KTMM: Kırım Tatar halkının korunması ve gelişmesini sağlamak için koşullar yaratmak zorundayız
Lina Tımoşına - Anife Bilal / QHA Kıyiv-Ankara
Ukrayna merkezli bağımsız araştırma şirketi Reyting geçen hafta, işgalin sona ermesinden sonra Kırım'ın statüsüne ilişkin sorunun da yer aldığı “Yeniden Entegrasyon ve Sosyal Uyum” başlıklı anketin sonuçlarını yayımladı. Araştırmanın sonuçlarına göre; ankete katılan Ukraynalıların yüzde 47'si, işgalin sona ermesinden sonra Kırım'da 2014'e kadar sahip olduğu özerklik statüsünde kalmaya devam etmesi gerektiğini düşünürken; yüzde 20'si ise özerkliğin niteliğinin değiştirip Yarımada'nın Kırım Tatar özerkliği statüsüne sahip olması gerektiğine inanıyor. Öte yandan katılımcıların yüzde 27’si Kırım’ın "özel statüsü olmayan" bir bölge olması gerektiğini savunurken, yüzde 5'i soruyu yanıtsız bıraktı ve yüzde 1'i sunulan seçenekler dışında bir cevap verdi.
Bununla birlikte ankette, Kırım Tatarlarının Kırım yerel meclisinde özel bir kotaya sahip bir şekilde temsil edilmesi gerektiği hakkındaki ne düşündüğü de soruldu. Bu bağlamda, ankete katılanların yüzde 43'ünün Kırım Tatarlara tanınacak kotaya "tamamen katıldığı", yüzde 14'ünün ise "katıldığı" sonucu ortaya çıktı. Yüzde 57'lik olumlu bakış karşısında ise, yüzde 17'si "hem katılıyorum hem katılmıyorum", yüzde 4'ü "katılmıyorum", yüzde 10'u "hiç katılmıyorum" şeklinde cevap verdi. Anketle katılanların yüzde 12'si ise konuya ilişkin fikir beyan etmedi.
Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, KTMM Başkan Yardımcısı, Ukrayna Milletvekili Ahtem Çiygöz ve KTMM Başkan Yardımcısı İlmi Ümerov ilgili anketin sonuçlarını değerlendirdi.
“ANKET SONUÇLARI KIRIM ÖZERKLİĞİNE İLİŞKİN YASAL MEKANİZMALARIN İYİLEŞTİRMESİ İÇİN YETERLİ BİR TEMEL OLUŞTURUYOR”
KTMM Başkanı Refat Çubarov, yayımlanan anket sonuçlarının Ukrayna'ya bağlı Kırım özerkliğine ilişkin yasal mekanizmaların iyileştirmesi için yeterli bir temel oluşturduğunu belirtti. Kırım Tatar yaklaşımı açısından durumun istediği gibi olmadığını, ancak anket sonuçlarının bazı Ukraynalı politikacıların güya "savaşın sonucunda özerklik tartışması konusunun zehirli olarak algılandığı" yönündeki kategorik açıklamalarını reddetiğine dikkat çeken Çubarov, “Bu sonuçlar, mevcut şekilsiz ve esasen Rus özerkliğinin Kırım Tatar özerkliğine dönüştürülmesi meselesinin kesinlikle doğru bir şekilde gündeme getirildiğini gösteriyor. Yani ankete katılanların yüzde 67’si Kırım’ın özerklik olarak kalması gerektiğini kabul ediyor. Bu sonuç bize özerkliğin özünü belirleme konusunda daha derinlere inme fırsatı veriyor. Yüzde 67, Ukrayna devletinin ayrılmaz bir parçası olarak Kırım özerkliğine ilişkin yasal mekanizmaların kurulması ve geliştirilmesi için önemli, sağlam ve yeterli bir temel olduğunu söyleyebilirim.” dedi.
Anket sonuçları Ukraynalıların yüzde 27'sinin Kırım'ın özel statüsüne sahip olmayan sıradan bir bölge olması gerektiğine inandığını gösteriyor. KTMM Başkanı Çubarov ilgili sayının küçük olmadığını ancak Kırım'ın statüsünün iyileştirilmesi çalışmalarına müdahale etme açısından da kritik olmadığını kaydederek, “Dolayısıyla bana göre bu anket sonuçları, yerli Kırım Tatar halkının Ukrayna devletinin bir parçası olarak kendi kaderini tayin etme hakkına dayalı özerklik statüsünün daha da iyileştirilmesi ve Ukrayna devletinin toprak bütünlüğünün dokunulmazlığını güçlendiren bir Kırım özerkliğinin kurulmasına ilişkin tüm koşulların sağlanması için fırsatlar sunuyor.” ifadelerini kullandı.
UKRAYNALILARIN ÇOĞU KIRIM TATARLARINA HAKLARININ İADE EDİLMESİNİN GEREKTİĞİNİN FARKINDALAR
Ankete göre Ukraynalıların yüzde 43'ünün Kırım Tatarlarının Kırım yerel meclisinde ayrı bir temsil (kota) alması gerektiği ifadesine "tamamen katıldığına” ve yüzde 14’ünün “katıldığına” dikkat çeken Çubarov, “Yani gördüğümüz gibi ankete katılanların yüzde 57’si Kırım Tatarlarının kendi topraklarındaki haklarının iade edilmesi gerektiğinin ve kendi topraklarında sayısal azınlıkta olduklarından, anavatanları olan Kırım'ın ortak yönetimine eşit temelde katılma fırsatını elde etmeleri için özel yasal mekanizmalara sahip olmaları gerektiğinin farkındalar." değerlendirmesinde bulundu.
“ÖNEMLİ OLAN KIRIM TATAR HALKININ KENDİ KADERİNİ TAYIN ETME HALKININ TANINMASIDIR”
Bu insanlarla Kırım Tatarlarının kendi topraklarındaki haklarının iade edilmesi konusunu konuşursak, mutlak çoğunluğunun milli özerklik formatına yaklaşacağını savunan KTMM Başkanı, “Bizim durumumuzda yarımadanın yerli halkı Kırım Tatarlarıdır; işgalci Moskova'nın ileri sürdüğü sözde 'Kırım halkı' değil. Böylece yerli Kırım Tatar halkının haklarına ilişkin koşulların ve insan haklarının da sağlanması gerektiğinin farkına varılması, insanları mutlaka bu hukuki koşulların nasıl sağlanacağı biçimine yönlendirecektir. Bu biçim ise milli özerkliktir. İkinci grafik sonuçları ise beni çok mutlu ediyor; Kırım özerkliğinin mevcut statüsünü, yerli Kırım Tatar halkının Ukrayna devletinin bir parçası olarak kendi kaderini tayin etme hakkını kullanarak hareket edeceği milli özerklik statüsüne dönüştürme yolunda olduğumuzu doğruluyor.” dedi.
Özerkliğin ismi konusunda Çubarov şu açıklamasında bulundu:
“Birisini rahatsız ediyorsa veya Allah korusun birini korkutuyorsa, adında ‘Kırım Tatar özerkliği’ ifadesi olmadan da olabilir. Önemli olan Kırım Tatarlarının kendi kaderini tayin etme hakkının tanınmasıdır. Bizim durumumuzda özerklik, yerli Kırım Tatar halkının kimliğinin ve gelişiminin korunmasına yönelik yasal koşulları sağlamak amacıyla oluşturuluyor. Amacımız halkı korumak, dolayısıyla onun korunması ve gelişmesi için koşullar yaratmak zorundayız.”
“YÜZDE 20 ÇOK İYİ BİR SAYI”
Anket sonuçlarının Ukraynalıların yüzde 20’sinin Kırım Tatar özerkliğine destek verdiğine işaret etmesinin çok iyi bir sonuç olduğunu belirten KTMM Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, “Bana göre Ukrayna’da daha çok kişi bu fikri destekliyor. Ama bu yüzde 20'lik kısım, toplumun çoğunluğunu bu tür kararın kabul edilmesinin önemini anlamasını etkileyecek bir insan grubudur. Çok değil az da değil. İyi bir rakamdır. Örneğin geçmişte Ukrayna'nın durumundaki değişikliklere ilişkin (NATO üyeliği, Avrupa entegrasyonu konusunda) yapılan anketlerde bu değişkliklere destek verenlerin oranının çok az olduğunu biliyoruz ama şu an durum tamamen farklı." dedi.
KIRIM ÖZERK CUMHURİYETİ’NİN MEVCUT STATÜSÜNÜN SORUNU TOPLUM TARAFINDAN ANLAŞILIYOR
Kırım Özerk Cumhuriyetinin mevcut statüsünün sorununu anlayan insanların Kırım Tatar özerkliğine destek verdiğini kaydeden KTMM Başkan Yardımcısı İlmi Ümerov, “Gerçeği söylemek gerekirse, yüzde 20 az değil; sorunu anlayan yeterince insan var. 2014’den önce var olan özerkliğe destek verenler büyük ihtimal sorunun özünü anlamadan, aslında Rus özerkliğine oy veriyorlar. Çünkü aslında Kırım’da bir Rus özerkliği vardı.” şeklinde konuştu.
Kırım’ın Ukrayna'ya bağlı Kırım Tatar özerklik statüsüne sahip olması gerektiğini vurgulayan Ümerov, “Eğer bu karar 15-20 yıl önce kabul edilmiş olsaydı 2014’te Rusya Kırım Yarımadası'nı işgal etmezdi.” değerlendirmesinde bulundu.
“KIRIM’DA KIRIM TATAR ÖZERKLİK OLMALI”
Mevcut özerkliğin bölgesel statüse sahip olduğuna dikkat çeken Umerov, “Bu bir saçmalık, bu normal değil. Normalde, belirli bölgenin dışında herhangi bir devlet statüsüne sahip olmayan halka özerklik verilir. Kırım Tatarları Kırım dışında bir özerkliğe veya devlete sahip değildir. Bundan dolayı bir halk olarak oluştuğumuz bölgede bir özerklik talep ediyoruz. Bana göre, Kırım’da Ukrayna'ya bağlı Kırım Tatar özerklik olmalıdır.” dedi.
“2014’TEN ÖNCEKİ ÖZERKLİK RUS EMPERYALİST POLİTİKASINI SÜRDÜRDÜ”
Sıkıyönetim sırasında Ukrayna Anayasasına değişikliklerin yapılmasının yasak olduğunu belirten Ahtem Çiygöz, Rus işgalinden önce Kırım’daki özerkliğin Ukrayna çıkarlarına uymadığını ve Rusya’nın bu durumdan faydalanarak yarımadayı işgal ettiğini ifade etti. Çiygöz, “Çünkü Kırım, Rusya'nın Ukrayna anakarasında yaratmaya çalıştığı sözde Novorossiya’nın (yeni Rusya) tamamı üzerinde stratejik bir etkiye sahip. Yani, Rusya'nın demografik durumu etkilemek için on milyonlarca Rusu Ukrayna topraklarına yerleştirdiği o uzak tarihi etkiliyor…1990'lı yıllarda ilgili kararın alınmasından sonra özerklik daha çok Rus özerkliği karakterine büründü. Ve bu nedenle Rusya'nın emperyal politikasını sürdürdü.” ifadelerini kullandı.
“ŞİMDİDEN HAZIRLIK YAPILMALI”
Öte yandan Refat Çubarov, şu anda Ukrayna Anayasası’nda değişiklik yapmanın mümkün olmadığına rağmen hazırlıklarının şimdiden yapılması gerektiğini savunarak, “Hem Ukrayna vatandaşları hem de Ukrayna'nın ortakları, Ukrayna’ya bağlı Kırım'ın yeniden entegrasyonunun ve geliştirilmesinin yerli halkın hakları ve çıkarlarıyla tam bir uyum içinde gerçekleşeceğini açıkça görmesi gerekiyor. Bu nedenle, Kırım'ın kurtarılmasından hemen sonra bunların uygulanması için özellikle tüm yasal koşulların şimdiden hazırlanması gerekmektedir.” şeklinde konuştu.