SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kırım Derneği Genel Merkezi

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Derneği Genel Merkezi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Derneği Genel Merkezi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım’ın işgalinin 11. yılında Ankara’dan net mesaj: Kırım, Ukrayna’dır! Haber

Kırım’ın işgalinin 11. yılında Ankara’dan net mesaj: Kırım, Ukrayna’dır!

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi ile Ankara Ukrayna Derneği ortaklığında, Kırım'ın işgalinin 11. yıl dönümü sebebiyle kapsamlı bir panel düzenlendi. "Kırım'ın İşgalinin 11. Yılında Direniş Günü" başlıklı panel; 26 Şubat 2025 tarihinde başkent Ankara’da gerçekleşti. Millî Kütüphane Yunus Emre Salonu’nda saat 14.00’te başlayan panelin açılış konuşmaları; Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Oleksiy Çernışev (Oleksii Chernyshev), Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Ankara Ukrayna Derneği Başkanı İrına (Iryna) Ambarkütükoğlu tarafından gerçekleştirildi. Programda; Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Denis Zolotaryov, Kırım Tatar Teşkilatları Platformu ve Kırım Gelişim Vakfı Başkanı Ümit Şilit, Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel ile çok sayıda katılımcı yer aldı. ???? Kırım’ın İşgalinin 11. Yılında Ankara’dan net mesaj: Kırım, Ukrayna’dır pic.twitter.com/vvqnQzPf63 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 26, 2025 “KIRIM TATARLARININ UKRAYNA'DAKİ MİLLÎ UYANIŞ SÜRECİ İŞGALCİLER TARAFINDAN BALTALANDI” Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Oleksiy Çernışev (Oleksii Chernyshev), programın açılış konuşmasında; Kırım’ın 2014 yılında Rusya tarafından işgal edilmesini, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı topyekûn savaşın ilk adımı olarak nitelendirdi. Çernışev, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının ve Ukrayna topraklarının bir kısmını işgal etmesinin, uluslararası hukuk normlarını çiğnemesinin bir örneği olduğunu ifade etti. Rusya’nın özellikle Kırım Tatarlarını hedef aldığının altını çizen Çernışev, konuşmasında, “Kremlin özellikle Kırım Tatar halkını hedef alıyor. Kırım Tatarlarının Ukrayna'da özgür, millî uyanış süreci işgalciler tarafından baltalandı. Moskova, tarih boyunca kendisiyle aynı fikirde olmayan herkesi sistematik bir şekilde öldürmüştür” ifadelerine yer verdi. 2025 yılının aynı zamanda Kırım Tatar halkının unutulmaz lideri, antlı şehit Numan Çelebicihan’ın doğumunun 140. yıl dönümü olduğunu belirten Maslahatgüzar, Bolşeviklerin Çelebicihan’ı 1918 yılında işkence yaparak şehit ettiğini hatırlattı. Kremlin’in günümüzde Kırım'da insan haklarını ihlal etmeye devam ettiğini vurgulayan Çernışev; haksız tutuklamaların, işkencelerin yaşandığını ve insanların vatanlarını terk etmeye zorlandığını dile getirdi. Ukrayna’nın baskıya maruz kalan ve özgürlükleri sınırlanan kimseyi unutmadığının altını çizen Çernışev, “Onların özgürlüğü için mücadele ediyoruz. Türkiye ile birlikte; İlmi Ümerov, Ahtem Çiygöz ve yakında Ankara'daki Ukrayna Büyükelçiliğinin başına geçecek olan Nariman Celal'i esaretten kurtardık. Amacımız, Kırım'da yaşayan tüm Ukrayna vatandaşlarını özgür kılmak ve Kırım Tatar halkının güvenli varlığı ve milli uyanışı için tüm koşulları sağlamaktır.” değerlendirmesini yaptı. 11 YILLIK ORTAK MÜCADELE Ukrayna halkının ve Kırım Tatarlarının sürdürdüğü ortak mücadeleye dikkat çeken Çernışev, “11 yıllık ortak mücadele, işgalcilerin Kırım Tatarlarının ve Ukrainlerin iradesini kırmakta, özgür, demokratik ve hukuk devletinde yaşama arzularını engellemekte başarısız oldu. İşgalcilerin asla başarılı olamayacağını kanıtladı.” ifadelerine yer verdi. “KIRIM, UKRAYNA’YA GERİ DÖNECEKTİR” Çernışev, Kırım Tatarlarının haklarının Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın odak noktasında olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “Ukrayna Cumhurbaşkanının kararı ile 26 Şubat'ı Kırım'ın Rus İşgaline Direniş Günü  ve Kırım Tatar halkının kahramanlık günü olarak kabul ediyoruz. Bugün sizlerle birlikte olmak bizim için bir onurdur. Kırım Tatarlarının hakları, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın odak noktasında yer almaktadır. Kırım Tatarlarının kültürünü, dilini, geleneklerini ve siyasi özgürlüklerini desteklemek için yasal önlemler de dahil olmak üzere çeşitli kararlar alıyoruz. Kırım, Ukrayna'ya geri dönecektir. Ukrayna devleti, dünyadaki dostlarımız ve müttefiklerimiz; Kırım'ın yerli halkı olan Kırım Tatarlarının haklarını korumak, Yarımada'yı Rus işgalinden kurtarmak ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmek için çalışmaya devam edecektir. Birlikte saldırganlığın ve işgalin üstesinden geleceğiz! Yaşasın Ukrayna, yaşasın Kırım Tatarları!” SAVAŞ 11 YIL ÖNCE BAŞLADI Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, gerçekleştirdiği açılış konuşmasında; Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşının, aslında 11 yıl önce Rusya’nın Kırım Parlamentosunu işgalci Rus askerleri tarafından ele geçirmesiyle başladığını vurguladı. Kalkay, bu hususta şunları ifade etti: "Rusya’nın Ukrayna topraklarında başlattığı bu savaş aslında 11 yıl önce 27 Şubat 2014 tarihinde terörist Rusya’nın Kırım Parlamentosunu silahlı haydutlarıyla ele geçirmesi ile başlamıştı. Bu baskından bir gün önce de 26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Tatarlarının parlamento önündeki şanlı direnişi tarihe geçmişti. İşgalin izlerinin görülmeye başlanması üzerine Kırım Tatarları 23 Şubat 2014 tarihinde Akmescit’te Lenin Meydanı'nda tarihi liderleri Numan Çelebicihan adına on binlerce insanın katıldığı bir miting düzenlemişti. Çelebicihan’ın ruhunun Kırım Tatar halkında şekillenmesi ile başlayan bu direniş, 26 Şubat 2014 tarihinde zirveye çıkmış ve nihayetinde Ukrayna Parlamentosu tarafından 'Direniş Günü' olarak kabul edilmişti." Konuşmasında iki gün önce Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda gerçekleşen oylamaya dikkat çeken Kalkay, “Dünyanın en büyük uluslararası örgütü BM'nin, pek çok konuda yaptırımı ve etkisi yeterli olmasa da ülkelerin vicdanının sergilenmesine vesile olmasını önemli görüyorum. İki gün önce Rusya askerlerinin Ukrayna’dan çıkarılması konusunda yapılan oylamada 93 ülke 'evet' oyu verirken 18 ülke 'hayır' oyu vermişti. Türkiye bu konuda yapılan oylamaların tamamında Ukrayna’nın yanında yer almış, her platformda Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklemiştir. Rusya’nın güdümü altında olan Belarus, Kuzey Kore, Eritre, Nikaragua gibi ülkelere bu oylamada ilginç bir şekilde ABD ve İsrail de eklenmiştir. Bu durumda Trump'ın, tüccar özelliğinden ziyade intikam hırsı ve kini ile yol aldığını görmek zor değil. Trump, Ukrayna Cumhurbaşkanına duyduğu kin ile Ukrayna’yı zor duruma düşürmeye çalışıyor” şeklinde konuştu. “UKRAYNA BOYUN EĞMEYECEĞİNİ VE TESLİM OLMAYACAĞINI NET BİR ŞEKİLDE GÖSTERİYOR” Kalkay; Rusya’nın 3 yıl önce Ukrayna topraklarına topyekûn işgal girişimi ve saldırılar başlattığında hiçbir ülkenin yardıma gelmediğini, Ukrayna’nın kararlı duruşunun ardından desteğin başladığını vurguladı. Konuşmasında, “Bu savaşı Ukrayna başlatmadı ama 3 yıl önce olduğu gibi bugün de yarın da vatanından, kimliğinden, haklarından asla ödün vermeyeceği, boyun eğmeyeceği, teslim olmayacağını net bir şekilde gösteriyor.” ifadelerine yer veren Kalkay, Hocalı Katliamı'nın 33. yıl dönümünü de andı. Kırım Vakfı Başkanı Kalkay, şöyle konuştu: "Bugün aynı zamanda Azerbaycan’daki 26 Şubat 1992 Hocalı Katliamı'nın da yıl dönümü. Ukrayna’da aralıksız devam eden bombardımanlar şekil değiştirerek Gazze’de de on binlerce sivilin canını alıyor. Bu katliamların, bu soykırımların hiçbirini kabul etmek mümkün değil. Bu vesile ile insanlık tarihine yüz karası olarak geçecek bütün katliamlarda, bütün soykırımlarda hayatlarını kaybedenleri rahmetle anıyor. Bütün mağdurların acısını paylaşıyor, haklarından vazgeçmeyerek vatanlarını savunan halkların onurlu direnişleri karşısında saygıyla eğiliyorum." “KİMLİĞİMİZİ, KÜLTÜRÜMÜZÜ VE HAKLARIMIZI SAVUNMAK; İŞGALE KARŞI EN GÜÇLÜ DİRENİŞTİR” Ankara Ukrayna Derneği Başkanı İrına (Iryna) Ambarkütükoğlu da gerçekleştirdiği açılış konuşmasında, Ukrayna ve Kırım Tatar halkının birlik ve beraberlik içerisinde olmasına dikkat çekti. Konuşmasında, “Bu mücadele sadece bir halkın mücadelesi değil tüm özgürlük ve adalet savunucularının mücadelesidir. Ukrayna Büyükelçiliği, Kırım Tatar ve Ukrayna dernekleri olarak her zaman omuz omuza birlik içinde hareket ettik ve etmeye devam edeceğiz. Kimliğimizi, kültürümüzü ve haklarımızı savunmak; işgale karşı en güçlü direniştir. Birlikte güçlüyüz, birlikte kazanacağız. Yaşasın Ukrayna, yaşasın Kırım” ifadelerini kullandı. KIRIM'IN İŞGALİ VE KIRIM TATARLARININ DİRENİŞİ KONUŞULDU Açılış konuşmalarının ardından panel, gazeteci ve yazar Gönül Şamilkızı’nın moderatörlüğünde başladı. 2021 senesinden itibaren Rusya’nın hedefinin Kırım’ın işgalinin kabul ettirilmesi olmadığını vurgulayan Şamilkızı, asıl hedefin Ukrayna’nın diz çökmeye zorlanması ve yeni dünya düzeninde eski Sovyetler Birliği coğrafyasının yeniden canlandırılması olduğunu kaydetti. Panelde; Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Aydıngün, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi ve Uluslararası Şefika Gaspıralı Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Karabük Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Yuliya Biletska ve Emel Kırım Vakfı Genel Sekreteri Melek Maksudoğlu konuşmalarını gerçekleştirdi. RUS PROPAGANDASI TÜRKİYE’Yİ HEDEF ALDI Panelin konuşmacılarından Prof. Dr. Ayşegül Aydıngün, 2002’den beri Kırım’da saha araştırması yaptığını vurguladı. Rusya tarafından Kırım’ın işgal edilmesinin oldukça uzun soluklu ve stratejik bir planlamanın sonucu olduğunu kaydeden Aydıngün, "Rusya’nın işgal için gerekli koşulların oluşmasını beklediğini ve Rusya'nın anlatısının farkında olan uzmanların bu işgali güçlü bir olasılık olarak gördüğünü söyleyebilirim" ifadelerini kullandı. İşgalden kısa bir süre önce Kırım’da yoğun şekilde Rus propagandası yapıldığını kaydeden Aydıngün; hatta Türkiye'nin Kırım’ı işgal edeceği yalanlarının bile gündeme geldiğini vurguladı. Aydıngün, “Türkiye'ye karşı sizi ancak Rusya koruyabilir” algısının oluşturulmaya çalışıldığını dile getirdi. PUTİN HEDEFLERİNE UKRAYNA ÜZERİNDEN BAŞLADI Aydıngün, Rusya’nın işgalinin öngörülememesinin sebebinin, Rusya’nın demografik ve ekonomik durumunun bunu gerçekleştirmeye yeterli olmamasının düşünülmesi olduğunu belirtti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dünya görüşünün ve gerçeklik algısının kendi propaganda mekanizmasının ürettiği tarih anlatısı, mitler, tehdit algısı, yarattığı düşmanlar ve “Yeni Rusya” fikri üzerinde kurulu olduğunu ifade eden Aydıngün; bu düşüncelerin Rusya’nın sınırları dışına taştığını ve Putin’in hedefini gerçekleştirmeye Ukrayna üzerinden başladığını kaydetti. İŞGAL, KIRIM TATARLARI ÜZERİNDE BÜYÜK BİR YIKIMA SEBEP OLDU 2015’te gayriresmî bir Türk heyeti ile Kırım’a giderek hem işgal öncesi durumu hem de işgal sonrası durumu inceleme şansı bulduğunu kaydeden Aydıngün; “Bu karşılaştırmanın sonucunda Rus işgalinin, Kırım Tatarları için büyük bir ekonomi, siyasi, sosyal, kültürel ve belki de en önemlisi psikolojik bir yıkıma neden olduğunu gördüm” şeklinde gözlemlerini aktardı. Rusya'nın Kırım’ı işgalinden bu yana izlediği politikaların uluslararası hukuku bütünüyle yoksaydığını kaydeden Aydıngün, aynı zamanda uluslararası hukukun hayata geçmesini sağlamakla yükümlü olan uluslararası örgütlerin ve uluslararası anlaşmaların da yoksayıldığını vurguladı. PROF. DR. GAYANA YÜKSEL, KIRIM’DA YAŞANANLARI ANLATTI Kırım’daki işgale direnmek için 26 Şubat’ta gerçekleşen mitinge katıldığını, o dönemde kritik toplantılar yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Gayana Yüksel; Kırım Tatar Milli Meclisinin (KTMM) o günlerde neredeyse her gün toplandığını ve işgal üzerinde bir şeyler yapmak için çabalandığını belirtti. Yüksel, “Meclis; 15 Mart’ta Kırım’da yaşayan herkese 16 Mart’ta yapılacak olan referanduma katılmamaları için seslendi.” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Yüksel, “Kırım’da faaliyet gösteren propagandacılar işlerine devam ediyor. Son zamanlarda çok sık bir şekilde Ukrayna’nın 23-24 yıl içinde Kırım ve Kırım Tatarları için hiçbir şey yapmadığını ve 2014 senesinde Rusya’nın Kırım’a gelmesinden sonra burada yaşayan tüm insanların refah gördüğü mesajını veriyorlar.” değerlendirmesini yaptı. Aynı zamanda Rus yanlısı kişilerin bu anlatıya dayanarak; Kırım Tatarlarının Rusya’yı ve devam eden savaşı destekledikleri yalanını öne sürdüğünü belirtti. Kırım medyasını sıkı bir şekilde takip ettiğini kaydeden Yüksel, haberlerin Kırım Tatarlarının Rusya’nın işgalinden sonra daha rahat bir yaşama sahip oldukları, millî duygularını yaşayabildikleri yönünde olduğunu ifade etti. Yüksel, bu haberlere şu sözlerle karşı çıktı: “Kırım Tatarları daha önce millî duygularını yaşamadılar mı? Numan Çelebicihan zamanında, Kırım Halk Cumhuriyeti zamanında, oluşturulan millî hareketlerde bu duygular yaşanmadı mı? Sadece son on yıl içinde mi bu yaşandı? Rus basınının altında olan Kırım medyası, bu ve bunun gibi başlıklarla dolu.” “BU MÜCADELEDE BİZ HAKLI ÇIKACAĞIZ” Kırım Tatar Milli Meclisinin ve Kırım Tatar halkının duruşunun değişmeyeceğine vurgu yapayan Yüksel, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Dünya çalkalansa, dünya değişse ki değişiyor. Çok hızlı değişen bir süreç içerisine giriyoruz. Ukrayna nasıl aynı pozisyonunu koruyorsa ve ‘Kırım Ukrayna’dır’ diyorsa, Kırım Tatarları da aynı şekilde duruşuna devam edecektir. Aynı zamanda mücadele de edecektir. Şu anda Ukrayna'nın geleceği, özgürlüğü ve bütünlüğü için savaşan Kırım Tatarları var.  Bu mücadelede biz haklı çıkacağız." BİRÇOK KIRIM TATARI, KİMLİKLERİNDEN VAZGEÇMEYİ REDDETTİĞİ İÇİN RUS ESARETİNDE Dr. Yuliya Biletska; Rus propagandasının yıllardır Kırım'ın gönüllü olarak Rusya'ya katıldığını iddia eden bir yalanı devam ettirdiğini vurgularken, düzenlenen bu tarz etkinlikler ile gerçeğin hatırlatıldığını kaydetti. Biletska, 11 yıl önce Kırım Tatarlarının işgale karşı protesto için sokağa çıktığını ve bunun yalnızca onlar için değil tüm Ukrayna için büyük bir değişimin başlangıcı olduğunu vurguladı. Kırım’da yaşayan neredeyse herkesin baskı ve tutuklanma tehdidi yaşadığını ifade eden Biletska, birçok Kırım Tatarının kimliklerinden vazgeçmeyi reddettiği için Rus hapishanelerinde olduğunun altını çizdi. “UKRAYNA ETNİK BİR ULUS OLMAKTAN UZAKLAŞIP VATANDAŞLIK TEMELLİ BİR ULUS OLARAK ŞEKİLLENMEYE BAŞLADI” Rusya’ya karşı gösterilen direnişin sadece Kırım Tatarlarını etkilemediğini belirten Biletska, Kırım Tatarlarının gösterdiği direnişle Ukrayna’nın yeni bir ulus inşasına gittiğini vurguladı. Biletska, “Bu direniş sadece Kırım Tatarlarını değil tüm Ukrayna'yı ve tüm Ukrayna toplumunu değiştirdi. Kırım Tatarları, Ukrayna ulusunun daha kapsayıcı hale gelmesinde kilit bir faktör oldu. Ukrayna etnik bir ulus olmaktan uzaklaşıp vatandaşlık temelli bir ulus olarak şekillenmeye başladı. Artık önemli olan etnik köken değil ortak değerler ve devlete bağlılıktır. Ve Kırım Tatarları da aslında böylece Ukrayna'da görünür bir hale geldi” şeklinde konuştu. Biletska; Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Refat Çubarov, Nariman Celal, Tamile Taşeva, Camala gibi isimlerin işgalden sonra Kırım için verdikleri mücadeleyle, Ukrayna’da daha tanınır hale geldiklerini ve ülkenin vatandaşlık temelli ulus inşasında kilit rol oynadıklarını vurguladı. “UKRAYNA, ÖZGÜRLÜK İÇİN SAVAŞANLARIN ULUSUDUR VE KIRIM TATARLARI DA BU ULUSUN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR” 2014’ten sonra Ukrayna’nın Kırım Tatarlarına karşı bakış açısının değiştiğini belirten Biletska, Kırım Tatarlarının faliyetlerinin aktif olarak desteklendiğini, yerli halk olarak tanındıklarını ve devlet kurumlarında yer aldıklarını kaydetti. Biletska konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Kırım Tatarları artık sadece Ukrayna’nın bir azınlığı değil. Onlar Ukrayna’nın kimliğini ve geleceğini birlikte inşaat eden bir halktır. Ukrayna’nın kimlik anlayışı nasıl değişti bu durumda? Onur Devrimi’nden itibaren Ukrayna’da milli kimlik anlayışında büyük bir değişim yaşandı. Ukraynalılar, ulusun sadece etnik köken veya dini baz alarak tanımlanmayacağını fark etti. Asıl önemli olan; ortak değerler, siyasi bağlılık ve özgürlük için mücadele etme kararlılığıydı. Bu değişim Kırım'ın işgali ve Donbas’taki savaşla daha da hızlandı. Kırım Tatarları Ukrayna’nın sadece müttefiki değil aynı zamanda vatandaşlık temelli ulusun eşit kurucuları oldu. Onların kararlılıkları ve Ukrayna ile duruşu toplumun ulus kavramına bakışını değiştirdi. Ukrayna, özgürlük için savaşanların ulusudur ve Kırım Tatarları da bu ulusun ayrılmaz bir parçasıdır. Kırım Ukrayna’dır ve Ukrayna kalacak. Yaşasın Ukrayna, yaşasın Kırım Tatarları.” KIRIM TATARLARININ DAVASI BİRLEŞİK KRALLIK’TA 2014 yılında Kırım’ın Ruslar tarafından işgal edildiği dönemde Birleşik Krallık'ta olduğunu belirten Melek Maksudoğlu, diaspora ile bir araya gelerek Kırım Tatarlarının sesini duyurmak için çabaladığını anlattı. İngiliz basınında Kırım Tatarlarına yer verilmediğini fark ettiğini, Kırım Tatarlarının direnişini ve mücadelesini anlatmak için milletvekilleri ile gazetelerle iletişime geçme çabalarını anlattı. İşgalin yaşandığı dönemde Birleşik Krallık ile Kırım basını arasında köprü görevi gördüğünü belirten Maksudoğlu, Al Jazeera kanalına çağrıldığını ve gerçekleştirilen referandumu değerlendirdiğini aktardı. Bu kanala Kırım’daki Kırım Tatarlarının azınlık olduğundan bahsettiklerini ve bu durumun basının ilgisini çektiğini belirtti. EMEL KIRIM VAKFINDAN MEKTUP KAMPANYASI Maksudoğlu aynı zamanda Emel Kırım Vakfının icra ettiği "Mektup Kampanyası" hakkında bilgi vererek kampanyaya destek olunması çağrısında bulundu. Mektupların Rus hapishanelerinde suçsuz yere tutulan Kırım Tatar tutsaklara büyük moral verdiğini belirten Maksudoğlu, bu mektuplar ile “Daima Bekleyeceğim Balam” sergisinin yapıldığını anlattı. Maksudoğlu’nun bahsettiği mektuplar, Emel Kırım Vakfının internet sayfasında verilen 100’ü aşkın adrese gönderiliyor.  Maksudoğlu, savaşın hala devam ettiğini, Kırım Tatarlarının ve Ukrayna halkının direnişini sürdürdüğünü vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

Kıyiv Taras Şevçenko Milli Üniversitesi, Kırım Derneği Genel Merkezinde tanıtıldı Haber

Kıyiv Taras Şevçenko Milli Üniversitesi, Kırım Derneği Genel Merkezinde tanıtıldı

Kıyiv Taras Şevçenko Milli Üniversitesi Rektörü Volodımır Bugrov, 10 Şubat 2025 tarihinde Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezinde düzenlenen program ile 1834 yılında kurulan köklü eğitim kurumunu tanıttı. Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi içerisinde yer alan Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde saat 18.00’de başlayan programa; Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Oleksiy Çernışev, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Denis Zolotaryov, Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Dünya Kırım Tatar Kongresi Genel Sekreteri, Avukat Namık Kemal Bayar, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Sekreteri Ülkü Aksel, Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin, yazar Dr. Serra Menekay, gazeteci Gönül Şamilkızı, Ankara Ukrayna Derneği Başkanı İrına Ambarkütükoğlu ve çok sayıda kişi katıldı. “KIRIM TATARLARI OLARAK GELECEĞİMİZİ UKRAYNA İLE BERABER KURMAK İSTİYORUZ” Programın açılış konuşması Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin tarafından gerçekleştirildi. Derneğin Türkiye ve Ukrayna arasında köprü niteliği taşıdığını vurgulayan Şahin, “Biz Kırım Tatarları olarak geleceğimizi Ukrayna ile beraber kurmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı. Kıyiv Taras Şevçenko Milli Üniversitesinde Türkoloji bölümünün de bulunduğunu belirten Şahin, bu bölüm içerisinde Kırım Tatar Dili ve Edebiyatı çalışmaları yapıldığının altını çizdi. Başkan Şahin konuşmasında, “Biz Türkiye’deki Kırım Tatar teşkilatları olarak Ukrayna’daki geleceğimizle alakalı, savaştan sonraki süreç içerisinde üzerimize düşen her türlü vazifeyi yapmaya hazırız” ifadelerine yer verdi. Başkan, Kırım Tatarlarının Ukrayna’nın geleceğine duyduğu güvenin tam olduğunu vurguladı. "TÜRKİYE İLE PAYLAŞMAK İSTEDİĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR" Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Oleksiy Çernışev, program kapsamında gerçekleştirdiği konuşmada tanıtımı yapılan üniversitenin önemli bir konuma sahip olduğunu vurguladı. Özellikle de savaşan bir halk olduğu zaman milli kimliğin yeniden güçlendiği bir aşamada eğitimin hayati önem taşıdığını ve yarınları inşa ettiğini kaydeden Çernışev, “Türkiye’den öğreneceğimiz çok şey var, Türkiye ile paylaşmak istediğimiz bir o kadar şey daha var. Tam da bu nedenle sayın rektörümüz bu ziyareti gerçekleştiriyor” ifadelerini kullandı. Maslahatgüzar Çernışev, konuşmasını, “Türkiye-Ukrayna ilişkilerinde somut projeler geliştirmek hem de Kırım Tatar halkı ile dayanışmamızı, ortaklığımızı bir kez daha teyit etmek ve bu alanda faaliyetler yürütmek için güzel bir başlangıç olacak” ifadeleriyle sonlandırdı. ÜNİVERSİTEDE BULUNAN BAYRAKLARDAN BİRİ DE KIRIM TATAR BAYRAĞI Kıyiv Taras Şevçenko Milli Üniversitesi Rektörü Volodımır Bugrov, okulun tanıtımını yaptığı konuşmasına üniversitenin ana kampüsünde bulunan bayrakları sayarak başladı. Rektör Bugrov, “Nizamiye girişinde beş bayrak bulunuyor. Bunlardan ilki Kırım Tatar bayrağı ile aynı renkleri paylaşan Ukrayna millî bayrağı, mavi sarı renklerine sahip Avrupa Birliği bayrağı, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri bayrağı ve bir de Kırım Tatar bayrağı var. Senede iki kez, Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı Anma Günü’nde ve Kırım Tatar Bayrak Günü’nde bunları göndere çekiyoruz” değerlendirmesini yaptı. ÜNİVERSİTEDE KIRIM TATAR DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ BULUNUYOR Kırım Tatarlarının davasını desteklemeyi kendisine misyon olarak belirlediğini vurgulayan Bugrov, 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı işgaliyle birlikte Türkiye’nin Kıyiv Büyükelçiliği ve Türk İşbirliği Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) iş birliği ile üniversite bünyesindeki Türkoloji bölümünde Kırım Tatar Dili ve Edebiyatı programı açıldığını kaydetti. ZİYARET İLE  KIRIM TATAR ARAŞTIRMALARINI GELİŞTİRMEK AMAÇLANIYOR Kırım'daki Rus işgali sonrası dönem için hazırlık yapılması gerektiğini vurgulayan Rektör, “Oralarda görevlendirmek üzere Kırım Tatar tarihini bilen mezunlar yetiştirmeliyiz. Bu ziyaretimiz de Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Oleksiy Çernışev’ın daveti ve Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliğinin desteği ile Kırım Tatar araştırmalarını geliştirmeyi amaçlayarak başladı” ifadeleriyle ziyaretlerinin amacına değindi. ÜNİVERSİTE TARİHTE İKİ KEZ KAPATILDI Rektör Bugrov, üniversitenin tarihte iki kez kapatıldığını dile getirdi. İlk kapatmanın Rusların üniversiteyi tehdit olarak algılaması nedeniyle olduğunu belirten Bugrov, 1863 yılında üniversitenin tekrar açıldığını ve Birinci Dünya Savaşı’na kadar faaliyetlerine devam ettiğini ifade etti. İkinci kapanmanın 1920 yılında Sovyetler Birliği tarafından gerçekleştiğini kaydeden Bugrov, 13 sene boyunca Kıyiv’de ve Sovyetler Birliği’nin genelinde üniversitelerin kapatıldığını açıkladı. Bugrov, İkinci Dünya Savaşı döneminde üniversitenin yoğun bir şekilde tahrip edildiğini ve bu tahribatın 1958 yılına kadar aşamalı olarak düzeltildiğini söyledi. Üniversitenin Ukrayna’nın ilk millî eğitim kurumu olduğunun altını çizen Rektör, “Ukrayna’nın bugüne kadarki altı cumhurbaşkanından ikisi üniversitemiz mezunudur.” ifadelerini kullandı. BUGROV: ÜNİVERSİTEMİZ UKRAYNA’NIN TARİHİNİN DEĞİŞTİĞİ VE DÖNÜŞTÜĞÜ OLAYLARDA BAŞROL OYNADI Bugrov, üniversitenin Ukrayna tarihindeki yerini ise "Üniversitemiz kampüsü aynı zamanda devrimlerin başladığı yer olarak da tarihe geçiyor. 2004’teki Turuncu Devrim, 2014’teki Onur Devrimi öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizin aktif katılımıyla, aslında Ukrayna’nın tarihinin değiştiği ve dönüştüğü olaylarda başrol oynadı" sözleriyle tanımladı. Savaşın Ukrayna için 2022’de değil 2014’te Kırım’ın işgaliyle başladığını vurgulayan Bugrov; üniversitenin Japon Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencisinin bu dönemde gerçekleşen bir saldırıda hayatını kaybettiğini ve yaşanan olayın ardından savaşın kendileri için şahsi bir meseleye dönüştüğünü söyledi. Rektör, 2014’ten itibaren Rus saldırıları neticesinde öğrenci ve öğretmenlerden toplamda 246 kişinin hayatını kaybettiğini ve üniversite bünyesinde anıldıklarını kaydetti. ÜNİVERSİTENİN KIRIM’DA İKİ BİNASI BULUNUYOR Üniversite bünyesinde 12 fakülte, 11 enstitü, 2 kolej ve 1 fizik alanında teknik lise bulunduğunu belirten Rektör, kurumun bünyesinde 30 binden fazla öğrenci, 223 öğretim görevlisi, 528 araştırmacının görev yaptığını söyledi. Bugrov, sadece geçen sene 495 doktora öğrencisinin kabul edildiğini vurguladı. Ayrıca Rektör, Kırım’da da üniversiteye ait 2 bina bulunduğunu açıkladı. Ünversitenin birçok uluslararası listede üst sıralarda bulunduğunu belirten Bugrov, dünya çapında girilmesi çok zor olan ve ayrıntılı kriterlere sahip olan Shangai reytinginde Kıyiv Taras Şevçenko Milli Üniversitesinin olduğunun altını çizdi. Ayrıca, 2022 yılında üniversitenin hukuk mezunu Oleksandra Matviyçuk’un Nobel Barış Ödülü’nü aldığını belirtti. KIRIM TATAR TARİH ARAŞTIRMALARI YAPILIYOR Rektör Bugrov, Türkiye’ye yaptıkları ziyaretin asıl amacının Ukrayna First Lady’si Olena Zelenska tarafından sürdürülen Ukrayna Çalışmaları Koalisyonunun genişletilmesi olduğunu kaydetti. Koalisyonda Kırım Tatar tarihçilerinin araştırılmasının da bulunduğunu dile getiren Rektör, konuyla ilgili olarak, “Bu koalisyon Kırım Tatar tarih araştırmalarını da kapsıyor. Çünkü bildiğiniz üzere Ukrayna Anayasasına göre Kırım Tatarları Ukrayna’nın yerli halkı ve dilleri, tarihleri, kültürleri, edebiyatlarının araştırılması da Ukrayna’nın milli çıkarlarından birisidir” ifadelerini kullandı. Sunumu kapsamında Rektör, üniversitenin birçok fakülte ve enstitüsünün Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı topyekûn işgal girişimi ve saldırılarında hasar aldığını, üniversite bünyesinde hayatını kaybeden kişilerin de anısının yaşatıldığını belirtti. Rektör konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı: “Savaş boyunca tek bir gün bile kapalı kalmadık. Çünkü bizi üçüncü kez kapatmak istediler. Buna izin veremezdik. Aynı zamanda bizim pes etmek gibi bir lüksümüz de yok. Bazılarının teklif ettiği gibi bu savaşı dondurma imkanımız da yok. Çünkü tarih bize öğretti ki cezalandırılmayan suç tekrarlar. Bu nedenle mücadelemizde sizin de desteğiniz hayati önem taşıyor.” DERNEĞİN KÜTÜPHANESİNE HEDİYE Ayrıca Rektör, Taras Şevçenko’nun doğumunun 210. ve üniversitenin kuruluşunun ise 190. yıl dönümüne özel basılan, Şevçenko’nun en önemli şiirlerinin yer aldığı kitapçığı tanıttı. Şiirlerin 97 dile çevirisinin bulunduğunu kaydetti. Rektör, bu kitapçığı derneğin kütüphanesine hediye etti. Üniversite tanıtımının ardından Bugrov, katılımcıların sorularına cevap verdi. Program sonunda Kırım Derneği Genel Merkezi tarafından Rektör Bugrov’a plaket takdim edildi.

Kırımoğlu, Cumhurbaşkanlığı, TİKA ve YTB'deki temaslarını QHA'ya değerlendirdi Haber

Kırımoğlu, Cumhurbaşkanlığı, TİKA ve YTB'deki temaslarını QHA'ya değerlendirdi

Kırım Tatarlarının millî lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, bugün Ankara’da resmî temaslarda bulundu. Kırımoğlu, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezinde diasporadaki isimlerle bir araya geldi. KIRIMOĞLU, CUMHURBAŞKANLIĞI, TİKA VE YTB'DEKİ GÖRÜŞMELERİNİ QHA'YA DEĞERLENDİRDİ Milli lider Kırımoğlu, Ankara’da gerçekleştirdiği görüşmelerin ayrıntıları hakkında Kırım Haber Ajansının (QHA) sorularını yanıtladı. Kırımoğlu; ilk olarak Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren'i, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu’yu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik’i ziyaret ettiklerini dile getirdi. Görüşmelerin verimli geçtiğini ve sunulan projelere olumlu bakıldığını aktaran Kırımoğlu, Rus işgalindeki Kırım ve Rus saldırıları altındaki Ukrayna’daki son durumu ele aldıklarını sözlerine ekledi. "SURİYE'DEKİ KIRIM TATAR KÖYÜNÜ ZİYARET ETMEK İSTİYORUM" Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Yalçın Topçu ile gerçekleştirdikleri görüşmede Suriye’de Kırım Tatar köyü olduğunu ve ziyaret etmek istediklerini, “Beşşar Esed’in babası (Hafız Esed) zamanında 40 yıl hapiste kalan Kırım Tatar pilota (Raghid Tatari) ateş açması emredilmiş ve emri yerine getirmediği için esir alınmış. Kendisi oradaki Kırım Tatar köyündenmiş. ‘Eğer yeterli seviyede görüşme ayarlanırsa ben de giderim’ dedim. Orayı ziyaret etmek istiyorum” sözleriyle ifade etti. UKRAYNA İLE YENİ SURİYE YÖNETİMİ ARASINDAKİ DİYALOĞUN ÖNEMİNE İŞARET ETTİ Suriye ziyaretinin önemli olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, devrik diktatör Beşşar Esed’den sonraki hükûmet ile kurulacak diyaloğa işaret etti. Kırımoğlu, Ukrayna ile yeni Suriye hükûmeti arasında bağlantı kurulmasını istediklerini ve bu yönde çalışmalar yapacaklarının altını çizdi. Kırımoğlu, Ankara'daki temaslarını QHA'ya değerlendirdi pic.twitter.com/0uHwq1lVmo — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 23, 2025

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.