Kırım Temsilciliğinden, Almanya'daki 1944 Sürgünü'nün soykırım olarak tanınması kampanyasına destek çağrısı
Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Simferopol) Kenti Temsilciliği tarafından 24 Eylül 2024 tarihinde yayımlanan açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme uyarınca Kırım Tatar Sürgünü’nün, 2015'te Ukrayna, 2019'da Letonya ve Litvanya, 2022'de Kanada ve 2024'te Polonya tarafından soykırım olarak tanındığı anımsatıldı.
Temsilcilik bireyleri imza kampanyasına katılmaya davet ederek, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nün Almanya tarafından soykırım olarak tanınmasının önemli olduğunu vurguladı.
Dilekçenin imzalanmasına ilişkin ayrıntılı talimat hazırlayan Temsilcilik, "Sizi bağlantıya gidip kampanyayı imzalamaya davet ediyoruz." çağrısında bulundu.
18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nün soykırım olarak tanınmasını isteyen herkes aşağıdaki linke tıklayarak imza kampanyasına katılabilir:
https://epetitionen.bundestag.de/content/petitionen/_2024/_07/_12/Petition_170582.html
İMZA KAMPANYASI
Almanya Federal Meclisinin resmî internet sayfasında, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanınmasına dair bir imza kampanyası başlatıldı. Temmuz 2024’de yayımlanan dilekçede Federal Meclisten 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıması talep ediliyor.
Rus devletinin, yaklaşık 300 yıldır, Kırım'ı sömürgeleştirme ve Yarımada'nın yerli halkını yok etme yönünde bilinçli bir politika izlediği belirtilen dilekçede, 18 Mayıs 1944 tarihinde Kırım'ın yerli halkı olan Kırım Tatarlarının tarihindeki en büyük trajedisinin yaşandığı kaydedildi.
Almanya Federal Meclisinden, Kırım Tatar Sürgününü soykırım olarak tanınmasını talep eden dilekçe Kırım Tatar aktivist ve Psikiyatri Doktoru Elvis Çolpuh tarafından hazırlandı.
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
???? 80 yıldır dinmeyen acı: 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı pic.twitter.com/YcZoYflQPH
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 16, 2024
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgün yıllarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan’da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.