SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kaşgar

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kaşgar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kaşgar haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çin, Kaşgar'da sözde kültürel koruma başlattı: Amaç, soykırımı gizlemek! Haber

Çin, Kaşgar'da sözde kültürel koruma başlattı: Amaç, soykırımı gizlemek!

Çin, Doğu Türkistan’daki Türk halkına karşı sürdürdüğü soykırımı örtbas etmek için yeni bir planı devreye soktu. Bu plan çerçevesinde Doğu Türkistan'daki arkeolojik bölgeler ve kültürel miras sözde restorasyona uğrayacak. Çin propaganda medya ajansı Tianshan’ın 31 Ekim 2024 tarihli haberine göre; Çin hükumeti, Kaşgar Antik Kenti’ni sözde "koruma" altına aldı. ÇİN'İN "KÜLTÜREL MİRASI KORUMA" HAMLESİ: PROPAGANDA MI, GERÇEK Mİ? Çin, 14 Mart 2024 tarihinde bölgedeki 14. Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi tarafından kabul edilen sözde "Kaşgar Antik Kenti’nin Korunmasına İlişkin Düzenlemeler" adlı düzenlemeyi, 1 Mayıs 2024'te yürürlüğe soktu. Bu adım, Çin medyasınca, Çin’in Doğu Türkistan’daki kültürel mirası koruma çabalarının bir göstergesi olarak tanıtıldı. Ancak dünya üzerindeki Doğu Türkistan diasporası, bu hamleyi Çin’in bölgedeki soykırım suçlarını örtbas etme çabası olarak değerlendiriyor. TÜRK SOYKIRIMINI KÜLTÜREL MİRAS MASKESİYLE GİZLEME ÇABASI Çin, Doğu Türkistan'da yerel ve kültürel mirası "koruma" adı altında bölgede ortaya koyduğu baskılara devam ediyor. Kaşgar gibi tarihi bölgelerdeki arkeolojik çalışmalar ve sözde koruma projeleri, aslında Doğu Türkistan'da uygulanan kültürel soykırımı gizlemek amacıyla bir araç olarak kullanılıyor. Çin’in iddialarına göre; bu projeler, tarihi kalıntıları koruma amacı güdüyor. Ancak, bu adımlar aynı zamanda bölgedeki Uygur Türklerinin dilinin, inancının ve kültürünün yok edilmesine yol açıyor. SOYKIRIMIN GÖLGEDE KALAN YÜZÜ Doğu Türkistan'da tarihi eserler ve kültürel kalıntılar Çin tarafından tahrip edilip müzeye dönüştürülürken, bu alanlar sözde koruma projeleri ile yeniden şekillendiriliyor. Çin’in Kaşgar Antik Kenti’ne yönelik müdahaleleri, bölgedeki soykırımın gizlenmesi için birer paravan olarak kullanılıyor.

Türk dünyasının kültür beşiği: Kaşgar Haber

Türk dünyasının kültür beşiği: Kaşgar

Doğu Türkistan'ın tarihi ve kültürel zenginliğiyle dolu şehri Kaşgar, Çin'in politik, kültürel ve sosyal baskılarına karşı dimdik ayakta duruyor. Bu kadim şehir, tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve Türk İslam kültürünün önemli merkezlerinden biri haline gelmişti. TARİHİ VE STRATEJİK KONUMU Kaşgar, iki İpek Yolu'nu buluşturan konumu sayesinde tarih boyunca önemli bir ticaret merkezi olmuş, kuzeyde Tanrı Dağları, güneyde Karakurum Dağı ile çevrili olan bu şehir, aynı zamanda Keşmir'in Hindistan ve Pakistan denetimindeki bölgeleriyle de sınır komşusu. Batısında Pamir Yaylası ile Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan’a komşu olan Kaşgar, doğusunda dünyanın ikinci büyük çölü olan Taklamakan Çölü ile çevrili. TÜRK İSLAM KÜLTÜRÜNÜN BEŞİĞİ Kaşgar, ilk Türk İslam devleti olan Karahanlılara başkentlik yapmış, Türk edebiyatı ve kültürü açısından da büyük bir öneme sahip. Bu şehirde, Kaşgarlı Mahmud'un yazdığı "Divan-ı Lügatit Türk" ve Yusuf Has Hacip'in "Kutadgu Bilig'i" gibi önemli eserler kaleme alındı. KAŞGAR EMİRLİĞİ’NİN KURULUŞU 18. yüzyıldan itibaren Çin işgali altına giren Kaşgar, bölgedeki Uygur Türklerinin birçok isyanına sahne oldu. 19. yüzyılın ikinci yarısında Kaşgar Emiri Muhammed Yakup Han Kaşgari tarafından kurulan Kaşgar Emirliği, Osmanlı Devleti ile de ilişkiler geliştirdi. Bu dönemde Sultan Abdülaziz, Yakup Han Kaşgari’ye büyük bir ilgi göstermiş, ona askeri destek ve ödüller vermişti. 1884'te Çin, bölgeye yeni hudut anlamını taşıyan Şin Ciang (Sincan) adını verdi. HEYTGAH CAMİ: KAŞGAR’IN RUHU Kaşgar’ın Türk İslam kimliğinin en güçlü sembollerinden biri olan Heytgah Cami, 1960'larda Çin yönetimi tarafından uygulanan Kültür Devrimi'nde tahrip edilmekten kurtulabilen nadir camilerden biri olarak tarihe geçti. 1442 yılında inşa edilen bu cami, 16 bin 800 metrekarelik bir alanı kaplıyor ve geniş avlusu sayesinde 10 bin kişinin aynı anda ibadet etmesine olanak tanıyor. Heytgah Cami, Türk İslam kimliğini ayakta tutan önemli bir yapı olarak öne çıkıyor. GELECEK VE KÜLTÜREL MİRAS Kaşgar, tarihi zenginliği ve kültürel mirasıyla Doğu Türkistan'ın kalbinde yer almaya devam ediyor. Şehrin simgeleri olan Appak Hoca Cami, Döng Mescidi, Kaşgarlı Mahmud Türbesi ve Yusuf Has Hacip Türbesi gibi eserler, bu kadim şehirdeki Türk İslam kültürünün izlerini taşımakta. Kaşgar, geçmişten geleceğe, medeniyetlerin buluşma noktası olmaya devam ediyor.

Çin’in Türklere uyguladığı zulmün bir başka boyutu: Bayrak töreni Haber

Çin’in Türklere uyguladığı zulmün bir başka boyutu: Bayrak töreni

İşgal altındaki Türk yurdu Doğu Türkistan'da Çin'in baskı, asimilasyon ve soykırım politikalarına her geçen gün yenilerini ekliyor. Doğu Türkistan ve Türk dünyasının önemli şehirlerinden Kaşgar'da, Uygur Türkleri her pazartesi sabah, güvenlik güçlerinin gözetiminde Çin'e bağlılık yemini etmeye zorlanıyor. Kırım Haber Ajansının (QHA) elde ettiği videoda, Türk şehri Kaşgar'da Uygur Türklerinin Çinli polisler eşliğinde sıraya dizilerek bayrak törenine katıldığı görülüyor. Her pazartesi düzenlenen ve herkesin katılması mecburi olan törene ilişkin görüntüde, Türklerin Çin'e bağlılık yemini etmeye zorlandığı anlaşılıyor. Çin'in, Doğu Türkistan'daki Türk halkına yönelik uyguladığı zulme her gün bir yenisi daha ekleniyor. Kaşgar'da her hafta başı Uygur Türkleri Çin'e bağlılık yemini etmeye zorlanıyor. pic.twitter.com/Qpne2aZJch — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 21, 2024 TOPLAMA KAMPINDAKİ TÜRKLER YOK EDİLİYOR Öte yandan Tumşuk toplama kampındaki Uygur Türklerinin yapılan işkence ve deneylere dayanamayıp hastalandığı veya vefat ettiği ortaya çıktı. Bölgeden edinilen son bilgilere göre, Tumşuk toplama kampına atılan Uygur Türkü bir çiftin, 2023 yılı Ramazan ayının ortalarında işkenceye dayanamayıp vefat ettiği öğrenilmişti. DOĞU TÜRKİSTAN'DA BİR SOYKIRIM YAŞANIYOR! Çin Halk Cumhuriyeti hükûmetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor. Millî, dinî, siyasî ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı oluyor.

Doğu Türkistan'da kültürel soykırım: Kaşgar örneği Haber

Doğu Türkistan'da kültürel soykırım: Kaşgar örneği

Kaşgar, Türkistan topraklarının tarihi ve kültürel açıdan önemli şehirlerinden biri olarak biliniyor. Türk ve Müslüman nüfusun yaşadığı bölge, İslam kültürünün önemli merkezlerinden biri.  Bununla birlikte mezarlıklar milletlerin bir bölgedeki varlığının en büyük kanıtı, tapuları olma niteliği göstermekte. Çin ise kadim Türk yurdu Kaşgar’daki Türk izlerini siliyor. Özellikle Avat bölgesindeki mezarlıklar, geçmişin ve ataların hatıralarının yaşatıldığı kutsal alanlar olarak görülüyor. KAŞGAR’IN TARİHİ VE MEZARLIKLARIN ÖNEMİ Mezarlıkların yıkımı, sadece fiziksel bir yapının ortadan kaldırılması değil aynı zamanda bölgedeki kültürel hafızanın yok edilmesi anlamına geliyor. Tarihi mezarlar, bölge halkının geçmişle bağlarını sürdüren ve kültürel kimliğin bir parçası olan unsurlardır. YIKIMIN AYRINTILARI VE GÖRÜNTÜLER Son günlerde ortaya çıkan görüntüler, Kaşgar’daki mezarlıkların sistematik bir şekilde yok edildiğini gösteriyor. Çinlilere ait ağır iş makineleriyle gerçekleştirilen yıkımlar, bölgedeki Türk mezarlıklarının tamamen tahrip edilmesine yol açıyor. Yıkım işlemlerinin, hiçbir resmî açıklama yapılmadan ve ani bir şekilde gerçekleştirilmesi, bu uygulamanın ne denli planlı ve hedefli olduğunu ortaya koyuyor. Kaşgar'daki Türk mezarlıkları yıkılıyor! pic.twitter.com/MLi5OOE8Q0 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) September 2, 2024 Görüntülerde, mezar taşlarının kırıldığı, mezar alanlarının tahrip edildiği ve bölgedeki kültürel izlerin silindiği açıkça gözlemleniyor. Bu durum, bir halkın geçmişiyle olan bağlarını koparmaya yönelik bir girişim olarak değerlendiriliyor. KÜLTÜREL SOYKIRIMIN BOYUTLARI Kaşgar’daki mezarlıkların yıkımı, sadece bir fiziksel yok etme eylemi değil aynı zamanda kültürel soykırımın bir örneği olarak kabul ediliyor. Çin hükûmeti, bu tür uygulamalarla Uygur Türklerinin kültürel kimliğini ve tarihini silmeye çalışıyor. Mezarlıkların yok edilmesi, bölgedeki Türk dilinin ve kültürünün sistematik olarak yok edilmesinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu soykırımın boyutları, sadece mezarlıkların yıkılmasıyla sınırlı kalmıyor. Bölgedeki diğer kültürel miras unsurları, geleneksel yaşam biçimleri ve dil üzerinde de benzer baskılar ve yok etme girişimleri sürdürülüyor. Bu uygulamalar, bölgedeki kültürel mirası koruma çabalarını daha da zorlaştırıyor. ULUSLARARASI TEPKİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Kaşgar’daki mezarlıkların yıkımı, uluslararası toplumun dikkatini çekmiş durumda. Birçok insan hakları örgütü ve kültürel miras savunucusu, bu olayların durdurulması için uluslararası baskının artırılması gerektiğini vurguluyor. Uluslararası araştırmalar, Çin’in kültürel soykırım politikalarının bölgesel ve küresel etkilerini gözler önüne seriyor. Çözüm önerileri arasında, uluslararası gözlemcilerin bölgeye gönderilmesi, Çin hükûmetiyle diplomatik müzakerelerin yapılması ve kültürel mirasın korunması için yerel halkla iş birliği projelerinin geliştirilmesi yer alıyor. Ayrıca, medya ve kamuoyunun bu tür olaylara karşı bilinçlendirilmesi ve uluslararası toplumun bu konuda daha etkin bir rol oynaması gerektiği belirtiliyor. Doğu Türkistan’daki Kaşgar şehrinde gerçekleşen mezarlık yıkımları, kültürel soykırımın ve kültürel mirasın yok edilmesinin çarpıcı bir örneğini sunuyor. Bu durum, bölgedeki kültürel değerlerin korunması için uluslararası destek ve harekete geçilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Geçmişin ve kültürün korunması, hem bölge halkı hem de uluslararası toplum için büyük bir sorumluluktur. Bu çabaların desteklenmesi ve kültürel mirasın yaşatılması, bölgesel barış ve insan hakları açısından kritik bir önem taşıyor.

Kaşgar'daki Türk mezarlıkları yıkılıyor! Haber

Kaşgar'daki Türk mezarlıkları yıkılıyor!

Yıllardır var olma mücadelesi veren Çin işgal altındaki Doğu Türkistan'da kültürel soykırım devam ediyor. Türk ve Müslüman devletlerin sessizliğinden güç alan Çin yönetimi, bu kez kadim Türk şehri Kaşgar'da bulunan Türk mezarlıklarını yıkıyor. ÇİNLİLER AĞIR İŞ MAKİNELERİYLE MEZARLIKLARI YIKIYOR Doğu Türkistan’da kültürel soykırıma dair çarpıcı bir gelişme yaşanıyor. Kaşgar’da bulunan eski Türk mezarlıkları, hükûmet tarafından sistematik bir şekilde yok ediliyor. Kırım Haber Ajansının (QHA) elde ettiği görüntülerde, Kaşgar şehrinin Avat bölgesinde bulunan Türk mezarlıklıklarının, Çinliler tarafından ağır iş makineleri aracılığıyla yıkıldığı ortaya çıktı. Kaşgar'daki Türk mezarlıkları yıkılıyor! pic.twitter.com/MLi5OOE8Q0 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) September 2, 2024 TÜRK KÜLTÜRÜ VE DİLİ YOK EDİLİYOR Görüntülerde yaşananlar, geleneksel bir savaş veya çatışmanın ötesinde kültürel soykırımın bir örneği niteliği taşıyor. Kaşgar’daki mezarlıkların yok edilmesi, bölgedeki Türk kültürünün ve dilinin yok edilmesi çabalarının bir parçası şeklinde ortaya çıkıyor. Çin, mezarlıkları yıkarak Uygur Türklerinin geçmişiyle olan bağlarını koparmayı ve anılarını silmeyi amaçlıyor. DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ KÜLTÜREL MİRASLAR BÜYÜK TEHDİT ALTINA  Mezarlıkların yıkımıyla ilgili haberler, bölgede yaşayanların derin bir endişe ve üzüntü yaşamasına neden oluyor. Bu durum, Doğu Türkistan’daki kültürel mirası koruma ve yaşatma çabalarının daha büyük bir tehdit altına girdiğini gösteriyor.

Çin önce kocasını sonra eşini işkenceyle öldürdü Haber

Çin önce kocasını sonra eşini işkenceyle öldürdü

Doğu Türkistan genelinde 2017 yılında sözde yeniden eğitim kamplarına çok sayıda Uygur Türkü, keyfi tutuklama yönetimi ile toplama kamplarına atıldı. Doğu Türkistan'ın Kaşgar şehrinde Çin yönetimi tarafından toplama kampına atılıp öldürülen Mehmettursun Emin'in eşi Nurimangül Haşim de işkenceyle öldürdü. 32 YAŞINDAKİ UYGUR TÜRKÜ GENÇ YAŞTA ÖLDÜRÜLDÜ Kaşgar’ın Yenişehir nahiyesine bağlı Hanérik köyünden 32 yaşındaki Memettursun Emin, internet sansürünü aşarak yabancı web sitelerini ziyaret ettiği bahanesiyle milyonlarca Uygur Türkü gibi 2017-2018 yıllarında suçsuz yere toplama kamplarına atılmıştı.  EŞİNİN KATİLLERİNE KATİL DEDİĞİ İÇİN HAPSE ATILDI Özgür Asya Radyosu (RFA) geçen hafta uydu telefonları aracılığı ile Hanérik köyündeki toplama kampına ulaştı. RFA, toplama kampında çalışan polislerin telefon görüşmesi sırarsında Emin'in cesedinin Nurimangül Haşim'e teslim ettiklerini, Nurimangül Haşim'in o sırada görevlilere "katiller dedikleri için hapse atıklarını itiraf ettiğini bildirdi. UYGUR TÜRKÜ KADIN SORGUDA İŞKENCE EDİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ Öte yandan RFA'nın Hanérik köyündeki diğer polis merkezinden edindiği bilgilere göre, Nurimangül Haşim'in 29 yaşında olduğu, hapse atıldıktan sonra sorguya çekildiği ve sorgu sırasında yapılan işkencelerden dolayı vefat ettiği öğrenildi. 

Doğu Türkistan Türklüğünün bağımsızlık meşalesi Doğu Türkistan Millî Ordusu 79 yaşında! Haber

Doğu Türkistan Türklüğünün bağımsızlık meşalesi Doğu Türkistan Millî Ordusu 79 yaşında!

Çin ve Sovyet emperyalizmine karşı Doğu Türkistan Türklerinin özgürlük ve bağımsızlık meşalesi Doğu Türkistan Millî Ordusu'nun kuruluşunun 79. yıl dönümünde diasporadaki Doğu Türkistanlılar tarafınan kutlanıyor. 8 Nisan 1945'te Gulca'da Doğu Türkistan Milli Ordusu kuruldu. Sheng Shicai ve Milliyetçi Çin rejimine karşı gizli bir örgütlenme olan Gulca Kurtuluş Örgütü kuruldu. İlhan Töre, teşkilatın ilk başkanı olarak seçildi. Başlangıçta Suidun Piyade Alayı, Gulca Alayı, Kensai Alayı, Gulca Yedek Alayı, Kazak Süvari Alayı, Dungan Alayı olmak üzere altı alaydan oluşmakta iken daha sonra Topçu Alt Bölümü, Sibo Alt Bölümü ve Moğol Alt Bölümü'de alay düzeyine çıkarıldı. MİLLİ ORDU KISA SÜREDE DÜŞMANIN SAVUNMA HATLARINI YOK ETTİ O dönemde yeni kurulamasına rağmen Doğu Türkistan Millî Ordusu, çok kısa bir sürede Doğu Türkistan'ın kuzeyindeki üç ili Çin istilasından kurtardı. Ordu, aynı zamanda Çin rejiminin, Doğu Türkistan’daki politik merkezi Ürümçi’nin en sağlam savunma hattı olan Şiho ve Cing savunma hatlarını imha edip Ürümçi’ye doğru ilerledi. Ürümçi’ye 150 kilometrelik mesafede olan Manas ırmağının kenarına gelen ordu, ırmağı geçerek taarruza geçmeye hazırlandı. Aynı zamanda, Güney harekat orduları oluşturularak Tanrı Dağları'nın güneyine doğru düşman işgalinden kurtarma harekatı başlatıldı. MİLLİ ORDUNUN BAŞARILARI Milli ordu stratejik öneme sahip Kaşgar'ın yakınlarındaki Bay ve Onsu ilçelerini düşman işgalinden kurtardı. Çin askerleri Aksu şehir surları içinde muhasaraya alındı. Diğer bölgelerdeki silahlı örgütler de peşi sıra kendi bölgelerindeki Çin rejim ordularını etkisiz hale getirdiler. Çin ordusunun büyük bir kısmı şehir surları içine hapsedildi. ÇİN, SOVYETLER VE ABD ARASINDAKİ ANLAŞMA İkinci Dünya Savaşı henüz sona erdiğinden Milliyetçi Çin rejiminin lideri Ciang Cieşi, ABD Başkanı Roosevelt aracılığıyla Stalin ile irtibata geçerek Moğolistan’ın bağımsızlığını tanıma, Lvshun ve Dalian limanlarının Sovyetlere kiralanması, aynı zamanda buralarda Sovyetlerin asker bulundurmasına izin verme, Kuzeydoğu Çin’de demir yol yapma yetkisini verme gibi konularda taviz verme koşuluyla, Doğu Türkistan’ın, Çin hudutları içerisinde kalması için anlaştı. Anlaşma sonucunda Sovyetler Birliği, Doğu Türkistan’dan tüm askerî danışman ve elemanlarını geri çağırmakla kalmayıp silah, teçhizat ve mühimmat satışını da durdurdu. Doğu Türkistan hükumetini Milliyetçi Çin rejimi ile masaya oturmaya zorladı. Birkaç aylık çetin geçen görüşmeler sonucu 1946 yılının Nisan ayında taraflar arasında “11 Maddelik  Antlaşma” imzalanarak Doğu Türkistan Cumhuriyeti hükumetinin adı kaldırıldı ve yerine koalisyon hükumeti kuruldu. Doğu Türkistan Millî Ordusu'nun mevcudu azaltılıp 6 alay olarak yeniden düzenlendi. Güneyde ayaklanan on binlerce silahlı asker, silahlarını teslim ederek evlerine döndüler. Ancak Milliyetçi Çin rejimi anlaşmayı ihlal ettiği için koalisyon hükumeti dağıldı ve Doğu Türkistan vekilleri 1947 yılının Ağustos ayında Ürümçi’den Gulca’ya döndüler. Akabinde ordu mevcudunu yeniden artırarak 5 atlı alay, 3 piyade alayı ve 1 atlı taburdan oluşan 30 bin kişilik daha iyi bir yapı teşekkül etti. ÇİN VE SOVYET ORDUSUNA DİRENEN DOĞU TÜRKİSTAN MİLLİ ORDUSU Birçok savaş sonucunda Çin komünistleri Milliyetçi Çin rejimini yenerek onları Tayvan’a çekilmeye mecbur etti. 1 Ekim 1949 tarihinde komünist Çin Halk Cumhuriyeti kuruldu. 20 Ekim 1949 tarihi itibariyle işgalci Çin komünist ordusu Sovyetler Birliği’nin destekleriyle Doğu Türkistan’ı istila etti. 20 Ocak 1950 tarihinde ise Doğu Türkistan Milli Ordusu işgalci Çin komünistleri tarafından Çin ordusunun 5. kolordusu olarak yeniden düzenlendi. 1955 yılına gelince tamamen ortadan kaldırıldı. Doğu Türkistan işgalci Çin’e bağımlı hale geldi.  DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN Günümüzde Çin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonları ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan uygulamaları, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da milyonlarca Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulmakta. 2017 yılından bu yana toplama kampları ile etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Çin hükumeti, dünya kamuoyundan toplama kampındaki Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri gizlemektedir. Ancak, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı toplama kamplarında zorla tutuluyor. Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve şiddet politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalmaktadır.

Doğu Türkistan'da mezalim: Kaşgar'da Uygur tarihiyle ilgili roman satan kitapçı hapse atıldı Haber

Doğu Türkistan'da mezalim: Kaşgar'da Uygur tarihiyle ilgili roman satan kitapçı hapse atıldı

Norveç merkezli Uygur Yardım Vakfı tarafından hazırlanan Doğu Türkistan’da tutuklu aydınlar listesinde yer alan 65 yaşındaki Erkin Emet, vakfın kurucusu Abduweli Ayup’a göre Temmuz 2018’de Kaşgar'da gözaltına alındı. SÖZDE ETNİK BÖLÜCÜLÜĞE KIŞKIRTMAKLA SUÇLANDI Kaşgar’da güvenlik gerekçesiyle isminin açıklanmasını istemeyen bir kaynağın Ayup’a bildiriğine göre Emet, yetkililer tarafından sözde etnik bölücülüğü kışkırtmakla suçlanırken; bu yüzden hapis cezası aldı. Kaynak ayrıca, Emet'in nerede olduğunun ve cezasının ne kadar olduğunun bilinmediğini bildirdi. ALTIN AYAKKABI ROMANI Ayup gizli kanallar aracılığıyla, Emet'in büyük olasılıkla özellikle iki kitabın yayınlanması ve dağıtılmasında yer aldığı gerekçesiyle tutuklanmış olabileceğini öğrendi. Bunlardan ilki ünlü Uygur Türkü yazar Halide İsrail’in kaleme aldığı, 1966-76 Çin Kültür Devrimi sırasında Uygur Türklerine yapılan zulmü ve Uygur kimliğini korumanın önemini anlatan “Altun Keş” (Altın Ayakkabı) adlı romanıydı. ANA YURT ROMANI Diğer bir kitap ise Tarihçi ve araştırmacı yazar Zordun Sabir’in yazdığı 1940’ların başında Uygur Türklerinin Çin milliyetçi güçlerine karşı kazandığı zaferi ve 1944’ten 1949’a kadar varlığını sürdüren ikinci Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin kuruluşunu anlatan “Ana Yurt” adlı kitabı. Emet bu tarihi iki kitabının basımında ve dağıtımında yer alması dolayısıyla sözde etnik bölücülüğe kışkırtmakla suçlanarak hapse atıldı. Ayup'a göre, iki çocuk ve birkaç torun sahibi olan Emet, ilk olarak 1990’larda Xinhua Kitabevi’nin Kaşgar şubesinde müdür yardımcısı olarak görev yaptı. Emet “Ana Yurt” kitabından 5 bin adet sipariş eden ilk kitabevi müdürüydü ve kitaplar hızlı bir şekilde satılmıştı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.