SON DAKİKA
Hava Durumu

#Urmiye Gölü

QHA - Kırım Haber Ajansı - Urmiye Gölü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Urmiye Gölü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Güney Azerbaycan'da kuraklık şiddetleniyor! Haber

Güney Azerbaycan'da kuraklık şiddetleniyor!

Güney Azerbaycan'da kuraklık şiddetleniyor. Mevsimsel yağışların keskin bir şekilde azalmasının önümüzdeki dönem Güney Azerbaycan'da özellikle ilkbahar ve yaz aylarında kuraklığın yoğunlaşacağına işaret ettiği kaydedildi. Güney Azerbaycan Televizyonu (GünAz TV) tarafından gündeme taşınan haberde, İran'ın "Doğu Azerbaycan" olarak adlandırdığı eyaletin Meteoroloji Genel Müdürü Habib Abdulli'nin konu hakkında yaptığı açıklamaya yer verildi. Abdulli, 27 Eylül-27 Ekim tarihleri ​​arasında Güney Azerbaycan'a düşen yağış miktarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 74,5 oranında azaldığını belirtti. Yetkililer, mevcut su kaynaklarının plansız kullanımına dikkat çekerek, bu durumun yağışların azalmasından daha fazla kuraklığa neden olduğunu vurguladı. URMİYE GÖLÜ'NÜN SU SEVİYESİ AZALDI Dünyanın 2. büyük tuz gölü olan Güney Azerbaycan'daki Urmiye Gölü, su kaynaklarının yanlış yönetilmesi ve gölün üzerine kurulan 23 barajın inşası nedeniyle yok olma tehlikesi altında. Çeşitli bitki ve hayvan türleri için önemli bir yaşam alanı olan göl hakkında yeni bilgiler yayımlandı. Göldeki su seviyesinin normal ekolojik duruma göre 4 metre kadar azaldığı belirtilirken, göldeki su hacminin ise geçen sezon yağan yağışlara rağmen 1 milyar 170 milyon metreküp olduğu kaydedildi. Urmu Gölü'nün minimum ekolojik su hacminin 15 milyar metreküp ve maksimum ekolojik su hacminin 30 milyar metreküp olması gerekiyor.

Urmiye Gölü'ndeki su seviyesi, normal ekolojik duruma göre 4 metre kadar azaldı Haber

Urmiye Gölü'ndeki su seviyesi, normal ekolojik duruma göre 4 metre kadar azaldı

Dünyanın 2. büyük tuz gölü olan Güney Azerbaycan'daki Urmiye Gölü, su kaynaklarının yanlış yönetilmesi ve gölün üzerine kurulan 23 barajın inşası nedeniyle yok olma tehlikesi altında. Çeşitli bitki ve hayvan türleri için önemli bir yaşam alanı olan göl hakkında yeni bilgiler yayımlandı. Güney Azerbaycan Televizyonu (GünAz TV) tarafından gündeme taşınan haberde, göldeki su seviyesinin normal ekolojik duruma göre 4 metre kadar azaldığı belirtilirken, göldeki su hacminin ise geçen sezon yağan yağışlara rağmen 1 milyar 170 milyon metreküp olduğu kaydedildi. Urmu Gölü'nün minimum ekolojik su hacminin 15 milyar metreküp ve maksimum ekolojik su hacminin 30 milyar metreküp olması gerekiyor. URMİYE GÖLÜ NEDEN KURUYOR? Dünyanın 2. büyük tuz gölü olan Urmiye Gölü'nde son 20 yıldır su seviyesi son derece azalmış durumda. İran'ın kuzeyinde yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri ise bu durumdan İran rejimini sorumlu tutuyor. Güney Azerbaycanlı aktivistler Urmiye Gölü'nün kurumasında İran rejiminin kasıtlarına dair birçok örnek sıralıyor. Öncelikli nedenlerden biri olarak Urmiye Gölü havzasındaki nehirlerin üzerine hesapsızca inşa edilen barajlar olarak görülüyor. İran rejiminin göle akan nehirler üzerine tam 25 baraj inşa ettiği biliniyor. Ayrıca gölün ortasına inşa edilen köprü yolunun gölü kuzey ve güney olarak ikiye ayırırarak su geçişini kısıtladığını, bu nedenle gölün güney kısmının kurumasının hızlandığı vurgulanıyor. Yine tarım amaçlı açılan derin su kuyularının göle akan yeraltı kaynaklarını kuruttuğu belirtiliyor. Tüm bunları 2000'li yılların başından beri ifade ettiklerini belirten Türk aktivistler ve çevreciler verilen sözlerin yerine getirilmediğini aktarıyor. Özellikle bu konu hakkında yapılan tüm gösterilerde yüzlerce insanın tutuklamalara tabi olduğu belirtiliyor. Urmiye Gölü meselesi Güney Azerbaycanlıların Türk dili ve kimlik meselesinden sonra en çok itirazda bulunduğu konu olarak görülüyor. 

Urmiye Gölü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya! Haber

Urmiye Gölü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya!

Dünyanın 2. büyük tuz gölü olan Güney Azerbaycan'daki Urmiye Gölü, su kaynaklarının yanlış yönetilmesi ve gölün üzerine kurulan 23 barajın inşası nedeniyle yok olma tehlikesi altında. Çeşitli bitki ve hayvan türleri için önemli bir yaşam alanı olan gölün, son tespitlere göre toplam hacminin yalnızca yüzde 10'unun kaldığı kaydedildi. Su seviyesinin bu derece azalması, ciddi ekolojik ve ekonomik sonuçlar doğuracak. Milyonlarca göçmen kuş ve bölgede yaşayan halk, bu durumdan ciddi şekilde etkilenecek.  Çevre aktivisti Mohsen Gasid de geçen günlerde gölün durumuyla ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Gasid, "Geçen aya göre Urmiye Gölü'nün durumu kötüleşti, daha önce az sularla kaplı olan alanlar artık tuzlu hale geldi. Yaz aylarında mevsimsel yağışların ardından göldeki su hacmi nispeten artsa da Enerji Bakanlığı bu durumu düzeltti. Sürdürülebilir kılmak için iş birliği yapmamak, gölün yıllık su payının barajlardan serbest bırakılmasını kabul etmedi." ifadelerini kullanmıştı. URMİYE GÖLÜ NEDEN KURUYOR? Dünyanın 2. büyük tuz gölü olan Urmiye Gölü'nde son 20 yıldır su seviyesi son derece azalmış durumda. İran'ın kuzeyinde yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri ise bu durumdan İran rejimini sorumlu tutuyor. Güney Azerbaycanlı aktivistler Urmiye Gölü'nün kurumasında İran rejiminin kasıtlarına dair birçok örnek sıralıyor. Öncelikli nedenlerden biri olarak Urmiye Gölü havzasındaki nehirlerin üzerine hesapsızca inşa edilen barajlar olarak görülüyor. İran rejiminin göle akan nehirler üzerine tam 25 baraj inşa ettiği biliniyor. Ayrıca gölün ortasına inşa edilen köprü yolunun gölü kuzey ve güney olarak ikiye ayırırarak su geçişini kısıtladığını, bu nedenle gölün güney kısmının kurumasının hızlandığı vurgulanıyor. Yine tarım amaçlı açılan derin su kuyularının göle akan yeraltı kaynaklarını kuruttuğu belirtiliyor. Tüm bunları 2000'li yılların başından beri ifade ettiklerini belirten Türk aktivistler ve çevreciler verilen sözlerin yerine getirilmediğini aktarıyor. Özellikle bu konu hakkında yapılan tüm gösterilerde yüzlerce insanın tutuklamalara tabi olduğu belirtiliyor. Urmiye Gölü meselesi Güney Azerbaycanlıların Türk dili ve kimlik meselesinden sonra en çok itirazda bulunduğu konu olarak görülüyor. 

Urmiye Gölü'nün kuruması bulaşıcı hastalıklara yol açacak! Haber

Urmiye Gölü'nün kuruması bulaşıcı hastalıklara yol açacak!

Güney Azerbaycan'da çevre felaketiyle karşı karşıya kalan dünyanın en büyük ikinci tuz gölü olan Urmiye Gölü kurumaya devam ediyor. İran rejiminin sonuçlarından biri olan bu çevre felaketi, bölgede yaşayanları endişelendiriyor.  "ÖNLENEMEYECEK DERECEDE HASTALIKLAR YAYILACAK" Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan Tahran Üniversitesi Çevre Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehdi İsmaili Bidhendi, gölün kuruması nedeniyle tuz fırtınalarının uzak bölgeleri etkileyeceğini ifade etti. Böylelikle çevre ekonomisinin felç olacağını ve bulaşıcı hastalıkların yayılacağını aktaran Bidhendi, "Bu geniş bir sorun haline gelecek, tarım yok edilecek ve hastalıkların ülkenin sağlık sisteminin önleyemeyeceği düzeyde yayılmasına yol açacak." diyerek uyarıda bulundu.  Gölün su hacminin asgarî düzeyde 15 milyar metreküp olması gerekirken, Urmiye Gölü'nün su hacmi ise 1 metreküp olarak kayııtlara geçti. Ekolojistler bu oranın gölün tamamen kuruduğu anlamına geldiğini vurguluyor.  URMİYE GÖLÜ NEDEN KURUYOR? Dünyanın 2. büyük tuz gölü olan Urmiye Gölü'nde son 20 yıldır su seviyesi son derece azalmış durumda. İran'ın kuzeyinde yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri ise bu durumdan İran rejimini sorumlu tutuyor. Güney Azerbaycanlı aktivistler Urmiye Gölü'nün kurumasında İran rejiminin kasıtlarına dair birçok örnek sıralıyor. Öncelikli nedenlerden biri olarak Urmiye Gölü havzasındaki nehirlerin üzerine hesapsızca inşa edilen barajlar olarak görülüyor. İran rejiminin göle akan nehirler üzerine tam 25 baraj inşa ettiği biliniyor. Ayrıca gölün ortasına inşa edilen köprü yolunun gölü kuzey ve güney olarak ikiye ayırırarak su geçişini kısıtladığını, bu nedenle gölün güney kısmının kurumasının hızlandığı vurgulanıyor. Yine tarım amaçlı açılan derin su kuyularının göle akan yeraltı kaynaklarını kuruttuğu belirtiliyor. Tüm bunları 2000'li yılların başından beri ifade ettiklerini belirten Türk aktivistler ve çevreciler verilen sözlerin yerine getirilmediğini aktarıyor. Özellikle bu konu hakkında yapılan tüm gösterilerde yüzlerce insanın tutuklamalara tabi olduğu belirtiliyor. Urmiye Gölü meselesi Güney Azerbaycanlıların Türk dili ve kimlik meselesinden sonra en çok itirazda bulunduğu konu olarak görülüyor. 

Dr. Rıza Heyet: Ekolojik tahribat, İran'ın Haber

Dr. Rıza Heyet: Ekolojik tahribat, İran'ın "Türksüz Güney Azerbaycan" hedefine hizmet etmektedir

Güney Azerbaycan'ın tamamen kurumaya yüz tutmuş su kaynağı Urmiye Gölü için çevre aktivistleri ve kanaat önderleri harekete geçti. 18 Temmuz 2023 tarihinde Urmiye Gölü'nde yaşanan kuraklığı protesto etmek için harekete geçen Güney Azerbaycan Türkleri, sosyal ağlarda bir kampanya başlatarak; İran hükumetinin bu konuda bir adım atmasını talep etti. Güney Azerbaycan Türkü akademisyen Dr. Mehmet Rıza Heyet, İran hükumetinin Urmiye Gölü’ne kayıtsız kalmasının altında yatan sebepleri ve bölgedeki güncel gelişmeleri Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Urmiye Gölü’nün kurumasına karşı İran rejiminin harekete geçmemesinin nedeni nedir?   Dr. Mehmet Rıza Heyet: Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Urmiye Gölü’nün kurumasının asıl nedeni iklim değişikliği değil. Uzmanlara göre, iklim değişikliğinin Urmiye Gölü üzerindeki etkisi yüzde 10-15 civarındadır. Oysaki, biz bugün bu gölün yüzde 95 oranında kuruduğuna tanıklık ediyoruz. Kuruma hızı beklenen hızın çok daha üstündedir. Bunu hemen hemen aynı iklimsel ortama sahip olan Van Gölü ile karşılaştırabiliriz. Bildiğiniz üzere, Türkiye’nin Van Gölü için de kuraklık riski ve yağışların mevsim dışı yağması nedeniyle buharlaşmadan kaynaklı kuruma söz konusu. Fakat Urmiye Gölü’nün kuruma sorunu çok daha farklı boyutlara ulaşmış durumda. Bunun da sebebi ortadadır. Urmiye Gölü kurumuyor, kasıtlı ve planlı bir şekilde kurutuluyor. İran rejimi bırakın gölün kurumasını engellemeyi, bu süreci hızlandırmaya çalışıyor. İran’ın resmi verilerine göre, 2022 ve 2023 yıllarında Urmiye bölgesinde yağış oranı ortalamanın 2 kat üzerinde olmuştur. Fakat İran rejimi, Urmiye Gölü’nün su girişleri üzerinde yaptığı gereksiz 79 adet baraj sayesinde resmen gölün kurutulması için çaba sarf etmiştir. URMİYE GÖLÜ’NÜN KURUTULMASINDA İRAN'IN KASTI VAR Dr. Mehmet Rıza Heyet: Bir devletin kendi sınırları içinde bulunan ve hayati önem taşıyan bir gölü kurutmaya çalışmasının dünyada başka bir örneği olacağını sanmıyorum. Bu yüzden de Urmiye Gölü’nün İran rejimi tarafından kasıtlı olarak kurutulduğunu izah etmek oldukça zor bir iştir. Fakat İran’ın Güney Azerbaycan Türklerine yönelik baskıcı, ayrımcı ve ırkçı politikalarını göz önünde bulundurduğumuzda bunun mantığını ve amacını anlamak mümkündür.   İran bölgede demografik yapıyı bu şekilde çevre felaketleriyle mi değiştirmeye çalışıyor? Dr. Mehmet Rıza Heyet: Bunun için "Urmiye Gölü’nün kuruması ile İran rejimi hangi amacına ulaşmış olacak?” sorusunu yanıtlamamız gerekir. Bilindiği üzere, İran nüfusunun büyük bir kısmı Türklerden oluşuyor. Türklerin bir bütün olarak, birleşik bir coğrafya içerisinde yaşadığı bölge ise Güney Azerbaycan’dır. Güney Azerbaycan, içinde bulundurduğu milyonlarca Türk nüfusun yanı sıra Azerbaycan ve Türkiye ile ortak sınırlara sahip olması itibarıyla da jeopolitik bir öneme sahiptir. Bu sebeple 1925’ten itibaren İran’da iktidarda bulunan Fars hükumetler, bir yandan asimilasyon politikaları ile Türkleri Farslaştırmaya çalışırken, diğer yandan da Güney Azerbaycan Türklerini farklı ekonomik ve toplumsal yöntemlerle o bölgeden başka bölgelere göç etmeye zorlamıştır. Fakat Sovyetlerin dağılması ve yeni Türk cumhuriyetlerin, özellikle de Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurulması ve öte yandan modern teknolojilerin sayesinde, bölge Türkleri arasındaki tarihsel bağların yeniden canlanmasıyla İran’ın uyguladığı politikalar kendi açılarınca verimliliğini kaybetmiş, eski yöntemler yetersiz kalmıştır. Dolayısı ile Güney Azerbaycan’ın Türklerden boşaltılması için yeni ve daha etkili yöntemler gerekiyordu. Bunun için de İran rejimi en uygun yöntem olarak Urmiye Gölü ve Aras Nehri üzerinden bir çevre felaketi senaryosu hazırlayarak, bölgenin yaşanılmaz hale gelmesini planlamıştır. Seçilen bölgelere dikkat edilirse, Güney Azerbaycan’ın en büyük ve en kalabalık şehirleri olan Tebriz, Urmiye ve Erdebil’in hedef alındığını görmek mümkündür. URMİYE GÖLÜ'NÜN KURUMASI İNSANLARDA ÖLÜMCÜL HASTALIKLARA NEDEN OLABİLİR Dr. Mehmet Rıza Heyet: Urmiye Gölü’nün kurumasıyla oluşacak ve oluşmakta olan tuz fırtınaları, ilk başta Urmiye ve Tebriz sakinlerini etkileyecek. Uzmanlara göre, tuz fırtınaları yalnız nefes yoluyla değil tarım yoluyla da insanlarda ölümcül hastalıklara neden olabilir. Aynı zamanda Aras Nehri'nin Ermenistan tarafından radyoaktif maddeler ve ağır metaller içeren sanayi atıkları sonucunda kirletilmesi ve İran’ın buna göz yumması sonucunda Erdebil bölgesinde mide kanserinin ülke ortalamasının 5 kat üzerine çıktığı tespit edilmiştir. Her iki bölgedeki durumun devam etmesi halinde, yakın bir zamanda birçok insanın yaşamını yitirmesine ve Güney Azerbaycan’ın diğer bölgelerine göçlerin artacağına şahit olacağız. Bu da İran rejiminin, "Türksüz Güney Azerbaycan" hedefinin gerçekleşmesi demektir. İRAN, GÜNEY AZERBAYCAN TÜRKLERİNE YÖNELİK BİR EKOLOJİK VE BİYOLOJİK SAVAŞ BAŞLATTI Dr. Mehmet Rıza Heyet: Özetle şunu diyebilirim ki, İran rejimi asimilasyon politikalarından istediği sonucu alamayınca, Güney Azerbaycan Türklerine yönelik bir ekolojik ve biyolojik savaş başlatmıştır. Bu savaşın ister hastalıkların yayılması, isterse de göç dalgalarının başlaması açısından olumsuz etkileri Türkiye ve Kuzey Azerbaycan’da da hissedilecektir. Dolayısı ile Güney Azerbaycan Türklerinin mücadelesinin yanı sıra Türkiye ve Azerbaycan’ın da uluslararası hukuk çerçevesinde duruma müdahil olması gerektiğini düşünüyorum.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.