SON DAKİKA
Hava Durumu

#Lübnan

QHA - Kırım Haber Ajansı - Lübnan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Lübnan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kazakistan, Lübnan'daki vatandaşlarını tahliye etti Haber

Kazakistan, Lübnan'daki vatandaşlarını tahliye etti

Kazakistan hükumeti, Orta Doğu'da artan gerginlik dolayısıyla Lübnan'daki vatandaşlarını Türkiye üzerinden tahliye etti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in talimatıyla hükumet, 41 vatandaşının Lübnan'dan ülkeye dönmesini sağladı. KAZAK TÜRKLERİ, İSTANBUL ÜZERİNDEN ÜLKESİNE DÖNDÜ Kazakistan Dışişleri Bakanlığından konuya ilişkin 4 Kasım 2024 tarihinde yapılan açıklamada, Lübnan'da yaşanan çatışmaların gün geçtikçe ağırlaştığı ifade edildi. Ülkedeki bu istikrarsızlıktan dolayı Lübnan'daki Kazak Türklerinin durumları acil olarak masaya yatırıldı. Bu sabah yapılan açıklamada, ülkedeki vatandaşların özel bir operasyonla Kazakistan'a getirildiği bildirildi. Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığının ortaklaşa düzenlediği operasyon, 17-31 Ekim 2024 tarihleri ​​arasında İstanbul ve Dubai kentleri üzerinden gerçekleştirildi. Türkiye Cumhuriyeti, Lübnan'daki istikrarsızlığın ve güvenlik sorununun ortaya çıkmasının ardından Türk vatandaşlarını ülkeden tahliye etmeye başlamıştı. LÜBNAN'DA İSRAİL'İN HAVA SALDIRILARI SÜRÜYOR Lübnan’da 17 Eylül 2024 tarihinde Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana gelmişti. Hizbullah’a ait olduğu iddia edilen çağrı cihazları ve telsizler bir gün arayla patladı ve en az 37 kişi ölürken 3 binden fazla kişi yaralandı. Lübnan bu saldırılardan İsrail'i sorumlu tuttu. İsrail yetkilileri ise Beyrut'un iddialarının gerçeği yansıtmadığını iddia etmişti. İsrail ordusunun Lübnan'ı hedef alan hava saldırılarında şu ana kadar 2 bin 986 kişi yaşamını yitirdi. Ayrıca, 13 bin 402 kişi ise saldırılarda yara aldı. Öte yandan, ülkenin güneyindeki başkent Beyrut ve kuzey bölgelerine göç dalgası ise devam ediyor. İstikrarsızlığın sürdüğü ve saldırıların devam ettiği ülkede, hükumet verilerine göre 540 bine yakın insan yerinden edildi. Kitlesel göçün büyük bir kısmı ise bir başka savaşın devam ettiği ülke olan Suriye'ye gidiyor.

Lübnan Türkmenlerinin Türkiye ile ilk teması nasıl oldu? Haber

Lübnan Türkmenlerinin Türkiye ile ilk teması nasıl oldu?

Şerife Beyza Satılmaz / QHA ANKARA 2018 yılında Akkar’da milletvekili adayı olan Lübnan Türkmeni ve Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu Gülay Elassaad Kırım Haber Ajansına (QHA) önemli açıklamalarda bulundu. “TÜRKMENLERİ BULDUK” Elassaad, Lübnan Türkmenlerinin Türkiye ile ilk temasını şu cümlelerle anlattı: Türkiye Cumhuriyeti’nin Büyükelçiliği bizi arıyordu ama ulaşamıyordu. Babam benim askerdi ve 1989 yılında tesadüfen Büyükelçiliğin yakınlarında bayram öncesi mayın keşfinde görevliydi. Babamlar Türkmence konuşurken buna bir Büyükelçilik çalışanı birinci katip şahit oluyor. Katip, babamlara ‘Kim Türkmence konuştu?’ diye soruyor. Babamlarda 'biz' yanıtını veriyor. Katip, hemen dönemin Büyükelçisi İbrahim Feyzi Dicleli’ye giderek 'Türkmenleri bulduk’ diyor. Büyükelçi ise ağlayarak dışarı çıkmış, sarılmışlar, oradaki komutandan izin alarak babamları yemeğe çağırmış. Sonra da Türkmenler köye davet ettiler. Şu an Feyzi Bey rahmetli oldu.  Köyümüze ilk gelen Türk Büyükelçiydi. Sanki unutmuşuz, kaybetmişiz ve geri bulundu gibi bir manevi hava hakimdi. O zamandan beri Lübnan yönetimi bizi daha fazla ciddiye almaya başladı ve Türkmenler olarak belirgin bir toplum olmaya başladık. Türkiye ile iletişime geçmemiz bu noktada Lübnan’ın dikkatini çekti. Hatta babamı birkaç kez hapse attılar. Babam askerdi ve Türk Büyükelçiliğine gitmesi onları rahatsız etmişti. Babam ise ‘Benim annem Türkiye, babam ise Lübnan. Biz bu ilişkiden Lübnan’ın yararlanmasını istiyoruz, kötülüğünü değil’ diyor.”   Ayrıca Elassaad, 1989’dan bugüne her Büyükelçi değiştiğinde Türkmenleri ziyarete geldiklerini belirterek “Hatta Türkiye’den herhangi bir grup Lübnan’a geldiğinde mutlaka bizi de ziyaret ediyor.” dedi. AKKAR’IN İLK KADIN MİLLETVEKİLİ ADAYLARI Gülay Elassaad, aynı zamanda Lübnan’ın Akkar bölgesindeki ilk kadın milletvekili adaylarından ve o süreci şöyle anlatıyor:  Milletvekili adayı olduğumda yıl 2018’di. O dönem Lübnan’da yeni bir sisteme geçilmişti. 2018’e kadar Akkar’da hiç kadın milletvekili olmamıştı. Biz yedi kadın bir araya gelerek bir liste oluşturduk. Milletvekilliğine başvurduk. Bu ilk defa olan bir şeydi. Biz kadınları meclise kabul etmeleri noktasında bir protesto da diyebiliriz. Çok çok yeniydi ve hemen tabiî insanlar bunu kabul etmedi. Çünkü biz Lübnan’da etnik ve mezhepsel şekilde aday olabiliyoruz. Lübnan’da çok büyük paralarla milletvekili olunuyor ve biz bununla baş edemedik. “LÜBNAN SİYASETİNDE ETKİN OLABİLMESİ GENİŞ BİR MESELE” QHA muhabirinin Türkmenlerin siyasette nasıl etkin olabileceği sorusuna Elassaad, “Türkmenlerin Lübnan siyasetinde etkin olabilmesi geniş bir mesele. Lübnan Türkmenlerinin 30 bin civarında olduğu söylense de daha fazla olduğumuza inanıyorum. Ayrıca Lübnan Türkmenleri tek bir yerde yaşıyor değil ve her bölgeden ayrı milletvekili çıkması gerekiyor. Bizim belli bir parti başkanıyla iletişime geçerek ayrı ayrı bölgelerde sana istediğin listede oy vereceğiz ancak bize belli bir bölgede milletvekili vereceksin şeklinde genel bir çözüm sunabiliriz ama Türkmenler içinde siyasi görüş birliği yok. Ki, zaten bu da çok demokratik bir durum.” yanıtını verdi. Lübnan’daki okullarda Türkçe dilinde eğitim alamamalarını büyük bir eksiklik olarak değerlendiren Elassaad, “Sadece ayrı bir sınıf olursa mümkün olabiliyor. Biz istiyoruz ki, Türkçe ile eğitim öğretim yapabilelim.” dedi. Lübnan’daki güncel durumun Türkmenlere yansımasını ise “Türkmen köylerine İsrail’in direkt  bir bombardımanı yok ama yakınlarında durum çok kötü. 5 Türkmen köyünün bulunduğu Beka şu an çok zor durumda, bombalama altında, gerçekten yardıma ihtiyaçları var. İsrail hiç ayırt etmeden bombalıyor.” şeklinde değerlendirdi. “EĞER BOMBALAMALAR BİZE ULAŞIRSA BİZ TÜRKMENLERİ UNUTMASINLAR, BİZDEN VAZGEÇMESİNLER” Gülay Elassaad’ın Türk dünyasına çağrısı: Türk dünyası bizimle aynı kanı taşıyor. İsteğimiz seslerini yükseltsinler, güçlerini birleştirip Lübnan’daki işgali durdursunlar. Biz atalarımızdan toprağımızdan hiçbir zaman vazgeçmemeyi, sadık olmayı, gerekirse savaşmayı öğrendik. Güneyimizi bombalamalarını ve daha fazla masum canın ölmesini istemiyoruz. Eğer bombalamalar bize ulaşırsa biz Türkmenleri unutmasınlar, bizden vazgeçmesinler.

Türkiye'nin tahliye operasyonu: Lübnan'dan 966 kişi getirildi Haber

Türkiye'nin tahliye operasyonu: Lübnan'dan 966 kişi getirildi

Türkiye, tarihinin en büyük tahliye operasyonlarından birine daha imza attı. Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı koordinesinde, İsrail'in saldırısı altındaki Lübnan'dan çoğu Türk vatandaşı olan siviller Türkiye'ye getirildi. İsrail'in Lübnan'a yönelik işgal saldırıları sonucu gerçekleştirilen tahliye operasyonu kapsamında, toplam 966 kişi kurtarıldı. Kurtarılan kişilerden 878'inin Türk vatandaşı, 24'ünün ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşı olduğu bildirildi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, yabancı ülke vatandaşlarına gemilere binişlerde öncelik tanındığı yönündeki haberlerin doğru olmadığını bildirdi. Mersin'den hareket eden iki gemi, 8 Ekim'de Beyrut'a ulaşarak tahliye işlemlerine başladı. Dışişleri Bakanlığının üst düzey yetkilileri, Lübnan'dan ayrılmak isteyen yaklaşık bin 900 Türk vatandaşının tahliye talebinde bulunduğunu açıkladı. 9 Ekim gece saatlerinde gerçekleştirilen tahliye işlemleri sonucunda, 878 Türk vatandaşı, 24 KKTC vatandaşı ve 64 kişinin de bu iki gruptan birinci derece yakını olduğu belirtilerek toplam 966 kişi kurtarıldı. GELECEK PLANLARI VE BAŞVURULAR Tahliye edilmek isteyen 2 bin 500 kişinin ön başvuru yaptığını ve bu kişilere telefonla geri dönüş yapıldığını kaydeden yetkili, bin 900 kişinin toplama noktalarına geleceğini bildirdi. Ancak, son anda gemiye binmekten vazgeçen bazı kişilerin olduğunu da ekledi. Yetkili, başvuru almaya devam edeceklerini ve yeni bir gemi seferinin gerekip gerekmediğine başvurulara göre karar verileceğini belirtti. Ayrıca, charter uçak seferi için açık bir liste tutulduğunu ifade etti.

Lübnan’daki Türk vatandaşlarının tahliyesi başlıyor Haber

Lübnan’daki Türk vatandaşlarının tahliyesi başlıyor

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Lübnan’dan ayrılmak üzere başvuran vatandaşların deniz yoluyla tahliyesinin 9 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirileceğini duyurdu. İKİ GEMİNİN GÖREV ALMASI PLANLANIYOR Bakanlığın 8 Ekim 2024 tarihli açıklamasına göre, Deniz Kuvvetlerine ait iki geminin bugün Beyrut’a doğru yola çıkması öngörülüyor. Gemilerin toplam kapasitesinin yaklaşık 2 bin kişi olduğu belirtildi. Tahliye işlemleriyle ilgili detaylar ise, Konsolosluk Çağrı Merkezi ile iletişime geçmiş olan vatandaşlara ayrıca bildirilecek. İHTİYAÇLAR İÇİN HAZIRLIKLAR TAMAMLANDI Gerekmesi halinde tahliye işlemlerinin, izleyen günlerde de devam edeceği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: Lübnan’dan ayrılmak üzere başvuran vatandaşlarımızın deniz yoluyla tahliyesi yarın (9 Ekim) yapılacaktır. Bu çerçevede, Deniz Kuvvetlerimize ait iki gemimizin bugün Beyrut’a doğru yola çıkması öngörülmektedir. Gemilerimizin toplam kapasitesi yaklaşık 2 bin yolcudur. Tahliye işlemiyle ilgili detaylar bugüne kadar Konsolosluk Çağrı Merkezimizle temasa geçmiş olan vatandaşlarımızla ayrıca paylaşılacaktır. Gerekmesi halinde tahliye işlemleri izleyen günlerde devam edecektir. Vatandaşlarımızın ülkemize varışlarında olabilecek ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik hazırlıklar tamamlanmıştır. Tahliye için görevlendirilen gemilerimiz, ayrıca insani yardımlarımızı da Lübnan’a nakledeceklerdir.

Dışişleri Bakanlığından Lübnan'daki Türk vatandaşlara uyarı! Haber

Dışişleri Bakanlığından Lübnan'daki Türk vatandaşlara uyarı!

Lübnan genelinde artan huzursuzluklar, Türk vatandaşlarının güvenliğini tehdit ediyor. Ülkedeki güvenlik koşullarının daha da kötüleşme ihtimali üzerine, Türkiye Dışişleri Bakanlığı 1 Ekim 2024 tarihinde önemli açıklamalarda bulundu. GÜVENLİK DURUMU KÖTÜLEŞİYOR Bakanlık, Lübnan'daki Türk vatandaşlarının deniz veya hava yoluyla tahliyesi için alternatif planlar geliştirdiğini bildirdi. Bu süreç, Dışişleri Bakanlığı Koordinasyon ve Destek Merkezi tarafından yürütülecek. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Göç İdaresi Başkanlığından oluşan bir heyet, sahada çalışmalarını sürdürüyor. Öte yandan, şu ana kadar destek talep eden 20’ye yakın ülke ile gerekli hazırlıkların devam ettiği kaydedilen açıklamada, Türkiye Dışişleri Bakanlığı, bu süreçte tüm vatandaşlarının güvenliğini ön planda tuttuğunu belirtti. Bakanlığın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: Lübnan’daki güvenlik durumunun daha da kötüye gitmesi ihtimali bulunmaktadır. Bu çerçevede, Lübnan’daki vatandaşlarımızla alakalı planlamalar ilgili kurumlarımızla eş güdüm halinde yapılmış ve vatandaşlarımızın deniz veya hava yoluyla tahliye edilmesi için alternatif planlar hazırlanmıştır. Süreci yürütmek üzere “Dışişleri Bakanlığı Koordinasyon ve Destek Merkezi” tesis edilmiştir. Bakanlığımız, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Göç İdaresi Başkanlığı görevlilerinden müteşekkil bir heyet halen sahadaki çalışmalarını sürdürmektedir. Olası tahliyeye dahil edilmek amacıyla kayıt yaptırmak isteyen vatandaşlarımızın başvuruları, 24 saat görev yapan Konsolosluk Çağrı Merkezimiz (+90 312 292 29 29) aracılığıyla toplanmaktadır. Lübnan’da bulunan vatandaşlarımızın, muhtemel tahliye kararına ilişkin olarak Bakanlığımızın ve Beyrut Büyükelçiliğimizin duyurularını yakından takip etmeleri önem arz etmektedir. Diğer ülke vatandaşlarının ülkemiz üzerinden tahliyesine ilişkin esaslar da belirlenmiş olup, şu ana kadar destek talep etmiş olan 20’ye yakın ülkeyle beraber gerekli hazırlıklar sürdürülmektedir.

Lübnan’da neler oluyor? Haber

Lübnan’da neler oluyor?

Şerife Beyza Satılmaz / QHA ANKARA İsrail ile Hamas arasında 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana gerilim git gide artıyor ve Gazze’de İsrail tarafından katledilen sivil sayısı 41 bin 534’e yükseldi. İsrail ile Lübnan arasında ise neredeyse bir yıldır zaman zaman şiddetlenen çatışmalar meydana geliyor. Lübnan’da 17 Eylül 2024 tarihinde Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana geldi. Hizbullah’a ait olduğu iddia edilen çağrı cihazları ve telsizler bir gün arayla patladı ve en az 37 kişi ölürken 3 binden fazla kişi yaralandı. Lübnan bu saldırılardan İsrail'i sorumlu tutuyor. İsrail yetkilileri ise  Beyrut'un iddialarına henüz bir yorum yapmadı. TELSİZLERE NASIL SIZILDI? Lübnan’da çağrı cihazları ve telsizlerin patlamasına dair yanıtlanmayı bekleyen bir sürü cevap var. Uzmanların görüşü bu ölçüde hasara yol açabilmeleri için, Hizbullah'ın eline geçmeden önce cihazlara patlayıcılar konulduğu yönünde. Gözler ise “BAC Danışmanlık” adlı bir şirkete çevrildi. İnfilak eden çağrı cihazlarının büyük kısmında Gold Apollo Rugged Pager AR924 yazısı yer alıyordu. Tayvanlı şirket Gold Apollo ise AR-924 lisansını BAC Consulting'e verdiklerini, bu modelin Macar başkenti Budapeşte merkezli BAC tarafından tasarımlandığı, üretildiği ve satıldığını açıkladı. ÇAĞRI CİHAZLARI NASIL PATLADI? 19 Eylül 2024 tarihinde saat 15.30’da çağrı cihazlarına lider kadrosundanmış gibi görünen bir mesaj iletildi. Çağrı cihazı bildirim sesiyle titremesinin hemen ardından binlerce cihaz infilak etti. Kırım Haber Ajansı muhabiri (QHA) bölgeden ulaştığı kaynağından aldığı bilgiler doğrultusunda hem Lübnan halkı ve yönetimi gözünden olayları inceledi hem de Lübnan Türkmenlerinin bu durumdan nasıl etkilendiğini sordu. “BU İŞ İNSANLARI HİZBULLAH İLE YAKIN İLİŞKİ İÇİNDEYDİ, BU YÜZDEN CİHAZLAR DETAYLI BİR ŞEKİLDE İNCELENMEDİ” QHA’ya konuşan kaynak, “İsrail telefonları hedef almadı; Hizbullah askerleri tarafından kullanılan iletişim cihazlarını hedef aldı. Yaklaşık 4 bin cihaz, Macaristan'dan Hizbullah için iş insanları tarafından satın alındı. Bu iş insanları Hizbullah ile yakın ilişki içindeydi, bu yüzden cihazlar detaylı bir şekilde incelenmedi.” dedi. Kaynak, cihazları satan şirketin aslında Mossad için bir paravan şirketi olduğunu ve bu durumun iki olasılıkla karşı karşıya bıraktığını ise şu ifadelerle açıkladı: Ya iş insanları Mossad için çalışıyorlardı. Ki, doğru sonucun bu olduğunu düşünüyorum. Ya da şirketin İsrail ile bağlantılı olduğunu bilmiyorlardı. Şirket şimdi kapatıldı ve hakkında başka bir bilgi mevcut değil. LÜBNAN YÖNETİMİNİN BU OLAYLAR KARŞISINDAKİ TUTUMU NASIL VE CEVABI NASIL OLACAK?  QHA muhabirinin Lübnan yönetiminin tutumuna ilişkin sorusuna “Lübnan hükûmetinin üyelerinin çoğu Hizbullah ile müttefiktir. Yapabilecekleri tek şey, Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla İsrail'e karşı uluslararası mahkemelerde dava açmak, Lübnan halkına destek ve yardım sağlamaktır.” şeklinde cevap verdi. “GAZZE'Yİ DESTEKLEMEK İSTİYORLAR AMA KENDİ ÜLKELERİNİN YIKILMASINI DA İSTEMİYORLAR” Kaynak, “Lübnan halkı yaşanan bu gelişmeler hakkında ne düşünüyor? Ne istiyor ve hissediyor?” sorusunu cevaplarken  çoğu Lübnanlının savaşa karşı olduğu ancak İsrail'in Lübnan'a saldırmasından dolayı intikam alınmasını istediklerini kaydetti. Sözlerine “Gazze'de masum insanları öldüren bir ülkeye karşı zayıf görünmek istemiyorlar. Lübnan halkı arasında genel bir görüş var: Gazze'yi desteklemek istiyorlar ama aynı zamanda kendi ülkelerinin yıkılmasını da istemiyorlar. Hizbullah’ın iletişim cihazlarının patlaması insanlara fiziksel olarak zarar vermemiş olabilir ancak kamuya açık alanlarda meydana gelmesi, onları psikolojik olarak etkiledi. Herkes yakınlarıyla iletişime geçmeye çalışıyordu, bu da ek bir sıkıntıya neden oldu.” diyerek devam etti. LÜBNAN TÜRKMENLERİ İSRAİL SALDIRILARINDAN NASIL ETKİLENDİ? Lübnanlı Türkmenlerin yaşadığı bölgeleri genellikle çatışma bölgelerinden uzakta ancak iletişim cihazlarının infilak etmesinden dolayı tüm bölgeler etkilendi. Bekaa bölgesinde, Türkmen köylerinin çoğu Hizbullah’ın kontrolü altında. Kuzey bölgelerinin çoğu bombalamaya maruz kaldı ve bugün de İsrail tarafından bombalanıyor. QHA’ya konuşan kaynaktan alınan bilgilere göre, Batı Bekaa bölgesinde bulunan Kifrraya köyü ve Akkar'daki Türkmen bölgeleri Hizbullah'ın kontrolünde olmadığı için hava saldırılarına maruz kalmadı. Güney Lübnan’a en yakın Türkmen köyü ise Kifrraya köyü ve burası daha önce 1982 yılında İsrail güçleri tarafından işgal edildi. Bununla birlikte kaynak, Lübnan’a yapılacak herhangi bir işgal sonucunda Türkmen bölgelerinin de tehlikeye gireceğini ve Türkmenlerin yaşadığı en tehlikeli bölgenin şu an Kuzey Bekaa bölgesi olduğunu kaydetti. Ayrıca İsrail’in hava saldırılarının bu bölgede yoğunluk kazandığını belirtti. Kaynak bu noktada “Eğer imkanlarım olsaydı, bu bölgelerdeki Türkmenleri bombardıman bitene kadar güvenli yerlere gönderirdim.”  ifadelerini kullandı. İsrail ordusu 23 Eylül 2024 tarihinden bu yana Lübnan’ın güneyine hava saldırıları düzenliyor. Lübnan Sağlık Bakanlığının bildridiğine göre, İsrail’in saldırıları sonucunda hayatını kaybedenlerin sayısı 581'e çıktı. Lübnan’da saldırılar sonucunda Beyrut’a doğru hareket eden yerinden edilen kişi sayısı yarım milyona yaklaşırken ülke genelinde eğitime ara verildi ve okullar yerinden edilen halkın barınması için kullanılıyor.   İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, Lübnan’da Hizbullah’a ait 100’den fazla hedefi bombaladıklarını bildirmişti. HİZBULLAH İLK DEFA TEL AVİV'E FÜZE FIRLATTI İsrail savaş uçakları, Lübnan'ın güney, doğu ve orta kesimlerindeki birçok beldeye hava saldırıları yaparken, Hizbullah da 8 Ekim 2023'ten bu yana ilk defa Tel Aviv'e füze fırlattı.

Ermenilerden Lübnan'daki Azerbaycan Büyükelçiliğine çirkin saldırı! Haber

Ermenilerden Lübnan'daki Azerbaycan Büyükelçiliğine çirkin saldırı!

Azerbaycan'ın Beyrut Büyükelçiliği önünde toplanan bir grup Ermeni provokatör, büyükelçilik binasına saldırdı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından edinilen bilgilere göre; 50 Ermeni asıllı terörist, bugün büyükelçilik binasının çitlerini kırarak içinde boya ve patlayıcı madde bulunan şişeleri binaya fırlattı.  Ermenilerden Lübnan'daki #Azerbaycan Büyükelçiliğine çirkin saldırı!https://t.co/0O5MiVEzYL pic.twitter.com/EiAUi2YX19 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) August 31, 2023 ERMENİLERDEN ÇİRKİN PROVOKASYON! Bir saldırgan tarafından kaydedilen görüntülerde, provokatörlerin Ermeni bayraklarıyla binaya şişe ve benzeri maddeler fırlattığı görüldü. Sloganlar ve pankartlarla büyükelçiliğin kapısına tırmanan maskeli kişiler kolluk kuvvetleri gelmeden olay yerinden uzaklaştı.  LÜBNAN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINA NOTA! Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı olayda yaralanan bir personelin bulunmadığını bildirdi. Bakanlık tarafından saldırıdan sorumlu olanların tutuklanması ve gerekli cezai işlemlerin yapılması amacıyla Lübnan Dışişleri Bakanlığına nota verildiği ifade edildi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Diplomatik misyonların korunmasından sorumlu teşkilata olayın haber verilmesi üzerine kolluk kuvvetleri olay yerine geldi ancak bu sırada provokatörler bölgeden uzaklaşmayı başardı. Büyükelçiliğe yapılan bu saldırıyla ilgili suçluların tespit edilmesi ve tutuklanması amacıyla Lübnan Dışişleri Bakanlığı'na konuyla ilgili nota sunuldu ve ilgili tedbirler uygulanmaya başlandı" bilgisi verildi. Olaya ilişkin soruşturma sürerken, büyükelçilik binasındaki güvenlik tedbirleri sıkılaştırıldı.

İsrail savaş uçakları, Gazze'nin ardından Lübnan’ı vurdu Haber

İsrail savaş uçakları, Gazze'nin ardından Lübnan’ı vurdu

İsrail Lübnan’a hava saldırısı başlattı. Savaş uçakları, önce Gazze'yi ardından Lübnan’ı vurdu. İsrail Ordusu Basın Sözcülüğü, gece yarısında bir açıklama ile İsrail ordusunun Gazze`ye yönelik saldırı başlattığını açıklamıştı. İsrail ordusu, bu hafta Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya baskın yapmasının ardından tansiyonu bir üst seviyeye taşıdı. İsrail ordusu, Gazze'ye hava saldırıları düzenlemesinden saatler sonra, Lübnan'ı vurduğunu açıkladı. İsrail ordusu, bu sabah saat 04:07'de kısa bir açıklama yaparak, "İsrail ordusu şimdi Lübnan’a saldırıyor. Ayrıntıları daha sonra açıklayacağız.” ifadelerini kullandı. Saldırının paylaşılmasının hemen ardından Lübnan'ın güneyindeki Tire'de şiddetli patlama sesleri duyuldu. İSRAİL ORDUSU, ÖNCE GAZZE ŞERİDİ'NE SALDIRMIŞTI İsrail savaş uçakları, gecenin erken saatlerinde abluka altındaki Gazze Şeridi'ne hava saldırısı düzenledi. Saldırı sonrası bölgeden dumanlar yükseldiği görülmüştü. İsrail'in Gazze'de bazı bölgeleri hedef aldığı açıklanmıştı. Saldırıda henüz can kaybı veya yaralılara ait bilgi paylaşılmadı. İSRAİL'DEN LÜBNAN'A HAVA SALDIRISI Öte taraftan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine roket atıldığını ifade ederek tehditler savurmuştu. Kısa bir süre sonra ise Lübnan'ın güneyinde İsrail'e ait savaş uçaklarının sesi yükseldi. İsrail savaş uçakları, bölgeyi hedef alarak hava saldırısı düzenledi. Ayrıca, İsrail Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaparak, Lübnan'dan atılan bir dizi roketten Hamas'ı sorumlu tuttuğunu açıkladı. LÜBNAN, İSRAİL'İN FİLİSTİN'DEKİ MÜLTECİ KAMPINI VURDUĞUNU İLERİ SÜRDÜ Öte yandan Lübnan medyası, İsrail ordusunun hava saldırısına ilişkin bilgi paylaştı. Buna göre, Lübnan’ın güneyinde yer alan Filistin mülteci kampı er-Reşadiye'nin yakınlarına İsrail tarafından hava saldırısı düzenlendiği ifade edildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.