Ukrayna ve Kırım'ın “Özgürlük Ruhu” Ankara'da anlatıldı
Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği, Polonya’nın Ankara Büyükelçiliği, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu ve Kült Kavaklıdere iş birliğinde 28 Şubat 2025 tarihinde “Özgürlük Ruhu” başlıklı kapsamlı programın açılışı yapıldı. 28 Şubat-2 Mart 2025 tarihleri arasında Ukrayna ve Polonya büyükelçiliklerinin ortaklığında tertip edilecek etkinliklerin ilki, bugün saat 19.00’da “Journalists Panel (Gazeteciler Paneli)“ ile başladı.
Ukrayna ve Kırım'ın “Özgürlük Ruhu” Ankara'da anlatıldı pic.twitter.com/MmqAS7cYTJ
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 28, 2025
Program; AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas, Polonya'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Maciej Kamieniak ve Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Oleksiy Çernışev'in açılış konuşmasıyla başladı.
"SINIRLAR GÜÇ KULLANARAK DEĞİŞTİRİLMEMELİ"
AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Vilcinskas, Rus saldırıları altındaki Ukrayna’ya yönelik desteğin altını çizdiği konuşmasında, “Şimdi, burada Ukrayna’ya destek olmak için yaptığımız her şey fark yaratıyor. Lütfen desteğinize devam edin. Çünkü sınırlar güç kullanarak değiştirilmemeli. Özgürlük bir imtiyaz değil hak ve hukuktur.” ifadelerini kullandı.
Polonya'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Maciej Kamieniak, savaşın 11 yıl önce Kırım’ın ve Ukrayna’nın doğusunun işgali ile başladığını vurguladı. Kamieniak, “Rusya, milletlerin egemenliği ve toprak bütünlüğü başta olmak üzere tüm temel ilkeleri ayaklar altına aldı. Terör ve nükleer tehditler savurarak özgür dünyadaki ülkeleri susturmaya çalıştı.” diyerek işgalci Rusya’nın emperyal hedeflerine dikkat çekti.
Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Çernışev, konuşmasında programı tertip eden organizatörlere ve katılımcılara teşekkür etti. Etkinliğin yalnızca Ukrayna’daki Rus saldırganlığına karşı mücadelenin göstergesi değil aynı zamanda Ukraynalılar, Polonyalılar ve tüm Avrupa Birliği vatandaşları arasındaki dayanışmayı yansıttığını aktaran Çernışev, “Yardımlarınız bugünkü girişim için kilit öneme sahiptir. Ukrayna’ya destek olma konusundaki adanmışlığınızdan dolayı derin minnettarlığımızı sunuyoruz” dedi.
GAZETECİLER PANELİ TERTİP EDİLDİ
Kırım Haber Ajansı (QHA) Editörü Mustafa Koçyegit’in moderatörlüğünü yaptığı panelde; Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Gazeteci Nevşin Mengü ve gazeteci-yazar Gönül Şamilkızı konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, Kırım’ın işgali ve Ukrayna’daki Rus saldırganlığı ele alındı.
Kırım’ın 2014 yılında Rusya tarafından işgaline yerinde tanıklık eden dönemin TRT Muhabiri Gönül Şamilkızı, moderatör Mustafa Koçyegit’in sorusu üzerine, o gün yaşananları anlattı. Savaşın 2014’ten de önce başladığına dikkat çeken Şamilkızı, “Eski Sovyet coğrafyası ülkelerinin bağımsız olma, Rusya’nın kontrolü dışında kendi yönünü belirleme girişimine başlamasıyla savaş başladı.” vurgusu yaptı.
Şamilkızı, Eylül 2013’te KTMM Başkanı Refat Çubarov ile Kırım Tatarları üzerine yaptığı röportaja işaret etti. Şamilkızı, Çubarov’un o dönemde de işgal hazırlıklarının yapıldığına ve Kırım’daki durumun tehlikeli olduğuna dikkat çektiğini söyledi.
26 ŞUBAT'TAKİ TARİHÎ MİTİNGİ ANLATTI
TRT Türk Muhabiri olarak 2013 Aralık’tan 2014 Şubat’a kadar Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de olduğunu aktaran Şamilkızı, Kırım’daki hareketlilik nedeniyle 24 Şubat’ta Akmescit’e geçtiğini belirtti. Şamilkızı, 26 Şubat’ta Kırım Parlamentosu önündeki tarihî mitingi ve sonrasında yaşananları anlattı. Ertesi gün Başbakanlığın önünde apoletleri sökülmüş üniformalı askerleri gördüğünü ifade eden Şamilkızı, “Bir anda ortaya çıkmaya başladılar. Kimliklerini belirten herhangi bir şey yoktu, kimseyle konuşmadılar, robot gibi bekliyorlardı. Arka planda asıl eylemi gerçekleştiren, militarist bir güce çevrilen Rus yanlısı siyasî gruplardı. Birçoğunda silah vardı.” bilgisini verdi.
Kendisinin canlı yayında bir askere Rus olduğunu itiraf ettirdiğini de vurgulayan Şamilkızı, ancak gerçek tepkinin dönemin ABD Başkanı Barack Obama tarafından ancak 3 Mart’ta verildiğini ancak o zaman her şey için geç kalındığını söyledi.
"RUSLAR, KIRIM'IN UKRAYNA'DA KALMASINI HAZMEDEMEDİ"
Koçyegit'in o dönemin sonuçlarına ilişkin olarak herhangi bir kırılma noktasının olup olmadığı ile ilgili sorusuna Prof. Dr. Gayana Yüksel yanıt verdi. Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olduğunun altını çizerek sözlerine başlayan Yüksel, savaşın 300 yıllık bir süreç içinde oluştuğunu, Rusların Ukrayna’yı hiçbir zaman bağımsız bir devlet olarak görmediğini belirtti. Yüksel, “Özellikle Ruslar Kırım’ın Ukrayna’da kalmasını hazmedemedi. Kırım’da yaşayan Kırım Tatar halkına karşı propaganda çalışmaları asla bitmedi” dedi.
Rus milletvekillerinin propaganda çalışmalarına karşı Ukrayna vatandaşı Kırım Tatarı gazeteciler olarak tepki gösterdiklerini belirten Yüksel, tüm bu söylemlerin savaşa ve işgale hazırlık olduğunu dile getirdi.
20 Şubat itibarıyla KTMM olarak toplantılar yaptıklarını ve mitinge karar verdiklerini aktaran Yüksel, “O günü çok iyi hatırlıyorum. Askerler, zırhlı araçlar, silahlar, hepsi gözümün önünde. Sorduğumuz hiçbir şeye yanıt vermiyorlardı. Meclis olarak hemen hemen her gün toplanıyor, gelen haberleri değerlendiriyorduk. Kırım Tatar mahallelerinde nöbet tutuluyordu. Rus işgali bizim için böyle başladı.” diyerek o gün yaşananları anlattı.
Yüksel, işgalin ve savaşın Ukrayna ile bir ilgisinin olmadığının, bütün bu eylemlerin Rusya’nın yayılmacı politikasının bir sonucu olduğunun altını çizdi.
"PUTİN KENDİSİNİ OTOKRAT YARI TANRISAL BİR LİDER OLARAK GÖRÜYOR"
Öte yandan panelistlerden Ukrayna’da 2022 yılında başlayan topyekûn işgal girşiminin ilk günlerini yerinde inceleyen gazeteci Nevşin Mengü, oradaki durumu kendi gözünden anlattı. Sosyal medya nedeniyle çok fazla yanlış bilginin yayıldığını belirten Mengü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2020 pandemisiyle kendi kabuğuna çekildiği dönemde okuduğu Rus tarih kitaplarından etkilendiğini ve kafasını bununla bozduğunu dile getirdi. Putin’in otokrat bir lider olarak ortaya çıktığını, kendisini yarı tanrısal olarak gördüğünü ifadelerine ekledi.
Ukrayna’daki gözlemlerini aktaran Mengü, “Ukraynalı insanlar millî bilinçlerinin farkındalar. Türk kamuoyunun bir kısmı, Rusya’yı anlamaya çalışırken bir kısmı da şöyle özdeşleştirmeye çalışıyor: Burası da emperyalist güçlere karşı milli mücadele ile kurulmuş bir devlet. Dolayısıyla böyle bir paralellik kurabilir Türk halkı.” değerlendirmesinde bulundu.
Ukraynalıların Rus boyunduruğu altında yaşamak istemediğinin altını çizen Mengü; Rusların Buça’dan geri çekildiği süreçte, pek çok Ukraynalının elleri arkadan bağlanmış bir şekilde katledildiğini anımsattı.
Moderatörün Ukrayna’nın egemenliğine dikkat çektiği konuşmasına ilişkin olarak Azerbaycan Türkü gazeteci Şamilkızı, Karabağ’ı örnek göstererek, “Ukraynalılar bu travmayı yıllarca atlatamayacak” dedi.
"YEGÂNE YOL PUTİN'İN KAFASINI KALDIRAMAYACAK ŞEKİLDE EZİLMESİNDEN GEÇİYOR"
Şamilkızı sözlerine şöyle son verdi:
“Bu coğrafyada Putinizm belasından kurtulmanın, eski Sovyet coğrafyasında insanca yaşamanın yegâne yolu, Putin’in bir daha kafasını kaldıramayacak şekilde ezilmesinden geçiyor”
Tekrar söz hakkı alan Yüksel ise Ukrayna’nın bağımsız bir ülke olduğunu ancak yine de 2014 senesinde NATO meselesinin gündemde olmadığını, bunun bir kılıf olarak öne sürüldüğünü belirtti. Yüksel, bu bağlamda 2014 yılından beri aynı tavra ve pozisyona sahip olan Türkiye’ye teşekkür etti.
Mengü ise panelin sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Rusya, Türkiye NATO üyesi olduğu için kasıtlı olarak hava sahasını ihlal ediyordu. Ne oldu? Türkiye suçlandı. Türkiye’nin bağımsızlığına kasıtta bulundu. Bunun provası yapıldı zaten. NATO meselesi ayrı bir tartışma konusu. Bizim ittifaklar olarak hangi ortak konularda uzlaşabildiğimizi oturup konuşmamız gerekiyor.”
UKRAYNA YAPIMI FİLM KATILIMCILARA GÖSTERİLDİ
Panelin ardından saat 20.00’de Ukrayna yapımı “Under The Volcano” (Volkanın Altında) filmi özel gösterimle sahne aldı.
Özgürlük Ruhu başlıklı program kapsamında Kült Kavaklıdere Kültür Merkezinde; 1 ve 2 Mart tarihlerinde “As It Was” (Olduğu Gibi), “The People” (İnsanlar) ve “Sniper: The White Raven” (Keskin Nişancı: Beyaz Kuzgun) filmlerinin gösterimi yapılacak.