SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türk Devletleri Teşkilatı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Türk Devletleri Teşkilatı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Devletleri Teşkilatı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk Devletleri Teşkilatında ortak marş hazırlığı gündemde Haber

Türk Devletleri Teşkilatında ortak marş hazırlığı gündemde

Türk Devletleri Teşkilatının Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'teki liderler zirvesi sonrasında ortak alfabe ve Türk devletleri arasındaki işbirliğini öngören faaliyetler yeniden gündeme geldi. Türk Devletleri Sanat Üniversiteleri Birliği Dönem Başkanı ve Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden, özellikle ortak alfabenin kabulü ve sözlük hazırlanması başta olmak üzere gündemde olan hususlar hakkında Anadolu Ajansının sorularını yanıtladı. Rektör Özden, ünlü Türk bilgini İbn-i Sina'nın tıpla ilgili eserinde gerçekleştirdiği gibi sanat alanında bir sözlük çalışması olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Özden, sözlüğe ilişkin, "Sanatın bütün alanlarında ortak bir literatür kazandırma amacıyla çalışılmaya başlanmış bir sözlük" dedi. Özden, sözlüğün Türk Devletleri Sanat Üniversiteleri Birliğince kurulan heyetin çalışmasıyla hazırlanacağını duyurdu. ORTAK MARŞ HAZIRLIĞI GÜNDEMDE Ayrıca, Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde "ortak marş" hazırlığı için çalışma başlatıldığını duyuran Prof. Dr. Özden, bu sayede Türk dünyasının geçmişten ilham alınmış kendine özgü yapısının söz ve melodiye taşınacağını belirtti. Prof. Dr. Erhan Özden, hazırlanacak olan marş hakkında şöyle konuştu:  Türk Devletleri Teşkilatına üye olan soydaşlarımızın ortak olarak anlayabileceği dilde yazılmış, bize ilham verecek bir marş. Yani milli ve manevi duygularımızı pekiştirecek, müziğin birleştirici gücünü ortaya koyacak ortak bir marş. Bunun söz kısmı da sözlük kısmında çalışılacak bütün sanat dallarındaki en ortak, yani herkese hitap eden, herkeste karşılığı olan kelimelerin daha çok kullanıldığı bir marş şeklinde karşımıza çıkacak. Öte yandan, Rektör Özden, sözlüğün hazırlanmasının uzun bir süreç olduğunu ortak marşın ise daha kısa bir sürede hazırlanmasının mümkün olduğunu açıkladı. Ortak marş için belirlenecek olan bestecinin, Türk Devletleri Sanat Üniversiteleri Birliği tarafından oluşturulacak olan heyet tarafından seçileceği belirtildi. TÜRK DÜNYASINDA UZAYDAN FİNANSA İŞ BİRLİĞİ: BİŞKEK BİLDİRİSİ Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 11. Zirvesi, 6 Kasım 2024 tarihinde Kırgızistan'ın ev sahipliğinde “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik” temasıyla toplandı. Zirve sonunda devlet başkanları tarafından "Bişkek Bildirisi" kabul edildi.  Bildiride, yeni TDT bayrağı kabul edildi. 2025 yılında gerçekleşecek olan Gayriresmi TDT Zirvesi'ne Macaristan'ın ev sahipliği yapacağı kaydedilirken; 12. TDT Zirvesi'nin de Azerbaycan'da gerçekleştirilmesine karar verildiği belirtildi. Bildirinin devamında ise Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'e de 2025 yılı Türk dünyasının dijital başkenti statüsü verildiği, Türk dünyası ideallerinin korunması ve güçlendirilmesi amaçlanan Türk Dünyası Şartı'nın onaylandığı, TDT Sivil Koruma Mekanizmasının kurulacağı, Türk Yeşil Finans Konseyinin (TYFK) teşkil edileceği ve Bişkek merkezli TDT üyesi ülkelerin Kızılay dernekleri arasında Türk Kızıl Ağının kurulacağına yer verildi.

QHA sordu: Türk dünyasından gençlerin, Türk Devletleri Teşkilatından beklentisi nedir? Haber

QHA sordu: Türk dünyasından gençlerin, Türk Devletleri Teşkilatından beklentisi nedir?

Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'ın tam üye olduğu, Türkmenistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Macaristan'ın gözlemci üye olduğu Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) günümüzde 30'dan fazla alanda iş birliğine öncülük ediyor. Bu kapsamda Türk devletleri arasındaki iş birliklerini kuvvetlendirirken, kimi noktalarda gençlerin beklentilerini de artırıyor.  TÜRK DÜNYASINDAN GENÇLER, TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATINDAN NELER BEKLİYOR? Kırım Haber Ajansı (QHA), Türk dünyasındaki gençlerin TDT hakkındaki düşüncelerini "TDT'den neler bekliyorsunuz?" ifadesiyle sordu. ???? Türk dünyasından gençler, Türk Devletleri Teşkilatından ne bekliyor? pic.twitter.com/jsgMeJTcW5 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 15, 2024 Kırım Tatarı Sefa Tuvan, insan hakları ihlâllerine karşı TDT'nin daha aktif bir rol oynaması gerektiğini vurguladı. Tuvan, "Özellikle işgalden sonra Rusya'nın Kırım Tatarlarına uyguladığı baskıyı uluslararası arenada dile getirebilir ve böylece Kırım Tatarlarının haklarının korunmasına katkı sağlayabilir" dedi. Tuvan ayrıca Kırım Tatar dilinin, kültürünün tanıtılması ve yaygınlaştırılması için çeşitli faaliyetler yürütülebileceğini kaydetti. Türkiye'den Helin Bozkurt, TDT'ten Türk dünyasının birbirine bağlılığın güçlendirilmesini ve ortak çalışmaların yapılmasını arzuladığını söyledi. Gençlerin desteklenmesinin ve genç girişimcilere yönelik istihdamın sağlanması gerektiğini belirten Bozkurt ortak eğitim düşüncesine de dikkat çekti. Azerbaycan Türkü Raşid Karayev ise TDT'nin, üye ülkeler arasındaki bağlarının güçlendirilmesini beklediklerini ifade etti. Karayev, "Geleceği kuracak olan biz gençlerin bu adımın atılmasını zaruri görüyor ve bu bağlamda çalışmaların yürütülmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı. Kırgız Türkü Babur Mirza, "TDT'den kültür ve eğitim yoluyla köklü geçmişimizin şuurunu gençlerde uyandırmasını, Türk dünyasının ortak kimliğinin inşasını ve Türk dünyasında şehir değiştirircesine kolay seyahati bekliyorum" değerlendirmesini yaptı.  TDT'ten Türk halklarının daha da yakınlaşmasını talep ettiğini vurgulayan Kazak Türkü Qural Nurbol Baitursınoğlu, ortak bir çevrimiçi kütüphanenin oluşturulmasını istediğini dile getirdi. Ortak Türk alfabesine de dikkat çeken Baitursınoğlu, turizm alanında da gelişmeler beklediğini ifade etti. Baitursınoğlu, "Kazak Türkü gençler olarak eğitim alanında daha da fazla ortaklık bekliyoruz. Tıpkı benim Türkiye'de eğitim görmem gibi" dedi. Öte yandan Özbek Türkü genç Abdulkadirhan İsakov, TDT'nin üye ülkeler arasında çalışma ve oturum izinlerini kolaylaştırmasını talep etti. KKTC'den Berkay Çerli ise talebini ülkesinin tanınmasından yana olduğunu aktardı. Çerli, "TDT'den beklentim; ülkemizin tanınması, ekonomik kalkınmamıza yardımcı olmaları ve haklarımızın korunmasına destek olmalarıdır" ifadelerini kullandı. Yunanistan'daki sorunlarla karşı karşıya kalan Batı Trakya'dan Ayça Peçenik ise Türk azınlığının haklarının korunması, sorunlara karşı ses yükseltilmesi ve Türk topluluğunun taleplerinin uluslararası platformlara taşınılmasını talep etti. Karaçay Yusuf Tunçbilek, TDT'nin daha bürokrasivari bir oluşum olduğunu, gençlerin ise bu platformda rahat hareket edebilmeleri için resmiyetten çıkması gerektiğinin altını çizdi. Tunçbilek, "Gençlere daha fazla inisiyatif ve görevler verilirse, kendi ülkelerindeki girişim faaliyetleri artabilir" dedi. Kısaca Lübnan Türkmenlerinden söz eden Tülay Elassaad, beklentisinin Türkmenlerin varlığının bilinmesi ve TDT'de Türkmen heyetinin yer alması olduğunu belirtti. Elassaad sözlerine, "Türk kanı taşıyan herkesi selamlıyorum" diyerek son verdi. Uygur Türkü Kadir Ahmet Avşar; anadillerinin, millî kimliklerinin ve kültürlerinin korunmasına yönelik somut adımların atılmasını TDT'ten beklediğini ifade etti. Avşar, "Özellikle Türk dünyası için geliştirilen ortak alfabe çalışmalarının Uygur Türkçesi için de köprü vazifesi görebileceğini ve kültürel bütünleşmeyi sağlayacak önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bu sebeple millÎ kimliğimizi ve dilimizi yaşatmak için TDT'nin yanımızda olduğunu görmek en büyük arzumuzdur" ifadelerini kullandı.  TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI TDT'nin temeli, 1992 yılında Türkiye'nin başkenti Ankara’da ilki düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi ile atılmıştır. 2006 yılında  dönemin Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev tarafından teşkilat hâline getirilmesi önerilmiştir. 3 Ekim 2009 tarihinde Azerbyacan'a bağlı olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nde imzalanan Nahçıvan Anlaşması sonucunda konsey olarak yapılandırılmış ve "Türk Keneşi" adını almıştır. Aynı zamanda 3 Ekim, 2009 yılından bu yana Türk dünyasında ortaklığı ve iş birliğini ifade eden Türk Dünyası Günü olarak kutlanmaktadır.  Nahçıvan'da imzalanan anlaşma ile Türk Keneşi'nin amacının Türk devletleri arasında kapsamlı iş birliğini derinleştirmek, bölgesel ve küresel barış ile istikrara katkıda bulunmak olduğu tanımlandı. Anlaşmada; iş birliğinin üye ülkeler arasındaki ortak tarih, kültür, kimlik ve dil birliğinden kaynaklanan özel dayanışma temelinde inşa edileceği de belirtildi. 12 Kasım 2021 tarihinde gerçekleşen 8. Zirve  sırasında ise Konsey, teşkilat olarak yapılandırılmış ve "Türk Devletleri Teşkilatı" adını aldı.

COP29'da TDT Çevre ve Ekolojiden Sorumlu Bakanlar 1. Toplantısı gerçekleştirildi Haber

COP29'da TDT Çevre ve Ekolojiden Sorumlu Bakanlar 1. Toplantısı gerçekleştirildi

Dünyanın en prestijli toplantılarından biri olan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 29. Taraflar Konferansı (COP29); "Yeşil bir dünya için birlikte duralım!" sloganının çatısı altında dünyanın dört bir yanından liderleri, bilim insanlarını ve aktivistleri bir araya getirdi.  Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de 11 Kasım 2024 tarihinde başlayan konferans, her gün düzenlenen farklı etkinlikleriyle iklim krizine çözüm bulmak için çalışıyor. TÜRK YEŞİL VİZYONU: SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK İÇİN BİRLİK COP29'da yer alan Özbekistan Pavilyonunda, 14 Kasım 2024 tarihinde, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Çevre ve Ekolojiden Sorumlu Bakanlar 1. Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan'ın ilgili bakanlıklarının başkanları ve TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katılım sağladı. Bir araya gelen bakanlar, TDT Devlet Başkanları 11. Zirvesi'nde kabul edilen  'Türk Yeşil Vizyonu: Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Birlik' konusunu ele aldı.   TDT, DÜNYANIN EN BÜYÜK KARDEŞLER TOPLULUĞU Toplantıda konuşan Türkiye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "dünyanın en büyük kardeşler topluluğu" olarak ifade ettiği TDT'nin kuruluşunun 15'inci yılında da bugün olduğu gibi dilde, fikirde ve işte bir olunduğunu vurguladı. Kurum, Türkiye'nin teşkilata katkılarından ve paylaşımlarını da ele aldı. Bakan, şu ifadeleri kullandı: Türkiye olarak, Türk Devletleri Teşkilatındaki kardeşlerimizden de aldığımız güçle daha adil bir dünyayı açık yüreklilikle teklif ediyoruz. Hedeflerimizi, düşüncelerimizi, tecrübelerimizi her uluslararası platformda en yüksek sesle anlatıyor, dost ve kardeş ülkelerle paylaşıyoruz. Bu manada Türk dünyası da uluslararası platformlara katkı ve ev sahipliği yapma konusunda son derece proaktif bir tutum sergiliyor. TÜRKİYE'NİN COP31 BAŞKANLIĞINA DAİR TÜM DOST VE KARDEŞ ÜLKELERDEN DE DESTEK BEKLENİYOR Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 78. oturumunda Özbekistan'ın gündeme getirdiği Orta Asya İklim Diyaloğunun başlatılmasının teşkilat için de ayrı bir önem ifade ettiğini aktaran Kurum, bu yılki Uluslararası İklim Forumunun Semerkant'ta düzenlenmesine dair girişimlerin de Türk milleti için değer taşıdığını ifade etti. Bakan Kurum; Türkiye'nin çevre, atık su, sıfır atık alanlarında küresel ödüllere layık görülen uygulamalar noktasında, kardeşlerine her türlü desteği vereceğinin de altını çizdi. Bakan, Türkiye'nin COP31 Başkanlığına dair tüm dost ve kardeş ülkelerden de destek beklediğini belirtti. Ortak evimiz dünyamız için gönül coğrafyamızla da iş birliği içerisinde olacağız. Türk Devletleri Teşkilatı Çevre ve Ekoloji Bakanları 1. Toplantısı’nı Bakü’de #COP29 kapsamında gerçekleştirdik. Toplantıda imzaladığımız Bakanlar Bildirgesiyle; ????500’ün üzerinde millet bahçesi… pic.twitter.com/OjJSUIENqn — Murat KURUM (@murat_kurum) November 14, 2024 Toplantı sonunda bakanların ortak faaliyetlerine ilişkin "Bakanlar Bildirgesi" imzalandı. COP29'DA TÜRK DEVLETLERİ İÇİN DAHA YEŞİL BİR GELECEĞE DOĞRU CESUR ADIMLAR ATILIYOR TDT Genel Sekreteri Ömüraliyev, resmi hesabından yaptığı açıklamada Bakü'nün COP29'a ev sahipliği yapmasıyla Türk Devletleri için daha yeşil bir geleceğe doğru cesur adımlar atıldığını aktardı. Ömüraliyev, paylaşımında "COP29'da TDT'nin çevre ve ekolojiden sorumlu bakanlarının toplantısına hitap etmekten onur duydum. Yeni kabul edilen 'Türk Yeşil Vizyonu' tartışıldı: Bişkek Zirvesi'nde devlet başkanlarımız tarafından kabul edilen ve sürdürülebilir büyüme ve iklim direncine yönelik yeni kurumsallaşmış bir iş birliği alanını işaret eden 'Sürdürülebilir Bir Gelecek için Birlik' konusunu ele aldık. Bakü'nün ev sahipliğinde düzenlenen COP29 ile Türk Devletleri için daha yeşil bir geleceğe doğru cesur adımlar atıyoruz." ifadelerini kullandı. Honored to address the 1st Meeting of Ministers responsible for Environment and Ecology of the #OTS at #COP29. Discussed the newly adopted 'Turkic Green Vision: Unity for a Sustainable Future' by our Heads of State at the Bishkek Summit, marking a newly institutionalized area of… pic.twitter.com/EITuPBbj49 — Ambassador Kubanychbek OMURALIEV (@KubanOmurali) November 14, 2024 AZERBAYCAN, TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK ULUSLARARASI ORGANİZASYONA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR Azerbaycan, ülke tarihinde bir ilke imza atarak Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 29. Taraflar Konferansı'na (COP 29) ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 11-22 Kasım 2024 tarihleri ​​arasında Bakü Olimpiyat Stadyumunda tertip edilecek olan konferans, Azerbaycan'ın bugüne kadar düzenlediği en büyük etkinlik olma niteliği taşıyor. AZERBAYCAN'IN  "YEŞİL" HEDEFLERİ Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 25 Aralık 2023 tarihli emrine göre 2024 yılı, Azerbaycan'da “Yeşil Dünya Dayanışma Yılı” olarak belirlendi. Aynı zamanda Azerbaycan, sera gazı emisyonlarını 1990 temel yılına göre 2030 yılına kadar yüzde 35 ve 2050 yılına kadar yüzde 40 oranında azaltmayı hedefliyor. Aynı zamanda Azerbaycan, Ermeni işgalinden kurtardığı bölgelerdeki enerji ihtiyacını yenilenebilir enerjiden sağlamayı düşünüyor. Azerbaycan'ın bu yıl düzenlenen COP29'a ev sahipliği yapması, ülkenin fosil yakıtlara dayalı ekonomisini dönüştürme konusunda attığı adımlar konusunda da öncü rol oynuyor. Azerbaycan; hedeflediği enerji geçişleri, yenilenebilir enerji yatırımları ve çevresel sürdürülebilirlik konularıyla bölgedeki diğer ülkelere de örnek teşkil ediyor.

TDK Başkanı Mert Haber

TDK Başkanı Mert "Ortak Türk Alfabesi" konusuna açıklık getirdi

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu tarafından alınan karar neticesinde terminolojideki birliğin sağlanmasıyla amacını taşıyan "Ortak Türk Alfabesi" kabul edilmişti. Toplamda 34 harften oluşan alfabeye ilişkin akıllara takılan sorulara açıklık getirildi. Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonunda yer alan Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, ortak alfabe konusunda merak edilen soruları Hürriyet gazetesine yanıtladı. TDK Başkanı Mert, alfabenin oluşturulmasındaki amacın; Türk devletleri arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve diğer Türk devletlerinin dünya ile kolay diyaloğu için Latin alfabesine geçmek olduğunu aktardı. Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan'ın parlamentoda onaylanmasının ardından alfabeye geçiş yapacaklarını ifade eden Mert, herhangi bir ülkenin kullanabileceği bir alfabe olmadığını söyledi. TÜRKİYE 5 HARFİ NASIL KULLANACAK? Öte yandan 29 harfe sahip Türkiye'nin alfabeyi nasıl kullanacağı yönündeki sorulara kapsamlı bir şekilde yanıt veren TDK Başkanı şu ifadelere yer verdi: Bir alfabede sadece fonem değeri taşıyan sesler harflerle gösterilir. Bir dilde olmayan sesleri alfabesinde göstermenin bir anlamı yoktur. Kabul edilen 34 harfli ortak çerçeve alfabedeki 5 harf, standart Türkiye Türkçesi’nde olmayan Türk lehçelerinde olan sesler için belirlenmiştir. Dolayısıyla bu beş harfin Türkiye Cumhuriyeti’nin alfabesinde gösterilmesine de gerek yoktur. Eğer bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Türkiye Türkçesi’nde olmayan bir sesin yer aldığı Kazakça bir kelime yazacaksa bu kelimede Kazak alfabesinde olan o harfi kullanabilir. Tıpkı İngilizce yazarken gerektiğinde bizim alfabemizde olmayan W, Q işaretlerini kullandığımız gibi. "EDİRNEDE'DEN ÇIKAN BİR TÜRK ALTAY DAĞLARI'NDA TÜRK LEHÇELERİNİ OKUYABİLECEK" Mert, söz konusu gelişmeyi, "Ortak alfabeyle birlikte eğitimden ekonomiye, siyasetten edebiyata kadar pek çok alanda Türk coğrafyası yakınlaşacak ve birlikte hareket kabiliyeti artacak. Artık Edirne’den yola çıkan bir Türk, Altay Dağları’na kadar yalnızca Türkçe konuşarak değil Türkçe lehçeleriyle yazılanları okuyarak da seyahat edebilecek." ifadeleriyle değerlendirdi. Ayrıca Prof. Dr. Mert, ilgili kararın Türkiye ve Azerbaycan'da herhangi bir değişiklik yaratmayacağını, alfabenin Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan parlamentolarında onaylanmasının ardından hayata geçirileceğini bildirdi. TÜRK DÜNYASINDA ORTAK ALFABE Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, 20 Eylül 2024 tarihinde 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi ile ilgili bir bildiri yayımladı. Bildiride, Nahçıvan Anlaşması ve Türk Dünyası 2040 Vizyonu'nda belirtilen ve Türk halkları arasında iletişimi kolaylaştırmayı, alfabe ve terminolojide birlik sağlamayı, amaçlayan hedefler doğrultusunda oluşturulan Ortak Türk Alfabesi için özenle çalışıldığı vurgulandı. 34 harfli Ortak Türk Alfabesi projesinin güçlü yönlerine hem de iyileştirilmesi gereken alanlara odaklanıldığı belirtilen bildiride "Türk dillerinin kendine özgü dilsel özelliklerini dikkatle ele aldık ve kapsayıcılığın önemini vurgulayarak farklı fonetik özelliklerin tek bir alfabe çerçevesinde temsil edilmesine özen gösterdik. Her farklı fonemin tek bir harfe karşılık gelmesi gerektiği ilkesinden hareketle, anlaşılırlığı en üst düzeye çıkaran ve tüm konuşmacılar için daha kolay öğrenmeyi ve kullanmayı sağlayan bir alfabe oluşturmayı amaçladık." ifadelerine yer verildi. TÜRK DÜNYASI ORTAK ALFABE KOMİSYONU Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, TDT'nin girişimiyle her Türk devletinden sorumlu iki temsilcinin katılımıyla kurulmuş olup, Uluslararası Türk Akademisine bağlı olarak faaliyet göstermekte. Komisyen toplamda 3 toplantı yaptı. İlk toplantı 28-29 Mayıs 2023'te Astana'da, ikinci toplantı ise 6-7 Mayıs 2024'te Bakü'de gerçekleşmişti. Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Şahin Mustafayev, çalışmalar doğrultusunda Türk dünyası ortak alfabesinin 14 harfinin onaylandığını duyurmuştu.  9 Eylül 2024 tarihinde Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu 3. toplantısında 34 harften oluşan ortak alfabe son halini almıştı.

Türk dünyasında ortak alfabe mümkün mü? Haber

Türk dünyasında ortak alfabe mümkün mü?

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Kasım 2024 tarihinde gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 11. Zirvesi'nin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada Türk dünyasında ortak alfabe konusuna değindi. Ortak alfabeye geçilmesi durumunda tarihi bir eşiğin aşılacağını vurgulayan Erdoğan, bu konu üzerindeki çalışmaların da titizlikle devam ettiğini kaydetti. Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyinin 1992 yılında gerçekleşen ilk zirvesinden bu yana Türk devletlerinin gündeminde olan ortak Türk alfabesi, Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonunun 20 Eylül 2024 tarihinde 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi ile ilgili bir bildiri yayımlamasıyla hayat buldu. Yayımlanan bildiride, Nahçıvan Anlaşması ve Türk Dünyası 2040 Vizyonu'nda belirtilen ve Türk halkları arasında iletişimi kolaylaştırmayı, alfabe ve terminolojide birlik sağlamayı amaçlayan hedefler doğrultusunda oluşturulan ortak Türk alfabesi için özenle çalışıldığı vurgulandı. Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı ve Türk Ocakları Denizli Şubesi Başkanı Prof. Dr. Turgut Tok, Türk dünyasında ortak alfabe konusunu Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. TÜRK LEHÇELERİNDE TEMEL İFADELER ÇOĞUNLUKLA AYNI Prof. Dr. Turgut Tok, Türk halklarının yaşadığı birçok yerde bulunduğunu ve konuşulan dillerdeki benzerliklere sık bir şekilde rastladığını aktardı. Dillerde ses ve diyalekt farklılıklarının bulunduğunu belirten Tok, bölgede bulunulan süre zarfında rahat bir şekilde oradaki insanlarla anlaşılabileceğini kaydetti. Türk dünyasında konuşulan lehçeler arasındaki farkı, Muğlalı bir Türkün konuştuğu Türkçe ile Rizeli bir Türkün konuştuğu Türkçeye benzeten Tok, coğrafi yakınlıkların da dilin şekillenmesinde etkili olduğunu aktardı.  Tok, durumu “Şimdi Muğlalı birinin konuştuğu Türkçe ile Rizeli birinin konuştuğu Türkçe ve Tebrizli ya da Bakülü birinin konuştuğu Türkçeyi düşündüğümüzde; Rizelinin, Erzurumlunun konuştuğu Türkçe, Muğlalının konuştuğu Türkçeye mi daha yakındır yoksa Bakülünün konuştuğuna mı? Tabii ki, Bakülünün konuştuğuna daha yakındır.” ifadeleriyle örnekledi. Prof. Dr. Tok; bu lehçelerde temel ifadelerin, fiillerin, sayma sayılarının ve organların küçük değişiklikler olsa da çoğunlukla aynı olduğunu vurguladı. ORTAK ALFABEDE MİLAT: 1991 YILI Türk halklarının dönem dönem farklı alfabeler kullandığını belirten Tok; durumu şu ifadelerle aktardı: 1900'lü yılların başına kadar Türkçe konuşan dünyadaki bütün topluluklar, Arap kökenli, Osmanlı alfabesi dediğimiz alfabeyi kullanmış. Rusya hakimiyetinde kalan Türk boyları Latine geçiyor. Biz de 1928'de Latine geçiyoruz. Ama 1941'de bu sefer Rusya'dakiler Kirile geçiyor. Şimdi 1990'li yıllara geldiğimizde Rusya'dakiler kirili; Afgan, İran, Irak, Suriye'deki Türkler, Doğu Türkistan'da dair olmak üzere Arap kökenli alfabeyi; Batıdakiler ve Türkiye Latini kullanıyordu. 1991 yılının ortak alfabe için bir milat niteliği taşıdığını belirten Tok, Türk Dil Kurumunun önderliğinde kurultaylar ve konuyla alakalı çalışmalar yapıldığını aktardı. Ortak alfabe konusunda atılan ilk adımların bu dönemde gerçekleştiğini belirten Tok, aynı zamanda Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun’un Türk Dil Kurumu Başkanı olduğu dönemlerde Kültür Bakanlığı tarafından “Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü”nün  hayata geçirildiğini ve bu sözlüğün Türk dünyasının karşılaştırmalı bir sözlüğü olma niteliğini taşıdığını kaydetti. 3 İLE 5 YIL İÇERİSİNDE BÜTÜN TÜRK DEVLETLERİ LATİN ALFABEYE GEÇECEK Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın Latin alfabesine geçtiğini ve Kırgızistan ile Kazakistan’ın da yakın zamanda geçeceğini ifade eden Tok, Türk devletlerinin hepsinin 3 ile 5 yıl içerisinde Latin alfabeye geçmiş olacağını belirtti. Fakat Tok, günlük konuşma dilindeki farklı seslerin alfabelere yansıyacağını akardı. TÜRK DİZİLERİ, TÜRKİYE TÜRKÇESİNİN YAYGINLAŞMASINDA ETKİLİ Tok, Türk dünyasında ortak konuşma dilinin Türkiye Türkçesi olduğunu aktarırken bu durumda kitapların, üniversitelerin, kurultayların, kursların yanı sıra; Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Yunus Emre Enstitüsü tarafından yapılan çalışmaların da etkili olduğunu aktardı. En önemli etkiyi ise televizyonların, dizilerin oluşturduğunu belirten Tok, Türkiye Türkçesinin bütün dünyada öğrenilmesi açısından başarılı sonuçlar verdiğini aktardı. Türk dünyasında Doğu Türkistan ve Kırım gibi bölgelerde büyük baskı ve sıkıntıların olduğunu belirten Tok, bu sıkıntılı bölgelerde Türkiye Türkçesi yayın ile herkesin birbirinden haberdar olduğunu kaydetti. Değerlendirmelerinde TDT'ye da değinen Tok, bu teşkilat ile dünyada Türk dünyasının adımlarının duyulmaya başladığını vurguladı. Tok, teşkilat bünyesinde Türk dünyası adına savunmadan eğitime birçok alanda iş birliklerinin yapıldığını ve önemli adımlar atıldığını da ifade etti. Ukrayna-Rusya Savaşı sonucunda köklü değişikliklerin olabileceğini belirten Tok, Rusya’da yaşanacak yeni süreçte o topraklarda bulunan Türk toplulukları adına faydalı sonuçlar  alınabileceğini aktardı. Tok, açıklamasını “Türk dilinin, Türk milletin, Türk kültürünün, Türk tarihinin daha parlak geleceği adına hep birlikte elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.” ifadeleriyle sonlandırdı.

TDT'nin 12. Zirvesi Azerbaycan'da düzenlenecek Haber

TDT'nin 12. Zirvesi Azerbaycan'da düzenlenecek

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 11. Zirvesi'nin sonunda imzalanan Bişkek Bildirisi'nde yer verilen bilgiye göre Azerbaycan, 2025 yılında gerçekleşecek olan 12. TDT Zirvesi'nin ev sahipliğini üstlenecek. Gerçekleşecek zirvenin ardından ise TDT Dönem Başkanlığı Azerbaycan'a geçecek. Aynı zamanda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de bu vesileyle üçüncü kez Dönem Başkanı olacak.  TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI TDT'nin temeli, 1992 yılında Türkiye'nin başkenti Ankara’da ilki düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi ile atılmıştır. 2006 yılında  dönemin Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev tarafından teşkilat hâline getirilmesi önerilmiştir. 3 Ekim 2009 tarihinde Azerbyacan'a bağlı olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nde imzalanan Nahçıvan Anlaşması sonucunda konsey olarak yapılandırılmış ve "Türk Keneşi" adını almıştır. Aynı zamanda 3 Ekim, 2009 yılından bu yana Türk dünyasında ortaklığı ve iş birliğini ifade eden Türk Dünyası Günü olarak kutlanmaktadır.  Nahçıvan'da imzalanan anlaşma ile Türk Keneşi'nin amacının Türk devletleri arasında kapsamlı iş birliğini derinleştirmek, bölgesel ve küresel barış ile istikrara katkıda bulunmak olduğu tanımlandı. Anlaşmada; iş birliğinin üye ülkeler arasındaki ortak tarih, kültür, kimlik ve dil birliğinden kaynaklanan özel dayanışma temelinde inşa edileceği de belirtildi. 12 Kasım 2021 tarihinde gerçekleşen 8. Zirve  sırasında ise Konsey, teşkilat olarak yapılandırılmış ve "Türk Devletleri Teşkilatı" adını almıştır.

Tatar'dan, ilk kez Cumhurbaşkanı düzeyinde katıldığı TDT Zirvesi'ne ilişkin değerlendirme Haber

Tatar'dan, ilk kez Cumhurbaşkanı düzeyinde katıldığı TDT Zirvesi'ne ilişkin değerlendirme

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) Devlet Başkanları 11. Zirvesi'nin gerçekleştirildiği Kırgızistan'daki temaslarını tamamladı. Cumhurbaşkanı Tatar, yurda döndükten sonra Ercan Havalimanı'nda zirveyi değerlendirdi. "TÜRK DÜNYASINA BÜYÜK KATKILARIMIZIN OLABİLECEĞİNİ İFADE ETTİM" Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov'un onur konuğu olarak katıldığı zirvede KKTC'yi temsil etmenin onurunu yaşadığını ifade etti. Tatar, zirveye ilişkin olarak, “Türk Devletleri Teşkilatının bir parçası olarak, Doğu Akdeniz’de Türk dünyasının hakkını, hukukunu savunmak ve ileride burada yaşanacak ciddi dönüşümlerle gerek havalimanımız, gerek limanlarımız, gerekse Doğu Akdeniz'deki enerji boyutu ile Türk dünyasına büyük katkılarımızın olabileceğini ve bu anlamda büyük bir potansiyele sahip olduğumuzu orada ifade ettim." açıklamasında bulundu.  Ayrıca Tatar, TDT'nin KKTC'nin haklı davasına vereceği desteğin çok önemli olduğunu vurguladı.  KKTC İLK KEZ CUMHURBAŞKANI SEVİYESİNDE KATILDI TDT Devlet Başkanları Konseyi 11. Zirve Toplantısı, 6 Kasım 2024 tarihinde Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te düzenlendi. 11 Kasım 2022 tarihinde Özbekistan'ın Semerkant kentinde tertip edilen 9. Zirve'de oy birliği ile teşkilata katılan KKTC, Cumhurbaşkanı seviyesinde bu yıl ilk kez toplantıda yer aldı. KKTC, TDT'ye üye olduktan sonra Kazakistan'da düzenlenen 10. Devlet Başkanları Zirvesi'ne katılmamış ve tartışmalara konu olmuştu. Daha sonra Tatar, 6 Temmuz 2024 tarihinde Azerbaycan'ın Şuşa kentinde düzenlenen TDT Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesi'ne davet alarak katılmıştı.

Türk dünyasında uzaydan finansa iş birliği: Bişkek Bildirisi Haber

Türk dünyasında uzaydan finansa iş birliği: Bişkek Bildirisi

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 11. Zirvesi, 6 Kasım 2024 tarihinde Kırgızistan'ın ev sahipliğinde “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik” temasıyla toplandı. Zirve sonunda devlet başkanları tarafından "Bişkek Bildirisi" kabul edildi.  BİLDİRİDE BİRÇOK KONUDA İŞ BİRLİĞİ ELE ALINDI Bildiride, yeni TDT bayrağı kabul edildi. 2025 yılında gerçekleşecek olan Gayriresmi TDT Zirvesi'ne Macaristan'ın ev sahipliği yapacağı kaydedilirken 12. TDT Zirvesi'nin de Azerbaycan'da gerçekleştirilmesine karar verildiği belirtildi. Bildirinin devamında ise  Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'e de 2025 yılı Türk dünyasının dijital başkenti statüsü verildiği, Türk dünyası ideallerinin korunması ve güçlendirilmesi amaçlanan Türk Dünyası Şartı'nın onaylandığı, TDT Sivil Koruma Mekanizmasının kurulacağı, Türk Yeşil Finans Konseyinin (TYFK) teşkil edileceği ve Bişkek merkezli TDT üyesi ülkelerin Kızılay dernekleri arasında Türk Kızıl Ağının kurulacağına yer verildi. Aynı zamanda Türk Dünyası Tüzüğü ile TDT Daimi Temsilcileri Yönetmenliği de kabul edildi. Türk Devletleri Teşkilatı Merkez Bankaları Konseyinin kurulması ve Dijital Ekonomi alanında iş birliği yapılacağı vurgulanan bildiride, uzay faaliyetleri alanında iş birliğini öngören uzay faaliyetlerine ilişkin mutabakat zaptı ve Türk Devletleri Teşkilatının geniş bir dil modelinin geliştirilmesine ilişkin mutabakat zaptı imzalandığı ifade edildi. Turan Serbest Ekonomik Bölgesi'ne de değinilen Bildiri'de TURANSEZ üye devletlerinin, ekonomik iş birliğini daha da güçlendirecek ve bölgedeki yatırım fırsatlarını artıracak olan TURANSEZ'in resmi açılışının 2025 yılında düzenlenmesi konusunda iş birliği yapmaya teşvik ettikleri aktarıldı. TÜRK DÜNYASI LİDERLERİ, 8 YENİ BELGE KABUL ETTİ Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te 6 Kasım 2024 tarihinde gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 11. Zirvesi'nde 8 yeni belgeye imza atıldı. Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı basın servisi Akordanın paylaştığı bilgilere göre, zirveye katılım sağlayan devlet başkanları tarafından aşağıdaki 8 belge imzalandı: 1. Türk Devletleri Teşkilatı 11. Zirvesi Deklarasyonu; 2. “Türk Dünyasının Yeşil Vizyonu: Sürdürülebilir Geleceğin Birliği” Kararı; 3. Bişkek şehrinin 2025 yılı için Türk Devletleri Teşkilatı Dijital Başkenti ilan edilmesine ilişkin karar; 4. Macaristan Başbakanı Viktor Orban'a “Türk Dünyası Yüksek Nişanı” verilmesine ilişkin karar; 5. Türk Barış Şartı'nın kabul edilmesine ilişkin karar; 6. Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcılarının atanmasına ilişkin karar; 7. “Türk Devletleri Teşkilatı Daimi Temsilcileri Yönetmeliği”ne ilişkin karar; 8. Türk Devletleri Teşkilatı bayrağına ilişkin karar. ???? Türk Devletleri Teşkilatının bayrağı değişti pic.twitter.com/rTknneSx1u — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 6, 2024 TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATININ YENİ BAYRAĞINDA "SELÇUKLU YILDIZI" DETAYI 6 Kasım 2024 tarihinde gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 11. Zirvesi'nde alınan bir karar ile teşkilatın bayrağı değişti. Bayrağın değiştirilmesine ilişkin belge; Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev tarafından imzalandı.

Haber

"Dilde, Fikirde, İşte Birlik" hatıra parası satışta!

Türkiye Cumhuriytei Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Kasım 2024 tarihinde Kıgrızistan'ın başkenti Bişkek'te gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) Devlet Başkanları 11. Zirvesi'nde yeni bir haber duyurmuştu.  "DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK" Cumhurbaşkanı Erdoğan, TDT'nin 15. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle Türk dünyasının fikir adamı, Kırım Tatar aydın İsmail Bey Gaspıralı'ya ithafen hatıra parası basıldığını duyurdu. Hatıra parasında TDT'ye tam ve gözlemci üye ülkelerin bayrakları ile Türk birliğine vurgu yapıldı. Ayrıca hatıra parasının arka yüzünde İsmail Bey Gaspıralı'nın, "Dilde, fikirde, işte birlik" sloganı yer alıyor. HATIRA PARASI SATIŞA ÇIKARILDI Hatıra parası, bugün saat 11.00 itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı Damga Matbaası Genel Müdürlüğüne bağlı Darphanede satışa çıkarıldı. Para, Darphanenin internet sayfasında 900 TL'ye satılıyor. İSMAİL BEY GASPIRALI  Soyadını babasının doğum yeri ve bugün Rus işgali altındaki Kırım’ın Gaspıra köyünden alan İsmail Bey Gaspıralı, 1851 yılında Bahçesaray yakınlarındaki Avcıköy’de doğdu. Sırasıyla Bahçesaray, Akmescit, Voronej ve Moskova’da eğitimini devam ettirdi. Daha 17 yaşını bile doldurmadan Bahçesaray’da bulunan Zincirli Medrese’de Rusça öğretmenliğine başlayan Gaspıralı, 1872 yılında Kırım’dan ayrılarak, Paris’e gitti. Burada geçirdiği 2 yıl boyunca ünlü Rus edebiyatçı İvan Turgenyev’in asistanlığı da dahil olmak üzere çeşitli işlerle hayatını kazandı. GASPIRALI İSMAİL BEY VE MİLLİ UYANIŞ İÇİN YAYINCILIK 1874 yılında eskiden beri istediği gibi bir Osmanlı zabiti olmak için İstanbul’a geçen Gaspıralı, 1 yıllık bekleyişinin ardından müraacatına olumlu yanıt alamadığı için Kırım’a geri döndü. 1878-1884 yılları arasında Bahçesaray Belediye Başkanlığı görevini yürüten Gaspıralı, Kırım ve yurtdışındaki ülkelerde yaptığı gözlemler ve geniş tecrübe birikimiyle birlikte yabancıların hakimiyeti altında yaşayan soydaşlarının seslerini dünya kamuoyuna duyurmak ve milli bir uyanış yaratmak amacıyla yayıncılığa başladı. Rusya Müslümanları hakkında pek çok yazı kaleme alan Gaspıralı, Türk-Müslüman topluluklarının ayağa kalkması için gerekli eğitim ve reformun gerçekleştirebilmesi adına çağa uygun bir maarif sisteminin hayata geçirilmesi konusunda büyük çaba gösterdi. GASPIRALI'NIN TÜRK MODERNLEŞMESİNE KATKISI Milli maarif sistemiyle birlikte Gaspıralı’nın tasavvurunda Türk toplulukları için ortak bir edebi dilin teşekkülü bulunuyordu. Ortak bir edebi dilin katkısıyla birlikte milli bir Türk basını teşkil edilerek tüm Türk topluluklarının birbirinden haberdar olmasını arzu ediyordu. Bu şekilde milli kaynaşma ve bilinç sağlanabilecekti. Yine bu amaç doğrultusunda ilk nüshasını 22 Nisan 1883’de Türk dilinde gerçekleştirdiği “Tercüman” gazetesini hayata geçirdi. Osmanlı Türkçesi ile hazırlanan gazetede Tatarca ve diğer Türk dillerinden de takviye kelimeler kullanılmaktaydı. Bahçesaray merkezli gazete önceleri haftada bir gün, 1903’te haftada iki gün, 1912’de günlük hale geldi. Tercüman gazetesiyle birlikte Gaspıralı’nın maarif reformu düşüncesinin en güzel örneği olan “Usûl-ü Cedîd” ve okulları, Türk modernleşmesine büyük katkı sağlamıştır. Modern eğitimin gereklerine uygun olarak dizayn edilen ve donatılan okullarda, Türkçe okuma-yazma öğretiminin yanısıra, temel aritmetik, hat, Kur’an okuma ve İslâm’ın esaslarını öğretmeye yönelik dersler yer almakta, buna bir üst basamakta genel coğrafya ve tarih, İslâm ve memleket tarihi hakkında giriş bilgileri ve tabiat bilgisi dersleri de ilâve olunmaktaydı. Karşılaştığı büyük engellere rağmen Gaspıralı’nın Usûl-ü Cedîd sistemi ve okulları, 1917 yılına kadar “Ceditçiler” olarak bilinen milli reformcuların yetiştirilmesine büyük katkı sağladı. Bütün yaşamı boyunca Türk topluluklarının esenliği ve gelişimi için çaba göstermiş olan İsmail Bey Gaspıralı, bugün halen “Dilde, İşte, Fikirde Birlik” sloganıyla, bütün Türk dünyasının yolunu aydınlatıyor. Türk ve İslam toplumlarında modernleşmenin esaslarını ve gereklerini net bir şekilde ortaya koyabilmiş olan İsmail Bey Gaspıralı, kuşkusuz Kırım Tatar halkının en büyük gurur kaynaklarından ve fikir adamlarından biri olmaya devam ediyor. Türk dünyasındaki milli uyanış hareketlerinin öncülerinden ve en büyük fikir adamlarından olan Kırım Tatarı İsmail Bey Gaspıralı 24 Eylül 1914’de Bahçesaray’da hayata gözlerini yumdu. Kırım Haber Ajansı, Türk dünyasında birlik için ömrünü vakfeden büyük Kırım Tatar aydını Gaspıralı İsmail Bey'i doğumunun (20 Mart 1851) 173. yılında saygı, özlem ve rahmetle anıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.