Anife Kurtseitova: Amacımız Kırım'a dönmek ve güzel vatanımızda çocuklarımızı büyütmek
Türk Ocakları Eskişehir Şubesinin haftalık olarak düzenlediği Perşembe Sohbetleri programında 26 Ekim 2023 günü, Kırım'ın işgali ve Ukrayna-Rusya Savaşı'nın etkileri konuşuldu. Kırım Ailesi kurucusu Anife Kurtseitova'nın konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğe yoğun katılım gerçekleşti. Konferans kapsamında yaptığı konuşmada Anife Kurtseitova, bir an evvel öz vatanları Kırım’ın Rus işgalinden kurtarılmasını beklediklerini ifade etti. Kurtseitova, Kırım Tatarları olarak doğup büyüdükleri topraklara dönmek istediklerini belirtti.
Anife Kurtseitova, Rusya'nın 2014'te Kırım'ı işgali sonrası Ukrayna'nın başkenti Kıyiv'de faaliyet göstermeye başlayan ve Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya karşı açtığı savaşta evlerini terk etmek zorunda kalarak Türkiye'ye sığınan Kırım Ailesi Kültür Merkezinin kurucusu. Savaş mağduru Kırım Tatar çocuklar ve aileleri halen Eskişehir'de bulunuyor. Kırım Ailesi burada Kırım Tatar çocuklara anadillerini öğretmek için faaliyetlerine devam ediyor.
"SÜRGÜNDE MİLLETİMİZİN YARISINI KAYBETTİK"
Anife Kurtseitova, Kırım Tatar halkının yıllardan bu yana zor dönemler geçirdiğini vurgulayarak, Kırım'ın 1784 ve 2014'te iki kez işgale uğradığını, 1944 yılında ise sürgün ve soykırıma maruz kaldığını kaydetti. Kurtseitova, toplantıda yaptığı konuşmasında, Kırım’ı, Kırım Tatarlarını ve Ukrayna'yı kendisinin tanık olup yaşadıkları üzerinden anlattı. Kurtseitova şu ifadeleri kullandı:
“Benim anneannem, sürgün döneminde o pis hayvan taşıyan trenlerle Semerkant şehrine gönderildi. Bizim milletimiz çok insanımızı kaybetti. Zaten o zaman savaş vardı ve bir çok erkeğimiz Sovyet rejiminin askeri olarak savaştı. Aynı zamanda da Sovyet rejimi milletimizin kadınlarını, çocuklarını, yaşlılarını sürgün ediyordu. Yaklaşık 200.000 insanın sürgün yolculuğu bir ay boyunca ağır şartlarda devam etti. Yemek, su çok azdı, insanlar vagonların içerisinde sıkış sıkıştı, o trenlerde nefes almak bile zordu. O sürgün yolunda ve sürgünün birinci senesinde milletimizin yarısını kaybettik. Anneannem o süreçte bebeğini, annesini ve babasını kaybetmiş. Zor şartlarda yaşadı, her zaman vatana hasretti. Kırım'a dönmek yasaktı ama anneannem dedem dayanamadı ve 1972 senesinde 5 çocuklarını alıp Özbekistan’dan çıkıp Kırım'a gittiler ama olmadı; Sovyet rejimi hemen onları kovdu. Ailemiz Özbekistan’a dönmedi, Kırım'a en yakın yerde kalma kararı aldılar. Böylece Herson bölgesinde Nova Kahovka şehrinde yerleştiler, ben de orada doğdum ve 6 yaşına kadar orada yaşadım."
“MİLLETİMİZİN ÖZ VATANINDA YAŞAMA MÜCADELESİ YILLARCA SÜRDÜ”
Kırım Tatarlarının anavatanlarındaki yaşam mücadelesinin onlarca yıl sürdüğünü belirten Kurtseitova, “Milletimizin öz vatanda yaşama mücadelesi yıllarca sürdü. Ben küçük çocuktum ama bunları hiç unutamam. 1990 senesinde bizim ailemiz anneannemin doğduğu köye taşındı. Bu anneannemin ve dedemin hayaliydi. Akyar şehrinin yanında güzel Baydar ovası var, Büyük Muskomiya köyü. Benim akrabalarım oradan ve oraya sürgünden 45 sene sonra döndük. Dedem tüm ağır vakalardan sonra o köyde öldü." dedi. Dedesinin vefat etmeden önce ise "ben mutluyum, öz toprağımda ölüyorum" dediğini aktardı.
Kırım Tatarlarının az da olsa Sovyet rejimi dağıldıktan sonra nefes alabildiğini belirten konuşmacı, Kırım Millî Tatar Meclisinin çalışmaya başlaması sonrasında "yavaş yavaş Kırım Tatar sınıfları açılıyordu, kültürümüz yeniden canlanmaya başlıyordu. Bu faaliyetlerde benim ailem de her zaman bulunurdu ve ben de bu ortamda büyüdüm” diye konuştu.
RUSLARIN KAÇIRDIĞI İNSANLARIMIZDAN HÂLÂ HABER YOK
“Hepimiz ayakta durduk, öz vatanda tüm zorluklardan sonra mutlu günleri gördük” diyerek sözlerini sürdüren Kurtseitova, “Ama bu mutluluk uzun sürmedi. 2014 senesinde Kırım için yine kara, zor günler başladı. Çağdaş Stalin Putin vatanımızı işgal etti. Sonuna kadar milletimiz buna karşı çıktı, defalarca binlerce insanımız protestolara katıldı. Meclis Başkanımızın, Milli liderimiz Mustafa Agamızın ve Meclis azalarının Kırım’a girmesi yasaklandı. Kırım’da korkunç vakitler başladı. Yolda sokakta bir sürü genç insanımızı arabalara koyup kaçırdılar. Halâ onların nerede olduğu ile ilgili bilgi yok. Yaşıyorlar mı? Bilmiyoruz. 200 kadar insanımızı Ruslar hapse atmışlar, hiçbir suçu olmayan saf insanlarımızı. Onların arasında üç Meclis Başkanı yardımcısı vardı, birisi Nariman Celâl halâ orada. Dünyanın en temiz adamı, 4 çocuğun babası sırf gerçekleri söylediği için şu an hapiste” ifadelerini kullandı.
"AMACIMIZ KIRIM'I İŞGALDEN KURTARAK TOPRAKLARIMIZA DÖNMEK"
Anife Kurtseitova, konuşmasındaki sözlerini, “Belki Türkiye’de herkes anlamıyor, bu savaş bizim için Kurtuluş Savaşı, Çanakkale gibi. O vakitte düşmanlarımız ne kadar güçlüydü ama Türkiye kazandı çünkü kendi toprakları için mücadele etti. Ukrayna da aynı, biz de aynıyız. Ukrayna milleti çok sakin, barışçı bir millet. Hiç bir zaman başka ülkenin toprağına girmedi, kimseye savaş açmadı. Ama bizim toprağımıza düşmanlar geldi ve millet savunmaya başladı, Rusya bu savaşı kazanamaz, hiç kimse ülkemize diz çöktüremez. Asırlar boyu bizim milletimiz Ruslardan ve Sovyet rejiminden çok zorluklar çekti, aynı şekilde Ukrayna da, en büyük soykırım açlıkla oldu, Ukrayna’da o vakit beş milyondan fazla adam öldü. Acılarımız bir ve zafer hepimize gerekiyor, sadece bu milletimizi işgalden kurtarır. Bizim amacımız eve; Kırım'a, öz vatana dönmek ve güzel vatanımızda çocuklarımızı büyütmek, Kırım Tatar okullarını yeniden açmak.” diyerek noktaladı.