SON DAKİKA
Hava Durumu

#Hapis

QHA - Kırım Haber Ajansı - Hapis haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hapis haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Çin, zekat veren Uygur Türkünü hapse attı! Haber

Çin, zekat veren Uygur Türkünü hapse attı!

Çin, işgal altında tuttuğu Doğu Türkistan’da uyguladığı baskıcı politikaları kapsamında İslâm dinine yönelik tüm ibadetleri yasaklamaya devam ediyor. Çin'in uyguladığı yasaklar arasında zekat vermek de bulunuyor. Uygur Türkü iş adamı Alican İsmail'in, ihtiyaç sahibi 10 bin kişiye zekat vermesi nedeniyle 18 yıl hapis cezasına çarptırıldığı bildirildi. İsmail, özellikle hastanelerde tedavi görmekte zorluk çeken ihtiyaç sahibi Doğu Türkistan halkına yardım eden bir hayırsever olarak biliniyordu. ÇİN İNSANLARA YARDIM ETMEYİ BİLE SUÇ SAYIYOR "Xinjiang Sadakat Biyo-Teknoloji" isimli şirketin sahibi İsmail, 2017’de toplama kampına alındı. İsmail, 2018’de sözde “yasa dışı seyahat” ve “yasa dışı hayır işi” suçlamalarıyla hapse atıldı. Özgür Asya Radyosu (RFA) muhabirinin uydu telefonu aracılığıyla yaptığı görüşmelerde, İsmail’in “etnik ayrılıkçılık” ile suçlandığı ve 10 binden fazla kişiye zekat verdiği için ağır bir ceza aldığı öğrenildi. Olayı bilen ve RFA muhabirine konuşan bir kaynağa göre, 2010'ların başında Ürümçi'de yükselen Uygur Türkü girişimcilerden biri olan İsmail, 2017 yılında başlayan kitlesel gözaltılar sırasında Kazakistan’a seyahat ettikten sonra alıkonuldu. Daha önce “ulusal ayrılıkçılık” suçlamasıyla cezaevine giren İsmail, 2017’deki geniş çaplı tutuklamalarda “kara liste"ye alındı. İsmail, yurt dışındaki seyahatleri ve yaptığı hayır işlerinin sorgulanması sonucunda hapse mahkûm edildi. ETNİK AYRILIKÇI OLARAK SUÇLANDI İsmail’in, 2000'lerin başında Kaşgar'ın Maralbişi ilçesinde şirketini kurduğu ve 2008’de Ürümçi'ye taşındığı öğrenildi. İş yaşamında zekata önem veren İsmail, Ürümçi'de hastanelerde sağlık hizmeti alamayan insanlara yardım etmek amacıyla gelirini zekat olarak ayırıyordu. Ancak bu yardımlar, Çin yönetimi tarafından “etnik ayrılıkçı” olarak suçlanmasına neden oldu. 20 ARKADAŞI DAHA CEZALANDIRILDI Maralbaşı kasabasındaki bir güvenlik yetkilisi, Alican İsmail’in “yasa dışı olarak toplanan paraları biriktirmek ve dağıtmak” suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırıldığını doğruladı. Diğer 20 arkadaşının ceza süreleri hakkında ise henüz net bir bilgi bulunmuyor.

ABD'li Rus kadına Ukrayna desteği nedeniyle 15 yıl hapis istemi! Haber

ABD'li Rus kadına Ukrayna desteği nedeniyle 15 yıl hapis istemi!

Rusya'da bir mahkeme, Ukrayna'daki saldırılar nedeniyle Kıyiv'e bağışta bulunan Rus uyruklu ABD'li bir kadına hapis cezası verecek. Ksenia Karelina isimli kadın hakkında Ukrayna'ya 50 doların üzerinde bağışta bulunması nedeniyle 15 yıl hapis cezası isteniyor.  UKRAYNA'YA BAĞIŞ YAPTI: VATANA İHANETLE SUÇLANDI ABD'nin Los Angeles kentinde spa çalışanı olarak geçimini sağlayan kadının 15 Ağustos 2024 tarihinde gerçekleşecek olan mahkemesinde, cezası kararlaştırılacak. Karelina'nın avukatı Mihail Muşailov, geçen hafta Rusya ve ABD arasında gerçekleşen geniş çaplı esir takasına işaret ederek, haksız yere suçlanan müvekkilinin bir sonraki takasta serbest bırakılacağını umduğunu söyledi. Muşailov konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Mahkeme kararı yürürlüğe girene kadar bir değişim mümkün değil. Elbette karardan sonra bu yönde çalışacağız." dedi. Karelina, mahkeme tarafından vatana ihanet ile suçlanıyor.  ABD'de yaşayan Karelina, Yekaterinburg'daki ailesini ziyaret etmek için Rusya'ya uçtuktan sonra Federal Güvenlik Servisi (FSB) tarafından tutuklandı. YARDIM KURULUŞU DEHŞETE DÜŞTÜĞÜNÜ BELİRTTİ İşgalci Rusya'nın topyekûn saldırıları nedeniyle Ukrayna'da faaliyet yürüten Razom isimli yardım kuruluşu ise söz konusu karar nedeniyle dehşete düştüğünü belirtti. Yardım kuruluşu, Rus saldırıları nedeniyle elektrik kesintisi yaşanan kentlere ve yaralı Ukraynalı vatandaşlara her konuda destek sağlıyor. 

Çin'in hapse attığı Uygur Türkü gazetecilerden haber alınamıyor Haber

Çin'in hapse attığı Uygur Türkü gazetecilerden haber alınamıyor

Uygur diasporasının araştırmalarına göre, Doğu Türkistan'da hapse atılan Uygur Türkü gazetecilerin sayısı, Çin'in bölgede tutukladığı gazetecilerin yüzde 44'ünü oluşturuyor. Çin'in 2023 yılında hapse attığı 100'den fazla Uygur Türkü gazeteciden hâlâ haber alınamıyor. "BUNLAR BUZDAĞININ SADECE GÖRÜNEN KISMI" Çin'in Uygur Türklerine karşı hak ihlallerini belgeleyen ve merkezi Norveç'te bulunan Uyghur Hjelp, Çin'de son yıllarda 100'den fazla Uygur Türkü gazetecinin tutuklandığını ortaya çıkaran raporunu yayımladı. Kurumun kurucusu olan Uygur Türkü Abduveli Ayup ise, bu bulgularının sadece "buzdağının görünen kısmı" olduğunu belirtti. HAPİSTE BULUNAN UYGUR TÜRKÜ GAZETECİLER Bu hususta, Amerika'nın Sesine (VOA) konuşan Abduveli Ayup, "Bizim verilerimiz, 100'den fazla tutuklu Uygur Türkü gazetecinin Çinli yetkililer tarafından hapse atılan 400 Uygur aydınının arasında bulunduğunu gösteriyor. Uygur blogcularını, hükûmete ait radyo ve televizyon kanallarının sunucularını da listemize katarsak hapiste bulunan Uygur Türkü gazetecilerin sayısı en az 200'ü bulur" ifadelerini kullandı. ÇİN'İN İÇ BÖLGESİNDE TUTUKLANAN UYGUR TÜRKÜ GAZETECİLER Öte yandan Gazetecileri Koruma Komitesinin Aralık 2023'te yayımladığı yılık raporuna göre, Çin'in iç bölgesinde 200'den fazla gazetecinin tutuklu bulunduğu kaydedilmişti. Ayrıca bu gazetecilerin 22'sinin Doğu Türkistanlı Uygur Türkü gazeteciler olduğu belirtilmişti.

Rus propagandacı için “özür” videosunu kaydetmeyi reddeden Kırım Tatarına hapis cezası Haber

Rus propagandacı için “özür” videosunu kaydetmeyi reddeden Kırım Tatarına hapis cezası

Rus işgali altındaki Kırım’daki Kremlin kontrolündeki sözde İslam Terek (Kirovskiy) Bölge Mahkemesi, Rus propagandacı, hain Aleksandr Talipov’un yönettiği sosyal medya sayfası için özür videosu kaydetmeyi reddeden Kırım Tatarı Dilaver Salimov’u 1 yıl hapis cezasına çarptırdı. Kırım Tatarı Dilaver  Salimov, 11 Ağustos 2023 tarihinde işgalci Rus ordusunun sembolü olan “Z” şapka takan petrol deposu çalışanına hakaret ederek şapkasını çıkarmasını istedi. Söz konusu olayın görüntüleri bir süre sonra Rus yanlısı blog yazarı, hain Aleksandr Talipov’a ait olan “Krımskiy Smerş” adlı sosyal medya sayfasında paylaşıldı. Ardından Kırım Tatarı hakkında idari dava açıldı ve  sözde mahkeme Salimov hakkında 14 gün idari tutuklama kararı aldı. Öte yandan Salimov, Rus işgal güçlerinin birkaç kez kendinden özür dilemesini ve özrün videosunun hain Aleksandr Talipov’a ait olan “Krımskiy Smerş” adlı sayfada yayınlanmasını istediğini bildirdi. Kırım Tatarı bu teklifi reddettikten sonra işgalciler Salimov hakkında Rusya Ceza Kanunu'nun 119. maddesinin 1. fıkrası (Cinayet tehdidi) uyarında ceza davası açtı. İlgili dava çerçevesinde, Kremlin kontrolündeki İslam Terek (Kirovskiy) Bölge Mahkemesi, 10 Nisan 2024 tarihinde, Kırım Tatarı Dilaver Salimov’u 1 yıl hapis cezasına mahkum etti. Mahkemenin kapalı şekilde gerçekleştiği ve yargıcın 60 dakika içinde karara vardığı belirtildi.

Pekin Yunus Emre Enstitüsünde çalışan Uygur Türkü Kurban Abliz hapse atıldı! Haber

Pekin Yunus Emre Enstitüsünde çalışan Uygur Türkü Kurban Abliz hapse atıldı!

Çin'in Doğu Türkistan'daki soykırım politikası hız kesmeden devam ediyor. Çin yönetimi, bir taraftan Uygur Türklerini toplama kamplarına kapatırken, diğer taraftan yurtdışında eğitim alıp dönen öğrencilere de ağır hapis cezaları veriyor. PEKİN YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜNDE ÇALIŞAN UYGUR TÜRKÜ HAPSE GÖNDERİLDİ Doğu Türkistanlı öğrenciler Türkiye'de okudukları için Çin yönetimi tarafından cezalandırılıyorlar. 2016 yılında Türkiye'de üniversite eğitim alan, üniversite eğitiminden sonra 2021-2022 yılları arasında Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliğinde tercümanlık yapan Uygur Türkü Kurban Abliz, sonrasında Pekin'de açılan Yunus Emre Enstitüsünde çalışmaya başladı.  Uygur Türkü Kurban Abliz'in, Ağustos 2023'te ailesini ziyaret için gittiği Ürümçi'de Çinli polisler tarafından tutuklanarak hapse gönderildiği öğrenildi. DOĞU TÜRKİSTAN'DA SOYKIRIM YAŞANIYOR! Çin Halk Cumhuriyeti hükûmetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da bir halk topyekûn soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı oluyor. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor.

Rus muhalif lider Navalnıy'a hapis cezası: 19 yıla daha mahkum edildi Haber

Rus muhalif lider Navalnıy'a hapis cezası: 19 yıla daha mahkum edildi

Rusya, Rus muhalif Aleksey Navalnıy’a, ülkede aşırı hareketleri finanse etmek ve karışıklık çıkarma suçlamalarıyla hüküm verdi. 2020 yılında sinir gazıyla zehirlenerek 2021 yılında ülkesine dönen Rus muhalif lider, Rusya tarafından tutuklanarak hapse atılmıştı. FARKLI ÜLKELERDEN RUSYA’YA TEPKİ YAĞDI Uluslararası kamuoyunun, Rus yargısının Navalnıy’ı çarptırdığı ek 19 yıllık cezaya tepkisi gecikmedi. Birleşmiş Milletler (BM) Navalnıy’ın derhal serbest bırakılmasını isterken ABD ve Fransa ise kararı eleştirdi. RUS MUHALİF POLİTİKACI ALEKSEY NAVALNIY OLAYI Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in en önemli rakibi olarak kabul edilen Navalnıy, 20 Ağustos 2020 tarihinde Tomsk şehrinden Moskova’ya yolculuk yaptığı sırada uçakta fenalaşmıştı. Sibirya’dan Moskova’ya dönüşü sırasında uçakta rahatsızlanan Rus muhalif lider Aleksey Navalnıy’ın çayına karıştırılan bir maddeyle zehirlendiği iddia edilmişti. Muhalif lideri taşıyan uçak Omsk’a acil iniş yaptıktan sonra Navalnıy bilinci kapalı bir şekilde ambulansla alınarak hastaneye kaldırıldı. Muhalefet, Aleksey Navalnıy’ın Kremlin tarafından zehirlendiği kanaatinde. Navalnıy, ailesinin ve yakınlarının talebi sonrası 22 Ağustos 2020 tarihinde Almanya’nın başkenti Berlin’e götürüldü. Dönemin Almanya Başbakanı Angela Merkel, Navalnıy’ın zehirlenerek susturulmaya çalışıldığını ifade etti. NATO ve Avrupa Birliği (AB), Rusya’dan Navalnıy’ın zehirlenmesi ile ilgili ayrıntılı bir soruşturma yürütmeye talep ederken, Rusya Navalnıy’ın zehirlenmesiyle ilgili suçlamaları reddetti. Alman hükumeti, Berlin’de tedavisi devam ettiği sırada Rus muhalif Aleksey Navalnıy’ın kesinlikle zehirlendiğini açıkladı. Dönemin hükumet Sözcüsü Steffen Seibert, 2 Eylül 2020 tarihinde sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Navalnıy’ın Noviçok grubuna ait bir maddeyle zehirlendiğini gösteren tartışmasız kanıtlara ulaşıldığını belirtti. Zehirlenme olayını Navalnıy’a yapılan bir saldırı olarak nitelendiren Seibert, Alman hükumetinin bunu sert bir şekilde kınadığını kaydetti. Daha sonra, Fransa ve İsveç’ten iki uluslararası laboratuvar, Navalnıy’ın Noviçok klasmanındaki kimyasal bir maddeyle zehirlendiğini doğruladı. Navalnıy, 22 Eylül’de tedavi gördüğü hastaneden taburcu edildi. Ülkedeki yolsuzluklara karşı verdiği mücadeleyle bilinen eski avukat Navalnıy, Kremlin önünde düzenlediği protestolarla tanınıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sık sık cezaevine giren Aleksey Navalnıy 2012-2014 yıllarında cezaevinde kalırken, Moskova’yı insan hakları ihlalinden suçlu bulmuştu. Mahkeme, Navalnıy’ın politik saiklerle içeride tutulduğuna hükmetmişti. Tedavi gördüğü Almanya’dan döner dönmez, Moskova’da havalimanında gözaltına alınan Rus muhalif Aleksey Navalnıy hakkında 18 Ocak tarihinde tutuklama kararı alındı. Rusya Federal Cezaevi Servisinin talebi üzerine Navalnıy aleyhinde açılan dava 2 Şubat tarihinde Moskova Şehir Mahkemesinde görüldü. 2021 yılında Rus muhalif Aleksey Navalnıy’ın 3,5 yıllık ertelenmiş hapis cezası, adli kontrol şartlarını yerine getirmediği gerekçesiyle normal hapis cezasına çevrildi. Rus yargısı, 6 ayrı suçlamadan hüküm verdiği Navalnıy'ı daha önce de 11 buçuk yıl hapis cezasına çarptırmıştı.

Uygur Türkü genç gazeteci, Çin zindanlarındaki amcası için Türk dünyasına seslendi Haber

Uygur Türkü genç gazeteci, Çin zindanlarındaki amcası için Türk dünyasına seslendi

Ayyıldız Huri Kaptan/QHA ANKARA Çin hükumeti, Doğu Türkistan'daki soykırım ve asimilasyon politikasını aralıksız sürdürüyor. Çin'in sistematik şekilde sürdürdüğü baskı ve asimilasyon politikalarının bir parçası olan toplama kamplarında ve Çin hapishanelerinde tutulan Uygur Türklerinin aileleri, Doğu Türkistan'dan haber alma mücadelelerine devam ediyor. Ailesi için çabalayan isimlerden biri de İstanbul Üniversitesi Gazetecilik bölümünde öğrenci, aktivist Uygur Türkü genç Nefise Oğuz. Oğuz'un amcası Alim Abdukerim'in, 2017 yılında Doğu Türkistan'ın Ürümçi kentindeki evinden gözaltına alındığı ve Korla şehrindeki bir hapishanede tutulduğu birkaç yıl sonra öğrenildi. Çin’in yoğun baskı ve insan hakları ihlalleriyle dolu ceza uygulamaları sonucu yakınlarından haber alamadığı için endişeleri günden güne artan Doğu Türkistanlı Uygur Türklerinden Nefise Oğuz, kendisinden 6 yıldır haber alınamayan amcası Alim Abdulkerim için ailesinin sesini duyurmaya çalışıyor. Türkiye’de yaşayan Uygur Türkü Nefise Oğuz, Çin zindanlarında tutulan amcasının serbest bırakılması ve Uygur Soykırımı'nı dünyaya duyurmak amacıyla daha önce 4 dilde video yayınladı. Uygur Türkü Nefise Oğuz sosyal medya üzerinden yayımladığı video ve çağrılar ile Çin makamlarına sesini duyurdu. “6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUNU HİÇ GÖRMEDİ” Nefise Oğuz, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer vermişti:  “Amcam Alim Abdulkerim, sadece Uygur Türkü olduğu için son altı yıldır Doğu Türkistan'da (Çin’e göre Sincan) gözaltında tutuluyor. Ailesi olarak kendisiyle hiçbir iletişimimiz olmadı ve sağlığı konusunda derin endişe duyuyoruz. Şu anda altı yaşında olan Abdulkerim adında bir oğlu var ancak onunla hiç görüşemedi. Kuzenimin babasız büyüdüğünü görmek kalbimizi kırıyor ve bunun her ikisi üzerinde yarattığı duygusal etki konusunda endişeliyiz. Amcamın masum olduğuna ve herhangi bir suç işlemediğine inanıyoruz. Çin hükumetine onu derhal serbest bırakması ve ailesiyle yeniden bir araya gelmesine izin vermesi için çağrıda bulunuyoruz. Hiç kimse sırf etnik kökeni nedeniyle sevdiklerinden koparılmamalıdır." Alim Abdulkerim Kırım Haber Ajansı gerçekleştirdiği röportaj ile Nefise Oğuz'ı dinledi. Röportajın tamamı şöyle: Alim Abdulkerim kimdir? Amcam Alim Abdulkerim, (tutuklanmadan önce) aile şirketimizde bilgisayar işleri ile ilgilenen, Bilgisayar Mühendisliği okuyan, evli ve bir çocuk babası Uygur gencidir. Amcanızdan ne zamandan bu yana haber alınamıyor? Amcamdan ilk tutuklandığı tarih olan 28 Ağustos 2017'den beri haber alınamıyor. Çin makamları ile en son ne zaman iletişim kurdunuz? En son bir hafta önce iletişim kurduk. Amcama ulaşmak için sosyal medya üzerinden ilk videoyu yayımladığımda benimle iletişim kurdular. 4 ay kadar önceydi. Araştırıp, bakacaklarını söylediler. Yetkililer bölgeye gittiklerini ve orada araştırma yaptıklarını ifade ettiler. Bundan bir hafta önce Doğu Türkistan'a gidip bölgede araştırma yaptığını iddia eden Çinli yetkili, amcamın 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığı bilgisini ediğindiğini söyledi. Sebebini sorduğumuzda ise 'demek ki Çin kanunlarına karşı gelmiş' minvalinde bir yanıt aldık. Ardından telefon yüzümüze kapatıldı. Alim Abdulkerim'in Korla Hapishanesinde olduğuna dair bilgi size nasıl ulaştı? Bu bilgiyi, bölgedeki tanıdıklarımız aracılığıyla edindik.  Amcanızın Çin'e göre tutuklanma gerekçesi nedir? Size bu konu hakkında bir neden belirtildi mi? Tarafımıza net bir gerekçe belirtilmedi ancak Çin'e göre 1980'li yıllarda doğan Uygur Türkleri, onların nezdinde 'devlete karşı bir tehlike, güvenlik tehdidi olarak kabul ediliyor' ve amcamın yaşıtları bu sebeple hüküm giyiyor ve hapse atılıyor. Alim Abdulkerim'in ailesi Türkiye'ye ne zaman geldi? Biz (annem, babam, kardeşim) 2015 yılında Türkiye'ye geldik. 2016 yılında amcamın düğünü oldu ve biz onun için Doğu Türkistan'a gittik, geldik. 2017 yılına gelindiğinde ise eşinin hamile olduğu zamanlardı, irtibatımız sürüyordu ve bir gün hapse götürüldüğünü öğrendik. Bundan sonra iki yıl boyunca da oradaki ailemiz de hiçbir şekilde haber alamadı.  Daha sonra telefonla görüşebildiklerini duyduk. Eşi, amcamın tutuklandığına şahitti, amcamın bebeği ise henüz anne karnında idi, çocuğunun dünyaya geldiğini göremedi... UYGUR TÜRKÜ GENÇTEN TÜRK DÜNYASINA ÇAĞRI Buradan çağrınız nedir? Ben şunu söylemek istiyorum: amcam suçsuz, sadece ailesini geçindirmeye çalışan, hayallerinin, eğitiminin peşinde koşan bir Uygur gencidir. Bu cezaya çarptırılmayı hak edecek bir suçu olmadığına yürekten inanıyoruz ve eminiz. Hatta ben amcamla Doğu Türkistan'da iken kursa gidip Türkçe öğreniyorduk. Çok hayalleri vardı. Hayatının mahvolmasını kesinlikle hak etmiyordu. Amcamın serbest bırakılmasını talep ediyorum. Aynı zamanda Türk dünyasından, bizimle benzer kaderi yaşayan Kırımlı kardeşlerimizden de sesimizi duyurmamıza yardımcı olmalarını rica ediyorum. Adaletin yerini bulması lazım. Uygurlara yapılan bu sınırsız zulmün son bulmasını istiyorum. Artık yeter! Amcamın 6 yıldır hiç görüşemediği, doğduğunda dahi göremediği masum çocuğuyla kavuşabilmesini, ailesi ile mutlu bir şekilde hayatına devam edebilmesini istiyorum. Aynı zamanda babaannem için de çok zor bir durum, ne kadar acı çektiğini tahmin etmek bile güç. İki evladından biri (babam) Türkiye'de diğeri (amcam) ise Çin hapishanesinde ve hayatlarından endişe içinde hiçbir haber alamıyor. İnsanlardan ricam; Uygur Türkleri ile empati yaparak bizleri anlamaya çalışmaları ve sesimizi duyurma çabamıza destek vermeleri.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.