Kırım Tatar Kaynak Merkezi Haberleri - Son Dakika Kırım Tatar Kaynak Merkezi Haber Güncel Gelişmeler

Rusya, sözde Numan Çelebicihan Taburu davası kapsamında kaç kişiyi alıkoydu?

İşgalci Rus yönetimi, Kırım'da Kırım Tatar halkına zulmetmek için kurmaca suçlamaları ve sözde davaları bahane ediyor. Bu kapsamda, kurgulanan sözde "Numan Çelebicihan Taburu" davası çerçevesinde 2014'ten bu yana Kırım Tatarlarına ve işgale karşı çıkan Ukraynalılara karşı baskılar sürüyor. Kırım Tatar Kaynak Merkezi tarafından 25 Mart 2025 tarihinde yapılan açıklamaya göre; Rus işgalciler, sözde Numan Çelebicihan Taburu davası kapsamında büyük çoğunluğu Kırım Tatarı olmak üzere en az 55 Ukrayna vatandaşını alıkoyuldu. Bunlardan 19 kişinin işgal altındaki Kırım’da, 36 kişinin ise 24 Şubat 2022’ten sonra işgal altındaki Herson bölgesinde alıkonulduğu belirtildi. Açıklamada, “Bu insanların hepsi Numan Çelebicihan adını taşıyan gönüllü taburun üyesi olmakla suçlanıyor. Onlara yönelik baskılar devam ediyor ve maalesef siyasi tutsakların hepsi özgürlüğüne kavuşana kadar hayatta kalamıyor” ifadelerine yer verilirken; sözde Numan Çelebicihan Taburu üyesi olmakla suçlu bulunarak mahkum edilen Kırım Tatar Rüstem Virati’nin Rus hapishanesinde hayatını kaybettiği hatırlatıldı. KIRIM TATARI RÜSTEM VİRATİ RUS ESARETİNDE CAN VERDİ 12 Mart 2025 tarihinde Rus işgal güçleri tarafından Herson bölgesinde sözde Numan Çelebicihan Taburu üyesi olma iddiasıyla alıkonulan Kırım Tatarı Rüstem Virati'nin, esaret altındayken hayatını kaybettiği öğrenildi. İşgal güçleri, Virati'ye işkence ettiği için Kırım Tatarının sağlık durumu kötüleşti. 2 yıl boyunca esaret altında tutulan Rüstem Virati'nin, sağlığı giderek kötüleşti, hakları sürekli ihlal edildi. Bu durum en sonunda onun ölümüne yol açtı. İŞGALCİLER, NUMAN ÇELEBİCİHAN DAVASINI KIRIM TATARLARINDAN İNTİKAM ALMAK İÇİN KULLANIYOR KrımSOS insan hakları örgütü uzmanı Yevgeniy Yaroşenko, bu hususta, “İşgalci Rus yönetimi, Numan Çelebicihan Taburu Davası'nı, Herson bölgesinde yaşayan Kırım Tatarlarından ‘Kırım’ın ablukası’ için intikam almak için kullanıyor” ifadelerini kullanmıştı.

Kıyiv'de "Kırım Direniyor" sergisi açıldı

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Hennadii Udovenko Diplomasi Akademisinde “Kırım Direnişi” isimli sergi açıldı. Kırım’ın Rus işgaline Direniş Günü’ne adanan sergi Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), Kırım Tatar Kaynak Merkezi ve #LIBERATECRIMEA uluslararası hareketi aktivistleri tarafından organize edildi. "KIRIMLILAR BASKILARA RAĞMEN PES ETMİYOR" Sergi halihazırda Ukrayna ordusunda görev yapan ressam Andriy Yermolov tarafından, Kırım işgal edildikten sonraki 11 yıl için hazırladığı 15 farklı posterden oluşuyor. Sergiyle ilgili açıklama yapan Yermolov, “Dünya liderleri tereddüt ederken Ukrayna mücadeleyi sürdürüyor, Kırım direniyor! Kırımlılar baskılara rağmen pes etmiyor, Ukrayna'nın bağımsızlığı için mücadele ediyor. Bu savaş ancak Ukrayna'nın zaferiyle sona erecek!” ifadelerini kullandı. Sergi açılışında konuşan KTMM Başkanı Refat Çubarov, “11 yıllık işgal, bazı ülkeler için ‘Rus dünyasının’ hala bir örnek olduğunu kanıtlıyor. Ukrayna'nın Kırım'ı kurtarmak için stratejik belgelere ihtiyacı var. Ancak Kırım'dan bahsederken, Kırım Tatar faktörünü, yani geleceğini Ukrayna sınırları içerisinde gören yerli bir halkın varlığını hesaba katmak gerekiyor. Ukrayna olmadan Kırım'dan söz edilemez.” dedi. KTMM Üyesi ve Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev serginin direnişin ve uluslararası desteğin sembolü olması açısından önemine vurgu yaparak, “Andrey Yermolenko'nun posterleri, özgürlük için verilen mücadelenin sanatsal bir kroniğidir. Bu posterler; işgal, insan hakları ihlalleri ve uluslararası dayanışma hakkında önemli mesajlar iletmektedir. Serginin amacı, mücadelenin devam ettiğini hatırlatmak ve dünyanın, Ukrayna'yı ve Kırım Tatar halkını adalet arayışlarında desteklediğini vurgulamaktır.” şeklinde konuştu.

Zarema Bariyeva: İşgalciler, Kırım'da her 3 serbest bırakılan kişi için 5 yeni tutuklama yapıyor!

Rus işgali altındaki Kırım’da Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurgulanan düzmece bir dava çerçevesinde haksız yere 9 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Kırım Tatar siyasi tutsaklar; Remzi Memetov, Zevri Abseitov ve Rüstem Abiltarov, 11 Şubat 2025'te tahliye oldu. Siyasi tutsaklar, Kırım'da soydaşları tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. Kırım Tatarı siyasi tutsakların serbest bırakılmasından duyulan sevince rağmen, işgal altındaki Kırım'daki baskı durumu trajik bir şekilde devam ediyor. Kırım Tatar Kaynak Merkezi Müdürü Zarema Bariyeva, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Bütün bu baskı sürecine üzülerek bakıyoruz, birilerini serbest bırakırken, diğerlerini alıkoyuyorlar. Maalesef, her 3 serbest bırakılan kişi için 5 yeni tutuklama yapılıyor" ifadelerini kullandı. Müdür Bariyeva, 3 siyasi tutsağın serbest bırakılmasından birkaç gün önce Kırım’da yeni bir baskın dalgasının yaşandığını ve 5 Kırım Tatarının, Rus işgal güçleri tarafından alıkonulduğunu hatırlatarak şu ifadelere yer verdi: Rus baskı mekanizması, masum insanların 9 yılını çaldı, uzun tedavi süreçleriyle iyileştirilmeleri gerekirken onların sağlıklarını çaldı, bunun için kimse ödeme yapmayacak. Çocuklarını yetiştirme fırsatını, dayanılmaz hasret ve adaletsizlik yüzünden vefat eden aile üyeleriyle vedalaşma şansını çaldı. "122 KİŞİ BU DAVA ÇERÇEVESİNDE TUTUKLANDI, BUNLARDAN 119'U KIRIM TATARI" Bariyeva, Rus işgali altındaki Kırım’da işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde Hizb-ut Tahrir davası çerçevesinde 11 yıl içinde yaşanan önemli gelişmeleri şöyle sıraladı: 19 dalga halinde baskınlar yapıldı. 122 kişi bu dava çerçevesinde tutuklandı, bunlardan 119'u Kırım Tatarı. 8 kişi, bu dava çerçevesinde hapis cezalarının tam sürelerini tamamlayarak serbest bırakıldı, ancak bazıları hâlâ denetim altında. Kırım Tatarları, cezalarını çekmek için Kırım’dan 6.000-7.000 km uzaklıktaki Rusya'nın en uzak bölgelerine gönderiliyor. Bu dava çerçevesinde mahkum edilen hiçbir siyasi tutsak, Kırım'a daha yakın bir yere nakledilmedi. Bir siyasi tutsak, 10 Şubat 2023'te Rostov bölgesindeki Novoçerkask'taki tutukevinde yaşamını yitirdi. Cemil Gafarov, böbrek yetmezliği hastasıydı. Hiçbir siyasi tutsak, Rusya ile yapılan takas anlaşmaları çerçevesinde serbest bırakılmadı. "KIRIM TATARLARI, İŞGALCİ REJİME KARŞI ONURLU BİR ŞEKİLDE DİRENİYOR" Bariyeva, "Baskılara, işkencelere ve zulme rağmen 205.5. madde kapsamında suçlanan hiçbir Kırım Tatarı, işgalcilerle anlaşma yapmadı ve işgalci rejime karşı onurlu bir şekilde direniyor.” şeklinde vurguladı. Sözde “Hizb-ut Tahrir Davası” kapsamında yargılanan siyasi tutsakların 10 ile 20 yıl arasında ağır cezalara çarptırıldığını belirten Bariyeva, mahkumiyetin ilk yıllarını en sert şartlara sahip hapishanelerde geçirdiklerini aktardı. Ayrıca ilgili davadaki tüm suçlamaların sadece "gizli tanıkların" ifadelerine, "FSB ile iş birliği yapan uzmanların" raporlarına, dini ve siyasi tartışmaların ses kayıtlarına ve yasaklı kitapların "yerleştirilmesine" dayandığını vurguladı.

Kremlin, eğitim sistemini kullanarak Kırım'daki çocukları Rus ordusuna özendiriyor!

İşgalci Kremlin yönetimi, 2024 yılında da Kırım’daki eğitim sistemini savaş ideolojisini aşılamak amacıyla kullanarak çocukların askerileştirilmesine yönelik uygulamalarını sürdürdü. İşgal rejimi, öğrencileri etkilemek, onları paramiliter faaliyetlere katılmaya zorlamak ve Ukrayna ile Kırım Tatar milli kimliğinin her türlü tezahürünü kısıtlamak için sistematik yöntemler kullanıyor. Kırım Tatar Kaynak Merkezinin 11 Şubat 2025 tarihinde yaptığı açıklamaya göre; Rus işgalciler, yarımadadaki okullarda öğrencilere, Ukrayna'ya karşı savaşan Rus askerlerine destek mektubu yazmayı zorunlu hale getirdi. Bu mektupları yazmayı reddeden öğrencilere ise düşük notlar veriliyor. MİLLİ KİMLİK YOK EDİLİYOR Rus işgal yönetiminin Kırım Tatar çocuklarını asimile etme ve Ruslaştırma sürecinin hızlandığına dikkat çeken Merkez; Kırım Tatar nüfusunun yoğun olarak yaşadığı bölgelerde, eğitim dili Rusça olan okullar ve kreşlerin açıldığını, Kırım Tatarcanın ise yalnızca velilerin başvurusu ile ders olarak seçilebildiğini aktardı. Kırım Tatarca eğitim veren okullarda; milli sembollerin kullanımı, milli marşın söylenmesi ve 18 Mayıs Kırım Tatar halkının soykırımının yıl dönümünün anılması yasaklanıyor. Ayrıca, Akyar’daki (Sivastopol) okullarda, 2024 yılı itibarıyla Ukraince derslerinin tamamen kaldırıldığı belirtildi. ÇOCUKLAR ASKERİ OKULLARA HAZIRLANIYOR İşgalciler, giderek daha fazla harbiye sınıfları açarak; öğrencilerin Rusya'nın askeri okullarına girmesi için hazırlık yapıyorlar. Ayrıca, çocuklar için düzenlenen kamplarda yoğun bir şekilde propaganda ve ideolojik beyin yıkama faaliyetleri yürütülüyor. İşgalcilerin Kırım'daki çocukları askerileştirme politikası yalnızca okullarla sınırlı kalmıyor. Ruslar, üniversitelerde de zorunlu askeri eğitim programları uyguluyor. Örneğin işgalciler tarafından kurulan sözde Kırım Federal Üniversitesinde, 3. sınıf öğrencilerine zorunlu askeri eğitim verilmeye başlandığı öğrenildi. YUNARMİYA VE BENZER ÖRGÜTLERE 45 BİNDEN FAZLA ÇOCUK ÜYE OLDU Açıklamada, son bir yıl içinde, Rusya'nın Yunarmiya (Genç Ordu) ve diğer askerî yapılanmalarına katılan çocuk sayısının 45 bini geçtiği kaydedilerek bu tür örgütlerin, gençler arasında savaş propagandası yaparak, onları Rus askeri ordusunda görev almaya hazırlamak amacıyla kurulduğuna dikkat çekildi. Kırım Tatar Kaynak Merkezi, Rusya’nın çocuklara kendi ideolojisini dayatmak için Kırım'daki eğitim sistemini kullandığını vurguladı. 2024 yılında Rusya, işgal altındaki Kırım’a Zaporijjya bölgesinden 100 öğrenci getirerek "Atomcunun Yolu: Energodar" adlı mesleki tanıtım forumuna katılmalarını sağladı. Bu konuda yapılan açıklamada, “Bu, gençleri Rusya'nın nükleer enerji sektöründe çalışmaya hazırlama kampanyasının bir parçası” denildi. ÇOCUKLARIN BEYNİNİ YIKAMAK İÇİN AYRILAN BÜTÇE 20 KAT ARTIRILDI Rus hükumeti, çocukların “vatanseverlik eğitimi” için 45,8 milyar ruble ayırarak; bu fonları yaz kampları, propaganda etkinlikleri, eğitim programları ve diğer askerileştirme araçlarına yönlendiriyor. Geniş çaplı işgal saldırılarının başlamasından önceki döneme kıyasla ilgili bütçe yaklaşık 20 kat kadar artırıldı.

İşgalci Rus ordusu, son bir yılda Kırım'da 124 askerî tatbikat yaptı

Rus işgal güçleri, 2024 yılında Kırım’da en az 124 askerî tatbikat gerçekleştirdi. İşgalcilerin, yarımadada düzenlediği tatbikat sayısını önceki senelere göre önemli ölçüde artırdığı belirtildi. Kırım Tatar Kaynak Merkezi, 3 Şubat 2025 tarihinde yaptığı açıklamada; işgalci Rus ordusunun 2024 yılında Kırım’da en az 124 askerî tatbikat düzenlediği aktarıldı. Merkez, “Önceki yıllara göre önemli bir artış var; 2023'te 40 tatbikat, 2022'de 20 tatbikat, 2021'de 44 tatbikat” şeklinde belirtti. Açıklamada işgalcilerin, düzenli askerî tatbikatlar icra ederek yarımadadaki yüksek sesli patlamaları giderek daha fazla meşrulaştırma eğiliminde olduğu belirtildi. KIRIM'IN ÇEVRESİNE ZARAR VERİLİYOR Bilindiği üzere işgalci Rus ordusu, 2014 yılından itibaren işgal altına aldığı Kırım Yarımadası’nda düzenli olarak askerî tatbikat düzenliyor. İşgalcilerin sayısız tatbikatları, Yarımada'nın çevresine büyük zarar veriyor ve uluslararası hukuku açık bir şekilde ihlal ediyor. TATBİKAT BAHANESİYLE YEREL HALK DENETLENİYOR Ayrıca insan hakları savunucuları, tatbikat bahanesiyle Rus işgal güçlerinin, Kırım’daki belirli bölgeleri abluka altına alarak; yerel sakinleri detaylı bir şekilde denetlediğini bildiriyor.

Rus işgalindeki Kırım’da en az 281 adil yargılanma hakkının ihlali kayda geçti

Rus işgali altındaki Kırım’da Kremlin kontrolündeki sözde yönetim temel insan haklarını ağır bir şekilde ihlal etmeye devam ediyor. İnsan hakları savunucuları, 2024 yılında işgal altındaki Kırım'da adil yargılanma hakkının ihlaliyle ilgili 281 vakanın kaydedildiğini duyurdu. İlgili ihlallerin çoğunun, Kırım Tatarlarına yönelik yapıldığı belirtildi. KIRIM'DA EN AZ 281 ADİL YARGILANMA HAKKI İHLALİ Kırım Tatar Kaynak Merkezi, Kırım’da geçen sene içinde en az 281 adil yargılanma hakkı ihlalinin kayda geçirildiğini aktardı. Bunlar arasında 156 ihlalin Kırım Tatarlarına karşı işlendiği belirtildi. Merkez tarafından yapılan açıklamada, 2024 yılında işgalci mahkemelerin; haksız bir şekilde tutukluluk sürelerinin uzatılması, hapis kararları ve yeni tutuklamalar dışında, avukatların itirazlarının asılsız bir şekilde sistematik olarak reddedilmesi ve haksız para cezalarının verilmesi gibi ihlallere devam ettiği kaydedildi. Daha önce Kırım Tatar Kaynak Merkezi, 2024 yılı boyunca Kırımlı siyasi tutsakların sağlık hakkının ihlaliyle ilgili en az 64 vakanın kayıt altına alındığını açıklamıştı.

Kırımlı siyasi tutsaklarla ilgili 64 sağlık hakkı ihlali kayıt altına alındı!

İşgalci Rusya, Kırım’da Kırım Tatarları ve Ukraynalılara baskı uygulamak amacıyla kurguladığı düzmece davalar çerçevesinde hukuksuz bir şekilde alıkoyduğu Kırımlı siyasi tutsaklarının haklarını ihlal etmeye devam ediyor. 2024 yılında Kırımlı siyasi tutsakların sağlık hakkının ihlaliyle ilgili en az 64 vaka kaydedildi. Kırım Tatar Kaynak Merkezi, 2024 yılı boyunca Kırımlı siyasi tutsakların sağlık hakkının ihlaliyle ilgili en az 64 vakanın kayıt altına alındığını açıkladı. Bu ihlallerin 56'sının Kırım Tatar siyasi tutsaklara yönelik ortaya konulduğu belirtildi. Bu vakaların; siyasi tutsakların cezaevlerinde sağlıklarının kritik şekilde kötüleşmesi, gerekli tıbbi yardımın sağlanmaması ve avukatlar ile tutsakların taleplerinin sistematik olarak göz ardı edilmesi ile ilgili olduğu duyuruldu. Kırım Tatar Kaynak Merkezi, Rus yetkililerin bu tür eylemlerinin, 2023 yılında tıbbi yardım eksikliği nedeniyle Cemil Gafarov ve Kostyantın Şıring olmak üzere iki Kırımlı siyasi tutsağın hayatını kaybetmesine yol açtığını hatırlattı. Ayrıca Kırım Tatar Kaynak Merkezi, Rus esaretinde tutulanlar arasında ağır hastalıklardan muzdarip yaşlılar ve engelli kişilerin de bulunduğuna dikkat çekerek; bu kişilere gerekli yardımın sağlanmamasının, sağlık durumlarının daha da kötüleşmesine neden olduğunu dile getirdi. KIRIMLI 67 SİYASİ TUTSAĞIN TIBBÎ BAKIMA İHTİYACI VAR Ukrayna ZMINA İnsan Hakları Merkezi Proje Yöneticisi Viktoriya Nesterenko; Kasım 2024’te yaptığı açıklamada, Rus cezaevlerindeki yaşam koşulları nedeniyle hasta olan ve acil tıbbî bakıma ihtiyaç duyan 67 Kırımlı siyasî tutsağın listede yer aldığını belirtti. Ayrıca Nesterenko, Kırımlı siyasî tutsakların kronik rahatsızlığa veya kötü koşullar nedeniyle hastalığa maruz kaldığını ancak işgalcilerin siyasi tutsakları tedavi etmediğini vurguladı. RUSYA, İŞGAL ALTINDAKİ KIRIM'DA 218 KİŞİYİ HAKSIZ YERE ALIKOYUYOR Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliğine göre; 132'si Kırım Tatarı olmak üzere 218 kişi Rus işgali altındaki Kırım'da düzmece davalar çerçevesinde haksız yere alıkonuluyor.

Kırım’da kadınlara yönelik baskı arttı

Rus işgali altındaki Kırım’da 2024 yılının başından bu yana, sözde "casusluk" ve "devlete ihanet" suçlamaları çerçevesinde 28 kişi alıkonuldu. Kırım Tatar Kaynak Merkezi, Rusya'nın Ukrayna’ya karşı başlattığı topyekûn işgal girişimi ve saldırıları sonrasında, ilgili suçlamalar çerçevesinde uygulanan baskıların önemli ölçüde arttığına dikkat çekti. Ayrıca insan hakları savunucuları işgalcilerin kadınlara yönelik baskılarını da artırdığını belirtiyor. Kırım Tatar Kaynak Merkezi Müdürü ve avukat Lyudmıla Korotkıh (Lyudmyla Korotkykh), merkez tarafından hazırlanan işgal altındaki Kırım'da 2024 yılı ekim ayında yaşanan insan hakları ihlallerine dair raporu Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. ŞUBAT 2022'TEN SONRA KIRIM'DAKİ BASKILAR ARTTI Rusya'nın topyekûn işgal girişimi ve saldırılarını başlattığı 24 Şubat 2022 tarihinden önce, sözde casusluk ve devlete ihanet suçlarından dolayı 8 yıllık işgal süresince Kırım’da yaklaşık 10 kişinin alıkonulduğunu belirten Korotkıh, "Ancak son zamanlarda düzmece davalarda bu suçlamalar oldukça sık kullanılmaya başlandı. Geniş çaplı işgal saldırısı öncesinde, işgalciler casusluk ya da devlete ihanet suçlamalarıyla insanları hedef almak için, Kırım'da yaşayan emekli Ukraynalı subayları ya da ailesinde Ukrayna Silahlı Kuvvetleri askeri bulunan insanları arıyordu. Ardından bu insanlar hakkında düzmece davalar açılıyordu." şeklinde konuştu. 24 Şubat 2022’ten sonra ise durumun değiştiğini belirten avukat, "Geniş çaplı işgal saldırısı başladıktan sonra, işgal altındaki Kırım’da bir kişinin sadece bir askeri aracın fotoğrafını çekmesi dahi casusluk veya devlete ihanet suçlaması için yeterli bir gerekçe sayılıyor. Bu koşullarda, bir insanı 'hain' ya da 'casus' olarak suçlamak, tam ölçekli işgal öncesine kıyasla daha kolay hale geldi." dedi. KADINLAR DAHA ÇOK HEDEF ALINMAYA BAŞLADI Ayrıca, işgal altındaki Kırım'da kadınlara yönelik baskıların arttığını vurgulayan Korotkıh, "Kadınların hedef alınmasında bir artış görüyoruz. Hem ceza hem de idari davalarla kadınlar hedef alınıyor. Özellikle, 'Rus ordusunun itibarını zedeleme' suçlaması çerçevesinde, sosyal medya paylaşımları ya da bazı söylemler nedeniyle kadınlar alıkonuluyor." ifadelerini kullandı.

#Kırım Tatar Kaynak Merkezi