SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tatar

QHA - Kırım Haber Ajansı - Tatar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tatar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım millî davasının önemli isimlerinden İsmail Otar'ın vefatının 18. yılı Haber

Kırım millî davasının önemli isimlerinden İsmail Otar'ın vefatının 18. yılı

Kırım millî davasının muhaceretteki önemli isimlerinden biri olan İsmail Otar, vefatının 18. yılı münasebetiyle Türk dünyası sevdalıları tarafından anılmaya devam ediyor. OTAR'IN AİLESİ, ÇARLIK RUSYASI'NIN RUSLAŞTIRMA POLİTİKALARINDAN KORUNMAK İÇİN ÇABALADI İsmail Otar’ın dedesi, Bahçesaray sakinlerindendi. Dedesi, Çarlık hükûmetinin 1870’lerde başlatmış olduğu “Ruslaştırmaya yönelik” olan eğitim reformu hareketi nedeniyle 1892 yılında Türkiye’ye göç etti ve Bursa’ya yerleşti. Otar, Kırımlı Hafız Ali ve Emine Otar çiftinin çocuğu olarak 1 Ekim 1911 tarihinde Bursa’da dünyaya geldi. Otar, muhasebe alanında uzmanlaşmasına rağmen içindeki tarih ve edebiyat sevgisini kaybetmedi. Emel ve Kırım dergilerinde birçok makalesi yayımlanan Otar, aynı zamanda Kırım Tatar dil bilimci, şair ve yazar Bekir Sıtkı Çobanzade hakkında bir eser yazdı. Otar; Osman Akçokralı’nın Kırım Tatar Damgaları İsimli Kitabı Vesilesile, Kırımlı Türk Şair ve Bilgini Bekir Sıdkı Çobanzade, Cafer Seydahmet Kırımer’in Günlüğü, Çarlık Hakimiyetin’de Kırım Faciası, Tevarih-i Tatar Han ve Dağıstan, Moskov ve Deşt-i Kıpçak Ülkelerinindir, Risale-i Felekiyye Kitab’us Siyakat Hakkında, Muhasebede Siyakat Rakamları isimli kitaplarıyla da Türk dünyasında ses getirdi.   KIRIM DAVASINA HAYATININ 75 YILINI ADADI 1930 yılında Kırım Halk Cumhuriyeti'nde (1917-1918) savaş ve dışişleri bakanlığı yapmış olan Kırım Tatar siyasi lideri ve aktivist Cafer Seydahmet Kırımer’in izinden giden Otar, Kırımer'i siyasi mürşidi olarak kabul etti. Kırım millî kurtuluş hareketinin önemli şahsiyetlerinden biri olan Otar, Kırımer’den etkilenerek; çalışma disiplini, toplum önderliği gibi konularda görgü ve uygulamaya dayalı geniş bir bakış açısı kazandı. 1930-1940 yılları arasında Romanya'da yayınlanan ve bir Kırım Tatar dergisi olan  Emel dergisinin Türkiye temsilcisi oldu. Ayrıca 1986'da Emel Vakfı'nın kurucuları arasında yer alarak iki yıl başkanlığını yaptı.  Otar ilerlemiş yaşına rağmen, Türk dünyası için eser vermeye  ve Kırım davasına sahip çıkmaya devam etti. Kırım davasının önemli isimlerinden olan Otar, 30 Ekim 2005 yılında 94 yaşındayken hayata veda etti.   Kırım millî davasının muhaceretteki önemli isimlerinden olan İsmail Otar, vefatının sene-i devriyesinde anılmaya devam ediyor pic.twitter.com/oqFVhhqbTk — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 30, 2024

Kazan şehitleri ve Süyümbike, Kazan Şehitleri Anma Günü’nde Ankara’da anıldı Haber

Kazan şehitleri ve Süyümbike, Kazan Şehitleri Anma Günü’nde Ankara’da anıldı

Dilara Dilşah Kaya / QHA Ankara 1552 Kazan şehitleri ile Kazan Tatarlarının millî kahramanı ve son Hanbikesi Süyümbike, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen panel ile anıldı. ???? Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezinin ev sahipliğinde, 15 Ekim 2024 tarihinde "Kazan Şehitleri ve Süyümbike" konulu panel gerçekleştirildi pic.twitter.com/iHnj7NiJyu — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 15, 2024 15 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşen panelin moderatörlüğünü AHBVÜ Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Naciye Yıldız üstlendi. Itri Yerleşkesi Mavi Salon'da saat 10.30'da başlayan etkinlikte; Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilge Ercilasun, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Doğan, Afyon Kocatepe Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Yılmaz ve Kazan Tatar tarihçi ve yazar Roza Kurban panelist olarak yer aldı. ???? Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezinin ev sahipliğinde, 15 Ekim 2024 tarihinde "Kazan Şehitleri ve Süyümbike" konulu panel gerçekleştirildi pic.twitter.com/iHnj7NiJyu — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 15, 2024 Panele Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin, Kırım Tatar yazar Serra Menekay, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Kırım Tatar Müzesi Sorumlusu Hasan Kırımer ve Ankara Kazan Tatarları Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Murat Yumrutaş katıldı. Panel saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunması ve Abdullah Tukay tarafından yazılan, Kazan Tatarlarının marş olarak kabul ettiği “Tugan Til” şiirinin okunmasıyla başladı. Panelin açılış konuşması Prof. Dr. Naciye Yıldız tarafından gerçekleştirildi. Yıldız; Türklerin dünyanın birçok köşesinde katliamlara maruz kaldığını, acı olaylar yaşandığını ve yaşanan olaylarda çok sayıda şahsiyetin hayatını kaybettiğini belirterek konuşmasına başladı. Tarihte erkek kahramanlar kadar kadın kahramanların da yer aldığını vurgulayan Yıldız, konuşmasında Atatürk’ün “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.” ifadesine yer verdi. Açılış konuşmasının ardından panelistler konuşmalarını gerçekleştirdi. ROZA KURBAN, KAZAN HANLIĞI TARİHİNİ ELE ALDI İlk panelist Roza Kurban, dinleyicilere Kazan Tatar tarihinde acı bir tarih olan 1552 yılı hakkında bilgiler verdi. 125 yıllık tarihe sahip olan Kazan Hanlığı’nın Uluğ Muhammed Han tarafından kurulduğunu belirten Kurban, hanlığın dört dönemi olduğuna değindi. Kurban; Kazan Hanlığı'nın dönemlerini kudretli dönem, Rus himayesi altındaki dönem, milli uyanış dönemi ve Kazan Tatarlarının çöküş dönemi olarak sıraladı. Dönemler hakkında kısa bilgiler verdi. Ayrıca milli uyanış dönemindeki hanların çoğunun Kırım Tatarı olduğunu vurgulayan Kurban, Kazan Tatarlarının son Hanbikesi Nogay kızı Süyümbike’nin Kırım Tatarı Safa Giray ile evlendiğini aktardı. Safa Giray’ın ölümünün ardından yönetime oğlu Ötemiş Giray’ın geçtiğini ifade eden Kurban, yaşının küçük olması nedeniyle devlet işleriyle annesi Süyümbike’nin ilgilendiğini ve bu süreçte Ruslara karşı büyük bir direniş gösterildiğini belirtti. Kazan Hanlığı'nın çöküş sebeplerinden bahseden Kurban, Ruslar ile Kazan Tatarlarının tarih içerisinde sürekli bir savaş halinde olduğunu ifade etti. 1552 yılında Rusların Kazan Hanlığı'na saldırılarını yoğunlaştırmasının ardından hanlığın çöktüğünü belirten Kurban, Rusların burada büyük bir katliam gerçekleştirdiğini vurguladı. Kazan Hanlığı'nın bütün direnişe rağmen Ruslar tarafından ele geçirildiğini ifade eden Kurban, Hanbike Süyümbike’nin de Kazan Tatarları tarafından Korkunç İvan’a esir olarak verildiğini aktardı. PROF. DR. BİLGE ERCİLASUN, SÜYÜMBİKE’NİN ELE ALINDIĞI ROMANLARDAN BAHSETTİ Prof. Dr. Bilge Ercilasun, konuşmasında son Kazan Hanbikesi Süyümbike’nin ele alındığı romanlardan bahsetti. Ercilasun, Süyümbike hakkında yazılan üç roman olduğunu belirtti. İlk kitap olan “Sevim Bike”nin Ilgaz Vahap Nevruzhan tarafından, “Süyün Bike” adlı ikinci kitabın Hayrani Ilgar tarafından ve son kitap olan “Siyün Bike”nin  aynı zamanda panelistlerden olan Hikmet Doğan tarafından yazıldığını aktardı. Süyümbike’nin ele alındığı kitaplarda ağıtlardan ve yaşanmışlıklardan bahsedildiğini belirten Ercilasun, konuşmasında Süyümbike’nin yazdığı ağıtlardan bahsetti. Ercilasun, Süyümbike’nin Safa Giray’ın mezarı önünde yaptığı bir ağıtta Türklük şuurunun geliştiğinin görüldüğünü vurguladı. Süyümbike’nin şu ifadelerini aktardı: Ey benim sevgili Han’ım, Safa Giray. Sana bütün varlığıyla bağlı bulunan eşini görüyor musun? Seninle çok yıllar hanlık etmedim. Çok ömür sürmedim. Niye vakitsiz öldün? Niye beni dul, oğullarını öksüz bırakıp kara yere girdin? Sen neredesin? Ben senin yanına gelmek, seninle birlik olmak istiyorum. Niçin beni burada koyup gittin?  Görmüyor musun, senin yüzünden düşmanımız Rus Çarının tutsağı oluyor, ona gönderiliyor. Ben yalnız başıma ona karşı duramam. Bütün yardımcılarımdan, bütün dostlarımdan yoksun kaldım. Eğer  dili ve dini benimle bir olan kimseye tutsak olsaydım, kaygı çekmezdim. Ayrıca Ercilasun, Süyümbike’nin Kazan şehrinden ayrılırken şehre hitaben yapığı konuşmayı da aktardı: Kazan, kanlı şehir, başından tacın düştü. Sen şimdi dul kadın gibisin. Sen şimdi efendi değil, kul oldun. Sen başsız aslan gibisin. Her devlet akıllı han ile idare edilir. Güçlü çeri ile korunur. Halkın ülkesine bağlılığı ve birlik içinde olması ile ayakta kalır. Bunlar olmayınca herkes senden hanlığı alır. Eski günlerini, bayramlarını hatırlayıp benim gibi ağla artık. Nerede senin eski hanlık bayramların? Nerede sendeki çocuklar, beyler, töreler?  Nerede senin  genç kadınların, güzel kızların? Onların şen sesleri nerede? Hepsi kayboldu değil mi? Bundan sonra sende bunların yerine ağlamalar, inlemeler olacak. Sende var akan ırmaklar, pınarlar vardı. Bundan sonra orada senin evlatlarının  kanları ve gözyaşları akacak. Rus kılıçları, onları kırıp geçecek. HİKMET DOĞAN, SİYÜN BİKE ROMANINI YAZMA SÜRECİNDEN BAHSETTİ Kazan Tatarlarının son Hanbikesi Süyümbike’nin ele alındı üç romandan birinin yazarı olan Hikmet Doğan, öğrencilik yıllarında eline geçen bir tarih kitabında Süyümbike’ye denk geldiğini belirtti. Türk tarihinde erkek kahramanların yanı sıra kadın kahramanların da bulunduğunu vurgulayan Doğan, ilgisini çeken Süyümbike’yi araştırmaya koyulduğunu ifade etti. Doğan, Süyümbike’nin bir kitap konusu olması gerektiği hatta film konusu olarak bile ele alınması gerektiği düşüncesiyle kitabını yazdığını kaydetti. Konuyla ilgili film projesine de başlandığını fakat şartlar nedeniyle hayata geçirilemediğini ifade etti. KAZAN TATAR EDEBİYATINDA "SÜYÜMBİKE BEYİTİ" Son panelist Dr. Gülşah Yılmaz, Türklük şuuru ve bilincine sahip Süyümbike’nin Türk tarihinde kahraman ve cesur kadınlar arasına adını altın harflerle yazdırdığını vurgulayarak konuşmasına başladı. Yılmaz, Kazan Tatar edebiyatında Süyümbike’nin ele alındığı beyitlerden bahsetti. Özellikle 66 beyitten oluşan “Süyümbike Beyiti”nin üzerinde duran Yılmaz, bu beyitlerin Süyümbike’nin ağzından yazılmış gibi hayatının anlatıldığını vurguladı. Panelin sonunda AHBVÜ Avrasya ve Türk Dünyası Araştırma ve Uygulama Merkezi  Müdürü Prof. Dr. Naciye Yıldız panelistlere teşekkür belgelerini takdim etti. Son olarak panelistler ve katılımcılar, panel sonunda toplu fotoğraf çekildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.