SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mustafa Edige Kırımal

QHA - Kırım Haber Ajansı - Mustafa Edige Kırımal haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mustafa Edige Kırımal haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Zafer Karatay: Edige Kırımal’ın kitabı, Kırım tarihinin en abidevi eserlerindendir Haber

Zafer Karatay: Edige Kırımal’ın kitabı, Kırım tarihinin en abidevi eserlerindendir

Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, ömrünü Kırım Tatarlarının milli mücadelesine adayan, Kırım Tatarlarının diasporada yaşayan liderlerinden Dr. Mustafa Edige Kırımal’ın hayatı ve Türkçe’ye yeni çevrilen “Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi” eseri hakkında Kırım Haber Ajansının sorularını yanıtladı. Edige Kırımal'ın, ikinci Dünya Savaşı sonrasında o zamanki Batı Almanya'nın Münster Üniversitesinde savunduğu doktora tezi "Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi", 1952'deki Almanca neşrinden 70 yıl aşkın bir zaman sonra çok titiz bir tercüme ve redaksiyonla nihayet Türkçeye kazandırıldı. Mustafa Edige Kırımal kimdir? Kırım Tatarları için önemi nedir? Edige Kırımal, muhaceretteki Kırım Tatar milli mücadelesinin gerçekten bayrak şahsiyetlerinden bir tanesidir. Aslında kökleri Litvanya, Lehistan taraflarına 1400'lü yıllarda göç etmiş Kırım Tatarlarına dayanır. Ama kendisi Kırım'da doğmuştur. Kırım'da Stalin baskıları artınca o yıllarda da millî mücadeleye, milli davaya ilgi duymuştur. Oradaki Milli Fırkacılarla çalışmış bir şahsiyettir. Sonra 1930'larda orada artık şartlar da kötüleşti. Önce Milli Fırkacılar, yargılanıp hapse atıldı. Hamdi Giraybay ve diğerleri. Kırımal, bunun üzerine İran üzerinden Türkiye'ye geldi. Türkiye'de Cafer Seydamet Kırımer'i buldu ve Cafer Seydahmet, Kırımal ile beraber mücadeleye başladı. Litvanya'ya, Polonya'ya giderek Polonya'daki akrabalarıyla buluştu. Oralarda eğitimini sürdürdü. Cafer Seydahmet'in ve Emel dergisinin etrafına toplanan Emelciler ile mücadeleye iştirak etti. İkinci Dünya Savaşı döneminde Almanlara esir düşen Türkler, ilk önce Almanlar tarafından Müslüman oldukları bilinmeden sırf sünnetli diye, Yahudi olarak düşünülerek katlediyordu.  Onlara esir düşenleri kurtarmak ve Kırım'ı en azından bağımsız hale getirebilmek için Cafer Seydahmet'in talimatıyla Edige Kırımal, Müstecip Ülküsal ve Abdullah Zihni Soysal Almanya'da çeşitli teşebbüslerde bulundular. Edige Kırımal, savaş zamanında Almanya'ya gelmiş ve kamplarda olan Kırım Türklerinin de kurtarılması için çok büyük bir mücadele vermiştir. Alman hükumeti nezdinde, Birleşmiş Milletler nezdinde ve onların Türkiye'ye gelmesinde hakikaten çok önemli katkıları oldu ve daha sonra da Almanya'da kaldı kendisi. İstanbul’daki Cafer Seydahmet Kırımer ile ve buradaki arkadaşlarıyla sürekli olarak irtibat halindeydi ve Cafer Seydahmet'in talimatları doğrultusunda hareket ediyordu. Ve o yıllarda zaten Cafer Seydahmet, milli hareket hakkında yazmaya, bu konularla yazılı olarak derdimizi, davamızı dünyaya anlatma konusunda çok titizdi ve bu konuda herkesi teşvik ederdi. Edige Kırımal da bu çalışmasının temellerini Almanya'da kamplar döneminde atmaya başladı ve bu muhteşem eserini yazdı. Almanya'da kaldığı uzun zaman boyunca Dergi adlı anti-Bolşevik yayını çıkardı. Münih'te çıkarılan, ABD Senatosunun desteğiyle çıkarılan derginin genel yayın yönetmenliğini yaptı ve ölene kadar Kırım mücadelesinde hizmet etmeyi sürdürdü. Maalesef, bir kanser hastalığından, uzun bir mücadele sonucunda hayatını kaybetti. Edige Kırımal, birçok makalesi, eseri yanında elbette Kırım Tatarları için böyle büyük bir miras bırakarak dünyadan göç etti. Zafer Karatay: Edige Kırımal’ın eseri, #Kırım tarihinin en abidevi eserlerinden bir tanesidir ???? https://t.co/eOJXuHYV5S ▶️ Röportajın tamamını izlemek için: https://t.co/o0qmNnvDXe pic.twitter.com/AhjGtjdumN — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 8, 2023 Dönem içinde o Kırım mücadelesinin canlı şahitleri ile bir arada bulunmuş bir insan Edige Kırımal… Eserin hem Kırım Tatarları hem de Türk dünyası için önemi sizce nedir? Kırım'ın en eski çağlardan bugüne kadar olan tarihini ele alırsak, özellikle Kırım Hanlığı ortadan kaldırılıp Kırım Rus işgaline uğradıktan sonra günümüze kadar olan tarihi ele alırsak; İsmail Bey Gaspıralı ve onunla mücadele eden kişilerin yetiştirdiği insanların Türk dünyasında çok büyük etkileri oldu. Onların, o ceditçilerin yarattığı habitat ile beslenen, büyüyen ikinci nesil kuşaklar, Çarlık Rusyası'nın çöktüğü, Sovyetler Birliğinin henüz kurulmadığı bir dönemde milli hareketlerde büyük bir canlanma yaşattı. Kırım'da, Azerbaycan'da Türk dünyasının birçok noktasında bağımsızlık mücadeleleri verilmeye başlandı. İşte Kırım Türklerinin de 1917'de kurultaylarını toplayıp bağımsız Kırım Halk Cumhuriyeti'ni ilan etmeleri de hem Türk tarihi açısından çok önemli bir kilometre taşıdır hem de Kırım tarihi açısından çok önemlidir. Bizim bu dönemde kurulan kurultayımız, hükumetimiz ve hükumetimizin o dönemdeki milli sembolleri şekillenmiştir. "Ant Etkenmen" milli marşımız, Tarak Tamgalı Gökbayrağımız... Milli devlet olma, demokratik bir cumhuriyet kurma ve buna sahip olma duygusu o yıllarda ortaya çıktı ve biz o mirası bugün kullanıyoruz ve o mirasın üzerine geleceğimizi inşa etmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. İşte bu dönemde Edige Kırımal, milli mücadeleyi içeriden bilen bir insan olarak bizzat mücadelenin içerisinde yer almıştır. Hem Kırım'da hem muhacerette bu davanın içerisinde olmuştur. Rusçayı, Lehçeyi, Almancayı, Türkçeyi çok iyi bilen bir insan olarak, ikinci derecede kaynakları çok iyi okuyarak bunlara hakim olan bir insandır. Aynı zamanda, 1917 yılındaki Kurultay ve Kırım Halk Cumhuriyeti ve ondan sonraki dönemlere tanıklık etmiş, bizzat mücadelenin içerisinde bulunmuştur. Birçok şahitle Almanya'daki bu kamplarda iken röportaj yaptı. Mesela Cafer Seydahmet ile bizzat röportajlar yaparak o dönemdeki gelişmeleri sorguladı, kayıt altına aldı ve bunun gibi hakikaten muhteşem bir eser bıraktı. Bu eser, 1917-1918 yıllarını esas alarak baktığımızda Kırım tarihinin en abidevi eserlerinden bir tanesidir. Hakikaten artık kim yazarsa yazsın, kim bununla ilgili çalışırsa çalışsın, bu eserin üzerine o yıllarla ilgili olarak çıkabilecek herhangi bir tarihçi, herhangi bir araştırmacı göremiyorum. Kırımal, bu kadar kıymetli olan bir insandır. Hem tarihi süreci mükemmel bir akademik dille, çok objektif bir akademik dille kaleme alması, aynı zamanda böyle muhteşem bir eser yaratırken de araştırmaları döneminde kanıtlar toplayarak, röportajlar toplayarak, belgeleri de vakaları da belgelendirmesi açısından son derece önemlidir. Bu kitap, aynı zamanda Türk dünyasının tarihi için çok kıymetli temel başvuru eserlerinden ve her araştırmacının, her Türk dünyası sevdalısı, her "Türk dünyasının geleceği için mücadele ediyorum" diyen kişinin alıp okuması ve elinde bulundurması gereken bir eserdir. Abidevi eser olarak nitelendirdiğimiz bu kitaptan Kırım Tatarları, Kırım Tatar gençleri ne gibi dersler çıkarmalı? Sizce bir Kırım Tatar gencinin okuma ve yazma alışkanlığı nasıl olmalı bu hususta? Bizim İsmail Gaspıralı'dan beri eğitime, yazmaya ve eser bırakmaya dair bir geleneğimiz var. Mesela, gerek Cafer Seydahmet, gerekse de Numan Çelebicihan, daha 1908-1909 yıllarında Kırım Talebe Cemiyetini İstanbul'da kurdukları zaman ilk iş olarak neşriyat yapmaya başlamışlardır. Cafer Seydahmet de bu milli geleneği sürdürerek etrafında toplanan bütün herkesin mutlaka yazı yazmasını, makale okumasını, iyi bir entelektüel, iyi bir aydın olmasını ve eserler üretmesini istemiştir. Mesela Cafer Seydahmet'in etrafında yetişmiş olan Selim Ortaylı, kendisi mühendistir ama Kırım İstiklal mücadelesiyle ilgili bir kitap yazmıştır. Edige Kırımal, onun yönlendirmesi ve teşvikiyle çalışmalar yapmıştır. Abdullah Zihni Soysal çok önemli tarihi eserler, makaleler, kitaplar yazmıştır. Onun yönlendirmesiyle etrafında toplanan herkesi teşvik etmiştir. Onun için bizim mücadelemiz akılla ve bilgiyle yürütülen bir mücadeledir. Duygu bu akıllı bir şeyi teşvik eden motordur, enerjidir, güçtür. Ama esas tuttuğumuz yol akılla ve bilgiyle olacaktır. Ondan dolayı 1917 ile 1918 yıllarında daha büyük zorluklar içerisinde olan İsmail Gaspıralı dönemini biliyoruz. Bu eser, bir halkın içerisinde bir grup genç aydının çıkarak neleri kısa bir zamanda başardığının hikayesidir. Ondan dolayı karamsarlığa kapılan, kendini güçsüz hisseden insanlara güç verecek bir eserdir bu. Herkes buradan kendine bir feyz alacaktır, bir güç alacaktır. Ondan dolayı da dediğim gibi gençler okuduğunda, o yıllarda o kadar zor şartlarda, o kadar imkansızlıklar içerisinde nasıl bir devlet, bir cumhuriyet kurulduğunu, gençlerimizin ve halkımızın görmesi gerekmektedir. Şimdi 21. yüzyılda her türlü haberleşmenin elimizin altında olduğu, her türlü imkanların elimizin altında olduğu bir dönemde sadece akılla mücadele etmek, fedakârlık yapmak gerektiğini görüyoruz. İyi ki öyle fedakâr, kahraman insanlarımız o yıllarda Türk dünyasında vardı. “BİZ BU ESERİ EMEL DERGİSİNDE 1980’Lİ YILLARDA TEFRİKA OLARAK TERCÜME ETTİK” Biz Emel Dergisinde 1980’li yıllarda, bu eserin epey bir bölümünü tefrika olarak tercüme edip yayınlamıştık. Rahmetli Eşref Bengi Özbilen meccanen tercüme edip ün yapmıştı. Bu eser işte maalesef telif sorunları, yakınlarını bulma vesaire sebeplerinden dolayı çok gecikti ama sonunda basıldı. Dediğim gibi artık mazeret yok. Herkes bunu ve bunun gibi eserleri alıp okumalı. Prof. Dr. Hakan Kırımlı’nın yazdığı "Kırım Tatarlarında Milli Kimlik ve Milli Hareketler (1905-1916)" eseri bu anlamda önemlidir. Hakan Kırımlı’nın eserini okuyup ardından bu eseri okumak, birbirini tamamlayan bir bütün gibidir. MUSTAFA EDİGE KIRIMAL KİMDİR? Mustafa Edige Kırımal, 1911 yılında Kırım’ın Bahçesaray şehrinde doğdu, ömrünü Kırım Tatarlarının milli mücadelesine adadı ve Kırım Tatarlarının diasporada yaşayan liderlerindendi. İlk öğrenimine Yalta yakınlarındaki Dereköy’de başlamış, daha sonra Yalta’daki Rus Lisesi’ne devam etmiştir. Yüksek öğrenimini Akmescit Pedagoji Yüksek Enstitüsü’nde tamamlamıştır. Artan Sovyet baskısı karşısına önce Azerbaycan’a oradan da İran’a geçen Kırımal, 1932 yılında İstanbul’a gelerek Cafer Seydahmet Kırımer ile buluşmuştur. Vilnius Üniversitesi’nin Siyasal Bilgiler Fakültesinde 1939 yılında öğrenimini tamamlayan Mustafa Edige Kırımal, Polonya’ya üniversite tahsili yapmaya giden Kırımlı gençlerle birlikte bir teşkilat kurmuş, millî faaliyetlerini yoğun bir şekilde sürdürmüştür. Bu esnada Lehçe dergilerde ve o dönemde Dobruca’da yayınlanan Emel dergisinde makaleleri yayınlanmıştır. Ukrayna ve Kırım’da (1941-1944) yılları arasında yaşanan Alman işgali döneminde Kırım Milli Merkezinin görevlendirmesiyle Müstecib Ülküsal ile Kırım’a gitme teşebbüsünde bulunmuş ancak aylarca izin alınamadığı için gidememiştir. Nihayet 1942 yılının Kasım ayında 1 ay gibi sınırlı bir müddet için izin alınabilmiş Kırımal, Akmescit’e giderek orada Müslüman Komitesinin üyeleri ile görüşmüştür. Kırımal, savaş sırasında Alman esaretine düşmüş Kırım Tatarlarıyla yakından ilgilenmiştir. Mustafa Edige Kırımal, 1952 yılında o zamanki Batı Almanya’nın Münster Üniversitesinde, “Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi” adıyla doktora tezini savunmuştur. 1954 yılında Münih’te kurulan Sovyetler Birliğini Öğrenme Enstitüsünde Kırım Milli Merkezi Temsilcisi olarak Kırım Türklerinin haklarını ve haklı mücadelesini savunmaya devam etti. Kendi çıkardığı "Dergi" isimli mecmuanın sorumlu müdürlüğünü enstitü ve mecmuanın kapandığı 1972 yılına kadar sürdürdü. 1977 yılında hastalanıncaya kadar Paris Bloğu'nda Kırım Milli Merkezi temsilciliğini sürdürdü. Kırımal, uzun süren amansız bir hastalık sonucunda 22 Nisan 1980’de Münih’te vefat etti.

Mustafa Edige Kırımal'ın "Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi" kitabı Türkiye'de basıldı Haber

Mustafa Edige Kırımal'ın "Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi" kitabı Türkiye'de basıldı

Mustafa Edige Kırımal'ın Münster Üniversitesinde doktor ünvanı aldığı "Kırım Türklerinin Millî Mücadelesi" isimli tezi Türkiye Türkçesiyle çıktı. Çevirisi Erol Uğur tarafından gerçekleştirilen eser, Ötüken Neşriyat tarafından yayımlandı. Orijinal adı "Der nationale Kampf der Krimtürken" olan çalışma, 1952’deki Almanca neşrinden 70 yılı aşkın bir zaman sonrasında çok titiz bir tercüme ve redaksiyonla Türkçeye kazandırıldı. "KIRIM TATAR HALKININ MİLLÎ İSTİKLAL ADIMLARINI ANLATAN EN DERİN İNCELEME" Eserin tanıtım yazısı, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı tarafından kaleme alındı. Yazıda, "Kırımal’ın bu eseri Kırım Tatar halkının hürriyet, demokrasi ve millî istiklal yönünde tarihî adımlar attığı 1917-1918 döneminin şimdiye kadar yazılmış en derin inceleme ve analizini teşkil etmektedir." ifadeleri kullanıldı.  Prof. Dr. Hakan Kırımlı, "Eserin en değerli yönlerinden biri, Kırımal’ın konuya ilişkin ikinci elden literatüre tamamen hâkimiyetinin yanı sıra, olayların iştirakçilerinden ve şahitlerinden pek çok önemli şahsiyetin bizzat yazar tarafından kaydedilmiş ve başka hiçbir yerde yayınlanmamış hatıralarının, bilgi ve belgelerinin burada kullanılmış olmasıdır" değerlendirmesini yaptı. Kırımlı, ayrıca kitabın yalnızca Kırım tarihinin değil Osmanlı, Rusya ve Ukrayna tarihi alanları açısından da vazgeçilmez bir kaynak olduğunu belirtti. MUSTAFA EDİGE KIRIMAL KİMDİR? Mustafa Edige Kırımal (d. 1911 Bahçesaray, Kırım – ö. 1980 Münih, Almanya) Kırım Tatarlarının diasporada yaşayan liderlerindendi. Babası Mustafa Şinkiyeviç, Polonya Tatarlarındandır. Aile I. Dünya Savaşı öncesinde Kırım’a yerleşmiştir. İlk öğrenimine Yalta yakınlarındaki Dereköy’de başlamış, daha sonra Yalta’daki Rus Lisesi’ne devam etmiştir. Yüksek öğrenimini Akmescit Pedagoji Yüksek Enstitüsü’nde tamamlamıştır. Sovyet baskısının artması üzerine önce Azerbaycan’a kaçmış daha sonra da İran’a geçmiştir. İran üzerinden 1932 yılında İstanbul’a gelen Kırımal burada Cafer Seydahmet Kırımer ile buluşmuştur. İki yıl sonra Vilno’da (Vilnius) yaşayan ve Polonya Müslümanlarının müftüsü olan Yakup Şinkiyeviç’in yanına gitmiştir. 1939 yılında Vilnius Üniversitesi’nde Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrenimini tamamlayan Mustafa Edige Kırımal,  Polonya’ya üniversite tahsili yapmaya giden Kırımlı gençlerle birlikte bir teşkilat kurmuş, millî faaliyetlerini yoğun bir şekilde sürdürmüştür. Bu esnada Lehçe dergilerde ve o dönemde Dobruca’da yayınlanan Emel dergisinde makaleleri yayınlanmıştır. 1939 yılının Mayıs ayında Polonya doğumlu Aymelek hanım ile evlenmiştir. Almanya’nın 1939 yılında Polonya’ya saldırması üzerine 22 Ocak 1940’ta Aymelek hanım ve hemşerisi Murat Yakupoğlu ile birlikte Berlin üzerinden yeniden İstanbul’a dönmüştür. Ukrayna ve Kırım’da (1941-1944) yılları arasında yaşanan Alman işgali döneminde Kırım Milli Merkezinin görevlendirmesiyle Müstecib Ülküsal ile birlikte Kırım’a gitme teşebbüsünde bulunmuş ancak aylarca izin alınamadığı için gidememiştir. Nihayet 1942 yılının Kasım ayında 1 ay gibi sınırlı bir müddet için izin alınabilmiş Kırımal Akmescit’e giderek orada Müslüman Komitesinin üyeleri ile görüşmüştür. Kırımal Almanya’da bulunmuş ve Kırımlı savaş esirleri ile ilgilenmiştir. Kırımal, II. Dünya Savaşının sonra ermesinin ardından Almanya’da kalır ve Münster Üniversitesi’nde ‘Kırım Türklerinin Milli Mücadelesi‘ (Der Nationale Kampf Krimtürken) isimli tezi ile doktor unvanı alır. 1954 yılında Münih’te kurulan Sovyetler Birliğini Öğrenme Enstitüsü’nde Kırım Milli Merkezi temsilcisi olarak Kırım Türklerinin haklarını ve haklı mücadelesini savunmaya devam etti. Kendi çıkardığı Dergi isimli mecmuanın sorumlu müdürlüğünü enstitü ve mecmuanın kapandığı 1972 yılına kadar sürdürdü. 1977 yılında hastalanıncaya kadar Paris Bloku’nda Kırım Milli Merkezi temsilciliğini sürdürdü. 22 Nisan 1980’de Münih’te vefat etti. Batı Avrupa Kırım Türkleri Dayanışma ve Kültür Merkezi’nin girişimi ile naaşı 2007 yılında Kırım’a nakledildi. 18 Mayıs 1944 yılında Stalin’in Kırım Türklerini Kırım’dan sürmesinin 63. yıldönümü olan “18 Mayıs” günü Kırım’da Akmescit’te yapılan mitingi müteakip Dr. Mustafa Edige Kırımal’ın naaşı Bahçesaray’da bulunan İsmail Gaspıralı’nın mezarının yanında toprağa verildi.* *Kaynak: https://www.vatankirim.net/mustafa-edige-kirimal-778

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.