SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Suri̇ye

QHA - Kırım Haber Ajansı - Suri̇ye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Suri̇ye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Rusya tahıl sevkiyatını askıya aldı: Ukrayna, Rus zalimliğine karşı Suriye halkıyla dayanışma içinde Haber

Rusya tahıl sevkiyatını askıya aldı: Ukrayna, Rus zalimliğine karşı Suriye halkıyla dayanışma içinde

Suriye'deki Esed rejimi; Çin, İran ve Rusya Federasyonu gibi dünyanın otoriter dikta rejimleri tarafından desteklendi ve yıllarca kendi halkına zulmederek büyük insanlık suçları işledi. Rejimin 8 Aralık 2024 tarihindeki düşüşü ise dünya çapında gündem oldu. Rusya, desteklediği savaş suçlusu Beşşar Esed'in düşmesinin ardından Suriye'deki insani krizi tetiklemeye devam ediyor. Savaş suçlusu Rusya, ülkeye buğday sevkiyatını askıya alma kararı alarak milyonlarca insanı gıda kıtlığı riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Tedariğin aniden durdurulmasıyla oluşan kıtlık, Ukrayna'nın gıda yardımı teklifiyle hafifletilecek. Ukrayna hükûmeti, Esed rejiminin düşüşü sırasında Suriye halkıyla dayanışma içinde olduğunu ifade ediyor. Eski Esad rejimi yıllarca, Batı yaptırımlarını aşmayı amaçlayan mali anlaşmaların bir parçası olarak tedarik edilen Rus buğdayına büyük ölçüde bel bağladı. Kendi buğday üretimi azaldıkça ve rejim daha ucuz ithalat lehine yerel çiftçilere desteği kestikçe Rus tedariği Suriye için hayati önem taşıyordu. Tedariğin askıya alınması Suriye'yi uluslararası piyasalardan buğday temin etmeye çalışırken zor durumda bıraktı; Batı'nın yaptırımları gıdayı doğrudan etkilemese de tedarik çabalarını zorlaştırdı. RUSYA, SURİYE'YE TAHIL SEVKİYATINI ASKIYA ALDI Rusya, yeni hükumet konusundaki belirsizlik yaşandığını gerekçe göstererek Suriye'ye gerçekleştirilen tahıl sevkiyatlarını askıya aldı. Ayrıca ülke, önceki sevkiyatlar için de ödemeleri geciktirdi. Nakliye verilerine göre Suriye'ye gönderilen Rus buğdayını taşıyan iki geminin hedeflerine ulaşmadığı kaydedildi. UKRAYNA, MİLYONLARCA SURİYELİYE UMUT OLUYOR Ukrayna, Rusya nedeniyle yaşanan krize yanıt olarak Suriye'ye buğday ve diğer ürünleri temin etmeyi teklif etti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski), Ukrayna'dan Tahıl programı kapsamında Suriye'ye gıda tedarik etmek üzere insani bir girişim başlattıklarını açıkladı. Zelenskıy, Ukrayna hükûmetine uluslararası örgütlerle iş birliği içinde gıda sevkiyatı yapılması için mekanizmalar kurma talimatı verdiğini kaydetti. Zelenskıy, “Bu Ukrayna için önemli: bu tür bölgelerde durum ne kadar sakin olursa, dünya barışı sağlamamıza yardımcı olmak için o kadar aktif olacaktır” ifadelerini kullandı. Ukrayna Tarım Bakanı Vitaliy Koval da yaptığı bir açıklamada “Nerede zorluk varsa, biz de gıdamızla orada olmalıyız. Gıda tedariğine açığız ve Suriye'nin ihtiyacı olursa talebi karşılayacağız” ifadelerine yer verdi.

Haber

"Suriye'de Sednaya Hapishanesi ile Doğu Türkistan'daki toplama kampları birbirinden farklı değil"

Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara Suriye’deki muhaliflerin operasyonu ile birlikte 8 Aralık 2024 tarihinde 61 yıllık Baas rejimi son buldu. Böylelikle Esed rejimi resmen çöküşe geçti ve bölgede kartlar yeniden dağıtılmaya başlandı. Son döneme damgasını vuran bu olayın ardından Kırım Haber Ajansı (QHA); Suriye’deki gündem, Esed rejimin son bulmasıyla Türkiye ve Rusya’daki tablo ile başkent Şam’da bulunan Sednaya Hapishanesi üzerinden merak edilenleri Uluslararası Radikalizm Gözlemevi (URAD) Başkanı, TOBB ETU Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilmi Demir yöneltti. "ESED ZATEN HALKINI TERK ETMİŞ BİR REJİMDİ" URAD Başkanı Demir, “Esed rejimi aslında uzunca bir süredir halkını terk etmiş, İran ve Rusya’nın desteği ile ayakta duran bir rejimdi. Bu, 29 Kasım’da başlayan muhaliflerin saldırısı ile bir kez daha tescillendi. Rusya ve İran olmadığında Esed rejiminin ne askerî ne toplumsal anlamda desteği olduğunu gördük” yorumunda bulundu. Söz konusu olayla birlikte İran’ın da sahip olduğu rejim dolayısıyla sonunun geldiğini aktaran Demir, militarist yapıların İran’ın vekalet savaşlarında güçsüz bir kol olduğunu dünya kamuoyunun gördüğünü ifade etti. Demir, İran’ın iç politikada yaşadığı ekonomik ve sosyal krizleri, dış politikadaki saldırgan tavrıyla örtbas etmeye çalıştığını da vurguladı. "RUSYA UKRAYNA'DAKİ SAVAŞTA GÜÇSÜZ BİR DURUMA DÜŞTÜ" Ayrıca Rusya’nın Suriye bağlantısına işaret eden Demir, Esed rejiminin son bulmasını 3 yıl önce Ukrayna’ya karşı başlattığı topyekûn saldırılara bağladı. URAD Başkanı, “Rusya girdiği Ukrayna savaşında Kuzey Kore’den asker taşıyacak kadar kötü bir duruma düştü. Bu da Esed’in düşmesine yol açtı. Şimdi bu ülkeler kendi iç sorunları ile ilgilenecek, uzun süre bölgede etkisiz kalacaklardır” değerlendirmesini yaptı. SEDNAYA HAPİSHANESİ'NDE DEHŞETE DÜŞÜREN GÖRÜNTÜLER OLDU Demir, yaşanan vahşet durumu nedeniyle medyaya yansıyan Sednaya Hapishanesi’ne de dikkat çekti. Beşşar Esed’in Suriye’den kaçmasıyla birlikte başkent Şam’da kapıları açılan ve medyayı dehşete düşüren görüntülerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Demir, “Şam'da bulunan Sednaya Hapishanesi baskıcı ve diktatörlerin halkına reva gördüğü tabloyu çok acı biçimde önümüze serdi. Maalesef diktatör ve demokratik olmayan baskıcı rejimler toplumda muhalefeti ve kendinden olmayanları baskıda tutmak için insan haklarını ihlal etmeyi göze alabiliyorlar. Gazeteci, düşünce insanı, sanatçıların işkenceye tabi tutulduğu Sednaya gibi cezaevleri dünyanın her yerinde karşımıza çıkıyor” diyerek Doğu Türkistan’daki toplama kamplarına değindi. "SEDNAYA HAPİSHANESİ VE DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ TOPLAMA KAMPLARI BİRBİRİNDEN FARKLI DEĞİL" ???? Sednaya Hapishanesi'nden gelen görüntüler, akıllara Doğu Türkistan'ı getirdi ???? Geçen aylarda ortaya çıkan ve Çin'in Doğu Türkistan'da bazılarını kapattığını iddia ettiği toplama kamplarından sızan görüntüler, Uygur Türklerinin maruz kaldığı zor koşulları ve Çin zulmünü bir… pic.twitter.com/PRHsl69m0Z — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) December 12, 2024 Demir, Uygur Türklerinin Çin’in sözde eğitim merkezi, rehabilitasyon merkezi veya mesleki eğitim merkezi olarak inşa ettiği toplama kamplarında işkencelerin yapıldığını tüm dünyanın bariz bir şekilde bildiğini şu sözlerle ifade etti: Doğu Türkistan’daki gizli gözaltı kamplarında kitlesel tecavüz, cinsel taciz ve işkence olduğunu bizatihi tanıkları ile dünyaya birçok kez duyuruldu. Eğitim yoluyla dönüştürme adı altında doğrudan Uygur Türklerine bir tür Çinlileştirme programı baskı ve işkence ile uygulanıyor. Doğu Türkistan genelinde inşa edilen söz konusu yapıları, dünyaya ‘eğitim merkezi’, ‘rehabilitasyon merkezi’ ya da ‘mesleki eğitim merkezi’ olarak lanse etmeye çalıştılar. Bu merkezlerde insanlar zorla tutuluyor, Sednaya Hapishanesi’nden farklı da değil.  Ama bunlar dünya kamuoyunda o kadar güçlü seslendirilmiyor. Çin’in gücü ve parası maalesef vicdanları susturuyor. "TÜRKLERE UYGULANAN İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE ORTAK BİR DURUŞ İLE KARŞI KOYMAK MÜMKÜNDÜR" Öte yandan Prof. Dr. Demir, QHA’nın “İnsan hakları ihlalleri üzerinden, Rus işgali altındaki Kırım, Doğu Türkistan, Türkmeneli, Kerkük, Güney Azerbaycan ve Batı Trakya özelinde Türk dünyasına bir mesajınız var mı?” sorusuna kapsamlı bir yanıt verdi. Söz konusu bölgelerin tamamında insan hakları ihlallerinin yaşandığının altını çizen Demir, Türklüğün ayrımcılığa ve etnik temizlik gibi bir vahşete maruz kaldığını vurguladı. Bu noktada Türk dünyasının daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu belirten Demir, “Türk dünyası tek ve bir olarak bu zulümlere güçlü biçimde karşı koyamıyor. Dünya kamuoyu Türklere karşı uygulanan insan hakları ihlallerine güçlü biçimde karşı gelemiyor. Batılılar da İslam dünyasında Türklere yapılan insan hakları ihlallerine karşı suskun kalmada birleşiyor. Uygurlara, Kırım Türklerine, Batı Trakya’da olanlara Güney Azerbaycan’da yaşananlara karşı İslam Konferansı örgütünün bile bir kınamasını göremedik” diyerek sert bir eleştiride bulundu.   Demir, “Gaspıralı’nın (İsmail Bey Gaspıralı) ‘Dilde, fikirde, işte birlik’ şiarı, önce Türklere karşı uygulanan insan hakları ihlallerine karşı ortak bir duruşla mümkün olur. Türk’e kalkan olamayan bir birlik asla gerçek bir birlik olamayacaktır” dedi.

Rusya'nın Suriye'deki kaybı Putin rejimini nasıl etkileyecek? Haber

Rusya'nın Suriye'deki kaybı Putin rejimini nasıl etkileyecek?

Siyasi analist Taras Zagorodniy (Taras Zahorodniy), 8 Aralık 2024 tarihinde Suriye'deki Esed rejiminin düşmesinin ardından bölgede faaliyet gösteren Rus üsleri hakkında bir değerlendirmede bulundu. Analist, rejimin düşüşüyle Rusya'nın Suriye'deki mevzilerini kaybetmesinin gelecek dönemde Rusya'daki Vladimir Putin rejiminin çökmesine yol açabileceğini belirtti. RUSYA'NIN HALİ HAZIRDA BİRÇOK YENİLGİSİ VAR Konu hakkında Ukrinform'a görüş bildiren Zagorodniy, Putin gibi liderlerin dış politikada aldığı yenilgilerle güç kaybettiğine dikkat çekti. Putin'in hali hazırda birçok yenilgisi olduğunu belirten analist, bu yenilgileri Karabağ, Türkistan coğrafyası ve "çok gurur duyduğu" Suriye olarak sıraladı. Analist, Putin rejiminin uğradığı yenilgilerle tahtının sallandığını "Bütün bunlar şüphesiz iç karışıklıkların yanı sıra Putin'in gücünü de baltalıyor ve iktidarının devrilmesi senaryosunun bir parçası olabilir" ifadeleriyle vurguladı. Ayrıca Zagorodniy, Rusya'nın Suriye'deki askerî gücünü kaybetmesinin genel olarak Orta Doğu'daki etkisini yitirmesi anlamına geldiğini ve bu büyük bir yenilgi elde edeceğini kaydetti. Analist, Orta Doğu ile ilgili olarak “Sovyet döneminden bu yana Orta Doğu'da sürekli olarak istikrarsızlığı sürdürme görevi üstlendiler ve bu da her seferinde petrol fiyatlarının artmasına neden oldu. Bu da SSCB'nin kârı ve daha sonra kendisine oradan petrol sağlayan ABD'ye bir darbe anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı. RUSYA'NIN AMACI,  İSTANBUL VE ÇANAKKALE BOĞAZLARINI TÜRKİYE'NİN ELİNDEN ALMAK Hmeymim ve Tartus'taki üslerin terk edilmesi durumunu Rusya'nın Akdeniz üzerindeki hakimiyetini kaybetmesi olarak nitelendiren analist, Rusya'nın Çarlık Dönemi'nden bu yana bu politikaya sahip olduğunu vurguladı. Rusya'nın İstanbul ve Çanakkale boğazlarını Türkiye'nin elinden alma planlarına sahip olduğuna dikkat çeken Zagorodniy, yabancı üslerin de bu amaçla var olduklarını kaydetti. RUSYA AKDENİZ'İ HEDEF ALIYOR Ukrayna istihbaratı, Rusya'nın ilave filo varlıklarını da Akdeniz'de konuşlandırmaya başladığını ve Baltık'ta Sparta II dökme yük gemisi ile Aleksander Shabalin büyük amfibi hücum gemisinin Tartus'a konuşlandırılmak üzere hazırlanmasının emredildiğini belirtti. Aynı zamanda açıklamada, Rus Kuzey Filosu'nun büyük amfibi hücum gemileri Aleksander Otrakovsky ve Ivan Gren'in de rotalarının Akdeniz'e çevrildiği ve ayrıca Tartus Limanı'nda Rusların acil bir teçhizat ve askeri mal tasfiyesi gerçekleştirdiği ifade edildi. REJİMİN DÜŞÜŞÜ RUSYA'NIN AFRİKA'DAKİ FAALİYETLERİNİ ETKİLİYOR Esed rejiminin düşüşü, müttefiki Rusya'nın da bölgede izlediği politikaları derinden etkileme gücüne sahip. Amerikan Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW), 8 Aralık'ta Suriye'deki son gelişmeler hakkında yayımladığı raporda; Rusya'nın Suriye'de bulunan askerî üslerini kaybetmesinin Afrika üzerindeki politikalarını etkileyeceğini belirtti. Raporda, "Suriye'deki Rus üslerinin kaybının Rusya'nın küresel askeri operasyonları ve Afrika'da faaliyet gösterme kabiliyeti üzerinde önemli etkileri olacaktır" ifadelerine yer verildi. Rusya'nın Tartus'taki deniz üssünü Akdeniz'de güç projeksiyonu yapmak, NATO'nun güney kanadını tehdit etmek ve Karadeniz'deki varlıklarını Akdeniz'e bağlamak için kullandığını belirten ISW, Rusya'nın üs kaybının oluşturacağı etkileri, "Rusya'nın lojistiğini, ikmal çabalarını ve Afrika Kolordusu rotasyonlarını sekteye uğratacak, özellikle de Libya ve Sahra altı Afrika'daki operasyonlarını ve güç projeksiyonunu zayıflatacaktır" şeklinde tespit etti. ISW, Rusya'nın Suriye'de aldığı darbe ile Libya ve Sudan'daki varlığından yararlanmak isteyebileceğini aktardı. Raporda, konuyla ilgili olarak, "Rusya alternatif olarak Libya ya da Sudan'daki varlığından yararlanmak isteyebilir ancak bu ülkelerle resmi anlaşmaların olmaması ve yetersiz altyapıları onları bu konuda başarısız kılacaktır" ifadeleri yer aldı.  SURİYE'DE 61 YILLIK BAAS REJİMİ ÇÖKTÜ Suriye'de 1963'ten bu yana iktidarda olan Baas Partisi, 8 Aralık 2024 tarihi itibarıyla tarihe karıştı. Suriye devlet televizyonu, Rus yanlısı ve savaş suçlusu Beşşar Esed'in devrildiğini ve hapisteki tüm tutsakların serbest kaldığını ifade etti. Suriye'nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında 27 Kasım'da Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı. 30 Kasım'da Halep'in merkezinin büyük bölümünü rejim güçlerinden alan rejim karşıtı gruplar, aynı gün tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlamıştı. Gruplar, şiddetli çatışmaların ardından 5 Aralık'ta Hama kent merkezini rejim güçlerinden almıştı. Rejim karşıtı gruplar, başkent Şam'a açılan stratejik önemdeki Humus ilinin bazı yerleşim yerlerini ele geçirerek burada ilerlemeye başlamıştı. Suriye'nin Ürdün sınırındaki Dera ilinde 6 Aralık'ta operasyon başlatan askeri muhalifler, çatışmaların ardından il merkezini rejim güçlerinden geri almıştı. Suriye Milli Ordusu'nun Halep kırsalında 1 Aralık'ta terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu'nda ise Tel Rıfat ilçe merkezi, terörden kurtarılmıştı. Esed rejimi güçleriyle 27 Kasım'dan bu yana çatışan Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) başını çektiği rejim karşıtı gruplar, Humus'un dış mahallelerinden Sanayi ve Kusur'a girmelerinin ardından iç kesimlere doğru ilerlemeyi sürdürdü. Gruplar, Humus'taki Meşrefe, Kefernan, Tulul Humur, Zeytune, İzeddin ve Aydun köylerini de rejim güçlerinden aldı. Ardından Şam'a yürüyen muhalifler, başkentte idareyi ele aldı. Esed'in sarayı, Başbakanlık ve bakanlıklar da dahil olmak üzere muhalifler tüm kurumlarda hakimiyet kurdu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.