SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kırım Tatar Sürgünü

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Tatar Sürgünü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Tatar Sürgünü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırımoğlu, Çekya Senatosunda alınan soykırım kararını QHA'ya değerlendirdi Haber

Kırımoğlu, Çekya Senatosunda alınan soykırım kararını QHA'ya değerlendirdi

Çekya Parlamentosunun üst kanadı olan Senato, 18 Aralık 2024 tarihli genel kurulunda, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan kararı kabul etti. Çekya 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan 7. ülke olurken, karar sonrasında Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu genel kurula hitaben bir konuşma gerçekleştirdi. Kırımoğlu konuşmasında, 1944 yılındaki sürgün ve soykırımdan sonra Kırım Tatarlarının birkaç neslinin vatanlarına dönebilmek için yaklaşık yarım yüzyıl mücadele ettiğini ve 2014 yılındaki işgal sonrasında ise çok sayıda Kırım Tatarının işgalcilerin baskıları neticesinde yine vatanlarını terk etmek zorunda kaldığını vurguladı. Gerçekleşen görüşme sonrasında Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, soykırım kararını Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. Kırım Tatarlarının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Çekya Senatosunun 18 Aralık 2024 tarihli genel kurulunda kabul ettiği, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nün soykırım olarak tanınması kararını Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. pic.twitter.com/LJXxkFYqxy — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) December 18, 2024 SIRADA SLOVAKYA VE ALMANYA VAR Alınan kararın son derece önemli olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, "Biz, Kırım Tatar halkının uğradığı sürgünün soykırım olarak tanınması için çalışmalara Ukrayna'nın bağımsızlığını ilân ettiği dönemde başlamıştık. Bu konuda Kırım Tatar Milli Kurultayının kararı vardı. Bununla birlikte o dönemde bu kararı almak çok zordu. İnsanlar ancak Kırım'ın işgal edilmesi sonrasında Rusya'nın ne olduğu anlamaya başladı" dedi. Soykırım kararının ilk olarak 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu tarafından alındığını anımsatan Kırımoğlu, daha sonra diğer ülkelere de kabul etmesi için müracatlarda bulunulduğunu ve bugün itibariyle sürgünü soykırım olarak kabul eden 7 devlet olduğunu belirtti. "ÇALIŞMALARA DEVAM EDECEĞİZ" "Bu çalışmalarımıza devam edeceğiz" diyen Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 2021 yılında düzenlenen Kırım Platformu kapsamında düzenlenen konferansta resmî ve gayrıresmî olarak Slovakya Parlamentosu Başkanı ile görüşme gerçekleştirdiğini ve bu doğrultuda hazırlık yapıldığını duyurdu. Kararın henüz alınmamasının sebebinin Rus yanlısı hükûmetin iktidara gelmesi olduğunu ifade eden Kırımoğlu, bunun bir zaman meselesi olduğunu ve Slovakya'nın da bu kararı mutlaka alacağını kaydetti. Öte yandan 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nün soykırım olarak tanınması noktasında görüşmelerin gerçekleştirildiği bir diğer ülkenin Almanya olduğunu söyleyen Kırımoğlu, kararın ülkede yapılacak erken seçim sonrasına bırakıldığını ve yeni dönemde bu konuda gelişme olacağını açıkladı.

Bir Kırım Sürgünü Romanı: Ölüm Katarı Haber

Bir Kırım Sürgünü Romanı: Ölüm Katarı

18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nı ele alan  "Ölüm Katarı" adlı eser, tarihi roman yazarı İsmail Bilgin'in kalemiyle Mavi Gök Yayınlarından çıktı. Eser, Sovyet diktatörü Stalin'in zulmüne maruz kalan Kırım Tatar halkının yaşadığı acıları merkeze alıyor. Sürgün edilen on binlerce insanın dramını yansıtan bu eser, okurları acı dolu bir döneme götürüyor. BAYADİN’İN DRAMI, BİR HALKIN DESTANI Romanın ana karakteri olan Bayadin, Sovyet ordusuna zorla katılıyor ve sevdiklerini sürgünde kaybetmenin acısını yaşıyor. Okurlar, eserde Kırım Tatarlarının kimlik mücadelesine tanıklık ediyor. Mavi Gök Yayınlarının kitaba ilişkin tanıtım yazısında şu ifadeler kullanıldı: "Bu sürgün, yalnızca vatanı değil, umutları da yerinden etti. Meşhur tarihi romancı İsmail Bilgin, Ölüm Katarı ile Stalin’in zulmü altında ezilen Kırım Tatarlarının yürek burkan hikâyesini anlatıyor. Evlerinden koparılan binlerce insan, yük trenlerine doldurulup bilinmeze sürgün edilirken, vatan hasretiyle yanıp tutuşuyor. Romanın kahramanı Bayadin, Sovyet ordusunda zorla hizmet etmenin acısını ve sevdiklerini kaybetmenin kederini yaşarken, bir halkın kimlik ve kültürlerinden koparılmasının destansı öyküsüne tanıklık ediyor. Ölüm Katarı, Kırım Tatarlarının Sovyet boyunduruğuna karşı unutulmaz direnişini ve bir milletin hayatta kalma mücadelesini, Stalin’in sözde eşitlik vaadiyle inşa edilen Sovyet rejiminin ardındaki gerçek yüzü çarpıcı bir dille anlatıyor. Kırım Sürgünü'nün 80. yıl dönümü anısına…" 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Ana vatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de ise Kanada Parlamentosunun alt kanadı olan avam kamarası, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

Bezikoğlu: Kırım Tatar Sürgünü TBMM’de soykırım olarak tanınmalı Haber

Bezikoğlu: Kırım Tatar Sürgünü TBMM’de soykırım olarak tanınmalı

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Dr. Öğretim Üyesi Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu, 18 Mayıs 1944 yılında gerçekleşen Kırım Tatar Sürgünü’nün dünya çapında soykırım olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından da adımlar atılması gerektiğini Kırım Haber Ajansına (QHA) açıkladı. "KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ TBMM’DE SOYKIRIM OLARAK TANINMALI" Filiz Tutku Aydın Bezikoğlu; 18 Mayıs 1944 tarihinde Kırım Tatarlarının maruz kaldığı sürgünün soykırım olarak kabul edilmesi yönünde atılan adımları ve uygulanan politikaları olumlu bulduğuna fakat konu hakkında yetersizliklerin de olduğuna dikkat çekti. Holodomor Soykırımı’nın dünya çapında otuzdan fazla ülke tarafından kabul edildiğini belirten Bezikoğlu, aynı kabulün Kırım Tatar Sürgünü için de sağlanması gerektiğini vurguladı. Bezikoğlu, öncelikli olarak TBMM tarafından bu durumun desteklenmesi gerektiğini “Bu yönde bizim de çaba göstermemiz gereklidir. En önemlisi tabiî, Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisinde de Kırım Tatar Sürgünü'nün soykırım olarak tanınması gerekiyor.” ifadeleriyle belirtti. Uluslararası ilişkilerde soykırımın tanınmasının siyasi bir olay olduğunu vurgulayan Bezikoğlu, sahip olunan siyasi gücün de tanınma aşamasında etkili olduğuna dikkat çekti. Tanınmaların genelde tarihi olarak değil, güncel olarak yaşanan olaylar nedeniyle destek sağlamak amacıyla yapıldığını belirten Bezioğlu, bu bağlamda lobicilik faaliyetlerinin de ön plana çıktığını aktardı. Bezikoğlu şu ifadeleri kullandı: Aslında tarihi değil de günümüzdeki olayda size destek vermek için bunu yapıyorlar. Bu yönden de birazcık bunun lobicilik faaliyetlerine ve bu ülkelerde çeşitli mevkilere ya da kurumlara ulaşarak kendimizi tanıtmayla ilgili olduğunu düşünüyorum. Yoksa tarihçiler zaten bunun soykırım olduğunu akademik olarak teslim ettiler.

Çekya, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanımaya hazırlanıyor Haber

Çekya, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanımaya hazırlanıyor

Çekya, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan yedinci ülke olmaya hazırlanıyor. Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky, 22 Kasım 2024 tarihinde, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov ve beraberindeki heyetle bir araya geldiği görüşmede, Parlamentonun üst kanadı olan Senatonun Dışişleri, Savunma ve Güvenlik Komisyonu tarafından, Josef Stalin'in emriyle 18 Mayıs 1944 tarihinde Kırım Tatar halkına uygulanan Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan Senato karar taslağının oy birliğiyle kabul edildiğini açıkladı. 18 Mayıs 1944 günü bir şafak vaktinde, milletler hapishanesi Sovyetler Birliği’nin diktatörü Stalin’in emriyle Kırım Tatar halkının öz vatanlarından koparılmasını soykırım olarak kabul eden taslağın, 2024 yılı aralık ayı içerisinde Senatoda görüşülerek, kabul edilmesi bekleniyor. Öte yandan Jan Lipavsky; KTMM Başkanı Refat Çubarov, yardımcıları Nariman Celal ve İlmi Umerov ile Meclis üyeleri Eskender Bariyev ve Riza Şevkiev'le gerçekleştirdiği toplantıda, Çekya'nın Kırım Tatarlarına ve Ukrayna'ya desteğinin devam edeceğini ve Kırım Tatar halkını savunmaya devam etmeye hazır olduklarını belirtti. Karşılıklı olarak iş birliği konularının ele alındığı görüşmede Refat Çubarov, Rus işgali altındaki Kırım Tatar halkının mevcut durumu, KTMM'nin Kırım Tatar halkının çıkarları doğrultusunda görevini yerine getirirken karşılaştığı temel zorluklar ve sorunlar hakkında Bakan Lipavsky'e bilgi verdi. SON OLARAK ESTONYA KABUL ETMİŞTİ Estonya Parlamentosu (Riigikogu), 16 Ekim 2024 tarihli genel kurulunda aldığı kararla 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan altıncı ülke olmuştu. Daha önce Kırım Tatar Sürgünü’nün 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu tarafından soykırım olarak kabul edilmesi sonrasında; 2019 yılında Letonya ve Litvanya parlamentoları, 2022’de ise Kanada Parlamentosunun alt kanadı olan Avam Kamarası, 2024'ün temmuz ayında Polonya Parlamentosunun alt kanadı olan Sejm, sürgünü soykırım olarak tanımıştı.

Ukrayna Parlamentosu Başkanı Stefançuk, Kırım Derneğini ziyaret etti Haber

Ukrayna Parlamentosu Başkanı Stefançuk, Kırım Derneğini ziyaret etti

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş'un daveti üzerine Türkiye'nin başkenti Ankara'da bulunan Ukrayna Parlamentosu (Verkhovna Rada) Başkanı Ruslan Stefançuk (Ruslan Stefanchuk), 15 Mayıs 2024 tarihinde Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezini ziyaret etti. Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin ve dernek yetkilileri tarafından karşılanan Stefançuk, Türkiye'deki Kırım Tatar diasporasının önde gelen isimleriyle bir araya geldi. "SÜRGÜN HÂLÂ DEVAM EDİYOR" Mükremin Şahin, gerçekleştirdiği konuşmasında "18 Mayıs 1944'te Kırım Tatar halkı bir soykırıma uğradı. O sürgün hâlâ devam ediyor." diyerek, günümüzde Kırım Tatar diasporasının 20'e yakın ülkede bulunduğunu anımsattı. Vatanlarına dönebilen Kırım Tatarlarının, 1990 yılından itibaren Ukrayna'yla beraber geleceklerini inşa etmek için büyük bir mücadele içerisinde çalıştıklarını ve Kırım'da kök salmaya millî ve medenî müesseselerini kurma gayreti içerisinde olduklarını belirten Şahin, "Kırım Tatarlarının ve Kırım'ın henüz anayasal olarak daha hakları tam gerçekleşmeden, Kırım maalesef 2014 yılında Rusya tarafından tekrar işgal edildi." şeklinde konuştu. "UKRAYNA'NIN YANINDA TERCİHİMİZİ YAPARKEN HİÇ TEREDDÜT ETMEDİK" Kırım'daki işgal ve savaşın hâlâ devam ettiğini kaydeden Şahin, "Dünyada yaşayan hiçbir Kırım Tatarı bu işgali kabul etmedi. Özellikle Türkiye'de yaşayan milyonlarca Kırım Tatarı, bu savaş ve işgal karşısında Ukrayna devletinin yanında yer aldı. Kırım Tatar halkının ve Kırım'ın statüsü konularında bugünlerde yapılacak olan birtakım çalışmaların bizim mücadelemize büyük bir destek vereceğini düşünüyoruz. Çünkü bu haklarımız bizim elimizden 1944'te alındı. Bu savaş bitmeden bu hakların iade edilmesi, Kırım Tatarların anayasal haklarının ve statüsünün tespit edilmesi, bu mücadelemize destek verecektir ve bütün dünyadaki Kırım Tatarlarını Ukrayna'nın yanında daha güçlü bir şekilde durmasını sağlayacaktır. Biz Ukrayna'nın yanında tercihimizi yaparken hiç tereddüt etmedik. Bu Ukrayna ile Rusya arasında bir tercih değil. Bu demokrasiyle, insan haklarıyla ve hukuk ile diktatörlük arasında bir tercihtir. Bizim bu konuda iyi sonuç alacağımıza ve kazanacağımıza olan inancımız tamdır. Türkiye ve Ukrayna arasında dostluğun gelişmesi bizim temel stratejimizdir. Bu iki halkın gelecekte Karadeniz'de, Balkanlar'da ve doğal geleceğin inşa edilmesinde iki güçlü ülke olarak varlıklarını geleceğe taşıyacaklarından eminiz. Kırım Tatarları, burada da durması gereken yerde duracaktır." ifadelerini kullandı. "UKRAYNA VE KIRIM TATAR HALKLARININ KADERLERİ BİRBİRLERİNE AYRILMAZ BİR ŞEKİLDE BAĞLIDIR" 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanlarını anarak sözlerine başlayan Ruslan Stefançuk, "Bugün Ukrayna Verkhovna Rada Başkanı olarak sizlerle burada bulunmak ve Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı kurbanlarını birlikte anmak benim için bir şereftir. Bu insanlığa karşı suç, 80 yıl önce Stalin rejimi tarafından işlenmişti ancak bugün de devam ettiğini görüyoruz. Ukrayna'ya karşı yürütülen tam kapsamlı işgal ve savaşla beraber Ukrayna'da barış içinde yaşayan bütün halkları yok etme niyetleri var. Bu bir sessiz sürgün olarak adlandırılıyor ve bildiğiniz üzere Ukrayna'da 18 Mayıs, Kırım Tatar Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü olarak anılacak. 18 Mayıs tarihinde Ukrayna'da Cumhurbaşkanı ve diğer birçok üst düzey yetkilinin katılımıyla Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı'nda sürgüne maruz kalan, hayatını kaybeden kurbanları rahmetle ve saygıyla anacağız. Kırım Tatarlarının anavatanlarına dönmesi ve orada gelişebilmesi için Ukrayna devleti geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de elinden gelen her türlü çabayı sarf etmeye devam edecektir. Maalesef hepimiz biliyoruz ki, 2014 yılında Rusya'nın Ukrayna işgali Kırım'da başladı. Yaptığı şeylerden ilki orada yaşayan halka, insan hakları ihlalleri uygulamak ve baskı rejimi başlatmak oldu. Hepimiz biliyoruz ki, Ukrayna ve Kırım Tatar halklarının kaderleri birbirlerine ayrılmaz bir şekilde bağlıdır. Her zaman aynı düşmandan aynı baskılara maruz kaldık. Ukrayna'da yaşanan Holodomor, 1944 senesinde Kırım Tatarlarına uygulanan sürgün ve soykırım, 2014'te Kırım'ın işgali, 2022'de Rusya'nın Ukrayna'nın tamamını işgal girişimi; maalesef bütün bu hüzünlü tarihi anlar halklarımızın ortak kaderini oluşturuyor. Bu mücadeleyi ortak düşmana karşı veriyoruz." ifadelerini kullandı. KIRIM PLATFORMUNDA KIRIM TATARLARININ ANA VATANINA DÖNÜŞÜ KONUŞULACAK Kırım Tatarları ile Ukrainlerin ortak geçmişinin ortak bir gelecek de vadettiğini söyleyen Stefançuk, "Ukrayna Parlamentosu olarak bu konuda birçok faaliyet yürütüyoruz. Bunlardan bazılarını örnek olarak vermek istiyorum. Bildiğiniz üzere, Ukrayna'da yerli halklar yasası kabul edildi ve bu yasaya göre Kırım Tatarları Ukrayna'nın yerli halkı statüsüne kavuştu. Yaklaşık bir hafta önce Ukrayna Parlamentosu, dünya parlamentolarına bir çağrı yaptı. Bu çağrıda, Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın yıl dönümünün anılması için diğer ülke parlamentoları davet edildi. Bu fikri ortaya koyan kişi ve Verkhovna Rada Başkanı olarak büyük bir onur duydum. Ama bu kararı kürsüden kahraman Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu okudu. Aynı zamanda uluslararası arenada da çeşitli faaliyetler yürütüyoruz. Bunların en başında gelen, Uluslararası Kırım Platformu faaliyetleri. Uluslararası Kırım Platformu, bildiğiniz üzere Sayın Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın inisiyatifinde faaliyetine başladı ve bu sene 4. Liderler Zirvesi gerçekleşecek. Biz de Ukrayna Parlamentosu olarak, kendi seviyemizde Uluslararası Parlamenterler Zirvesi gerçekleştiriyoruz ve bu sene üçüncüsü düzenlenecek. Bu zirvede, Kırım Tatarlarının ana vatanına dönüşü ve haklarının yeniden tesisi konuşulacak." dedi. "KIRIM'A ZAFERLE DÖNECEĞİZ" İkinci Uluslararası Kırım Platformu Parlamenterler Zirvesi'ne 70 parlamentodan farklı seviyelerde katılım gerçekleştiğini vurgulayan Parlamento Başkanı, "Bu şu demek, 70 tane parlamento Kırım Tatar davasına ilgi gösterdi, Kırım Tatarlarına ve Ukraynalılara destek sergiledi. Kırım'a beraber zaferle döneceğiz ama bu zaferin de bir bedeli olacak. Aktivist Reşat Ametov gibi... Birçok siyasi tutsak gibi... Bunların başında Kırım Tatar Milli Meclisi Birinci Başkan Yardımcısı Nariman Celal geliyor. Hiçbirini unutmadık. Hepsinin özgürlüğe kavuşması için mücadelemizi sürdürüyoruz. Aynı zamanda bizim bu haklı mücadelemizde yanımızda olan Türkiye Cumhuriyeti halkına teşekkür etmek istiyorum. Şahsi çabaları bizim için çok kıymetli olan Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a minnettarlığımızı ifade etmek istiyoruz." şeklinde konuştu. Türkiye'nin vermiş olduğu desteğin en somut örneklerinden birisinin Ukrayna-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Eş Başkanı ve KTMM Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz'ün Rus esaretinden kurtarılması olduğunu belirten Stefançuk, konuşması Türkçe olarak "Yaşasın Kırım Tatar halkı. Kırım serbest olacak. Yaşasın Ukrayna. Yaşasın Türkiye!" diyerek tamamladı. "BİZ BARIŞI TOPRAKLARIMIZLA TAKAS ETMİYORUZ" Konuşmasının ardından Parlamento Başkanı Stefançuk, Verkhovna Rada'nın Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yıl dönümüne özel olarak çıkardığı kararın Ukraince orijinal şekli ve Kırım Tatarcaya çevrilmiş hâlini Derneğe hediye etti. Gerçekleştirdiği konuşma sonrasında Kırım Tatarlarının sorularını da yanıtlayan Stefançuk, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı'nın "Bütün dünyadaki Kırım Tatarlarının, bütün Kırım Tatar diasporasının merak ettiği tek bir soru var; ve sizden tek bir cümleyle cevap almak istiyorum. Kırım, zâlim Putin'den; Rusya'dan kurtulmadan hiçbir zaman barış imzalanmayacağını sizin ağzınızdan duymak istiyoruz." sözlerine karşılık olarak; "Tek cümle, Cumhurbaşkanı Zelenskıy'ın Barış Formülü'nün temellerinden biri de bu. Biz barışı topraklarımızla takas etmiyoruz." dedi. Stefançuk, ziyaretinin anısına Dernek Başkanı Şahin'e Kırım Tatar desenleri bulunan amfora hediye etti. Şahin ise günün anısına Stefançuk'a Osmanlı modeli el yapımı bir karaf takdim etti.

18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü için kritik Büyükelçi zirvesi Haber

18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü için kritik Büyükelçi zirvesi

Ukrayna'nın Varşova Büyükelçisi Vasıl Zvarıç, Letonya'nın Varşova Büyükelçisi Juris Poikans ve Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) İcra Komitesi Polonya Üyesi Nedim Useinov, Polonya'da görüşme gerçekleştirdi. Ukrayna'nın Varşova Büyükelçiliği tarafından açıklanan görüşmede, Kırım Tatar halkının 18 Mayıs 1944 tarihinde maruz kaldığı sürgün ve soykırımın 80. yılında gerçekleştirilecek anma programının hazırlıkları ele alındı. Büyükelçiliğin görüşmeye ilişkin olarak gerçekleştirdiği paylaşımda ayrıca, Sovyetler Birliği tarafından Kırım Tatarlarına karşı uygulanan sürgünün, Letonya, Litvanya ve Kanada parlamentoları tarafından soykırım olarak kabul edildiği anımsatıldı. ÇUBAROV'DAN TEŞEKKÜR Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve DQTK Başkanı Refat Çubarov, 30 Nisan'da Ukrayna'nın Varşova Büyükelçiliğinde gerçekleşen görüşmeye ilişkin olarak yaptığı açıklamada büyükelçilere katılımları ve iş birliği dolaysıyla teşekkür etti. SSCB rejimi tarafından 18 Mayıs 1944 tarihinde işlenen Kırım Tatar soykırımının kurbanlarını anmanın, 10 yıldır devam eden Ukrayna-Rusya Savaşı bağlamında özellikle önemli olduğunu belirten Çubarov, "1932-1933 yıllarında Holodomor (Ukrayna ulusunun soykırımı) ve Mayıs 1944'te Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı suçlarını işleyen suçlular, cezalandırılmaktan kaçınmayı başardılar. Rusya'nın 2014'ten bu yana Ukrayna ve Kırım Tatar halklarına karşı işlediği yeni suçlar, cezasız kalan kötülüğün daha da büyük ölçekte geri dönme eğiliminde olduğunu doğrulamaktadır. Şimdi daha akıllı olmalıyız. Rus düşmana merhamet yok." ifadelerini kullandı.

Kafkas Vakfından yetkililere çağrı: Kızıl Ordu Korosu’nun turnesi kabul edilemez Haber

Kafkas Vakfından yetkililere çağrı: Kızıl Ordu Korosu’nun turnesi kabul edilemez

Rusya Savunma Bakanlığına bağlı Rus Kızıl Ordu Korosu'nun Türkiye'de yapacağı turneye yönelik tepkiler yükselmeye devam ediyor. Türkiye'de yaşayan Kırım Tatarları ve Çerkesler başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı ile 21 Mayıs 1864 Büyük Kafkasya Sürgünü'nün yıl dönümünde Türkiye'de yapılacak olan konser etkinliğinin iptal edilmesi için çağrıda bulunuyor. "TURNENİN İPTAL EDİLMESİ İÇİN YETKİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ" Konuya ilişkin olarak bir tepki de Kafkas Vakfından geldi. Kafkas Vakfına ait resmî sosyal medya hesapları aracılığı ile 25 Nisan 2024 tarihinde yapılan açıklamada, söz konusu turnenin kabul edilemez olduğu ifade edilirken, "Bu turnenin kötü niyetle planlandığı ve bilinçli bir tavır olduğunu düşünerek, programı protesto ediyor ve turnenin iptal edilmesi için yetkileri göreve davet ediyoruz." denildi. Kafkas Vakfının, "Kızılordu Korosu’nun Çerkes Soykırım Ve Sürgünü'nün 160. Yıl Dönümünde Yapacağı Turne Kabul Edilemez" başlığıyla yayımladığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Rus Kızıl Ordu Korosu'nun 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü ve Soykırımı, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın yıl dönümlerinde Türkiye'de bir turne yapacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Rusya, sessizliğe bürünen dünyanın gözleri önünde yıllar boyunca süren bir soykırıma imza atmış, milyonlarca insanı katletmiş ve bir o kadar insanı da ağır şartlar altında sürgüne göndermiştir. Rus mezalimine maruz kalmış halkların acılarını paylaştığı hüzünlü yıl dönümünde bu turnenin kötü niyetle planlandığı ve bilinçli bir tavır olduğunu düşünerek, programı protesto ediyor ve turnenin iptal edilmesi için yetkileri göreve davet ediyoruz." Kızılordu Korosu’nun Çerkes Soykırım Ve Sürgünü'nün 160. Yıl Dönümünde Yapacağı Turne Kabul Edilemez ​ Rus Kızıl Ordu Korosu'nun 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü ve Soykırımı, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın yıl dönümlerinde Türkiye'de bir turne yapacağını… pic.twitter.com/7W7O9K9ceX — Kafkas Vakfı (@kafkasvakfi) April 25, 2024 RUS KIZIL ORDU KOROSU'NDAN SÜRGÜN YIL DÖNÜMÜNDE KONSER! Rus Kızıl Ordu Korosu ve Dans Topluluğu, Türkiye turnesi adı altında tarihi bir skandala imza atacak. Rus Kızıl Ordu Korosu, Türkiye'de yaşayan Kırım Tatar ve Çerkes halklarına karşı Ruslar tarafından uygulanan soykırım ve sürgünün yıl dönümlerinde bu konserleri düzenleyerek; bu halkların trajedisini ve kendi işgalci geçmişlerini unutturmayı amaçlıyor. Rus Kızıl Ordu Korosu ve Dans Topluluğu, Kırım Tatar halkının vatan Kırım'dan katil Stalin yönetimi tarafından koparılmasının 80. yıl dönümü olan 18 Mayıs'ta Bursa'da, Çerkes halkının büyük bir sürgün ve soykırım uğradığı 21 Mayıs'ta ise Antalya'da konser vereceği öğrenildi. Rus Kızıl Ordu Korosu ve Dans Topluluğu'nun Çarlık Rusyası’ndan günümüze, Kırım Tatarlarıyla ortak kaderi paylaşan Çerkes halkını da hedef alması tesadüf değil. DÜZENLENECEK KONSERLERİN İPTALİ İÇİN İMZA KAMPANYASI Hem Kırım Tatarlarının hem de Çerkes halkının tarihi facialarının olduğu günlerde gerçekleştirilecek söz konusu turnesin iptali için bir imza kampanyası başlatıldı. Change.org aracılığıyla baştatılan kampanyaya aşağıdaki linki tıklayarak erişebilirsiniz. https://www.change.org/p/rus-kizilordu-korosu-nun-t%C3%BCrki%CC%87ye-turnesi%CC%87-i%CC%87ptali%CC%87?signed=true

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.