SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Güney Kıbrıs

QHA - Kırım Haber Ajansı - Güney Kıbrıs haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Güney Kıbrıs haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Arıklı'dan Güney Kıbrıs’ta elçilik açan Türk devletlerine ilişkin açıklama: İlişkilere engel değil Haber

Arıklı'dan Güney Kıbrıs’ta elçilik açan Türk devletlerine ilişkin açıklama: İlişkilere engel değil

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı, Türk cumhuriyetlerinin Güney Kıbrıs’ta elçilik açmalarına ilişkin bir açıklama yaptı. Bakan Arıklı, bu durumun KKTC ile ilişkilerde engel teşkil etmediğini vurguladı. "ÜLKELERİN ELÇİLİK AÇMALARI, KKTC’YE KARŞI BİR OLUMSUZLUK YARATMIYOR" Arıklı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada Güney Kıbrıs'ta elçilik açan ülkelerin dış politikada büyük güçlere bağımlı ülkeler olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: Bu Türk cumhuriyetleri hâlâ dış politikada büyük güçlere bağımlı ülkeler. Güney Kıbrıs, bu ülkeler üzerinde Avrupa Birliği (AB) üyeliği ile ciddi bir baskı kurabiliyor. Ancak, bu ülkeler KKTC ile de iyi ilişkiler kurmak istemektedir. Elçilik açmaları, KKTC’ye karşı bir olumsuzluk yaratmıyor. Öte yandan Arıklı, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Zirvesi'ne "Onur Konuğu" olarak davet etmesinin ardından AB tarafından uygulanan yaptırımlara dikkat çekti. Bakan, durumu Kırgızistan üzerinden “Eğer Kırgızistan'da başka bir lider olsaydı, bugün Güney Kıbrıs’ta elçilik açan Türk cumhuriyetleri arasında yer alacaklardı” ifadeleriyle değerlendirdi. KAZAKİSTAN'DAN SONRA TÜRKMENİSTAN DA GÜNEY KIBRIS'TA ELÇİLİK AÇTI TDT daimi üyesi olan Kazakistan, 2025 yılının başlarında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne ilk kez büyükelçi atamıştı. KKTC İnsan Hakları Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık, Kazakistan’ın Güney Kıbrıs’ta büyükelçilik açmasına ilişkin yorumda bulunmuş, bu durumun TDT'nin birlik ruhuna ve çıkarlarına aykırı olduğunu savunmuştu. Işık, “Bu durum, Kıbrıs Türk halkının 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki ortaklık haklarını ve temel insan haklarını inkar eden bir tavırdır” ifadelerini kullanarak, KKTC yetkililerine Kazakistan hükûmetine bu yanlış politikanın bildirilmesi için çağrıda bulunmuştu. Kazakistan’dan sonra Türkmenistan da Güney Kıbrıs’a büyükelçilik açtı. Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, Türkmenistan’ın Güney Kıbrıs’a atanan ilk büyükelçisiyle ile 31 Mart'ta bir araya geldi. Bakan, yaptığı açıklamada iki ülke arasında ilk büyükelçi atamasının yapılmasını ikili ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirdi.

Türk suyuna hayır diyen GKRY kuruyacak Haber

Türk suyuna hayır diyen GKRY kuruyacak

Kıbrıs Adası'nda 3 yıldır devam eden kuraklığın ardından göletleri boşalan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) yaz ayları gelmeden başlayan su sıkıntısı nedeniyle alarma geçti. Rum lider Nikos Hristodulidis, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın defalarca yaptığı, Anamur’dan boru hattı ile gelen Anadolu suyunu paylaşma teklifini, “Türk suyuna muhtaç kalırız” gerekçesiyle reddediyor. RUM LİDER'DEN "SU BULUN" TALİMATI Hürriyet gazetesinden Ömer Bilge'nin gündeme taşıdığı habere göre, doğal su kaynağı bulunmayan Kıbrıs Adası’nda GKRY su ihtiyacını yağmur suyunun toplandığı 6 gölet ve 5 adet de denizden su arıtma sistemiyle karşılıyor. Rum hükûmeti, kuraklığın bu yıl da devam etmesi ve göletlerdeki doluluk oranının yüzde 25’e düşmesi üzerine olağanüstü hâl durumuna geçti. Göletlerde 46 milyon metreküp su kaldığı ve yaz aylarında tamamen boşalacağı bilgisi alan Rum lider Hristodulidis, bakanlarına “Ne gerekiyorsa yapın, su bulun” talimatı verdi. GKRY Tarım Bakanlığı göletlerdeki suyun tarım amacıyla kullanılmasına sınırlama getirdi, kotasını yüzde 37 oranında azaltarak yıllık 32 milyon tonla sınırladı. GKRY Tarım Bakanı Maria Panayiotu, çiftçilere getirilen sınırlama nedeniyle yeni ekim yapılamayacağını, gıda fiyatlarının artacağını ve yaz aylarında kentlerde de su kesintileri yaşanacağını belirtti. Turizm Bakanlığı ise, turizm sezonuna hazırlanan otellerin arıtma tesisi kurması için 8 milyon avro teşvik paketi hazırladı. Eskiyen boru hatlarından su kayıplarını azaltmak için özel fon oluşturdu. YUNANİSTAN’DAN TANKERLE Rum hükûmeti geçmiş yıllarda denenen bin 300 kilometre ötedeki Yunanistan’dan tankerle su taşınmasını çok maliyetli olmasına rağmen yeniden gündeme getirdi. Rumların bir diğer kurtuluş formülü ise, yeni deniz suyu arıtma tesisleri kurulması. Rum yönetimindeki 5 tesisten birinin yangın nedeniyle devre dışı kaldığına dikkat çeken uzmanlar yeni tesis projelerinin de bu yılı kurtarmayacağını belirtiyor. GÜNEY KIBRIS, TÜRK SUYU İSTEMİYOR Türkiye ve KKTC, asrın projesi adı verilen Anamur’dan deniz altından askılı boru sistemiyle KKTC’ye ulaşan Dragon çayının suyunu yıllardır Rum yönetimine “paylaşma” teklifinde bulunuyor. Türkiye ile KKTC arasındaki 80 kilometrelik denizi askılı boru sistemiyle geçen Anadolu suyu, KKTC’nin Girne kentindeki Geçitköy Barajı’na yılda 75 milyon metreküp su taşıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçen ay İsviçre’nin Cenevre kentinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliğinde garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık'ın da katıldığı gayriresmî Kıbrıs zirvesinde, Rum yönetimine su ve elektrik konularında iş birliği çağrılarını yineledi. Ancak Rum tarafı bugüne kadar yapılan önerilere “Türk suyuna bağımlı kalmamak” amacıyla cevap bile vermedi. BU TAVIR YENİ DEĞİL Rum yönetiminin su konusundaki yaklaşımı ise yeni bir tavır değil. 2011’de GKRY'nin Mari kasabasındaki Evangelos Florakis deniz üssünde cephanelik havaya uçmuş, yakınındaki elektrik santrali de ağır hasar alarak devre dışı kalmıştı. Türk düşmanlığında ön sıralarda yer alan Rum kilisesinin dönemin Başpiskoposu 2. Hrisostomos, KKTC’den elektrik alımı gündeme gelince, “Türk elektriğiyle aydınlanmak yerine gaz lambası kullanırım” demişti. Yine Rum yönetiminde geçtiğimiz yıllarda KKTC üzerinden gelen domatesin Türk olup olmadığı sorgulanmıştı. GKRY Tarım Bakanlığı, AB’nin ticari kurallarına uygun olarak KKTC’den ithal ettikleri domatesi, “Türkiye’den getirildi, Türk domatesi” gerekçesiyle pazarlardan ve manavlardan toplatmıştı.

Resmî açıklama geldi: KKTC lideri Tatar, Rum mevkidaşı ile görüşecek! Haber

Resmî açıklama geldi: KKTC lideri Tatar, Rum mevkidaşı ile görüşecek!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Rum lider Nikos Hristodulidis'in 20 Ocak Pazartesi günü saat 10.30’da bir görüşme gerçekleştireceğini açıkladı. GÜNDEM GEÇİŞ KAPILARININ AÇILMASI Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın ara bölgede bulunan ikametgâhında gerçekleşecek görüşmede, iki lider yeni geçiş kapılarının açılabilmesine yönelik istişarelerde bulunacak. Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Tatar, Metehan’da yaşanan sıkışıklığı da giderecek Lefkoşa’da ikinci bir araçlı geçiş kapısının açılmasının şart olduğunu söyleyerek, Haspolat kapısının açılmasını önermişti. Haspolat kapısının açılmasıyla araçlı geçişlerde rahatlama sağlanması, aynı zamanda iki taraf arasında yeşil hat tüzüğü kapsamında gerçekleştirilen ticaretin hacminin de arttırılması hedefleniyor. Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la 8 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu ortak basın toplantısında Rum lidere bir kez daha çağrıda bulunarak, Haspolat kapısına bir karşılık istiyorsa bir an önce bir geçiş kapısı önerisi yapmasını istemişti. Bilindiği üzere Rum tarafının mevcut önerilerileri geçiş kapısı değil yatay ve güneyden güneye olacak şekilde transit geçişlerden oluşuyor. GKRY'DEN GÖRÜŞMEYE İLİŞKİN AÇIKLAMA Öte yandan çevrim içi olarak faaliyet gösteren Gerçek Gündem gazetesinde yer alan habere göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Sözcüsü Konstantinos Letymbiotis konuya ilişkin bir açıklamada bulundu. Letymbiotis, “Bu toplantıya yapıcı bir tutumla gidiyoruz ve yeni geçiş noktalarının açılması hedefini kolaylaştırmak için aynı samimi iradenin diğer tarafça da gösterilmesini umuyoruz.” ifadelerini kullandı.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Güney Kıbrıs'ın AB üyeliği Ada'da üçüncü darbedir Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Güney Kıbrıs'ın AB üyeliği Ada'da üçüncü darbedir

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) tek taraflı olarak Avrupa Birliği’ne alınmasının 20’nci yıl dönümüyle ilgili yazılı açıklamada bulundu. KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu tarafından kamuoyuna duyurulan açıklamada, Kıbrıs'ta federasyon temelli çözümü öngören Annan Planı Referandumu'na Kıbrıslı Türklerin çoğunlukla "evet", Rumların da "hayır" oyu verdiği hatırlatılırken, ayrıca oylamanın sonrasında Güney Kıbrıs'ın AB'ye üye olarak kabul edildiğine dikkati çekildi. "HALKIMIZ ULUSLARARASI TOPLUMA KARŞI DA GÜVENİNİ YİTİRMİŞTİR" Bugüne kadar Kıbrıs konusunun bir uzlaşıyla sonuçlandırılmasına yönelik referandum da dahil olmak üzere iyi niyetini ispatlamış Kıbrıs Türk halkının hâlâ izolasyon altında tutulmakta olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, şu ifadeleri kullandı: "Annan Planı döneminde, tüm iyi niyetiyle çalışan Kıbrıs Türk halkı, iradesini de net şekilde sandığa yansıtmış olmasına rağmen, uluslararası toplum verdiği sözlerden bir anda çark etmiştir. Kıbrıs Türk halkı, sadece Rum halkına karşı güvensizlik duymamaktadır. Halkımız uluslararası topluma karşı da güvenini yitirmiştir. Uluslararası toplum, değil ahde vefaya bağlılık, vermiş olduğu sözlerin, ortaya koyduğu vaatlerin bir kandırma ve aldatma siyaseti olduğunu göstermiş hatta bazı yetkilileri bu kabul edilmez gerçeği bizzat kendileri de ifade etmişlerdir. Uluslararası toplumun yaratmış olduğu bu utanç tablosu çerçevesinde artık bu ve benzer vaatlere kanmayacağımızı net şekilde ortaya koydum." "GKRY'NİN AB'YE ALINMASI, KIBRIS ADASI'NDAKİ ÜÇÜNCÜ DARBEDİR" Rumların, 1960 yılında kurulan "Ortaklık Cumhuriyeti"nden, Türkleri 1963'ten itibaren silah zoruyla atmak istemelerinin ardından Ada'ya yerleşen Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü'nün, Rum liderliğine Kıbrıs'ın tümünü temsil hakkı vermesinin ilk darbe olduğunu vurgulayan Tatar, bu durumun bölgedeki tüm sorunların başlangıcı olduğuna işaret etti. Tatar, Yunan Cuntası ve Ada'daki iş birlikçilerinin 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak üzere gerçekleştirdiği yönetime el koyma girişiminin ikinci darbe olduğunu kaydederek, 20 Temmuz 1974'te Türkiye'nin anlaşmalar ve uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanarak Kıbrıs'a asker çıkarmasının Ada'ya barışı getirdiğinin altını çizdi. Tatar, "Bu tarihten itibaren oluşan sınırlarla birlikte İki Halk kendi devletlerinde 50 yıldır yan yana kendi kendini yöneterek bu günlere gelinmiştir. Rum tarafının tüm silahlanma çabalarına rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adadaki mevcudiyeti ve oluşturduğu caydırıcı güç sayesinde Kıbrıs’ta barış ve huzur ortamı muhafaza edilmektedir." dedi. AB'nin kendi koyduğu kural ve kriterini çiğnemek suretiyle 20 yıl önce Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni üyeliğe kabul etmesini eleştiren Tatar, "GKRY'nin AB'ye alınması, Kıbrıs Adası'ndaki üçüncü darbedir." ifadesine yer verdi. "1963 YILINDAN İTİBAREN UYGULANMAKTA OLAN İZOLASYON ZÜLMÜNÜN SONA ERMESİ ŞARTTIR" Tatar, Kıbrıs Türk toplumunun haksız ambargo ve engellemeler ile karşı karşıya kaldığını belirterek, Kıbrıs'ta müzakerelerin ancak egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi ile başlayabileceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı, "Eğer Kıbrıs konusuna bir uzlaşı bulunmak isteniyorsa,buna dair müzakereler ancak ve ancak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidiyle yeni bir süreç olarak başlayabilir. Kıbrıs Türk halkına 1963 yılından itibaren uygulanmakta olan izolasyon zülmünün sona ermesi de şarttır. Kıbrıs Türk tarafı olarak egemen eşitliğimiz ve eşit ulusulararası statümüzün teyidinin ardından 2021 yılında Cenevre’de gayri resmi 5 + BM toplantısında masaya koyduğumuz önerimiz zemininde yapıcı bir sürece girmeye hazırız. Ancak rızamızı çektiğimizi net şekilde defaten ortaya koymuş olduğumuz tüketilmiş federasyon zemini içeren, hatta çağrıştıran herhangi bir süreçte Kıbrıs Türk Tarafı yer almayacaktır. AB’nin Rumları tek taraflı üye yaparak gerçekleştirdiği üçüncü darbenin enstrümanlarını kullanan baskıcı Rum rejiminin sürdürmekte olduğu izolasyon siyasetinden dolayı özden gelen haklarımızdan mahrum bırakılmayı kabul etmiyoruz. Bu haklarımzın teyid edilmesi için yılmadan çalışacağız.” ifadelerini kullandı. GKRY, 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği üyesi olmuş, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren ise para birimi olarak avroyı kullanmayı başlamıştı.

Kıbrıs'ta Rus oligarkların kara para aklama ağı deşifre oldu! Haber

Kıbrıs'ta Rus oligarkların kara para aklama ağı deşifre oldu!

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde (GKRY), Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik topyekun işgalini destekleyen ve yaptırım listesine alınan Rus oligarkların yüz milyonlarca dolarlık varlıkların saklandığı ortaya çıktı. GKRY, skandalın ortaya çıkmasının ardından geri adım attı. Yetkililer, kontrolü sıkılaştırma sözü verdi. Konuyu, uluslararası kamuoyunun gündemine The Guardian gazetesi getirdi.  VERGİ DENETİM ŞİRKETLERİ HEDEFTE! Dünyanın farklı ülkelerinden araştırmacıları bir araya getiren Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu ve Alman Paper Trail Media şirketinin ortak soruşturmasında, GKRY’nin faaliyetleri hakkında anonim bir kaynaktan gelen 3.6 milyon dosyadan oluşan veritabanı incelendi. Araştırmada, dünyaca ünlü denetim, vergi ve danışmanlık hizmeti veren PwC şirketinin, Rus oligarkların kara para aklama girişimlerine çanak tuttuğu ortaya çıktı. GÜNEY KIBRIS MERKEZLİ ŞİRKETLER, RUS OLİGARKLARA PARA AKLAMA KONUSUNDA YARDIM ETTİ Araştırma sonuçları, PwC Kıbrıs şirketinin, 2014'ten bu yana Batı ve Ukrayna tarafından yaptırım uygulanan Rusların varlıklarını gizlemek için şeffaf olmayan offshore yapıları kullandığını ortaya çıkardı. Elde edilen belgelerde, Rusya'nın en zengin insanlarının 60'ından fazlasının ve yaptırım uygulanan en az 71 kişi ve kuruluşun ismi geçiyor. Araştırmada, şirketin Rusya'nın en güçlü oligarklarından biri olan Aleksey Mordaşov'un, Avrupa'nın en büyük tur şirketi TUI'deki 1 milyar dolar değerindeki hissesini bir ortağına devretmesine yardım ettiği belirlendi. Ayrıca Kıbrıslı şirketler, muhasebe kurallarını ihlal ederek, Rus oligark Roman Abramoviç’e on milyonlarca avro değerinde offshore ödeme yapılmasına da yardımcı oldu. GKRY, YAPTIRIM UYGULAMASINI İZLEMEK İÇİN BİR BİRİM KURACAK Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından yapılan soruşturmaya yanıt olarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hükumeti, gelen yıl faaliyete geçmesi beklenen Avrupa Birliği yaptırımlarının uygulanmasını izleyecek bir birim kurmak için İngiliz hükumetinden teknik destek aldığını aktardı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.