SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tepki

QHA - Kırım Haber Ajansı - Tepki haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tepki haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yeni Kerkük yönetiminden Türkmenlerin eğitimine engel! Haber

Yeni Kerkük yönetiminden Türkmenlerin eğitimine engel!

Tarihi Türk kenti Kerkük'te 10 Ağustos 2024 tarihinde Türkmenlerin yok sayıldığı Vali ve İl Meclis Başkanı seçimleri neticesinde başa geçen Kerkük yönetimi Türkmen okullarını hedef aldı. Yeni Kerkük yönetimi, Türkmenlerin eğitim gördüğü Telafer İlkokulunun boşaltılmasına karar verdi. "TÜRKMENLERE YÖNELİK HAK İHLÂLİNİ HİÇBİR ZAMAN KABUL ETMEYECEĞİZ" Okul idarecileri ve veliler ise söz konusu karara tepki gösterdi. Kerkük İl Meclisi Üyesi Sevsen Cedu ve Kerkük Türkmence Eğitim Müdürü İmat Muhammed, okul idarecileri ve veliler ile bir araya gelerek eğitim engeline ilişkin kararı ele aldı. Türkmeneli Tv'ye konuşan Meclis Üyesi Cedu, diğer Türkmen okullarının da dolaylı yoldan hedef alındığını belirttiği konuşmasında, "Eğitimimize karşı siyaset engeli var. Türkmenlerin hak ihlâlini hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz." diyerek Irak hükûmetine çağrıda bulundu.  Öte yandan okulun boşaltılması kararının siyasî olduğunu ifade eden İmat Muhammed ise "Türkmen okullarıyla siyaset yapılmamalı." dedi. KERKÜK'TEKİ SEÇİM SKANDALI Toplamda 16 üyesi bulunan Kerkük İl Meclisi, 10 Ağustos 2024'te 9 üye ile gerçekleştiridiği sözde seçimle Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) partisine mensup Rebvar Taha'yı Valilik görevine getirdi. Öte yandan Arap Koalisyonundan Muhammed Hafız ise İl Meclis Başkanı seçildi. Türkmenlerin saf dışı bırakılarak yapıldığı oylama tartışma yaratırken, kentteki etnik gruplar arasındaki gerginlik yükseldi. Ayrıca seçime Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) üyeleri ve 3 Arap üye de seçime katılım sağlamadı. Irak Türkmen Cephesi (ITC) bir otel odasında gerçekleştirilen sözde seçimin yasal olmadığını belirterek, seçimin iptali için Yüksek Federal Mahkemeye başvuruda bulunmuştu. 

15 Batı ülkesinden çağrı: Uygurları serbest bırakın! Haber

15 Batı ülkesinden çağrı: Uygurları serbest bırakın!

Doğu Türkistan'da cereyan eden Çin'in soykırım, baskı ve asimilasyon politikalarının görmezden gelindiği bir dönemde 15 Batı ülkesi, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu Toplantısı'nda Çin'e çağrıda bulunarak, ülkede keyfî tutuklanan Uygur Türklerinin derhâl serbest bırakılmasını talep etti. 15 BATI DEVLETİNDEN ÇİN'E ÇAĞRI Avustralya'nın BM Büyükelçisi James Larsen, Genel Kurul İnsan Hakları Komitesi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Şeffaflık ve açıklık, endişeleri gidermenin anahtarıdır" diyerek, Pekin yönetiminin Doğu Türkistan'daki sözde "yeniden eğitim kamplarında" bir milyona yakın Uygur Türkünün keyfi olarak tuttuğunu bildirdi. Larsen, insan hakları uzmanlarının Doğu Türkistan'daki tutuklamalar, zorla kürtaj ve zorla çalıştırma konusundaki endişelerini dile getirdiğini belirtti.  Larsen ayrıca ABD, Kanada, Almanya ve Japonya'nın da aralarında bulunduğu 15 ülke adına açıklama yaparak, "Çin'i, Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere bağımsız gözlemcilerin Doğu Türkistan ve Tibet'e sınırsız ve engelsiz erişimine izin vermeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı. ÇİN'İN BM'DEKİ OTORİTESİ SORGULANMAYA DEVAM EDİYOR Öte yandan Çin'in BM'deki hegemon gücünü kullanmaya devam ettiğine işaret eden Larsen, "Çin, Birleşmiş Milletler'in meşru endişelerini ele almak için birçok fırsata sahip. Fakat Çin yönetimi temmuz ayında evrensel periyodik incelemeye sunulduğunda  İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisinin değerlendirmesini 'yasa dışı ve geçersiz' olarak nitelendirdi" dedi. "HİÇBİR ÜLKE MUAF DEĞİLDİR" Uygur Türklerinin siyasi görüşlerini barışçıl bir şekilde ifade etmeleri nedeniyle Çin tarafından hedef alındığını kaydeden Larsen, "Hiçbir ülkenin insan hakları sicili mükemmel değildir ancak hiçbir ülke insan hakları yükümlülüklerinin adil bir şekilde incelenmesinden de muaf değildir" dedi. Çin'in BM Büyükelçisi Fu Cong ise Batılı grupları çatışmayı kışkırtmak için insan haklarını "sömürmekle" suçlayarak söz konusu suçlamaları reddetti.

MSB'den Yunanistan'a sert tepki: Şiddetle kınıyoruz! Haber

MSB'den Yunanistan'a sert tepki: Şiddetle kınıyoruz!

Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanlığı (MSB), Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Kıbrıs Türklerini ve Türk ordusunu hedef alan düzeysiz, yalan ve iftira dolu açıklamasına sert tepki gösterdi. Yunanistan'ın Kıbrıs'taki Mari limanında deniz üssü kararı alınması sonrası Yunan Savunma Bakanı Dendias, “Mari’de deniz üssü inşa edilmesi önceliklerimiz arasında” açıklamasında bulunmuştu. Dendias açıklamasında EOKA terör örgütüne "en derin saygılarını ve vatansever şükranlarını" sunmuş, Türk askerini Kıbrıs'ta bir kez daha "işgalci" olarak nitelemişti. "KIBRIS TÜRK HALKINI BİR SOYKIRIM GİRİŞİMİNDEN KURTARMIŞTIR" Baknlık konuya ilişkin 17 Temmuz 2024 tarihinde yaptığı yazılı açıklamasında, "Yunanistan Savunma Bakanı Dendias'ın, Kıbrıs Türklerini ve kahraman Türk ordusunu hedef alan düzeysiz, yalan ve iftira dolu açıklamasını şiddetle kınıyoruz. Kahraman Türk ordusu, Türkiye'nin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkı uyarınca harekete geçmiş ve 1963 - 1974 yılları arasında Rum tarafınca her türlü zulme maruz bırakılmış olan Kıbrıs Türk halkını bir soykırım girişiminden kurtarmıştır" ifadeleri kullanldı. "MEHMETÇİK KIBRIS'TA BARIŞ VE HUZURUN TEMİNATI OLACAKTIR" Türk askerinin dün ve bugün olduğu gibi yarın da Kıbrıs'ta barış ve huzurun teminatı olacağının altı çizilen açıklamada, "Türk askerinin cesareti ve varlığı sayesinde 1974 yılından bu yana Kıbrıs'ta kan dökülmemiş, Yunanistan'ın Kıbrıs Rum halkı üzerindeki cuntacı baskısı ortadan kalkmış ve Yunanistan'daki askerî rejim yıkılarak demokrasiye dönüş mümkün hâle gelmiştir. Mehmetçik, dün ve bugün olduğu gibi yarın da Kıbrıs'ta barış ve huzurun teminatı olacaktır" denildi. "SİYASİ KARİYER YAPMA ÇABALARI SONUÇ VERMEYECEKTİR" Bakanlık ayrıca Yunan bakanın siyasi kariyer yapma çabaları sonuç vermeyeceğine dikkat çekerek, "Yunanistan Savunma Bakanı'nı, iki ülkenin liderleri tarafından ortaya konan ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri yapıcı bir yaklaşımla ilerletmeyi hedefleyen ortak tutumu baltalamaya çalışmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz. Dendias'ın, Türk ve Yunan halkları arasına fitne sokmak suretiyle siyasi kariyer yapma çabaları sonuç vermeyecektir" ifadelerini kullandı.

Azerbaycan: Macron'un öne sürdüğü iddialar ikiyüzlülük örneğidir Haber

Azerbaycan: Macron'un öne sürdüğü iddialar ikiyüzlülük örneğidir

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, dün İspanya'nın Granada kentinde düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu'nun (AST) toplantısındaki Azerbaycan'ı suçlayıcı açıklamalarını kınadı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Macron'un Granada'da yapılan Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısı kapsamında düzenlediği basın toplantısında seslendirdiği Azerbaycan'a yönelik asılsız iddiaları şiddetle kınıyor ve reddediyoruz." ifadesine vurgu yapıldı. "MACRON'UN ÖNE SÜRDÜĞÜ İDDİALAR İKİYÜZLÜLÜK ÖRNEĞİ" Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Azerbaycan ve Türkiye'nin Granada'daki toplantıya katılmaması hususuna ilişkin Macron'un öne sürdüğü iddialar ikiyüzlülük örneğidir. Katılımcıların her biri, Türkiye'nin toplantıya (Azerbaycan, Ermenistan, Avrupa Birliği, Fransa ve Almanya'nın katılımıyla yapılması planlanan toplantı) katılımına Fransa'nın karşı çıktığını çok iyi biliyor. Macron'un bu konuda yanlış bilgi yayması, devlet başkanına yakışmayan bir yaklaşımdır."  "FRANSA, AZERBAYCAN TOPRAKLARININ 30 YIL İŞGAL ALTINDA KALMASINA GÖZ YUMDU" Açıklamada Fransa'nın, Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sinin 30 yıl işgal altında kalmasına göz yumduğu anımsatılarak şunlar kaydedildi: "Fransa'nın, Azerbaycan'ı 150 kilometrekarelik Ermenistan topraklarını işgal etmekle suçlaması gülünçtür. Azerbaycan, hiçbir ülkenin topraklarını işgal etmemiştir ve henüz belirlenmeyen sınırda Azerbaycan güçlerinin konuşlandığı toprakların Ermenistan'a ait olduğunu iddia etmek mantıksızdır." FRANSA'YA SORUMSUZ AÇIKLAMALARDAN VE POLİTİKALARDAN VAZGEÇ ÇAĞRISI Öte yandan açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanının "Azerbaycan'a baskı yapılması gerektiği" yönünde beyanda bulunduğuna dikkat çekildi. Ayrıca bakanlık açıklamada "Azerbaycan'la baskı diliyle konuşmak anlamsız ve kabul edilemez. Fransa'nın bu tür sorumsuz açıklamalar yapmak yerine, bölgede barış ve istikrarı engelleyen, saldırgan Ermenistan'ı destekleme ve silahlandırma yönündeki politikasına son vermesi daha yararlı olacaktır." ifadelerinin altı çizildi.

Çavuşoğlu'ndan Afganistan'a: Yasağı reddediyoruz Haber

Çavuşoğlu'ndan Afganistan'a: Yasağı reddediyoruz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afganistan'da kadınların üniversite eğitiminin yasaklanmasına sert tepki gösterdi. Çavuşoğlu, "Bu yasak İslami de değil insani de değil. Böyle bir yasağı reddediyoruz" dedi. ÇAVUŞOĞLU: KAPSAYICI OLUN Söz konusu yasaktan dolayı Taliban hükumetine çağırıda bulunan Çavuşoğlu, "Kız öğrencilerine yönelik eğitim yasağı gerçekten bizleri derinden üzdü. Ciddi bir endişe kaynağıdır. Afganistan'ın istikrarı, güvenliği önemli. Diğer taraftan biz Taliban'a da aynı tavsiyelerimizi sürekli tekrar ettik. Kapsayıcı olun, herkesi dahil edecek şekilde hükümet kurun ki kimse dışlanmasın. Kadın hakları, eğitim konusunda düşüncelerimizi de paylaştık. Bu yasak İslami de değil insani de. Biz bu kararı reddediyoruz. Kadınların eğitiminin Afganistan'a ne zararı ve bu yasağın ne faydası var? Mantıklı bir açıklaması olsun. Dinimiz İslam, eğitime karşı değil, tam tersine eğitimi destekliyor. Taliban'ın bu kararından vazgeçmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı. CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜ KALIN'DAN TEPKİ Taliban'ın kararına Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da tepki gösterdi. Kalın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Taliban yönetimi Afganistan’da kız öğrencilerin üniversiteye girişini yasaklayan bir karar almış. İslam’ın ruhuna aykırı bir karar. Bu yasağın dinde yeri yok." ifadeleri ile Taliban'a sert tepki göstermişti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.