SON DAKİKA
Hava Durumu

#Propaganda

QHA - Kırım Haber Ajansı - Propaganda haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Propaganda haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çin'den Doğu Türkistan'daki soykırım politikasını gizlemek için yeni hamle Haber

Çin'den Doğu Türkistan'daki soykırım politikasını gizlemek için yeni hamle

Çin yönetimi, Doğu Türkistan'da uyguladığı soykırım politikalarını gizlemek ve uluslararassı toplumdan gelen eleştirilere yanıt vermek amacıyla yeni bir propaganda stratejisi geliştirdi. Çin hükûmeti son dönemde yabancı video blogger'ları Doğu Türkistan'a davet ederek bölgenin olumlu yönlerini tanıtmaya çalışıyor. Ayrıca bu kapsamda, uluslararası bir iletişim merkezi de kurularak Doğu Türkistan'ın ekonomik gelişim ve kültürel ögelerini vurgulayan içerikler üretiliyor. TAYVAN, ÇİN'İN PROPAGANDA FAALİYETLERİNİ SORUŞTURUYOR Tayvan yönetimi, Çin'in Tayvanlı internet fenomenlerini Doğu Türkistan'ı ziyaret etmeleri için davet ettiğini ve bu videolarla Doğu Türkistan hakkında daha olumlu bir anlatı oluşturmaya çalıştığını belirtti. Tayvan'ın Çin ile İlişkiler Komitesi, Tayvanlı internet fenomenlerinin Çin hükûmetinden para alıp almadığını ve Tayvan'ın karşı entegrasyon yasalarını ihlal edip etmediklerini araştırdıklarını açıkladı. ÇİN'İN DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ PROPAGANDA ÇABALARI Çin, 2024 başından itibaren yabancı gazeteciler ve video blogger'ları Doğu Türkistan'a davet etmeyi sürdüyor. Çin'in resmî medyası, bu yabancı ziyaretçilerin bölgedeki ekonomik başarılar, dini özgürlükler ve etnik birleşimi gözlemlediklerini belirtti. Uzmanlar, Çin'in bu ziyaretleri sıkı şekilde kontrol ederek, yabancı internet fenomenlerinin yalnızca Çin'in istediği pozitif mesajları yaymasını sağladığını ifade ediyor. ÇİN'İN PROPAGANDA STRATEJİLERİ VE ULUSLARARASI TEPKİLER Uzmanlar, Çin'in Doğu Türkistan'daki soykırım ve baskı politikasını gizlemek için benzer propaganda stratejileri kullandığını ve bu stratejilerin başarılı olduğunu belirtiyor. Çin'in, uluslararası toplumu kendi istediği anlatıya ikna etmek amacıyla sosyal medya üzerinden geniş çapta içerik yaydığı ifade ediliyor. İnsan hakları gruplarının, bu propaganda çabalarına karşı etkili bir şekilde yanıt vermek için daha dikkat çekici ve bilgilendirici içerikler üretmeleri gerektiği vurgulanıyor. 2017'den bu yana ABD, Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu ve insan hakları örgütleri, Çin'in 3 milyondan fazla Uygur Türkünü topluca gözaltında tuttuğunu ve yüz binlerce Uygur kadını zorla düşük yapmaya veya kısırlaştırmaya zorladığına dair Çin'i sert bir şekikde eleştirdi. ABD, bu durumu önlemek amacıyla 2021'de "Uygur Zorla Çalıştırma Önleme Yasası"nı (Uyghur Forced Labor Prevention Act) çıkardı.

Çin’in propaganda makinesi Uygur Soykırımı'nı unutturuyor! Haber

Çin’in propaganda makinesi Uygur Soykırımı'nı unutturuyor!

Çin, Doğu Türkisan'da Uygur Türkleri üzerindeki insan hakları ihlalleri ile uyguladığı soykırım politikalarını küresel gündemden düşürmek için her yolu deniyor. Çin’in etkili propaganda kampanyası, uluslararası kamuoyunun dikkatini kendi lehine çekerek, Uygur Soykırımı'nın ciddiyetini giderek unutturuyor. Bu bağlamda, dünya toplumu Çin’in insanlık suçlarına karşı etkili bir şekilde tepki göstermekte yetersiz kaldı. OHCHR RAPORU ÇİN’İN İHLALLERİNİ AÇIKÇA ORTAYA KONDU Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından 31 Ağustos 2024 tarihinde yayımlanan “Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde İnsan Hakları Endişeleri” başlıklı rapor, Çin’in Doğu Türkistan'daki uygulamalarını kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Raporda, Çin hükûmetinin “terörle mücadele ve aşırıcılıkla mücadele” adı altında gerçekleştirdiği insan hakları ihlalleri ayrıntılı olarak yer alıyor. Çin’in “yeniden eğitim kampları” olarak adlandırdığı yerlerde, Uygur Türklerinin yaşadığı acımasız koşullar gözler önüne seriliyor. ÇİN’İN PROPAGANDA HAMLELERİ Çin, uluslararası kamuoyunu etkilemek için geniş çaplı propaganda hamlelerine başvuruyor. 2019-2021 yılları arasında Çin Devlet Konseyi Bilgi Ofisi tarafından yayımlanan çeşitli Beyaz Kitaplar, Doğu Türkistan'daki durumu “istikrarlı” ve “barışçıl” olarak nitelendiriyor. Ayrıca, Çin hükûmeti, çeşitli ülkelerden gelen diplomatlardan medyaya kadar geniş bir yelpazede temsilcileri Doğu Türkistan'a davet ederek, bölgenin kalkınmasını ve Çin’in uygulamalarını öven raporlar hazırlatıyor. YETERSİZ ÖNLEMLER VE BAŞARISIZLIK Çin’in uluslararası eleştirileri göz ardı etme stratejisi, OHCHR’nin bulgularını ve Batı ülkelerinin, özellikle ABD’nin uyguladığı yaptırımları etkisiz kıldı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Çin’in uluslararası raporlara uymamasından duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi. Uluslararası toplumun, Çin’in insan hakları ihlalleri konusunda daha etkili ve birleşik bir tavır sergilemesi gerektiği vurgulanıyor. Çin, Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlallerine karşı uluslararası tepkileri etkisiz hale getirerek, dünya kamuoyunun bu konudaki bilgisini manipüle ediyor.

Rumlar Türk askerini ve KKTC'nin direniş mücadelesini hedef aldı! Haber

Rumlar Türk askerini ve KKTC'nin direniş mücadelesini hedef aldı!

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Türkleri hedef almaya devam ediyor. Kıbrıs Rumları daha önce de gerçekleştirdikleri gibi kara propaganda malzemelerini yeniden gündeme taşıdı. Bir gezi firmasının yayımladığı "Red Bus" (Kırmızı Otobüs) isimli tanıtım filminde, GKRY'nin kültürel, tarihî ve doğal güzellikleri gösterilirken, Kıbrıs Türklerinin şanlı tarihi ve direniş mücadelesi konusunda karalama kampanyası yürütüldü. Özellikle Gazimağusa ve Maraş bölgesindeki Kıbrıs Barış Harekatı görüntülerini filme yansıtan Rumlar, şanlı Türk askerini hedef gösterdi. Söz konusu görüntüler kamuoyunda tepkilere neden oldu. Ayrıca Güney Kıbrıs'taki tatil beldelerinin barışçıl ve kültürel olduğunu ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) "savaşın ve çatışmanın" olduğu öne sürülüyor.  ???? Kıbrıslı Rumlar, Kırmızı Otobüs isimli filmi propaganda aracı olarak kullandı ???? Kıbrıs Türklerinin direniş mücadelesini ve şanlı Türk askerini hedef aldı pic.twitter.com/W91iOqaux7 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) September 3, 2024 GKRY, KKTC'NİN TURİZM SEKTÖRÜNE GÖZ DİKTİ Rum basını birkaç hafta önce, KKTC'deki otel ve turistlere kiralanan evlerin Güney Kıbrıs turizmini olumsuz etkilediğini kamuoyuna duyurdu. Buna bağlı olarak Rum yönetimi, daha önce KKTC'den rezervasyon yaptırmış turistlerin Güney Kıbrıs'tan kuzeye geçişlerini engelleme girişiminde bulunmuş, tur operatörleri ve rehberlere yönelik de yaptırım tehdidi savurmuştu.  “FAMAGUSTA” DİZİSİ KIBRIS GERÇEKLERİNİ ÇARPITIYOR! Bir başka GKRY yapımı “Famagusta” adlı dizi ise, fragmanının yayınlanmasının ardından tepkileri üzerine çekti. ABD merkezli dijital yayın platformu Netflix’te 20 Eylül’de yayınlanacak Famagusta dizisinde 1974’te yaşanan Kıbrıs Barış Harekâtı çarpıtılarak anlatılırken Türk askerlerinin adayı işgal ettiği iftirası atılıyor. Yunanistan’ın en çok izlenen televizyon kanalı olan MEGA TV  için daha önce hazırlanan ve GKRY'nin kara propagandasına hizmet eden dizi 24 bölümden oluşuyor. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, GKRY’nin kara propagandasına hizmet eden Famagusta adlı diziyi Kırım Haber Ajansı (QHA) için değerlendirdi ve Netflix platformuna dava açılması gerektiğini vurguladı.

Çin'den Avrupa'da sahte Uygur propagandası! Haber

Çin'den Avrupa'da sahte Uygur propagandası!

Doğu Türkistan'daki Türk varlığı, Çin'in bölgede uyguladığı soykırım politikasına karşı direnmeye devam ederken, bununla yetinmeyen Çin yönetimi yeni bir tiyatroya daha imza attı. Çin yönetimi, Doğu Türkistan'daki soykırımı örtbas etmek amacıyla Avrupa'da Çinlilere Uygurların geleneksel kıyafetlerini giydirdi. ÇİNLİLER UYGURLARA AİT GELENEKSEL KIYAFETLERLE AVRUPA SOKAKLARINDA Kırım Haber Ajansı (QHA) ekibinin takibe aldığı Çin merkezli sosyal medya hesaplarında paylaşılan videoda, Çinli bir kadının Uygur Türklerine ait geleneksel kıyafet giyerek Çekya Cumhuriyeti'nin meşhur turistlik merkezi olan Prag Meydanında dolaştığı görüldü. Çinli kadının turistlerle fotoğraf çektirmesi ve Uygurların Çin'deki 56 millet arasında olduğunu söylemesi dikkat çekti.  ÇİN GÖZ BOYAMAYA DEVAM EDİYOR Öte yandan Çekya'da bulunan Uygur diasporası, Çin'in bu eylemlerini Uygur Soykırımını örtbas etmeye çalışmak ve sahte Uygur yaratarak insanları kandırmak olarak değerlendiriyor. Diaspora temsilcileri daha önce de Uygurlara ait geleneksel kıyafetler giyen Çinli kadınların Avrupa'nın diğer bölgelerinde görüldüğünü bildiriyor. DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ GERÇEKLER Tamamen Çin'in kontrolü ve izin verdiği yerleri ziyaret eden Avustralya'nın dünyaca ünlü televizyon kanalı ABC ekibi, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) yıllar süren acımasız baskısının ardından Doğu Türkistan'ı bir turizm noktasına dönüştürmeye çalıştığını aktarmıştı. ABC'nin 30 Eylül 2023 tarihinde yayımladığı özel raporunda, Çin'in baskıları neticesinde Doğu Türkistan'ın dünyadan izole edildiği bildirilmişti. Şi Cinping'in 2014 tarihinde Doğu Türkistan'a yaptığı ziyaretinde verdiği sözde terörizme karşı "sert saldırı" emrinden bu yana Doğu Türkistan'daki baskıların belgelendiğini vurgulanmıştı.

Burak Kosova: Rus propagandası, doğrudan Türk halkının hassasiyetlerini hedef alıyor Haber

Burak Kosova: Rus propagandası, doğrudan Türk halkının hassasiyetlerini hedef alıyor

Mustafa KOÇYEGİT QHA Ankara Son dönemde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerinden gerçekleşen Rus propaganda mekanizmalarının daha aktif şekilde işlediği görülüyor. Putin, bir yandan uluslararası alanda birçok savaş suçunun doğrudan muhatabı olurken; diğer yandan da imaj çalışmasıyla kendinden çok farklı bir portre çizmeye çalışıyor. 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya karşı topyekun işgal girişimi ve saldırılara başlayan Rusya, terör fiilleri ve savaş suçlarını gizlemek için propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerine yoğun bütçe ayırıyor. Özellikle, küresel ve bölgesel gelişmeler ise burada başat konumda. 7 Ekim'den bu yana Gazze'de devam eden İsrail saldırıları ve sivillerin hedef alınması ise bu durumun en bariz örneği. Dünya kamuoyunun dikkatini ve Ukrayna'ya olan desteğini baltalamak isteyen Kremlin, bu konuda ciddi faaliyetler yürütüyor.  Geçmişten bugüne Rus devletinin ve halen Putin Rusyası'nın propaganda ve dezenformasyon çalışmalarını Kırım Haber Ajansı olarak, Ukrayna Uzmanı Burak Kosova'ya sorduk. İşte o röportaj: Putin’in Rusya’daki iktidarı 1999 yılına dayansa da geçmişi itibariyle KGB’de Sovyetler Birliği’nin istihbarat bürokrasisinde yer almış birisi. Şunu net bir biçimde biliyoruz ki, Sovyetler Birliği propaganda denildiğinde dünya tarihi içerisinde gerek yöntem gerekse de başarı yönünden hakkında oldukça pozitif örnekleri ortaya koymuş bir devlet. Putin de içerisinden çıktığı bu yapının modern bir örneği. Putin hakimiyetindeki Rusya, bugün ne tür propaganda tekniklerini kullanıyor? Rusların devlet yapısında propagandanın büyük bir önemi vardır. Esasında bu alışkanlık Sovyetler birliğinden kalan bir miras gibi gözükse de bu miras Rus İmparatorluğundan geçmedir. 2. Katerina'yı "propagandanın kraliçesi" olarak adlandırabiliriz. Özellikle de 2. Katerina'nın Osmanlı'ya karşı kazandığı savaşlarda ele geçirilen toprakların kalkındırılmasındaki başarıları kutlamak için 1787 yılında büyük bir yabancı misafir grubu ile -tarihçiler 3 bin civarı kişiden bahseder- St. Petersburg'dan Rusya'nın Güneyine kadar büyük bir gezi düzenledi. Konvoyun geçeceği yerlerdeki binaların onarımı ve hatta içinde yaşanması için değil sadece görüntü maksatlı binalarda yapılmıştı. Ufak bir nüans olarak Herson'da bu konvoyu "Constantinople'e giden yol" yazısıyla karşıladılar. Tüm bunların amacı Rus İmparatorluğunu ve 2. Katerina'yı olduğundan daha güçlü ve ihtişamlı göstermek içindi. Sovyetler dönemi ise bu propaganda çok daha agresif hale geldi ve sistematik olarak karşıtını canavarlaştırma mantığı ve Sovyetleri olduğundan daha güçlü gösterme yolu benimsendi. Biz bunun böyle olduğunu Sovyetler yıkıldıktan sonra çok daha net gördük. Biliyorsunuz seffaflaştırma politikası dönemi bazı bilgilere ulaşmak kısa bir dönem için kolay oldu. Bugüne gelecek olursak, bugün Rusya Federasyonu; Putin ile birlikte başka bir propaganda stratejisine geçmiştir. Rusya'nın uyguladığı propaganda demin söylediğimiz tüm propagandaların çağımıza uyarlanmış bir melezidir. Temeli ise aynıdır. Rusya'yı olduğundan daha güçlü göstermek, güçlü lider Putin, canavarlaştırılmış karşıt ve yalan bilgilerin çokluğu -ki, bu çok önemlidir- ve doğrudan insanların hassasiyetlerini hedef alırken ülkeden ülkeye farklılık gösterir. Belki de Putin propagandasının en önemli kısmı da budur. Aslında buna bizzat tecrübe ettiğimiz birkaç propaganda haberi verebiliriz. Bunlardan birisi FETÖ terör örgütü üyelerinin Ukrayna ordusunda savaştığına dair paylaşılan ve sözde esir düşen bir Ukrayna askerinin üzerinden çıkan eşyalarda elebaşının kitaplarınında olduğu bir fotoğraf karesiydi. Ne ilginçtir bu, 14 Temmuz tarihinde paylaşıma girmişti. Yapılan hata ise fotoğraf karesinde Tornado taburunun peçi'nin olmasıydı çünkü Tornado taburu 2014 yılında lağvedilmişti. Doğal olarak 2022 yılında Ukrayna ordusunda böyle bir tabura ait peçin olması imkansızdı. Amaç neydi? Türk halkının hassasiyetine saldırırak Ukrayna'ya olan desteği bitirmekti. Bu tür yalan propaganda haberlerine onlarca örnek verebilirim. Dolayısıyla saçma da olsa her fikir kendine bir sahip bulur. Doğal olarak her yalan da birileri tarafından kabul edilir çünkü insan gerçek ile duyguları arasında sıkışmış bir düşünce dünyasında yaşar. Putin Rusyası'nın propaganda ve dezenformasyon çabaları Ukrayna Uzmanı Burak Kosova: Rus propagandası, doğrudan Türk halkının hassasiyetlerini hedef alıyor ???? https://t.co/uJuzujdeIr pic.twitter.com/5bN2wZZUgN — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 19, 2023 Hem Türkiye hem dünya kamuoyu, 7 Ekim’den bu yana önce Hamas’ın İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği eylemler, arkasından İsrail’in Gazze’nin tamamını hedef alan askerî operasyonlarına odaklanmış durumda. Yaklaşık bir buçuk aydır aralıksız devam eden bu olaylarda ortaya çıkan insanî dram ise Putin açısından adeta bulunmaz bir fırsat oldu. Tüm bu süreçte Rus propaganda aygıtları tüm gücüyle devreye alındı. Putin buradan ne amaçlıyor? Cümleme başlamadan önce birkaç hususu hatırlatmakta büyük fayda görüyorum. Öncelikle Hamas konusunda ben henüz Hamas'ın bunu neden yaptığını veya şu ana kadar nasıl bir fayda güttüğünü anlamamakla birlikte, Hamas'ın çokta kabul edilebilir bir stratejiye sahip olduğuna dair bir emare henüz görmedim. 7 Ekim'de Hamas'ın saldırısı olduktan sonra Rusya'nın Ukrayna'daki Doğu cephelerinde gerçekleştirdiği taarruzları ise birbirinden bağımsız görmeyi pek doğru bulmuyorum. Şunu unutmayın ki, her ne kadar bazı haber kaynakları Ukrayna'ya yardımların azaldığını, kesildiğini söylese de; Rusya açısından rutin ve planlı hale gelen yardımların ve aynı zamanda oluşan odağın dağıtılması önemliydi. Bunu, askerî manada cepheyi genişletmek veya yeni cephe açmak olarakta yorumlayabiliriz. Bana göre bunun ilk denendiği yer Kosova. Mitroviçe konusunda Sırbistan-Kosova arasındaki gerilimdi. Aslında Rusya, İsrail-Hamas çatışmasındaki fırsatı iyi değerlendirmeye çabaladı. Maalesef bu konuda bana göre Ukrayna bazı aceleci söylemlerde bulundu. Elbette Ukrayna'nın tutumunu kendi içinde anlayabiliriz. Putin'in burada amaçladığı şey, Ukrayna-Rusya Savaşı'nı bir Rus işgali algısından çıkarıp, bir taraf algısı içine sokmak. Yani dünya kamuoyunda bloklaşma yaratmak ve aynı zamanda karşıt olarak gördüğü bloğun içinde kendine taraftar toplamak olarak görebiliriz. Müslüman dünyasına ve hatta İsrail'den rahatsız olan tüm gruplara yönelik hamleler bunlar. Burada trajik olan konu şu ki, aslında Rusya, tarz olarak kendinden çok da farklı olmayan İsrail'e karşı bu karşıtlığı yapıyor ve doğrudan İsrail'e değil bunu ABD üzerinden yapıyor çünkü Ukrayna'ya en büyük yardımların geldiği yer, ABD. Hatırlayacağınız üzere ilk yalan propaganda, Ukrayna'daki silahların Hamas'ın eline geçtiği söylentisiydi. Ben bu konuyla ilgili olarak bu silahların nasıl Hamas'ın eline nasıl geçmiş olabileceğine dair bir video da paylaşmıştım. "DOĞRUDAN TÜRK HALKININ HASSASİYETLERİNE YÖNELİK YAPILIYOR" Peki son soru olarak, sizden bir Türk bakış açısıyla Putin’i anlatmanızı istesem. Putin, istihbarat geçmişle Rusya’da önce Başbakanlığa sonra devlet başkanlığına geldi. Boris Yeltsin’in istifasından bu yana da kelimenin tam anlamıyla devletin bir numarası. Putin idaresindeki Rusya’nın geçmişten bugüne izlediği politikaları göz önüne aldığımızda; Türkiye ve Türk dünyası açısından ne gibi risk ve tehditler barındırıyor? Buna cevap vermeden önce şunu söylemeyi önemli buluyorum. Bizim burada ele aldığımız konu ne Rus milleti ne de onun değerleridir. Öncelikle her milletin değerlerine saygı göstermenin bir Türk olarak önemini doğru buluyorum ve kabul ediyorum. Putin yönetiminde basit bir mantık güdüldü. Yeltsin ile "gülünç" hale gelen, -tabiri caizse- ayağa düşen Rus devleti, Putin ile küllerinden doğdu algısı yaratıldı. Bunun doğru yanları olduğunu kabul etmemizde gerekir ancak bu bir süre sonra büyük bir propaganda haline geldi. Putin'e karşıysan, Rusya'ya karşısındır mantığı geliştirildi. Bununla birlikte Putin'e rakip olan siyasetçi, iş adamı ve gazeteciler çeşitli yöntemlerle saf dışı bırakıldı. Her otoriter rejimin başına gelecek kaçınılmaz bir şey vardı. O da devlete değil şahıslara olan biat ve sadakat kriteri, liyakatı saf dışı bıraktı. Sonuç olarak ortaya propagandalarla güçlü gösterilen ancak hakikatte birçok zaafı olan bir Rusya ortaya çıktı. Bugün, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda bunu çok net görüyoruz. Bu Rusya'nın güçsüz olduğu anlamına gelmediği gibi kendini pazarladığı kadar da güçlü olmadığı anlamına geliyor. Putin'in ve bazı Rus devlet yetkililerinin Türkiye'yi ne kadar önemsediği yapılan propagandalar ile birlikte Türk halkını yönlendirme çabalarından çok iyi anlıyor, biliyor ve görüyoruz. Hem de bu propagandalar doğrudan Türk halkının hassasiyetlerine yönelik yapılıyor. Kurtlar sürüsüyle güçlüdür ve sürüyü dağıtmadan kurdu yenemezsiniz. Kırım bu sürünün önemli bir üyesidir. Şimdi burada Kırım'ın bizden nasıl koparıldığını ve sonrasında gelişen olayları ve günümüzde 2014 yılı Rus işgali sonrası Kırım'da Kırım Tatarlarının maruz kaldığı olayları da Türk halkının takdirine bırakıyorum. Bazılarımız her ne kadar kendini Osmanlı'dan, Selçuklu'dan ayrı görmeye çabalasa da bölgesel rakiplerimiz bizim mazimizi ve gelecekte neye meyil edeceğimizi çok iyi biliyorlar. Hatırlayacağınız üzere Putin'in Covid-19 sürecinde yaptığı bir konuşma vardı. O konuşmasının ufak bir kısmı şöyleydi; Burak Kosova: Putin propagandasının temeli yalan bilgilerin çokluğudurÜlkemiz birden fazla kez ciddi denemelerden geçti. Peçenekler ve Kıpçaklar ona eziyet etti. Rusya hepsiyle başa çıktı. Koronavirüs enfeksiyonunu da yeneceğiz." Peçenekler ve Kıpçaklar kimdi? Bir milleti virüs ile kıyaslamanın ne anlama geldiğini söyleme gereği bile duymuyorum. Putin'in 24 Şubat'ta yaptığı konuşmayı unutmamak gerekir. Ne diyordu? "Biz Karadeniz'i Türklerden aldık, şimdi bu yıkılmak üzere" Peki bu sözler kime? Rahmetli Ebufez Elçibey'in dediği gibi,"Sen Türk olduğunu unutsan da düşmanın asla unutmaz." Sonuç olarak Karadeniz'in Rus gölü haline geldiğini bazı Rus devlet yetkilileri söylemedi mi? Rusya Karadeniz'de önce Abhazya'yı sonra Kırım'ı işgal ederek kıyılarını genişletmiyor mu? Tüm bu hamleler kime karşı? Suriye'de, Libya'da, Balkanlarda rakibimiz kim? Azerbaycan, Karabağ meselesini 30 sene sürünceme de bırakan ve Ermenistan'ı silahlandıran kim? 1. Karabağ Savaşı'nda Ermenistan'a yardım eden kim? Peki ya Kazakistan'ın kuzey topraklarında hak talep eden, Ukrayna'ya karşı geliştirdiği söylemlerin bire bir aynısını Kazakistan'a karşı da geliştiren kim? Elbette Rusya. "TÜRKİYE, YERİNDE VE OLUMLU HAMLELER YAPTI" Putin sanılanın aksine bir asker değildir. Sovyetlerde rütbe almak için askeri okullarda ve akademilerde okumanıza gerek yoktu çünkü Bolşeviklerin bir geleneği yoktu. Aksine o gelenekleri yıkmıştır. Putin'i Kremlin'e sokan güç tek başına KGB ajanı olması kesinlikle değildir. Putin, iyi bir diplomasi adamıdır. KGB ajanlığı sonrası St. Petersburg'daki ilişkilerini iyi incelemek ve anlamak gerekir. Putin'in karakter olarak cüretkar ve yalan söylemekten pek çekinmeyen bir yapısı vardır. Çünkü bu yalanlar güçlü bir propaganda ile desteklendiğinde çok iyi biliyor ki, inanılır hale gelir. Bana göre bugün Türk Devletleri Teşkilatının önündeki en büyük engellerden birisi Rusya'dır. Putin'in ve bazı Rus devlet yetkililerin söylemlerinden bunu rahatlıkla anlıyoruz. Doğal olarak bizlerin monolog bir düşman veya rakip algısı içinden çıkıp, çok persfektifli bir bakış açısına geçmemiz gerekiyor. Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti, bu konuda gayet yerinde ve olumlu hamleler yaptı.

Rus medyası, önce yalan haber yaydı sonra özür diledi! Haber

Rus medyası, önce yalan haber yaydı sonra özür diledi!

Ukrayna'da savaş suçu ve katliamlara imza atan işgalci Rusya, propaganda ve dezenformasyon haberlerini yaymaya devam ediyor. Rusya'nın devlet haber ajansı TASS ve RIA Novosti haber servisi, yaydığı yalan haberle dalga konusu oldu. Yapılan haber, ordu kaynakları tarafından yalanlandı. RUS MEDYASI YALAN HABERİ SİLDİ Rusya Savunma Bakanlığına atıfta bulunan TASS, Rus ordusunun, Ukrayna'nın Herson bölgesindeki Dnipro Nehri kıyısında yeniden toplandığını bildirdi. Ajansın haberinde, "Mevcut durumu değerlendiren Dnepr Grup Komutanlığı, birliklerini Dnipro'nun doğusundaki daha avantajlı konumlara aktarmaya karar verdi" ifadeleri yer aldı.  Yapılan haber, birkaç dakika sonra internet sitesinden kaldırıldı. Ardından TASS, yayılan haberin yanlış olduğunu belirterek okuyucularından özür diledi. Mesajda, "'Dnepr Grup Komutanlığı, birliklerini Dnipro'nun doğusunda daha avantajlı konumlara yeniden gruplandırmaya karar verdi' haberi yanlışlıkla yayımlandığı için 'iptal' edilmiştir. Abonelerimizden ve okuyucularımızdan özür dileriz" ifadeleri kullanıldı.  RUSYA SAVUNMA BAKANLIĞI, KONUYU "PROVOKASYON" OLARAK DEĞERLENDİRDİ Rusya Savunma Bakanlığı konuyla ilgili olarak, "Dnipro bölgesindeki birliklerin Rusya Savunma Bakanlığı Basın Merkezi adına 'yeniden gruplandırılmasına' ilişkin yanlış mesaj gönderilmesi provokasyondur" açıklamasında bulundu.  HERSON RUS İŞGALİNDEN KURTARILDI Rus ordusu tam 1 yıl önce, geniş çaplı işgal girişiminin başlangıcından bu yana bulundukları Herson'dan geri çekilmişti. Ukrayna ordusu, bölgede hakimiyeti yeniden sağlamış ve Rusları püskürtmüştü. Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya karşı başlattığı topyekun işgal saldırısından sonra işgal altına alınan tek il merkezi olan Herson 256 gün boyunca Rus işgali altında kaldı. Rusya’nın Ukrayna’daki birliklerinden sorumlu komutanı Sergey Surovikin, 11 Kasım 2022 tarihinde Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile yaptığı görüşmede, Herson bölgesinde bulunan birliklerini Dnipro Nehri’nin sol kıyısına çekmeyi teklif etti. Şoygu ise bu teklifi kabul ederek birliklerin Dipro Nehri boyunca geri çekilmesini emretti.  Aynı gün Ukrayna ordusu Herson kentine girdi. Herson sakinleri Ukraynalı askerleri Ukrayna bayrakları ve çiçeklerle coşkulu bir şekilde karşıladı. İŞGALCİLER YÜZLERCE İNSANI KAÇIRDI VE İŞKENCEYE MARUZ BIRAKTI Herson 256 gün boyunca Rus işgali altında kaldı. İşgal süresi boyunca Rus askerleri birçok Herson sakinini kaçırarak işkenceye maruz bıraktı. İşgalden kurtarılan Herson ve Herson bölgesinin sağ yakasında 11 işkencehane tespit edildi. Ukrayna Başsavcılığının verilerine göre, işgal süresi boyunca bin 500’dan fazla Ukrayna vatandaşı kaçırıldı; bunlardan en az 753’ü hala yasa dışı olarak alıkonuluyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, Herson kentinin Rus işgalinden kurtarılmasının birinci yıldönümü vesilesiyle paylaştığı mesajda kenti işgalden kurtaran Ukrayna ordusuna ve işgalcilere direnen Herson sakinlerine teşekkür etti. Zelenskıy mesajında şu ifadelere yer verdi: “Bir yıl önce Ukrayna bayrağı Herson'a geri döndü. Hepimiz o günü, o duyguları çok iyi hatırlıyoruz. İnsanlarımızın askerlerimizi nasıl karşıladığını, yetişkin ve çocukların nasıl sevindiğini hatırlıyoruz. Bunu mümkün kılan askerlerin her birine çok teşekkür ederiz. Ülkemizin geleceği için canını veren herkesi anıyoruz. Herson halkı, dayanıklılığınız ve Ukrayna'ya olan inancınız için teşekkür ediyoruz!”

Ermeni gazeteciden Ermeni tarihyazımı ve propaganda itirafı! Haber

Ermeni gazeteciden Ermeni tarihyazımı ve propaganda itirafı!

Tiflis merkezli Ermeni Aliq Media haber ajansında köşe yazarlığı yapan Ermeni gazeteci Tatul Akopyan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Her ülkenin olduğu gibi bizim de kendi mitlerimiz var. Bunlardan biraz saptığımızda ise 'vatansever' tarih yazımıyla, 'vatansever' tarihçilerle karşı karşıya kalıyoruz" ifadeleriyle Ermeni tarihyazımına ve bakış açısına eleştirilerde bulundu. "ERMENİ TARİHYAZIMI ERMENİSTAN'A DA ZARAR VERİYOR" Akopyan yaptığı paylaşımda, "Bu tür 'vatansever' tarih yazımının bir sonucu vardır. Konumumuzu, rolümüzü, gerçek gücümüzü ve komşularımızın yeteneklerini doğru bir şekilde değerlendiremeyiz..." ifadelerini kullandı. Ermeni tarihyazımının tarihî gerçeklerden kopuk şekilde ortaya koyulması hakkında, "Bu sefer gerçekler ikinci planda kalıyor. 'Büyük güç' ve 'denizden denize' düşüncesi hâlâ ön planda." sözlerini sarf etti. Gazeteci, "Bu 'vatansever' tarih yazımı aynı zamanda diplomatlarımızın fikirlerini ve bakış açılarını da şekillendiriyor" sözleriyle Ermeni bürokratları da eleştirdi. ERMENİSTAN TARİHİ ÇARPITILARAK PROPAGANDA ARACI OLUYOR Akopyan, tarihe bilimsel veriler ışında objektif olarak bakılması gerektiğini ve Ermenistan'da tarihi gerçeklerin çarpıtılarak propaganga şeklinde sunulduğunu kaydetti. Ermeni gazeteci, "Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisinin tarihi yapıların propagandasını yaptığı bilim karşıtı taşralılığının, Ermenistan'da hüküm sürmesine izin verilemez. Ermenistan'ın gerçek tarihine ihtiyacımız var. Ancak eğer Ermeni tarihi işgal edilmişse ve bilim karşıtı taşracılıktan kurtulacağına dair bir umut yoksa, o zaman sosyal medya aracılığıyla her gün alternatif tarihimizi yaratmaktan başka seçeneğimiz yok" ifadelerini kullandı.

Rus propagandası, dünyaca ünlü oyunlarda çocukları zehirliyor! Haber

Rus propagandası, dünyaca ünlü oyunlarda çocukları zehirliyor!

ABD’nin önde gelen basın kuruluşlarından The New York Times, 31 Temmuz’da yayımladığı haberde, Rusya’nın video oyunlarında ve oyuncular arasında popüler olan platformlarda savaş yanlısı ve Rus yanlısı anlatılar yaydığına dikkat çekti. BİRÇOK OYUNDA KREMLİN PROPAGANDASININ ÖRNEKLERİ MEVCUT Araştırmacılar; Minecraft, Roblox, World of Tanks, World of Warships, Fly Corp, Armored Warfare ve War Thunder oyunlarında bir düzineden fazla Kremlin yanlısı propaganda örneği bulduklarını aktardı. OYUNLARDA BULUNAN PROPAGANDA, RUSYA'NIN YALANLARI TEMELİNDE İNŞA EDİLMİŞ Araştırmacılar, "Neredeyse hepsi, Putin ve danışmanlarının savaşı desteklemek için kullandıkları bir tema olan, SSCB'nin Nazi Almanyası üzerindeki zaferini övüyor. Bazılarının siyasi partiler veya devlet yapılarıyla açık bağlantıları vardı” dedi. RUS OYUNCULAR, RUSYA'YI ÖVEN SAHNELER CANLANDIRIYOR Özellikle çocukların sıklıkla oynadığı Minecraft’ta Rus oyuncular, Rusya’nın işgal ettiği Ukrayna şehirlerine yönelik saldırılarını tekrar canlandırdı. Gençlerin gözde oyunlarından biri olan World of Tanks’ın Rus versiyonunun kanalında, 1945’te Moskova’da düzenlenen askeri geçit töreni tekrarı canlandırıldı. UZMANLAR OYUNLARDAKİ RUS PROPAGANDASI KONUSUNDA HEMFİKİR Microsoft'un Tehdit Analizi Başkanı Clint Watts, Rusların çevrim içi oyun platformları Discord ve Steam’de Rus emperyalizminin anlatılarını desteklediklerini dile getirdi. The New York Times’a konuşan siber güvenlik şirketi ActiveFence’de araştırmacı Tanya Becker, "Oyun dünyası gerçekten kamuoyunu etkileyebilen, izleyicileri, özellikle de gençleri etkileyebilen bir platform" açıklamasını yaptı. RUSYA PARLAMENTOSU, GEÇEN SENE RUS GÜVENLİK GÜÇLERİNİ OYUNLARA ENTEGRE ETME TEKLİFİ SUNDU Rusya Parlamentosunun alt kanadı Devlet Duması, Rusya’nın imajını düzeltmek için çevrim içi oyunlarda Rus güvenlik güçlerinin entegre edilmesini teklif etti. Duma tarafından öne sürülen teklifin uygulanıp uygulanmadığı ise bilinmiyor.

Kırım'da Rus propagandasıyla beyni yıkanan 350 bini aşkın kişi var! Haber

Kırım'da Rus propagandasıyla beyni yıkanan 350 bini aşkın kişi var!

Kırım Tatar Kaynak Merkezi, işgal altındaki Kırım’da 351 bin kişinin, Rus propaganda araçları kullanılarak sistematik olarak beyinlerinin yıkandığını açıkladı. RUS PROPAGANDA BASINI KARŞISINDA UKRAYNA VE KIRIM TATAR BASINI VARDI Merkez, Kırım’ın 2014’te işgal edilmesinden önce de Rus propagandasının var olduğunu söylerken, bağımsız Ukrayna ve Kırım Tatar medyasının faaliyet gösterdiğinin altını çizdi. Merkez, “Kırım'da 2014 yılındaki işgalden önce bile yıllarca Rus propagandası vardı. Ancak bağımsız Ukrayna ve Kırım Tatar medyası bundan önce yarımadada faaliyet gösteriyorsa, çalışmaları zorla durduruldu” ifadelerine yer verdi. İŞGALCİLER, MOSKOVA’NIN YALAN HİKAYELERİNİ ANLATIYOR Kırım Tatarlarının bağımsız basın kuruluşlarına baskı yapan işgalciler, kendi propaganda basınlarını kullanarak Moskova’nın yalan hikayelerini, emperyalist hedeflerini meşru kılmak için uydurduğu masalları halka dayatıyor. KIRIM’DA İNSANLAR ELEŞTİREL DÜŞÜNME YETENEĞİNİ KAYBETTİ Kırım Tatar Kaynak Merkezi, uzun bir süredir bu bilgi alanında dezenformasyona maruz kalan insanların eleştirel düşünme ve durumu analiz etme yeteneklerini kaybettiklerini aktardı. RUS PROPAGANDA BASINI YALANLARINA 351 BİN KİŞİ MARUZ KALIYOR Rus propaganda basını kaynaklarına toplamda 351 bin kişinin abone olduğunu bildiren merkez, “Bu kaynaklara toplam abone sayısı 351 bin kişiye ulaşıyor. Pek çok insanın sistematik olarak beyni yıkanıyor. Her zaman olduğu gibi işgalciler yalanlar ve manipülasyonlarla Kırım halkını kendi saflarına çekmeye çalışıyorlar” açıklamasını yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.