SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kırım Tatar Sürgünü

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Tatar Sürgünü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Tatar Sürgünü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna Parlamentosu Başkanı Stefançuk, Kırım Derneğini ziyaret etti Haber

Ukrayna Parlamentosu Başkanı Stefançuk, Kırım Derneğini ziyaret etti

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş'un daveti üzerine Türkiye'nin başkenti Ankara'da bulunan Ukrayna Parlamentosu (Verkhovna Rada) Başkanı Ruslan Stefançuk (Ruslan Stefanchuk), 15 Mayıs 2024 tarihinde Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezini ziyaret etti. Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin ve dernek yetkilileri tarafından karşılanan Stefançuk, Türkiye'deki Kırım Tatar diasporasının önde gelen isimleriyle bir araya geldi. "SÜRGÜN HÂLÂ DEVAM EDİYOR" Mükremin Şahin, gerçekleştirdiği konuşmasında "18 Mayıs 1944'te Kırım Tatar halkı bir soykırıma uğradı. O sürgün hâlâ devam ediyor." diyerek, günümüzde Kırım Tatar diasporasının 20'e yakın ülkede bulunduğunu anımsattı. Vatanlarına dönebilen Kırım Tatarlarının, 1990 yılından itibaren Ukrayna'yla beraber geleceklerini inşa etmek için büyük bir mücadele içerisinde çalıştıklarını ve Kırım'da kök salmaya millî ve medenî müesseselerini kurma gayreti içerisinde olduklarını belirten Şahin, "Kırım Tatarlarının ve Kırım'ın henüz anayasal olarak daha hakları tam gerçekleşmeden, Kırım maalesef 2014 yılında Rusya tarafından tekrar işgal edildi." şeklinde konuştu. "UKRAYNA'NIN YANINDA TERCİHİMİZİ YAPARKEN HİÇ TEREDDÜT ETMEDİK" Kırım'daki işgal ve savaşın hâlâ devam ettiğini kaydeden Şahin, "Dünyada yaşayan hiçbir Kırım Tatarı bu işgali kabul etmedi. Özellikle Türkiye'de yaşayan milyonlarca Kırım Tatarı, bu savaş ve işgal karşısında Ukrayna devletinin yanında yer aldı. Kırım Tatar halkının ve Kırım'ın statüsü konularında bugünlerde yapılacak olan birtakım çalışmaların bizim mücadelemize büyük bir destek vereceğini düşünüyoruz. Çünkü bu haklarımız bizim elimizden 1944'te alındı. Bu savaş bitmeden bu hakların iade edilmesi, Kırım Tatarların anayasal haklarının ve statüsünün tespit edilmesi, bu mücadelemize destek verecektir ve bütün dünyadaki Kırım Tatarlarını Ukrayna'nın yanında daha güçlü bir şekilde durmasını sağlayacaktır. Biz Ukrayna'nın yanında tercihimizi yaparken hiç tereddüt etmedik. Bu Ukrayna ile Rusya arasında bir tercih değil. Bu demokrasiyle, insan haklarıyla ve hukuk ile diktatörlük arasında bir tercihtir. Bizim bu konuda iyi sonuç alacağımıza ve kazanacağımıza olan inancımız tamdır. Türkiye ve Ukrayna arasında dostluğun gelişmesi bizim temel stratejimizdir. Bu iki halkın gelecekte Karadeniz'de, Balkanlar'da ve doğal geleceğin inşa edilmesinde iki güçlü ülke olarak varlıklarını geleceğe taşıyacaklarından eminiz. Kırım Tatarları, burada da durması gereken yerde duracaktır." ifadelerini kullandı. "UKRAYNA VE KIRIM TATAR HALKLARININ KADERLERİ BİRBİRLERİNE AYRILMAZ BİR ŞEKİLDE BAĞLIDIR" 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanlarını anarak sözlerine başlayan Ruslan Stefançuk, "Bugün Ukrayna Verkhovna Rada Başkanı olarak sizlerle burada bulunmak ve Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı kurbanlarını birlikte anmak benim için bir şereftir. Bu insanlığa karşı suç, 80 yıl önce Stalin rejimi tarafından işlenmişti ancak bugün de devam ettiğini görüyoruz. Ukrayna'ya karşı yürütülen tam kapsamlı işgal ve savaşla beraber Ukrayna'da barış içinde yaşayan bütün halkları yok etme niyetleri var. Bu bir sessiz sürgün olarak adlandırılıyor ve bildiğiniz üzere Ukrayna'da 18 Mayıs, Kırım Tatar Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü olarak anılacak. 18 Mayıs tarihinde Ukrayna'da Cumhurbaşkanı ve diğer birçok üst düzey yetkilinin katılımıyla Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı'nda sürgüne maruz kalan, hayatını kaybeden kurbanları rahmetle ve saygıyla anacağız. Kırım Tatarlarının anavatanlarına dönmesi ve orada gelişebilmesi için Ukrayna devleti geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de elinden gelen her türlü çabayı sarf etmeye devam edecektir. Maalesef hepimiz biliyoruz ki, 2014 yılında Rusya'nın Ukrayna işgali Kırım'da başladı. Yaptığı şeylerden ilki orada yaşayan halka, insan hakları ihlalleri uygulamak ve baskı rejimi başlatmak oldu. Hepimiz biliyoruz ki, Ukrayna ve Kırım Tatar halklarının kaderleri birbirlerine ayrılmaz bir şekilde bağlıdır. Her zaman aynı düşmandan aynı baskılara maruz kaldık. Ukrayna'da yaşanan Holodomor, 1944 senesinde Kırım Tatarlarına uygulanan sürgün ve soykırım, 2014'te Kırım'ın işgali, 2022'de Rusya'nın Ukrayna'nın tamamını işgal girişimi; maalesef bütün bu hüzünlü tarihi anlar halklarımızın ortak kaderini oluşturuyor. Bu mücadeleyi ortak düşmana karşı veriyoruz." ifadelerini kullandı. KIRIM PLATFORMUNDA KIRIM TATARLARININ ANA VATANINA DÖNÜŞÜ KONUŞULACAK Kırım Tatarları ile Ukrainlerin ortak geçmişinin ortak bir gelecek de vadettiğini söyleyen Stefançuk, "Ukrayna Parlamentosu olarak bu konuda birçok faaliyet yürütüyoruz. Bunlardan bazılarını örnek olarak vermek istiyorum. Bildiğiniz üzere, Ukrayna'da yerli halklar yasası kabul edildi ve bu yasaya göre Kırım Tatarları Ukrayna'nın yerli halkı statüsüne kavuştu. Yaklaşık bir hafta önce Ukrayna Parlamentosu, dünya parlamentolarına bir çağrı yaptı. Bu çağrıda, Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın yıl dönümünün anılması için diğer ülke parlamentoları davet edildi. Bu fikri ortaya koyan kişi ve Verkhovna Rada Başkanı olarak büyük bir onur duydum. Ama bu kararı kürsüden kahraman Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu okudu. Aynı zamanda uluslararası arenada da çeşitli faaliyetler yürütüyoruz. Bunların en başında gelen, Uluslararası Kırım Platformu faaliyetleri. Uluslararası Kırım Platformu, bildiğiniz üzere Sayın Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'ın inisiyatifinde faaliyetine başladı ve bu sene 4. Liderler Zirvesi gerçekleşecek. Biz de Ukrayna Parlamentosu olarak, kendi seviyemizde Uluslararası Parlamenterler Zirvesi gerçekleştiriyoruz ve bu sene üçüncüsü düzenlenecek. Bu zirvede, Kırım Tatarlarının ana vatanına dönüşü ve haklarının yeniden tesisi konuşulacak." dedi. "KIRIM'A ZAFERLE DÖNECEĞİZ" İkinci Uluslararası Kırım Platformu Parlamenterler Zirvesi'ne 70 parlamentodan farklı seviyelerde katılım gerçekleştiğini vurgulayan Parlamento Başkanı, "Bu şu demek, 70 tane parlamento Kırım Tatar davasına ilgi gösterdi, Kırım Tatarlarına ve Ukraynalılara destek sergiledi. Kırım'a beraber zaferle döneceğiz ama bu zaferin de bir bedeli olacak. Aktivist Reşat Ametov gibi... Birçok siyasi tutsak gibi... Bunların başında Kırım Tatar Milli Meclisi Birinci Başkan Yardımcısı Nariman Celal geliyor. Hiçbirini unutmadık. Hepsinin özgürlüğe kavuşması için mücadelemizi sürdürüyoruz. Aynı zamanda bizim bu haklı mücadelemizde yanımızda olan Türkiye Cumhuriyeti halkına teşekkür etmek istiyorum. Şahsi çabaları bizim için çok kıymetli olan Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a minnettarlığımızı ifade etmek istiyoruz." şeklinde konuştu. Türkiye'nin vermiş olduğu desteğin en somut örneklerinden birisinin Ukrayna-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Eş Başkanı ve KTMM Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz'ün Rus esaretinden kurtarılması olduğunu belirten Stefançuk, konuşması Türkçe olarak "Yaşasın Kırım Tatar halkı. Kırım serbest olacak. Yaşasın Ukrayna. Yaşasın Türkiye!" diyerek tamamladı. "BİZ BARIŞI TOPRAKLARIMIZLA TAKAS ETMİYORUZ" Konuşmasının ardından Parlamento Başkanı Stefançuk, Verkhovna Rada'nın Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yıl dönümüne özel olarak çıkardığı kararın Ukraince orijinal şekli ve Kırım Tatarcaya çevrilmiş hâlini Derneğe hediye etti. Gerçekleştirdiği konuşma sonrasında Kırım Tatarlarının sorularını da yanıtlayan Stefançuk, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı'nın "Bütün dünyadaki Kırım Tatarlarının, bütün Kırım Tatar diasporasının merak ettiği tek bir soru var; ve sizden tek bir cümleyle cevap almak istiyorum. Kırım, zâlim Putin'den; Rusya'dan kurtulmadan hiçbir zaman barış imzalanmayacağını sizin ağzınızdan duymak istiyoruz." sözlerine karşılık olarak; "Tek cümle, Cumhurbaşkanı Zelenskıy'ın Barış Formülü'nün temellerinden biri de bu. Biz barışı topraklarımızla takas etmiyoruz." dedi. Stefançuk, ziyaretinin anısına Dernek Başkanı Şahin'e Kırım Tatar desenleri bulunan amfora hediye etti. Şahin ise günün anısına Stefançuk'a Osmanlı modeli el yapımı bir karaf takdim etti.

18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü için kritik Büyükelçi zirvesi Haber

18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü için kritik Büyükelçi zirvesi

Ukrayna'nın Varşova Büyükelçisi Vasıl Zvarıç, Letonya'nın Varşova Büyükelçisi Juris Poikans ve Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) İcra Komitesi Polonya Üyesi Nedim Useinov, Polonya'da görüşme gerçekleştirdi. Ukrayna'nın Varşova Büyükelçiliği tarafından açıklanan görüşmede, Kırım Tatar halkının 18 Mayıs 1944 tarihinde maruz kaldığı sürgün ve soykırımın 80. yılında gerçekleştirilecek anma programının hazırlıkları ele alındı. Büyükelçiliğin görüşmeye ilişkin olarak gerçekleştirdiği paylaşımda ayrıca, Sovyetler Birliği tarafından Kırım Tatarlarına karşı uygulanan sürgünün, Letonya, Litvanya ve Kanada parlamentoları tarafından soykırım olarak kabul edildiği anımsatıldı. ÇUBAROV'DAN TEŞEKKÜR Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve DQTK Başkanı Refat Çubarov, 30 Nisan'da Ukrayna'nın Varşova Büyükelçiliğinde gerçekleşen görüşmeye ilişkin olarak yaptığı açıklamada büyükelçilere katılımları ve iş birliği dolaysıyla teşekkür etti. SSCB rejimi tarafından 18 Mayıs 1944 tarihinde işlenen Kırım Tatar soykırımının kurbanlarını anmanın, 10 yıldır devam eden Ukrayna-Rusya Savaşı bağlamında özellikle önemli olduğunu belirten Çubarov, "1932-1933 yıllarında Holodomor (Ukrayna ulusunun soykırımı) ve Mayıs 1944'te Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı suçlarını işleyen suçlular, cezalandırılmaktan kaçınmayı başardılar. Rusya'nın 2014'ten bu yana Ukrayna ve Kırım Tatar halklarına karşı işlediği yeni suçlar, cezasız kalan kötülüğün daha da büyük ölçekte geri dönme eğiliminde olduğunu doğrulamaktadır. Şimdi daha akıllı olmalıyız. Rus düşmana merhamet yok." ifadelerini kullandı.

Kafkas Vakfından yetkililere çağrı: Kızıl Ordu Korosu’nun turnesi kabul edilemez Haber

Kafkas Vakfından yetkililere çağrı: Kızıl Ordu Korosu’nun turnesi kabul edilemez

Rusya Savunma Bakanlığına bağlı Rus Kızıl Ordu Korosu'nun Türkiye'de yapacağı turneye yönelik tepkiler yükselmeye devam ediyor. Türkiye'de yaşayan Kırım Tatarları ve Çerkesler başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı ile 21 Mayıs 1864 Büyük Kafkasya Sürgünü'nün yıl dönümünde Türkiye'de yapılacak olan konser etkinliğinin iptal edilmesi için çağrıda bulunuyor. "TURNENİN İPTAL EDİLMESİ İÇİN YETKİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ" Konuya ilişkin olarak bir tepki de Kafkas Vakfından geldi. Kafkas Vakfına ait resmî sosyal medya hesapları aracılığı ile 25 Nisan 2024 tarihinde yapılan açıklamada, söz konusu turnenin kabul edilemez olduğu ifade edilirken, "Bu turnenin kötü niyetle planlandığı ve bilinçli bir tavır olduğunu düşünerek, programı protesto ediyor ve turnenin iptal edilmesi için yetkileri göreve davet ediyoruz." denildi. Kafkas Vakfının, "Kızılordu Korosu’nun Çerkes Soykırım Ve Sürgünü'nün 160. Yıl Dönümünde Yapacağı Turne Kabul Edilemez" başlığıyla yayımladığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Rus Kızıl Ordu Korosu'nun 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü ve Soykırımı, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın yıl dönümlerinde Türkiye'de bir turne yapacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Rusya, sessizliğe bürünen dünyanın gözleri önünde yıllar boyunca süren bir soykırıma imza atmış, milyonlarca insanı katletmiş ve bir o kadar insanı da ağır şartlar altında sürgüne göndermiştir. Rus mezalimine maruz kalmış halkların acılarını paylaştığı hüzünlü yıl dönümünde bu turnenin kötü niyetle planlandığı ve bilinçli bir tavır olduğunu düşünerek, programı protesto ediyor ve turnenin iptal edilmesi için yetkileri göreve davet ediyoruz." Kızılordu Korosu’nun Çerkes Soykırım Ve Sürgünü'nün 160. Yıl Dönümünde Yapacağı Turne Kabul Edilemez ​ Rus Kızıl Ordu Korosu'nun 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü ve Soykırımı, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın yıl dönümlerinde Türkiye'de bir turne yapacağını… pic.twitter.com/7W7O9K9ceX — Kafkas Vakfı (@kafkasvakfi) April 25, 2024 RUS KIZIL ORDU KOROSU'NDAN SÜRGÜN YIL DÖNÜMÜNDE KONSER! Rus Kızıl Ordu Korosu ve Dans Topluluğu, Türkiye turnesi adı altında tarihi bir skandala imza atacak. Rus Kızıl Ordu Korosu, Türkiye'de yaşayan Kırım Tatar ve Çerkes halklarına karşı Ruslar tarafından uygulanan soykırım ve sürgünün yıl dönümlerinde bu konserleri düzenleyerek; bu halkların trajedisini ve kendi işgalci geçmişlerini unutturmayı amaçlıyor. Rus Kızıl Ordu Korosu ve Dans Topluluğu, Kırım Tatar halkının vatan Kırım'dan katil Stalin yönetimi tarafından koparılmasının 80. yıl dönümü olan 18 Mayıs'ta Bursa'da, Çerkes halkının büyük bir sürgün ve soykırım uğradığı 21 Mayıs'ta ise Antalya'da konser vereceği öğrenildi. Rus Kızıl Ordu Korosu ve Dans Topluluğu'nun Çarlık Rusyası’ndan günümüze, Kırım Tatarlarıyla ortak kaderi paylaşan Çerkes halkını da hedef alması tesadüf değil. DÜZENLENECEK KONSERLERİN İPTALİ İÇİN İMZA KAMPANYASI Hem Kırım Tatarlarının hem de Çerkes halkının tarihi facialarının olduğu günlerde gerçekleştirilecek söz konusu turnesin iptali için bir imza kampanyası başlatıldı. Change.org aracılığıyla baştatılan kampanyaya aşağıdaki linki tıklayarak erişebilirsiniz. https://www.change.org/p/rus-kizilordu-korosu-nun-t%C3%BCrki%CC%87ye-turnesi%CC%87-i%CC%87ptali%CC%87?signed=true

Prof. Dr. Seyfi Yıldırım: Rus emperyalizminin en önemli hedeflerinden birisi Kırım'dır Haber

Prof. Dr. Seyfi Yıldırım: Rus emperyalizminin en önemli hedeflerinden birisi Kırım'dır

Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlke ve İnkılapları Tarihi Enstitüsü Prof. Dr. Seyfi Yıldırım, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yıldönümü çerçevesinde Kırım Haber Ajansına konuştu. Prof. Dr. Seyfi Yıldırım: Rus emperyalizminin yayılma alanlarının en önemli hedeflerinden birisi Kırım olmuştur! ???? https://t.co/meOOVDO3xZ pic.twitter.com/TVphu50p3O — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 23, 2023 Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını anavatanlarından sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızıl Ordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. SEYFİ YILDIRIM: 1774 KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI VE SONRASINA BAKMAK GEREKİYOR Prof. Dr. Seyfi Yıldırım, Kırım Sürgünü’nün ilk adımı olarak 1774 Küyük Kaynarca Anlaşması’na işaret etti. Yıldırım, “Bunun için 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ve sonrasına bakmak gerekiyor. Rus emperyalizminin yayılma alanlarının en önemli hedeflerinden birisi Kırım olmuştur.  Karadeniz'de önemli bir üs olması, stratejik anlamda önemli bir üs olması hasebiyle Kırım'ı hedef topraklar haline getiren Çarlık Rusyası'nın burada nüfus açısından feci sonuçlara yol açtığını bilmemiz lazım” dedi. 1774’TEN 1914’LERE KADAR YAKLAŞIK 1 MİLYON 800 BİN KIRIM TATARI ANADOLU'YA GÖÇ ETTİ Yıldırım, Kırım’dan Anadolu’ya göçlerin uzun bir süredir devam ettiğini ifade ederek “1768’lerden sonra bilhassa Kırım'dan Anadolu'ya ciddi göçler vuku bulmuştur. Yapılan çalışmalar da literatürde 1774’ten 1914’lere kadar yaklaşık 1 milyon 800 bin Kırım Tatarının Anadolu'ya göç ettiği hesap edilmektedir” dedi. Yıldırım, bundan sonraki süreçte de özellikle Bolşevik Devrimi’nin ardından Kırım Tatarlarının göçünün sürdüğünü ifade etti. Prof. Dr. Seyfi Yıldırım, Çarlık Rusya ile Sovyetler Birliği arasında bir değişimin olmadığını belirterek “1917'de Bolşevik Devrimi olduktan sonra da bu göç ettirme devam etmiştir aslında emperyalist sistem açısından Çarlık Rusya ile Sovyet Rusya'sında bir değişim olmamıştır” dedi. Geçiş sürecinde nüfus oyunlarının ve kıyımların devam ettiğine işaret eden Prof. Dr. Seyfi Yıldırım, “Nüfus oyunları dediğimiz ve nüfus ihtilali dediğimiz sürecin devam ettirildiğini, yine Kırım halkı üzerinde maalesef soykırıma varan uygulamaların icra edildiğini görüyoruz. Burada halklara eşitlik, özgürlük iddiasıyla yola çıkan bir rejimin kısa zamanda gerçek yüzünü gösterdiğini ve bölge halkları içerisinde hem birebir aydınları katlederek, daha sonra kitleleri katlederek nüfus oyunları oynadığını, bir intikamcı tavır sergilediğini, kucaklayıcı bir tavırdan ziyade intikamcı bir tavır sergilediğini literatür ortaya koyuyor” dedi. "STALİN'İN HİTLER'DEN GERİ KALAN BİR YANI YOK" Stalin’in tavrını irdelemek gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yıldırım, Stalin’in Hitler’den geri kalan bir yanı olmadığını ifade etti. Prof. Dr. Yıldırım, şunları kaydetti: “İkinci Dünya Savaşı'nda Almanya ve Sovyet Rusya'nın birbiriyle çatışması sonrasında Almanya'nın geri çekilmesi ve Almanya'yla işbirliği yaptığını düşündüğü kitleleri yeniden sürgüne ve ölüme göndermesi gibi bir faciayla bu sefer Çarlık Rusyası'nın rahmet okutacak bir faşizm ortaya konulmuştur. Bir faşist anlayışın ortaya konulduğunu çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz. Bu da bir normal davranıştan ziyade artık bir etnik temizlik söz konusu. Yani biz hep Hitler'i dillendiriliriz ama Stalin'in ondan geri kalır bir tarafı yoktur. İşte malum olduğu üzere 18 Mayıs 1944'te Kırım halkı düşmanla işbirliği yaptığı gerekçesiyle iki saatlik süre içerisinde yerlerinden yurtlarından yok edilerek alınarak işte bir kısmı Sibirya'ya bir kısmı Özbekistan’a gönderildi.”  Kırım Tatarlarının birçok coğrafyaya sürüldüğünü, bazılarının da muhaceret hayatına geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Yıldırım, “Sadece Türkiye'ye, Anadolu'ya değil, diğer bölgelere de birçok Tatar'ın sürüldüğünü Özbekistan da dahil görüyoruz. Sibirya da bunların içerisinde. Ama tabii yolda giderken bunlardan önemli bir kısmının hayatını kaybettiğini de görüyoruz. Yani sürgün edildikleri yerlere ulaşamadıklarını görüyoruz. Açlıktan, susuzluktan ve kötü muameleden hayatını kaybettiğini görüyoruz. İşte bugün Ukrayna'da, biliyorsunuz Letonya'da, Litvanya'da, Kanada'da birçok Kırım Tatarının yaşadığını, yaşamaya çalıştığını, buralardan bir hayat bulmaya çalıştığını görüyoruz. Anadolu'nun birçok yerinde de Kırım Tatarı kardeşlerimizin yaşadığını müşahade ediyoruz”  TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA KIRIM, DAİMA ÖNEMLİ MADDELERDEN BİRİ OLDU Türk dış politikasında Kırım’ın konumuna değinen Prof. Dr. Seyfi Yıldırım, “Kırım daima Türk dış politikasının önemli maddelerinden biri olmuştur” dedi. Osmanlı için de Kırım’ın önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti’nin İkinci Dünya Savaşı yıllarında durumunun zor olmasından dolayı müdahale edemediğini vurguladı. Bu dönemde birçok aydının konunun takipçisi olduğunu ifade eden Yıldırım, “Milliyetçi aydınların, yazarların konuyu devamlı gündemde tuttuklarını ve bu konuyla ilgili devamlı yazılar yazdıklarını, tüm Sovyet coğrafyasıyla ilgili yazılar kaleme aldıklarını biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Kanal Avrupa'da 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı 79. yıl özel yayını Haber

Kanal Avrupa'da 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı 79. yıl özel yayını

Stalin yönetiminin insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın ardından 79. yıl geçti. Kırım Tatar halkı, Vatan Kırım'dan topyekun koparılmasının 79. yılında sürgün ve soykırım kurbanlarını anmak için etkinlikler tertip ediyor. Tüm baskılara rağmen Rus işgalindeki Kırım'da başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinden Kırım Tatar diasporaları bu acı günü halen hafızalarda tutuyor. Avrupa'nın farklı şehirlerinde bir araya gelen Kırım Tatarları, sürgün kurbanlarını dualarla ve etkinliklerle andı. KIRIM SÜRGÜNÜ KANAL AVRUPA EKRANLARINDA 20 Mayıs 2023 tarihinde sürgünün 79. yılı kapsamında, Kanal Avrupa ekranlarında, sürgün kurbanı Kırım Tatarları anılacak. Almanya, Belçika, Hollanda ve Ukrayna’dan konuklar ve canlı bağlantılar ile vatan Kırım sürgün kurbanları anılacak. KTMM Almanya Temsilcisi Ahmet Özay, Kırım Tatar Milli Meclisi temsilcileri ve savaş mağduru Avrupa'daki Kırım Tatarlarının katılacağı bu özel yayın, 20 Mayıs 2023 tarihi Cumartesi günü Avrupa saati ile saat 19.00, Ukrayna ve Türkiye saati ile 20.00’de Kanal Avrupa Duisburg stüdyolarında canlı olarak gerçekleşecek. KIRIMOĞLU VE ÇUBAROV PROGRAMA KATILACAK Seyircili olarak gerçekleşecek olan canlı program, Avrupa Türklerinin televizyonu Kanal Avrupa sunucusu Seran Sargur tarafından sunulacak.  Programa, Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov katılacak. Yayında, Kırım Tatar sanatçılar Cemil Karikov ve Orhan Timur katılarak, matem gününde Kırım Tatar yırlarını seslendirecek.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer: Kırım'daki çileler maalesef 79 yılın ardından hala bitmiş değil Haber

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer: Kırım'daki çileler maalesef 79 yılın ardından hala bitmiş değil

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 79. yıl dönümü dolayısıyla Kırım Haber Ajansına özel açıklamalarda  bulundu. CHP Eskişehir Milletvekili Çakırözer, Büyük Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 79. yıl dönümünde, Stalin rejiminin zulmüne uğrayarak hayatını kaybeden Kırım Tatarlarını andı. "KIRIM'DAKİ ÇİLELER MAALESEF 79 YILIN ARDINDAN HALA BİTMİŞ DEĞİL" CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, büyük sürgünün yıldönümünde Kırım Haber Ajansına özel verdiği video mesajında şu ifadelere dikkat çekti:  "Bugün Kırım Tatar Sürgünü'nün 79. yıldönümü. Bu sürgün sırasında hayatını kaybeden soydaşlarımızı rahmetle, saygıyla anıyoruz. Kırım'daki çileler maalesef 79 yılın ardından hala bitmiş değil. Hem Kırım'da hem Ukrayna'da kabul edilemez bir işgal ve ilhak durumu var. Uluslararası hukuka aykırı bu işgalin, bu ilhakın gerek Kırım'a gerek Ukrayna'ya yönelik bu hukuksuz tavrın bir an önce sona ermesi bizim Türkiye'de, Eskişehir'de ortak dileğimiz. Bu nedenle Kırım'da soydaşlarımız haklarını alana kadar, Ukrayna'da bu savaş bitene kadar, söz konusu işgaller sona erene kadar, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü 'eksiksiz ve tam Kırım'ı kapsayacak şekilde' sağlanana kadar biz soydaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Kırım Tatar Sürgünü'nün 79. yıldönümünde, hayatını kaybedenleri bir kez daha anıyor ve önümüzdeki süreçte mutlaka ama mutlaka Kırım'ın ve Kırımdaki soydaşlarımızın yanında olacağımızı tüm dünyaya ilan ediyoruz."

TİKA Başkan Yardımcısı Mahmut Çevik: Türkiye, Kırım Tatarlarının yanında olmaya devam edecek Haber

TİKA Başkan Yardımcısı Mahmut Çevik: Türkiye, Kırım Tatarlarının yanında olmaya devam edecek

TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, 79. yıldönümünde 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nda hayatını kaybedenleri andı ve Kırım Haber Ajansına özel açıklamalarda bulundu. TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, #18Mayıs1944 #Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 79. yıl dönümünde, Stalin rejiminin zulmüne uğrayarak hayatını kaybeden Kırım Tatarlarını andı. "Türkiye, Kırım Tatarlarının yanında olmaya devam edecek!"https://t.co/R6BjwV4Z0S pic.twitter.com/BKXLQeSJMT — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 18, 2023 TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, sürgünün vehametine dikkat çekerek “18 Mayıs 1944 yılında sürgün gerçekleşti. Tabii bu sürgünle 400 binden fazla Kırım Tatarı sürgün edildi. Bu sürgün esnasında 200 binden fazla (Kırım) Tatar Türkü de yollarda hayatını kaybetti” dedi. Dr. Mahmut Çevik, Kırım Tatar Sürgününün Anadolu Türkleri için de facia olduğunun altını çizdi. Çevik, “Büyük bir acı ve bu acının tekrar anımsatılması şüphesiz ki bir Türk olarak bizleri de şüphesiz üzüyor” dedi. TİKA Başkan Yardımcısı Çevik, bir barış kuşağının oluşturulması gayreti olması gerektiğine işaret etti. Çevik, barışın yeniden tesis edilmesi için, “Ama biz geçmişin acılarını unutarak, geçmişte yaşanan o acıları, gözyaşlarını unutarak, onların üzerine tesis edilen bir barış kuşağının oluşturulmasının gayreti içerisinde olmak zorundayız” ifadesini kullandı. TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, Türkiye’nin, Kırım Tatarlarının yanında olduğunu, Kırım Tatarlarının kalkınmalarına ve onların yaşadığı yerlerde kültürlerini sürdürmelerine devam edeceğini ifade etti. Çevik, “Bundan sonra da mütemadiyen Türkiye Cumhuriyeti devlet olarak da yanlarındayız ve TİKA olarak da onların kalkınmalarına, onların yaşadığı bölgelerde tüm Tatarların kültürlerinin, geleneklerinin ve dillerinin gelişmesine yönelik olarak TİKA olarak faaliyetlerimiz ve gayretlerimiz var” dedi. TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, 26 sene önce TİKA’nın bugün işgal altındaki Kırım’da ofis açtığını dile getirdi. Çevik, Kırım Tatarlarının kalkınması için hizmet verildiğini ifade etti. TİKA Başkan Yardımcısı Çevik, “Kırım Tatarlarının orada kalkınmasına destek olunması, sağlığa, eğitim hizmetlerine rahatlıkla erişiminin sağlanması, bin konutla onların barınma sorunlarının giderilmesiyle birlikte beslenme sorunlarının giderilmesine yönelik binlerce projeyi hayata geçirdik” dedi.

Ukrayna Büyükelçisi Vasıl Bodnar: Putin, sadece Kırım Tatarlarını değil tüm Ukraynalıları yok etmek istiyor Haber

Ukrayna Büyükelçisi Vasıl Bodnar: Putin, sadece Kırım Tatarlarını değil tüm Ukraynalıları yok etmek istiyor

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, 79. yıldönümünde 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nda hayatını kaybedenleri andı ve Kırım Haber Ajansına özel açıklama yaptı. Büyükelçi Bodnar 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nda hayatını kaybedenler için, “79 yıl önce koskoca bir halkı yok etmeyi amaçlayan bir suç işlendi. Şimdi neredeyse tarih tekerrür ediyor ve Stalin’in öğrencisi Putin, sadece Kırım Tatarlarını değil bütün Ukraynalıları yok etmek istiyor” dedi. "UKRAYNALILAR VE KIRIM TATARLARI, DÜŞMANA KARŞI OMUZ OMUZA KARŞILIK VERİYOR” Büyükelçi Vasıl Bodnar, şu anda Ukraynalı ve Kırım Tatarlarının aynı safta düşmana karşı mücadele ettiğini ifade etti. Büyükelçi, “Şimdi, Ukraynalılar ve Kırım Tatarları, kendilerini yok etmeye çalışan düşmana karşı omuz omuza karşılık veriyor” değerlendirmesini yaptı. Röportajda, Kırım’ın işgalden kurtarılmasından sonraki sürece işaret eden Ukrayna Ankara Büyükelçisi, "Rus İmparatorluğundan, Rusya Federasyonu’na kadar Kırım Tatarlarına ve Ukrayna halkına karşı işlenen bütün bu soykırımlara ve suçlara verilecek en büyük cevap, bizim zaferimiz. Sonrasında Kırım’ı çok güzel bir şekilde inşa edip, orada yaşayanlar için refah dolu yaşam şartı sağlamak olacak" ifadelerini kullandı. 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.  Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.