya domuz ahırlarına dönüştürüldü. ÇKP'nin 1956'da yayımladığı bir raporda, Doğu Türkistan'da toplam 29 bin 500 cami olduğu belirtilirken, cami sayısının 1978'de 2 bin 930'a kadar düştüğü biliniyor. Son zamanlarda, Çin rejiminin cami yıkım dalgası yeniden zirve yaptı. Araştırmacılar, 2017'den bu yana bölgede 16 bin caminin yıkıldığını veya tahrip edildiğini; bunların yaklaşık 8 bin 500'ünün tamamen yerle bir edildiğini tespit etti. Bunlar, bölgedeki toplam cami sayısının yüzde 65'ini oluşturuyordu. Geriye kalan camiler artık ibadet için değil çoğunlukla siyasi propaganda, dış dünyanın gözünü boyama veya turizm geliri için kullanılıyor. TÜRBE VE MEZARLIKLAR YOK EDİLDİ Çinli yetkililer, Doğu Türkistan'da Uygurlarının tarihî kimliğini yok etmek için mezarlıklarını bile yıkmaktan çekinmedi. İşgal sonrasında birçok tarihî türbe ve mezarlık, farklı bahanelerle kasıtlı olarak tahrip edildi. Araştırmalar, 2017 yılından bu yana da bölgedeki türbe ve mezarlıkların yüzde 30'unun yok edildiğini gösteriyor. Bununla birlikte, Çin hükumeti, Uygur Türklerinin cenaze törenlerini İslami ilkelere göre yapmasını yasakladı. Bu konuda gelenekleri sürdürmekte direnenler "fanatik İslamcı" olarak etiketlenerek toplama kamplarına gönderildi. İSLAM’IN ÇİNLİLEŞTİRİLMESİ HEDEFLENİYOR Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, 2022 yılı Doğu Türkistan ile ilgili yaptığı konuşmasında "İslam’ın sosyalizme uygun hale getirilmesi ve Çinlileştirilmesi gerektiğini" ortaya koydu. Bu politika, Doğu Türkistan'da sakalın yasaklanması, camilerin kubbe ve minarelerinin yıkılmasını, ay yıldız sembollerinin kaldırılmasını, dinî isimlerin değiştirtilmesi, ürünlerde helal etiketlerinin kaldırılmasını ve alkollü içeceklerin satılmasının zorunlu hale getirilmesi gibi bir sürü İslam karşıtı uygulamalara yol açmış durumdadır. ALLAH YERİNE ÇKP VE Şİ JİNPİNG! Doğu Türkistan'ın birçok bölgesinde Uygur Türkü Müslümanlardan Allah'a şükranlarını ifade etmeleri yerine, Çin Devlet Başkanı Şi Jinping'i övmeleri istenmiş, İslami inançları alay konusu yapılmıştır. Bu durum, özellikle de hapishanelerde, toplama ve çalışma kamplarında Uygur mahkumlara yönelik, okullarda ise öğrencilere yönelik uygulanmaktadır. Bazı camilerin içine ezan ve tekbir tarzıyla devlet adına yazılmış metinler asılmıştır. Bununla birlikte bölgenin her yerinde İslâm'ı aşağılayan sloganlar ve afişler sıklıkla görülmektedir. İSLAM KÖKENLİ İFADELER VE İSİMLERİN YASAKLANMASI Doğu Türkistan’da İslami inançla ilgili ne varsa silmeyi hedefleyen Çinli yöneticiler, hatta "Selamünaleyküm, Elhamdülillaha, İnşallah, Allah'a emanet" gibi İslami ifadeler bile yasaklamış; “Muhammed”, “Ayşe”, “Mücahit” gibi isimleri değiştirmeye zorlanmıştır. BAŞÖRTÜ VE UZUN KIYAFETLER YASAĞI Bölgede kadınların inançlarına uygun İslami kıyafetleri yasaklanmış, başörtüsü takmak "gerici" olarak nitelendirilerek aşağılanmıştır. Çinli yetkililer "uygarlık" ve "güzelleştirme" gibi sloganlar altında Müslüman kadınları geleneksel kıyafetlerden vazgeçmeye zorlamaktadır. 2013'ten bu yana kıyafet üzerine artan baskılar kapsamında Müslüman kadınların kıyafetleri kontrol noktalarında makasla kesildiği, kapı kapı dolaşarak kıyafetler incelendiğine dair görüntüler de basına yansımıştır. Yukarıda bahsedilen yasaklara aldırış etmeyenler ve direnenler, “gerici”, “fanatik İslamcı” gibi etiketlerle toplama kamplarına “eğitilmeye”, çalışma kamplarına “değiştirilmeye” gönderilmektedir; bazıları suçsuz yere hapis cezasına çarptırılmaktadır.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.