Çin'in Doğu Türkistan'daki insanlık suçlarının anatomisi: Arap dünyasına "helal organ" transferi gerçek mi?
Çin yönetiminin, Doğu Türkistan'da toplama kamplarına attığı Doğu Türkistanlıların organlarını Arap devletlerine "helal" olarak pazarladığı öğrenildi. Konuyu, Amerika Birleşik Devletleri'nden (ABD) araştırmacı-gazeteci Ethan Gutmann gündeme getirdi. Gutmann araştırmasında, Çin yönetiminin, toplama kamplarındaki Doğu Türkistanlıları "organ bankası" olarak kullandığını belirtti. Araştırmacı, toplama kamplarında hayatını kaybedenlerin organlarının, zengin Arap devletlerine "helal organ" adı altında satıldığını bildirdi.
ORGANLAR "İSLAMA UYGUN" MI?
Pekin yönetimi, organ nakli için bekleyen Müslüman hastaları ülkeye çekmek için "helal organ" reklamları yaparak, organı "bağışlayan" kişinin alkol ve domuz eti tüketmemek gibi İslam dininin kurallarına uyduğunu vurguluyor. Söz konusu araştırma raporunda, her organ için ayrı bir fiyat belirlendiği belirtilirken, bir karaciğerin 100 bin dolar olarak pazarlandığı ancak organ "helal" ise fiyatının üç katına çıktığı bildiriliyor.
UYGUR TÜRKLERİNİN ORGANLARI ORTADOĞU ÜLKELERİNE "HELAL" VURGUSUYLA PAZARLANIYOR!
Çin yargısı tarafından 2020 yılında yayımlanan bir rapora göre Uygur Türklerinin DNA örnekleri, ücretsiz bir sağlık kontrolünden geçiriliyor ve yasa dışı olarak faaliyet gösteren bir organ bankasının veritabanına işleniyor. Çin'in gelişmiş teknolojik uygulamalarla yönettiği toplama kamplarında hayatını kaybeden Uygur Türklerinin organları, ailelerinin haberi olmaksızın satılıyor. Kamplardaki Uygur Türklerinin önemli bir kısmı domuz eti yemediği ve alkol almadığı için organları, Ortadoğu ülkelerine "helal" vurgusuyla pazarlanıyor. Çin hükumeti, bu vahşeti gizlemek için hayatını kaybeden Uygur Türklerinin yüzünü sadece birinci derecede akrabalarına gösteriyor. İslami bir cenaze töreninden önce, ölen kişinin cesedinin yıkanması gerekiyor ancak buna Çin yönetimi tarafından da izin verilmiyor.
KAŞGAR HAVAALANI ORGAN TRANSFERİ İÇİN KULLANILIYOR!
Ölüm cezasına çarptırılan kurbanların organlarını toplamaya tanıklık eden ve ameliyatlara girmesi için zorlanan Uygur Türkü doktor Enver Tohti, organların satılmasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Doğu Türkistan'ın Kaşgar Havaalanı, organ transferi için kullanılıyor. Havaalanı zemininde, Çince ve İngilizce olarak organları taşıma rotası işaretleri bulunur. Bu havaalanı seyrek nüfuslu bir bölgede bulunuyor ki bu hiç mantıklı gelmiyor. Hunan eyaletinde olsa mantıklı olurdu ancak Doğu Türkistan'ın sadece 25 milyon nüfus var. Nasıl bu kadar çok organ taşımacılığı olabilir?” ifadelerini kullandı.
Uygur Türklerinin konuyla ilgili tanıklıkları da durumun vehametini ortaya koyuyor. Konuyla ilgili Kırım Haber Ajansına röportaj veren toplama kampı şahidi Gülbahar Celilova, bu iddiaları doğrulamış ve gözaltı sırasında birçok Uygur Türkü kadının organlarının zorla alındığını dile getirmişti.