Kırım Tatar siyasi tutsaklar neden Rusya’nın uzak bölgelerine sürgün ediliyor?
Rusya, Kırım’da işgale karşı çıkanlara baskı uygulamak amacıyla kurguladığı davalar çerçevesinde haksız yere alıkoyarak mahkum ettiği Kırımlı siyasi tutsakları özellikle yarımadadan çok uzakta bulunan cezaevlerine gönderiyor. İşgalciler, geçen yıl boyunca onlarca Kırımlı siyasi tutsağı, ana vatanlarından binlerce kilometre uzaklıktaki bölgelere sevk etti. Bu uygulama, uluslararası hukuka aykırı olmasının yanı sıra tutukluların ve ailelerinin yaşamını olumsuz etkiliyor.
Kremlin rejimi, bu tür sürgün uygulamalarıyla baskı ve sindirme politikasına devam ediyor. Cenevre Sözleşmesi, işgal altındaki topraklardan tutsakların işgalci devletin kendi topraklarına sevk edilmesini açıkça yasaklıyor. Ancak Rusya, bu hükmü sistematik olarak ihlal ediyor ve suç işlemeyi sürdürüyor.
Uzaktaki cezaevlerine yapılan sevkler, tutsakların avukatlarıyla iletişimini zorlaştırıyor ve aile bireylerinin düzenli ziyaretlerini imkânsız hâle getiriyor. Bu durum, siyasi tutsakların moral durumunu ciddi biçimde etkiliyor.
Bununla birlikte, birçok siyasi tutsağın tutulduğu yerlerde yetersiz barınma koşulları, sağlık hizmetlerine erişim eksikliği ve kötü muamele gibi insan hakları ihlalleri de dikkat çekiyor.
SİYASİ TUTSAK ELDAR KANTEMİROV VATANINDAN 7 BİN KİLOMETRE UZAKLIKTA HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR
Kırım Tatarı siyasi tutsak Eldar Kantemirov, ana vatanı Kırım’dan 7 binden fazla kilometre uzaklıkta yer alan Rusya'nın sert iklim koşullarına sahip Buryatya Cumhuriyeti’ndeki bir cezaevine sevk edildi. Buryatya’da kış aylarında sıcaklık -25 ila -30 dereceye kadar düşüyor. Bu soğuk, Kırım gibi ılıman iklime sahip bir bölgeden gelen biri için fiziksel ve psikolojik açıdan ciddi bir zorluk anlamına geliyor.
Kırım Haber Ajansına konuşan siyasi tutsak Eldar Kantemirov’un eşi Elvina Üseinova, kuzeydeki hapishanelerde aşırı soğuk nedeniyle açık hava faaliyetlerinin bile yapılmadığını belirterek, “Bu soğuk, Kırım’dan gelen bir insanın bedeni için büyük bir stres” dedi.
Elvina Üseinova, eşinin önce Ulyanovsk bölgesindeki Dimitrovgrad’a ardından Buryatya’ya sevkiyle ilgili Rusya Federal Ceza İnfaz Servisine (FSİN) iki ayrı dava açtığını ancak henüz herhangi bir sonuç alamadığını aktardı. Üseinova, siyasi tutsakların Rusya’nın bu tür uzak bölgelerdeki cezaevlerine sevkinin rastlantı olmadığını, sistematik bir baskı politikasının bir parçası olduğunu vurguladı.
KÜÇÜK KIZINI 6 YIL SONRA İLK KEZ GÖRECEK
Elvina Üseinova, 15 Nisan’da çocuklarıyla birlikte Buryatya’ya eşi Eldar Kantemirov’la görüşmeye gidecek. Bu uzun ve zorlu yolculuk için sadece ulaşım masrafları, 100 bin rubleyi (yaklaşık 44,5 bin TL) buldu. Bu giderlerin büyük bir kısmı, Kırım Tatar halkının dayanışması sayesinde karşılandı. Siyasi tutsağın eşi, “Eldar, en küçük kızını 6 yıl sonra ilk kez görecek. Gözaltına alındığında o sadece 10 aylıktı. Görüşmeye onu da mutlaka getirmemi istedi” dedi.
KIRIM’DAN 9 BİN KİLOMETRE UZAKLIKTAKİ SÜRGÜN
Kırım Tatarı siyasi tutsak Ruslan Mesutov, Kasım 2024’te Rusya'nın kuzeyindeki Yakutistan’daki 1 No’lu cezaevine sürgün edildi. Kırım’dan tam 9 bin kilometre uzaklıkta bulunan bu bölge, ailesi için ulaşılamaz durumda. Bu nedenle Mesutov’un ailesi, onu ziyaret etme imkânı bulamıyor.
Mesutov’un kız kardeşi Suvade Mesutova, kardeşinin cezaevine sevk edildiği kasım ayından bu yana hücrede tutulduğunu aktararak şunları kaydetti:
“Devamlı hücre cezasına tabi tutuluyor. Sadece başını masaya koyup kısa süreliğine daldığı için 15 gün hücre cezasına çarptırıldı. Daha sonra saati sorduğu için bir 15 gün daha ceza verildi. Her ayda bir kendisinden neden kan alındığını öğrenmek istediği için de yeni bir cezaya çarptırıldı. Ve buna benzer birçok bahane daha ceza vermek için kullanılıyor.”
MESUTOV’UN SAĞLIK DURUMU KÖTÜLEŞİYOR
59 yaşındaki Ruslan Mesutov’un sağlık durumu da endişe verici. Omurga hastalığı bulunuyor, hapishanede hepatit C teşhisi konuldu. Kalp ağrılarından şikâyetçi olan Mesutov, zaman zaman bilinç kaybı da yaşıyor. Ancak tüm bu sağlık sorunlarına rağmen, bulunduğu tecrit koşulları ve uzaklık, hem tedavi imkânlarını kısıtlıyor hem de ailesiyle bağını tamamen koparıyor.
Suvade Mesutova, kardeşini evinden binlerce kilometre uzağa süren Rusya Federal Ceza İnfaz Servisini ve devamlı kendisine hücre cezası veren hapishane yönetimini dava etmeyi planlıyor.
SİYASİ TUTSAKLARIN KIRIM’DAN ÇOK UZAKLARA SEVK EDİLMESİ SİSTEMATİK BASKI POLİTİKASININ BİR PARÇASI
İşgal altındaki Kırım’da yaşayan insan hakları savunucusu, gazeteci Lütfiye Zudiyeva, Kırım Tatar siyasi tutsakların Rusya’nın uzak bölgelerine sevk edilmesinin, ilk tutuklama anından itibaren başlayan sistematik baskı politikasının bir devamı olduğunu belirtti. Bu uygulamaların sadece tutukluları değil aynı zamanda ailelerini de derinden etkilediği vurgulayan Zudiyeva şu ifadeleri kullandı:
“Her mahkûmun ailesiyle görüşme ve çocuklarının hayatında yer alma hakkı vardır. Ancak binlerce kilometre uzağa gönderildiklerinde bu imkân fiilen ortadan kalkıyor.”
“MESAFELER ÖMÜR BOYU HASRETE DÖNÜŞÜYOR”
Özellikle yaşlı ebeveynler için bu mesafelerin ömür boyu sürecek bir ayrılık anlamına geldiğini belirten Zudiyeva, bir örnek olarak siyasi tutsak Riza İzetov’un kanser hastası annesini göstererek şunları kaydetti:
“İzetov’un kanser hastası annesi, Kırım’dan Yakutistan’a, yani 9 bin kilometre uzaklığa seyahat edemeyecek durumda. Bu, onun için oğluyla bir daha hiç görüşememek anlamına geliyor.”
SERVET GAZİYEV, KIRIM’DAN 12 BİN KİLOMETRE UZAKLIĞA SEVK EDİLDİ
İnsan hakları savunucusu, şu anda en ağır durumda olan mahkûmun 64 yaşındaki siyasi tutsak Servet Gaziyev olduğunu söyledi. Gaziyev’in Kırım’dan 12 bin kilometre uzaklıktaki Kamçatka’ya gönderilerek ailesinden tamamen koparıldığını vurgulayan Zudiyeva, “Kırım’dan kimse o mesafeyi aşamaz, düzenli ziyaret edilmesi imkânsız. Bu, bir insanı yalnızca fiziksel olarak değil duygusal olarak da tecrit etmenin bir yoludur” dedi.
RUSYA'NIN AMACI SİYASİ TUTSAKLARI SİNDİRMEK VE YALNIZLAŞTIRMAK!
Zudiyeva’ya göre; bu sürgünler, siyasi tutsakları tamamen sindirme, yalnızlaştırma ve dirençlerini yok etme amacı taşıyor. Aynı zamanda mahkûm aileleri üzerinde de yoğun bir psikolojik ve ekonomik baskı kuruluyor.
Bu zulümlerin yalnızca kamuoyunun ilgisi ve uluslararası baskıyla durdurulabileceğini belirten insan hakları savunucusu, hedeflerinin yalnızca sevk uygulamalarının sona erdirilmesi değil tüm Ukraynalı siyasi tutsakların özgürlüğüne kavuşması olduğunu vurguladı.