SON DAKİKA
Hava Durumu

#Turizm

QHA - Kırım Haber Ajansı - Turizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Turizm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye ve Azerbaycan'dan bir anlaşma daha! Haber

Türkiye ve Azerbaycan'dan bir anlaşma daha!

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 29. Taraflar Konferansı (COP29); Azerbaycan ev sahipliğinde 11 Kasım 2024 tarihinde Bakü’de başladı. Dünyanın çeşitli yerlerinden birçok lideri, bakanları, bilim insanlarını ve aktivistleri ağırlamaya devam eden COP29, bir anlaşmaya daha ev sahipliği yaptı. Zirveye katılan Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 15 Kasım 2024 tarihinde Azerbaycan Turizm Ajansı Başkanı Fuad Nağıyev ile görüştü. Ersoy, COP29'un başarılı organizasyonunun dünyada ses getirdiğini söyledi ve ev sahibi Azerbaycan’ı kutladı. Ersoy ayrıca, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki turizm ilişkilerinin iyi potansiyele sahip olduğunu belirterek bu ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve karşılıklı turist ziyaretlerinin artırılması gerektiğinin altını çizdi. Bu bağlamda Ersoy, Türkiye’nin turizm deneyimini Azerbaycan'la paylaşmaya hazır olduğunu belirtti. Nağıyev de Türkiye’nin COP29’a sağladığı üst düzey ve yoğun katılımı dolayısıyla memnuniyetlerini dile getirdi ve Bakü’ye geldiği için Ersoy'a teşekkürlerini iletti. Nağıyev ayrıca, "İlişkilerimizi daha da ilerletmeye hazırız. Türkiye'nin turizm tecrübesinden faydalanmak istiyoruz." ifadelerini kullandı. YENİ BİR ANLAŞMA İMZALANDI Görüşme sonrasında taraflar, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Turizm Alanında İş Birliği Anlaşması'na imza attı. Anlaşmada konaklama, turizm ve mevzuatı alanında bilgi alışverişi, turizm istatistiklerinin iyileştirilmesi, gastroturizm alanında iş birliği, turizm eğitimi ve yatırım teşvikinin temelleri gibi konular anlaşmada özellikle vurgulanıyor.

KKTC Başbakan Yardımcısı Ataoğlu'ndan Türk yatırımcılara çağrı Haber

KKTC Başbakan Yardımcısı Ataoğlu'ndan Türk yatırımcılara çağrı

Antalya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde 23-25 Ekim 2024 tarihlerinde 6. Antalya Turizm Fuarı (ATF 2024) gerçekleştirildi. Fuara Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da katılım sağladı.  KKTC'DE TURİZM GELİŞİYOR KKTC'nin uluslararası tanıtımında bu tarz organizasyonların önemli yer kapladığını ve çoğu zaman katılım sağlamaya çalıştıklarını belirten Ataoğlu, aynı zamanda ülkedeki turizmin de geliştiğini belirtti. Ataoğlu, Anadolu Ajansına (AA) konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. "ALTERNATİF TURİZM MODELLERİ İÇERİSİNDE BİR MODEL OLUŞTU" Ataoğlu, Maraş'ın artık "kapalı" olmadığını vurgulayarak başladığı cümlelerine, ülkeye dünyanın farklı yerlerinden ziyaretçilerin geldiğini belirterek devam etti. Açıklamasında Maraş'ın farklı bir turizm modeli oluştuğunu vurgulayan Ataoğlu, "Maraş, açıldığı günden bu yana 2 milyondan fazla ziyaretçiyi konuk ediyor. Maraş'ın açılması, herkesin sahilinde faydalanabilmesi, mevcut binaları görebilmesi oldukça önemliydi. Maraş'ın açılmasının turizme çok ciddi şekilde bir katkısı oldu çünkü Kapalı Maraş olarak adlandırdığımızda Maraş'ı merak edenler, kıyısından, köşesinden görmeye çalışanlar, bugün gönül rahatlığıyla girip görüntü alabiliyorlar, gezebiliyorlar, ziyaret edebiliyorlar. Alternatif turizm modelleri içerisinde bir model oluştu." ifadelerini kullandı.  ATAOĞLU TÜRK YATIRIMCILARA SESLENDİ Ülkede gelişen turizmin içerisinde Türk yatırımcıları da görmek istediklerini belirten Ataoğlu, konuşmasında Türk yatırımcılara da seslendi. Aynı dil, din ve para biriminin kullanıldığına vurgu yapan Ataoğlu, "Türklerin burada olması, bizi daha da sevindiriyor. Bizler, birbirimize sahip çıktığımız sürece hiç kimse bileğimizi bükemez. Yeter ki birlik ve beraberlik içerisinde olalım." ifadeleriyle çağrısını duyurdu. Ataoğlu açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı: Türkiye Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerimize çağrımız: Orada bir ada var, o ada hepimizin adası. Nasıl ki 1974'te Barış Harekatı'nda o adaya sahip çıktıysak bugün de gelip o adaya, o topraklara hep beraber sahip çıkalım. KAPALI MARAŞ TAM 4 YIL ÖNCE AÇILDI Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) sınırları içerisinde yer alan ve 46 yıldır kapalı olan Maraş bölgesinin bir bölümü 8 Ekim 2020 tarihinde saat 12 sularında halkın kullanımına açılmıştı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Maraş'ta yapılan açılım dahil tüm süreçlere karşı çıkarken, KKTC, Maraş'taki egemenliğinden dolayı bölgedeki tasarrufunu kimse ile paylaşmayacağını ısrarla vurgulamaya devam ediyor.

Türkiye ve Özbekistan arasındaki iş birliğinde yeni dönem Haber

Türkiye ve Özbekistan arasındaki iş birliğinde yeni dönem

Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 28 Ağustos 2024 tarihinde resmî ziyaret için gittiği Özbekistan'da önemli temaslarda bulundu. Ersoy, Özbekistan’ın kültür ve turizm alanındaki stratejik partneri olan mevkidaşı Azadbek Nazarbekov ile görüşmesinin ardından, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile bir araya geldi. Ziyaretin ardından yapılan açıklamalarda, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi ve iş birliklerinin artırılması gerektiğini vurgulandı. İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KÜLTÜREL VE TURİZM İŞ BİRLİKLERİ Ziyaret sırasında, Bakan Ersoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’e iletti. Görüşmede, iki ülke arasındaki kültürel ve turizm iş birliklerinin genişletilmesi konuları ön plana çıktı. Mirziyoyev ve Ersoy, özellikle kültürel alışverişlerin devam ettirilmesinin önemini vurgulayarak, ortak projelerin teşvik edilmesi gerektiğini ifade ettiler. TÜRKİYE'NİN TURİZM TECRÜBESİ ÖZBEKİSTAN’A İLHAM VERECEK Bakan Ersoy, Özbekistan’ın Türkiye'nin turizmdeki deneyimlerinden yararlanma isteğini dile getirerek, Türkiye'nin yıllık 60 milyon turist hedefiyle gerçekleştirdiği hızlı büyümeyi örnek gösterdi. Özbekistan’ın da turizm potansiyelini artırma amacıyla Türkiye’nin bilgi ve deneyimlerinden faydalanmak istediğini belirtti. Ersoy, iki ülkenin ortak iş birlikleri ve stratejik planlamalar konusunda kapsamlı görüşmeler yaptıklarını kaydetti. 2025'TE KÜLTÜR VE SANAT ALANINDA İŞ BİRLİKLERİ ARTACAK Bakan Ersoy, Özbekistan’ın kültür faaliyetlerine verdiği önemi vurgulayarak, 2025 yılı itibarıyla karşılıklı kültürel etkinliklerin artırılacağını açıkladı. Özbek sanat kurumları ve sanatçılarının Türk sanatçılarıyla ortak projeler gerçekleştireceği müjdesini verdi. Bu doğrultuda, kültürel ve sanatsal değişimlerin artırılacağı belirtilirken, yol haritasının da belirlenmeye başlandığı ifade edildi. Ersoy ayrıca, Özbekistan’ın farklı bölgelerinin turizm potansiyelinin ortaya çıkarılması için çalışmalara devam edeceklerini belirtti. Özbek yetkililerle birlikte Buhara şehrindeki tarihi yerleri gezme ve yeni yatırım projelerinin tanıtım toplantısına katılma planları yapıldığını açıkladı. Ayrıca, Buhara Girişimci Kadınlar Derneğinin de ziyaret edileceği belirtildi. Öte yandan Kültür ve turizm alanında iki ülke arasındaki iş birliklerinin derinleşmesi ve stratejik ortaklıkların güçlenmesi adına yapılan bu ziyaret, Türkiye ve Özbekistan ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.

Türkiye ve Özbekistan'dan kültürel zirve: 2025 festivali yolda Haber

Türkiye ve Özbekistan'dan kültürel zirve: 2025 festivali yolda

Türkiye ve Özbekistan, kültürel iş birliklerini bir adım daha ileriye taşıdı. Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy 28 Ağustos 2024 tarihinde, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te, Özbekistan Kültür Bakanı Ozodbek Nazarbekov ile bir araya gelerek iki ülke arasındaki kültürel ortaklıkların güçlendirilmesi için önemli bir adım attı. 2025 KÜLTÜR FESTİVALİ İÇİN İLK ADIMLAR ATILDI Ersoy ve Nazarbekov, 2024 yılı haziran ayında Türkiye’de düzenlenen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’nda imzalanan kültürel ortaklık beyanının ardından, 2025 sonunda Türkiye’de gerçekleştirilecek büyük bir kültür festivalinin planlarını tartıştı. Ersoy, bu festivalin iki ülkenin kültürel bağlarını daha da kuvvetlendireceğine inandığını ifade etti. KÜLTÜREL İŞ BİRLİKLERİ DERİNLEŞİYOR Ersoy ayrıca, Özbekistan’ın Türkiye’deki Kültür Yolu Festivalleri’ne de dahil edilebileceğini belirtti. Karşılıklı fikir alışverişi ve teknik düzeyde iş birliklerinin detaylandırılması için bakan yardımcılarının başkanlığında kültür karma komisyon toplantıları düzenleneceğini vurguladı. ORTAK PROJELER VE ULUSLARARASI DESTEK: İKİ ÜLKENİN İŞ BİRLİĞİ ZİRVEDE Nazarbekov, iki ülkenin kültürel ve sanatsal eğitim alanındaki iş birliklerinin verimli olduğunu, uluslararası teşkilâtlar çerçevesindeki çok taraflı iş birliklerinin de yeni bir düzeye çıktığını belirtti. Türkiye’nin Özbekistan’ın uluslararası inisiyatiflerini desteklemesinin, iki ülke halkları arasındaki ilişkilerin en üst düzeyde olduğunu gösterdiğini söyledi. TARİHİ KARDEŞLİK: TÜRKİYE VE ÖZBEKİSTAN’IN KÖKLERİ DERİN Bu önemli ziyaretin ardından Bakan Ersoy, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev tarafından kabul edilecek ve diğer yetkililerle görüşmeler yapacak. Bu tür iş birlikleri, Türkiye ve Özbekistan arasındaki tarihi kardeşlik bağlarını bir kez daha gözler önüne seriyor ve iki ülkenin kültürel mirasını ortak bir geleceğe taşıyor.

Çin’in soykırımı örtbas etme stratejisi: Propaganda silahı olarak turizm Haber

Çin’in soykırımı örtbas etme stratejisi: Propaganda silahı olarak turizm

Asya-Pasifik bölgesinin önde gelen uluslararası haber sayfalarından "The Diplomat" yazarlarından Magnus Fiskesjö, Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı turizm politikasıyla, soykırım uygulamalarını gizlemeye çalıştığını gündeme taşıdı. Otoriter rejimler tarih boyunca turizmi propaganda aracı olarak kullanma konusunda pek çok örnek sunmuştu. Polonya'da görev yapan bir gazeteci, 1943 yılına ait bir Nazi turist rehberine rastladı. Bu rehber, Nazi Almanyası'nın Polonya'nın işgal altındaki bölgelerinde oluşturduğu soykırım bölgesinde turistler için gezilecek yerleri tanıttı. Bu bölgelerdeki birçok gezilecek yer, Alman mirası olarak yeniden sunulmuş ve gururlu Alman turistler bu rehber aracılığıyla bu yerlere ziyaretler gerçekleştirmişti. OTORİTER REJİMLERİN ORTAK SİLAHI: PROPAGANDA SİLAHI OLARAK TURİZM Bugün benzer bir stratejiyi Çin'in işgal ettiği Doğu Türkistan'da da gözlemliyoruz. Çin hükûmeti bölgede kapsamlı bir gözetim sistemi, etnik ve kültürel direniş potansiyeline sahip kişilerin kitlesel olarak gözaltına alınması ve toplama kamplarında hayatta kalanlarının zorunlu çalıştırılması gibi yöntemlerle tüm direnişleri bastırdı. Şimdi ise Çin yönetimi, hem yerli hem de yabancı turistleri Doğu Türkistan'a çekme stratejisini devreye soktu. SOYKIRIMI GİZLEMEK VE DESTEKÇİLERİ KAZANMAK Çin, 2017 yılında başlatılan soykırımı gizlemek ve eleştirilerden kaçınmak amacıyla geniş bir propaganda kampanyası yürütüyor. Bu kampanya, hem yerli hem de yabancı turistleri işgal altındaki Doğu Türkistan'a çekmeyi ve onlara "kendi gözleriyle görme" fırsatı sunarak, bölgenin güvenli ve iyi olduğunu göstermeyi amaçlıyor. 265 MİLYON TURİST BÖLGEYİ ZİYARET ETTİ Yeni altyapılar, yenilenmiş şehirler ve çeşitli cazibe merkezleri ile turistler Doğu Türkistan'a çekiliyor. Sahte dinozor parkları ve yeni oluşturulan "gizemli" tarihi yerler, Uygur kültürünü yeniden şekillendirerek egzotik ve ilkel bir şekilde sunuyor. Çin devlet kontrolündeki Xinhua Haber Ajansı, 2023 yılı itibarıyla 265 milyon turistin bölgeyi ziyaret ettiğini duyurdu. GÖZLERDEN SAKLANAN GERÇEKLER Çin’in turizm tanıtım propagandası, “Görmek inanmaktır” sloganını temel alıyor. Turistlere gösterilenler, canlı alışveriş caddeleri, yiyecek tezgahları ve sahte dans performansları gibi “normal” görünen alanlar. Ancak turistler, hapisteki milyonlarca Uygur Tükünü, zorunlu çalıştırma endüstrilerini, kapalı yatılı okul sistemini veya yok edilmiş Uygur mimarsini göremezler, çünkü bunlar görüş alanlarının dışında tutuldu. Camiler, restoran veya otellere dönüştürülürken, gerçek Uygur sahipleri tutuklandı ve yerlerine Çinli işletmeciler getirildi. Bu durum, Çinli turistlerin modern olduklarını ve hayatta kalan Uygur Türjlerini hizmetkâr olarak gördüklerini pekiştiriyor. Bu, Avrupa kolonyalizminin doruk dönemindeki benzer duyguları anımsatıyor. SOVYETLER BİRLİĞİ VE NAZİ ALMANYASI İLE BENZERLİKLER Sovyetler Birliği'nin turistleri sıkı bir şekilde denetlemesi ve Çin’in benzer şekilde turistlerin deneyimlerini şekillendirme çabaları, bu eski stratejinin modern bir yansıması olarak tanımlanıyor. Sovyetler, turistlerin sadece onaylı yerleri görmesini sağlamak için benzer yöntemler kullanmıştı. Nazi Almanyası da, turistlerin ülkeyi bir propaganda aracı olarak deneyimlemelerini sağlamak için geniş çabalar yürütmüştü. Nazi rejimi, turizmi büyük ölçüde teşvik etmiş ve turistlerin ülkenin “normal” olduğunu görmesini sağlamıştı. PROPAGANDA VE TURİZM Nazi rejimi, turistleri Almanya'nın “normal” ve “dostça” yüzünü görmeleri için cesaretlendirdi, bu da ülkenin geniş çapta destek bulmasına yol açtı. Bugün Çin’in Doğu Türkista'ndaki soykırımı örtbas etmek için uyguladığı turizm stratejileri, tarihsel benzerlikler taşıyarak, halkı ve uluslararası toplumu yanıltmaya yönelik bir propaganda aracı olarak kullanılıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.