SON DAKİKA
Hava Durumu

#Sağlık

QHA - Kırım Haber Ajansı - Sağlık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Lubinets: Kırım Tatarı Rüstem Gugurik Rus cezaevinde yaşam mücadelesi veriyor! Haber

Lubinets: Kırım Tatarı Rüstem Gugurik Rus cezaevinde yaşam mücadelesi veriyor!

Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Dmıtro Lubinets, işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde Numan Çelebicihan Taburu Davası çerçevesinde 8 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edilen Kırım Tatar siyasî tutsak Rüstem Gugurik’in sağlık durumunun kritik olduğunu duyurdu. Lubinets, Rus cezaevinde Rüstem Gugurik’e gerekli sağlık yardımının yapılmadığını vurguladı. Lubinets, bugün resmî sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Rusya’ya bağlı Buryat Cumhuriyeti’ndeki cezaevinde alıkonulan siyasî tutsak Rüstem Gugurik’in sağlık durumunun kötüleştiğine dikkat çekerek, “Kırım Tatarı Rüstem Gugurik, bir Rus cezaevinde uygun tıbbî bakım olmadan yaşam mücadelesi veriyor!” dedi. Ayrıca Lubinets siyasî tutsak hakkında, “Ciddi sağlık sorunları yaşıyor ve durumu hızla kötüleşiyor; işitme kaybı, kalp ilacı eksikliği nedeniyle nefes darlığı, mide sorunları yaşıyor, diş tedavisine ihtiyaç duyuyor.” ifadelerini kullandı. GUGURİK İŞKENCELERE MARUZ KALDI Gugurik’in “teröre meyilli” suçluların yer aldığı blokta tutulduğunu ve 6 ay içinde 3 defa hücre cezasına gönderildiğini belirten İnsan Hakları Yetkilisi, “Bunun dışında siyasî tutsak defalarca fiziksel ve psikolojik şiddette maruz kaldı.” bilgisini verdi. 41 KIRIMLI SİYASΠTUTSAK ACİL TIBBΠYARDIMA MUHTAÇ Halihazırda, Rusya tarafından haksız yere alıkonulan 218 Kırımlı siyasî tutsaktan en az 41’nin (31’i Kırım Tatarı) acil tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğunu belirten Lubinets, “Rusya tarafından hukuka aykırı olarak hapsedilen Ukrayna vatandaşlarına yönelik insanlık dışı muamelenin sistematik olduğunu bir kez daha vurguluyorum! Uluslararası toplum, hukuka aykırı olarak gözaltına alınan tüm Ukrayna vatandaşlarının derhal serbest bırakılması için Rusya'ya baskı yapma çabalarını hızlandırmalıdır!” çağrısında bulundu . HAKSIZ YERE 8,5 YIL HAPİS CEZASI Rus işgali altında bulunan Kırım’daki sözde Kiyevskiy Bölge Mahkemesi, Ekim 2022'de Numan Çelebicihan Taburuna üye olma iddiasıyla alıkonulan Herson bölgesi Novooleksiyivka kasabası sakini 50 yaşındaki Kırım Tatarı Rüstem Gugurik’i 8,5 yıl hapis cezasına mahkûm etmişti. NUMAN ÇELEBİCİHAN TABURU NEDİR? Numan Çelebicihan Taburu fikri Ukrayna’da 2016 yılından beri tartışılıyordu. Bununla birlikte tabur resmî olarak, Rusya’nın, Ukrayna’ya karşı geniş çaplı işgal girişimi ve saldırı başlattığı 24 Şubat 2022 tarihinden sonra kuruldu. Diğer yandan, Rus özel servisleri bu bahaneyi öne sürerek, Kırım Tatar halkına karşı baskı uygulamaya başladı. EN AZ 46 KİŞİ ALIKONULUYOR Kırım Tatar Kaynak Merkezinin 20 Ağustos 2024 tarihinde yayımladığı raporda, işgalcilerin 2014 yılından bu yana sözde Numan Çelebicihan Taburu davası çerçevesinde, 17’si işgal altındaki Kırım’dan, 24’ü işgal altındaki Herson bölgesinden olmak üzere toplamda en az 46 kişiyi alıkoyduğu kaydedildi. İŞGALCİLER, NUMAN ÇELEBİCİHAN DAVASINI KIRIM TATARLARINDAN İNTİKAM ALMAK İÇİN KULLANIYOR KrımSOS insan hakları örgütü uzmanı Yevgeniy Yaroşenko, bu hususta, “İşgalci Rus yönetimi, Numan Çelebicihan Taburu davasını, Herson bölgesinde yaşayan Kırım Tatarlarından ‘Kırım’ın ablukası’ için intikam almak için kullanıyor” ifadelerini kullanmıştı.

Başhekim İshak Basatemur ile Türk dünyasında sağlık: Kırım Tatarlarında tedavi ve Uygur Tıbbı Haber

Başhekim İshak Basatemur ile Türk dünyasında sağlık: Kırım Tatarlarında tedavi ve Uygur Tıbbı

Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara Kırım Haber Ajansı (QHA), Türk dünyasında sağlık konusu gündeme taşıyarak, "Türk devletleri ortak bir sağlık komisyonu kursaydı ne gibi sonuçlar elde edilirdi?", "Kırım Tatarlarına özgü tedavi yöntemleri var mı?", "Uygur alternatif tıbbı günümüzde kullanılıyor mu?" gibi soruların yanıtlarını aradı.  Adana Kırım Türkleri Derneği Kurucu Başkanı ve Adana Pozantı Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. İshak Basatemur, sağlık ile ilgili tüm merak edilenleri QHA'ya kapsamlı bir şekilde anlattı. Dr. Basatemur, ortak Türk alfabesinden sonra Türk devletlerinin sağlık komisyonu kurma ihtimalini ele alarak, söz konusu alanda yürütülebilecek çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu. "HER TÜRK DEVLETİNİN SAĞLIK İHTİYACI VE UZMANLIK ALANI FARKLI" Basatemur, "Eğer Türkiye, diğer Türk devletleriyle ortak bir sağlık komisyonu kurmuş olsaydı, bu komisyonun ülkelerin uzmanlık alanlarına ve ihtiyaçlarına göre çeşitli çalışmalar yürütmesi beklenirdi. Türk dünyasındaki ülkeler farklı coğrafî, ekonomik ve sosyo-kültürel özelliklere sahip oldukları için, bu çeşitlilikten kaynaklanan sağlık ihtiyaçları ve uzmanlık alanlarının da değişiklik göstermesi pek tabi ki mümkündür." ifadelerine yer verdi. Bağımsız 7 Türk devletinin sağlık alanında geliştirdiği uzmanlıklardan söz eden Basatemur, şu örnekleri sıraladı: 1. TÜRKİYE Tıbbi teknoloji ve sağlık altyapısı: Türkiye olarak, sağlık teknolojileri, hastane yönetimi ve sağlık turizmi gibi alanlarda önemli bir birikime sahibiz. Diğer Türk devletleri ile bu tecrübelerimizi paylaşarak, hastane altyapılarını geliştirmek ve dijital sağlık sistemlerine entegrasyon konularında onlara liderlik yapabiliriz. Örneğin organ nakli konusunda dünyada ilk beşe girecek teknolojik ve sağlık altyapısına sahip olduğumuzu gururla söyleyebilirim. Tıp eğitimi ve uzmanlık programları: Türkiye’deki tıp fakültelerimiz, diğer Türk devletlerine eğitim desteği sağlayabilir. Ortak burs programları ve tıbbi uzman değişim programları bu iş birliği kapsamında öne çıkabilir. Ortak eğitim müfredatları uygulanabilir. 2. AZERBAYCAN Onkoloji ve kalp sağlığı alanında uzmanlık: Azerbaycan'ın, özellikle onkoloji (kanser) tedavisinde ve kardiyovasküler hastalıklar konusunda uzmanlaşmaya çalışıyor olduğunu duyuyoruz, okuyoruz ve bununla da gurur duyuyoruz. Bu alanlarda yapılacak ortak çalışmalar ile tüm Türk devletlerinde kanser tarama programlarının yaygınlaştırılması sağlanabilir diye düşünüyorum. Petrokimya kaynaklı sağlık sorunları: Azerbaycan'ın, zengin enerji kaynaklarına sahip bir ülke olduğu için petrokimya sektörünün sağlık üzerindeki etkileri üzerine çalışmalar yaptıklarını biliyoruz, bu da oluşturulacak ortak bir literatüre çok fazla katkı sağlayabilir. 3. KAZAKİSTAN Halk sağlığı ve epidemioloji: Kazakistan, geniş coğrafyasında halk sağlığı, epidemiyoloji ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele alanlarında deneyim kazanmaktadır. Kurulacak ortak bir komisyon aracılığıyla bulaşıcı hastalıkların izlenmesi, aşılama programları ve halk sağlığı kampanyaları gibi konularda katkı sağlayabilir. Nükleer sağlık araştırmaları: Sovyetler Birliği döneminde Semey Nükleer Test Sahası'nda yapılan nükleer testlerin uzun vadeli sağlık etkileri konusunda uzmanlaşan Kazakistan, radyasyonun sağlık üzerindeki etkileri ve nükleer sağlık konularında edindiği bilgi birikimini Türk dünyası ile paylaşabilir. 4. ÖZBEKİSTAN Tıbbi bitkiler ve geleneksel tıp: Özbekistan, zengin bitki örtüsü ve tıbbi bitkiler konusunda geniş bilgiye sahip. Geleneksel tıbbın modern tıpla entegrasyonu üzerine çalışmalar yapabilir ve diğer Türk devletleriyle bu bilgiyi paylaşabilir. Anne ve çocuk sağlığı: Özbekistan’da, özellikle kırsal bölgelerde anne ve çocuk sağlığı üzerine yapılan çalışmalar mevcut olduğunu biliyoruz. Bu alanda Türk dünyası ile ortak projeler ve sağlık eğitimleri geliştirebilirler. 5. KIRGIZİSTAN Dağlık bölgelerde sağlık hizmetleri: Kırgızistan, dağlık coğrafyasında sağlık hizmetlerini ulaştırmada zorluklar yaşamakta -ki bu konuda desteğe ihtiyaçları olduğunu zaman zaman okuyoruz.-Bu bağlamda, mobil sağlık hizmetleri, tele-tıp uygulamaları gibi konularda ortak çözümler geliştirilebilir. Acil durum sağlık hizmetleri: Kırgızistan, deprem ve doğal afet risklerine karşı acil durum yönetimi konusunda diğer devletlerle iş birliği yapabilir. 6. TÜRKMENİSTAN Bulaşıcı hastalıklarla mücadele: Türkmenistan kapalı bir ülke olduğu için bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve izlenmesi konularında önemli tecrübeye sahip olabilir. Özellikle sınır kontrolleri ve halk sağlığı politikalarının geliştirilmesi konusunda katkı sunabilirler. Sağlık turizmi: Türkmenistan, sahip olduğu doğal termal kaynakları ve tedavi edici kaplıcalarıyla sağlık turizmi alanında potansiyel teşkil ediyor. Ancak kapalı bir ülke olması bu potansiyelinden yararlanmasını olanaksız kılıyor -ki bu durumun değerlendirilmesi sağlık turizmi açısından Türkmenistan'ın lehine olacaktır. 7. KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ (KKTC) Sağlık turizmi ve tıbbi tedaviler: KKTC’nin sağlık turizmi ve rehabilitasyon hizmetleri potansiyeli Türkiye'nin de desteği ile çok iyi durumda. Türk dünyasından hasta kabulü konusunda iş birlikleri yapılabilir. TÜRK DEVLETLERİNİN ORTAK SAĞLIK ÇALIŞMALARINA ÖNERİ Öte yandan sağlık alanında Türk devletleri arasındaki iş birliğine dikkat çeken Basatemur, çeşitli önerilerde bulundu. Basatemur, ortak aşı ve ilaç geliştirme, bulaşıcı hastalık izleme ağının oluşturulması, sağlık eğitim programlarının tertip edilmesi ve teknoloji alanında paylaşımların yapılmasını öneri olarak sundu.  "KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ GİBİ TRAVMATİK DENEYİMLER SAĞLIK İHTİYAÇLARINA ETKİ EDEBİLİR" Ailesi Kırım'dan göç eden Nogay Dr. Basatemur, QHA'nın "Kırım Tatarlarına özel herhangi bir tedavi yöntemi var mı, bunları kullanıyor musunuz?" sorusuna verdiği yanıtta, spesifik olarak bir tedavi yöntemi olmadığını ancak tedavi süreçlerinde kültürel bir alışkanlık olabileceğini belirtti. "Kırım Tatarlarının kendine has kültürü, yaşam tarzı ve geçmişte maruz kaldıkları travmatik deneyimler (sürgün gibi), onların sağlık ihtiyaçları ve tedavi süreçlerine etki edebilir." yorumunu yapan Basatemur, belirli genetik hastalıkların gelecek nesilde de görülebilme ihtimalline değindi. Bununla ilgili geniş çaplı bir araştırma olmadığını ifade eden Basatemur, "Örneğin Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA) gibi bazı genetik hastalıkların, Kırım Tatarları arasında da görülme olasılığı dikkate alınabilir. Kırım Tatarlarının geleneksel mutfağına özgü beslenme alışkanlıkları, sağlık üzerinde etkili olabilir. Diyabet, kalp hastalıkları veya hipertansiyon gibi metabolik hastalıklar söz konusuysa, bu beslenme alışkanlıkları göz önünde bulundurularak diyet önerileri geliştirilebilir." dedi. "UYGUR TIBBI DENGE VE UYUMA DAYALI" Basatemur, röportajın devamında Uygur tıbbını da ele alarak, geleneksel tadavi yöntemlerinden örnekler verdi. Uygur tıbbının İbn-i Sina bakış açısının temelinde olduğunu aktaran Basatemur, "Uygur Tıbbı binlerce yıldır her türlü hastalıkta özellikle kronik hastalıklarda ve bulaşıcı hastalıkların önlemesi ve tedavisinde büyük katkılarda bulunmuştur." bilgisini verdi. Ayrıca Uygur Tıbbının denge ve uyuma dayalı olduğunun altını çizen Dr. Basatemur, bireylerin sağlıklı olmaları için vücutlarında bulunan 4 sıvının (kan, balgam, safra, kara safra) dengede olmasıyla mümkün olabileceğini kaydetti. "ÇEŞİTLİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ MEVCUT" Basatemur söz konusu bilgiye verdiği örnekte, "Ateş, hava, su ve toprak, birbirlerine zıt olmalarına rağmen tabiatları gereği birbirlerini dengelemektedirler. Bu maddelerin insan vücudundaki etkileri sonucunda oluşan ve insanın hayatî faaliyetlerinin devam etmesi için gerekli olan sıvılara 'hılıt' denir. Her hılıtın farklı özellikleri vardır. Hılıt dengesinin bozulmaması için kişinin kendi mizacına göre, doğru ve düzenli beslenmesi gerekir; denge bozulduğunda hastalıklar meydana gelir." ifadelerini kullandı. Uygur Tıbbına göre; hava, besinler, su, yemek-içmek, boşaltım, hareket ve uyku olmak üzere 6 tane mecburiyetin olduğunu vurgulayan Basatemur, ruhî, hareket, su ve müzik tedavisi gibi yöntemlerin Uygur Tıbbında yer aldığını belirtti. Bu kapsamda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından desteklenen Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları'nın (GETAT) Türkiye'de var olduğu bilgisini veren Basatemur, "2014 yılında 663 sayılı KHK’ye istinaden Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün bünyesinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları ( GETAT)  Daire Başkanlığı kurulmuş olup, yönetmeliği de hazırlanmıştır. Bu konuda eğitimler seminerler sertifika programları düzenlenmektedir. GETAT sertifikasına sahip hekimler tarafından poliklinik ve tedavi hizmetleri de verilmektedir." açıklamasını yaptı.

Kırım Tatar doktor Ali Cemilev, ABD'de prestijli ödüle layık görüldü Haber

Kırım Tatar doktor Ali Cemilev, ABD'de prestijli ödüle layık görüldü

Ukraynalı doktorları ve diğer ülkelerdek meslektaşlarını tek bir platformda birleştiren mobil uygulama HealUA Müdürü ve Brigham and Women’s Hospital (Boston) Cerrahi Departmanı Araştırmacısı, Kırım Tatar doktor Ali Cemilev, New England Cerrahi Derneği tarafından verilen prestijli John P. Welch Ödülü'ne layık görüldü. Ödül, 30 Eylül 2023-1 Ekim 2023 tarihleri arasında ABD’nin Newport kentinde düzenlenen New England Cerrahi Derneği 2023 Yıllı Toplantısı’nda HealUA Uygulaması Müdürü ve Brigham and Women’s Hospital (Boston) Cerrahi Departmanı Araştırmacısı, Kırım Tatar doktor Ali Cemilev’e takdim edildi.  "BÜYÜK POTANSİYELE SAHİP EN ORİJİNAL ÇALIŞMA" Cemilev, "klinik bakımı ve hasta tedavi sonuçlarını iyileştirme konusunda büyük potansiyele sahip en orijinal çalışma" için ödüle layık görüldü. Cemilev'in New England Cerrahi Derneğine sunduğu araştırma, HealUA mobil uygulamasının tasarımı ve geliştirilmesinin yanı sıra bunun Ukrayna'daki savaş sırasında tıbbi bakım düzeyini iyileştirmeye etkisi ile ilgiliydi. Araştırma, Global Medical Knowledge Alliance (Küresel Tıbbi Bilgi İttifakı) kurucusu Doktor Neli Melnıçuk'un rehberliğinde gerçekleştirildi. Konu ile ilgili açıklama yapan Ali Cemilev, “Amerikan cerrahi camiasının araştırmamı takdir etmesinden son derece memnunum. Sunum sırasında dinleyicilerden çok sayıda olumlu geri bildirim ve ilginç sorular aldım. New England Cerrahi Derneği üyeleri, HealUA mobil uygulamasının geliştirilmesi üzerinde çalışan ekibimizin profesyonelliğinden ve sonuçlarından gerçekten etkilendiler." dedi.

Türkmenistan'da sağlık sistemi alarm veriyor! Haber

Türkmenistan'da sağlık sistemi alarm veriyor!

Türkmenistan’da kötü sağlık sistemi nedeniyle vatandaşlar çözüm yolu arıyor. Türkmen vatandaşlar, sağlık alanında ihtiyaçlarını karşılamak için yeni bir çözüm yolu olarak İran’a gitmeyi tercih ediyor. Türkmenistan’da muhalif basın kuruluşu Azattık, sağlık sektöründeki son duruma ilişkin çok sayıda Türkmen hasta ve yakını ile görüşmeler gerçekleştirdi. 14 Ağustos’ta yayımlanan haberde, Türkmenistan'daki hastanelerde tıbbi uygulama hatası ve yanlış teşhisin yaygın olduğu kaydedildi. TÜRKMENİSTAN SAĞLIK SİSTEMİ, HALKIN TEPKİSİNE NEDEN OLDU Dizinden ameliyat olacak amcasına İran’da eşlik eden bir Aşkabat sakini, Azattık ile yaptığı görüşmede, “Türkmenistan'daki doktorların çoğu yetersiz" dedi. Aşkabat’ta yaşayan Türkmen, "Amcamın benzer bir sağlık sorunu olan arkadaşı Aşkabat'ta ameliyat oldu ancak ameliyattan sonra durumu kötüleşti" ifadelerini kullandı. Vatandaş, "Bu adam artık ameliyattan önce ihtiyaç duymadığı koltuk değnekleri olmadan yürüyemiyor" dedi. Şu anda İran'da tedavi gören bir başka Türkmen vatandaşı ise Azattık’a Türkmen doktorlara güvenmediğini söyledi. İRAN SAĞLIK SİSTEMİNDE DE SIKINTILAR MEVCUT Vatandaşların, Türkmenistan’daki kötü sağlık sistemine karşı İran’ı tercih etmeleri ise şaşırtıcı bir durum olarak karşılanıyor. İran’daki sağlık sistemi, koronavirüs salgınının ardından çökmüş ve toparlanamaz hale gelmişti. Rejimin doktorlara uyguladığı baskılar nedeniyle de ülkede bir süredir ciddi bir beyin göçü sorunu mevcut.

Türk Devletleri Teşkilatı, sağlık alanında işbirliği için harekete geçti Haber

Türk Devletleri Teşkilatı, sağlık alanında işbirliği için harekete geçti

Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin sağlık bakanları ve gözlemcileri, 16 Ağustos 2023 tarihinde Semerkant’ta düzenlenen toplantıda, Şuşa’da toplantı düzenleme kararı aldı. Alınan karar sonucunda oluşturulan bildiri kabul edildi. Bildiride, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler arasında farmakope kurallarının oluşturulması, acil durumlarda insani ve tıbbi yardımın sağlanması ve ayrıca bulaşıcı hastalıklara karşı mücadele etmek için Ortak Eylem Planı'nın hazırlanması gibi işbirliği adımları da kabul edildi. TOPLANTIDA ÖNEMLİ KARARLAR ALINDI Semerkant’ta gerçekleştirilen toplantıda; ilaç ve tıbbi teçhizatın ortak üretimi, tıp alanında verilen diplomaların örgüte üye devletler tarafından karşılıklı tanınması imkanlarının gözden geçirilmesi görüşüldü. Toplantıda, sağlık turizmi alanında Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin ve gözlemcilerin katılımıyla ortak bir ağ oluşturma ve Birleşik Tıbbi Bilgi Sözlüğü oluşturulması çağrısında bulunuldu. BİR SONRAKİ TOPLANTI, TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ ŞUŞA'DA Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, üye ülkelerin sağlık bakanlarının bir sonraki toplantısının Şuşa’da olmasına karar verdi. Ömüraliyev, Şuşa şehrinin 2023 yılı için Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edildiğini kaydetti. TDT Genel Sekreteri Ömüraliyev, Şuşa'da yapılacak olan etkinliğin üst düzeyde organize edileceğini dile getirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.