13 Aralık Romanya Kırım Tatarları Milli Günü Hasança'da kutlandı
Romanya'da Köstence’ye bağlı Hasança kasabasında, 13 Aralık Romanya Kırım Tatarları Günü etkinliği yapıldı. Kırım Tatarları, etkinlik kapsamında milli günü doyasıya kutladı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Köstence Başkonsolosu Emre Yurdakul’un da katıldığı etkinlikte, Romanya Müslüman Tatar Türkleri Demokrat Birliği (TMTTDB) Yeniden Yapılandırma Komitesi üyelerinin yanı sıra Romanya Parlamentosunda “Tatar Günü” kanununun çıkmasını sağlayan eski milletvekili Alettin Amet ve Dobruca’daki Yunan toplumunun başkanı Traian Antoniadis de yer aldı.
Kırım Tatar sanatçılar Rüstem Memet ve Gülizar Bekirova'nın geleneksel Kırım Tatar eserlerini seslendirdiği etkinlik, büyük bir coşkuya sahne oldu.
13 ARALIK ROMANYA KIRIM TATARLARI MİLLİ GÜNÜ
Kırım Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu Numan Çelebicihan’ın, 13 Aralık 1917’de Kırım Tatar Milli Kurultayına anayasayı sunmasına ithafen bu tarih her yıl, Romanya'da milli gün olarak anılıyor. Romanya’daki Kırım Tatarları, 2006 yılından bu yana Kırım Tatar asıllı eski milletvekili Aledin Amet’in girişimiyle, Romanya Parlamentosunun çıkardığı yasayla Romanya Tatarları Milli Günü’nü kutluyor. Bu milli gün fikri ve tarihi, o dönemde Karadeniz gazetesi redaktörü ve Romanya Müslüman Tatar Türkleri Birliği sekreteri Nihat Osman tarafından ortaya atıldı.
ESARET ZİNCİRİNİN KIRILDIĞI GÜN: KIRIM TATAR MİLLİ KURULTAYININ AÇILIŞI
Bilindiği gibi 9 Aralık 1917’de Bahçesaray’da açılışını yapan Kırım Tatar Millî Kurultayı, Kırım Tatarlarını 1783’ten itibaren kuşatan esaret zincirlerini kıran tarihi bir dönüm noktasıydı. Toplanan kurultayın ardından, 26 Aralık 1917 tarihinde, kabul edilen anayasa ile birlikte Kırım Ahalî Cumhuriyeti (Kırım Halk Cumhuriyeti) de kabul edilmiş oldu.
Bunun ardından, Kurultay kendisini Kırım Halk Cumhuriyetinin meclisi olarak ilan ederken, meclise daimi reis olmak üzere Hasan Sabri Ayvaz, Cafer Ablayev ve Ablâkim İlmiy seçilmişti.
Kırım, Ukrayna, Polonya, Litvanya ve Batı Rusya Müslümanlarının Müftüsü Numan Çelebicihan’ın kurduğu hükumet, Bolşeviklerin Kırım’ı işgal etmesi ve 27 Ocak 1918’de hükumetin makamının bulunduğu Akmescit’i işgal etmeleri üzerine Kırım’a dair hedeflerini gerçekleştiremedi.
Kırım Tatarlarının ana vatanı Kırım’da, işgalci Bolşevikler, 14 Ocak 1918’de Akmescit’e girdi. Kurultay’ın çalışmalarını durdurdu, liderlerini mevcut olmayan bir anlaşmayı ihlal etmekle suçladı. Kırım’dan kanlı kızıl terör dalgası başladı. Dışişlerinden sorumlu Cafer Seydamet Türkiye’ye ulaşabildi. Parlamento Başkanı Asan Sabri Ayvazov, Kırım’da kalarak Bolşeviklerle işbirliği yapmak zorunda kaldı. Numan Çelebicihan tutuklandı ve deniz birliklerine mensup anarşistler tarafından Sivastopol’e (Akyar) götürüldü. 27 gün hapis tutulduktan sonra kurşuna dizildi ve cesedi Karadeniz’e atıldı.
ROMANYA TATARLARININ MİLLİ KAHRAMANI: MEHMET NİYAZİ BEY
Kırım Tatar halkının milli şairi, öğretmen ve gazeteci Mehmet Niyazi, 1878’de “Tuna Savaşı” yahut “93 Harbi” de denilen Osmanlı-Rus Harbi’nin sonlarında dünyaya geldi. İlk eğitimini köyünün eski usül ilkokulunda yaptıktan sonra 11 yaşında İstanbul’a gelerek “Darülmuallimin”e girdi. 1898’de öğretmen olarak Kırım’a gidip ilk vazifesini orada ifa etti ancak Çarlık idaresinin baskısından dolayı bir yıl sonra yeniden İstanbul’a döndü. 1900 yılında hasretliğini çektiği ata yurdu Kırım’a tekrar dönse de yine benzeri sebeplerle bir yıldan sonra İstanbul’a dönmek zorunda kaldı. 1904 yılında babasının İstanbul’da vefatı nedeniyle Köstence’ye giderek oradaki Türk Rüştiyesi’nde önce öğretmen, sonra da müdür oldu.
Şairliğinin yanı sıra Dobruca Müslümanlarının tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. 1914’te Bolşevik İhtilali sırasında Kurultay toplayıp milli idaresini tesis eden Kırım Tatar hükümetinin çağrısı üzerine 1918’de Kırım’a gitmiştir. Akmescit kasabasında çıkmaya başlayan “Hak Söz” gazetesinin baş yazarı ve redaktörü olup önemli makaleler yazmış, bir dönem Bahçesaray Milli Eğitim Müdürlüğü vazifesinde de bulunmuştur. 1917’de son kez Kırım’ı ziyaret edebilmiştir. 1920’de Kırım Milli hükümetinin dağılması nedeniyle Romanya’ya gelerek Mecidiye’de öğretmenlik vazifesini 29 Kasım 1931’de vefat edene dek sürdürmüş, öğretmenlik ve gazetecilik yolunca büyük hizmette bulunmuştur.
“Dobruca Sedası”, “Teşvik”, “Işık” gazetelerini ve “Mektep ve Aile” dergisini çıkarmış, Dobruca başta olmak üzere çeşitli ülkelerde çıkan Türkçe gazete ve dergilerde de yazıları yayınlanmıştır. 1922 senesinde Kırım’da başka bir hayatın başladığını manzumelerinde (şiirlerinde) de göstermiş ve yazmaya başlamış, bu manzumeler pek çok gazete ve mecmua da (dergi) yayınlanmıştır. 1930 yılında bazı şiirlerini toplayıp “Emel” mecmuasına teslim etmiştir. Kırım’dan, Dobruca’ya gelen ilk göçmenler, zamanında burada biraz serbest bulunup düzen kurduktan sonra, çalışıp maddi durumlarını zenginleştirmişler, Dobruca’yı öz yurtları olarak kabul etmişlerdir. Bu durumu anlayan ve eserlerinde bahseden ilk şahsiyet Mehmet Niyazi olmuştur. 1931 Haziran’ında “Sagış” adlı ikinci kitabı Pazarcık’ta yayınlandıktan sonra, aynı senenin Kasım ayında vefat etti.