SON DAKİKA
Hava Durumu

#Rusya-Ukrayna Savaşı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Rusya-Ukrayna Savaşı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rusya-Ukrayna Savaşı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna askeri istihbaratı: Rus saldırıları baharın başında sona erebilir Haber

Ukrayna askeri istihbaratı: Rus saldırıları baharın başında sona erebilir

Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başmüdürlüğü (GUR) Başkanı Kırılo Budanov,  30 Ocak 2024 tarihinde Ukrayna ulusal televizyonuna açıklamalarda bulundu. Budanov, Rusya'nın Ukrayna'da devam eden saldırısının 2024 baharının başlarında sona ereceğini söyledi. RUSYA'NIN TAARRUZU TAMAMEN TÜKENECEK, BİZİMKİ BAŞLAYACAK Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başmüdürlüğü (GUR) Başkanı Kırılo Budanov, işgalci Rus ordusunun Donetsk ve Lugansk’ın idari sınırlarına ilerlemeye çalıştığını ve hızla Harkiv bölgesindeki Çornıy Jerebets Nehri'ne ulaşmayı hedeflediğini vurguladı. Budanov,  “Baharın başlarında bir yerde (Rusya'nın) taarruzu tamamen tükenecek. Biz bir hamle yapıyoruz sonra düşman da bir hamle yapıyor. Şimdi sıra düşmanda. Bu bitecek, sonra bizimkisi başlayacak. Bu da Ukrayna'nın yeni bir karşı taarruz başlatmasının önünü açıyor” dedi. Ayrıca Budanov, mevcut saldırının Kasım 2023'teki başlangıcından bu yana önemli bir ilerleme kaydetmediğini de sözlerine ekledi.     Ukrayna askeri istihbaratı şefi Budanov, "Bazı boş arazilerde ve Avdiyivka civarında (düşmanın) bazı ilerlemeleri oldu evet ama bu onların beklediği gibi değildi" değerlendirmesini yaptı. RUSYA, UKRAYNA ASKERİ İSTİHBARATI ŞEFİ BUDANOV'U ARANANLAR LİSTESİNE EKLEDİ Rus propaganda medyası tarafından 13 Aralık 2023 tarihinde yayımlanan haberlere göre; Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başmüdürlüğü (GUR) Başkanı Kırılo Budanov, Rusya İçişleri Bakanlığı tarafından arananlar listesine alınmıştı.

Prof. Dr. Sezai Özçelik: Rusya'nın amacı, dikkatleri Ukrayna üzerinden başka bölgelere çekmek Haber

Prof. Dr. Sezai Özçelik: Rusya'nın amacı, dikkatleri Ukrayna üzerinden başka bölgelere çekmek

Şerife Beyza Satılmaz / QHA Ankara Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı Aksa Tufanı operasyonu ile İsrail savaş durumuna geçti ve o günden bugüne çatışmalar, Gazze Şeridi'nde şiddetini artırarak devam ediyor. İsrail ve Filistin arasında yaşanan bu çatışmanın, uluslararası alanda özellikle sıcak bölgelerde etki doğuracağı kaçınılmaz. Çankırı Karatekin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezai Özçelik, İsrail- Filistin çatışmasının Rusya ve Ukrayna'daki savaşa yönelik etkileri hakkında Kırım Haber Ajansının (QHA) sorularını yanıtladı. Prof. Dr. Sezai Özçelik: Rusya'nın amacı, dikkatleri #Ukrayna üzerinden başka bölgelere çekmekhttps://t.co/Ohr8pZh6Df pic.twitter.com/fww6UcoIYW — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 20, 2023 “PUTİN’İN BU ATEŞİ HARLADIĞINI VE BUNDAN YARARLANDIĞINI SÖYLEYEBİLİRİZ” İsrail- Hamas çatışması, dünyanın dikkatini Ortadoğu’ya mı kaydırıyor? Prof. Dr. Sezai Özçelik: Rusya'nın Ukrayna'daki topyekun savaş ve işgal girişimi üzerinden dikkatleri dağıtma amacı, savaşın kitlenmeye başladığı yani ne Ukrayna’nın ne de Rusya’nın adım atmadığını gördüğümüz andan itibaren Rusya’nın stratejisi haline geldi. Rusya, ilk başta Afrika’da böyle bir hamle yaptı. Nijer’de Wagner uçağı düştü ve 100’den fazla Nijer ve Wagner askeri öldü. Putin’in son 6 aydır amacı, dikkatleri Ukrayna-Rusya Savaşı üzerinden farklı bölgelere çekmek. Burada amaç savaşın başka alanlarda yaygınlaşmasıdır. Tabii, biz biliyoruz ki Putin’in bir de hibrit savaş stratejisi var. Savaşlar, sadece silahlarla olmuyor daha küçük darbelerle de olabiliyor. Bunun dışında ikinci bir örnek Kosova’da yaşandı. Kosova ve Sırbistan arasında tansiyon yükseldi ve bir kriz yaşandı. Kosova çok önemli ABD açısından. Çünkü Kosova’nın bağımsızlığını ve NATO’nun müdahalesini sağlayan Batı olmuştu.  Karabağ’ı da unutmamak lazım. Kremlin’in yeşil ışığı olmadan 24 saat içinde Azerbaycan, Karabağ’a giremezdi. Biliyoruz ki, Ermenilerin en çok kızdıkları arasında ilk sırada İsrail, ikinci sırada ise Rusya var.  Ermenistan, Putin’in kendilerini yarı yolda bıraktığını düşünüyorlar. Putin, bu stratejiyi niye yapıyor? Çünkü Rusya, Batı’nın dikkatini, Ukrayna savaşından diğer alanlara kaydırmayı amaçlıyor. Karabağ’da Ermenileri destekleyen, Ermeni diasporasının özellikle ABD ve Fransa’da yoğun olduğunu biliyoruz. Amerika’nın ve Fransa’nın iç politikadaki etkisi dikkatleri Karabağ’a çekmek zorunda kaldı. "ORTADOĞU’NUN 11 EYLÜL'Ü" Hamas'ın bu saldırısının altından Putin’in ilk ateşi yaktığını düşünmüyorum. Yani silah sağladığını veya bunun arkasındaki akıl olduğunu söyleyemeyiz. Ama ateş yandıktan sonra Putin’in bu ateşi harladığını ve bundan yararlandığını söyleyebiliriz. Hatta burada önemli bir anekdot vermek istiyorum. Aksa Tufanı operasyonunun başladığı 7 Ekim’de aslında Hamas, Putin’e bir doğum günü hediyesi vermiş oldu. Çünkü 7 Ekim aynı zamanda Putin’in doğum günü. Bu bağlamda da bir benzerlik kurabiliriz. Şu anda, Putin’in, Hamas saldırısını, Batı'nın tüm dikkatini buraya çekmesini sevinerek izlediğini söyleyebiliriz. Şu anda dünyanın tüm dikkati, Ukrayna-Rusya Savaşı'ndan Ortadoğu’ya, Ortadoğu’nun 11 Eylül'üne dönmüş durumda. "UKRAYNA BİR MÜTTEFİK KAZANDI..." Rusya’nın Ukrayna savaşındaki stratejisi bu olaydan sonra nasıl şekillenir? Prof. Dr. Sezai Özçelik: Ukrayna-Rusya cephesinde karşılıklı bir adım atmazlık var. Her iki taraf da cephedeki pozisyonunu korumaya devam ediyor. Savaşlarda cephane ve insan kaynağı önemli bir nokta. Şu anda, Amerika ve Batı hala açık bir şekilde Ukrayna’yı silah, mühimmat ve lojistik anlamında desteklemeye devam ediyor. Rusya’nın da artık mühimmatı azalmış durumda ve yeterince üretim yapamıyorlar. Bu yüzden Rusya, İran ve Kuzey Kore ile yaptığı görüşmelerle silah, mühimmat ve lojistik desteği almaya çalışıyor. İsrail-Hamas çatışması mühimmat krizini bu alana yönlendirecek. Amerika Birleşik Devletleri, bir kısım silahları İsrail’e verebilir. İsrail’in şu an buna ihtiyacı yok ama bu bağlamda bir kriz çıkabilir. Rusya’nın Ukrayna savaşındaki stratejisi şöyle değişebilir. Rusya olabildiğince, İsrail’i Ukrayna savaşının dışında tutmaya çalışıyordu. İsrail birçok nedenden dolayı Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmamıştı. Rusya’dan çekindiği için Ukrayna’ya silah satmamıştı. Ancak, unutmayalım ki, İsrail’in İkinci Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan’a sağladığı İHA ve SİHA’lar çok etkiliydi. Bu olaydan sonra İsrail ve Rusya ilişkilerinin gerileyeceğini söyleyebiliriz. Belki de İsrail’in daha çok Ukrayna’yı destekleyeceğini ilerleyen zamanda görebiliriz. Hamas’ın saldırısının, Ukrayna açısından yararı bu. Ukrayna bir müttefik kazandı diyebiliriz. İsrail’in, Rusya ile ters düşmek istememesinin sebebi; İsrail’in Suriye’de, Rusya’nın hava sahasına olan ihtiyacıdır. İran ve Suriye hedeflerini vurmak için Rusya’nın yeşil ışık yakması gerekiyordu. Ayrıca İsrail’de oy potansiyeli olan Rus Yahudisi nüfus mevcut. İsrail, içerisindeki bu grubu kızdırmamak adına böyle bir politika izliyordu. Fakat, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un, Hitler'in de Yahudi kökenli olduğu benzetmesinden başlayarak İsrail-Rusya ilişkilerinin iyice bozulacağını söyleyebiliriz. Hamas’ın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi hamlelerinden bir tanesi de şu anda Rusya üzerinden yürüyor. Hamas lideri, daha önce birçok kez Moskova’ya giderek Lavrov ve Putin ile üst düzey görüşmeler yaptı. Bu bağlamda artık kılıçlar çekilmiş durumda. Zaten Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın İsrail’e desteğine ilişkin açıklamaları da bunu gösteriyor. Yine dikkat çekmek istediğim bir diğer nokta, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın Filistin-İsrail çatışması üzerinden yürüdüğünü görebiliriz. “ORTADOĞU’DAN ÇEKİLEN BİR RUSYA, ZATEN UKRAYNA’DAN DA ÇEKİLECEK OLUP KENDİ İÇİNE KAPANACAKTIR” Hamas'ın saldırısı ile Rusya ve Putin'in zaman kazandığını söylediniz. Peki, Ukrayna’nın bundan sonraki hamleleri neler olacaktır? Prof. Dr. Sezai Özçelik: Ukrayna, savaşı kendi topraklarından Rusya topraklarına taşımayı amaçlayan bir stratejiye sahip. Son birkaç aydır Moskova’ya yapılan saldırılar var. Her ne kadar askeri anlamda etkili saldırılar olmasa da Rus kamuoyu açısında etkili oluyor. Ukrayna’nın Kerç Köprüsü'nü vurduğunu biliyoruz. Çünkü artık savaşın, Ukrayna topraklarında olması Ukrayna’yı hem savaş sonrası dönemde daha fazla hırpalayacağı için hem de moral ve motivasyon açısından Ukrayna’yı zor durumda bırakıyor. Bu Hamas saldırısı, sonucunda Batı'nın Rusya’ya daha çok sertleşeceğini söyleyebiliriz. “ABD, BİR ÇUVAL İNCİRİN BERBAT OLMASINI İSTEMİYOR” "Ortadoğu’nun 11 Eylül'ü" diyebileceğimiz İsrail-Filistin çatışması, Ukrayna-Rusya Savaşı'nı da birçok açıdan etkileyecek. İsrail-Hamas çatışması her ne kadar uzun sürerse Ukrayna açısından negatif etkileri olacaktır. Fakat bunun kısa süreceğini düşünüyorum. ABD Başkanı Biden’ın ilk günlerdeki açıklamalarının yumuşamış olduğunu görüyoruz. Çünkü ABD, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda, Ukrayna’ya milyarlarca dolar yardımda bulundu. Sadece ekonomik ve askeri açıdan da değil politik ve prestij anlamında da destek sağladı. ABD bir çuval incirin berbat olmasını istemiyor. Bundan dolayı, savaşın Ukrayna aleyhine sonuçlanmasını istemiyor. Ayrıca, öte yandan da İsrail’in isteklerini de frenlemeye çalışıyor. Ortadoğu’daki bu kriz; Lübnan, İran ve Suriye’ye sıçrarsa Ukrayna olumsuz anlamda etkilenebilir ama aynı zamanda Rusya da etkilenebilir. İran ve Suriye, Rusya’nın önemli müttefikleri. Suriye ve İran’a yayılmış bir savaş, Rusya’nın Ortadoğu’dan çekilmesine yol açacaktır. Ortadoğu’dan çekilen bir Rusya zaten Ukrayna’dan da çekilecek olup kendi içine kapanacaktır. “ŞİDDETSİZLİK VE TERÖRE BULAŞMADAN HAKLI BİR MÜCADELE VERİYORUZ” Prof. Dr. Sezai Özçelik, bu bağlamda Kırım Tatarlarının yıllardır Rus işgaline karşı verdiği mücadele hakkında da değerlendirme yaptı. Kırım Tatarlarının şiddete ve teröre bulaşmadan verdiği mücadelenin takdirle karşılanmasıg gereken önemli bir mücadele örneği olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Özçelik bu hususta şunları söyledi: “İsrail-Filistin çatışmasında her iki taraf da terörü kullanıyor. Kırım Tatarları, 1944 yılında sürgüne uğramış olmalarına rağmen topraklarına geri döndü ve şiddetsizlik eylemleriyle başarıya ulaşmaya çalıştı. Aslında aynı şekilde yarı şiddetsizlikle, Filistinliler de bunu yaptılar. 1987-1993 yılları arasındaki Birinci İrtifada sadece taş atan 13- 15 yaşındaki gençler, İsrail işgaline ve terörüne karşı mücadele verdiler. Bu mücadele sonucunda Filistinliler, Oslo Anlaşması’nı imzaladılar ve Filistin devletini kurdular. Şu anda, Türkiye’de Filistin büyükelçisi var. Bunu başardılar ve başarmalarının sebebi terörle olmadı, şiddetsizlikle oldu. Kırım Tatarları da her zaman şiddetsizliği kullanmışlardır. Kimilerine göre toprak olarak politik bir kazancımız olmayabilir ama biz şiddetsizlik yoluyla teröre bulaşmadan çok haklı bir mücadele veriyoruz. Eminim bunu hem dünya hem de Türk kamuoyu görecektir.

Rusya'nın Ukrayna'da oluşturduğu mayın kirliliği, siviller ve insani yardım çalışanlarına ölüm saçıyor! Haber

Rusya'nın Ukrayna'da oluşturduğu mayın kirliliği, siviller ve insani yardım çalışanlarına ölüm saçıyor!

İşgalci Rusya'nın Ukrayna'da yarattığı mayın kirliliği, siviller, çiftçiler ve insan yardım kuruluşu çalışanları için ölüm saçıyor. Birleşmiş Milletler, Rusya'nın işgalindeki Ukrayna topraklarında mayın tarlalarının çiftçileri ve sivil halkı tehdit ettiğini açıkladı. BM Cenevre Ofisi Enformasyon Birimi Basın ve Dış İlişkiler Bölümü Başkanı Rolando Gomez, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke ve Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Avrupa Direktörü Birgitte Bischoff Ebbesen, dün düzenlenen ortak basın açıklamasında konuştu. Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın şiddetle devam ettiğini aktaran temsilciler, insani yardım faaliyetlerinin mayın kirliliği nedeniyle sekteye uğradığını kaydetti. "MAYIN KİRLİLİĞİ, ÇİFTÇİLERİ VE YARDIM KURULUŞLARININ ÇALIŞANLARI İÇİN TEHDİT OLUŞTURUYOR BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke, mayın kirliliği konusunda açıklama yaparak,  "Mayın kirliliği, çiftliklerine dönmek isteyen çiftçileri ve insani yardım sağlayan kuruluşların çalışanları için tehdit oluşturuyor. Bu durum özellikle her ay onlarca mayın bağlantılı kazanın rapor edildiği Harkiv, Mıkolayiv ve Herson bölgelerindeki tarım alanları için endişe verici." ifadesini kullandı. Öte yandan Birleşmiş Milletlerin savaşın devam ettiği Ukrayna'da nisan ayı sonu itibarıyla 5.4 milyon kişiye insani yardım ulaştırdığı öğrenildi. Özellikle, ülkenin doğu ve güneyindeki Rus işgalindeki bölgelerde çatışmaların devam ettiğini kaydeden BM Temsilcisi, "Yardımlar, 2.1 milyondan fazla kişiye nakit ve 3.5 milyon kişiye gıdayı içerirken, yaklaşık 3 milyon kişiye de sağlık hizmetleri ve ilaç erişimi sağlandı" dedi. RUS İŞGALİNDEKİ BÖLGELERE BM İNSANİ YARDIM GÖTÜREMİYOR! Ayrıca, Rusya'nın işgalindeki bölgelerde Birleşmiş Milletler faaliyetlerinin son derece kısıtlı bir şekilde yapıldığını ifade eden temsilci, Donetsk, Harkiv ve Lugansk'ta 40 kasaba ve köydeki 60 bin kişiye yardımların erişebildiğini vurguladı. Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu temsilcisi ise Ukrayna'daki çatışmaların devam etmesi nedeniyle yardım faaliyetlerinin devam etmesi ve kaynakların artırılması uyarısı yaptı.

AKPM, Ukraynalı çocukların Rusya'ya kaçırılmasını soykırım olarak kabul etti Haber

AKPM, Ukraynalı çocukların Rusya'ya kaçırılmasını soykırım olarak kabul etti

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), bugün Ukraynalı çocukların ve genel olarak Ukraynalı sivillerin işgalci Rus güçleri tarafından Rusya'ya kaçırılması çerçevesinde bir kararı kabul etti. İlk kez uluslararası bir belgede, savaş suçlusu Rusya Federasyonu'nun soykırım yaptığı açıkça ifade edildi. AKPM, bu hususta, Uluslararası Ceza Mahkemesini göreve çağırdı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisindeki oturuma katılan 89 milletvekilinden 87'si karara lehte oy verdi. Bir parlamenter karara aleyhte, bir parlamenter de çekimser oy kullandı. RUSYA'NIN UKRAYNALI SİVİLLERİ KAÇIRMASI SOYKIRIM SUÇU OLARAK KABUL EDİLDİ Ukraynalı çocukların ve yetişkinlerin Rusya'ya zorla sınır dışı olarak ifade edilen kararda, Rusya'nın işgal ettiği Ukrayna bölgelerindeki insanları ve çocukları nasıl kaçırdığı ve işkence uyguladığı açıkça ifade edildi. Kararda, uluslararası hukuk normlarına göre zorla sınır dışı etmenin bir soykırım uygulaması olduğu, bu nedenle tüm vakaların soruşturulması ve olaya karışan herkesin hesap vermesi gerektiği belirtildi. AKPM, PUTİN'İN TUTUKLANMA EMRİNİ RESMEN TANIDI Öte yandan, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Putin'in tutuklanma emrini resmen tanıdı. Uluslararası Ceza Mahkemesinin Rusya Devlet Başkanı Putin ve Rusya Federasyonu Çocuk Hakları Komiseri Maria Lvova-Belova hakkında tutuklama kararına ilişkin karar, memnuniyetle karşılandı. AKPM'de karara lehte oy veren üyelerin hepsi, Putin'in tutuklanmasını öngören Roma Statüsü'ne taraf ülkelerden değil. Ancak, bu kararın kabul edilmesinin ardından, Putin'in resmi olarak, Ukrayna'da işlenen savaş suçlarında zanlı olarak tanınması öngörülüyor.  AKPM'de "Ukraynalı Çocukların ve Diğer Sivillerin Rusya Federasyonu'na veya Geçici Olarak İşgal Edilen Ukrayna Topraklarına Sınırdışı Edilmesi ve Zorla Nakledilmesi: Güvenli Dönüşleri için Koşullar Yaratın, Bu Suçları Durdurun ve Failleri Cezalandırın"  başlıklı kararın kabul edilmesi uluslararası kamuoyunda Putin Rusyası'nın savaş suçlarının cezalandırılmasında önemli bir adım olarak görüldü.ç Söz konusu kararda, Rusya Federasyonu'nun halen Ukrayna halkına karşı yürütmekte olduğu hukuka aykırı zorla nakil ve sınır dışı etme uygulamalarının ve özellikle Ukrayna'nın kaldırılmasına ilişkin politika ve uygulamalarının durdurulması için acil ve ivedi adımlar atılması çağrısı yapıldı. Ailelerinden ve evlerinden kaçırılan çocukların, daha sonra Rus vatandaşlığına, kimliğine ve kültürüne dahil edilmelerinin kabul edilemez olduğu vurgulandı. AKPM'nin Rusya'nın savaş suçlarını kanıtlamak için çalışmalara devam etmesi ve faillerin adalete teslim edilmesi için etkili kararlar alması söz konusu belgede dile getirildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.