Müstecib Ülküsal Emel Fikir ve Kültür Konferanslarında anıldı
Kırım Tatarlarının yolbaşçısı, Emel Dergisi ve Emel Kırım Vakfının kurucusu, öğretmen ve avukat Müstecib Ülküsal vefatının 27. yılında anılıyor. Emel Kırım Vakfı tarafından düzenlenen Emel Fikir ve Kültür Konferanslarında ömrünü Kırım Tatarlarının mücadelesine adayan Müstecib Ülküsal'a yer verildi. Zoom uygulaması üzerinden çevrimiçi olarak saat 20.30'da gerçekleştirilen anma programı Emel Kırım Vakfının Facebook hesabından canlı yayınlandı.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zuhal Yüksel konferansta "Öğretmen ve Yolbaşçı Müstecib Ülküsal" başlığıyla Müstecib Ülküsal'ı anlattı. Yüksel, Müstecib Ülküsal'ın hayatından söz etti. Ülküsal'ın 17 yaşında kaçak yollarla Kırım'a döndüğünü anlatan Yüksel, İsmail Bey Gaspıralı'nın da benzer bir hayat hikayesine sahip olduğunu belirterek sözlerine devam etti.
Yüksel, Kırım Tatarlarının milli mücadelecisi Ülküsal'ın daha sonra Anaolu'ya gelerek Ankara'nın bir köyünde gönüllü öğretmenlik yaptığını burada çocuklara Kırım Milli Marşı Ant Etkenmen Marşı'nı öğrettiğini söyledi. Yüksel, "Müstecib Amca da burada Kırım meselesini, Kırım edebiyatını, Kırım tarihiyle ilgili çok güzel bilgiler verir. Sadece okuldaki öğrencilere bilgi vermekle kalmaz, düğünlerde konak adeti yapılan yerlerde Kırım meselesi ve Kırım adetlerini anlatır" dedi.
Aynı zamanda öğretmen olan Ülküsal'ın tıpkı İsmail Bey Gaspıralı gibi eğitim meselesi üzerinde durduğunu kaydeden Yüksel, "Fikri hareketin canlandırılması için epey uğraşmış, daha sonra İstanbul'da hukuk fakültesini kazanmıştır" dedi.
Uzun zaman Kırım Tatarlarının milli lideri olan Ülküsal ile anısını anlatan Yüksel, "Çalışmalarımda Kırım'ı seçmemde büyük bir rol oynadı" ifadesini kullandı.
"MÜSTECİB ÜLKÜSAL DAVAYA İLİKLERİNE KADAR İNANMIŞ"
Konferansın devamında ise Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay "Dava Adamı Müstecib Ülküsal" konusu ile konuşmacı olarak yer aldı. Karatay sözlerine Müstecib Ülküsal'ın vefatının 27. yılında Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile kabrini ziyaret ettiklerini belirterek başladı.
Karatay Müstecib Ülküsal hakkında şu ifadelere yer verdi:
"Müstecib Amca gerçekten bir dava adamıydı. İliklerine kadar bir davaya inanmış, bu davanın gereği için de ömrünü ortaya koymuş, ömrünü adamış bir insandı. Onun gibi insanlar hakikaten sık rastlanan insanlar değil. Günümüzde baktığımız zaman Kırım davası için az ya da çok mücadele eden insanlar elbette var. Ama Müstecib Ülküsal gibi daha gençlik yıllarında bu sevdaya tutulmuş, Kırım istiklal davasını her şeyin üzerinde tutmuş ve hiçbir bahane üretmeden elindne geldiği kadarıyla hizmet etmiştir"
"KIRIM İŞGALDEN KURTULDUKTAN SONRA ADI DEĞİŞEN SOKAĞA YİNE MÜSTECİB ÜLKÜSAL İSMİNİ VERECEĞİZ"
Ülküsal'ın alçakgönüllü bir insan olduğunu vurgulayan Karatay, gençliğinde onunla nasıl tanıştığından bahsetti. Karatay Kırım'ın Bahçesaray kentinde Müstecib Ülküsal'ın adını verdikleri sokağın isminin değiştiğini belirterek Kırımoğlu'nun "Kırım işgalden kurtulduktan sonra biz yine o sokağa Müstecib Ülküsal adını vereceğiz dedi." ifadesini dile getirdi.
İKİ ÖNEMLİ DAVA İNSANI 1995'TE BİR ARAYA GELDİ
Avukat Ülküsal'ın diğer meslektaşlarından farklı olarak büyük bir fedakarlıkla Emel Dergisini ve Kırım davasını sırtında taşıdığının altını çizen Karatay, Ülküsal'ın mücadelesini sonuna kadar sürdürdüğünü kaydetti. Karatay 1995 yılında eylem yaptıklarını hatırlatarak, "Emel Kırım Vakfı olarak Altunzade Kültür Merkezinde Müstecib Ülküsal'a saygı günü organize ettik. O toplantıya bugün Çin zulmü altında inleyen Doğu Türkistan davasının bayraktar ismi İsa Yusuf Alptekin'i de davet ettik. Her ikisine de KTMM ve Emel Kırım Vakfı adına plaket, kalpak takdim ettik" diyerek o özel günü katılımcılarla paylaştı.
"MÜCADELEYE DEVAM"
Karatay, katılımcıları etkileyen sözlerine "Müstecib Ülküsal, Kırım Tatarlarının vatanlarına döndüğünü görerek bahtlı bir şekilde vefat etti" dedi. Karatay aynı zamanda konuşmasında Ukrayna-Rusya Savaşına da dikkat çekerek şunları vurguladı:
"Kırım'ın Rus işgalinden kurtarılması için var gücümüzle mücadele etmeliyiz.. Ama fakat demeden, gerekçelere sığınmadan bu savaşın Ukrayna'nın kazanması için Rus propagandasına karşı güçlü bir şekilde mücadele etmeliyiz. Tarihi düşmanımız 1783 senesinden beri bizi büyük coğrafyalara dağıtan, atalarımızı yurtlarından sürgün eden Çarlık Rusya altında aydınlarımızı katleden, vatandaşlarımızı diri diri toprağa gömen Soveyt Rusya bugün için çok kritik bir eşikte. Ve bu kritik eşikte bunun hegomanyasından kurtulmak için tarihi bir fırsat var. Ukrayna'nın savaşı kaznması için, Kırım'ın özgürlüğü için, Tük dünyasının Soveytler Birliği dağıldıktan sonra gerçekten bağımsız olması için mücadele edelim. Durmak yok, mücadeleye devam, mücadeleye devam, mücadeleye devam" vurgusu yaptı.
Konferansın moderatörlüğünü yapan Emel Dergisinin yazarlarından Özgür Karahan çevrimiçi toplantıda Emel Dergisinin ilk baskısını, Müstecib Ülküsal'ın yazdığı "Dobruca ve Türkler, İkinci Dünya Savaşında Berlin Hatıraları ve Kırım'ın Kurtuluş Hatırası, Kırım Türk Tatarları: Dünü Bugünü Yarını ile Müstecib Ülküsal için basılan Kırım Yolunda Bir Müstecib Ülküsal Hatıraları" kitaplarını sırasıyla katılımcılara tanıttı.
"MÜSTECİB ÜLKÜSAL'I TAKDİRLE ANIYORUM"
Kırım Tatar tarihçi, yazar Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı ise sözlerine Müstecib Ülküsal hakkında konuşulacak çok şeyin olduğunu belirterek başladı. Kırımlı, "Müstecib Bey çok büyük bir kararlılıkla çok büyük bir sabırla, çok büyük bir idealizmle bu meşaleyi küllerin içine düşmüş bir kor halinde olsun tutmayı, sönmeyen ateş gibi saklamasını bir tarihçi, bir Kırım Tatarı, bir Müslüman bir Türk bir insan takdiriyle anmak isterim" ifadelerini kullandı.
Kırımlı, "Bize çok şey öğretti. Sadece mütevazı, sabırlı bir insandan bahsetmiyoruz aynı zamanda çok büyük basiret sahibi olduğunu öldükten sonra daha iyi idrak ettim. Çok uzun yıllar yalnız dava yürüten insanlarda kaçınılmaz olarak dış dünyaya karşı güvensizilk başlar. Bu sadece güvensilzik değil, inandıkları temsil ettikleri davanın yegane sahiplerinin en haklı sahiplerinin kendi oldukları düşünceleri kafalarına yerleşir. Ama bunu aşabilen insanlar büyük ve kıymetli insanlardı. Müstecib Bey de bunlardan biriydi" dedi.
Konferansın sonunda katılımcılar Müstecib Ülküsal'ın eşi Lütfiye Hanım'a, kardeşi Necip Bey'e, çocuğuna ve ikinci eşi Emine Hanım'a Allah'tan rahmet diledi. Canlı yayının tamamını izlemek için tıklayınız:
https://www.facebook.com/EmelKirimVakfi/videos/959396051689578/
MÜSTECİB ÜLKÜSAL KİMDİR?
Kırım Tatar halkının milli mücadelesinin büyük yolbaşçısı Av. Müstecib Ülküsal, Vatan Kırım’ı terketmek zorunda kalan binlerce Kırım Tatar ailesinden birinin çocuğu olarak Romanya’nın Mangalya kasabası Azaplar köyünde 15 Şubat 1899’da dünyaya geldi.
Kırım Tatarlarının 1917’de Kırım’da İstiklâllerini ilan ederek Kırım Ahali Cumhuriyeti’ni kurmaları üzerine, 1918 yılında Kırım’a bir gemiyle gizlice giderek, Kırım Tatarlarının Milli Mücadelesine fiili olârak katılan Müstecib Ülküsal, Akyar’da (Sivastopol) tutuklandı, Kurultay Hükumeti yetkililerince kurtarıldıktan sonra iki yıl, önce Kaytmaz Ağa sonra Fotisala köylerinde öğretmenlik yaptı.
1920 yılında Bolşeviklerin Kırım’ı işgal etmeleri üzerine Kırım’ı terketmek zorunda kaldı.
Lise tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra Romanya’ya döndü ve 1926 yılında Bükreş’te Hukuk Fakültesini bitirdi.
Öğrencilik yıllarında Romanya’da çıkan Türkçe gazetelere makaleler yazarak Türklere milliyetçi bir ruh verme çabalarını, arkadaşlarıyla birlikte kurduğu “Tonguç” cemiyetinin faaliyetleriyle bu çabalarını yaygınlaştırmaya gayret etti.
1 Ocak 1930 yılında Romanya’da 10 idealist arkadaşıyla, Emel Dergisi’ni yayımlamaya başladı. Kırım Kurultay hükumeti Dışişleri bakanı ve Kırım Millî Merkezi başkanı Cafer Seydahmet Kırımer’in isteğiyle Kırım İstiklal Davasının resmi yayın organı olan Emel Dergisini 1941 yılında, Almanların Dobruca’ya gelmeleri üzerinde kapatmak zorunda kalarak Türkiye’ye göç etti.
II.Dünya Savaşı esnasında Kırım Milli Merkezi’nin kararıyla, arkadaşı Edige Kırımal ile birlikte, Almanlara esir düşen soydaşlarına yardımcı olmak, Sovyet işgalinden kurtulan Alman işgali altına giren Kırım’da Kırım Tatarlarının bir devlet kurabilmesi imkanlarını araştırmak üzere Almanya’ya gitmiştir. 1942 yılında Türkiye’ye dönerek, 1976 yılına kadar fiili olarak avukatlık yaparak geçimini temin etmişti.
Cafer Seydahmet Kırımer’in rahatsızlığı sebebiyle Kırım Millî Merkezi’nin başkanlığını 1955 yılından itibaren vekâleten, 1960 yılında Kırımer’in vefatı sonrası bilfiil yürütmeye başladı.
1960 yılından sonra Türkiye’de yeniden yayınlanmaya başlayan Emel Dergisinin başyazarlığını gözlerinin rahatsızlandığı 1986 yılına kadar yürüten Müstecib Ülküsal, arkadaşlarıyla birlikte 1986 yılında Emel Kırım Türk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfını kurdu.
“Dobruca ve Türkler”, “Kırım Türk-Tatarları”, “II.Dünya Savaşında 1941-42 Berlin Hatıraları ve Kırım’ın Kurtuluş Davası”, “Dobruca’daki Kırım Türklerinde Atasözleri ve Deyimler” adlı eserleri kaleme alan Müstecib Ülküsal, “Gagauzların Aslı” ve “Üç Bozkırlı Atilla-Cengiz-Timur” adlı eserlerinin Türkçeye tercüme etti.
Müstecib Ülküsal, 10 Ocak 1996 tarihinde 97 yaşında iken İstanbul’da vefat etti.