KTMM Başkanı Çubarov: Biz haklıyız, hakkımızı savunmayı sürdüreceğiz!
Lahey’deki Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Adalet Divanı, 31 Ocak 2024 tarihinde Ukrayna'nın “Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme” ve “Terörizmin Finansmanının Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme” kapsamında açtığı davada nihai kararını açıkladı.
Adalet Divanı, Ukrayna’nın çoğu iddiasını reddetse de Rusya'nın her iki Sözleşme'yi de ihlal ettiğini kabul etti. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, mahkeme kararını QHA’ya değerlendirdi. BM Uluslararası Adalet Divanının açıkladığı karar ile ilgili Çubarov, “Açıkça söylemek gerekirse biz bu karardan pek memnun değiliz, çünkü beklediklerimizi mahkeme kararında duymadık” ifadelerini kullandı.
KTMM Başkanı Refat Çubarov, Lahey’deki BM Uluslararası Adalet Divanının, 31 Ocak 2024'te Ukrayna'nın Rusya’ya karşı açtığı davada açıkladığı kararı QHA’ya yorumladı
Videonun tamamını izlemek için:
???? https://t.co/ZrIdWXmnCJ pic.twitter.com/1frsemKtj4
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 2, 2024
UKRAYNA 2016'DA BM ULUSLARARASI ADALET DİVANINA BAŞVURDU
Rusya'nın, Kırım’ı işgal ettikten sonra yasa dışı aramalar, alıkonulmalar, insan kaçırma, cinayetler ve diğer insan hakları ihlalleri aracılığıyla Ukrain ve Kırım Tatarlarına baskı uygulamaya başladığını, Kremlin rejiminin 2016 yılında KTMM'nin faaliyetlerini yasaklandığını hatırlatan Çubarov, şu şekilde konuştu:
“Bu bağlamda, Ukrayna devleti BM Uluslararası Adalet Divanına iki uluslararası sözleşmesi çerçevesinde dava açtı. Bunlar; Terörizmin Finansmanının Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme ve Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’dir. Yani Ukrayna, Kırım Tatarların ve Ukrainlerin özellikle etnik gerekçelerle zulüm gördüğüne vurgu yaptı. İkinci sözleşme konusu ise, o dönemde Ukrayna'nın doğusunda çatışmalar başlamıştı ve çok korkunç olaylar yaşanıyordu. Ukrayna devleti, haklı olarak tüm bu eylemlerin Rusya tarafından finanse edildiğini, yani Rusya’nın uluslararası terörizmi finanse eden bir devlet olduğunu iddia etti. Yıllar boyunca bu dava görüldü, bizim bazı beklentilerimiz vardı ve bunlar boş beklentiler değildi. Nisan 2017’de, Ukrayna BM Adalet Divanına başvurduktan bir yıl sonra, geçici bir tedbir açıklanmıştı. Bu tedbir çerçevesinde mahkeme, Rusya’yı KTMM yasağına dair aldığı kararları kaldırmaya ve KTMM üyelerine işgal altındaki Kırım’a engelsiz erişimini sağlamaya mecbur tuttu. Rusya bu kararı yerine getirmedi. Dün açıklanan mahkeme kararında buna dikkat çekildi.”
IRK AYRIMCILIĞI BAĞLAMINDA UKRAYNA’YA SADECE BİR KONUDA HAK VERİLDİ
BM Uluslararası Adalet Divanının 31 Ocak’ta açıkladığı karar hakkında “Maalesef mahkeme Ukrayna’nın çoğu talebini kabul etmedi” değerlendirmesini yapan KTMM Başkanı, mahkemenin Ukrayna’nın Rus yönetiminin Kırım’daki insan hakları ihlalleri ile ilgili öne sürdüğü tüm iddiaların gerçek olduğunu teyit ettiğini ancak bunların çoğunun “Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmesi” kapsamına girmediği yönünde karar aldığını aktardı.
Çubarov, “Mahkeme ‘Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmesi’ çerçevesinde Ukrayna’ya sadece bir madde konusunda destek vererek Ukraince eğitim veren tüm okulların Rusya taraftan kapatılmasının ilgili sözleşmeyi doğrudan ihlal ettiğini kabul etti.” dedi.
MAHKEME KIRIM TATARLARININ SİYASİ BASKIYA MARUZ KALDIĞI SONUCA VARDI
Kırım Tatarlara yapılan baskılar konusunda açıklanan kararlar hakkında Çubarov, “KTMM ve Kırım Tatar halkına yapılan sistematik baskılar konusunda yargıçlar tüm bunların gerçek olduğunu kaydetti ancak bunların etnik baskı olmadığını, bu baskıların siyasi nedenlerden ötürü yapıldığını belirtti. Yani KTMM, Rus işgaline karşı çıktığı için yasaklandı, KTMM üyeleri ise Rus yönetimini kabul etmediği için baskıya maruz kaldı ve birçok Kırım Tatarı Rus yönetimine karşı çıktığı için alıkonuluyor. Böylece mahkemeye göre, Kırım Tatar halkına karşı yapılan ihlaller ‘Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmesinin’ kapsamına girmiyor ve bu bizim için bu kabul edilemez.” şeklinde konuştu.
“BU KARAR ÖZELLİKLE YERLİ HALKLAR AÇISINDAN ÇOK TEHLİKELİ”
BM Uluslararası Adalet Divanının, Rus işgali altındaki Kırım’da Kremlin kontrolündeki kukla Kırım Tatar kuruluşlarının faaliyet göstermesi gerekçesi ile Kırım Tatar halkının bir etnik ayrımcılığa uğramadığına karar vermesinin özellikle yerli halklar açısından çok tehlikeli bir karar olduğuna dikkat çeken Çubarov, “Mesela Çin’de baskıya uğrayan Uygurlar var. Bu durumda şöyle diyebilirler: ‘Çin çok fazla suç işlemiyor, çünkü 20 milyon Uygurdan sadece 5-6 milyon Uygur baskıya maruz kalıyor, diğerleri ise rahat rahat yaşıyorlar. Bu yanlış.” ifadelerini kullandı.
“HAKLIYIZ VE HAKKIMIZI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Çubarov, Kremlin yönetiminin BM Adalet Divanının açıkladığı bu karını çarpıtarak kendi propagandasını yaymak için aktif bir şekilde kullanacağının altını çizdi.
Ukrayna ve Kırım Tatarlarının uluslararası mahkemelere başvurarak hakkını aramaya devam edeceğini belirten KTMM Başkanı, “Davamızı sürdürmeliyiz. Alınan karar bizi hayal kırıklığına uğratsa da, biz haklıyız, hakkımızı savunmaya ve topraklarımızı Rus işgalcilerden kurtarmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” dedi.