Ukraynalılardan Moskova'ya mektup: Burası bizim Ukrayna'mız!
11 Mart gecesi Ukrayna, 340'tan fazla SİHA kullanarak Rus işgalinin başlangıcından bu yana Rusya'ya yönelik en büyük insansız hava aracı saldırısını gerçekleştirdi. Bulunan SİHA enkazının yakınında, Odesa sakini Saşa (Sasha) ile Donetsk bölgesine bağlı Selidove sakini Anna'nın mektupları bulundu. Mektuplarda kendi hikayelerine ve Rusların Ukrayna'da sonsuza kadar kalmayacaklarına dikkat çektiler.
"TOPRAKLARIMIZDA DAHA FAZLA RUSA MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEĞİZ"
Odesa sakini Saşa, mektubunda Odesa'nın kendi kimliği ve kültürü olduğuna dikkat çekerek, artık topraklarında daha fazla Rusa izin vermeyeceklerini vurguladı. Eskiden Rusça da konuştuğunu belirten Sasha, artık sadece Ukraynaca konuştuğunu, Ruslardan nefret etttiğini belirtti. Saşa, mektubunda şu ifadeleri kullandı:
“Benim adım Saşa, ben de bir Odesalıyım. Eskiden Rusça konuşurdum ve Rusları kardeşimiz olarak görürdüm. Ama şimdi onlar bombaları ve füzeleriyle benim memleketim Odesa'yı yok etmeye başladılar. Rusların Odesa'ya kültür getirmesini çok iyi anlıyorum, ancak Odesalılar bağımsız bir halktır. Bizim kendi kimliğimiz ve kendi düzenimiz var ve topraklarımızda daha fazla Rusa müsamaha göstermeyeceğiz. Artık bu dili duymak istemiyorum, buraya savaş getiren herkesin sonsuza kadar gitmesini istiyorum. Artık sadece Ukraynaca konuşuyorum çünkü burası benim gerçek vatanım. Bize yaptıklarından nefret ediyorum ve artık onları görmek istemiyorum. Ukrayna'nın bu savaş ve yıkım olmadan özgür ve barışçıl olmasını istiyorum. Ve sevgili Odesa'mın eskiden 'kardeşlerim' dediğimiz insanlardan acı çekmemesini istiyorum. Not: Bu benim Rusça son sözüm. Bunun için teşekkür ederim. Ukrayna'ya şan olsun!”
"SİZ GEÇİCİSİNİZ, BİZ KALACAĞIZ ÇÜNKÜ BURASI BİZİM TOPRAĞIMIZ, BİZİM UKRAYNA'MIZ"
Donetsk sakini Anna da yazdığı mektupta kendi elleriyle yaptığı evini artık Rusların kullandığını ve mutluluklarından mahrum bırakıldıklarını belirtti. Anna, içinin hala umutla dolu olduğunu aktardığı mektubunda barış ve ışık istediklerini belirtirken Ruslara evlerine geri dönmeleri için çağrıda bulundu. Mektubunda şu ifadeler yer aldı:
“Adım Anna, 73 yaşındayım, Selidove, Donetsk bölgesindenim. Hayatım boyunca burada, kendi ellerimle inşa ettiğim evde yaşadım. Bahçedeki her ağaç benim tarafımdan dikildi, evimin her köşesi anılarla ısındı. Ve şimdi sanki sizinmiş gibi orada oturuyorsunuz. Ama değil. Başkasının evinde ne işin var? Rusya'da yeterince toprağınız, yeterince eviniz yok mu? Buraya geldiniz, şehrimizi yok ettiniz ve şimdi de kendinize 'kurtarıcı' diyorsunuz. Ama neyden? Biz hayatımızı yaşadık, çocuklarımızı büyüttük, geleceğimizi inşa ettik. Ve sizin getirdiğiniz tek şey sefalet ve yıkım oldu. Benim masamda yiyor, benim yatağımda uyuyorsunuz. Hiç utanmanız yok mu? Bu evin senin olacağını mı sanıyorsun? Hayır. Siz geçicisiniz. Biz kalacağız çünkü burası bizim toprağımız, bizim Ukrayna'mız. Yeni yıl arifesinde tüm ailenin masanın etrafında nasıl toplandığını, ağacı nasıl süslediğini, sevinci nasıl paylaştığını hatırlıyorum. Eminim sizin de evinizde böyle gelenekleriniz vardır; mumlar yakar, çocuklarınızın gülümsemesini izlersiniz. Peki bizi neden bundan mahrum bırakıyorsunuz? Biz de sizin gibi değil miyiz? Bizim mutluluğumuz sizinkinden daha mı kötü? Şu anda evimden uzaktayım ve biliyorum ki harabeye döneceğim. Ama evlerimizi yeniden inşa edeceğiz, tarlalarımızı ekeceğiz, sokaklarımızı bayramlar için süsleyeceğiz. Çünkü biz bu toprakları seviyoruz. Barış ve ışık istiyoruz. Evinize gelin. Tankları götürün, topraklarımızı terk edin. Yeni yılda nefreti değil, insanları bir araya getiren şeyleri düşünün. Çünkü ev ve aile sevgisi asla elimizden alınamayacak bir şeydir."