Türk dünyası liderlerinden ortak iklim değişikliği vurgusu
Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 29. Taraflar Konferansı (COP29); Azerbaycan'ın ev sahipliğinde 11 Kasım 2024 tarihinde Bakü’de başladı. Konferansta başta Türk devletleri olmak üzere yaklaşık olarak 200 ülkenin devlet ve hükûmet başkanları, küresel ısınmayla mücadelede gelinen son durum ve buna bağlı olarak iklim değişikliğiyle ilgili görüşmelerde bulunacak.
AZERBAYCAN 2030'A KADAR YAKLAŞIK 6 GİGAWATTLIK GÜNEŞ, RÜZGÂR VE HİDROELEKTRİK SANTRALLERİ İNŞA ETMEYİ PLANLIYOR
Bununla beraber konferansın "Dünya Liderleri İklim Eylem Zirvesi" ise, 12 Kasım'da gerçekleşti. Konferanstasın açılış konuşmalarını yapan ev sahibi ülke Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, sözlerine Azerbaycan’ın COP29’a ev sahipliği yapmasının Azerbaycan’a duyulan saygının bir göstergesi ve uluslararası arenadaki aktif rolünün takdir edilmesi olarak değerlendirdiklerini ifade ederek başladı. Aliyev, Azerbaycan’ın Doğu ile Batı'nın, Kuzey ile Güney'in buluştuğu bir ülke olduğuna atıfta bulunarak Azerbaycan'ın başlattığı mega projelerin bölgenin enerji ve ulaşım haritalarını değiştiren ve verimli çok uluslu iş birliği formatlarının kurulmasına yol açan projeler olduğu beyan etti.
Aliyev, iklim değişikliğiyle mücadele için Azerbaycan’ın yenilebilir enerji çalışmalarına yöneldiğine işaret ederek, “Yenilenebilir enerjiye yönelik teknik potansiyelimizin karada 135 gigawatt, denizde ise 157 gigawatt olduğu tahmin edilmektedir.” dedi. Aliyev ayrıca, “2030 yılına kadar yaklaşık altı gigawattlık güneş, rüzgâr ve hidroelektrik santralleri inşa etmeyi planlıyoruz. Ancak planlarımızın tamamı bu değil. Şu ana kadar 10 gigawattlık yenilenebilir enerji projesi için sözleşme ve mutabakat zaptı imzalandı.” ifadeleriyle gelecekte hayata geçirilecek olan projelerin de yenilebilir enerjiyi destekleyen projeler olacağının haberini verdi.
TÜRKİYE 2026 İÇİN ADAY
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dünya Liderleri İklim Eylem Zirvesi" nde konuşan liderler arasındaydı. Erdoğan, konuşmasının başında ev sahipliğinde dolayı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e teşekkür etti. Türkiye’nin iklim krizinin menfi etkilerinin en yoğun hissedildiği ülkeler arasında olduklarını vurgulayan Erdoğan, “2053 yılı için net sıfır emisyona ulaşma ve Yeşil Kalkınma vizyonumuz ekseninde kilit sektörlerimizi dönüştürüyoruz. Yeşil finans stratejisini uygulama ve Ulusal Yeşil Taksonomi oluşturma gayretlerimiz devam ediyor. Emisyon Ticaret Sistemi'ni de ihtiva eden iklim kanunumuzu çok yakında Meclis’imize sunacağız." diyerek Türkiye’nin iklim değişikliği karşısında hayata geçirdiği çalışmalara işaret etti.
Erdoğan ayrıca, “Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 59'a yükselttik. Bu oranla Avrupa'da 5'inci, dünyada 11'inci sıradayız. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz için temel önceliklerimiz yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjidir. Bugün 31 bin megavat olan rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücümüzü 2035 yılında 120 bin megavata çıkaracağız. Nükleer enerjide ise 2050 senesinde, 20 bin megavatlık bir kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının sonunda Türkiye'nin 2026 BM İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı'na (COP31) ev sahipliği yapmak için adaylını açıkladığını bildiren Erdoğan, destek veren ülkelere de teşekkürlerini iletti.
"HAZAR DENİZİ TEHDİT ALTINDA"
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, zirvede yaptığı konuşmasında Kazakistan’ın küresel iklim gündemine olan bağlılığını doğruladı ve iklim değişikliğine karşı mücadelede uluslararası iş birliğinin önemini vurguladı. Tokayav ayrıca, iklim değişikliğine müdahale önlemlerinin etkinliğini artırmak için yapay zekâ, uydu izleme gibi ileri teknolojilerin yanı sıra erken uyarı ve su ve arazi kaynaklarının daha etkili yönetimi sağlayan diğer dijital araçlar gibi ileri teknolojilerin aktif olarak kullanılması gerektiğini belirtti. Konuşmasında Hazar Denizi’ne de yer veren Tokayev, “Bugün Hazar Denizi tehdit altında. Dünyanın en büyük gölünü kurtarmak, uzun vadeli uluslararası iş birliği gerektiren ortak sorunumuzdur.” ifadeleriyle küresel ısınmaya karşı iş birliğinin önemini vurguladı.
İKİNCİ KÜRESEL DAĞ ZİRVESİ BİŞKEK+25, 2027 YILINDA KIRGIZİSTAN'DA
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, zirvede konuşma yapan Türk devletleri liderlerinden bir diğeri oldu. Caparov Paris Anlaşması’na atıfta bulunarak, küresel iklim değişikliği süreçlerini hızlandırmanın arka planına karşı Paris Anlaşması'nın hedeflerine ulaşmak için koordineli, iyi finanse edilen iklim eylemi üzerinde anlaşılması çağrısında bulundu. Caparov ayrıca Kırgızistan’ın yenilebilir enerji kaynaklarını geliştirmek üzere çalıştığını belirterek; enerji verimliliğini artırarak, gazlaştırma yoluyla kömür tüketimini azaltarak, elektrik iletimi ve dağıtımındaki kayıpları azaltarak, şehirlerdeki ısı tedarik sistemlerini iyileştirerek ve enerji sektöründe hafifletme konusunda halkın farkındalığını artırarak karbon nötrlüğünü sağlamayı planladıklarını kaydetti.
Caparov aynı zamanda, BM Genel Kurulu’nun Kırgızistan’ın girişimiyle, 2023-2027'nin “Dağ Bölgelerinin Gelişimi için Beşinci Eylem Yılı” ilanını ve BM tarafından kabul edilen "Beş Yıllık Dağ" planını anımsatarak zirvedeki liderleri, Beş Yıllık Dağ projesinin sonuçlarının özetleneceği 2027 yılında gerçekleşecek “İkinci Küresel Dağ Zirvesi Bişkek+25"e davet etti.
MİRZİYOYEV'DEN ULUSLARARASI BİR MERKEZİN KURULMASI ÖNERİSİ
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev zirvede yapmış olduğu konuşmada, iklim değişikliğinin jeopolitik çatışmaların artışını doğrudan etkileyen küresel bir tehdit hâline geldiğini belirtti. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerin Türkistan coğrafyasında çok şiddetli hissedildiğini belirten Mirziyoyev, Özbekistan'nın karbon nötrlüğü sağlamak için büyük ölçekli reformları kararlılıkla yürüttüğünü vurguladı. Bu bağlamda 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 35 oranında azaltmayı planladıklarını kaydeden Mirziyoyev, “yeşil enerji”nin payını yüzde 40’a çıkarmanın hedeflendiğini belirtti. Mirziyoyev, bu bağlamda iklimden kaynaklanan kayıp ve zararların değerlendirilmesi için uluslararası bir merkezin kurulmasını önerdi. Mirziyoyev ayrıca, bitkilerin iklim değişikliğine karşı direncini artırmak için bölgesel bir genetik kaynaklar bankası kurmayı planladıklarının ve Özbekistan’ın gelecek yıl 15 Mayıs Uluslararası İklim Günü'nde, Aral Körfezi bölgesinde gerçekleştirilecek olan Yeşil Dijital Girişimler Küresel Gençlik Festivali'nde katılımcı ülkelerin ağırlanacağının haberini verdi.