SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kırım Vakfı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Vakfı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Vakfı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım Vakfından Ahıska Sürgünü açıklaması Haber

Kırım Vakfından Ahıska Sürgünü açıklaması

Sosyalist Sovyet Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) eli kanlı lideri Josef Stalin'in emriyle on binlerce Ahıska Türkü, tıpkı Kırım Tatarları gibi tam 80 yıl önce bugün öz vatanlarından canice koparılmıştı. Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı, Ahıska Türklerinin sürgün edilişinin 80. yıl dönümü münasebetiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. KIRIM VAKFI, AHISKA TÜRKLERİNİN SÜRGÜNÜ ANDI Kırım Vakfı resmî internet sayfası aracılığıyla paylaşılan anma mesajında şu ifadelere yer verildi: "İkinci Dünya savaşı sırasında Sovyet Rusyası, erkeklerini cephelerinin önüne sürdüğü Kalmukların, Karaçay-Malkarların, Çeçen-İnguşların, Kırım Tatarların savunmasız kalan kadınlarını, çocuklarını ve yaşlılarını vatanlarından binlerce km. uzaklara topyekûn olarak sürgüne göndermesine 14 Kasım 1944 tarihinde Ahıska Türklerini de ekledi. Sovyetler Birliği’nce ikinci dünya savaşına kadar askere almadığı Ahıska Türklerinin eli silah erkekleri savaş boyunca cephelerde nüfusunun önemli bir bölümünü kaybederken, kadınları ve yaşlıları ise 1944 yılının ekim ayında tamamlanan Ahıska-Borcom demiryolu inşaatında çalıştırıldı. Mükafatlandırılması gerekirken, Stalin tarafından tehdit unsuru olarak görülen Ahıska Türkleri 14 Kasım 1944 tarihinde kendilerinin inşaa ettikleri demiryolu üzerinde istif edilircesine dolduruldukları hayvan vagonlarında günlerce süren bir sürgün yolculuğuna tabii tutulmuştu. İkinci dünya savaşında Sovyet Rusyasının gerçekleştirdiği  topyekün sürgünlerden sonuncusuna maruz kalan Ahıska Türklerinin sürgün esnasında cephede savaşan erkekleri de savaş sonunda sürgünün bir parçası olmaktan kurtulamadı. Sürgün öncesinde sayıları 115 bin olarak belirtilen Ahıska Türklerinin nüfusunun önemli bir bölümü sürgünün zor şartlarına dayanamayarak kaybedilmiş, vatanlarındaki mallarına el konulmuş, mili kimlikleri ile ilgili her türlü izler de yok edildi. Seksen yıldır devam eden sürgün boyunca vatanlarına dönmelerine izin verilmeyen tek halk olarak kalan Ahıska Türkleri, gerek Sovyetler Birliği gerekse kendini Sovyetlerin devamı sayan Rusya tarafından sürgünün telafisine yönelik herhangi bir iyileştirmeye de tâbi tutulmadı. Bugün dünyanın 10 ülkesine dağılmış olarak hayatlarını idame ettirmeye çalışan Ahıska Türklerinin Ukrayna’da yaşayan önemli bir bölümü de Rusya’nın Ukrayna topraklarında başlattığı saldırıları ve işgalleri nedeniyle Rusya’nın müsebbibi olduğu bir sürgünü günümüzde de yaşamaktadır. Ahıska Türklerinin vatanlarına dönüş de dahil gasp edilen ve seksen yıldan beri verilmeyen hakları için verdikleri mücadelelerini içtenlikle destekliyor, sürgünün sekseninci yıl dönümünde acılarını paylaşıyor, sürgün şehitlerini de rahmetle anıyoruz."

Kırım Tatar diaspora temsilcilerinden Büyükelçi Bodnar'a veda ziyareti Haber

Kırım Tatar diaspora temsilcilerinden Büyükelçi Bodnar'a veda ziyareti

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı ile Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar'ın, Varşova Büyükelçisi olarak göreve atanması nedeniyle 6 Kasım 2024 tarihinde Büyükelçiliğe veda ziyareti gerçekleştirdi. Ziyaret için heyette; Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Derneği Genel Başkan Vekili Av. Namık Kemal Bayar, Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel, Kırım Derneği Genel Sekreteri Ülkü Aksel, Kırım Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İrem Aslı Aydın, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Saadet Aslan Bayar yer aldı.  Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliğine veda ziyareti gerçekleştiren heyet, Büyükelçi Bodnar'a yeni görevi için hayırlı olsun dileklerini iletti. Kırım Derneği Genel Başkanı Şahin, Büyükelçi Bodnar'ın 3 yıllık Ankara'daki görev süresi boyunca çok önemli çalışmalara imza attığını, çalışmaların aynı verimlilikle yeni gelecek olan Büyükelçi döneminde de süreceğini umut ettiğini belirtti. Ayrıca Şahin, Bodnar'a Varşova'daki görevinde başarılar diledi. Bodnar ise Türkiye'de samimi ve sıcak bir ortam olduğunu, Polonya'da da böyle bir ortamda çalışma arzusunda olduğunu vurguladı. Görüşmenin sonunda çalışmalarındaki verimlilik nedeniyle Bodnar'a bereketin sembolü olan nar biblosu takdim edildi.

Kırım Vakfı Tarih ve Kültür Konferansları'nın yeni sezonu başlıyor Haber

Kırım Vakfı Tarih ve Kültür Konferansları'nın yeni sezonu başlıyor

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı tarafından düzenlenen “Kırım Vakfı Tarih ve Kültür Konferansları” 2024-2025 sezonuna "Bir Zamanlar Dobruca" kitabının yazarlarından biri olan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Öğretim Üyesi Dr. Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu ile başlıyor.  Dr. Ahmet İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi içindeki Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde tertip edilecek olan konferans, 2 Kasım 2024 tarihinde saat 14.00'te gerçekleştirilecek. Konferans sonrasında Dr. Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu; Dr. Metin Ömer ve Burak Atmaca ile birlikte hazırladığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) tarafından basılan “Bir Zamanlar Dobruca: İki Dünya Savaşı Arasında Kırım Tatar Mİllî Hareketi” adlı kitabı ile diğer kitaplarını katılımcılara imzalayacak. FİLİZ TUTKU AYDIN BEZİKOĞLU “Kırım Vakfı Tarih ve Kültür Konferansları” adlı konferansın ilk konuğu olan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Öğretim Üyesi Dr. Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, 1999 yılında Bilkent Üniversitesi Uluslar İlişkiler Bölümü’nden Yüksek Onur derecesiyle mezun oldu. Aynı üniversitede lisansüstü eğitimine devam eden Aydın Bezikoğlu, “A Case in Diaspora Nationalism: The Crimean Tatars in Turkey” (Diaspora Milliyetçiliğinde Bir Vaka: Türkiye'deki Kırım Tatarları) adlı yüksek lisans teziyle master derecesini tamamlayarak bilim uzmanı oldu. Akademik eğitimine Toronto Üniversitesinde devam eden Dr. Aydın Bezikoğlu, “Comparative Cases in Long-Distance Nationalism: Emigre, Exile, Diaspora and Trasnational Movements of the Crimean Tatars” (Uzun Mesafeli Milliyetçilikte Karşılaştırmalı Örnekler: Kırım Tatarlarının Göç, Sürgün, Diaspora ve Ulusötesi Hareketleri) adlı doktora teziyle 2012 yılında doktorasını tamamladı ve Doktorant ünvanını aldı. Dr. Aydın Bezikoğlu, 2014 “TUBİTAK Yurda Dönüş Bursları” ile Türkiye’ye dönmüş ve 2015 yılından itibaren Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Kırım meselesi, Kırım’ın Rusya tarafından işgalinin Kırım Tatarlarına etkisi ve Kırım Tatar kimliği üzerine birçok kitap, kitap bölümü ve makale çalışmalarında bulunan Aydın Bezikoğlu, Kırım Tatarları hakkında araştırmalarına ve projelerine devam etmekte.

Kırım Vakfı Başkanı Kalkay: Ukrayna büyük bir onur mücadelesi veriyor Haber

Kırım Vakfı Başkanı Kalkay: Ukrayna büyük bir onur mücadelesi veriyor

Ukrayna'nın 33. Bağımsızlık Günü münasebetiyle, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği tarafından 17 Eylül 2024 tarihinde düzenlenen resepsiyonda Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Haber Ajansı (QHA) aracılığıyla Bağımsızlık Günü mesajını paylaştı. "UKRAYNA, BÜYÜK BİR ONUR MÜCADELESİ VERİYOR"  Ukrayna'nın Bağımsızlık Günü'nün, işgal altındaki topraklarına rağmen büyük bir anlam taşıdığını ifade eden Tuncer Kalkay, "Bugün Ukrayna'nın Bağımsızlık Günü. Ukrayna, toprakları işgal altında olmasına ve büyük kayıplar vermesine rağmen bu özel günü kutluyor. Biz de onlarla birlikteyiz. Ukrayna, büyük bir onur mücadelesi veriyor." dedi. "HER ZAMAN YANLARINDA DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ" Kalkay, Kırım Tatarlarının Ukrayna'nın bağımsızlığına verdiği destektiği anımsatarak, "Kırım Tatarları, Ukrayna'nın demokrasi mücadelesinde yanındadır. Bu bağımsızlık günü, hem Kırım Tatarları hem de Ukrayna için oldukça önemlidir. Biz, Ukrayna'nın bağımsızlığının güçleneceğine inanıyoruz. Mücadelemizde Ukrayna kazanacak." ifadelerini kullandı. Uluslararası dayanışmanın önemini vurgulayan Kalkay, "Ukrayna'nın bağımsızlığına olan inancımız tam. Bu mücadelede Ukrayna kazanacak" şeklinde konuştu. Kalkay ayrıca, Ukrayna halkına başarılar dileyerek , "Onlarla birlikteyiz ve her zaman yanlarında durmaya devam edeceğiz." dedi. UKRAYNA BAĞIMSIZLIK GÜNÜ Egemenliğini korumak için, terörist devlet Rusya’nın 24 Şubat 2022’de başlattığı topyekûn saldırı ve işgal girişimine karşı 30 aydır mücadele eden Ukrayna bugün 33. Bağımsızlık Günü’nü kutluyor ???????? pic.twitter.com/FiJohLJ3YY — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) August 24, 2024 Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Parlamentosu 24 Ağustos 1991 tarihinde, Ukrayna’nın bağımsızlığını ilan eden belgeyi kabul etti ve 1 Aralık 1991 tarihinde düzenlenen referandumda Ukraynalıların yüzde 90’ı Ukrayna’nın bağımsızlığı için oy verdi. İşgalci Rusya'nın 24 Şubat 2022 tarihinde başlattığı topyekûn saldırı ve işgal girişimi nedeniyle Ukrayna bu yıl da Bağımsızlık Günü'nü savaşın gölgesi altında kutluyor.

Kırım Vakfından Haber

Kırım Vakfından "Kırım Mücadelesinin Kadınları (1960-1990)" konferansı

Kırım Vakfı tarafından geleneksel olarak düzenlenen Tarih ve Kültür Konferanslarının son programında, Dr. Hande Gündüz’ün konuşmacı olarak yer aldığı "Kırım Mücadelesinin Kadınları (1960-1990)"  konferansı düzenlendi. Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi'ndeki Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde 1 Haziran 2024 tarihinde saat 14.00'de gerçekleşen etkinliğe; Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Şefika Gaspıralı Kadın İnisiyatifi Başkanı Necla Kalkay, Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin, Türkiye Ukrayna Romanya Kırım Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TURKSİD) Ukrayna Derneği Başkanı İsmet Yüksel, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı, vakfın ve derneğin yönetim kurulu üyeleri ile Kırım Tatar diasporasından çok sayıda isim katıldı. Programın moderatörlüğünü Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin yaptı.  Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay açılış konuşmasında Tarih ve Kültür Konferanslarının yaz dönemi gelmesiyle birlikte sonuncusu olduğunu ve ara verileceğini  söyledi. Ardından sözü konuşmacı Dr. Hande Gündüz’e bıraktı. "KIRIM KİTAP FUARINDA” ADAY GÖSTERİLDİ Dr. Hande Güzdüz, 1-15 Mayıs 2018 tarihleri arasında Kırım'a çalışma yapmak üzere gitti. İsmail Gaspıralı Kütüphanesinde çalışarak sürgünü yaşayan kadınlarla röportajlar yaptı. Türkiye’ye döndükten sonra çalışmalarını kayıt altına aldı ve tez savunmasını yaptı. 2019 yılında ise "Kırım Mücadelesinin Kadınları (1960-1990)" başlıklı kitabının ilk baskısı yapıldı. Kitap, "Kırım Kitap Fuarında” aday gösterildi. Pandemi sürecinde denk geldiği için kitap yetiştirilemedi ve jüri tarafından da değerlendirilmeye alınmadı. ALEM-İ NİSVAN: KADINLAR ÜZERİNE ÇIKARILAN TEK DERGİ Dr. Hande Gündüz, “Özellikle Çarlık Rusya zamanında Şefika Gaspıralı'nın 1906 yılında çıkardığı Alem-i Nisvan dergisi oldukça önemlidir. Alem-i Nisvan, Çarlık Rusya'da ilk olarak kadınlar üzerine çıkarılan tek dergi unvanına sahiptir. Bugün Alem-i Nisvan'ın devamı niteliğinde olan Kırım’da çıkarılan bir başka dergi ise Nenkecan'dır. Editörlüğü de Zera Bekirova tarafından yürütülmüştür.” dedi. KIRIM TATAR KADINLARININ AMACI, KENDİ ÇOCUKLARINI MİLLİ BİLİNÇLE YETİŞTİRMEK 1960’lı yıllardan sonra Özbekistan’da kadın hareketinin oluşumundan bahseden Gündüz, “1944 ile 1960 yılları arasında Kırım Tatar kadınları hayata tutunma çabası göstermişlerdir. Hatta bu süre içerisinde tam milli hareketin başladığı dönemde Kırım Tatar kadınlarının tek amacı kendi çocuklarını milli bilinçle yetiştirmek olmuştur. İlk olarak 1960’lı yıllarda Özbekistan’ın Şehrisebz eyaletinde Sıdıka Cemilova önderliğinde bir grup oluşturulmuştur. Kırım Türklerinin milli mücadelelerine baktığımızda ilk olarak teşebbüs grubunu kurmakla işe başladıklarını görüyoruz.” ifadelerini kullandı. Bu oluşumdan sonra kadınların bir araya gelerek kendi imkanlarıyla elde ettikleri daktilolarda dilekçe ve mektup yazdıklarını söyleyen Gündüz, 1964-1965 yılları arasında Yüksek Şura’ya gönderilen metinlerde yüzde 60 oranında Kırım Tatar kadınlarının imzasına rastladıklarına dikkat çekti. URALLARA SÜRÜLEN KIRIM TATAR KADINLARI Dr. Hande Gündüz, Urallara sürülen Kırım Tatarlarının bir kısmının o dönem itibarıyla Sovyet askerlerine kıyafet dikmek suretiyle hayatta kaldıklarını belirtti. Sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Kırım Tatar kadınlarının fesleri altın işlemelidir. Bu fesler üzerindeki altınları, Özbekistan’a ulaştıktan sonra bir ekmek karşılığında vererek kendi çocuklarının açlığını bastırmışlardır.” ÖYLE GÜNLER GELDİ Kİ… Dr. Hande Gündüz, Kırım Tatar Kadın Cemiyetinin kurucularından ve başkanlığını yapan kişiler arasında olan Safinar Cemileva ile 2018 yılında Kırım’a gittiğinde görüştüğünü ve Cemileva’nın kendisine şunları söylediğini kaydetti: “Öyle günler geldi ki biz milli harekette bilgileri yazacağımız kağıt ve daktilo bulamadık. Çoğu askerler tarafından alınıyordu. Ancak ben evimi bile satmayı göze alarak o daktiloları tekrardan mücadeleye kazandırmayı hedeflemiştim.”  “TARİHE ŞAHİTLİK EDEN RADYO” Dr. Hande Gündüz, 2018 yılında Safinar Cemileva ile görüştüğü esnada çektiği fotoğrafta yer alan radyonun oldukça önemli olduğunu ifade etti. Gündüz, “Ömrünün yaklaşık 15 yılını Sovyet hapishanelerinde geçiren Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, süreç içerisinde bu radyodan bütün gündemi takip etmiş ve mücadele planları yapmış.” dedi. Gündüz, Kırım Milli Haretekinde Safinar Cemileva’nın yanı sıra  Ayşe Seyit Muratova, Vasfiye Halilova, Şefika Konsul, Münire Halilova gibi birçok kadından da konferansta bahsetti. Konferansın sonunda Gündüz tarafından hazırlanan "Kırımlı Ressam Rüstem Emin'in sürgün temalı resimlerinin" olduğu video izlenildi.   Dr. Hande Gündüz, konferansın sonunda katılımcıların konuya ilişkin sorularını cevaplandırdı. Akabininde Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, konuşmacı Dr. Hande Gündüz’e günün anısına plaketini takdim etti. Daha sonra ise Dr. Hande Gündüz, "Kırım Mücadelesinin Kadınları (1960-1990)"  kitabını katılımcılar için imzaladı. 

Kırım Tatar diasporası yetkililerinden, Rus işbirlikçisi Sel'in Kırım ziyaretine tepki! Haber

Kırım Tatar diasporası yetkililerinden, Rus işbirlikçisi Sel'in Kırım ziyaretine tepki!

Türkiye'yi hedef alan Rus propagandasını destekleyen söylemlerle gündeme gelen ve üyesiz dernek oluşumlarıyla söz konusu propaganda doğrultusunda göstermelik etkinlikler düzenleyerek kendisini Türkiye'deki Kırım Tatarlarının lideri olarak tanıtmaya çalışan Ünver Sel, beraberindeki birkaç kişi ile birlikte, Rusya'nın 2014 yılından bu yana işgal altında tuttuğu Kırım'a gitti. Sel ve beraberindekilerin sözde ticari ilişkiler kurma adını verdikleri ziyaretin kamuoyuna yansıması sonrasında, Türkiye'de bulunan Kırım Tatar diasporası yetkililerinden; Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri Namık Kemal Bayar ve TURKSİD Ukrayna Başkanı ve Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel Kırım Haber Ajansına (QHA) özel açıklamada bulundu. "TÜRKİYE'DE YAŞAYAN KIRIM TATARLARI TAMAMEN KONSOLİDE OLDU"  Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım'ın 2014 yılından bu yana Rus işgali altında olduğunu anımsatarak, "Uluslararası camia ve Türkiye bu işgali hiçbir zaman tanımadı. Türkiye'de ve dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan Kırım Tatarları da bu işgale hep karşı çıktı. Biz Türkiye'deki Kırım dernekleri olarak; 50'ye yakın dernek ve cemiyetle bu işgale karşı Kırım Tatar Teşkilatları Platformunu kurduk. Burada bütün Türkiye'de yaşayan Kırım Tatarları tamamen bu fikir etrafına konsolide oldu. Orada hiçbir görüş ayrılığımız yok." dedi. Devam eden işgal sürecinde Kırım'a uçak ve gemi seferlerinin yasak olduğunu belirten Mükremin Şahin, "Resmî olarak Kırım'ın bir işgal bölgesi olması dolayısıyla, herhangi bir şirketin -bu Türkiye'den olabilir, Avrupa'dan olabilir veya dünyanın başka yerlerinden olabilir- Kırım'a yatırım ve ticaret yapması da zaten yasak. Yani bunlar aynı zamanda o şirketlere bir takım müeyyidelerin uygulanmasına yol açar. Yani hepinizin bildiği, mesela Siemensin Moskova'daki bayiliğinden alınan bir ürünün Kırım'da kullanıldığının anlaşılması sonrasında Siemens firmasına yaptırım uygulandı." şeklinde konuştu. "BU UZUN VADEDE SİZE ZARAR GETİRECEK BİR HADİSEDİR" Türkiye'de bazı kişilerin, "Kırım'da ticaret yapacağız.", "Kırım'la Türkiye ilişkilerini geliştireceğiz." "Rusya-Türkiye ilişkileri gelişecek" gibi söylemlerle Türkiye'deki iş insanlarına yanlış bilgiler verdiğini ve iş insanlarını Kırım'a götürülüp orada birtakım toplantılar organize ettiğini kaydeden Şahin, "Sonuç olarak kendi şirketleri zarar görecek. Bugün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir iş adamının Kırım'da yatırım yapması, uluslararası hukuka göre yasak. Dolayısıyla ben Türkiye'deki bütün vatandaşlarımıza, bütün iş adamlarımıza bir çağrı yapıyorum. Bu tür yalan beyan ve ifadelere kanmayın, bu tür şeylere inanmayın. Çünkü bunlar doğru değil ve bunlar uluslararası müeyyidelerde karşılığı olacak olan şeyler. Yani siz Kırım'a giderseniz, pasaportunuza Kırım'da mühür vurursa, diyelim Fransa'ya, Almanya'ya ya da dünyanın başka bir yerine yolculuk dahi yapamazsınız, deport olursunuz. Çünkü Ukrayna'dan izin almadan Kırım'a giriş yapmak bile yasak şu anda. Dolayısıyla ben buradan bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımıza bilgi olarak söylüyorum, inanmayın. Bu uzun vadede size zarar getirecek bir hadisedir. Uluslararası ticarette firmanızı zor duruma sokar. Bu söylemiş olduğum şeyler tamamen 10 yıldır geçerli gerçeklerdir." ifadelerini kullandı. Şahin, işgal altındaki Kırım'da söz konusu faaliyetleri yürüten Ünver Sel'e de değinerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu arkadaşımızın Türkiye'de bir karşılığı yok. Bir zamanlar cemiyetler ve federasyonlar şeklinde laflar vardı. Ben daha bu federasyonun herhangi bir derneğine gidip de bir çay içen bir Kırım Tatarı görmedim. Çünkü böyle dernekler yok. Sadece kağıt üzerinde, sanal alemde birtakım dernekler var, federasyonlar var. Yani bu tür federasyonlar olsa; biz herhalde görürüz, biliriz. Şurada binası var, şurada tabelası var, şurada üyeleri var. Böyle bir şey söz konusu değil. Bunlar tamamen hayali şeyler. İnsanlarımızın da bunlara inanmamalarını özellikle rica ediyorum. Yani kendileri açısından, bizim açımızdan değil. Bize bir zararı yok ki, zararı görecek olan kendileri olacaktır. Bunu da ben Kırım Derneği Genel Merkezi ve Genel Başkanı olarak söylüyorum." "RUSYA'NIN EN BÜYÜK AMAÇLARINDAN BİRİSİ DE KIRIM TATARLARINI KENDİ SAFLARINA ÇEKMEKTİ" Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay ise, Türkiye'deki Kırım Tatarlarının konsolide olmuş bir şekilde vatanlarında yapılan haksızlıklara ve işgale karşı sürekli olarak mücadele ettiğini vurgulayarak, "Kırım işgal edildiği zaman, Sovyetler Birliği'nin bir uzantısı olan Rusya'nın en büyük amaçlarından birisi de Kırım Tatarlarını kendi saflarına çekmekti. Bunun için çok büyük vaatlerde bulundu, çok büyük harcamalar yaptı ama Kırım Tatarları onların tarafına geçmeyince Kırım Tatarlarının her türlü birikimlerini ellerinden aldılar. Bunun yanında Rusya'nın ikinci hedefi, diasporadaki Kırım Tatarlarıydı. Diasporadaki Kırım Tatarlarını etkilemek ve kendi işgallerini meşrulaştırmak için her türlü yöntemi denediler. Ancak onların bu çirkin vaatleri, Türkiye'deki ve dünyadaki Kırım Tatar diasporasında hiçbir zaman karşılık bulmadı." dedi. Rusya'nın Kırım'da 10 yıldır sürdürdüğü işgalini meşrulaştırmaya yönelik çalışmalarını sürekli olarak devam ettirdiğini ve Türkiye'deki Kırım Tatarlarından ufak da olsa bir ışık gördüğünde değerlendirmeye çalıştığını belirten Tuncer Kalkay, "Tabii ki, Türkiye'deki Kırım Tatarları güçlü bir şekilde, platformlarla, Dünya Kırım Tatar Kongresinin çalışmalarıyla görüşlerini ve iradelerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu işgali kabullenmediklerini açık ve net bir şekilde her zaman ifade ediyor. Hal böyle olunca Rusya başka bir şekilde arayışlarını sürdürüyor. Kendisinin fonladığı ve her şekilde desteklediği yapılara; işte kişilerin çalışmalarından tutun da yerlerine varıncaya kadar, hatta oradaki insanlara kadar güçlü bir şekilde destek vermeye çalışıyor. Biz bu kişileri ve kuruluşları hiçbir zaman sahada göremiyoruz. Ancak Rusya'ya yakın yayın organları tarafından bunların faaliyetlerini yürütmeye çalışıyorlar. Kendi propagandasına da ortak olacak bir şekilde, her şekilde kullanıyorlar." şeklinde konuştu. "BUNLARI GÖRDÜĞÜMÜZ ZAMAN BİRAZ TEBESSÜM EDİYORUZ" Türkiye'den bir heyetin Kırım'a güçlü bir çıkarma yaptığı yönündeki propagandavari haberleri takip ettiklerini söyleyen Kalkay, söz konusu bu ziyaret hakkında, "Gerçek şu ki, yine bu bahsettiğim Rusya'nın kontrolünde olan olay televizyonlarda büyütülerek ortaya konuluyor. Sanki burada gerçek iş adamları, gerçek Kırım Tatar kuruluşları varmış gibi bahsediliyor ve bunlar süslenerek servis ediliyor. Biz tabii ki, bunları gördüğümüz zaman biraz tebessüm ediyoruz. Çünkü Türkiye'de bunların ne bir karşılığı var ne bu insanlar bilinen insanlar. Hatta bu bahsettiğimiz, kendilerini iş adamı olarak tanıtmak isteyen insanların ismini ben ilk defa duydum. Herhalde birçok insan da ilk defa duyacak. Sanırım bu insanlar, kendilerince bir para kazanma kapısı olarak görüp böyle bir şeye balıklamasına atlamışlar. Fakat onlara bunun sonuçları anlatılmamış. Ortada şu var ki, Kırım işgal altında ve Birleşmiş Milletlerden başlayarak dünyanın pek çok ülkesinde bu işgal kabul edilmiyor. Dolayısıyla Rusya'nın işlemiş olduğu uluslararası hukukla alakalı bir suça da bu insanlar ortak edinmeye çalışıyor. Bu insanlar bir taraftan para kazanayım derken, aslında kendilerinin hesap edemedikleri bu fiillerinden dolayı kendilerine bir sorumluluk yüklenecek. Yani uluslararası hukuktan dolayı belki bu suçlarla alakalı olarak birtakım davalarla karşılaşabilecekler. Bunlar kendi kurumlarına da mutlaka yansıyacak. Bu belki de siyasi bir şey olarak anlatılıyor ama bu tamamen suça iştirak etmek gibi bir olay." değerlendirmesinde bulundu. "RUSYA DİASPORADAKİ DESTEK ARAYIŞINA BUGÜNE KADAR KARŞILIK BULAMADI" Söz konusu faaliyetleri yürüten birkaç yapı olduğunu kaydeden Kalkay, bu dernek ve vakıflarda doğrudan Rusya vatandaşı kişilerin bulunduğunu açıkladı. Kalkay, "O kişilerin de Rusya'da nasıl görevler aldıklarını, hangi gizli yerlerle ilişkilerde olduklarını anlayabiliyoruz. O bakımdan Rusya bunu tabii ki yapacaktır. Bununla ilgili olarak bazı insanlar da bulacaktır. Diasporanın temsilcisi olduğunu ileri süren bu insanların ne itibarı yönünden ne kabul edilebilirliği yönünden Türkiye'de bir güvenilirliği veya bir karşılığı olduğunu düşünmüyorum. Bu insanlar sadece Rusya medyası tarafından cilalanarak ve parlatılarak kamuoyuna servis ediliyor. Bu ziyaretin de Türkiye'de de pek bir ses getirdiği düşünülemez. Burada sadece bir suça iştirak var. Bu insanlar, anladığım kadarıyla bilmeden ve nereye gittiklerini anlamadan; sadece para kazanma hırsıyla gitmişler, bunun nerelere gidebileceğini tahmin edemiyorlar. Bunların da öyle bir önemli kişi, iş adamı veya şirket olduklarını düşünmüyorum. Onlar tamamen bir beklenti içerisindeler. Ben bunun büyütülecek bir olay olmadığını düşünüyorum ama bunlar sadece suç işlemekle kalmıyorlar, aynı zamanda Rusya'nın propagandasına alet oluyorlar. Rusya da bu zayıf nüvelerle, propagandasını yürütmeye çalışıyor. 10 yıldan beri Rusya, bıkmadan devam ettiği diasporadaki destek arayışına bugüne kadar karşılık bulamadı. Bundan sonra da bulamayacak. O çabaları da beyhude kalacak. Yaptıkları işgali hiçbir zaman meşrulaştıramayacaklar." ifadelerini kullandı. "BUNUN HESABI MUTLAKA BİR ŞEKİLDE TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARAFINDAN SORULACAKTIR" TURKSİD Ukrayna Başkanı İsmet Yüksel, geçtiğimiz günlerde Türkiye'den Kırım'a sözde bir heyetin gittiği haberleriyle gündem oluşturulmaya çalışıldığının altını çizerek, söz konusu heyetin hiç bir değerinin olmadığını kaydetti. "Ben bir iş adamları grubu da demeyeceğim, esnaflar" diyen İsmet Yüksel, "Şimdi bir defa Kırım Ukrayna toprağı. Ukrayna topraklarına Ukrayna'nın izni olmadan, Ukrayna'dan habersiz bir şekilde gidilmesi; bir kere bu kanunsuzluk. Uluslararası hukuk açısından kesinlikle uygun değil." dedi. Grubu Kırım'a götüren Rus işbirlikçisi Ünver Sel'in önemli olmayan bir şahıs olduğunu vurgulayan  İsmet Yüksel, "Ünver Sel denen şahıs, Türkiye'de hiçbir değeri olmayan bir insan. Burada kendisini temsilcisi olarak tanıtıyor ama diasporadaki temsilciliğinde üyesi olmayan bir şahıs. Şimdi bunun önderliğinde Kırım'a gidiyorlar. Kırım'da birtakım çalışmalar yapıyorlar. Yapmış oldukları çalışmalar tamamen kanunsuzdur. Bunun hesabı mutlaka bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti tarafından sorulacaktır. Türkiye'de ve Kırım'da öyle bir gündem estirdiler ki, sanki Türkiye'den çok büyük iş adamları grupları gitti ve burada büyük işler yapacaklar. Asla öyle bir şey değiller. Bu yüzden dolayı da açıkçası çok gündem olacak insanlar değiller." açıklamasında bulundu. Ayrıca, Kırım'da yapılan görüşmelerde Sel'in, Kırım Tatar halkının millî lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov'u kastederek sürekli olarak "Kırım'dan kaçan liderler" ifadesini kullandığına dikkar çeken İsmet Yüksel, "Bir kere onlar oradan kaçmadı. Kıyiv'de yaşayan insanların hiçbirisi vatanından kaçmadı. İşgale gelen insanlar zorla çıkarttılar. Şu anda yüzlerce insan hapislerde yatıyor. Onlar da mı kaçak? Onlarda mı kaçsınlar? Yani böyle bir saçma sapan bir şey. Dediğim gibi fazla gündem olacak bir konu da değil. Gündem olmasını da kendisi özellikle istiyor." şeklinde konuştu. "RUSYA'NIN DESTEKÇİSİ BİR GRUBUN KIRIM TATARLARI YA DA TÜRK KAMUOYUNDA BİR İTİBARI OLMASINI DÜŞÜNMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR" DQTK Genel Sekreteri Namık Kemal Bayar, söz konusu ziyarete ilişkin olarak QHA'ya yaptığı açıklamasında, "Kırım'da yapılan bir etkinliğe Türkiye'de Rusya yanlısı siyaset yapan ve oy oranı binde bire ulaşmayan bir siyasi partinin yan kuruluşlarını temsilen katılan şahısların Türk iş dünyasını temsil kabiliyeti bulunmamaktadır. Keza bu şahısları Kırım'a götürdüğü anlaşılan kuruluşun Türkiye'deki Kırım Tatar diasporası içinde ve kamuoyunda itibarı ve destekçisi de yoktur. Milletimizin tarihinden ve bugün yaşadığı gerçeklerden kopmuş, tarih boyunca halkımızı katletmiş Rusya'nın destekçisi bir grubun Kırım Tatarları ya da Türk kamuoyunda bir itibarı olmasını düşünmek mümkün değildir." ifadelerine yer verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.