SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tiananmen Katliamı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Tiananmen Katliamı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tiananmen Katliamı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tayvanlı Akademisyen: Çin'deki İnsan Hakları İhlalleri ve Uygur Soykırımı hala devam ediyor! Haber

Tayvanlı Akademisyen: Çin'deki İnsan Hakları İhlalleri ve Uygur Soykırımı hala devam ediyor!

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Ankara Çin Komünist Partisi rejiminin yakın dönem tarihinde halka yönelik uyguladığı büyük katliamlardan birisi olan Tiananmen Katliamı, Tayvanlı Çinliler tarafından başkent Taipei'deki Özgürlük Meydanı'nda lanetlendi. Tayvan'daki Çin Demokrasi Akademisi Genel Müdürü Tsang Chien-yuan, Çin'in Tiananmen Katliamı, Çin'deki insan hak ihalleleri ve Doğu Türkistan'daki soykırımı QHA'ya değerlendi. Tiananmen Katliamı'nın acı hatıralarıyla birlikte, Tsang Chien-yuan, Çin Komünist Partisi rejiminin hala halkına yönelik baskıcı politikalarını ve bu durumun yoğunlaştığını belirtti. "ÇİN KOMÜNİST PARTİSİ REJİMİ HÂLÂ HALKINA BASKI YAPIYOR" Röportajda Tsang Chien-yuan, "Tiananmen'da öğrencilere yönelik katliamı başlatan Çin Komünist Partisi rejimi hâlâ halkına baskı yapıyor ve bu durum yoğunlaşıyor. Otoriter Çin geçmişte olduğundan daha güçlü. Eskiden kendi halkını tehdit ediyordu ama şimdi artık Hint-Pasifik bölgemizdeki insanları ve ülkeleri tehdit ediyor" ifadelerini kullanarak, Çin'in iç politikada ve uluslararası alanda artan baskısına dikkat çekti. "EĞİTİM, SAĞLIK VE İŞ İMKANLARI GİBİ TEMEL HİZMETLERE ERİŞİMDE BÜYÜK EŞİTSİZLİKLER VAR" Ayrıca, Tsang Chien-yuan, Çin'deki eşitsizlik ve adaletsizlik konularına da değindi, "Çin'de yaşayan milyonlarca insan, temel insan haklarından mahrum bırakılıyor ve adil bir yaşam mücadelesi veriyor. Eğitim, sağlık ve iş imkanları gibi temel hizmetlere erişimde büyük eşitsizlikler var. Bu adaletsizlikler, rejimin halkına karşı uyguladığı baskının bir parçasıdır" dedi. TAYVALI AKADEMİSYENDEN DOĞU TÜRKİSTAN ÇIKIŞI Röportajın devamında, Tsang Chien-yuan, Çin'deki insan hakları ihlalleri ve Doğu Türkistan'daki Uygur soykırımı gibi önemli konuların hala uluslararası kamuoyunun gündeminde olduğunu ve bu konularda daha fazla bilinç ve eylemin gerekliliğine dikkat çekerek, "Uygur Türkleri ve diğer Müslüman toplumlar, Çin hükumetinin sistematik zulmüne maruz kalıyor. Toplama kampları, zorla çalıştırma, kültürel asimilasyon ve diğer insanlık dışı uygulamalar, bu soykırımın vahşi boyutlarını ortaya koyuyor. Uluslararası toplum, bu insanlık dramına sessiz kalmamalı ve acilen harekete geçmeli" ifadelerini kullandı. "ÇİN'İN BASKICI POLİTİKALARINA KARŞI DAHA FAZLA DİKKAT VE EYLEM GÖSTERMESİ GEREKİYOR" Tsang Chien-yuan'a göre, Çin'in artan gücü ve etkisi, bölgesel istikrarı tehdit ediyor ve özgürlükçü değerlere sahip ülkeler için ciddi bir endişe kaynağı oluşturuyor. Tsang Chien-yuan ayrıca, Çin'in uluslararası alandaki etkisinin, insan hakları ihlalleri gibi iç konuları da etkilediğini belirtti ve "Çin'in artan gücü, uluslararası toplumun insan hakları ihlalleri ve adaletsizlik konularında sessiz kalmasına neden olabilir. Bu nedenle, uluslararası toplumun, Çin'in baskıcı politikalarına karşı daha fazla dikkat ve eylem göstermesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

Bir Çin vahşeti: Tiananmen Katliamı Haber

Bir Çin vahşeti: Tiananmen Katliamı

1949’dan bu yana ülkedeki bütün etnik grupları demir yumrukla yöneten Çin Komünist Parti rejimi, 1980’lerin ilk yarısından itibaren toplumun farklı kesimlerinden yükselen değişim talepleri ile karşı karşıya kaldı. Bir Çin vahşeti: Tiananmen Katliamı pic.twitter.com/8Flt1h5zjC — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) June 4, 2024 EŞİTSİZLİK, FAKİRLİK VE DİKTATÖRLÜK Dünyada Soğuk Savaş ürünü diktatör rejimlerin bir bir yıkıldığı yıllarda Çin’de Komünist Partinin hayatın her alanındaki mutlak kontrolü, yozlaşma ve siyasi çürüme kamuoyunda siyasal yenilik isteklerini kuvvetlendirmişti. Ülkede farklı etnik gruplar üzerindeki baskıların kaldırılması, azınlık bölgelerine daha fazla özerklik verilmesi, dini özgürlüklerin tanınması, anayasal ve ekonomik değişimlerin yapılması yönünde talepler yükseliyordu. ÇİN BASKISINA KARŞI BÖLGELERDE AYAKLANMALAR BAŞLADI Ancak Komünist Parti içerisinde radikal kanat halkın gelişim taleplerine direnç gösteriyordu. Ekonomide liberalleşme ve verilen kısmi özgürlükler, daha fazla özgürlük isteyen üniversite öğrencileri, işçiler ve aydınlar tarafından yeterli bulunmadı. Komünist Partinin kurduğu dikta rejimine karşı, Çin’in önemli şehirlerinde ve halkın devlet destekli ayrımcılığa maruz kaldığı Doğu Türkistan, Tibet ve İç Moğolistan gibi etnik grupların ağırlıklı olarak yaşadığı pek çok bölgede hükûmete karşı ayaklanmalar başladı. ÇİN'İN KALBİ PEKİN'E DEMOKRASİ TANRIÇASI HEYKELİ DİKİLDİ Tarih, 15 Nisan 1989'u gösterdiğinde, ülke genelindeki eşitsizlik, Çin Komünist Partisinin insan hakları ihlalleri ve baskılarına dur demek için çoğunluğu öğrenci ve öğretmenlerden oluşan yüz binlerce demokrasi yanlısı aktivist, Pekin’deki en önemi meydanlardan Tiananmen Meydanı’nda toplandı. Gösterilerin ilk günlerinde eylemlere müdahale etmeyen hükûmet, 20 Mayıs'ta sıkıyönetim ilan etti. Komünist Parti hükûmetinin geri adım atmak yerine daha da sertleşmesi ve sivil halkın taleplerini göz ardı etmesi öğrencileri daha fazla direnmeye sevk etti. Öğrenciler, Tiananmen Meydanı'ndaki komünist lider Mao Zedong'un portresinin karşısına Demokrasi Tanrıçası'nın heykelini dikti. ÇİN ASKERLERİ HALKI ÇAPRAZ ATEŞE ALDI Barışçıl gösterileri "devrim karşıtı isyan" olarak nitelendiren Komünist rejim, 4 Haziran 1989 sabahı Tiananmen Meydanı'ndaki kalabalığın üzerine 200 bin Çinli askeri gönderdi. Katliama dönüşen barışçıl gösteride meydandaki on binlerce öğenci çapraz ateşe tutuldu. Askerler öğrenci, öğretmen ve sivil halk fark etmeksizin herkesi katletti. EKONOMİSİNE GÜVENEN ÇİN  4 Haziran tarihi Çin’in en büyük katliamlarından biri olarak tarihin sayfalarına yazıldı. Ekonomik gücüne güvenen için Çin hala bölgede ve Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk ve Müslüman topluluklara soykırım uygulamaya devam ediyor.

Tayvan'da hapishanede kalmak, Çin'de yaşamaktan daha güvenilir Haber

Tayvan'da hapishanede kalmak, Çin'de yaşamaktan daha güvenilir

Soykırımcı Çin yönetimi tarafından 4 Haziran 1989'da geniş yankı uyandıran Tiananmen Katliamı'na eleştiri getiren Çin muhalifi Chen Siming, ülkesinden kaçmak için her türlü yolu denedi. Siming, Çin'in siyasi zulmünden kurtulmak, ABD'ye veya Kanada'ya sığınma talebinde bulunmak için Tayvan'a kaçtı.  "ÇİN'İN ONURUMU AYAKLAR ALTINA ALMASINI ARTIK KABUL EDEMEM" Sosyal medya platformuna yüklediği videoda Tayvan Taoyuan Uluslararası Havalimanı'nın geçiş bölgesinde olduğunu dile getiren Siming, "Çin polisinin bana yönelik istikrarı koruma yöntemleri giderek daha acımasız ve çılgın hale geliyordu. Hukuksal prosedürlere uymadan, cep telefonumu almadan, hatta psikiyatrik değerlendirme bile yapmadan beni kendi isteğimle gözaltına aldılar. Kişisel haysiyetimin ayaklar altına alınmasını, onurumun ayaklar altına alınmasını ve bedenime yönelik tehditleri artık kabul edemem" ifadelerini kullandı. Siming paylaşımında, Tayvan hükumetine, Çin'e iade edilmemesi için çağrıda bulundu.  Siming'in paylaşımı sosyal medya kullanıcıların dikkatini çekti ve videonun altına Çin karşıtı çok sayıda yorum geldi.  "TAYVAN'DA HAPİSHANEDE KALMAK, ÇİN'DE YAŞAMAKTAN DAHA GÜVENLİ" Binlerce kişinin özgürlük taleplerine karşı kanlı bir katliama imza atan Tiananmen Katliamı'nı anıyor olmasından dolayı Siming, 15 gün gözlatında kaldığını dile getirdi. Ayrıca Çinli muhalif, sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklandığını da belirtti. Siming, “Tayvan'a yasadışı yollardan girdim ama Tayvan demokratik ve özgür bir toplum, bir ülke. Burada hapiste otursam bile kendimi güvende hissederim" diyerek bir kez daha Çin'in baskıcı rejiminden rahatsız olduğunu vurguladı.

Çin'in kanlı Tiananmen Katliamı Haber

Çin'in kanlı Tiananmen Katliamı

Çin’i 1949’dan beri demir yumrukla yöneten Komünist Parti rejimi, 1980’lerin ilk yarısından itibaren toplumun farklı kesimlerinden yükselen değişim talepleri ile karşı karşıya kaldı. Bundan tam 34 yıl önce Çin yönetimi, #Tiananmen Meydanı'nda binlerce eylemciyi vahşice katletti ???? https://t.co/w4dXVjpmpR pic.twitter.com/jATy2njVI2 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) June 4, 2023 Dünyada Soğuk Savaş ürünü diktatör rejimlerin bir bir yıkıldığı bu yıllarda Çin’de Komünist Partinin hayatın her alanındaki mutlak kontrolü, yozlaşma ve siyasi çürüme kamuoyunda siyasal yenilik isteklerini kuvvetlendirmişti. Ülkede farklı etnik gruplar üzerindeki baskıların kaldırılması, azınlık bölgelerine daha fazla özerklik verilmesi, dini özgürlüklerin tanınması, anayasal ve ekonomik değişimlerin yapılması yönünde talepler yükseliyordu. ÇİN BASKISINA KARŞI BÖLGELERDE AYAKLANMALAR BAŞLADI Ancak Komünist Parti içerisinde radikal kanat halkın gelişim taleplerine direnç gösteriyordu. Ekonomide liberalleşme ve verilen kısmi özgürlükler, daha fazla özgürlük isteyen üniversite öğrencileri, işçiler ve aydınlar tarafından yeterli bulunmadı. Komünist Partinin kurduğu dikta rejimine karşı, Çin’in önemli şehirlerinde ve halkın devlet destekli ayrımcılığa maruz kaldığı Doğu Türkistan, Tibet ve İç Moğolistan gibi etnik grupların ağırlıklı olarak yaşadığı pek çok bölgede hükumete karşı ayaklanmalar başladı. ÇİN'İN KALBİ PEKİN'E DEMOKRASİ TANRIÇASI HEYKELİ DİKİLDİ Tarih, 15 Nisan 1989'u gösterdiğinde, ülke genelindeki eşitsizlik, Çin Komünist Partisinin insan hakları ihlalleri ve baskılarına dur demek için çoğunluğu öğrenci ve öğretmenlerden oluşan yüz binlerce demokrasi yanlısı aktivist, Pekin’deki en önemi meydanlardan Tiananmen Meydanı’nda toplandı. Gösterilerin ilk günlerinde eylemlere müdahale etmeyen hükumet, 20 Mayıs'ta sıkıyönetim ilan etti. Komünist Parti hükumetinin geri adım atmak yerine daha da sertleşmesi ve sivil halkın taleplerini göz ardı etmesi öğrencileri daha fazla direnmeye sevk etti. Öğrenciler, Tiananmen Meydanı'ndaki komünist lider Mao Zedong'un portresinin karşısına Demokrasi Tanrıçası'nın heykelini dikti. ÇİN ASKERLERİ HALKI ÇAPRAZ ATEŞE ALDI Barışçıl gösterileri "devrim karşıtı isyan" olarak nitelendiren Çin yönetimi, 4 Haziran 1989 sabahı Tiananmen Meydanı'ndaki kalabalığı dağıtması için 200 bin Çinli asker görevlendirdi. Kanlı baskında göstericileri çapraz ateşe alan askerler, öğrenci, öğretmen ve sivil halk fark etmeksizin 2 binin üzerinde insanı katletti. TİANANMEN KATLİAMI HALA HAFIZALARDA Tarih, Çin Komünist Partisinin bu insanlık suçunu unutmadı. Çin Komünist Partisi idaresi, ülke genelinde Tiananmen Katliamı ile ilgili tüm eylem ve söylemleri yasaklasa da, Hong Kong, Tayvan ve dünyanın diğer yerlerindeki demokrasi savunucuları, kanlı katliamın kurbanlarını anmaya devam ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.