SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kanlı Ocak

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kanlı Ocak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kanlı Ocak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kazakistan’da Ocak olaylarını konu edinen “Kanlı Ocak” belgeseli yayımlandı Haber

Kazakistan’da Ocak olaylarını konu edinen “Kanlı Ocak” belgeseli yayımlandı

Bağımsız Kazak gazeteci Lukpan Akmedyarov ve Raul Uporov tarafından hazırlanan ve Kazakistan'ın Almatı şehrinde bir hafta sürmüş olan Ocak Olayları'nı konu edinen "Kanlı Ocak" belegeseli yayımlandı. KAZAKİSTAN'DAKİ 12 ŞEHİR GEZİLDİ Akmedyarov belgesele ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu filmi iki yıl boyunca çektik. Kazakistan’ın 12 şehrini gezdik. Polis ve askerlerin insanları vurduğu tüm yerleşim yerlerinde bulunduk. Dört saatlik bir film yaptık” ifadelerini kullandı. İki bölümden oluşan belgeselin bağış paraları ile yapıldığı bidirildi. OCAK OLAYLARINDAN SONRA NE YAŞANDI? Öte yandan belgeselin ilk bölümünde, daha önceki Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in gücünün ülkede vatandaşların kitlesel protestoları nedeniyle nasıl azaldığı ve sonunda düştüğü anlatılıyor. İkinci bölümünde ise Ocak olaylarının ardından toplumun ödediği yüksek bedel ve yeni Cumhurbaşkanının nihayet iktidara gelmesinin ülkede yarattığı sonuçlar anlatılıyor. KAZAKİSTAN'DAKİ OCAK OLAYLARI Kazakistan’ın Mangıstav eyaletinde 2 Ocak 2022 tarihinde akaryakıt fiyatlarındaki artan zam nedeniyle başlayan protestolar ülke geneline hızla yayıldı. Almatı’da da başlayan gösteriler, ülke genelinde hükûmet karşıtı protestolara dönüşmüştü. Ülkede protestolar hükûmetin istifasına rağmen devam ederken, göstericiler, kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etmişti. KAZAKİSTAN'DA OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN EDİLDİ Diğer yandan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev 5 Ocak 2022’de ulusa sesleniş konuşması yapmıştı. Tokayev, bu günden itibaren Kazakistan Güvenlik Konseyi başkanı olarak göreve başladığını duyurmuştu. Bu görevi ülkede Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev yürütüyordu. Ülkede protestocular, Almatı ve Aktöbe’deki belediye binalarını ele geçirmişti. Tokayev, başkent Nur Sultan’da 5 Ocak 2022 saat 16:00’dan itibaren olağanüstü hal ilan edilen kararı imzalamıştı. Olağanüstü hal 19 Ocak gece yarısına kadar yürürlükte kalmıştı. TOKAYEV RUS ORDUSUNUN KAZAKİSTAN’A GİRMESİNE İZİN VERDİ Kazakistan’da 5 Ocak 2022 itibarıyla tüm yurtta OHAL ilan edilmişti. Kazakistan kolluk güçlerinin göstericilere müdahale edeceği bildirilmişti. 6 Ocak 2022 gece erken saatlerde Almata’da Kazakistan kolluk güçleri, “terörle mücadele” operasyonuna başlamıştı. Ülkede göstericilerin çoğu etkisiz hale getirilmiş, bununla eş zamanlı olarak, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Rusya’nın başını çektiği askeri müdahale gücü yetkisi olan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütünden yardım istemişti. Öte yandan, Kazakistan’a Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütünü davet ederek, Rus ordusunun Kazakistan’a girmesine izin veren Tokayev, ayaklanmalardan yurt dışında eğitilen terörist grupları sorumlu tutmuştu. KOLEKTİF GÜVENLİK ANTLAŞMASI ÖRGÜTÜ ASKERLERİ KAZAKİSTAN'DA Kremlin, Rusya ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü kapsamında Kazakistan’a Rus ordusunu sokmuş, bu kapsamda, ülkenin kuzeyindeki etnik Rusların durumu da merak konusu olmuştu. Son olarak Tokayev, 7 Ocak 2022'de Kazakistan’daki son durumu değerlendirmek üzere ulusa sesleniş konuşması yaparak ülkede en yüksek muhalefetin olduğu Almata şehrinde 20 bin “terörist” bulunduğu dile getirmiş ve orduya “vur emri” verdiğini bildirmişti. Yine 7 Ocak'ta Kazakistan’daki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü silahlı güçleri başına Rus Korgeneral Andrey Serdyukov'un getirildiği öğrenilmişti. Serdyukov, Rusya’nın Şubat 2014’te başlattığı Kırım’ı işgal etme operasyonunu yönetmesi ve 2019 yılında da Suriye’deki Rus birliklerinin komutanlığını yapmasıyla tanınıyordu. Serdyukov'un Kırım ve Suriye dışında daha önceki dönemlerde Yugoslavya ve Çeçenya'daki çeşitli bölgelerdeki operasyonlarda görev aldığı biliniyordu. NAZARBAYEV'İN ÜLKEDEN KAÇTIĞINA DAİR İDDİALAR 8 Ocak 2022 itibarıyla, Kazakistan’ın eski devlet başkanı Nursultan Nazarbayev’in iddiaların aksine ülkeyi terk etmediği, başkent Nursultan'da bulunduğu Nazarbayev’in sözcüsü Aydos Ukibay tarafından duyurulurken, yine aynı tarihte Belarus tarafından, Nazarbayev'in Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile telefonda görüştüğü kaydedilmişti. Yine 8 Ocak 2022'de Kazakistan Ulusal Güvenlik Komitesinin daha önce 6 Ocak 2022’de Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı görevinden alınan Karim Masimov hakkında, Kazakistan Cumhuriyeti Ceza Kanunu’nun devlete ihanet maddesine dayanılarak soruşturma başlattığı duyurulmuştu. Kazakistan Ulusal Güvenlik Komitesi tarafından 8 Ocak 2022’de yayınlanan açıklamada, söz konusu suçu işlediği şüphesiyle Masimov’un gözaltına alındığı, Masimov’un ve yine soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan başka kişilerin, hep birlikte geçici tutuklama merkezine yerleştirildiği açıklamıştı.

20 Ocak 1990: Ruslar neden Azerbaycan'ı hedef aldı? Haber

20 Ocak 1990: Ruslar neden Azerbaycan'ı hedef aldı?

Azerbaycan Türkleri, tarih sahnesine bir kez daha tam 70 sene sonra bağımsızlıklarını elde etmek için atılmışlardı. Bağımsızlığa giden yolda Azerbaycan Türklerinin mücadelesinde kanlı bir dönüm noktası yaşanacaktı. 20 Ocak 1990’da mücadele veren Azerbaycan Türkleri bu sefer de Sovyetler Birliği ismiyle anılan emperyalistlerin hedefine oturmuştu. Peki neden Azerbaycan hedef alındı? Gorbaçov’un hayata geçirdiği Yeniden Yapılanma ve Açıklık politikaları Sovyet baskısında yaşayan halkları harekete geçirmişti. Kendi kaderini tayin etme hakkını elde etmek için mücadele veren toplumlar arasında Azerbaycan da bulunuyordu.  20 OCAK’A GİDEN SÜREÇTE AZERBAYCAN VE ERMENİSTAN’DA OLAYLAR NASIL GELİŞTİ? Ancak 1988 yılında Azerbaycan Sovyeti, Sovyetler Birliği'nin en muhafazakâr cumhuriyetlerinden biriydi ve siyasi muhaliflere yer yoktu. Ermenistan’da ise parti hiyerarşisinin çoğunluğu yeni milliyetçi hareketle iş birliği yapmak istediğinden milliyetçiler burada iktidarı daha kolay ele geçirdiler. Azerbaycan'da iktidar ile muhalefet arasında uzlaşmanın temeli yoktu ve cumhuriyetin gelecekteki kaderi konusunda farklı görüşlere sahiptiler. Görüş farklılığının bir diğer nedeni de Bakü'nün Rusça konuşan kozmopolit aydınlarını cumhuriyetin geri kalan nüfusundan ayıran uçurumdu. Türk Milliyetçiliğini vaaz eden ve Gorbaçov'un politikalarıyla ilgilenmeyen radikal halk figürleri ise bu gruptan nefret ediyordu. Azerbaycan’da hükûmet ve bölünmüş muhalefet "oyunun kuralları" üzerinde anlaşamadığı için iktidar mücadelesi uzun süre devam etti. Azerbaycan Halk Cephesi ve Azerbaycan’ın komünist hükûmetiyle anlaşamayınca, olaya Moskova’nın müdahalesi de kaçınılmaz oldu. KARABAĞ’DA YAŞANANLARI GERİLİMİ ARTIRDI Karabağ'dan gelen haberler durumu daha da gergin hale getirdi. 9 Ocak 1990’da Ermenistan parlamentosu Karabağ'ın topraklarına dahil edilmesi yönünde oy kullandı ve bu hamle tabii ki Azerbaycan Türklerini kızdırdı. Olayın sıcaklığında Karabağ’da Ermeniler ile Türkler arasında çatışmalar yaşandı. Bu çatışmalarda hayatını kaybedenler ve esir alınanlar oldu. AZERBAYCAN TÜRKLERİ, KOMÜNİST REJİME MEYDAN OKUYOR Olaylar büyüdükçe Moskova’nın da müdahelesinde artış yaşanıyordu. Moskova'dan Bakü'ye birkaç bin iç birlik daha gönderildi. 11 Ocak'ta Halk Cephesi'ne bağlı bir grup Lenkeran şehrinde birçok idari binayı alarak yönetimi ele geçirdi. İki gün sonra durumu açıklığa kavuşturmak için olay yerine gönderilen iktidar gazetesi Bakinski Raboçi gazetesinin muhabiri, şehirdeki Sovyet hükûmetinin devrilmesine tanık oldu. Muhabir o günü şöyle kaleme almıştı: “Önce şehir parti komitesi birinci sekreteri Rzayev ile bir toplantı ayarladım, ardından raykom binasına gittim. Ancak kapıda silahlı adamlar duruyordu. Beni içeri almadılar, içlerinden biri yanıma gelip şöyle dedi: "Raykom artık yok. Burada kimse çalışmıyor. Girmenize izin verilmiyor" SOVYET YÖNETİMİ BAKÜ’DE 14 Ocak'ta Gorbaçov'un yakın siyasi yoldaşı Yevgeniy Primakov başkanlığındaki Siyasi Büro heyeti durumu kontrol etmek için Bakü'ye geldi. SSCB Savunma Bakanı Dmitri Yazov da şehrin eteklerindeki kışlalarda konuşlanan binlerce birliğe bizzat komuta etmek için buraya geldi. Dağlık Karabağ'da, Azerbaycan ve Ermenistan'ın sınır bölgelerinde ve Gence'de olağanüstü hâl uygulanmasına karar verildi, ancak bu karar nedense Bakü için geçerli olmadı. Azerbaycan Türkleri bağımsızlığı için mücadele ederken Primakov o günlerde Azerbaycan'ın Sovyetler Birliği'nden çıkmasını kabul etmeyeceği konusunda uyarı yaptı ve asker göndereceğinin imasını yaptı. SOVYETLER BİRLİĞİ’NİN SON ACIMASIZ KATLİAMI: 20 OCAK 1990 Gorbaçov ve yönetimi 19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gece Bakü'ye asker gönderme kararı aldı. Gece yarısı olağanüstü hâl ilan edildi. Ancak Bakü halkının bundan haberi yoktu çünkü akşam saat 7.30'da televizyon istasyonunun elektrik ünitesi havaya uçurulmuştu ve televizyon yayını kesilmişti. Bu provokasyon muhtemelen özel servisler tarafından düzenlendi.  Bunun sonucunda Bakü halkının büyük bir kısmı acil durumdan ancak sabah saat 5.30'da Azadlıq Radyosu’ndan Mirza Hazar'ın sesi ve helikopterlerden atılan broşürler aracılığıyla haberdar oldu. Azerbaycan Türkleri, bağımsızlık arzusuyla Bakü Azadlık Meydanında sokaklara dökülmüşken, Sovyet tankları 26 bin askerle birlikte şehre girerek, Bakü sokaklarında bağımsızlık yürüyüşü yapan insanların üzerine acımasızca ateş açtı. Açılan ateş sonucunda 137 sivil acımasızca katledildi, yaklaşık 700 kişi de yaralandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.