SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mehmet Berk Yaltırık

QHA - Kırım Haber Ajansı - Mehmet Berk Yaltırık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Berk Yaltırık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Mehmet Berk Yaltırık’tan novella türünde yeni eser: Hunâşamzade Haber

Mehmet Berk Yaltırık’tan novella türünde yeni eser: Hunâşamzade

Kırım Haber Ajansı (QHA) köşe yazarlarından Kırım Tatarı yazar Mehmet Berk Yaltırık, edebiyat alanında korku ve fantastik türünde eserler üretmeye devam ediyor. Mehmet Berk Yaltırık’ın son eseri korku novellası “Hunâşamzade” ise 23 Ağustos 2023 tarihi itibarıyla raflardaki yerini aldı. Yaltırık, yeni bir tür eser ile okurların izini sürmekten keyif alacağı bir serinin kapılarını araladı. Yazarın, "Farklılığı sadece hacminde" diye nitelendirdiği Hunâşamzade’nin, teması açısından önceki yazdıklarını beğenenlerin yine ilgiyle takip edebileceği bir eser olduğu görülüyor.  Kırım kökenli, tarihçi ve korku-fantastik hikâye yazarı Mehmet Berk Yaltırık ile novella türündeki yeni eseri "Hunâşamzade" hakkında konuştuk. İşte o röportajın tamamı şöyle: -Novella türündeki eseriniz "Hunâşamzade" İthaki Yayınları Pangea Kitaplığı’ndan çıktı. Bu çalışmanız neyi konu ediniyor? Ortaya çıkış serüveninden, ilham kaynağınızdan bahseder misiniz? 23 Ağustos itibarıyla raflara çıkacak olan "Hunâşamzade", benim daha önce 2019'da yayımlanmış "Istrancalı Abdülharis Paşa" adlı romanımla birlikte oluşturduğum, ortaya çıkışı lise dönemlerime kadar uzanan hikaye taslaklarımdan biriydi. Romanda gördüğümüz Elif Hunâşamzade'nin bazı öykülerini çeşitli dergilerde, sitelerde yazmıştım. "Istrancalı Abdülharis Paşa'" çıktıktan sonra, bu karakterin de çıkış hikayesini romanlaştırmayı düşünmüştüm. 2022 sonlarında yine İthaki Yayınları'ndan çıkan "Kan Sahibi" adlı novellam yani uzun öykümle birlikte, okurların yorumları ve geri dönüşleri neticesinde öykü, roman dışında novella taslakları üzerinde de çalışmaya başladım. Bazı dosya konularımı, öykülerimi, romanlaştırmak istediğim taslakları, novella formatında yazmaya başladım. "Hunâşamzade" işte bu çerçevede kaleme aldığım ikinci novella oldu. 1800'lerin başında Rumeli'de, Rusçuk'ta, Tuna Nehri kıyısında Mezarhisar adlı hayali bir mevkiide yaşamış lanetli bir ailenin sonradan Edirne'ye yerleşmesi ve bu ailenin son ferdi Hunâşamzade Elif Hanım'ın sebep olduğu dehşetleri kaleme aldım. Elif karakterinin ortaya çıkışında, tıpkı Istrancalı Abdülharis Paşa'da olduğu gibi Balkanların hortlak-vampir efsaneleri, folkloru, bu folklordan türetilmiş klasik vampir hikayeleri etkili oldu. İlham kaynaklarından biri de Saygın Ersin'in 2003'te bir röportajında "Geceliler" adını verdiği vampirlerle alakalı "Elif" isimli bir roman yazacağını söylemesi olmuştu. Saygın Ersin sonradan bu romanın içeriğini epey değiştirerek "Zülfikar'ın Hükmü"nü çıkarmıştı 2005'te. Ama benim aklımda Istrancalı gibi, Balkanların bu ucunda varlığını sürdürebilmiş bir vampir karakterinin tohumlarını atmıştı. Folklorik korkuyu seven ve benim klasik vampir hikayelerime aşina okurlar, Hunâşamzade'de karakterini Istrancalı Abdülharis Paşa romanını okuduklarından beri biliyorlar ve bekliyorlardı.  -Arka kapakta "Hunâşamzade dedikleri ailenin uğursuz konağının hikâyesi…" ifadeleri yer alıyor. Bu ifadeyi seçmenize yol açan nedir? 2000'li yılların başında Edirne'ye yerleşmem gerek araştırma konularımda gerekse yazma tutkumda epey etkili olmuştur. Burada ailelerinden Rumeli'den göç hikayeleri, Balkan Harbi anlatılarını aktardıkları gibi bazı halk inanışlarını, motifleri de bir hatıra gibi taşımaya devam ettiklerini görmem epey ilham vermiştir. Hunâşamzade, eski topraklardan buralara heybe sırtında, dedelerin ninelerin dillerinde saklı kalmış eski korkulu hikayeler misali göç katarlarıyla taşınan bir dehşeti anlatıyor. Değişen ve dönüşen zamanın, coğrafyaların hengamesinde varlığını sürdüren korkulardan bahsediyor. -Daha önceki eserlerinize nazaran Hunâşamzade’nin farkı nedir? Roman mevzusu kadar uzun soluklu değil. Novella türünde olması bana yeni bir kapı açtı. Tek kitapta bir sürü hikaye anlatmak yerine okurların takip etmekte keyif alacağı bir serinin kapılarını aralayacak muhtemelen. Hunâşamzade teması açısından önceki yazdıklarımı beğenenlerin yine ilgisine hitap edecek. Farklılığı sadece hacminde. Novella türünde başka eserlerin, belki seri kitaplarımın önünü açabilecek bir çalışma oldu.  -Bundan sonraki süreçte, okuyucuları neler bekliyor? Okuyucularınıza ne mesaj vermek istersiniz? Yine üzerinde çalıştığım dosyalar var. Bir kısmı öykü seçkileri için, kimi dergiler için öyküler, makaleler. Bazı çizgi roman senaryoları üzerinde de çalışmaya başladım. Fakat önümüzdeki dönemde kendi öykü kitabım üzerinde ağırlıklı çalışacağım. Bazı novella taslaklarım da var yazmayı düşündüğüm. Roman biraz daha meşakkat ve ilgi istediğinden şimdilik biraz ileriye erteledim. (Okurlar) Sosyal medya hesaplarımdan takipte kalsınlar zira her an yeni bir çalışma duyurusuyla karşılaşması çok olası. Novella nedir? Literatürde uzun hikâye veya uzun öykü (novella), hikâyeden uzun, romandan kısa, olayları hikâyeden daha ayrıntılı ve kişi kadrosu hikâyeden daha geniş olan bir edebî türdür. Uzun hikayeyi roman ve hikâyeden ayıracak ölçütler tartışmalı olsa da Science Fiction and Fantasy Writers of America derneğinin Nebula Ödülleri'ni dağıtırken kullandığı ölçüte göre 17.500 ila 40.000 arası kelime içeren eserler uzun hikâye olarak kabul edilir. (Kitabın arka kapak yazısı) Gececi kuşların ve baykuşların bile uzak durduğu Mezarhisar köyünde yaşanan vahşetin ve o harap köydeki yokuşların en tepesinde yer alan, Hunâşamzade dedikleri ailenin uğursuz konağının hikâyesi... Tuna boylarından Edirne’ye uzanan asırlık dehşet…   Işıldayan gözlü hortlakların, kanı çekilmiş cesetlerin, öte âlemden sivri dişlilerin, gecenin dehşetli yaratıklarının eşliğinde Hunâşamzade ailesinin asırlık musibetinin peşine düşüyor, Istrancalı Abdülharis Paşa ile birlikte nesilden nesle aktarılan lanetin sebebini araştırıyoruz.   “Bulutlar dağılmış ve dolunay meydana çıkmışken, bir kere daha manastırın üzerinde bir karaltı tekinsiz kanat çırpma sesleri eşliğinde çöktü. Puhudan, azim akbabalarla kartallardan daha büyük, kanatlı bir şekil harap manastırın çatısına tüneyip ateş kızılı gözleri ve sivri dişleri ta tepeden fark edilen ihtiyar kocakarı suretiyle aşağıdakilere baktı. Belden aşağısı koca pençeleriyle ve kanatlarıyla kuşu, belden yukarısı da neredeyse pençelerine dek sarkan memeleri, ihtiyar ancak sağlam bedeni ve örüklerine toz toprak kemik dolmuş, yerleri süpüren uzun kara saçlarıyla, iki yangın yeri koca gözleri ve dikenli dalları andıran siyah siyah sivri dişleriyle çöreklenmiş ejderha misali tepeye tüneyen heyula bir çığlık kopardı.”    Mehmet Berk Yaltırık’ın novellası, onun evrenine aşina okurların adımlamaktan heyecan duyacağı yeni bir patika; yeni okurlar için de kestirme bir giriş! Mehmet Berk Yaltırık’ın novella türündeki yeni eserine ulaşmak için tıklayınız. MEHMET BERK YALTIRIK KİMDİR? Kırım kökenli, tarihçi ve korku-fantastik hikâye yazarı Mehmet Berk Yaltırık, 1987’de dünyaya geldi. Tarihçi, yazar ve korku anlatıcısı Mehmet Berk Yaltırık, üniversite eğitimini Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde, 2014’te ise Genel Türk Tarihi alanında yüksek lisansını tamamladı. Halen doktora programına devam eden Yaltırık, 2009’da Son Gulyabani’nin Yeri adlı kişisel blog platformunda edebiyat macerasına başladı. Yaltırık, yazdığı hikaye türünde eserlerle 2013’te GİO Hikaye Yarışması ve Türkiye Bilişim Derneğinin düzenlediği Bilimkurgu Öykü Yarışması’nda mansiyon kazanmıştı. Kırım Tatar yazar Yaltırık, ilk yazdığı romanı "Yedikuleli Mansur" ile GİO Roman Ödülleri’nde dereceye girerken, "Istrancalı Abdülharis Paşa" romanıyla da GİO En iyi Roman ödülünü kazanmıştı. Yazar, Kayıp Rıhtım’ın ilk öykü antolojisi "Tüm Panayırların Heyulası"nda "Umacı" adlı öyküsüyle de yer alırken son olarak okurlarını, 1800’lü yılların İstanbul’unda geçen Karanlığın Şahidesi kitabıyla buluşturmuştu. Mehmet Berk Yaltırık’ın "Hunâşamzade" adını verdiği dördüncü eseri ise daha önce "Istrancalı Abdülharis Paşa" romanında da yer alan Hunâşamzade Ailesi’nin perde arkasındaki gizemli hikâyesini konu alıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.