Ersin Tatar: Kıbrıs Türk halkının mihenk taşı, Şanlı Erenköy Direnişi'dir
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türklerinin "Çanakkale Destanı" olarak bilinen Şanlı Erenköy Direnişi’nin 59. yıl dönümü münasebetiyle anma mesajı yayımladı. Cumhurbaşkanı Tatar yayımladığı mesajında, Mehmetçik ile omuz omuza çarpışan ve hayatını kaybeden şehitlere rahmet ve ailelerine başsağlığı diledi.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC'yi her anlamda ileriye taşımak, kurum ve kuruluşlarıyla güçlendirmek, uluslararası statüsünü yükseltmek için mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
"KIBRIS TÜRK HALKININ MİHENK TAŞI ŞANLI ERENKÖY DİRENİŞİ"
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Erenköy Direnişi hakkındaki mesajı şöyle:
“Kıbrıs Türk halkının, toplumsal varoluş mücadelesinin en önemli mihenk taşı kabul edilen Şanlı Erenköy Direnişi, hayatlarının baharında tahsillerini yarıda bırakarak onurlu bir gelecek için bölge halkıyla vatan savunmasına katılan Kıbrıslı Türk vatansever yüzlerce üniversite öğrencisinin ve bölge halkının tüm dünyaya sergiledikleri destansı kahramanlığın kendisidir.
Faşist terör örgütü EOKA’nın, Akritas Planı’nı yaşama geçirmek için başlattıkları saldırıları geri püskürterek Kıbrıs Türkü’nün Türkiye’yle tek bağlantı noktasını koruyan yüzlerce mücahit, sergiledikleri cesaret sayesinde elde ettikleri başarıyla da Türkiye’nin Garanti Antlaşması’nın sağladığı müdahale hakkını fiilen ilk kez bu yıl kullanmasının da öncüsü olmuşlardır… Bu harekât sırasında uçağı düşen ve paraşütle atlayan lakin şehit edilen 4. Filo komutanı Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel ve onun gibi kahramanlar, kalbimizin halen en müstesna yerinde yaşamaktadır.
"ŞANLI ERENKÖY DİRENİŞİ KIBRIS TÜRKÜNÜN ÖZ YURDUNDA ONURLU YAŞAMAK İÇİN ÖDEDİĞİ BEDELDİR"
Jeopolitik, stratejik ve lojistik önemiyle ve türlü imkansızlığa rağmen verilen mücadeleyle, Kıbrıs Türkünün 'Çanakkale Destanı' olarak da kabul edilen Şanlı Erenköy Direnişi, Kıbrıs Türkünün kendi öz yurdunda, onurlu, özgürce ve güven içinde yaşaması uğruna ödenen bedellerin en önemli örneklerinden biri olarak tarih sayfalarında her daim yerini alacaktır. Erenköy’de sergilenen büyük direniş ve elde edilen mukaddes başarı, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğünün ve egemenliğinin kendi devletiyle taçlanmasını sağlayan Barış Harekatı’nın da yolunu açmıştır.
"TÜRKİYE'NİN KKTC'NİN RESMEN TANINMASI ÇAĞRISI MÜCADELEMİZE İVME KAZANDIRDI"
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda tüm dünya kamuoyuna yaptığı KKTC'nin resmen tanınması çağrısıyla verdiğimiz siyasi mücadelenin ivme kazanması, Türk Devletleri Teşkilatında anayasal ismimizle gözlemci üye statüsü kazanmamız, yeni siyasetimizin bir tezahürüdür.
Her fırsatta vurguladığım hakikati yeniden vurgulamak istiyorum; Kıbrıs sorununa bulunacak sürdürülebilir, gerçekçi çözüm için ortaya koyduğumuz yeni siyaset şeklimiz ve altını çizdiğimiz paradigma değişimi, sadece Kıbrıs’taki her iki tarafın yararına değil bölgesel ve küresel istikrar açısından da dikkate alınması gereken gerçekçi bir yaklaşımdır.
"KIBRIS’IN TEK MEŞRU HÜKUMETİ”
Kıbrıs Adası üzerinde yıllardır yürütülmekte olan siyasi çözüm çabalarının çıkmaza girmesinin en önemli nedeni Rum tarafının adanın tek sahibi gibi davranması ve Kıbrıs Türk tarafının antlaşmalarla da tescil edilmiş özünden gelen eşitliğine saygı göstermemesidir. Rum tarafının maksimalist tutumunun sürmesinin en temel motivasyon kaynaklarından biri, hiç kuşkusuz BM Güvenlik Konseyi’nin 4 Mart 1964 tarihinde aldığı 186 sayılı haksız ve siyasi kararla bir Rum devletine dönüşen ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 'Kıbrıs’ın tek meşru hükumeti' olarak benimsemesidir.
"RUM TARAFI, BU HAKSIZ VE SİYASİ KARARDAN GÜÇ ALIYOR"
"Rum tarafı bu haksız ve siyasi karardan güç alırken, uzlaşmazlığını sürdürmekte, zamana oynamaktadır. Bizim yarattığımız paradigma değişiminin, aynı zamanda bu asimetriyi ortadan kaldırmaya yönelik güçlü bir diplomasi adımı olduğunun da unutulmaması gerekmektedir. Verdiğimiz siyasi uğraş ve ortaya koyduğumuz siyaset, şehitlerimiz ve gazilerimizin bize bıraktığı mirası yücelterek evlatlarımıza huzur ve güven içerisinde bir gelecek bırakmak içindir.
Bu duygu ve düşüncelerle; başta toplum lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve aziz şehitlerimizi, Erenköy’de toprağa düşen kahramanlarımızı rahmetle anarken, gazilerimizi de saygıyla ve şükranlara selamlıyorum."