SON DAKİKA
Hava Durumu

#Hrw

QHA - Kırım Haber Ajansı - Hrw haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hrw haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uluslararası film yapımcıları: Çin, İkram Nurmehmet'i derhal serbest bırakmalı Haber

Uluslararası film yapımcıları: Çin, İkram Nurmehmet'i derhal serbest bırakmalı

Çin, Arap yetkilileri Doğu Türkistan'a davet ederek dünya kamuoyunu Uygur Türklerinin güvende olduğuna ikna etmeye çalışıyor ancak Uygur Türkü yönetmen İkram Nurmehmet'in sadece Türkiye'de eğitim aldığı için Pekin'deki evinde gözaltına alınması ve kendisine 6 yıl 5 ay hapis cezası verilmesi durumun pek de böyle olmadığını gösteriyor. Risk Altındaki Film Yapımcıları Uluslararası Koalisyonu (ICFR), 7 Kasım 2024 tarihinde konuya ilişkin bir açıklama yaptı. ICFR, asılsız iddialarla hapse atılan Uygur Türkü film yapımcısı İkram Nurmehmet’in derhal serbest bırakılması için girişimde bulundu. ICFR, uluslararası film endüstrisini Uygur meslektaşlarının serbest kalması için destek olmaya çağırdı. "İŞKENCE ALTINDA KENDİSİNE ZORLA SÖYLETİLEN BİR İTİRAF" ICFR, Çinli yetkililerin Nurmehmet'e uyguladığı muamele ve işkenceleri şiddetle kınadığını belirterek şunları ifade etti: Davaya yakın kaynaklara göre, Nurmehmet’in davası, yetkililer tarafından yirmi gün boyunca karanlık bir odada esir tutulduğu sırada işkence altında kendisine zorla söyletilen sahte bir itirafa dayanmaktadır. Nurmehmet'e yönelik suçlamalar, 2010-2016 yılları arasında İstanbul’daki Marmara Üniversitesinde öğrenci olarak geçirdiği süreyle ilgilidir. Mezun olduktan sonra Çin’e dönen Nurmehmet, reklam filmleri ve kısa filmler çeken üretken bir yönetmen haline geldi. 2020 yapımlı Elephant in the Car adlı filmi, o yılki Hong Kong Uluslararası Film Festivali’nde Altın Ateş Kuşu Ödülü’ne aday gösterildi. Çağrı metninde, "Çin'in Nurmehmet'e karşı 2023’te nihai olarak tutuklanmasına kadar uzanan şaşırtıcı muamelesi, Der Spiegel de dahil olmak üzere birçok uluslararası gazete tarafından belgelendi” denildi. HAKSIZ YERE HAPSEDİLEN YÜZ BİNLERCE UYGUR SERBEST BIRAKILMALI Öte yandan, İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) Çin Direktör Yardımcısı Maya Wang, Uygur Türkü yönetmenin hapse atılmasıyla ilgili bir açıklama yaptı. Wang, "Çin hükumetinin Uygurlara karşı kötü niyetli ‘Sert Darbe Kampanyası’ başlatmasının üzerinden yedi yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen, yetkililer İkram Nurmehmet gibi genç Uygurları siyasi amaçlı suçlamalarla yargılamaya devam ediyor. İkram Nurmehmet ve haksız yere hapsedilen yüz binlerce Uygur derhal serbest bırakılmalıdır" şeklinde konuştu. NURMEHMET DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ ÜRÜMÇİ 1 NO’LU CEZAEVİNDE İkram Nurmehmet halen birlikte hüküm giydiği diğer dört Uygur Türkü ile Doğu Türkistan'daki Ürümçi 1 No’lu cezaevinde tutuluyor.

Çin Japonya'daki Uygur Türklerini susturmaya çalışıyor! Haber

Çin Japonya'daki Uygur Türklerini susturmaya çalışıyor!

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Çin yönetiminin yurt dışında yaşayan Uygur Türklerini ve diğer Çinli muhalifleri susturmak için çeşitli ulusötesi baskıları kullanmaya devam ettiğini bildirdi. Örgütünün konuya ilişkin olarak geçen hafta yayımladığını yeni raporunda, Japonya'da ikamet eden 25 kişiye Çin polislerince aileleri ile şantaj yapıldığı, Çin Komünist Partisini (ÇKP) eleştiren etkinliklere katılmamaları konusunda baskı uygulandığı kaydedildi. Raporda ayrıca, "Doğu Türkistan'dan gelen Uygurlar, aileleri aracılığıyla kendilerine ulaşılarak, ya Japonya'daki hükûmet karşıtı faaliyetlerini durdurmaları ya da Uygur topluluğu hakkında bilgi vermeleri istendi." ifadelerine yer verildi. ÇİN'İN JAPONYA'DAKİ "SOĞUK RÜZGÂR ETKİSİ" Tokyo Üniversitesinden uzmanlar, Çin'in bu tür ulusötesi baskılarının Japonya'daki Uygur Türkleri ve Çinli muhaliflerde bir "soğuk rüzgâr etkisi" yarattığını ifade ediyor. Tokyo Üniversitesinden Profesör Tomoko Ako konuya ilişkin HRW'ye verdiği demecinde, "Japonya'da yaşayan Çinli ve Hong Konglu bireyler, özellikle hassas konularla ilgili etkinliklere katılımı azaltıyor." ifadelerini kullandı. YETKİLİLERDEN CEVAP YOK HRW raporunda Çin hükûmetinin, Japonya'daki Uygur Türkü ve diğer aktivistleri aileleri üzerinden tehdit ettiğini vurguladı. Ancak Çin Dışişleri Bakanlığı ve Çin'in Tokyo Büyükelçiliği, konuyla ilgili olarak yapılan yorum taleplerine yanıt vermedi. 

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Doğu Türkistan çağrısı Haber

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Doğu Türkistan çağrısı

Trük toprağı olan Doğu Türkistan'da yıllardır Çin'in baskı ve soykırım politikası durmuyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 28 Ağustos 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, Çin hükumetinin Doğu Türkistan'daki Uygur ve diğer Türk kökenli Müslümanlara karşı devam eden insanlığa karşı suçları işlediğini ve bölgede baskıcı yönetimi inkâr ettiğini belirtti. Açıklama, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin 31 Ağustos 2022'de Doğu Türkistan'daki insan hakları durumunu kınayan raporunun ikinci yıldönümü yaklaşırken, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve BM üye ülkelerden Çin hükumetine karşı baskıyı artırmaları çağrısında bulunuyor. ÇİN SUÇLARINI İNKAR ETMEYE DEVAM EDİYOR HRW Çin Programı Başkan Yardımcısı Wang Songlian ise, Çin'in Doğu Türkistan'daki insanlık dışı uygulamalara değinerek, "Çin hükumetinin Doğu Türkistan'daki belgelere dayalı suçları etkili bir şekilde ele almaktan kaçınması şaşırtıcı değil, ancak bu durum BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve BM üye ülkelerinin güçlü bir takip gerektirdiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı. Wang Songlian ayrıca, Çin'in Doğu Türkistan'daki milyonlarca Uygur'un maruz kaldığı acıyı sürdürdüğünü vurguladı. KİTLESEL KEYFİ TUTUKLAMALAR VE DAHA FAZLASI Açıklamada ayrıca, Çin'in son iki yılda Doğu Türkistan'daki baskı eylemlerini artırdığı, bunlar arasında kitlesel keyfi tutuklamalar, işkence, katletme, kitlesel gözetim, kültürel ve dini baskı, ailelerin parçalanması, zorla çalıştırma, cinsel şiddet ve üreme hakları ihlallerinin bulunduğu belirtildi. AİLELER KAYIP YAKINLARINDAN HABER ALAMIYOR Öte yandan açıklamada, yüz binlerce Uygur ve diğer Türk kökenli Müslümanın hala keyfi olarak alıkonulduğu ve yurtdışında yaşayan kişilerin neredeyse tamamen aileleriyle iletişim kuramadığı ifade edildi. Birçok kişi, akrabalarının hala gözaltında, hapis veya hayatta olup olmadığını bilmediğini belirtti. Bazı aileler, tutuklanan yakınlarının hayatta olup olmadığını bile bilmiyor. Bazı kişiler serbest bırakılmış olsa da, polis tarafından sıkı gözetim altında ve hakları devamlı olarak kısıtlanıyor. BM, ÇİN'İ HESABA ÇEKMEK İÇİN DAHA FAZLA ÇABA SARF ETMELİ 2024'ün 27 Ağustos'unda Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Doğu Türkistan'daki "birçok sorunlu yasal ve politikaların hâlâ devam ettiğini" kabul etti ve ofisinin, Çin yetkililerine keyfi tutuklamaların serbest bırakılması ve kaybolan kişilerin durumunun açıklığa kavuşturulması konusunda baskı yaptığını bildirdi. BM'NİN GÜÇLÜ BİR GÜNCELLENMİŞ RAPOR YAYINLAMASI ŞART HRW ayroca, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin Çin hükumetinin reddettiği raporun ardından Doğu Türkistan'daki mevcut durumu güncel bir raporla açıklığa kavuşturması ve suçluları sorumlu tutmak için somut eylem planları oluşturması gerektiğini belirtti. ULUSLARARASI TOPLUMUN SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMESİ GEREK BM üye ülkelerinin de raporun önemli bulgularını takip etme sorumluluğu taşıdığı vurgulanan açıklamada. 2022'de Doğu Türkistan'daki durumu BM İnsan Hakları Konseyi'nin gündemine getirme çabaları az bir farkla başarısız olmasından sonra, BM üye ülkeleri, Uygurlar ve diğer grupların yaşadığı suçlara karşı toplu bir eylemde bulunmada pek bir girişimde bulunmadığına dikkat çekildi. ÇİN HÜKÜMETİNİN HESAP VERMESİNİ SAĞLAMAK İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞILMALI Wang Songlian ayrıca, "BM İnsan Hakları Ofisi ve dünya genelindeki hükümetler, Çin hükumetinin sorumsuzluğunu sorgulamak için birlikte çalışmalıdır" diyerek, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin güçlü bir şekilde belirtmesi gerektiğini, herhangi bir hükümetin uluslararası suçlardan kaçamayacağını vurguladı.

Çin'in Doğu Türkistan politikalarına karşı uluslararası rapor Haber

Çin'in Doğu Türkistan politikalarına karşı uluslararası rapor

Küresel çapta, devletlerdeki insan hakları ihlallerini araştıran İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 18 Haziran 2024 tarihinde Doğu Türkistan'daki son gelişmeleri ele alan yeni bir uluslararası rapor yayımladı. HRW raporunda, Çin'in Uygur Türkleri için dini, tarihi veya kültürel anlamı olan yüzlerce köy adını sistematik olarak komünist ideolojiye uygun isimlerle değiştirdiğini kaydetti.   25 BİN KÖYÜN YAKLAŞIK 3 BİN 600'ÜNÜN ADI DEĞİŞTİRİLDİ HRW ve Norveç merkezli Uygur Hjelp (Uygur yardımı) sivil toplum kuruluşunun ortaklaşa yürüttüğü araştırmada, Çin Ulusal İstatistik Bürosunun internet sayfasından 2009 ile 2023 yılları arasında Doğu Türkistan'daki köylerin adları ve değiştirildiği tarihler ele alındı. Bu dönemde Doğu Türkistan'da bulunan 25 bin köyün yaklaşık 3 bin 600'ünün adı değiştirildi. Bu değişikliklerin yaklaşık beşte dördü, numara değişiklikleri veya önceden yanlış yazılmış isimlerde yapılan düzeltmeler gibi sıradan görünüyor. Bununla birlikte 630 köy ise dini, kültürel veya tarihi nitelikte değişiklikleri içeriyor. "ÇİN HÜKÛMETİNİN UYGURLARIN KÜLTÜREL VE DİNİ İFADELERİNİ SİLMEYE YÖNELİK ÇABALARININ BİR PARÇASI" HRW araştırmasında ayrıca, Çin'in Uygur Türkleri için dini, tarihi veya kültürel anlamı olan yaklaşık 630 köyü tespit etti. Örgütün Çin direktör vekili Maya Wang araştırma ile ilgili, "Çinli yetkililer Doğu Türkistan'daki yüzlerce köyün adını Uygurlar için anlam bakımından zengin olanından komünist propagandasını yansıtan adlarla değiştiriyor. Bu isim değişiklikleri, Çin hükûmetinin Uygurların kültürel ve dini ifadelerini silmeye yönelik çabalarının bir parçası gibi görünüyor." ifadelerini kullandı.

Çin yönetimi, Uygur Türklerinin telefonunu 11 milyon kez kontrol etti! Haber

Çin yönetimi, Uygur Türklerinin telefonunu 11 milyon kez kontrol etti!

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 4 Mayıs tarihinde, Çin Kamu Güvenlik Bakanlığından elde ettikleri verilerin adli tıp analizini içeren bir rapor yayımladı. Raporda, 2017-2018 yılları arası Çin güvenlik güçlerinin, Doğu Türkistan'ın Ürümçi şehrinde yaşayan 3,5 milyon Uygur Türküne ait 1,2 milyon cep telefonunu 11 milyon kez kontrol ettiği belirtildi. UYGUR TÜRKLERİNİN HİÇ BİR YERDE ÖZGÜRLÜĞÜ YOK Örgütü'n Çin işlerinden sorumlu direktör yardımcısı Wang Songlia raporda, Çin hükumetinin Doğu Türkistan genelinde  kurduğu gözetim sistemleri aracılığıyla Uygur Türklerini kitlesel olarak gözetlediğini yazdı. Ayrıca halkın sosyal alanlardaki kontrolünü sıkılaştırdığı ve cep telefonlarının sürekli Çin güvenlik güçleri tarafından kontrol edildiğini vurguladı. "ÇİN, DOĞU TÜRKİSTAN HALKINA İNSAN HAKLARINA AYKIRI BİR ŞEKİLDE DAVRANIYOR" Örgüt raporunda, Çin yönetiminin "terörle mücadele ve aşırıcılık önlemleri" adı altında Doğu Türkistan halkına insan haklarına aykırı bir şekilde davrandığını ve bu konuda endişe duyduklarını dile getirdi. Çin'in terörle mücadele yasasının belirsiz olduğu belirtilen raporda, güvenlik güçlerine verilen sınırsız yetki sebebiyle insanların keyfi tutukladığı bildirildi. Ayrıca çoğu insanın masum olmasına rağmen özgürlüklerinden mahrum bırakıldığını, siyasi, dini ve ideolojik olarak adalet isteyenleri sebepsiz yere yıllarca hapsettiğini aktardı. ÇİN HÜKUMETİNİN KUR'AN VE İSLAM RAHATSIZLIĞI! Örgüt ayrıca, Ürümçi'de yaşayan bin 4 yüzden fazla Uygur Türkünün Çin'in devamlı aramalar listesinde olduğunu bildirdi. Çin güvenlik güçlerinin Uygur Türklerine ait cep telefondaki içeriklerin, Çin hükumeti tarafından "aşırılıkçı uygulama" olarak adlandırdığı uygulamalarla eşleştiğini, söz konusu içeriklerin yüzde 57 oranında Kur'an-ı Kerim ve İslami içeriklerle ilgili olduğunu ve Uygur Türklerinin bu nedenle sıkı gözetime tabi tutulduğu vurgulandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.