SON DAKİKA
Hava Durumu

#İstanbul Fethi

QHA - Kırım Haber Ajansı - İstanbul Fethi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İstanbul Fethi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından İstanbul'un fethinin  571. yıl dönümü Haber

Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü

Tarihler 29 Mayıs 1453’ü gösterdiğinde Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisi gerçekleşti. Siyasi tarihçilerin büyük bir Mareşal olarak gösterdiği henüz 21 yaşındaki Osmanlı Devleti’nin hükümdarı II. Mehmed’in (Fatih Sultan Mehmed) başında olduğu ordu, 6 Nisan 1453’te başlattığı Konstantinopolis’in kuşatmasını kazandı. Osmanlı padişahı Sultan II. Mehmed Han, 571 yıl önce bugün 29 Mayıs 1453’te Hazreti Muhammed'in, "Konstantiniyye muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden ordu ne güzel ordudur" müjdelediği Bizans idaresindeki İstanbul’u fethederek, büyük Türk imparatorluğunun başkenti yaptı. 21 YAŞINDAKİ HÜKÜMDAR “FATİH” LAKABIYLA TARİHE GEÇTİ Osmanlı padişahı Sultan II. Mehmed Han (1432-1481, hükümdarlığı: 1451-1481), 6 Nisan 1453’te başlattığı Konstantinopolis kuşatmasını 29 Mayıs 1453’te tamamlayarak Bizans hakimiyetine son verip Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından birine imza attı. 21 yaşındaki hükümdar “Fatih” lakabıyla tarihe geçti. Yalnızca Türk tarihinin değil bizzat dünya tarihinin akışını değiştiren bu önemli olay ile beraber, Fatih Sultan Mehmed, Hz. Muhammed’in kutlu övgüsüne de mazhar olmuştu. Fethin 570. yıl dönümünde de Türk ve İslam dünyasında pek çok kişi bu coşkuya ortak oluyor. TÜRK TARİHİNİN EN ÖNEMLİ NOKTALARINDAN BİRİ 29 MAYIS 1453 İSTANBUL’UN FETHİ Osmanlı ordusu 23 Mart’ta Edirne’den hareket etti ve 2 Nisan’da Konstantinopolis’e vardı. Aynı gün Haliç’in girişi zincirle kapatıldı. Karargâhını Romanus kapısının karşısına Maltepe’ye kuran II. Mehmed son kez teslim çağrısında bulundu ama imparator reddetti. 6 Nisan sabahı ilk saldırı başladı. Kuşatma, aralıklı çatışmalarla 53 gün sürdü. Kuşatmanın yedinci haftasında Osmanlılar hâlâ kesin bir sonuç alamamıştı. Bu noktada Halil Paşa son bir kez Mehmed’i teslim çağrısı yapmaya ikna etti ancak imparator teklifi yine reddetti. Bunun üzerine Mehmed 24 Mayıs’ta ayın 29’unda karadan ve denizden büyük bir saldırı yapacağını duyurdu. FATİH SULTAN MEHMED HAN’IN KILICINDA YAZAN FETİH SÛRESİNİN İLK AYETİ “Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsan ettik. Ve sana Allah, şanlı bir zaferle yardım eder” (Fetih Suresi, 1) Son saldırı hazırlıklarını, Sultan Mehmed Han’ın en önem verdiği veziri olan Zağanos Paşa düzenledi. Osmanlı ordusu 29 Mayıs’ın ilk saatlerinde taarruza başladı. Osmanlılar son taarruzu üç dalga halinde gerçekleştirdiler. İlk iki saat boyunca başıbozuklar surlara saldırdılar, ardından Anadolu birlikleri onların yerini aldı. Son olarak öldürücü darbeyi vurmak üzere yeniçeriler devreye girdi. Bu sırada yaralanan Giustiniani’nin savaş alanından ayrılması şehri savunanların arasında büyük moral bozukluğuna neden oldu. Nihayet sabah saatlerinde Osmanlı askerleri Kerkoporta adlı kapıdan içeri girmeyi başardılar ve kapının üzerindeki burca Osmanlı sancağını diktiler. Mehmed, fethin ilk günü öğleden sonra şehre girdi. Ayasofya’ya giderek namaz kıldı ve min-baʿd (bundan sonra) tahtım İstanbul’dur diye buyurdu. “İstanbul’un düşmesi sadece Bizans İmparatorluğu’nun sonunu ve son etkili imparatorun ölümünü belirler. Zira 150 yıldan beri devam edegelen Osmanlı akınlarıyla Bizans’ın bırakacağı boşluk, zaten yavaş yavaş doldurulmuş durumdaydı. Şehrin düşmesinden önce de Avrupa ile Asya birleştiği bu noktanın hakimi, zaten Osmanlılardı. Bizans’ın o günlerde İslam okyanusu içerisinde bir Hristiyan adacığından farkı kalmamıştı.” (The Ottoman Centuries: The Rise and Fall of The Turkish Empire / Lord Kinross) HZ. PEYGAMBERİN ÖVGÜSÜNE MAZHAR OLAN BİR KOMUTAN: FATİH SULTAN MEHMED(1451 – 1481) II. Mehmed, Osmanlı ordularının başında Konstantinopolis’i fethettiğinde daha 21 yaşındaydı. Batılılar ona bu fetihten dolayı, “Grand Turco (Büyük Türk)” adını verdiler. Dünya tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisi olarak kabul edilen ve yeni bir çağı başlatan kutlu fethe imza atan Fatih Sultan Mehmed, iyi bir komutan ve çok iyi bir devlet adamıydı. Ayrıca, İslam dünyasının o dönemde beklediği en önemli olaylardan birisini gerçekleştirerek, İslam peygamberinin sözlerini yerine getiren birisi olmuştu. ÇAĞ AÇIP ÇAĞ KAPAYAN TÜRK HÜKÜMDARI: FATİH SULTAN MEHMED Osmanlı İmparatorluğunun yedinci padişahı olan II. Mehmed, 30 Mart 1432’de Edirne’de doğdu. Babası Sultan İkinci Murad, annesi Humâ Hatun’dur. Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir yapıya sahipti. Devrinin en büyük âlimlerinden çok iyi eğitim görmüştü; yedi yabancı dil bildiği söylenir. Âlim, şâir ve sanatkârları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi. Hocalığını da yapmış olan Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed’in en çok değer verdigi âlimlerden biridir. Fatih Sultan Mehmed, gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir komutan ve idareciydi. Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbir şey söylemezdi.Fatih Sultan Mehmed, okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça’ya çevrilmiş olan felsefî eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritası’nı yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı. Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmed, yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul’a getirtti. Nitekim astronomi bilgini Ali Kuşçu, kendi döneminde İstanbul’a geldi. Ünlü ressam Bellini’yi de İstanbul’a davet ederek kendi resmini yaptırdı. Fatih Sultan Mehmed, 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat yirmi beş sefere katıldı. Azim ve irade sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi.20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Mehmed, İstanbul’u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu’nu ortadan kaldırarak ‘Fatih’ unvanını aldı. Hz. Muhammed’in Hadis-i Şerifinde müjdelediği İstanbul’un fethini gerçekleştiren büyük komutan olmayı da başaran Fatih Sultan Mehmed, yüksek yeteneği ve dehasıyla dost ve düşmanlarına gücünü kabul ettirmiş bir Türk hükümdarıydı. Ortaçağ’ı kapatıp, Yeniçağ’ı açan cihan hükümdarı Fatih Sultan Mehmed, nikris hastalığından dolayı 3 Mayıs 1481 günü, Maltepe’de vefat etti ve Fatih Camii’nin yanındaki Fatih Türbesi’ne defnedildi. O’nun Roma’yı fethedeceği düşüncesiyle zehirlendiği de kaynaklarda yer almaktadır.

Osmanlı Devleti, İstanbul’u fethetmeden önce neyi başardı? Haber

Osmanlı Devleti, İstanbul’u fethetmeden önce neyi başardı?

Tarihler 29 Mayıs 1453’ü gösterdiğinde Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisi gerçekleşti. Siyasi tarihçilerin büyük bir Mareşal olarak gösterdiği henüz 21 yaşındaki Osmanlı Devleti’nin hükümdarı 2. Mehmed’in (Fatih Sultan Mehmed) başında olduğu ordu, 6 Nisan 1453’te başlattığı İstanbul’un (Konstantinopolis) kuşatmasını kazandı. Osmanlı padişahı Sultan 2. Mehmed Han, 570 yıl önce bugün 29 Mayıs 1453’te Bizans idaresindeki İstanbul’u fethederek, büyük Türk İmparatorluğunun başkenti yaptı. QHA, Osmanlı Devleti'nin İstanbul’un fethinden önce neyi başardığını, Fatih Sultan Mehmed'i fethe hazırlayan gücün ne olduğunu ve bu konuda merak edilenleri tarihçi ve akademisyen Nermin Taylan Erkutlu'ya sordu. QHA'nın Nermin Taylan Erkutlu ile gerçekleştirdiği röpotajın tamamı şöyle: Osmanlı Devleti, İstanbul fethedilmeden önce neyi başardı? "Osmanlı neyi başardı?" sorusu harikulade bir soru, çünkü İstanbul’un fethine kadar gelen bir dönemde mutlaka daha önceki dönemi de o özellikle Yükseliş Dönemi diye adlandırdığımız dönem, harikulade ve muazzam bir dönemdi ki, İstanbul’un fethine Fatih’i hazırladı. Şöyle söyleyelim; İstanbul’un Fethi meselesi esasında Selçuklu’dan mirastı Osmanlı'ya. Selçuklu’nun da kızıl elması, Doğu Roma İmparatorluğuydu. Doğu Roma İmparatorluğunu alt etmek bir şekilde vasal devlet olarak kendisine bağlamak Selçuklu’nun da hedefiydi. Yani Sultan Alparslan daha sonrasında Melikşah ve yine Türkiye Selçuklu Devleti’ndeki hükümdarlar da Roma İmparatorluğu’nu ele geçirmek istiyorlardı. O sebeple biz sadece Osmanlı’nın, İstanbul’un fethini arzuluyor dememiz yanlış olur. Bu, Osmanlıya Selçuklu Devleti’nden miras kalmıştır. TURAN TAKTİĞİ VE OSMANLI Nitekim "Osmanlı neyi başardı?"... Osman Bey yani önce Ertuğrul Gazi’yi daha sonra Osman Gazi önderliğindeki Osmanlılar bir kere Söğüt'te Söğüt’ü kendilerine yurt yapmayı başardılar. Söğüt’ü yurt yaptılar İznik’e kadar geldiler, Bursa’yı aldılar, Bursa’dan sonra Balkanlar’a çıktılar ve nihayetinde Balkanlar Osmanlı’nın zaten varlık sebebidir. Osmanlı, neyi başardı derken Türk taktiği uygulayarak önce Bizans’ın etrafını çevirdi, daha sonra da Bizans’ı almak Fatih’e nasip oldu. İznik ki Roma İmparatorluğu’nda özellikle Bizans için çok kıymetli, Hristiyan dünyası için çok kıymetliydi. Burayı aldı yine Bursa çok kıymetliydi. Balkanlar çok kıymetliydi. Edirne çok kıymetliydi. Sair yerleri hiç saymıyorum. Osmanlı, Türk taktiğini yani Turan taktiğini önce Bizans’ın etrafına uygulayarak, etrafını kuşattı ve çevirdi. Nihayetinde başardığı şey esasında Türk taktiği ile birlikte Bizans’ın etrafını çevirmek ve fethe giden yolu açmak olmuştu. Fatih Sultan Mehmed Han’ı İstanbul’un fethine hazırlayan güç neydi? Fatih Sultan Mehmed’i, İstanbul’un fethine hazırlayan güç neydi? İstanbul’un Fethi, Fatih Sultan Mehmed’e atasından, dedesinden mirastı.  Çünkü Fatih’in biz bugün kütüphanesine baktığımız zaman inanılmaz derecede bir tarih bilgisinin olduğunu biliyoruz. Yani bu tarih bilgisiyle tüm milletlerin dilediği, Allah'ın yalnız Türk milletine nasip ettiği İstanbul’un Fethi'ne baktığımız zaman da Osman Gazi’den öncesinde Selçuklu’dan ve nihayetinde özellikle dedesi Yıldırım Bayezid’den, babası Sultan 2. Murat’tan mirastı. “BEN BAŞKA PADİŞAHLARA BENZEMEM, BEN FATİH SULTAN MEHMED" Fatih Sultan Mehmed, çok iyi tarih bilgisine sahip, çok iyi bir ecdad bilgisine sahip. Dedesi Yıldırım Bayezid’ı zaten çok sever ve kendisi de onu örnek aldığını söyler. Fatih Sultan Mehmed’e atasından dedesinden emanetti, İstanbul’un Fethi ve Fatih Sultan Mehmed de kimsenin yapamadığını yapacaktı ki; zaten böyle yetişmiş, böyle eğitilmişti. Özellikle burada Çandarlı Halil Paşa’nın “Dedeniz babanız yapamadı. Siz de yapamazsınız” demesi üzerine Fatih Sultan Mehmed, “Ben başka padişahlara benzemem, ben Fatih Sultan Mehmed" diyecek ve nihayetinde İstanbul’u fethedecekti. "FATİH DERSİNE ÇOK İYİ ÇALIŞAN BİR ÖĞRENCİ" Fatih Sultan Mehmed Han’ın İstanbul’u fethedebilmesinin en büyük sırrı neydi? Şimdi cevaben şöyle; Fatih Sultan Mehmed’in en büyük sırrı neydi? Fatih Sultan Mehmed’in bir sırrı yoktu. Ancak ayet-i kerime var. “Bir işe başladığında yarım bırakma”. Bir yola girdiğinde mutlak suretle devam etmemiz gerektiğini zaten Kur’an-ı Kerim bize öğütler. Fatih Sultan Mehmed’in en önemli sırrı onun İslam’ı çok iyi bilmesi veya Kur’an ı Kerim’e çok hakim olmasıydı. Çünkü bakıyoruz ki Fatih’in hayatına, bir şeye karar verdiğinde asla geri dönmüyor. Ya da bir işe niyetlendiğinde asla geri adım atma gibi bir karakteri yok. Neden? Çünkü Fatih dersine çok iyi çalışan bir öğrenci. Evet ders diyorum; İstanbul’u almak onun için bir dersti. Mesela ne yaptı İstanbul’u almak için? Öncelikle tahta geçtiği andan yani 1451 yılında derhal İstanbul surlarının dibine kadar gelip, İstanbul surlarının kalınlığını, kaç metre arayla surlar yapıldığını, hendeklerin kaç metre olduğunu, duvar kalınlıklarının surlarının 7 metre olduğunu not almış kendisi. "EN BÜYÜK SIRRI KENDİSİNE KUR’AN I KERİM’İ REHBER ALMASI" Yani bu şekilde Fatih Sultan Mehmed önce İstanbul’un surlarını inceledi. Daha sonra kütüphanesine baktığımız zaman İstanbul’un arkeoloji kitabından tutun da İstanbul’un hava tahminlerine kadar. İstanbul’un yapılarından tutun da Konstantin’in İstanbul’a neler yaptığına kadar. Kütüphanesinde coğrafya kitabı, Ege atlası ve mutlak surette dünya atlası var. Yani Fatih Sultan Mehmed İstanbul’a dair ne var ise hepsini bildi. Bildikten sonra surları inceledi. Soruları inceledikten sonra "Dünyada toplar nasıl döküldü, ne kadar ağırlıklı toplar var veya bu duvarlar bu surlar ne kadar ağırlıkla delinir. Bu surların altından lambalar kazarak nasıl geçilir?" Yani üstten surları toplarla vuracaklar, surları yerle bir edecekler ancak lambalar da alttan çalışacak. Yani sahil noktalarda ne gerekiyorsa... Fatih hepsine çalışıyordu. Esasında baktığımız zaman Fatih Sultan Mehmed’in en büyük sırrı kendisine Kur’an-ı Kerim’i rehber alması ve dersine en güzel şekilde çalışmasıydı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.