SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gönül Şamilkızı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Gönül Şamilkızı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gönül Şamilkızı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kırım'daki işgal sürecini takip eden gazeteci Şamilkızı, Kırım Vakfında o günleri anlattı Haber

Kırım'daki işgal sürecini takip eden gazeteci Şamilkızı, Kırım Vakfında o günleri anlattı

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı her ay düzenli olarak organize ettiği "Tarih ve Kültür Konferansları" kapsamında 1 Mart 2025 tarihinde gazeteci, yazar Gönül Şamilkızı'nı konuk etti. Kırım'ın 2014 yılında Rusya tarafından işgaline tanıklık eden Şamilkızı, kaleme aldığı "Kırım Ateşi" kitabını değerlendirdi.  KONFERANS KIRIM'IN İŞGALİNE İTHAF EDİLDİ Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi'ndeki Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde tertip edilen konferans saat 14.00'te başladı. Sunuculuğunu Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkan Yardımcısı, Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin'in üstlendiği konferansın açılış konuşmasını Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay yaptı. Kalkay, söz konusu konferansı Kırım'ın işgaline karşı Kırım Tatarlarının direnişine ithafen düzenlediklerini belirtti. Kalkay, Putin'in bir bela olduğunu vurguladığı konuşmasında onu takiben Trump'ın (ABD Başkanı Donald) da dünyanın başına bela olduğunu söyledi. KIRIM'DAKİ İŞGAL SÜRECİNİ TAKİP ETTİ Şamilkızı, konuşmasına o dönem TRT muhabiri olarak Euromeydan olaylarını takip etmek üzere Ukrayna'nın başkenti Kıyiv'e (Kiev) gittiğini söylerek başladı. Ardından dönemin Rus yanlısı Ukrayna Cumhurbaşkanı Yanukoviç'in kaçmasıyla Kırım'daki durumun giderek öneminin arttığını dile getirdi. 23 Şubat 2014 tarihinde Kırım Tatarlarının bir miting düzenleyeceği bilgisinin gelmesi üzerine rotasını Kırım'a çevirdiğini aktaran Şamilkızı, 26 Şubat'ta gerçekleştirilen büyük tarihî eylemde yaşanılanları anbean takip ettiğinden ve o gün meydana gelen gelişmelerden bahsetti. Büyük mitingin ilerleyen yıllarda Ukrayna'yı da sardığını vurgulayan Şamilkızı, ertesi gün kimliği tespit edilemeyen Rus askerlerinin Kırım'da görüldüğünü söyledi. Şamilkızı, 14 gün boyunca Rus işgali sürecini TRT ekranlarına yansıttıklarını ifade etti.  Öte yandan Şamilkızı, kronolojik olarak ele aldığı işgal sürecini anlatan kitabının 2017 yılında Ötüken Neşriyat tarafından basılarak; yayın hayatına kazandırıldığını dile getirdi. Şamilkızı o günden itibaren Kırım'ı ve Kırım'daki gelişmeleri takip etmeyi hiç bırakmadığını söyledi. KATILIMCILARA KİTABINI İMZALADI Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, konuşmanın sonunda gazeteci, yazar Gönül Şamilkızı'na plaket takdim etti. Katılımcıların sorularını yanıtlayan Şamilkızı, konferansın ardından okuyucularına kitabını imzaladı. 

Ukrayna ve Kırım'ın “Özgürlük Ruhu” Ankara'da anlatıldı Haber

Ukrayna ve Kırım'ın “Özgürlük Ruhu” Ankara'da anlatıldı

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği, Polonya’nın Ankara Büyükelçiliği, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu ve Kült Kavaklıdere iş birliğinde 28 Şubat 2025 tarihinde “Özgürlük Ruhu” başlıklı kapsamlı programın açılışı yapıldı. 28 Şubat-2 Mart 2025 tarihleri arasında Ukrayna ve Polonya büyükelçiliklerinin ortaklığında tertip edilecek etkinliklerin ilki, bugün saat 19.00’da “Journalists Panel (Gazeteciler Paneli)“ ile başladı. Ukrayna ve Kırım'ın “Özgürlük Ruhu” Ankara'da anlatıldı pic.twitter.com/MmqAS7cYTJ — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) February 28, 2025 Program; AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas, Polonya'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Maciej Kamieniak ve Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Oleksiy Çernışev'in açılış konuşmasıyla başladı. "SINIRLAR GÜÇ KULLANARAK DEĞİŞTİRİLMEMELİ" AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Vilcinskas, Rus saldırıları altındaki Ukrayna’ya yönelik desteğin altını çizdiği konuşmasında, “Şimdi, burada Ukrayna’ya destek olmak için yaptığımız her şey fark yaratıyor. Lütfen desteğinize devam edin. Çünkü sınırlar güç kullanarak değiştirilmemeli. Özgürlük bir imtiyaz değil hak ve hukuktur.” ifadelerini kullandı. Polonya'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Maciej Kamieniak, savaşın 11 yıl önce Kırım’ın ve Ukrayna’nın doğusunun işgali ile başladığını vurguladı. Kamieniak, “Rusya, milletlerin egemenliği ve toprak bütünlüğü başta olmak üzere tüm temel ilkeleri ayaklar altına aldı. Terör ve nükleer tehditler savurarak özgür dünyadaki ülkeleri susturmaya çalıştı.” diyerek işgalci Rusya’nın emperyal hedeflerine dikkat çekti. Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Çernışev, konuşmasında programı tertip eden organizatörlere ve katılımcılara teşekkür etti. Etkinliğin yalnızca Ukrayna’daki Rus saldırganlığına karşı mücadelenin göstergesi değil aynı zamanda Ukraynalılar, Polonyalılar ve tüm Avrupa Birliği vatandaşları arasındaki dayanışmayı yansıttığını aktaran Çernışev, “Yardımlarınız bugünkü girişim için kilit öneme sahiptir. Ukrayna’ya destek olma konusundaki adanmışlığınızdan dolayı derin minnettarlığımızı sunuyoruz” dedi. GAZETECİLER PANELİ TERTİP EDİLDİ Kırım Haber Ajansı (QHA) Editörü Mustafa Koçyegit’in moderatörlüğünü yaptığı panelde; Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Gazeteci Nevşin Mengü ve gazeteci-yazar Gönül Şamilkızı konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, Kırım’ın işgali ve Ukrayna’daki Rus saldırganlığı ele alındı. Kırım’ın 2014 yılında Rusya tarafından işgaline yerinde tanıklık eden dönemin TRT Muhabiri Gönül Şamilkızı, moderatör Mustafa Koçyegit’in sorusu üzerine, o gün yaşananları anlattı. Savaşın 2014’ten de önce başladığına dikkat çeken Şamilkızı, “Eski Sovyet coğrafyası ülkelerinin bağımsız olma, Rusya’nın kontrolü dışında kendi yönünü belirleme girişimine başlamasıyla savaş başladı.” vurgusu yaptı. Şamilkızı, Eylül 2013’te KTMM Başkanı Refat Çubarov ile Kırım Tatarları üzerine yaptığı röportaja işaret etti. Şamilkızı, Çubarov’un o dönemde de işgal hazırlıklarının yapıldığına ve Kırım’daki durumun tehlikeli olduğuna dikkat çektiğini söyledi. 26 ŞUBAT'TAKİ TARİHΠMİTİNGİ ANLATTI TRT Türk Muhabiri olarak 2013 Aralık’tan 2014 Şubat’a kadar Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de olduğunu aktaran Şamilkızı, Kırım’daki hareketlilik nedeniyle 24 Şubat’ta Akmescit’e geçtiğini belirtti. Şamilkızı, 26 Şubat’ta Kırım Parlamentosu önündeki tarihî mitingi ve sonrasında yaşananları anlattı. Ertesi gün Başbakanlığın önünde apoletleri sökülmüş üniformalı askerleri gördüğünü ifade eden Şamilkızı, “Bir anda ortaya çıkmaya başladılar. Kimliklerini belirten herhangi bir şey yoktu, kimseyle konuşmadılar, robot gibi bekliyorlardı. Arka planda asıl eylemi gerçekleştiren, militarist bir güce çevrilen Rus yanlısı siyasî gruplardı. Birçoğunda silah vardı.” bilgisini verdi. Kendisinin canlı yayında bir askere Rus olduğunu itiraf ettirdiğini de vurgulayan Şamilkızı, ancak gerçek tepkinin dönemin ABD Başkanı Barack Obama tarafından ancak 3 Mart’ta verildiğini ancak o zaman her şey için geç kalındığını söyledi. "RUSLAR, KIRIM'IN UKRAYNA'DA KALMASINI HAZMEDEMEDİ" Koçyegit'in o dönemin sonuçlarına ilişkin olarak herhangi bir kırılma noktasının olup olmadığı ile ilgili sorusuna Prof. Dr. Gayana Yüksel yanıt verdi. Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olduğunun altını çizerek sözlerine başlayan Yüksel, savaşın 300 yıllık bir süreç içinde oluştuğunu, Rusların Ukrayna’yı hiçbir zaman bağımsız bir devlet olarak görmediğini belirtti. Yüksel, “Özellikle Ruslar Kırım’ın Ukrayna’da kalmasını hazmedemedi. Kırım’da yaşayan Kırım Tatar halkına karşı propaganda çalışmaları asla bitmedi” dedi. Rus milletvekillerinin propaganda çalışmalarına karşı Ukrayna vatandaşı Kırım Tatarı gazeteciler olarak tepki gösterdiklerini belirten Yüksel, tüm bu söylemlerin savaşa ve işgale hazırlık olduğunu dile getirdi. 20 Şubat itibarıyla KTMM olarak toplantılar yaptıklarını ve mitinge karar verdiklerini aktaran Yüksel, “O günü çok iyi hatırlıyorum. Askerler, zırhlı araçlar, silahlar, hepsi gözümün önünde. Sorduğumuz hiçbir şeye yanıt vermiyorlardı. Meclis olarak hemen hemen her gün toplanıyor, gelen haberleri değerlendiriyorduk. Kırım Tatar mahallelerinde nöbet tutuluyordu. Rus işgali bizim için böyle başladı.” diyerek o gün yaşananları anlattı. Yüksel, işgalin ve savaşın Ukrayna ile bir ilgisinin olmadığının, bütün bu eylemlerin Rusya’nın yayılmacı politikasının bir sonucu olduğunun altını çizdi. "PUTİN KENDİSİNİ OTOKRAT YARI TANRISAL BİR LİDER OLARAK GÖRÜYOR" Öte yandan panelistlerden Ukrayna’da 2022 yılında başlayan topyekûn işgal girşiminin ilk günlerini yerinde inceleyen gazeteci Nevşin Mengü, oradaki durumu kendi gözünden anlattı. Sosyal medya nedeniyle çok fazla yanlış bilginin yayıldığını belirten Mengü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2020 pandemisiyle kendi kabuğuna çekildiği dönemde okuduğu Rus tarih kitaplarından etkilendiğini ve kafasını bununla bozduğunu dile getirdi. Putin’in otokrat bir lider olarak ortaya çıktığını, kendisini yarı tanrısal olarak gördüğünü ifadelerine ekledi. Ukrayna’daki gözlemlerini aktaran Mengü, “Ukraynalı insanlar millî bilinçlerinin farkındalar. Türk kamuoyunun bir kısmı, Rusya’yı anlamaya çalışırken bir kısmı da şöyle özdeşleştirmeye çalışıyor: Burası da emperyalist güçlere karşı milli mücadele ile kurulmuş bir devlet. Dolayısıyla böyle bir paralellik kurabilir Türk halkı.” değerlendirmesinde bulundu. Ukraynalıların Rus boyunduruğu altında yaşamak istemediğinin altını çizen Mengü; Rusların Buça’dan geri çekildiği süreçte, pek çok Ukraynalının elleri arkadan bağlanmış bir şekilde katledildiğini anımsattı. Moderatörün Ukrayna’nın egemenliğine dikkat çektiği konuşmasına ilişkin olarak Azerbaycan Türkü gazeteci Şamilkızı, Karabağ’ı örnek göstererek, “Ukraynalılar bu travmayı yıllarca atlatamayacak” dedi. "YEGÂNE YOL PUTİN'İN KAFASINI KALDIRAMAYACAK ŞEKİLDE EZİLMESİNDEN GEÇİYOR" Şamilkızı sözlerine şöyle son verdi: “Bu coğrafyada Putinizm belasından kurtulmanın, eski Sovyet coğrafyasında insanca yaşamanın yegâne yolu, Putin’in bir daha kafasını kaldıramayacak şekilde ezilmesinden geçiyor” Tekrar söz hakkı alan Yüksel ise Ukrayna’nın bağımsız bir ülke olduğunu ancak yine de 2014 senesinde NATO meselesinin gündemde olmadığını, bunun bir kılıf olarak öne sürüldüğünü belirtti. Yüksel, bu bağlamda 2014 yılından beri aynı tavra ve pozisyona sahip olan Türkiye’ye teşekkür etti. Mengü ise panelin sonunda şu ifadelere yer verdi: “Rusya, Türkiye NATO üyesi olduğu için kasıtlı olarak hava sahasını ihlal ediyordu. Ne oldu? Türkiye suçlandı. Türkiye’nin bağımsızlığına kasıtta bulundu. Bunun provası yapıldı zaten. NATO meselesi ayrı bir tartışma konusu. Bizim ittifaklar olarak hangi ortak konularda uzlaşabildiğimizi oturup konuşmamız gerekiyor.” UKRAYNA YAPIMI FİLM KATILIMCILARA GÖSTERİLDİ Panelin ardından saat 20.00’de Ukrayna yapımı “Under The Volcano” (Volkanın Altında) filmi özel gösterimle sahne aldı. Özgürlük Ruhu başlıklı program kapsamında Kült Kavaklıdere Kültür Merkezinde; 1 ve 2 Mart tarihlerinde “As It Was” (Olduğu Gibi), “The People” (İnsanlar) ve “Sniper: The White Raven” (Keskin Nişancı: Beyaz Kuzgun) filmlerinin gösterimi yapılacak.

Ukrayna Büyükelçisi Bodnar: Karşı taarruzda koyduğumuz hedeflere ulaşacağız Haber

Ukrayna Büyükelçisi Bodnar: Karşı taarruzda koyduğumuz hedeflere ulaşacağız

Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, X (Twitter) Space yayınında; Rus saldırıları altındaki Ukrayna'daki ve Rus işgali altındaki Kırım'daki güncel durum, Türkiye-Ukrayna ilişkileri, Ukrayna'nın NATO'ya üyeliği ve gündeme ilişkin birçok hususu değerlendirdi.  Gazeteci-yazar Gönül Şamilkızı'nın moderatörlüğünde icra edilen soru cevap yayınında; Ukrayna gündemi hakkında ekonomiden uluslararası politikaya geniş bir ufuk turu yapıldı. Büyükelçi Vasıl Bodnar, ilk olarak Rus saldırıları altındaki Ukrayna'da devam eden savaş ve karşı taarruz kapsamındaki gelişmeleri ele aldı. https://t.co/lEq5TtkQbe — Ukraine in Türkiye (@UKRinTR) September 25, 2023 “KARŞI TAARRUZDA KOYDUĞUMUZ HEDEFLERE TEK TEK ULAŞACAĞIZ” Bodnar'ın Ukrayna'nın karşı taarruzu hakkındaki değerlendirmesi şöyle: "Cephedeki durumun oldukça gergin olduğunu vurgulamak isterim. Karşı taarruzda belirli başarılara ulaştık. Belirli alanlarda Rusları püskürtüyoruz. Ukrayna’nın karşı taarruzunun, Rusların sayısal üstünlüğü şartlarında icra edildiğini hatırlatmak isterim. Bu, hem insan gücü ve ordu hem de hava savunma ve topçu sistemleri anlamında oldukça zor şartlara rağmen Ukrayna ordusu başarı elde ediyor ve Rus ordusuna önemli kayıplar verdiriyor. Şu kabul edilmesi gereken bir gerçek ki; Rus savunma hatları bir yıldan uzun bir süredir inşa ediliyordu ve mayınlanmış bölgeler söz konusu. Bu da bizim saldırımızı oldukça yavaşlatan bir faktör. Ancak, sadece güney cephe hattını inceleyecek olursak bile Rus ordusunun çoğunluğuna karşı azınlıktaki Ukrayna ordusunun önemli başarılar elde ettiğini ve Azak Denizi’ne ulaşmak için başarılı operasyonlar yürüttüğünü gözlemleyebilirsiniz. Ukrayna ordusunun daha pratik ve küçük gruplarla hareket ederek; nokta atışı operasyonlara odaklanması da başarıya ulaşmış bir taktik olarak görülebilir. Karşı taarruzda önümüze koyduğumuz hedeflere tek tek ulaşacağız. “SAVAŞMAKTAN BAŞKA ÇAREMİZ YOK” Bahmut cephesinde önemli başarılar elde ettik. Harkiv bölgesinde büyük ölçüde Rusların saldırı girişimlerini durdurduk. Şu anda aktif bir ilerleme söz konusu değil. Savaşın televizyonlarda oynatılan bir şovdan ibaret olmadığını, sürekli olarak kayıplar verdiğimizi, savaşın acı tarafını da hatırlatmak istiyorum. Bizim savaşmaktan ve topraklarımızı işgalden kurtarmaktan başka çaremiz olmadığını bu yüzden hedefimize ulaşana kadar da mücadelemize devam edeceğimizi hatırlatıyorum. Elbette, biz de sonbaharda Kırım’da olmayı çok isterdik ancak delmemiz gereken çok önemli savunma hatları var. Adım adım ilerleyeceğiz, zafere ulaşana kadar. "KIRIM'DAKİ RUS ASKERİ VARLIĞINI AZALTMADIĞIMIZ SÜRECE BÖLGEYİ İŞGALDEN KURTARAMAYIZ" Moderatör Gönül Şamilkızı, son dönemde Rus işgalindeki Kırım’a yönelik artan Ukrayna operasyonları hakkında Büyükelçi Bodnar’a soru yöneltti. Bodnar, Kırım’daki Rus askeri hedeflerine Ukrayna operasyonlarına ilişkin şöyle konuştu: “Elbette ki, bu saldırılar yalnızca psikolojik ve propaganda amaçlı değil. Düşmanın insani ve teçhizat gücünü yok etmeye yönelik stratejik planın bir parçası. Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin birincil hedefi düşmanın silahlı güçlerini minimalize etmektir ve biz bunu başarılı bir şekilde yürütüyoruz. Özellikle, Rusya Karadeniz Filosu’na olan saldırıların altını çizdiniz. Karadeniz Filosu bizim için ve aslında herkes için bir suç örgütü organizasyonu olarak kabul edilmelidir. Çünkü, Rus Deniz Kuvvetleri, neredeyse iki yıldır Ukrayna’nın sivil şehirlerini bombalıyor, kadınları ve çocukları bilinçli bir şekilde öldürüyor. Diğer taraftan da Kırım’daki askeri hedeflere yönelik saldırılar, Rus kuvvetlerini minimalize etmenin bir parçası. Zira, Kırım Yarımadası’ndaki Rus askeri varlığını azaltmadığımız sürece bu bölgeyi işgalden kurtaramayız. Rusya Karadeniz Filosu’na yönelik saldırılar, bir yandan da Ukraynalı sivilleri kurtarmayı amaçlıyor. Çünkü, bu filo şehirlerimizi bombalıyor.   #Kırım'da #Akyar yakınlarında patlamalar!https://t.co/c1xMXrFlrZ pic.twitter.com/tk4xjvdtqQ — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) September 20, 2023 "KIRIM KÖPRÜSÜ TAMAMEN YOK EDİLDİĞİNDE RUSLARIN KAÇMAK İÇİN ÇOK FAZLA İMKANI OLMAYACAK" Moderatör Şamilkızı, Büyükelçi Bodnar'a, "Kırım’da Kırım Tatarları başta olmak üzere Ukrayna vatandaşı olan ve Ukrayna'ya bağlılığı olan çok sayıda insan yaşıyor. Kırım’daki Ukrayna operasyonları artmaya başladığı zaman oradaki sivil insanların maddi ve manevi güvenliği için Ukrayna’nın bir hazırlığı var mı?" sorusunu yöneltti. Büyükelçi Bodnar, şu ifadeleri kullandı: "Ukrayna vatandaşlarının can güvenliği bizim için en öncelikli bir meseledir. Bu yüzden biz Rusya’nın aksine sivil hedeflere saldırmıyoruz. Diğer yandan, Kırım’da bulunan Rus askeri hedefleri Ukrayna için meşru hedeflerdir. Ancak, askeri operasyonlarda sivillerin zarar görme ihtimali maalesef ki her zaman vardır. Bunu en aza indirmek için Kırım Yarımadası’nda bulunan vatandaşlarımızı imkanları varsa yarımadayı terk etmeleri eğer böyle bir imkan yoksa da en azından Rus ordusunun konuşlandığı bölgelerden olabildiğince uzak durmaları konusunda uyarıyoruz ve sürekli olarak vatandaşlarımızı bilgilendiriyoruz. Ukrayna’nın aşamalı olarak başlayan Kırım’a yönelik operasyonları, Rus ordusu için de bir geri çekilme fırsatı sunuyor. Ölmeden veya tam bir kayıp yaşamadan Kırım’dan askerleri ve teçhizatı geri çekerek hem savaşı bitirebilirler hem de ordularını koruyabilirler. Kırım Köprüsü tamamen yok edildiğinde Rusların kaçmak için çok fazla imkanı olmayacak. Çünkü, çatışmalar yarımadaya da sıçrayacak çünkü bu kaçınılmaz bir durum. Orada Rus askeri tesisleri konuşlandırılmış ve bunlar imha edilmeden işgalden bölgemizi kurtaramayacağız. Ayrıca, işgal sonrası Kırım Yarımadası’na taşınan Rus vatandaşları için de bir uyarıcı sinyal niteliğinde bu operasyonlar. Bu şahısların bazıları, Ukrayna Anayasası’na aykırı faaliyetlerde bulunuyor ve cezalandırılacaklar. O yüzden bu kişilerin de kaçması için bir fırsat diyebiliriz. Unutmasınlar ki, er ya da geç Ukrayna bu topraklar üzerindeki kontrolünü sağlayacak ve bu kişiler Ukrayna kanunlarına göre yaşamak zorunda kalacak." "GÜN GELECEK BİZ DE KENDİ İZMİR MARŞI'MIZI OKUYACAĞIZ" Ukrayna Büyükelçisi Vasıl Bodnar'a yayında yöneltilen sorular ve cevapları: Yeterli mühimmat bulabiliyor musunuz? Rusya gibi bir güce karşı bir yazda tüm topraklarınızı geri almanız rasyonel bir beklenti mi? Beklenti ve istekleri yorumlayacak olursak aslında biz bütün topraklarımızı işgalden kurtarmayı geçtiğimiz sene de hedefliyorduk ve istiyorduk. Ancak, gerçeğe dönecek olursak başarabileceğimizi başarıyoruz. Çünkü, Rus kuvvetleri Ukrayna kuvvetlerine göre sayıca üstün. Bu da demek oluyor ki, topraklarımızı işgalden kurtarmak zaman alacaktır. Diğer taraftan, mühimmat konusuna gelecek olursak hiçbir mühimmat aktif çatışma fazında yeterli olmaz. Savaş çok fazla kaynak tüketen bir olgu ve mühimmat konusunda hem Ukrayna’da üretiyoruz bir kısmını da yurtdışından satın alıyoruz ve sürekli bir ihtiyaç olduğu için aslında sürekli bir yetersizlik de söz konusu. Savaş keşke sadece mühimmat harcanan bir şey olsa biz aynı zamanda bu mücadelede kan da döküyoruz can da veriyoruz. Bu mücadele bizim için bağımsızlık ve varoluş mücadelesi o yüzden düşmanı bütün imkanlarımızla püskürteceğiz. Kaynaklar ne kadar sınırlı olursa olsun eninde sonunda zafere ulaşacağımıza inanıyoruz. Çünkü, zamanında Türkiye Cumhuriyeti kuruluş aşamasında kendinden sayıca üstün olan düşman kuvvetlerine karşı kahramanca bir mücadele vermiş ve zafere ulaşmıştı. Biz de aynı şeyi başarmak istiyoruz. Gün gelecek biz de kendi İzmir Marşı’mızı okuyacağız.   Yayına ulaşmak için: https://twitter.com/i/spaces/1ZkKzjMAWvwKv?s=20

Kırım Tatar Kültür Günlerinde Gönül Şamilkızı “Bir Kırım Tatar Köyü Ballıkpınar”ı anlattı Haber

Kırım Tatar Kültür Günlerinde Gönül Şamilkızı “Bir Kırım Tatar Köyü Ballıkpınar”ı anlattı

Kırım Tatar Kültür Günleri programının üçüncü gününün ilk etkinliğinde, Gazeteci ve Yazar Gönül Şamilkızı, Ankara'da Kırım Tatarlarının 1900'lerde kurduğu Ballıkpınar Köyü'nü anlattı. Şefika Gaspıralı Kadın İnisiyatifinin düzenlediği Kırım Tatar Kültür Günleri, üçüncü gün etkinlikleri ile Kırım Derneği Genel Merkezinde devam ediyor. Bugün saat 14.00'te başlayan ilk etkinlikte, gazeteci ve yazar Gönül Şamilkızı, “Bir Kırım Tatar Köyü Ballıkpınar” adlı sunumunu gerçekleştirdi. Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin'in moderatörlüğünde gerçekleşen etkinliğe; Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı İlmi Ümerov, Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı Rıfat Baybörü, Kırım Derneği Ballıkpınar Şubesi Başkanvekili Volkan Altan, Kırım Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ali Olgun Boydak, Şefika Gaspıralı Kadın İnisiyatifi Başkanı Necla Kalkay, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Gelişim Vakfı Bursa Şube Başkanı Haluk Yaşayanlar, Kırım Kültür Evi Koordinatörü Yılmaz Baybörü ile pek çok davetli katıldı. BALLIKPINAR KÖYÜNE İLK OLARAK 34 TATAR AİLESİ YERLEŞTİ Şamilkızı sunumuna Ballıkpınar köyünü anlatan bir belgesel gösterimi ile başladı. Şamilkızı, 1900’lerin başında Ballıkpınar köyüne ilk olarak 34 ailenin geldiğini aktardı. Ballıkpınar köyünde tipik Kırım Tatar mimarisinin yaşatıldığını belirten Şamilkızı, “Ballıkpınar Köyü, kültürel olarak çok büyük bir mirasa ev sahipliği yapıyor” ifadelerini kullandı. Ankara Gölbaşı’nda bulunan Ballıkpınar Köyü’ndeki kırsal kalkınmayı hedefleyen "Balköy Projesi"nin hayata geçirilmesi sürecinde emeğe geçenlerden bahseden Şamilkızı, projenin aşamalarını anlattı. BALLIKKÖYÜNDE YAŞATILAN KIRIM TATAR NAKIŞ SANATI Kırım Tatar Nakış işleme eğitimi projeleri kapsamında Kırım Tatar kültürü ve nakış sanatlarıyla ilgili de konuşan Şamilkızı, “Kırımlı Nakış sanat hocası Ayşe Osmanova bu eğitim için çok büyük bir çaba sarfetti. Çok güzel işler çıkardık. Bu tür projelerin tekrar devam etmesi Kırım kültürünün yaşatılması için önemlidir” ifadelerini kullandı. Köyde çeşitli festivaller yapıldığını belirten Şamilkızı, geçen sene Ballıkpınar Tepreş Şenliği düzenlediklerini anlattı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.