Türk siyaseti ve Türk dünyasının unutulmaz ismi Alparslan Türkeş saygıyla anılıyor
Türk siyasetinin yarım asrına damgasını vuran, Türk dünyasına yaptığı büyük hizmetler ve verdiği mücadeleyle yakın tarihin unutulmaz isimlerinden olan Milliyetçi Hareket Partisinin (MHP) kurucu Genel Başkanı ve dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı, ülkücü hareketin efsanevi lideri Alparslan Türkeş'in doğumunun bugün 106. yıl dönümü.
Alparslan Türkeş, Kırım ve Türk dünyasına yönelik özel ilgisi ile tanınıyordu. Türkiye Cumhuriyeti dışındaki Türklerle yakın ilişki kurdu ve Türk dünyasının sorunlarıyla yakından ilgilendi. Unutulmaz lider Alparslan Türkeş, Türk kamuoyu ve Türk siyasetinde Kırım'dan Doğu Türkistan'a Türk dünyasının sorunlarının tanınmasına vesile oldu.
Kırım Tatarlarının Milli Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Türkeş'in vefatının ardından yayımladığı taziye mesajında, "Bu alicenap insan ve onun ülküdaşları, bizimle beraber ağlamışlar, bizimle acılarımızı paylaşmışlar, bizler için dualar etmişler. Kırım Tatar Türkleri merhum Alparslan Türkeş’e ve ülkücülere müteşekkirdirler" ifadelerini kullanmıştı.
MÜCADELEYLE GEÇEN BİR ÖMÜR
Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917 tarihinde Lefkoşa'da dünyaya geldi. Hüseyin Sırrı Bellioğlu'nun tavsiyesiyle Kuleli Askeri Lisesi'ne kaydolan Türkeş, 1936 senesinde buradan mezun oldu. 1938 senesinde Harp Okulu'nu bitirdi.1939'da piyade asteğmeni olarak atış okuluna girerek buradan teğmen rütbesiyle mezun oldu.
TÜRKLÜK MEFKURESİ İÇİN ÇABA HARCADI
1944 senesinde üsteğmen rütbesindeyken Nihal Atsız ve Nejdet Sançar'la birlikte Irkçılık-Turancılık davasından yargılandı ve 9 ay 10 gün mahpus kaldı. 1947 senesinde beraat etti. 27 Mayıs 1960'dan kısa süre önce Elâzığ'daki birliğinden Ankara'ya atandı. Milli Birlik Komitesi'nin ülke yönetimine el koyduğunu açıklayan bildiriyi radyodan okudu. Kurmay Albay Alparslan Türkeş, ihtilâl hükümetinde Başbakanlık Müsteşarlığı görevini üstlendi. Bu vazifesi esnasında Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet istatistik Enstitüsü ve Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi kurum ve kuruluşları kurdu.
Milli Birlik Komitesi arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle, 13 Kasım 1960'ta Kurmay Albay Alparslan Türkeş ve "Ondörtler" olarak bilinen arkadaşları Komite'nin diğer üyelerince emekliye sevk edilerek tasfiye edildiler ve zorla evlerinden alınıp yurt dışında görevlendirilmek suretiyle sürgün edildiler. Türkeş, 19 Kasım’da Türkiye'nin Hindistan Büyükelçiliği Müşavirliği göreviyle yurtdışına gönderildi.
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ KURULUŞ SÜRECİ
Türkeş, milliyetçi çevreleri bir araya getirmek için 2 Mayıs 1963'te Türkiye Huzur ve Yükselme Derneğini kurdu. 1965'te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi genel başkanı oldu ve bu dönemde ülkücü hareketin "Başbuğ'u" oldu. 1969 ve 1973 yıllarında Adana Milletvekili olarak parlamentoya seçildi. 1975 senesinden sonra "Milliyetçi Cephe" adı verilen koalisyon hükümetlerinde Başbakan Yardımcılığı görevinde bulundu.
DAVA İÇİN ADANAN BİR ÖMÜR
12 Eylül darbesi sırasında Millî Güvenlik Konseyi, diğer üç parti başkanının teslim olduğunu, Alparslan Türkeş'in de teslim olmasını, aksi takdirde suçlu durumda olacağını belirten bir bildiri yayımladı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 9 Nisan 1985'e kadar 4.5 yıl tutuklu kaldı. 12 Eylül döneminde idam cezasıyla yargılanan Türkeş, bu davadan beraat etti.
MHP'NİN KURUCUSU TÜRKEŞ
1987'de siyaset yasağının kalkmasıyla birlikte Milliyetçi Çalışma Partisi'ne girdi ve aynı yıl yapılan olağanüstü kongrede genel başkanlığa seçildi. 1991 Genel Seçimleri'nde Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile seçim ittifakı yapan MÇP lideri Türkeş, Yozgat Milletvekili olarak yeniden parlamentoya girdi. Bu sırada 1992'de 12 Eylül darbesi ile kapatılmış olan partilerin eski adlarını alması hakkında Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılan değişiklikle MÇP'nin ismi de 1993 yılında Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirildi.
1995 genel seçimlerinde parlamento dışı kalan Türkeş, bu dönemde uzlaşmacı bir lider olarak ülke siyaseti üzerinde en etkili isimlerden birisi olmuştur. Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997'de geçirdiği kalp krizi sonucunda Ankara'da yaşama veda etti. Kabri, Ankara Beştepe'de bulunmaktadır.
Türkeş, Kırım ve Türk dünyasına yönelik özel ilgisi ile biliniyordu. Türkiye Cumhuriyeti dışındaki Türklerle yakın ilişkide olmuş ve Türk dünyasının sorunlarıyla yakından ilgilenmiştir.