SON DAKİKA
Hava Durumu

#Müstecib Ülküsal

QHA - Kırım Haber Ajansı - Müstecib Ülküsal haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Müstecib Ülküsal haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Müstecib Ülküsal’ın yeğeni QHA’ya anlattı: Dayım Kırım’dan başka bir şey düşünmezdi Haber

Müstecib Ülküsal’ın yeğeni QHA’ya anlattı: Dayım Kırım’dan başka bir şey düşünmezdi

Esma Kasar QHA Ankara Emel Dergisi ve Emel Kırım Vakfının kurucusu, ömrünü Kırım ve Kırım Tatarlarının millî davası ve millî hakları için mücadele ile geçmiş Müstecib Ülküsal'ın yeğeni Şaizer Resul, Kırım Haber Ajansına (QHA) özel açıklamalarda bulundu. Bir asra yaklaşan ömrüne sığdırdığı birçok tanıklık ile canlı bir kütüphane olma özelliği taşıyan 93 yaşındaki Şaizer Resul Kırım Tatarlarının  Romanya’da yaşadıklarına dair bilinmeyenleri paylaştı. "BABAM 12 YIL HAPİS YATTI" Romanya’nın Azaplar köyünde doğan Şaizer Resul, doğduğu köyün Romanya’nın en büyük Tatar köyü olduğunu ve en duru Tatarcanın konuşulduğunu dile getirdi. Savaş başlayana kadar her şeyin yolunda olduğunu, komünist rejimin gelmesinden sonra ise hayatlarının altüst olduğunu ifade eden Resul sözlerini şöyle sürdürdü: İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar Kırım’dan çekilmeye başladıktan sonra Tatarlar Romanya’ya gelmeye başladı. Ama komünist rejim geldikten sonra 1945’li yıllardan itibaren baskılar artmaya ve Tatarlar Özbekistan’a sürülmeye başladı. 1952 yılında annem, babam, dayım, yengem tutuklanıp hapse girdi. Biz 6 çocuk bir anda hem anasız hem de babasız kaldık. "TUTUKLANDIKTAN BİR HAFTA SONRA NECİP DAYIMI ÖLDÜRDÜLER" Babasının 12 yıl, annesinin 3 yıl, yengesinin ise 4 yıl hapiste kaldığını söyleyen Şaizer Resul, “Necip dayımın ölüsünü bize tutuklandıktan bir hafta sonra verdiler.” dedi. Şaizer Resul annesinin ve yengesinin daha az süre hapiste kaldığını, babasının ise 12 yıl hapis yattıktan sonra ancak Helsinki Anlaşması'ndan sonra serbest kaldığını aktardı. "SÜRGÜNDE 80 YAŞINDAKİ KİŞİLERE TAŞ KIRDIRDILAR" 1946 yılından itibaren komünist rejimin baskılarına bir de açlık ve kıtlığın eklendiğini, komünist rejimin insanları birbirinden ayırarak düşmanlaştırmaya çalıştığını ifade eden Resul  konuşmasına  şöyle devam etti: Komünist rejim gençlerimizi ortaokuldan sonra istedikleri bölümlere almadı. Kardeşim 10 sene gündüz çalışıp gece okumak zorunda kaldı. 1944 Kırım Sürgünü'nün benzerini bizler 1952 yılında Romanya’da yaşadık. Köyleri bozup insanları köylerinden uzaklaştırdılar. 80 yaşındaki amcalarımız sürgünde taş kırmak zorunda kaldı. Boş bir hayal peşinde Tuna’dan Karadeniz’e kanal yapmak isteyen rejim yüksek rütbeli memurları, amiralleri, bürokratları ve memurları kanal kazmak için çalıştırdı. O dönem pek çok kişi vatanından ayrılmak zorunda kaldı. Keşke herkes vatanında kalabilseydi… İnsanın vatanı gibisi yok. "MÜSTECİB DAYIM KIRIM'DAN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNMÜYORDU." Şaizer Resul, dayısı Müstecib Ülküsal’ın hayatını Kırım’a adadığını ve "İnşallah bir gün Kırım bizim olacak" dediğini işaret ederek, hiçbir zaman umutsuzluğa düşmediğini vurguladı. Dayısının fikirleri ile birçok gence ilham kaynağı olduğuna dikkat çeken Resul,"Müstecib dayım Kırım'dan başka bir şey düşünmüyordu." şeklinde konuştu. Emel dergisinin birçok nüshasının kitaplardan ve fikirlerden korkan komünist rejim iktidarında ortadan kaldırıldığını söyleyen Resul; yakılan, saklandıkları yerde küflenen, çürüyen hazine değerindeki dergileri hatırladıkça bugün bile çok hüzünlendiğini kaydetti. "ANNEM TÜRKİYE AŞIĞIYDI" Şaizer Resul, Müstecib Ülküsal’ın Pazarcık’ta Emel dergisini çıkardığı yıllarda gençlere yönelik piyesler yazdığını annesinin de şiirleri ile dayısına destek olduğunu belirterek, annesiyle yıllar önce yaşadığı bir anısını paylaştı: Annem Türkiye aşığı bir kadındı ama ona Türkiye’de yaşamak nasip olmadı. Annem bir gün Bükreş’teki Türk Şehitlik Mezarlığı'nı ziyaret ediyor. Bu ziyaret onu çok duygulandırıyor ve ‘Tümsekler Diyarı’ adlı şiirini yazıyor. Annem bu şiiri yazarken ben işten eve geldim, bir de baktım ki annem şiirlerini yırtıyor. Onu engellemeye çalıştığımda yazdıklarından dolayı çok hapis yattığını bunları saklayamayacağını söyledi bana. Ancak ben bazı şiirlerini saklayıp kurtarmayı başardım. Müstecib Ülküsal'ın kardeşi, Şaizer Resul'un annesi Saliha Hanım'ın kaleme aldığı "Tümsekler Diyarı" şiirinin sözleri şu şekilde: Sükût ve sükûnete burunmuş bir diyar Her tümseğin başında taş bir bekçi var. Kimi uzun, kimi kısa, kimisi dar, Kimi geniş, kimi kabarık, çökenler de var. ... Kimine yazılmış bir iki satır yazı, Yanık sözlerle derdini hak edenler de var Her birinde okunur bir iftirak ahi, Yaş yerine kan dökmüş analar da var. ... Her biri saklamış bir sevgili vücud, Kimi ana, kimi baba, kardeş te var. Ana kucağından ayrılan yavrular da mevcud  İlkbahar çağında gidenler de var. ... Yıllar aylar dün bugün de  Aramızdan her an bu dünyadan göçenler var.  İrkilmez, her geleni saklar soğuk bağrında  Şehir, köy bitişiğinde tümsekler diyarı var  ... Doğmuş kim bilir hangi elde, hangi diyarda?  Belki ağlayan bir ana, bir sevgili yavrusu da var, Aşmış dağ, deniz, gelmiş ta bu diyara, O da olmuş bir tümsek, ziyarete gelecek kim var? ... Kışın haşin ayazı çatlatır toprağı, O toprakta yuvadan ayrılanlar var.  Soğuk, merhametsiz kar örter her tarafı  O tümsekler altında naz içinde büyüyenler var. ... Uğuldar fırtına, yağar yağmur, Saçında aşk kokusu kurumayan gençler var. Ateş, sıcak, her can gölge arıyor, Milyonlarca kımıldamadan yatanlar var. ... Hey zahir! yolun düşerse bu diyara Serilen tümseklerde ibret verici ders var! Dinle! kulak ver, esen rüzgâra  “Sen de olursun bir tümsek” sözü var.

Kırım'ın istiklâli emeline ömrünü adayan bir örnek mücadele insanı Müstecib Ülküsal Haber

Kırım'ın istiklâli emeline ömrünü adayan bir örnek mücadele insanı Müstecib Ülküsal

Emel Dergisi ve Emel Kırım Vakfının kurucusu, ömrünü Kırım ve Kırım Tatarlarının milli davası ve milli hakları için mücadele ile geçiren Müstecib Ülküsal, 27 yıl önce hayata gözlerini yumdu. Kırım Tatar halkının milli mücadelesinin büyük yolbaşçısı Ülküsal, vefatının yıldönümünde rahmetle yâd ediliyor. Kırım Tatar Tarihi Bilim Uzmanı Muhammed Taha Bayraktar, Müstecib Ülküsal'ın Kırım Tatar milli hareketindeki yerini ve mücadelesini Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi.  "BENİM KENDİME EMELCİ DEMEMİN SEBEPLERİNDEN BİRİ MÜSTECİB ÜLKÜSAL" Muhammed Taha Bayraktar konuşmasına, “Benim kendime Emel’ci dememin sebeplerinden biri Müstecib Ülküsal”  ifadelerini kullanarak başladı. Bayraktar, Ülküsal'ın Kırım Tatar hareketine önemli katkılarının olduğunu dile getirirken, mücadelenin entelektüel tarafında verdiği mücadeleyi anlattı. "ONUN YAPTIĞI FEDAKARLIKLAR 'BİZ BOŞUNA YAŞIYORUZ' DEDİRTTİ" Bayraktar, Müstecib Ülküsal'ın yazın dünyasıyla nasıl tanıştığını aktarırken, “Ben çok geç tarihte Müstecib Ülküsal’ın yazın dünyası ile tanıştım. Eserlerini okudum. Onun yaptığı fedakarlıkları okurken, ‘biz boşuna yaşıyoruz’ dedim. Akabinde onunla ilgili çalışmalar yapmaya başladım”  dedi. "ÜLKÜSAL, KIRIM'DA ÖLMENİN EŞİĞİNE GELİYOR AMA YİNE VATANIM DİYOR" Müstecib Ülküsal'ın en zor dönemlerde bile Kırım'ı hatırladığını, onun için mücadele ettiğini ifade eden Bayraktar, “Kendisi tezimin sebeplerinden biridir. Onların yaptıkları, fedakarlıklar… 18 yaşında Kırım’a gidiyor. Orada ölmenin eşiğine geliyor ama yine de vatanım diyor. Orada hapishanedeyken alıp, İsmail Bey Gaspıralı’nın ilk okulu olan Kaytaz Ağa Mektebine götürüyorlar. Orada 20 gün gibi kısa bir süreyle öğretmenlik yapıyor. Günler sonra bir köyden teklif geliyor. Orada eğitmenlik yapıyor. O köyden ayrılırken ağlıyor. O köyü hiçbir zaman unutamıyor. Eşi hamile ve bir çocuğu var. Ama onları bırakıp İkinci Dünya Savaşı görüşmelerine gidiyor” açıklamasını yaptı. "ONLARIN EMEL'İ, BİZİM EMELİMİZ" Müstecib Ülküsal'ın ondaki yerinin başka olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Bir tarihçi olarak buhrana düştüğümde Müstecib Ülküsal’ı hatırlar, onun için işime daha çok sarılırdım"  ifadelerini kullandı. Muhammed Taha Bayraktar, “Onların Emel’i, bizim emelimiz. Şu anki gençliğin emeli. Biz sonuna kadar onların yolunda mücadele edeceğiz. Kırım Tatarları için basın hayatı yabancı bir düşünce değil. Tercüman ve bunun devamında birçok mecmua ve gazete var. Emel, kolaylıkla vücuda gelmiş bir şey değil. Müstecib Ülküsal’ın köylerde dolaşarak, oradaki insanlara anlatarak yaptığı bir şey. Emelcilerde pes etme olayı yoktur. Pes edilecek olsa Müstecib Ülküsal, pes ederdi. Ama bunu yapmadı. Sürekli olarak bunu anlattı”  cümlelerine yer verdi. Bayraktar, Müstecib Ülküsal'ın son anına kadar Kırım'ın bağımsızlığını istediğini dile getirirken, “Müstecib Ülküsal, son anına kadar bağımsızlığı istedi. Gidip vatanı için mücadele etmiş birisi. Müstecib Ülküsal, Türkiye’deki Kırım Tatarlarının lideri pozisyonunda ama Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun karşısında ayağa kalkıp, selam vermiştir. Müstecib Ülküsal’ın tek gayesi, daima bağımsızlık olmuştur. Kırım Tatar milli davasının aydınlarının fikrinde daima Kırım ve Kırım’ın bağımsızlığı olmuştur. Müstecib Ülküsal’ın yaptığı her şey bu mücadelenin karşılığıdır”  açıklamasını yaptı. ???? Kırım Tatar Tarihi bilim uzmanı Muhammed Taha Bayraktar, Müstecib Ülküsal'ın Kırım Tatar milli hareketindeki yerini ve milli mücadele hayatını QHA'ya değerlendirdi ???? Bayraktar, “Kendisi tezimin sebeplerinden biridir. Onların yaptıkları, fedakarlıkları... 18 yaşında Kırım’a… pic.twitter.com/W71EM360MS — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 10, 2024

Müstecib Ülküsal Emel Fikir ve Kültür Konferanslarında anıldı Haber

Müstecib Ülküsal Emel Fikir ve Kültür Konferanslarında anıldı

Kırım Tatarlarının yolbaşçısı, Emel Dergisi ve Emel Kırım Vakfının kurucusu, öğretmen ve avukat Müstecib Ülküsal vefatının 27. yılında anılıyor. Emel Kırım Vakfı tarafından düzenlenen Emel Fikir ve Kültür Konferanslarında ömrünü Kırım Tatarlarının mücadelesine adayan Müstecib Ülküsal'a yer verildi. Zoom uygulaması üzerinden çevrimiçi olarak saat 20.30'da gerçekleştirilen anma programı Emel Kırım Vakfının Facebook hesabından canlı yayınlandı.    Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zuhal Yüksel konferansta "Öğretmen ve Yolbaşçı Müstecib Ülküsal" başlığıyla Müstecib Ülküsal'ı anlattı. Yüksel, Müstecib Ülküsal'ın hayatından söz etti. Ülküsal'ın 17 yaşında kaçak yollarla Kırım'a döndüğünü anlatan Yüksel, İsmail Bey Gaspıralı'nın da benzer bir hayat hikayesine sahip olduğunu belirterek sözlerine devam etti.  Yüksel, Kırım Tatarlarının milli mücadelecisi Ülküsal'ın daha sonra Anaolu'ya gelerek Ankara'nın bir köyünde gönüllü öğretmenlik yaptığını burada çocuklara Kırım Milli Marşı Ant Etkenmen Marşı'nı öğrettiğini söyledi. Yüksel, "Müstecib Amca da burada Kırım meselesini, Kırım edebiyatını, Kırım tarihiyle ilgili çok güzel bilgiler verir. Sadece okuldaki öğrencilere bilgi vermekle kalmaz, düğünlerde konak adeti yapılan yerlerde Kırım meselesi ve Kırım adetlerini anlatır" dedi. Aynı zamanda öğretmen olan Ülküsal'ın tıpkı İsmail Bey Gaspıralı gibi eğitim meselesi üzerinde durduğunu kaydeden Yüksel, "Fikri hareketin canlandırılması için epey uğraşmış, daha sonra İstanbul'da hukuk fakültesini kazanmıştır" dedi. Uzun zaman Kırım Tatarlarının milli lideri olan Ülküsal ile anısını anlatan Yüksel, "Çalışmalarımda Kırım'ı seçmemde büyük bir rol oynadı" ifadesini kullandı.  "MÜSTECİB ÜLKÜSAL DAVAYA İLİKLERİNE KADAR İNANMIŞ" Konferansın devamında ise Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay "Dava Adamı Müstecib Ülküsal" konusu ile konuşmacı olarak yer aldı. Karatay sözlerine Müstecib Ülküsal'ın vefatının 27. yılında Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile kabrini ziyaret ettiklerini belirterek başladı. Karatay Müstecib Ülküsal hakkında şu ifadelere yer verdi: "Müstecib Amca gerçekten bir dava adamıydı. İliklerine kadar bir davaya inanmış, bu davanın gereği için de ömrünü ortaya koymuş, ömrünü adamış bir insandı. Onun gibi insanlar hakikaten sık rastlanan insanlar değil. Günümüzde baktığımız zaman Kırım davası için az ya da çok mücadele eden insanlar elbette var. Ama Müstecib Ülküsal gibi daha gençlik yıllarında bu sevdaya tutulmuş, Kırım istiklal davasını her şeyin üzerinde tutmuş ve hiçbir bahane üretmeden elindne geldiği kadarıyla hizmet etmiştir" "KIRIM İŞGALDEN KURTULDUKTAN SONRA  ADI DEĞİŞEN SOKAĞA YİNE MÜSTECİB ÜLKÜSAL İSMİNİ VERECEĞİZ" Ülküsal'ın alçakgönüllü bir insan olduğunu vurgulayan Karatay, gençliğinde onunla nasıl tanıştığından bahsetti. Karatay Kırım'ın Bahçesaray kentinde Müstecib Ülküsal'ın adını verdikleri sokağın isminin değiştiğini belirterek Kırımoğlu'nun "Kırım işgalden kurtulduktan sonra biz yine o sokağa Müstecib Ülküsal adını vereceğiz dedi." ifadesini dile getirdi. İKİ ÖNEMLİ DAVA İNSANI 1995'TE BİR ARAYA GELDİ Avukat Ülküsal'ın diğer meslektaşlarından farklı olarak büyük bir fedakarlıkla Emel Dergisini ve Kırım davasını sırtında taşıdığının altını çizen Karatay, Ülküsal'ın mücadelesini sonuna kadar sürdürdüğünü kaydetti. Karatay 1995 yılında eylem yaptıklarını hatırlatarak, "Emel Kırım Vakfı olarak Altunzade Kültür Merkezinde Müstecib Ülküsal'a saygı günü organize ettik. O toplantıya bugün Çin zulmü altında inleyen Doğu Türkistan davasının bayraktar ismi İsa Yusuf Alptekin'i de davet ettik. Her ikisine de KTMM ve Emel Kırım Vakfı adına plaket, kalpak takdim ettik" diyerek o özel günü katılımcılarla paylaştı. "MÜCADELEYE DEVAM" Karatay, katılımcıları etkileyen sözlerine "Müstecib Ülküsal, Kırım Tatarlarının vatanlarına döndüğünü görerek bahtlı bir şekilde vefat etti" dedi. Karatay aynı zamanda konuşmasında Ukrayna-Rusya Savaşına da dikkat çekerek şunları vurguladı: "Kırım'ın Rus işgalinden kurtarılması için var gücümüzle mücadele etmeliyiz.. Ama fakat demeden, gerekçelere sığınmadan bu savaşın Ukrayna'nın kazanması için Rus propagandasına karşı güçlü bir şekilde mücadele etmeliyiz. Tarihi düşmanımız 1783 senesinden beri bizi büyük coğrafyalara dağıtan, atalarımızı yurtlarından sürgün eden Çarlık Rusya altında aydınlarımızı katleden, vatandaşlarımızı diri diri toprağa gömen Soveyt Rusya bugün için çok kritik bir eşikte. Ve bu kritik eşikte bunun hegomanyasından kurtulmak için tarihi bir fırsat var. Ukrayna'nın savaşı kaznması için, Kırım'ın özgürlüğü için, Tük dünyasının Soveytler Birliği dağıldıktan sonra gerçekten bağımsız olması için mücadele edelim. Durmak yok, mücadeleye devam, mücadeleye devam, mücadeleye devam" vurgusu yaptı.  Konferansın moderatörlüğünü yapan Emel Dergisinin yazarlarından Özgür Karahan çevrimiçi toplantıda Emel Dergisinin ilk baskısını, Müstecib Ülküsal'ın yazdığı "Dobruca ve Türkler, İkinci Dünya Savaşında Berlin Hatıraları ve Kırım'ın Kurtuluş Hatırası, Kırım Türk Tatarları: Dünü Bugünü Yarını ile Müstecib Ülküsal için basılan Kırım Yolunda Bir Müstecib Ülküsal Hatıraları"  kitaplarını sırasıyla katılımcılara tanıttı.  "MÜSTECİB ÜLKÜSAL'I TAKDİRLE ANIYORUM" Kırım Tatar tarihçi, yazar Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı ise sözlerine Müstecib Ülküsal hakkında konuşulacak çok şeyin olduğunu belirterek başladı. Kırımlı, "Müstecib Bey çok büyük bir kararlılıkla çok büyük bir sabırla, çok büyük bir idealizmle bu meşaleyi küllerin içine düşmüş bir kor halinde olsun tutmayı, sönmeyen ateş gibi saklamasını bir tarihçi, bir Kırım Tatarı, bir Müslüman bir Türk bir insan takdiriyle anmak isterim" ifadelerini kullandı. Kırımlı, "Bize çok şey öğretti. Sadece mütevazı, sabırlı bir insandan bahsetmiyoruz aynı zamanda çok büyük basiret sahibi olduğunu öldükten sonra daha iyi idrak ettim. Çok uzun yıllar yalnız dava yürüten insanlarda kaçınılmaz olarak dış dünyaya karşı güvensizilk başlar. Bu sadece güvensilzik değil, inandıkları temsil ettikleri davanın yegane sahiplerinin en haklı sahiplerinin kendi oldukları düşünceleri kafalarına yerleşir. Ama bunu aşabilen insanlar büyük ve kıymetli insanlardı. Müstecib Bey de bunlardan biriydi" dedi. Konferansın sonunda katılımcılar Müstecib Ülküsal'ın eşi Lütfiye Hanım'a, kardeşi Necip Bey'e, çocuğuna ve ikinci eşi Emine Hanım'a Allah'tan rahmet diledi. Canlı yayının tamamını izlemek için tıklayınız: https://www.facebook.com/EmelKirimVakfi/videos/959396051689578/ MÜSTECİB ÜLKÜSAL KİMDİR? Kırım Tatar halkının milli mücadelesinin büyük yolbaşçısı Av. Müstecib Ülküsal, Vatan Kırım’ı terketmek zorunda kalan binlerce Kırım Tatar ailesinden birinin çocuğu olarak Romanya’nın Mangalya kasabası Azaplar köyünde 15 Şubat 1899’da dünyaya geldi. Kırım Tatarlarının 1917’de Kırım’da İstiklâllerini ilan ederek Kırım Ahali Cumhuriyeti’ni kurmaları üzerine, 1918 yılında Kırım’a bir gemiyle gizlice giderek, Kırım Tatarlarının Milli Mücadelesine fiili olârak katılan Müstecib Ülküsal, Akyar’da (Sivastopol) tutuklandı, Kurultay Hükumeti yetkililerince kurtarıldıktan sonra iki yıl, önce Kaytmaz Ağa sonra Fotisala köylerinde öğretmenlik yaptı.  1920 yılında Bolşeviklerin Kırım’ı işgal etmeleri üzerine Kırım’ı terketmek zorunda kaldı. Lise tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra Romanya’ya döndü ve 1926 yılında Bükreş’te Hukuk Fakültesini bitirdi.  Öğrencilik yıllarında Romanya’da çıkan Türkçe gazetelere makaleler yazarak Türklere milliyetçi bir ruh verme çabalarını, arkadaşlarıyla birlikte kurduğu “Tonguç” cemiyetinin faaliyetleriyle bu çabalarını yaygınlaştırmaya gayret etti. 1 Ocak 1930 yılında Romanya’da 10 idealist arkadaşıyla, Emel Dergisi’ni yayımlamaya başladı. Kırım Kurultay hükumeti Dışişleri bakanı ve Kırım Millî Merkezi başkanı Cafer Seydahmet Kırımer’in isteğiyle Kırım İstiklal Davasının resmi yayın organı olan Emel Dergisini 1941 yılında, Almanların Dobruca’ya gelmeleri üzerinde kapatmak zorunda kalarak Türkiye’ye göç etti. II.Dünya Savaşı esnasında Kırım Milli Merkezi’nin kararıyla, arkadaşı Edige Kırımal ile birlikte, Almanlara esir düşen soydaşlarına yardımcı olmak, Sovyet işgalinden kurtulan Alman işgali altına giren Kırım’da Kırım Tatarlarının bir devlet kurabilmesi imkanlarını araştırmak üzere Almanya’ya gitmiştir. 1942 yılında Türkiye’ye dönerek, 1976 yılına kadar fiili olarak avukatlık yaparak geçimini temin etmişti. Cafer Seydahmet Kırımer’in rahatsızlığı sebebiyle Kırım Millî Merkezi’nin başkanlığını 1955 yılından itibaren vekâleten, 1960 yılında Kırımer’in vefatı sonrası bilfiil yürütmeye başladı. 1960 yılından sonra Türkiye’de yeniden yayınlanmaya başlayan Emel Dergisinin başyazarlığını gözlerinin rahatsızlandığı 1986 yılına kadar yürüten Müstecib Ülküsal, arkadaşlarıyla birlikte 1986 yılında Emel Kırım Türk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfını kurdu. “Dobruca ve Türkler”, “Kırım Türk-Tatarları”, “II.Dünya Savaşında 1941-42 Berlin Hatıraları ve Kırım’ın Kurtuluş Davası”, “Dobruca’daki Kırım Türklerinde Atasözleri ve Deyimler” adlı eserleri kaleme alan Müstecib Ülküsal, “Gagauzların Aslı” ve “Üç Bozkırlı Atilla-Cengiz-Timur” adlı eserlerinin Türkçeye tercüme etti. Müstecib Ülküsal, 10 Ocak 1996 tarihinde 97 yaşında iken İstanbul’da vefat etti.

Kırım Tatar halkının milli mücadelesinin büyük yolbaşçısı Av. Müstecib Ülküsal Haber

Kırım Tatar halkının milli mücadelesinin büyük yolbaşçısı Av. Müstecib Ülküsal

Emel Dergisinin kurucu başyazarı, ömrünü Kırım ve Türklük davasına adamış Av. Müstecib Ülküsal bundan 27. yıl önce İstanbul’da hayata veda etti. Müstecib Ülküsal,  vefatının yıl dönümünde düzenlenen çeşitli etkinlikler ile rahmet ve minnetle anılıyor.  MÜSTECİB ÜLKÜSAL ANILACAK Emel Kırım Vakfı 10 Ocak 2023 tarihinde Salı günü akşam Zoom ve Facebook üzerinden Prof. Dr. Zuhal Yüksel ve Zafer Karatay'ın vereceği bir konferansta Müstecib Ülküsal'ı anlatılacak. MÜSTECİB ÜLKÜSAL KİMDİR? Kırım Tatar halkının milli mücadelesinin büyük yolbaşçısı Av. Müstecib Ülküsal, Vatan Kırım’ı terketmek zorunda kalan binlerce Kırım Tatar ailesinden birinin çocuğu olarak Romanya’nın Mangalya kasabası Azaplar köyünde 15 Şubat 1899’da dünyaya geldi. Kırım Tatarlarının 1917’de Kırım’da İstiklâllerini ilan ederek Kırım Ahali Cumhuriyeti’ni kurmaları üzerine, 1918 yılında Kırım’a bir gemiyle gizlice giderek, Kırım Tatarlarının Milli Mücadelesine fiili olârak katılan Müstecib Ülküsal, Akyar’da (Sivastopol) tutuklandı, Kurultay Hükumeti yetkililerince kurtarıldıktan sonra iki yıl, önce Kaytmaz Ağa sonra Fotisala köylerinde öğretmenlik yaptı.  1920 yılında Bolşeviklerin Kırım’ı işgal etmeleri üzerine Kırım’ı terketmek zorunda kaldı. Lise tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra Romanya’ya döndü ve 1926 yılında Bükreş’te Hukuk Fakültesini bitirdi.  Öğrencilik yıllarında Romanya’da çıkan Türkçe gazetelere makaleler yazarak Türklere milliyetçi bir ruh verme çabalarını, arkadaşlarıyla birlikte kurduğu “Tonguç” cemiyetinin faaliyetleriyle bu çabalarını yaygınlaştırmaya gayret etti. 1 Ocak 1930 yılında Romanya’da 10 idealist arkadaşıyla, Emel Dergisi’ni yayımlamaya başladı. Kırım Kurultay hükumeti Dışişleri bakanı ve Kırım Millî Merkezi başkanı Cafer Seydahmet Kırımer’in isteğiyle Kırım İstiklal Davasının resmi yayın organı olan Emel Dergisini 1941 yılında, Almanların Dobruca’ya gelmeleri üzerinde kapatmak zorunda kalarak Türkiye’ye göç etti. II.Dünya Savaşı esnasında Kırım Milli Merkezi’nin kararıyla, arkadaşı Edige Kırımal ile birlikte, Almanlara esir düşen soydaşlarına yardımcı olmak, Sovyet işgalinden kurtulan Alman işgali altına giren Kırım’da Kırım Tatarlarının bir devlet kurabilmesi imkanlarını araştırmak üzere Almanya’ya gitmiştir. 1942 yılında Türkiye’ye dönerek, 1976 yılına kadar fiili olarak avukatlık yaparak geçimini temin etmişti. Cafer Seydahmet Kırımer’in rahatsızlığı sebebiyle Kırım Millî Merkezi’nin başkanlığını 1955 yılından itibaren vekâleten, 1960 yılında Kırımer’in vefatı sonrası bilfiil yürütmeye başladı. 1960 yılından sonra Türkiye’de yeniden yayınlanmaya başlayan Emel Dergisinin başyazarlığını gözlerinin rahatsızlandığı 1986 yılına kadar yürüten Müstecib Ülküsal, arkadaşlarıyla birlikte 1986 yılında Emel Kırım Türk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfını kurdu. “Dobruca ve Türkler”, “Kırım Türk-Tatarları”, “II.Dünya Savaşında 1941-42 Berlin Hatıraları ve Kırım’ın Kurtuluş Davası”, “Dobruca’daki Kırım Türklerinde Atasözleri ve Deyimler” adlı eserleri kaleme alan Müstecib Ülküsal, “Gagauzların Aslı” ve “Üç Bozkırlı Atilla-Cengiz-Timur” adlı eserlerinin Türkçeye tercüme etti. Müstecib Ülküsal, 10 Ocak 1996 tarihinde 97 yaşında iken İstanbul’da vefat etti.

Emel Kırım Vakfı, Kırımoğlu ile birlikte Müstecib Ülküsal'ı andı Haber

Emel Kırım Vakfı, Kırımoğlu ile birlikte Müstecib Ülküsal'ı andı

Emel Kırım Vakfı yönetimi, Kırım Tatarlarının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile dün Emel Dergisinin kurucu başyazarı, ömrünü Kırım ve Türklük davasına adamış Müstecib Ülküsal'ı 27. vefat yıl dönümünde Çengelköy'deki kabri başında dualarla andı. Müstecib Ülküsal'ın kabri başındaki anmaya; Kırım Tatarlarının milli lideri, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Emel Kırım Vakfı Başkan Yardımcısı Nurten Bay, Vakıf Genel Sekreteri Melek Maksudoğlu, yönetim kurulu üyesi ve Emel Dergisi Editörü Bülent Tanatar, Emel Kırım vakfı mensupları Aytül Bağış, Lebib Bağış, Dilek Karahan ve Lilya Tanatar ve Ekrem Bay katıldı. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi Ekrem Bay'ın  Kuran'ı Kerim'den okuduğu ayet ve dualarla başlayan anmada, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay ve milli lider Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu birer konuşma yaptı. Zafer Karatay, Müstecib Ülküsal'ın Kırım İstiklal Davasındaki yerini ve önemini, onun fedakarlığını ve insani yönünü anlattı. Emel Kırım Vakfının Facebook sayfasından ziyarete ilişkin dün yapılan paylaşıma göre Zafer Karatay, Müstecib Ülküsal'ın eşi Emine Ülküsal'ın Kırım'da Totayköy Mektebinde okuduğunu, Kırım'ın yeminli kızlarından olduğunu ve Kırım davasına eşinin yanında her zaman yer alarak destek verdiğini anlattı. Karatay bu insanların mücadelelerinin, fedakarlıklarının ilham verici olduğunu ve milletine hizmet edenleri unutmayacaklarını söyledi. KIRIM'DA BİR SOKAĞA ADI VERİLDİ Kırımoğlu ise Müstecib Ülküsal'ın Kırım Milli Hareketinde çok önemli bir isim olduğunu, Sovyetler döneminde ismini ve Emel dergisini duyduğunu ve onun Sovyetlere karşı tutumunu okuduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi: "Tamam bu adam yahşı bir adam milletimize hizmet eden adam demiştim. Gerçekten de öyleymiş. Biz ona söylediğimiz gibi bir sokağa Müstecib Ülküsal adını verdik. İşgalciler değiştirmediyse hala vardır. Değiştirdilerse de önemi yok, işgalden sonra tekrar adını yerine koyacağız" MÜSTECİB ÜLKÜSAL ANILACAK Emel Kırım Vakfı 10 Ocak 2023 tarihinde Salı günü akşam Zoom ve Facebook üzerinden Prof. Dr. Zuhal Yüksel ve Zafer Karatay'ın vereceği bir konferansta Müstecib Ülküsal'ı anlatılacak. MÜSTECİB ÜLKÜSAL KİMDİR? Kırım Tatar halkının milli mücadelesinin büyük yolbaşçısı Av. Müstecib Ülküsal, Vatan Kırım’ı terketmek zorunda kalan binlerce Kırım Tatar ailesinden birinin çocuğu olarak Romanya’nın Mangalya kasabası Azaplar köyünde 15 Şubat 1899’da dünyaya geldi. Kırım Türklerinin 1917’de Kırım’da İstiklâllerini ilan ederek Kırım Ahali Cumhuriyeti’ni kurmaları üzerine, 1918 yılında Kırım’a bir gemiyle gizlice giderek, Kırım Türklerinin Milli Mücadelesine fiili olârak katılan Müstecib Ülküsal, Akyar’da (Sevastopol) tutuklanmış, Kurultay Hükümeti yetkililerince kurtarıldıktan sonra iki yıl, önce Kaytmaz Ağa sonra Fotisala köylerinde öğretmenlik yaptı. 1920 yılında Bolşeviklerin Kırım’ı işgal etmeleri üzerine Kırım’ı terketmek zorunda kaldı. Lise tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra Romanya’ya dönmüş 1926 yılında Bükreş’te Hukuk Fakültesini bitirmiştir. Talebeliği zamanında Romanya’da çıkan Türkçe gazetelere makaleler yazarak Türklere milliyetçi bir ruh verme çabalarını, arkadaşlarıyla birlikte kurduğu “Tonguç” cemiyetinin faaliyetleriyle bu çabalarını yaygınlaştırmaya gayret etti. 1 Ocak 1930 yılında Romanya’da 10 idealist arkadaşıyla, Emel Dergisi’ni yayımlamaya başladı. Kırım Kurultay hükümeti Dışişleri bakanı ve Kırım Millî Merkezi başkanı Cafer Seydahmet Kırımer’in isteğiyle Kırım İstiklal Davasının resmi yayın organı olan EMEL Dergisini 1941 yılında, Almanların Dobruca’ya gelmeleri üzerinde kapatmak zorunda kalarak Türkiye’ye göç etti. II.Dünya Savaşı esnasında Kırım Milli Merkezi’nin kararıyla, arkadaşı Edige Kırımal ile birlikte, Almanlara esir düşen soydaşlarına yardımcı olmak, Sovyet işgalinden kurtulan Alman işgali altına giren Kırım’da Kırım Türklerinin bir devlet kurabilmesi imkanlarını araştırmak üzere Almanya’ya gitmiştir. 1942 yılında Türkiye’ye dönerek, 1976 yılına kadar fiili olarak avukatlık yaparak geçimini temin etmişti. Cafer Seydahmet Kırımer’in rahatsızlığı sebebiyle Kırım Millî Merkezi’nin başkanlığını 1955 yılından itibaren vekâleten, 1960 yılında Kırımer’in ölümüyle bilfiil yürütmeye başladı. 1960 yılından sonra Türkiye’de yeniden yayınlanmaya başlayan EMEL Dergisi’nin başyazarlığını gözlerinin rahatsızlandığı 1986 yılına kadar yürüten Müstecib Ülkusal, arkadaşlarıyla birlikte 1986 yılında Emel Kırım Türk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfı’nı kurdu. “Dobruca ve Türkler”, “Kırım Türk-Tatarları”, “II.Dünya Savaşında 1941-42 Berlin Hatıraları ve Kırım’ın Kurtuluş Davası”, “Dobruca’daki Kırım Türklerinde Atasözleri ve Deyimler” adlı eserleri kaleme alan Müstecib Ülküsal, “Gagauzların Aslı” ve “Üç Bozkırlı Atilla-Cengiz-Timur” adlı eserlerinin Türkçeye tercüme etti. Ülküsal, 97 yaşında 10 Ocak 1996’da İstanbul’da vefat etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.