Urmiye Gölü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya!
Dünyanın 2. büyük tuz gölü olan Güney Azerbaycan'daki Urmiye Gölü, su kaynaklarının yanlış yönetilmesi ve gölün üzerine kurulan 23 barajın inşası nedeniyle yok olma tehlikesi altında. Çeşitli bitki ve hayvan türleri için önemli bir yaşam alanı olan gölün, son tespitlere göre toplam hacminin yalnızca yüzde 10'unun kaldığı kaydedildi.
Su seviyesinin bu derece azalması, ciddi ekolojik ve ekonomik sonuçlar doğuracak. Milyonlarca göçmen kuş ve bölgede yaşayan halk, bu durumdan ciddi şekilde etkilenecek.
Çevre aktivisti Mohsen Gasid de geçen günlerde gölün durumuyla ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Gasid, "Geçen aya göre Urmiye Gölü'nün durumu kötüleşti, daha önce az sularla kaplı olan alanlar artık tuzlu hale geldi. Yaz aylarında mevsimsel yağışların ardından göldeki su hacmi nispeten artsa da Enerji Bakanlığı bu durumu düzeltti. Sürdürülebilir kılmak için iş birliği yapmamak, gölün yıllık su payının barajlardan serbest bırakılmasını kabul etmedi." ifadelerini kullanmıştı.
URMİYE GÖLÜ NEDEN KURUYOR?
Dünyanın 2. büyük tuz gölü olan Urmiye Gölü'nde son 20 yıldır su seviyesi son derece azalmış durumda. İran'ın kuzeyinde yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri ise bu durumdan İran rejimini sorumlu tutuyor.
Güney Azerbaycanlı aktivistler Urmiye Gölü'nün kurumasında İran rejiminin kasıtlarına dair birçok örnek sıralıyor. Öncelikli nedenlerden biri olarak Urmiye Gölü havzasındaki nehirlerin üzerine hesapsızca inşa edilen barajlar olarak görülüyor. İran rejiminin göle akan nehirler üzerine tam 25 baraj inşa ettiği biliniyor. Ayrıca gölün ortasına inşa edilen köprü yolunun gölü kuzey ve güney olarak ikiye ayırırarak su geçişini kısıtladığını, bu nedenle gölün güney kısmının kurumasının hızlandığı vurgulanıyor. Yine tarım amaçlı açılan derin su kuyularının göle akan yeraltı kaynaklarını kuruttuğu belirtiliyor.
Tüm bunları 2000'li yılların başından beri ifade ettiklerini belirten Türk aktivistler ve çevreciler verilen sözlerin yerine getirilmediğini aktarıyor. Özellikle bu konu hakkında yapılan tüm gösterilerde yüzlerce insanın tutuklamalara tabi olduğu belirtiliyor. Urmiye Gölü meselesi Güney Azerbaycanlıların Türk dili ve kimlik meselesinden sonra en çok itirazda bulunduğu konu olarak görülüyor.