Özgür Bayraktar, Türk Dünyası’nın finans uygulaması Turan'ı QHA'ya anlattı!
Kürşad İsmayıl/ QHA ANKARA
Turan, Türk dünyasında finansal işlemleri kolaylaştırmayı hedefleyen bir mobil uygulamadır. Kullanıcılar, bu uygulama aracılığıyla uluslararası para transferleri yapabilir, temassız ödeme işlemlerini gerçekleştirebilir ve fiziksel veya sanal Turan Kart kullanarak dünya çapında alışveriş yapabilirler. Uygulama, Türk devletleri arasında finansal köprüler kurarak, kullanıcılarına güvenilir ve uygun maliyetli hizmetler sunmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, çeşitli dillerde kullanılabilir olması, geniş bir kitleye hitap etmesini sağlamaktadır. Turan Teknoloji A.Ş. CEO'su Özgür Bayraktar, finans uygulamasının kuruluşunu, gelişimini ve gelecekteki vizyonunu Kırım Haber Ajansına değerlendirdi.
Turan Teknoloji A.Ş. CEO'su Özgür Bayraktar, ''QHA'nın Turan’ın kurma fikri nasıl oluştu? Bu süreçte karşılaşılan en büyük zorluklar nelerdi ve bunları nasıl aştınız?" sorusunu yanıtladı.
Özgür Bayraktar: "Öncelikle, Turan’ın bizim için ne ifade ettiğine değinmek isterim. Turan, dünya üzerindeki tüm Türklerin birlik halinde olmasını ve yaşamasını anlatan kadim hedefimizdir. Bu hedef, Gaspıralı İsmail Bey’in “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” parolasıyla somutlaşmış ve her Türk’ün yüreğinde yanan bir kor olarak yerini almıştır.
Bizler de yüreğimizde yanan bu korla milletimizi gayemize bir adım daha yaklaştırabilmek adına bu girişimi kurduk. Bizim için temel motivasyon buydu.
Bu hedefler doğrultusunda 29 Ekim 2022’de Turan’ı hayata geçirdik. Somut olarak neler yaptığından bahsetmem gerekirse; Turan, Türk devletleri arasında para transferi gerçekleştirebileceğiniz bir mobil cüzdan uygulamasıdır.
Turan’dan önce Türk devletleri arasında para transferi, fiziksel dünyaya ve güvenli olmayan yöntemlere dayanan bir süreçti. Turan’la birlikte, uygun maliyetli, güvenli, ışık hızında ve 0 dijital yöntemlerle para transferi mümkün hale geldi. Kayıt dışılığın da önüne geçerek uluslararası para transferlerinin regülasyonlara uygun olarak gerçekleşmesine imkan sağladı.
Örneğin, Türkiye’den Azerbaycan’a para göndermek isteyen bir soydaşımız, önce fiziksel bir noktaya gidip sıra bekliyor, yüksek komisyon ücretleri ödeyerek günler süren bir transfer sürecinin ardından ülkesine para gönderebiliyordu. Yahut kayıt dışı, çeşitli güvenlik riskleri içeren yollara başvurmak zorundaydı. Fakat teknolojinin süratle geliştiği bu çağda, soydaşlarımızın ülkelerine para göndermek için türlü zorluklarla mücadele etmesi kabul edilemez.
Turan’ın kurulmasıyla bu zorluklar geride kaldı. Kurulduğu tarihten bugüne 400.000’den fazla kullanıcımız, milyonlarca liralık uluslararası para transferi gerçekleştirdi. Türk devletleri arasında açtığımız para transferi koridorlarına, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Rusya, Gürcistan, Moldova gibi ülkelerin yanında Almanya, Fransa, Avusturya, Macaristan ve Hollanda’yı da ekledik.
Karşılaştığımız zorluklara gelince, bildiğiniz gibi, para transferi kayıt dışılığın ve kara para aklanmasının önlenmesi için sıkı şartlara tabi tutulmuş ve devletler tarafından regülasyonlarla düzenlenmiştir. Bizler de para transferi koridoru açtığımız her ülkede regülasyonel uyum ve teknolojik entegrasyon sağlamak zorundayız. Hedef pazardaki her ülkenin en büyük bankalarıyla partnerlik ilişkileri kurmamız ve o ülkelerdeki ilgili kurumlardan gerekli izinleri almamız gerekiyor. Bir ülkeye para transferi gerçekleştirebilmek için temelde aşmamız gereken zorluklar bunlar oluyor.
Bu pazarda karşılaştığımız zorluklardan birisi de regülasyonel olgunluğun yeterli seviyede olmaması. Türkiye, finansal teknoloji regülasyonları bakımından bölgesinde öncü bir ülke, fakat hedef pazarımız olan Türk devletleri bu alanda henüz yeni adımlar atıyor. Bu noktada, Türk devletlerinin regülatörleri, bakanlıkları ve merkez bankalarıyla iş birliği halindeyiz ve bu alandaki çalışmaların hızlandırılması adına temaslar sağlıyoruz. Ayrıca, Türk devletleri teşkilatı ve Türk diasporasıyla yakın ilişkiler halinde Türk devletleri arasındaki finansal engellerin kaldırılması noktasında çalışmalarımız devam ediyor.
Bu coğrafyada yaptığımız araştırmalarda tespit ettiğimiz bir gerçeklik var: Bu ülkelerde dijital penetrasyonun, yani teknolojiye ve internet hizmetlerine erişimin çok iyi olduğu, fakat finans ekosisteminde geliştirilen teknolojilerin ve bu teknolojilere ulaşımın bir o kadar zayıf olduğu görülüyor. Bankacılık ekosistemine yeterli seviyede ulaşamayan, "underbanked" ve "unbanked" şeklinde ifade ettiğimiz bu kitle, bazı ülkelerde yüzde 60 seviyelerine ulaşmış durumda. Bu noktada, finansal okuryazarlığın ve finansal teknolojilere ulaşımın artırılmasına yönelik çalışmalar, odaklandığımız coğrafyalarda varlığımızı güçlendiren önemli adımlar olacak.
Bu nedenle, kullanıcılarımız hem uygulamamızı kendi dillerinde kullanabiliyor hem de bizlere ulaştıklarında telefonu kendi dillerinde konuşan bir ekip arkadaşımız açıyor. Bu, finansal teknolojilere uyumun sağlanması bakımından çok faydalı bir hizmet modeli."
ÖZGÜR BAYRAKTAR: TURAN KULLANICILARI VE ÖZELLİKLE DE TÜRK SOYLU GÖÇMENLER, KOLAYLIKLA FİNANS EKOSİSTEMİNE DAHİL OLARAK BİR BANKANIN ONA SUNDUĞU NEREDEYSE TÜM İMKANLARA TURAN’LA ULAŞIYOR
QHA, konuya ilişkin olarak Turan Teknoloji A.Ş. CEO'su Özgür Bayraktar'a "Turan’ın diğer benzer platformlardan farkı nedir? Kullanıcılarınızın en çok faydalandığı özellikler hangileridir?" sorusunu yöneltti.
Özgür Bayraktar: "Turan, odaklandığı coğrafya itibarıyla rakiplerinden ayrışmaktadır. Finansal teknoloji girişimlerinin gözünü Avrupa’ya ve Amerika’ya çevirdiği bu dönemde, regülasyonel olgunluğu yeni gelişen Türk devletleri pazarına odaklandık. Zira 200 milyonluk, azımsanmayacak bir popülasyondan bahsediyoruz. Bu pazardaki son kullanıcıya dijital finans enstrümanlarının ulaşmadığını ve bu sebeple fiziksel dünyaya dayalı, güvenli olmayan ve hatta çoğu zaman kayıt dışı yöntemlere başvurulduğunu gördük.
Turan kullanıcıları ve özellikle de Türk soylu göçmenler, kolaylıkla finans ekosistemine dahil olarak bir bankanın ona sunduğu neredeyse tüm imkanlara Turan’la ulaşıyor ve evinden çıkmadan çok uygun maliyetlerle saniyeler içerisinde ülkesine para gönderebiliyor. Bu da konvansiyonel ve pahalı yöntemlere kıyasla Turan’ı tercih edilebilir kılıyor.
Kullanıcılar, Turan’ı ülkelerine para transferi etmek için yoğunlukla kullanıyor. Ana odağımız ve en güçlü kasımız uluslararası para transferi olduğu için, hedef coğrafyada sağladığımız teknolojik entegrasyonlar sayesinde inanılmaz kolay ve hızlı şekilde uluslararası para transferi sağlayabildiğimiz için kullanıcılarımız bizlere teveccüh gösteriyor.
Aynı zamanda, dünyanın her yerinde harcama yapılabilen fiziksel kartlarımız da mevcut. Kullanıcılarımızın talebi doğrultusunda özel tasarımlı fiziksel kart koleksiyonlarını da geçtiğimiz aylarda sunduk. Turan cüzdan hesaplarına para yükleyerek dünyanın her yerinde harcama yapabildikleri Turan Kartlar da bir diğer tercih sebebi.
Ayrıca kullanıcılarımız; koşul, şart ya da hangi tarihe kadar, nerede, nasıl harcayabilirim diye düşünmeden, üstelik üst limitsiz nakit iade kampanyalarından yararlanıp tasarruf edebiliyorlar."
QHA, konuya ilişkin olarak Özgür Bayraktar'a, "Önümüzdeki dönem için turan’ın hedefleri nelerdir? büyümeyi nasıl planlıyorsunuz ve yeni pazarlar hedefliyor musunuz? teknolojik gelişmeler ve inovasyon açısından turan’ın sektördeki yeri nedir?" sorusunu sordu.
Özgür Bayraktar: "Büyüme planlarımızın altında, dünya genelinde yaşayan tüm Türkler arasında finansal geçitler kurarak, Türk dünyasının yegâne finans uygulaması olma gayesi yatıyor. Bu sayede Almanya'daki bir Türk, Kazakistan'a para gönderebilecek; İngiltere'deki bir Türk ise Azerbaycan'a para transfer edebilecektir. Yakın vadede, para transfer ağımıza yeni ülkeler eklemek ve bu transferleri ülkelerin kendi para birimlerinde gerçekleştirmelerini sağlamak istiyoruz.
Büyüme planımızda Türk devletleri özelinde, akabinde Türk topluluklarının yoğun olarak yaşadığı ülkeler yer alıyor. Fakat nihai olarak bizim için hedef pazar, dünyanın neresinde olursa olsun Türk’ün yaşadığı her yerdir.
Tabii bu, zorlu bir teknoloji üretimi ve regülasyonel uyum süreci gerektiriyor. Para transferi ağımıza kattığımız her ülkenin ilgili kurum ve kuruluşlarıyla regülasyonel uyum süreçleriyle ilgili temasları sürdürüyoruz.
Bu noktada, geleceğin finansal teknolojilerini iyi anlamak gerektiğini düşünüyorum. Belli ki web3, blokzincir ve merkeziyetsiz finans gibi kavramlar önümüzdeki yıllarda gündemimizde yoğun şekilde yer alacak. Devletler de bu teknolojik gelişmelere kayıtsız kalmayarak ilgili alanlarda regülasyonlar çıkarıyorlar.
Biz de söz konusu gelişmeleri yakından takip ediyor ve bu teknolojilere nasıl entegre olacağımızla ilgili daimî olarak çalışıyoruz. Fakat attığımız her adımın mevzuata uygun olması zorunlu; bu sebeple bu alandaki regülasyonel olgunluğun belirli bir aşamaya gelmesi atacağımız adımlar açısından çok önemli.
Kanaatimce, Türkiye'deki fintech sektörü, regülasyonel olgunluk ve fırsatlar açısından oldukça ileri bir seviyede bulunuyor. Avrupa'da ATM'lerin akşam saatlerinden sonra kapalı olması gibi durumlar yaşanırken, Türkiye'de ATM'ler üzerinden neredeyse hisse senedi bile alınacak duruma geldi. Bu durum, Türkiye'deki finansal teknolojilerin ne kadar geliştiğini ve Türk girişimcilerin bu alanda aslında ne kadar başarılı olduğunun bir kanıtı. Son dönemde kanun yapıcılar ve ilgili kurumlar tarafından atılan yenilikçi adımlar, Türkiye'yi finansal teknolojilerde farklı bir seviyeye taşıdı.
Türkiye'nin bu finansal teknoloji gücü, yurt dışındaki birçok ülkede rol model olarak kabul ediliyor ve bu da yeni fırsatlara kapı aralıyor. Bu nedenle, farklı ülkelerdeki regülasyon yapıcılar, Türk şirketlerinin taleplerini önemsiyor ve mevzuat geliştirme süreçlerine bu talepleri de dahil ediyor. Bu yaklaşım, Türk girişimciler için, yurt dışında önemli bir avantaj yaratıyor ve bu bölgelerde iş yapmayı kolaylaştırıyor."