SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tuncer Kalkay

QHA - Kırım Haber Ajansı - Tuncer Kalkay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tuncer Kalkay haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

YTB ve Kırım Derneği arasında yürütülen ortak projeler görüşüldü Haber

YTB ve Kırım Derneği arasında yürütülen ortak projeler görüşüldü

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Başkan Yardımcısı Murat Kazancı ve beraberindeki YTB heyeti, 27 Şubat 2025 tarihinde Kırım Derneği Genel Merkezini ziyaret etti. Nezaket ziyaretinde Başkan Yardımcısı Kazancı'yı; Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Dünya Kırım Tatar Kongresi Genel Sekreteri, Kırım Derneği Genel Başkan Vekili Namık Kemal Bayar, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel ve Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel karşıladı. YTB VE KIRIM DERNEĞİNİN ORTAK PROJELERİNDEKİ SON DURUM ELE ALINDI Görüşmede, Kırım Derneği Genel Merkezi ile YTB arasında yürütülen ortak projelerde gelinen nokta müzakere edildi. Ayrıca, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin hâlihazırda ortaya koyduğu faaliyetler ele alındı. Bunun yanında, derneğin 70. kuruluş yıl dönümünde yapılacak olan çalışmalar hakkında değerlendirmeler yapıldı. Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, QHA'ya verdiği demeçte YTB ile yürütülen ortak projeler arasında; mayıs ayında yapılacak olan Kırım Tatar Yaşlıq Kurultayı, haziran ayında Kırım Tatar Bayrak Günü'ne ithaf edilen Uluslararası Satranç Satranç Turnuvası, "Millet Cevherleri" kitabının Türkçe ve Kırım Tatarca basımı ile Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Edebiyat Yarışması'nın bulunduğunu ifade etti. Öte yandan, ziyaret anısı olarak YTB Başkan Yardımcısı Kazancı, Kırım Derneği Genel Merkezine tarihi Kırım haritası hediye etti.

Savaşın 3. yılında Ankara'da 'Ukrayna'ya Destek Ver' mitingi gerçekleşti Haber

Savaşın 3. yılında Ankara'da 'Ukrayna'ya Destek Ver' mitingi gerçekleşti

Ankara Ukrayna Derneği, bu sene 3. yılını dolduran, Rusya'nın topyekûn işgal girişimi ve saldırıları nedeniyle başkent Ankara'daki Ukrayna Parkı'nda miting düzenledi. Mitinge çok sayıda Ukrain ve Kırım Tatarı katıldı. Ukrayna ve Kırım Tatar bayrağı taşıyan katılımcılar, "Ukrayna'ya Destek Ver" mitinginde pankartlar açtı.  "SAVAŞ 11 YIL ÖNCE BAŞLADI" Program, katılımcıların Rus saldırıları nedeniyle yaşamını yitiren Ukraynalılar için 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. Basın açıklaması kapsamında Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Oleksiy Çernışev (Oleksii Chernyshev) konuşma yaptı. Çernışev, 24 Şubat 2025'te 3. yılını dolduracak olan savaşın 11 yıl önce Kırım, Donetsk ve Lugansk'ta başladığını vurguladı. ÇERNIŞEV, NUMAN ÇELEBİCİHAN'I ANDI 1918 yılında Kırım Tatar halkının Antlı Şehidi, Kırım Halk Cumhuriyeti'nin ilk Başbakanı Numan Çelebicihan'ın Bolşevikler tarafından kurşuna dizilişini anımsatan Çernışev, "Numan Çelebicihan, önde gelen Kırım Tatar siyasetçi; Kırım, Litvanya, Polonya ve Belarus Müftüsüdür. Kırım Tatar halkının ulusal uyanışının ideologlarından biridir. Bugün askerlerimizin saflarında Rus saldırganlığına karşı Ukrayna'yı savunduğu Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin 48. ayrı saldırı taburuna onun ismi verildi. Bu sene 140. doğum gününde kendisini rahmetle anıyoruz, hatırası ebedi olsun." ifadelerini kullandı.  "BU SAVAŞI BİZ BAŞLATMADIK AMA BİZ BİTİRMELİYİZ" İşgalci Rusya'nın pek çok aileyi parçaladığının ve Ukrayna'ya acı verdiğinin altını çizen Çernışev, "Düşmanımız acıma nedir bilmez, sivilleri soğukkanlılıkla öldürürür, altyapıyı ve tarihi eserleri yok eder. Soykırımcı Rusya'nın hedefi ülkemizi yok etmektir." diyerek tepki gösterdi. İşgalci Rus güçlerin dün gece Ukrayna'ya 267 silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile saldırdığını hatırlatan Çernışev, Rusya'nın istediği "barışın" bu olduğunu söyledi. Çernışev, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin direnişine dikkat çektiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi: Her birimiz Ukrayna'nın savunucusu ve avukatıyız. Ülkemizi Türkiye'de layığıyla savunuyor, Çıkarlarımızı gözetiyor ve Ukrayna'yı destekleyici kararların alınmasına etki ediyoruz. Düşmanın yenilebileceğini her gün cephedeki durumla kanıtladık. Müttefiklerimizin destekleri sayesinde ülkemizi ve halkımızı korumak için ihtiyaç duyduğumuz şeyleri almaya devam ediyoruz. Bu savaşı biz başlatmadık ama biz bitirmeliyiz. Kimse Ukrayna'yı teslim olmaya zorlayamaz. Uzun vadeli, net güvenlik garantilerini içeren bir barış istiyoruz. Bugün hepimiz için önemli olan iki kelime: birlik ve direniştir. Düşmana karşı ortak mücadelemizi sürdüreceğiz. Hakikati savunuyoruz ve savaşlarda kötülüğün galip gelmemesi gerektiğine inanıyoruz. Birlikte kırılmazız, birlikte hareket ettikçe yenilmeziz. Slava Ukraini! (Yaşasın Ukrayna!) "UKRAYNA YALNIZCA VATANINI SAVUNMUYOR, İNSANLIK DEĞERLERİNİN YAŞATILMASINA ÖNCÜLÜK EDİYOR" Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay ise konuşmasına Ukrayna halkının vatanını 3 yıldır kahramanca savunduğunu vurgulayarak başladı. Kalkay, "Rusya’nın bu alçak saldırıları karşısında Ukrayna halkı sadece vatanını onurla savunmakla kalmıyor; insanlık değerlerinin, insanlık şerefinin, insan haklarının, demokrasinin, hukukun kaybolmaması, yaşatılması, yükseklere taşınması için de öncülük ediyor." değerlendirmesinde bulundu.  "NUMAN ÇELEBİCİHAN'IN MİLLİ MARŞIMIZDAKİ HAYKIRIŞI 2014'TEKİ MİTİNGLE VÜCUT BULMUŞTU" İşgalci Rusya'nın savaşı Kırım'ı işgal etmesiyle başlattığına dikkat çeken Kalkay, o günü şu şekilde anlattı: "Rusya’nın Ukrayna topraklarında başlattığı bu savaş, aslında 11 yıl önce 27 Şubat 2014 tarihinde terörist Rusya’nın Kırım Parlamentosunu silahlı haydutlarıyla ele geçirmesi ile başlamıştı. Bu baskından bir gün önce de 26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Tatarlarının parlamento önündeki şanlı direnişi tarihe geçmişti. Silahlı, rütbesiz, kimliği belli olmayan, sonradan Rusya’nın olduğu anlaşılan askerlerin Kırım’da görülmesi üzerine Kırım Tatarları, 23 Şubat 2014 tarihinde Akmescit’te Lenin Meydanı'nda tarihi liderleri Numan Çelebicihan adına on binlerce insanın katıldığı bir miting düzenlemişti. 'Ant etkenmen söz bergenmen millet için ölmege' diye başlayan Kırım millî marşının da yazarı olan Numan Çelebicihan’ın haykırışı, ruhu bu mitingde de Kırım Tatar halkında vücut olmuştu." "BU SAVAŞI UKRAYNA BAŞLATMADI" Bolşevikler tarafından şehit edilen Antlı Şehit Numan Çelebicihan'ı yad eden Kalkay, aynı zamanda vatanı için mücadele eden tüm kahramanları saygı ve rahmetle andığını belirtti. Rus birliklerin 3 yıl önce başlattığı topyekûn saldırı kapsamında başlangıçta hiçbir ülkenin yardıma koşmadığını ancak Ukrayna'nın direnişine tanıklık ettikten sonra destek olmaya başladıklarını vurgulayan Kalkay, "Bugün ise savaşı durdurma görüntüsü altında, Ukrayna’yı dikkate almadan, Ukrayna’yı dinlemeden Ukrayna üzerinden akıllara durgunluk verecek şekilde dayatmalara, kirli hesaplara şahit olunmaktadır. Onuru olan, şerefi olan bir ülkenin, bir insanın bu kirli hesapları kabul etmesi, vatanından vazgeçmesi düşünülemez. Bu savaşı Ukrayna başlatmadı, saldıranı olmadı ama düşmanına da aman vermedi, vatanını savunmaktan asla vazgeçmedi. Görüyoruz ki, Ukrayna 3 yıl önce olduğu gibi bugün de yarın da vatanından, kimliğinden, haklarından asla ödün vermeyecek." dedi. Kalkay konuşmasını, "Yaşasın Ukrayna, yaşasın Türkiye, yaşasın Kırım Tatarları" sözleriyle sonlandırdı. UKRAYNALILAR SAVAŞIN YIL DÖNÜMLERİNDE BİRLİK MESAJI VERİYOR Ardından Ankara Ukrayna Derneği Başkanı İrına (İryna) Ambarkütükoğlu konuşma yaptı. Ambarkütükoğlu, Ukraynalıların dünyanın pek çok yerinde savaşın yıl dönümünde bir araya gelerek Rus saldırganlığını protesto ettiğini belirterek, desteklerinden dolayı katılımcılara ve Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Oleksiy Çernışev ile Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay'a verdiği mesajlardan dolayı teşekkür etti.  "KIRIM UKRAYNA'DIR" Konuşmaların ardından bir araya gelen Ukraynalılar, Ukrayna'nın millî marşını okudu. Ukrayna ve Kırım bayrağını açan katılımcılar; "Slava Ukraini! (Yaşasın Ukrayna)", "Düşmanlara Ölüm!", "Her şeyden önce Ukrayna!", "Mücadele edin, kazancaksınız", "Tek ve bölünmez, bağımsız Ukrayna", "Kırım, Ukrayna'dır", "Ukrayna'ya Silahlı Kuvvetleri'ne ve zafere inanıyoruz" sloganlarını attı. 

Kırım Vakfından Ankara HBVÜ ve Rus Evi ortaklığındaki "Türk-Rus İlişkileri" sempozyumuna tepki! Haber

Kırım Vakfından Ankara HBVÜ ve Rus Evi ortaklığındaki "Türk-Rus İlişkileri" sempozyumuna tepki!

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (HBVÜ) Asya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Türkiye ve dünyada Kremlin tarafından kurgulanan propaganda mekanizmasının sözcülüğünü yapan Rus Evi ortaklığında skandal bir etkinliğe imza atacak. 17 Şubat 2025 tarihinde üniversitede tertip edilmesi planlanan "II. Dünya Savaşı'nda Türk-Rus İlişkileri Uluslararası Sempozyum ve Sergisi" Türkiye'deki Kırım Tatar diasporasının tepkisini çekti. Bilindiği üzere; Azerbaycan'daki Rus Evi, ülkede casusluk faaliyetleri yürütmesi nedeniyle kapatılmıştı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, 6 Şubat 2025 tarihinde yapılan bir açıklama ile Rus Evinin kapatıldığını ilan etmişti. Başkent Ankara'daki Rus Evi de hayata geçirdiği benzer faaliyetlerle Türkiye'de Rus propagandası yürütüyor ve dezenformasyon yayıyor. KIRIM VAKFI BAŞKANI KALKAY'DAN SERT TEPKİ! Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Rusya'nın Ankara Büyükelçisinin de katılacağı programı sert bir dille eleştirdi. Vakıf Başkanı Kalkay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Casusluk faaliyetleri yürüttüğü tespit edilen Rus Evi adlı kuruluş bazı ülkelerde yasaklanırken; Türkiye’nin başkentinde hem de bir devlet üniversitesi ile sempozyum düzenleyebilecek kapasiteye erişebilmesi şaşkınlık veriyor. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesinde düzenlenecek sempozyumun adı da “II. Dünya Savaşı’nda Türk -Rus İlişkileri” Öyleyse bu döneme yönelik hep beraber aydınlanalım. Bu sempozyum kapsamında olan II. Dünya Savaşı’nda Sovyet Rusyası tarafından Türklere karşı yapılan soykırımlara yer verilecek mi? 1 Kasım 1943 Karaçay Türklerinin Sürgün ve Soykırımına bakılacak mı? 8 Mart 1944 Malkar Türklerinin Sürgünü ve Soykırımı sorulacak mı? 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı anlatılacak mı? 14 Kasım 1944 Ahıska Türklerinin Sürgün ve Soykırımı aydınlatılacak mı? Soykırıma uğrayan bu Türk halkları Türk olarak değerlendirilecek mi? Bu konulara yer verilmemesi bilimselliği ve tarafsızlığı sorgulatacak mı? Ya da aman ilişkilerimiz zarar görmesin diye bu konulara girilmeyecek mi? Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Vekili Av. Namık Kemal Bayar da "Rusya lehine casusluk faaliyeti yaptığı ispat edilerek Azerbaycan'da yasaklanan Rus Evi adlı kuruluş Türkiye'de at oynatıyor" açıklamasını yaptı.

Kalkay: Rusya demir perde dönemindeki alışkanlıkları ile yaptıklarını gizleyebileceğini düşünüyor Haber

Kalkay: Rusya demir perde dönemindeki alışkanlıkları ile yaptıklarını gizleyebileceğini düşünüyor

Rus işgali altındaki Kırım'ın Akmescit (Simferepol) kentinde, işgalciler tarafından "Kırım Tatar Temsilciler Kongresi" başlığıyla bir etkinlik tertip edildi. Kremlin kontrolündeki Fevzi Yakubov Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesinde tertip edilen kongrede Rus işgalcilerle iş birliği yapan ve 250 kişiden oluşan sözde yerel yönetim konseyleri üyeleri yer alırken ayrıca Rusya Dışişleri Bakanlığı, Federal Ulusal İşler Ajansı temsilcileri, Devlet Duması, sözde Herson Bölgesel Duması milletvekilleri ve Rusya Federasyonu'ndan delegeler katıldı. Söz konusu kongrede sözde temsilciler, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan'ı işgal altındaki Kırım'a davet ederek, Rusya tarafından düzmece suçlarla alıkonulan Kırım Tatar siyasî mahkûmları gözardı etti ve sosyal yaşantının normal olduğunu ileri sürdü. Ayrıca çağrıda, Ankara'ya gelerek Kırım'ın durumunun bizzat Erdoğan'a anlatılacağı iddia edildi. Düzenlenen etkinliği ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik Kırım'ı ziyaret çağrısını, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi.  "TÜRKİYE’NİN İSTİKRARLI DURUŞUNU BU TÜR HÜLLELERLE ETKİLEYEBİLECEKLERİNİ DÜŞÜNEREK HUKUKSUZLUKLARINI ÖRTEBİLECEKLERİNİ SANIYORLAR" "Anlaşıldığı kadarıyla bugün (17 Aralık 2024) Rusya, memur olarak çalıştırdığı ne kadar Kırım Tatarı var ise Kırım Akmescit’te apar topar bir salona toplamış. Himayesindeki memurların bu toplantısına da 'Kırım Tatar Temsilciler Kongresi' adını vererek haksızlıklarını, hukuksuzluklarına örtmeye yönelik manipülasyonlarına bir yenisini eklemiş." diyen Tuncer Kalkay, sözlerini şöyle sürdürdü: Rusya, Kırım Tatarlarının temsilcileri gibi lanse ettiği bu topluluğun adından bir takım taleplerde bulunmuş. Güya Kırım Tatarları, işgal edilen vatanlarında çok mutluymuş, her türlü hakları veriliyormuş da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Kırım’a davet ederek bunu göstermek istiyormuş. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kırım’ın işgalini kabul etmediğini 2014 yılından beri her platformda dile getirdiğini ve Kırım Tatarlarına yapılan baskıları da yakından takip ettiğini anımsatan Kalkay, "Türkiye’nin bu tavrını ve istikrarlı duruşunu bu tür hüllelerle etkileyebileceklerini düşünerek hukuksuzluklarını örtebileceklerini sanıyorlar." değerlendirmesinde bulundu. Kendisinin dahi inandırıcı bulmadığı bu yalanlarına, aldatmalarına inanacak birilerinin olduğunu sanmanın Rusya’nın düştüğü açmazı gösterdiğini dile getiren Kalkay, "Sanki Kırım’ı işgal etmemişler, Kırım Tatarlarının millî temsil organlarının faaliyetlerini yasaklamamışlar, Kırım’daki siyasi tutsakların büyük bir bölümü Kırım Tatarları değilmiş gibi arsızca ve yüzsüzce gerçekleri ters düz edecek propagandalarına devam ediyorlar." ifadelerini kullandı. "18 Mayıs 1944 Büyük Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın matem günlerini bile engelleyen, daha bir kaç gün önce Kırım Tatarca ana dilinde çocuk dergisi çıkaran kadın gazeteciyi 35 saat boyunca sorgulayan, çok büyük oranının Kırım Tatarlarından oluşturduğu siyasi tutsakları Kırım’dan binlerce kilometre uzaklarda Rusya topraklarında hapiste tutan Rusya demir perde dönemindeki alışkanlıkları ile yaptıklarını gizleyebileceğini düşünüyor." şeklinde konuşan Kalkay, sözlerini şöyle tamamladı: Kırım Tatarlarının temsil organı olan Kırım Tatar Milli Meclisi, 14 ülkedeki 200 dolayında Kırım Tatar kuruluşunun organı olan Dünya Kırım Tatar Kongresi ve Kırım Tatar Teşkilatları Platformunu oluşturan Türkiye’deki 50’den fazla kuruluş her ortamda Rusya’nın bu işgaline karşı kararlı duruşu ile Kırım Tatarlarının bakışını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Kırım Vakfı Başkanı Kalkay, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı anlattı Haber

Kırım Vakfı Başkanı Kalkay, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı anlattı

Kırım Tatar halkı, 18 Mayıs 1944'te Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) eli kanlı lideri Josef Stalin'in emriyle vatan topraklarından sürüldü. Hayvan vagonlarında Türkistan, Urallar ve Sibirya bölgelerine sürülen Kırım Tatarlarının yüzde 46'sı ise yolda ve sürgünü takip eden günlerde hayatını kaybetti. Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay'ın #18Mayıs1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yıl dönümü mesajı pic.twitter.com/VkLzvvPf7v — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 18, 2024 Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yılında hayatını kaybeden Kırım Tatarlarını andı. Kalkay, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgününün, Kırım Tatarlarının hayatında taşıdığı en büyük travmalardan birisi olduğunu ve hiçbir Kırım Tatarının 18 Mayıs 1944 sürgününü unutmasının mümkün olmadığını söyledi. Kalkay, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yılı münasebetiyle QHA'ya verdiği demecinde, “Vatanımız Kırım 2014 yılında işgal altına alındı ve 2014’ten yılından bugüne kadar on yıl geçti ama on yıl olmasına rağmen bugüne kadar Kırım'da böyle çok kitlesel olarak kalabalıklarla andığımız 18 Mayıs anma günlerimize maalesef müsaade etmiyorlar. Bundan dolayı 18 Mayıs 1944 sürgününün dünya genelinde anılması çok önemli. Bu bakımdan Türkiye'de de yoğun bir Kırım Tatar nüfusu olduğu için de Türkiye'de yapılacak faaliyetler çok büyük bir anlam taşıyor.” dedi. Kalkay, video mesajının devamında şu ifadeleri dile getirdi: “18 Mayıs 1944 Sürgünü bir realite. Bahsettiğim gibi Kırım Tatarları  için çok büyük bir travma. Maalesef o günün şartlarında belki de bilerek onunla ilgili çok az iz bırakıldı. Bugün ilgili bir fotoğraf bulmak bile mümkün değil. Bununla ilgili arşivleri de istedikleri şekilde hülle yoluyla açıyorlar. Ancak bu sürgünü yaşayan insanlar günümüze kadar ciddi manada bir insan geldi. Ve bu insanlarla ilgili olarak da pek çok kayıtlar alındı, koyuldu. Özellikle Türkiye'de Yurt Dışı Türkler Başkanlığının kaydetmiş olduğu 250’nin üzerindeki sürgün tanığının hatıraları var. Tabii ki, bunlardan bir kısmını dinledik. Bir kısmına sosyal medyada da baktık. Ama benim bire bir sürgün tanığı olan insanlardan dinlediğim pek çok hikayeler de var. Bunlardan birisi Rasim Bekiro. Kırım'da Akmescit’te Kırım Pedagoji Üniversitesinin Rektör Yardımcılığını yapmıştı. Onda tabii ki, bu bahsedilen travmalarda çok değişik şeyler vardı. O beş yaşında olmasına rağmen sürgünü çok iyi hatırlıyor. Sürgünde kendisinin kaybolacağını annesi tarafından bildiği için eğer çocuklar farklı bir yere nakledilirse, farklı bir ıslah evine, çocuk evine gitme şansları olursa çocuklar birbirinden ayrılmasın diye bu çocuklar günlerce anneleri tarafından elleri bağlanmış bir şekilde bırakılmış. Beş yaşındaki bu çocuğun yaşamış olduğu travmalardan en büyüğü buydu. Yani oradaki aileler nasıl kendi kucaklarında çocuklarını kaybettiklerini, anneleri babalarının cenazeleriyle günlerce yolculuk yaptıklarını, nefessiz kaldıklarını,yiyecek temin edemediklerini, açlıkla günlerce mücadele ettiği gibi benzer pek çok hikayeleri dinliyoruz. Her ne kadar bunlar bize yansıtılmasa da bu sürgün tanıklarıyla ilgili bugüne kadar çok güzel kayıtlar yapıldı ve onlar da gerçeği örtbas edilmesine maalesef müsaade etmek istemeyenler için de güzel bir cevap oluyor. Bugünlerde Türkiye'de bu bahsettiğimiz Sovyetler Birliği'ne veya Rusya'ya karşı sempati duyan insanlar maalesef  sürgünümüzü anacağımız günlerde eş zamanlı olarak sürgünü aklamaya, Kırım Tatarlarını karalamaya yine Rusya'nın ve Sovyetler Birliği'ni katliamlarını aklamaya yönelik bir takım çıkışlarda bulunuyorlar. Bunlar o kadar  kötü bir takım propagandalar ki, biz bu propagandaları Sovyetler Birliği'nde bile duymamıştık. Yani Sovyetler Birliği tabii ki bize çok büyük kötülükler yapmıştı. Ama Sovyetler Birliği bile 1967 yılında devlet olarak yayımladığı kararnamede Kırım Tatarlarının suçsuz olduğunu kararnameden açıklamışken bu insanlar Kırım Tatarlarının bu sürgünü yaşamalarını haklı gösterecek, onların acılarıyla övünecek bir zafer gösterisi haline getirerek o çirkin kalemleriyle bunları yazmaları da bizi bu kadar yaralıyor.” ???? 80 yıldır dinmeyen acı: 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı pic.twitter.com/YcZoYflQPH — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 16, 2024 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de ise Kanada parlamentosunun alt kanadı olan avam kamarası 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

Kırım Vakfı Başkanı Kalkay: Kızıl Ordu Korosu’nun İstanbul ve Ankara konserleri de iptal edilmeli! Haber

Kırım Vakfı Başkanı Kalkay: Kızıl Ordu Korosu’nun İstanbul ve Ankara konserleri de iptal edilmeli!

Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Rus Kızıl Ordu Korosu'nun Kırım Tatar Sürgünü'nün 80. yıl dönümü ile Büyük Kafkasya Sürgünü'nün 160. yıl dönümünde Bursa ve Antalya'da yapmayı planladığı ancak gelen tepkiler üzerine ertelediği konserler hakkında Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirmede bulundu.  ???? Kızıl Ordu Korosu’nun İstanbul ve Ankara konserlerinin de iptali için çağrı! ???? Rus Kızıl Ordu Korosu’nun tepki çeken Türkiye turnesi hakkında değerlendirmede bulunan Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Haber Ajansına (QHA) verdiği demeçte, ertelenen konser tarihlerinin… pic.twitter.com/UTrx1DUX2r — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 1, 2024 "RUS KIZIL ORDU KOROSU SANATÇILARDAN DEĞİL, ORDU MENSUPLARINDAN OLUŞUYOR" Konuyla ilgili olarak QHA'nın sorusuna yanıt veren Kalkay, Rus Kızıl Ordu Korosu'nun sıradan bir sanat ekibi olmadığını, Rusya Savunma Bakanlığına bağlı ordu mensuplarından oluştuğunu vurguladı. Söz konusu Türkiye turnesinin, Rusya'nın işlediği insanlık suçlarının örtbas edilmesi amacı taşıdığını ve bunun açık bir provokasyon olduğunu belirten Kalkay, "Rusya, Kırım Tatar Sürgünü'nü tabiki çok iyi biliyor. Kırım 2014 yılında işgal edildiğinde Putin (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) yaptığı ilk konuşmada Kırım Tatar Sürgünü'nünden üzüntü duyduğundan bahsederek, Kırım Tatarlarına şirin gözükmeye çalışmıştı. Devlet Başkanı düzeyinde 18 Mayıs tarihini bilen bir ülkenin askerî yapısı da bu sürgünü gayet iyi bilir. Bu turnenin yapılacağı tarih de özellikle provokasyon içermektedir. Aynı şekilde 21 Mayıs da (Çerkes Sürgünü) hedef alındı" ifadelerini kullandı.  "RUSYA HER İKİ TARİHİ DE KASITLI OLARAK SEÇTİ" Kalkay, Rusya'nın geçmişine sahip çıktığını ve geçmişini kabul ettiğini dile getirdi. Kalkay bu kapsamda geçmişte yaptığı katliamları kabul eden Rusya'nın her iki tarihi de kasıtlı olarak seçtiğini vurgulayarak, "Rusya, Türkiye'deki Kırım Tatar ve Çerkes diasporasıyla dalga geçercesine şarkı söylemek gibi bir eyleme girişti. Ama verilen tepkiler neticesinde 18 Maysı ile 21 Mayıs tarihlerini ertelemek durumunda kaldılar" hatırlatmasını yaptı. "BİNLERCE İNSANI KATLEDEN RUS ORDUSUNUN TÜRKİYE'DE ŞARKI SÖYLEMESİ KABUL EDİLEMEZ" "Bizim asıl tepkimizi anlamak lazım" diyen Kalkay, Rus Kızıl Ordu Korosu'nun sanatçılardan değil, Ukrayna'daki savunmasız sivilleri katleden Rusya'ya bağlı ordunun mensuplarından oluştuğunun altını çizdi. Kalkay sözlerine, "Ukrayna'da binlerce sivili öldüren veya vatan topraklarından çıkmasına sebep olan Rus ordusunun Türkiye'de şarkı söylemesi ve eğlenmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Bir taraftan acılara sebep olmak bir taraftan insanları eğlendirmek kabul edilemez. Kırım Tatar kuruluşu olarak bunun tamamen karşısındayız" dedi. "ANKARA VE İSTANBUL'DAKİ KONSERLERİN İPTAL EDİLMESİNİ BEKLİYORUZ" Kalkay, koronun İstanbul ve Ankara'da yapacağı konserlerinin de iptal edilmesini beklediklerini kaydetti. RUS KIZIL ORDU KOROSU KONSERLERİNİ İLERİ BİR TARİHE ERTLEDİ Türk dünyasının yaşayan efsanesi, Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu başta olmak üzere Kırım Tatar ve Çerkes diasporasının tepkisini çeken konserler süresi belirtilmeksizin ileri bir tarihe ertelenmişti. Türkiye turnesinin organizasyonunu üstlenen ISF Sanat şirketi, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, "18 Mayıs Bursa Kültür Park Açık Hava, 20-21 Mayıs Antalya Açıkhava Sahnesi, 22 Mayıs alanya Açıkhava Sahnesi etkinliklerimiz teknik nedenlerden dolayı ileri bir tarihe ertelenmiştir" ifadelerine yer vermişti. Rusya Savunma Bakanlığına bağlı Rus Kızıl Ordu Korosu'nun, provakasyon amacı taşıyan Türkiye turnesinin tarihleri dikkatlerden kaçmadı. Çarlık Rusya tarafından 21 Mayıs 1864'te vatanlarından sürülen Çerkes halkı ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) döneminde eli kanlı Josef Stalin'in emriyle 18 Mayıs 1944'te yurtlarından koparılan Kırım Tatarlarının acı günlerinin yıl dönümlerinde yapılması planlanan konserlerin iptal edilmesi için çağrılar yapıldı.  Türkiye'ye resmî ziyaretlerde bulunan Kırım Tatar halkının millî lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, konuyla ilgili tepkisini Türkiye tarafına iletti. Kırımoğlu, konserlerin tarihinden duyduğu rahatsızlığı Türkiye Dışişleri Bakanlığına yazdığı mektupla dile getirirken; 24 Nisan 2024 tarihinde başkent Ankara'da Türkiye Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ile bir araya gelerek, konserin Kırım Tatar Sürgünü'nün 80. yıl dönümü ile Büyük Kafkasya Sürgünü'nün 160. yıl dönümünde yapılmaması için görüşmede bulundu. Kırımoğlu ayrıca, konuyu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile yaptığı görüşmeye de taşıdı.

Kırım Vakfından Eskişehir’e davet: Anma mitingine sen de katıl! Haber

Kırım Vakfından Eskişehir’e davet: Anma mitingine sen de katıl!

Kırım Tatar Teşkilatları Platformu'na bağlı teşkilâtların 9 Mart 2024 tarihinde aldığı karar neticesinde bu sene 80. yılı olan 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı Eskişehir'de anılacak.  Türkiye'nin dört bir yanında yaşayan Kırım Tatarları, 18 Mayıs 2024 Cumartesi günü Eskişehir'de yapılacak olan "Büyük Anma Yürüyüşü"nde bir araya gelecek. KIRIM VAKFI BAŞKANI TUNCER KALKAY HALKI ESKİŞEHİR'E DAVET EDİYOR Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım'ın 2014 yılında Rusya tarafından işgal edildiğini hatırlattığı konuşmasında, vatan topraklarında anma etkinliği yapılamadığını vurguladı. Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan Kalkay, Rus işgalcilerin Kırım'ı hapishaneye dönüştürdüğünü belirterek, Kırım haricinde başka ülkelerde yapılacak olan anma etkinliklerinin büyük bir önem taşıdığını vurguladı. Türkiye'deki Kırım Tatar nüfusuna dikkat çeken Kalkay, tüm halka 18 Mayıs'ta Kırım Tatar bayraklarıyla Eskişehir'de bulunmaları için çağrıda bulundu. ???? Kırım Vakfı Eskişehir’e çağırıyor: Anma mitingine sen de katıl! ???? Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Tatar Teşkilatları Platformu Toplantısı’nda alınan karar neticesinde 18 Mayıs 2024 tarihinde Eskişehir’de yapılacak olan “Büyük Matem Mitingi”ne herkesi davet etti pic.twitter.com/jZ6NkO0Oo8 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 2, 2024 QHA aracılığıyla seslenen Kalkay davetinde şu ifadeleri kullandı: "Tüm halkımızı, Kırım Tatarlarının yanında olmayı bir vicdanî sorumluluk olarak gören dostlarımızı, sürgünün 80. yıl dönümü olan 18 Mayıs 2024 tarihinde bizimle birlikte olmaya davet ediyoruz. Acılarımızı paylaşmalarını istiyoruz. 18 Mayıs 2024 tarihinde Eskişehir'de görüşmek üzere."

Sürgündeki Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Temsilcisi Şaptukayev Kırım Derneği Genel Merkezini ziyaret etti Haber

Sürgündeki Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Temsilcisi Şaptukayev Kırım Derneği Genel Merkezini ziyaret etti

Sürgündeki Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Türkiye ve Ortadoğu Temsilcisi Abdûlhakim Şaptukayev, bugün Kırım Derneği Genel Merkezini ziyaret etti. Şaptukayev, Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin ve Kırım Derneği Genel Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi ve Kırım Vakfı  Başkanı Tuncer Kalkay tarafından karşılandı. Şahin ve Kalkay, Şaptukayev'e çalışmalar hakkında bilgi verdi. Çeçen temsilci Şaptukayev, Çeçenistan’ın günümüzde Rusya’nın işgali altında bulunması nedeniyle Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Hükumetinin sürgünde değişik ülkelerde çalışmalarını sürdürdüğünü ve 14 ülkede temsilciliğinin olduğunu bildirdi. ÇEÇEN İÇKERYA CUMHURİYETİ TEMSİLCİSİ KIRIM DERNEĞİNİ ZİYARET ETTİ Abdûlhakim Şaptukayev'in ziyaretiyle ilgili Kırım Derneği Genel Merkezinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “ 'Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’nin Rusya Federasyonu tarafından geçici olarak işgal edilen toprak olarak tanınması ve Çeçen halkının soykırımının kınanması ile ilgili' başlıklı kararın 2022 yılında Ukrayna Parlamentosu tarafından kabul edilmesi üzerine Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’ni tanıyan ilk ülke Ukrayna olmuştu. İşgal altındaki Çeçenistan’da Kadirov sözde yönetiminin Moskova’nın hizmetindeki memur olarak verilen talimatları yerine getirdiğini ve Çeçen milletini itibarsızlaştırmaya yönelik her yolu kullandığını anlatan Şaptukayev, Çeçenistan’ın işgalden kurtarılıp bağımsızlığını kazanıncaya kadar Başbakanlığını Ahmed Zakayev’in üstlendiği Çeçen İçkerya Hükümetinin çalışmalarını Sürgünde de olsa devam ettireceğini açıkladı. Şaptukayev, işgal ettiği Kırım’da Kırım Tatarlarına karşı 2014 yılından beri yürüttüğü  politikalarını yıllar öncesinde Çeçenistan’da Çeçenler için uyguladığını, Çeçenleri dünya gözünden düşürmek ve itibarsızlaştırmak içinde Rusya'nın planlı olarak ürettiği  terörist uygulamaları Çeçenlere yüklediğini  bildirdi. Şaptukayev, terörist eylemlerin karşısında olduklarını, demokratik prensipler çerçevesinde kaldıklarını, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’ni Türkiye’de anlatmak amacıyla kurdukları 'Çeçen İçkerya Derneği' vasıtasıyla da faaliyetlerini yürüttüklerini belirtti."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.