SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gkry

QHA - Kırım Haber Ajansı - Gkry haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gkry haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türk suyuna hayır diyen GKRY kuruyacak Haber

Türk suyuna hayır diyen GKRY kuruyacak

Kıbrıs Adası'nda 3 yıldır devam eden kuraklığın ardından göletleri boşalan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) yaz ayları gelmeden başlayan su sıkıntısı nedeniyle alarma geçti. Rum lider Nikos Hristodulidis, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın defalarca yaptığı, Anamur’dan boru hattı ile gelen Anadolu suyunu paylaşma teklifini, “Türk suyuna muhtaç kalırız” gerekçesiyle reddediyor. RUM LİDER'DEN "SU BULUN" TALİMATI Hürriyet gazetesinden Ömer Bilge'nin gündeme taşıdığı habere göre, doğal su kaynağı bulunmayan Kıbrıs Adası’nda GKRY su ihtiyacını yağmur suyunun toplandığı 6 gölet ve 5 adet de denizden su arıtma sistemiyle karşılıyor. Rum hükûmeti, kuraklığın bu yıl da devam etmesi ve göletlerdeki doluluk oranının yüzde 25’e düşmesi üzerine olağanüstü hâl durumuna geçti. Göletlerde 46 milyon metreküp su kaldığı ve yaz aylarında tamamen boşalacağı bilgisi alan Rum lider Hristodulidis, bakanlarına “Ne gerekiyorsa yapın, su bulun” talimatı verdi. GKRY Tarım Bakanlığı göletlerdeki suyun tarım amacıyla kullanılmasına sınırlama getirdi, kotasını yüzde 37 oranında azaltarak yıllık 32 milyon tonla sınırladı. GKRY Tarım Bakanı Maria Panayiotu, çiftçilere getirilen sınırlama nedeniyle yeni ekim yapılamayacağını, gıda fiyatlarının artacağını ve yaz aylarında kentlerde de su kesintileri yaşanacağını belirtti. Turizm Bakanlığı ise, turizm sezonuna hazırlanan otellerin arıtma tesisi kurması için 8 milyon avro teşvik paketi hazırladı. Eskiyen boru hatlarından su kayıplarını azaltmak için özel fon oluşturdu. YUNANİSTAN’DAN TANKERLE Rum hükûmeti geçmiş yıllarda denenen bin 300 kilometre ötedeki Yunanistan’dan tankerle su taşınmasını çok maliyetli olmasına rağmen yeniden gündeme getirdi. Rumların bir diğer kurtuluş formülü ise, yeni deniz suyu arıtma tesisleri kurulması. Rum yönetimindeki 5 tesisten birinin yangın nedeniyle devre dışı kaldığına dikkat çeken uzmanlar yeni tesis projelerinin de bu yılı kurtarmayacağını belirtiyor. GÜNEY KIBRIS, TÜRK SUYU İSTEMİYOR Türkiye ve KKTC, asrın projesi adı verilen Anamur’dan deniz altından askılı boru sistemiyle KKTC’ye ulaşan Dragon çayının suyunu yıllardır Rum yönetimine “paylaşma” teklifinde bulunuyor. Türkiye ile KKTC arasındaki 80 kilometrelik denizi askılı boru sistemiyle geçen Anadolu suyu, KKTC’nin Girne kentindeki Geçitköy Barajı’na yılda 75 milyon metreküp su taşıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçen ay İsviçre’nin Cenevre kentinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliğinde garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık'ın da katıldığı gayriresmî Kıbrıs zirvesinde, Rum yönetimine su ve elektrik konularında iş birliği çağrılarını yineledi. Ancak Rum tarafı bugüne kadar yapılan önerilere “Türk suyuna bağımlı kalmamak” amacıyla cevap bile vermedi. BU TAVIR YENİ DEĞİL Rum yönetiminin su konusundaki yaklaşımı ise yeni bir tavır değil. 2011’de GKRY'nin Mari kasabasındaki Evangelos Florakis deniz üssünde cephanelik havaya uçmuş, yakınındaki elektrik santrali de ağır hasar alarak devre dışı kalmıştı. Türk düşmanlığında ön sıralarda yer alan Rum kilisesinin dönemin Başpiskoposu 2. Hrisostomos, KKTC’den elektrik alımı gündeme gelince, “Türk elektriğiyle aydınlanmak yerine gaz lambası kullanırım” demişti. Yine Rum yönetiminde geçtiğimiz yıllarda KKTC üzerinden gelen domatesin Türk olup olmadığı sorgulanmıştı. GKRY Tarım Bakanlığı, AB’nin ticari kurallarına uygun olarak KKTC’den ithal ettikleri domatesi, “Türkiye’den getirildi, Türk domatesi” gerekçesiyle pazarlardan ve manavlardan toplatmıştı.

Türk Dışişlerinden ABD'nin Kıbrıs Rum Kesimi'ne silah satışı kararına kınama! Haber

Türk Dışişlerinden ABD'nin Kıbrıs Rum Kesimi'ne silah satışı kararına kınama!

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden yönetimince yayımlanan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne silah satışı ve askeri eğitim için pilot bölge seçilmesi kararına karşı açıklama yaptı. TÜRKİYE'DEN ABD'NİN GKRY'YE SİLAH SATIŞI KARARINA KINAMA Türkiye Dışişleri Bakanlığının 16 Ocak 2025 tarihinde yayımladığı söz konusu kınama mesajında şu ifadeler yer aldı: "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı tarafından bu konuda yapılan açıklamada kayıtlı görüşleri paylaşıyoruz. Ada’daki silahlanma faaliyetlerini artıracak bu kararı vahim bir hata olarak değerlendiriyoruz. Bölgemizin son derece hassas bir dönemden geçtiği göz önünde bulundurulduğunda, ilgili tüm tarafların kışkırtıcı adımlardan kaçınması ve sağduyulu hareket etmesi gerekmektedir. ABD’nin kısa süre sonra göreve gelecek yeni yönetiminin, mevcut Başkan tarafından atılan bu hatalı adımdan geri dönmesini bekliyoruz. Ana vatan ve garantör devlet Türkiye olarak, KKTC’nin savunma ve caydırıcılık kabiliyetlerini artırmak amacıyla atacağı adımları desteklemeyi sürdüreceğiz." ABD'DEN GKRY'YE ASKERÎ TEÇHİZAT ONAYI ABD Başkanı Joe Biden, Kıbrıs Rum Kesimi'nin ABD'den askerî teçhizat almasına izin verildiğini açıkladı. Kararın, güya ABD'nin güvenliğini güçlendirmek ve sözde Doğu Akdeniz’de istikrarı teşvik etmek amacıyla alındığı belirtildi.

Resmî açıklama geldi: KKTC lideri Tatar, Rum mevkidaşı ile görüşecek! Haber

Resmî açıklama geldi: KKTC lideri Tatar, Rum mevkidaşı ile görüşecek!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Rum lider Nikos Hristodulidis'in 20 Ocak Pazartesi günü saat 10.30’da bir görüşme gerçekleştireceğini açıkladı. GÜNDEM GEÇİŞ KAPILARININ AÇILMASI Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın ara bölgede bulunan ikametgâhında gerçekleşecek görüşmede, iki lider yeni geçiş kapılarının açılabilmesine yönelik istişarelerde bulunacak. Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Tatar, Metehan’da yaşanan sıkışıklığı da giderecek Lefkoşa’da ikinci bir araçlı geçiş kapısının açılmasının şart olduğunu söyleyerek, Haspolat kapısının açılmasını önermişti. Haspolat kapısının açılmasıyla araçlı geçişlerde rahatlama sağlanması, aynı zamanda iki taraf arasında yeşil hat tüzüğü kapsamında gerçekleştirilen ticaretin hacminin de arttırılması hedefleniyor. Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la 8 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu ortak basın toplantısında Rum lidere bir kez daha çağrıda bulunarak, Haspolat kapısına bir karşılık istiyorsa bir an önce bir geçiş kapısı önerisi yapmasını istemişti. Bilindiği üzere Rum tarafının mevcut önerilerileri geçiş kapısı değil yatay ve güneyden güneye olacak şekilde transit geçişlerden oluşuyor. GKRY'DEN GÖRÜŞMEYE İLİŞKİN AÇIKLAMA Öte yandan çevrim içi olarak faaliyet gösteren Gerçek Gündem gazetesinde yer alan habere göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Sözcüsü Konstantinos Letymbiotis konuya ilişkin bir açıklamada bulundu. Letymbiotis, “Bu toplantıya yapıcı bir tutumla gidiyoruz ve yeni geçiş noktalarının açılması hedefini kolaylaştırmak için aynı samimi iradenin diğer tarafça da gösterilmesini umuyoruz.” ifadelerini kullandı.

AB'den Kıbrıs Adası'na güven testi Haber

AB'den Kıbrıs Adası'na güven testi

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, NATO’ya, Birleşmiş Milletlere (BM) ve AB'ye güvenin yanı sıra farklı konuların da değerlendirildiği “Eurobarometre” anketini, KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde gerçekleştirdi. Kıbrıs Adası'nda 1956 yılından beri Yunanca yayımlanan Haravgi gazetesi konuyla ilgili detayları paylaştı. Gazetenin haberine göre Komisyon, adanın iki tarafında 501’i Kıbrıslı Rum ve 502’si Kıbrıslı Türk olmak üzere toplam bin 3 kişinin katılımıyla Ekim-Kasım 2024 tarihlerini kapsayan bir anket gerçekleştirdi. Ankette iki halkın da NATO ve BM'ye güveni ölçülürken çıkan sonuçlar şaşırttı.  ADADA NATO'YA GÜVENSİZLİK HÂKİM! Anket sonuçlarına göre; Kıbrıslı Rumların yüzde 77’si ve Kıbrıslı Türklerin ise yüzde 75’i NATO’ya güvenmiyor. Durum, BM'de de aynı düzlemde ilerliyor; Kıbrıslı Rumların yüzde 75'i, Kıbrıslı Türklerin de yüzde 76'sı BM’ye güvenmiyor. Gazeteye göre; BM'ye duyulan güvensizliğin başlıca etmenini Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün getirdiği hayal kırıklığı oluşturuyor.  KIBRISLI TÜRKLER AB MÜKTESEBATININ TÜM ADADA UYGULANMASINI İSTİYOR Ankette ayrıca AB’ye güven de ölçüldü. Buna göre; Kıbrıslı Rum katılımcılar yüzde 37, Kıbrıslı Türkler ise yüzde 43 düzeyinde AB'ye güveniyor. Ayrıca gazete; Kıbrıslı Türklere özel olarak AB müktesebatının tüm adada uygulanmasına ilişkin soru yöneltildiğini ve Kıbrıslı Türklerin yüzde 61’inin, müktesebatın tüm adada uygulanmasının Kıbrıslı Türklerin faydasına olacağı görüşünde olduğunu aktardı.  Aynı zamanda gazete; ankette çıkan sonuçlar incelendiğinde ve Kıbrıslı Türklerin AB’ye ilişkin yanıtları göz önüne alındığında, Türklerin Kıbrıs sorununun çözümünden yana olduğunun ortaya çıktığını kaydetti.

KKTC'den GKRY'nin silahlanmasına tepki Haber

KKTC'den GKRY'nin silahlanmasına tepki

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) son dönemlerde artan silahlanma faaliyetleri hakkında açıklama yayımladı. "BÖLGEDEKİ HASSAS DENGELERİ DEĞİŞTİRME" TEHLİKESİ! Bakanlık, bu eylemlerin "hassas dengeleri değiştirme" tehlikesi taşıdığını; "ABD yönetiminin stratejik ortaklık kisvesi altında Güney Kıbrıs Rum yönetimine vermekte olduğu desteğin ve İsrail ve Fransa gibi ülkelerin Kıbrıs Rum tarafı ile yaptığı askeri iş birliklerinin bölgedeki hassas dengeleri değiştirme tehlikesi taşıdığını uzun bir süreden bu yana ısrarla ifade etmekteyiz." ifadeleriyle belirtti. GKRY'NİN İSRAİL İLE İŞ BİRLİĞİNE VE NATO İDDİALARINA TEPKİ GKRY'nin  İsrail’in hava savunma sistemini Kıbrıs Rum savunma sistemine müdahil etme yönünde ve NATO üyeliği konusunda girişimler yapmakta olduğu haberlerinin basında yer aldığını belirten Bakanlık,  GKRY'nin NATO üyeliği isteği hakkında "Avrupa Birliği tarafından yapılan tarihi hata ile Kıbrıs meselesinde bir anlaşmaya varılmadan önce gayrı yasal bir şekilde tek taraflı olarak üyeliğe kabul edilen Rum tarafı, NATO ittifakının genişleme kararının oy birliği ile alındığını unutmuş olacak ki, NATO’ya üye olmayı düşünecek kadar cesaretlendirilmiştir. Rum tarafının bu cesareti hangi güçlerden aldığı ortadadır." değerlendirmesini yaptı. KKTC'DEN ULUSLARARASI KAMUOYUNA MESAJ Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İsrail ve Fransa'nın çıkarları doğrultusunda GKRY'yi askeri bir üs haline getirmeye çalıştığını belirten Bakanlık, Ada’nın eşit sahipleri olarak KKTC'nin karşı mücadelesinin devam edeceğini aktardı. Açıklamada "Rum tarafının sözde “güvenlik tehdidi” altında olduğu gerekçesiyle artırdığı silahlanma faaliyetlerinin ileride tüm Ada’ya bir felaket getirme olasılığı çok yüksektir. Dolayısıyla, bir kez daha ilgili tüm tarafları sağduyu ile hareket etmeye ve uluslararası aktörleri Kıbrıs Rum kesimini cesaretlendirmekten vazgeçmeye davet ediyoruz." ifadeleriyle uluslararası kamuoyuna seslendi.

KKTC Dışişleri Bakanlığından AB'ye tepki! Haber

KKTC Dışişleri Bakanlığından AB'ye tepki!

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in, AB'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyeliğinden ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın TDT Devlet Başkanları 11. Zirvesi'ne katılmasından rahatsız olduğunu dile getirdiği yazılı açıklamasına, KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından tepki gecikmedi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Borrell tarafından yapılan bu açıklamanın "KKTC'nin yeni vizyonunun zemin bulmasından duyulan hazımsızlığın bir tezahürü" olarak değerlendirildiği aktarıldı.  AB'YE YANLI TUTUMUNU SONLANDIRMASI ÇAĞRISI! Açıklamada, Ada'daki iki devletli yapıyı hatırlatılırken aynı zamanda AB'nin yanlı tutumunu da sonlandırması gerektiğini kaydetti. Bakanlık, şu ifadelere yer verdi: Bu gibi mesnetsiz söylemler, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü gibi özden gelen hakları çerçevesinde ve kendi kaderini kendi tayin etme hakkını kullanarak kurduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Ada'daki iki devletten biri olduğu gerçeğini asla ortadan kaldıramaz. Yaptığı bu talihsiz açıklamayla Kıbrıs meselesinde tarafsız olamayacağını bir kez daha teyit etmiş olan AB’yi, bu yanlı ve yanlış tutumuna bir an önce son vermeye ve Rum tarafının sözcülüğünü yapmaktan vazgeçmeye davet ediyoruz. "AB’NİN BM ŞARTI’NA ATIF YAPMAK SURETİYLE TDT ÜYELERİ ÜZERİNDE BASKI KURMAYA ÇALIŞMASI BÜYÜK BİR HADSİZLİKTİR" AB'nin Rum tarafına sağladığı desteğin Ada'daki durumu zorlaştırdığının vurgulandığı açıklamada, "Kendi değer ve prensipleri hilafına, Kıbrıs meselesi çözülmeden Rum tarafını tek taraflı olarak üye yapmakla meseleyi içinden çıkılamaz bir hale getiren AB’nin BM Şartı’na atıf yapmak suretiyle TDT üyeleri üzerinde baskı kurmaya çalışması büyük bir hadsizliktir." ifadelerine yer verildi. Bakanlığın açıklamasında Kıbrıs Adası'ndaki Türk halkının Ada'nın geleceği üzerinde en az Rumlar kadar söz hakkına sahip olduğu vurgulandı. Açıklamada "Kıbrıs Türk halkının, adanın geleceği üzerinde en az Rum tarafı kadar söz sahibi olduğu gerçeğini göz ardı etmeye devam eden AB’ye, Rum tarafını daha da şımartmaktan başka bir amaca hizmet etmeyen bu tutumuna son verme çağrımızı bir kez daha yineliyoruz." ifadeleriyle AB'ye çağrıda bulunuldu. Ayrıca, yapılan bu tarz olumsuz ve yanlı eleştirilerin, KKTC'nin mücadelesinde haklı olduğunu göstermek için çabalamasını teşvik ettiğini ve haklı davasını her platformda savunma azmini pekiştirdiği kaydedildi. AB'DEN KKTC'YE "AYRILIKÇI" İTHAMI AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 7 Kasım 2024 tarihinde yazılı bir açıklamada bulundu. TDT'nin Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te tertip edilen Devlet Başkanları 11. Zirvesi sonrasında yapılan açıklamada, AB'nin KKTC'nin TDT üyeliğinden ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın zirveye katılmasından rahatsız olduğu dile getirildi. Açıklamada, KKTC'den "Kıbrıslı Türklerin ayrılıkçı oluşumu" olarak bahsedildi. Ayrıca TDT'nin gözlemci statüsü vererek, "KKTC'yi meşrulaştırmaya yönelik tekrarlanan girişimleri" olduğu ve AB'nin bunu reddettiği kaydedildi. Bu hususların TDT'nin bazı üyelerinin güçlü bir şekilde desteklediği Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nın toprak bütünlüğü ilkesine aykırı olduğu savunulan açıklamada, AB'nin sadece Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni (GKRY) tanıdığı belirtildi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.