Ukrayna Dışişleri Bakanı: Adil bir barış, Avrupa'da istikrarın garantisidir
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, dün Ukrayna'nın başkenti Kıyiv'e resmi ziyaret gerçekleştirdi. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiga, AB Temsilcisi Borrell ile ortak basın toplantısı düzenledi. Borrell, Bakan Sıbiga ile başkent Kıyiv'de savaşın izlerine tanık oldu. Ziyaret kapsamında yetkili, ortak basın toplantısında görüştü.
Toplantıda; Ukrayna'ya askeri destek, kış öncesinde enerji istikrarının güçlendirilmesi ve müttefiklerin Ukrayna'nın Barış Formülü ve Ukrayna Zafer Planı'nın uygulanmasında daha ileri adımlar atması ana başlıkları tartışıldı. Bakan Andriy Sıbiga, buradaki konuşmasında ABD'de yeni seçilen Başkan Trump ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy arasında 6 Kasım 2024 tarihinde telefon görüşmesi yapıldığını hatırlattı.
"UKRAYNA'DA ADİL BİR BARIŞ, AVRUPA'DA BARIŞIN, İSTİKRARIN VE ÖZGÜRLÜĞÜN GARANTİSİDİR"
Sıbiga, ABD-Ukrayna arasında devlet başkanları düzeyinde diyalogun başladığını kaydetti. Ukraynalı bakan, Temsilci Borrell özelinde AB ülkelerine, savaş durumundaki Ukrayna'ya verilen destek için teşekkürlerini iletti. İşgalci Rusya'ya karşı Ukrayna'ya verilen desteğin çok önemli olduğunu söyleyen Sıbiga, "Küresel değişikliklerin (ABD Başkanlık Seçimi) her zaman Ukrayna için adil bir barışa ulaşmayı hızlandıracak bir umut ve şans olduğu açıktır. Ukrayna'da adil bir barış, Avrupa genelindeki barışın, istikrarın ve özgürlüğün garantisidir" ifadelerini kullandı. Sıbiga, "Daha da büyük bir savaşa yol açacak olan yatıştırmaya değil gerçek barışa ihtiyacımız var" dedi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı, Başkan Trump ile olan görüşme hakkında şöyle konuştu:
Cumhurbaşkanı Zelenskıy ile başkan seçilen Trump arasındaki diyalog zaten kurulmuş durumda. Telefon görüşmesinin hızı da devlet başkanları arasında halihazırda mevcut olan doğrudan diyaloğun kanıtıdır. Elbette liderler düzeyinde gelecekteki olası temaslar konuşuldu. Toplantının düzenlenmesi için ekiplerin pratik hazırlık çalışmalarına başlaması konusunda mutabakata varıldı.
RUSYA, ÖNLEM ALINMAZSA AB ÜLKELERİNDEN YÜZDE 30 DAHA FAZLA TOP MERMİSİ ÜRETECEK
Rusya'nın tehditleri karşısında Ukrayna'nın yanında olan ülkelerin "safları sık tutması" gerektiğini belirten Bakan, Ukrayna'nın savunma sanayisinin gelişmesi için destek istedi.
Sıbiga, Rusya'ya savaş suçları için yaptırım gelmediği takdirde gelecek yıl Kremlin'in savaş makinesinin, AB ülkelerinin tamamından yüzde 30 daha fazla top mermisi üretebilecek seviyeye geleceğini vurguladı.
AB Temsilcisi Borrell de Ukrayna'ya desteğin sarsılmaz olduğunu vurgulayarak; Rusya'ya yönelik 15. yaptırım paketi üzerinde çalıştıklarını kaydetti. Savaşın adil bir şekilde bitirilmesi yönündeki çağrılar hakkında ise Borrell, "Ukrayna müzakere masasına ne zaman ve hangi amaçla oturacağına kendisi karar vermeli." dedi. Ayrıca, Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi hususunda ise "Henüz göreve başlamamış olan yönetimin ne yapacağını ve ayrıca Avrupa Birliği'nin bugün ne yanıt vereceğini tam olarak bilemiyorum. Henüz çalışmalara başlamamış olan yönetimin somut bir teklifi yok" değerlendirmesini yaptı.
TRUMP'IN DANIŞMANINDAN TARTIŞMALI SÖZLER
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanlığına seçilen Donald Trump'ın seçim sürecinde danışmanlığını yürüten Brian Lanza (Bryan Lanza), Britanya Kraliyetinin himaye ve finansal desteğiyle faaliyet gösteren BBC'ye açıklama yaptı. Bilindiği üzere, Trump seçim kampanyası sürecinde sürekli olarak önceliğinin savaşı sona erdirmek ve ABD kaynaklarının Ukrayna'ya askerî yardım için harcanmasına son vermek olduğunu ifade etmişti.
Trump yönetiminin, Ukrayna'nın Rus işgali altındaki topraklarını geri almasını sağlamaktan ziyade Ukrayna'da barışı sağlamaya odaklanacağını kaydeden Lanza, yeni yönetimin Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy'dan "gerçekçi bir barış vizyonu" sunmasını isteyeceğini söyledi. "Eğer Cumhurbaşkanı Zelenskıy masaya gelir ve ancak Kırım'a sahip olursak barış yapabiliriz derse, bize ciddi olmadığını göstermiş olur" diyen Lanza, "Kırım gitti" şeklinde konuştu. Lanza, Ukrayna'nın doğusunda işgal edilen bölgelere ilişkin bir ifade kullanmazken; Kırım'ın geri verilmesinin gerçekçi olmadığını ve Kırım'ın ait olduğu Ukrayna'ya iade edilmesinin "ABD'nin bir hedefi olmadığını" söyledi.