SON DAKİKA
Hava Durumu

# Gazi Üniversitesi

QHA - Kırım Haber Ajansı - Gazi Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gazi Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Zera Bekirova: Bekir Sıtkı Çobanzade, ilk eğitimini Türkiye'de aldı ve ölene kadar Türk dünyasına hizmet etti Haber

Zera Bekirova: Bekir Sıtkı Çobanzade, ilk eğitimini Türkiye'de aldı ve ölene kadar Türk dünyasına hizmet etti

Gazi Üniversitesinde, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı (TDAV) tarafından, Sakarya Üniversitesi bünyesinde yer alan Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi koordinatörlüğünde 21. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi düzenleniyor. Bu sene 21.'si düzenlenen kongrenin üçüncü günü yoğun bir programla devam etti. Cumhuriyetin 100. yılına özel Ankara'da düzenlenen etkinlikte; uzman ve akademisyenler Türk dünyasına yönelik bildiri sunumu yaptı. GAZİ ÜNİVERSİTESİNDE İLGİYLE TAKİP EDİLEN OTURUM Kongrenin 3. günündeki oturum, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi F Blok Konferans Salonu'nda gerçekleşti. "Türk Dünyasında Bilim, Kültür ve Sanat" başlıklı oturumun moderatörlüğünü; Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Denetleme Kurulu Başkanı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Aydoğan'ın üstlendiği oturuma; Uluslararası Toktomamatov Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tölögön Omoşev, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sezai Türk, Kırım Tatar gazeteci-yazar Zera Bekirova ve Kazan Federal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Liliya Gafurova konuşmacı olarak katıldı. Konuşmacıların yanı sıra çok sayıda öğrencinin katıldığı etkinlik ilgiyle takip edildi. "CUMHURİYET, KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR" Konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına ithaf edilen kongreye atıf yaparak cumhuriyetin önemine değinen Prof. Dr. Aydoğan, "Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Çünkü bir öğretmen evladını bu ülkede başbakan yapar. Bir asker çocuğunu bu ülkede cumhurbaşanı yapar. Sivil esnaf çocuğunu hakeza yine cumhurbaşkanı yapar. Ama totaliter rejimlerde hepimizin bildiği bir gerçeklik vardır. Hanedanlık yönetimi esası ve buna dayalı olarak devam edegelen yönetim biçimleri" ifadelerini kullandı. "GASPIRALI, KIRIM TATAR HALKININ TARİHİNDE UYANIŞ DEVRİNİ BAŞLATTI" Oturum kapsamında söz alan Kırım Tatar gazeteci-yazar Zera Bekirova, Kırım Tatar kültürünün ve dilinin günümüze aktarılması ve yaşatılmasına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Bekirova, sunumunda İsmail Bey Gaspıralı ve Bekir Sıtkı Çobanzade'yi anlattı. Türk dünyasında ve Kırım'da aydınlanma hareketlerinin büyük öncüsü, siyasetçi, düşünür, yazar, eğitimci ve yayıncı İsmail Bey Gaspıralı'nın faaliyetlerinin, Türk dünyasındaki yankıları hakkında konuşan Bekirova, "İsmail Gaspıralı ile birlikte gerçekten de Kırım Tatar halkının tarihinde uyanış devri başlandı. İsmail Gaspıralı, gazeteye başlamadan önce Kırım'da bir destek bulamadı. Eşi Zühre Akçura bütün altınlarını satarak İsmail Gaspıralı'ya destek verdi. Daha sonra Azerbaycan’a gitti ve Türk dünyasından destek bulmaya çalıştı. Ardından, Tercüman gazetesi kuruldu. Bununla birlikte bütün Türk dünyasını, 'Dilde, fikirde, işte birlik' şiarı etrafında toplamaya çalıştı" ifadelerini kullandı. "BEKİR SITKI ÇOBANZADE'NİN KATLEDİLDİĞİ GÜN 13 EKİM" Türk dil bilimi çalışmalarıyla Kırım Tatar diline katkıda bulunan şair, yazar ve fikir adamı Bekir Sıtkı Çobanzade'nin bugün vefatının 86. yılı. Türk dünyasına akademik çalışmalarıyla hizmet veren Kırım Tatar Türkolog Çobanzade, 13 Ekim 1937'de dönemin Sovyet yönetimi tarafından kurşuna dizilerek şehit edildi. Zera Bekirova, oturum kapsamında Bekir Sıtkı Çobanzade'yi anlattı. Ömrünü Kırım Tatar dili ve kültürü başta olmak üzere Türk dünyasına ve Türk dünyasındaki dil birliğine adayan Kırım Tatar aydını Bekir Sıtkı Çobanzade'ye değinen Bekirova, "Bugün onu rahmetle anmak istiyorum. 13 Ekim onun katledildiği gündür. Çobanzade Türkolog ve alim ve aynı zamanda şair idi. O bir şiirinde, 'Bir ölü olayım mezarsız taşsız' demiştir. Gerçekten de mezarı ve taşı bulunmadı. Onun mezarı ve taşı bizim hatıramızdadır" dedi. "İLK EĞİTİMİNİ TÜRKİYE'DE ALDI VE ÖLENE KADAR TÜRK DÜNYASINA HİZMET ETTİ" Bekir Sıtkı Çobanzade’nin hayatına ilişkin geçen yıl bir belgesel çektiklerini kaydeden Bekirova, "Biz geçen sene bir belgesel için Macaristan’a gittik. Macaristan’da Çobanzade hakkında bilim insanlarından bilgiler topladık, dinledik. Özbekistan‘a gittik ve Özbekistan‘daki Ali Şir Nevai Enstitüsü ve Uluğ Beğ Üniversitesindeki profesörlerden bilgi aldık. Onlar dediler ki, Özbekistan’daki ilim yurtlarının oluşmasında Çobanzade‘nin hizmeti çok büyüktür. Azerbaycan Milli İlimler Akademisi’nin Rektörü İsa Habibbeyli de aynı şeyi söyledi. 'Bu akademinin temelini kuran insanlardan birisi Bekir Sıtkı Çobanzade’dir. Azerbaycan İlim Mektebini kuran Çobanzade’dir'. O bir köy çocuğu idi ve ilk eğitimini Türkiye’de gördü ve ölene kadar Türk dünyasına hizmet etti” ifadelerini kullandı. Öte yandan, 18 Mayıs 1944 tarihindeki Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'na değinen Bekirova, o yıllarda işgalci Rusların medrese ve mektepleri nasıl talan ettiklerini anlattı ve Kırım’a dönüş başladığında Türkiye’nin yaptığı yardımları dile getirdi. Bekirova, “Biliyorsunuz ki, Kırım Tatarları, 1944 yılında sürgün edildikten sonra camiler kapatıldı. Medreseler kulüplere ve dükkanlara çevrildi. Depolara dönüştürüldü. Zincirli Medrese'yi akıl hastanesine çevirdiler. Hanlarımızın türbeleri olan yerlere de domuzları yerleştirdiler. Bizim büyük mirasımıza bu kadar ihanet edildi. Kırım Tatarları, Kırım’a dönmeye başladıktan sonra Türkiye’nin yardımı ve TİKA’nın desteğiyle Zincirli Medresesi yeniden hayata geçti. Kırım, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası. Tabii ki, Türk dünyası bize muhtaç demeye haddim yok ama bizim elbette ki çok ihtiyacımız var. Biz de Kırım Tatarları olarak; işimiz ile, ilmimiz ile, bilimimiz ile hizmet etmek ve bu teşekkürlerimizi bildirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. "İSTANBUL, KAZAN VE KAHİRE'DE BASILAN ESERLER TÜM TÜRK DÜNYASINDA YANKI BULDU" Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sezai Türk, oturum kapsamında sunduğu bildiride, Türkiye'de çekilen dizilerin Türk dünyasında büyük rağbet gördüğünü ifade etti. Prof. Dr. Türk, Orta Asya’daki Türkiye’nin konumu, Türkiye sevdası ve Türk televizyon dizilerine olan ilgiyi dile getirerek, "Türk dizileri şu anda dünyanın en fazla izlenen ve en fazla gelir ikinci dizileridir. İkinci sırada Türk dizileri var. Bunu sıradan bir şey olarak görmeyin" ifadelerini kullandı. Öte yandan, geçen asırda Kazan, İstanbul ve Kahire'de basılan eserlerin tüm Türk dünyasında rağbet gördüğünü kaydeden Türk, "3 tane matbaa var ki, bunlar çok önemli. Birincisi Kazan’daki matbaa, ikincisi İstanbul, üçüncüsü Kahire. Burada basılan kitaplar, burada basılan dergiler o kadar önemli ki tüm Türk dünyasına sesleniyor ve tüm Türk dünyasında yankı buluyor" dedi.  "KIRGIZİSTAN'I İLK TANIYAN ÜLKE TÜRKİYE" Kırgızistan’dan selam getirerek sözlerine başlayan Prof.Dr. Tölögön Omoşev, Kırgızistan’ın Atayurt olarak bilindiğine değinerek Kırgız ellerinden selam getirdiğini söyledi. Türkiye’nin Anayurt olduğunu kaydeden Omoşev, 1864 yılında Kırgızistan’ın Ruslar tarafından işgal edildiğini ve 1991 yılında Sovyetler Birliğinin yıkılması ile birlikte Kırgızistan’ın bağımsızlığını ilan ettiğini kaydetti. Omoşev, bağımsız Kırgızistan'ı ilk tanıyan ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.

21. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi açılış töreni Gazi Üniversitesinde yapıldı Haber

21. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi açılış töreni Gazi Üniversitesinde yapıldı

Gazi Üniversitesi 11 Ekim 2023 tarihinde, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı tarafından, Sakarya Üniversitesi bünyesinde yer alan Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi koordinatörlüğünde düzenlenen “21. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi’ne” ev sahipliği yaptı. Cumhuriyetin 100. yılına özel olarak düzenlenen kongreye, 21. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi Koordinatörü, Uluslararası Kuzey Makedonya Vizyon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Vecdi Can, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan, Sakarya Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Köksal Şahin, Türk İşbirliği Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Yüce, Uluslararası Toktomavo Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tölegön Omoşev, Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özer Köseoğlu, Türkiye-Kırgızistan Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, MHP Genel Başkan Başdanışmanı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Halk Bilimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Ersoy, TBMM Milletvekili Prof. Dr. İlyas Topsakal, milletvekilleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.   TÖREN, "EY GÜZEL KIRIM" TÜRKÜSÜ İLE BAŞLADI Saat 10.00'da başlayan etkinlik, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehit ve gaziler adına saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Programın açılışı, Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Türkmenoğlu ile yüksek lisans ve doktora öğrencileri Faruk Mahinagiç, Elçin Gaffarlı, Tural Memedov, Taç Saral tarafından icra edilen “Ey Güzel Kırım” adlı Kırım Tatar türküsü ile yapıldı. Müzik dinletisi “Çırpınırdın Karadeniz”, “Kerkük’ün Zindanına Attılar Meni”, “Mağusa Limanı” ve “Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa” ile devam etti. Ardından Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı (TDAV) tarafından hazırlanan tanıtım videosu gösterildi. Programda, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’un davete karşılık gönderdiği teşekkür mesajı aktarıldı. ETKİNLİKTE KIBRIS TÜRK DEVLETİ VURGUSU Açılış konuşmasını yapmak üzere 21. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi Koordinatörü, Uluslararası Kuzey Makedonya Vizyon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Vecdi Can kürsüye davet edildi. Kuzey Makedonya’dan yeni geldiğini belirten Can, sözlerine “Balkanlardan, Rumeli’den, Evlad-ı Fatihan’dan size selam getirdim. Tüm Türk dünyasına selam olsun” diyerek başladı. Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan’a selam gönderen Prof. Dr. Can, “Kıbrıs Türk Devleti” vurgusu yaptı. ULUSLARASI VİZYON ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ KIRIM, KERKÜK, DOĞU TÜRKİSTAN’A SELAM GÖNDERDİ “Devletlerin yanı sıra bir sürü akraba toplulukları da var. Tataristan’dan Çuvaşistan’a, Başkurdistan’dan, Kırım’a, Kerkük’ten, Doğu Türkistan’a selam göndermek istiyorum” diyen Can, “Bu selamlar umarım oraya ulaşır. Dert çeken, eziyet gören kardeşlerimizin kısa zamanda ferahına vesile olur” ifadesini kullandı. Can, Türk dünyası ile ilgili yapılan ekonomik, siyasi ve askeri alanda yapılan çalışmalar ve gelişmeler için memnun olduğunu belirtti. Söz konusu kongrenin 2003 yılında ilk kez Kırgızistan’da yapıldığını ifade eden Can, tüm bu çalışmalar için liderlik eden büyük Türk milliyetçisi ve eğitimci Prof. Dr. Turan Yazgan’a rahmet diledi. Can, konuşmasının sonunda Kıbrıs Türk Devleti’ne işaret etti. TDAV BAŞKANI YAZGAN, "DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK" VURGUSU YAPTI Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan konuşmasında, vakıf olarak Türk dünyasını aydınlık ve çağdaş bir geleceğe taşımak amacı güttüklerini vurguladı. Yazgan, “Bildiğiniz gibi Türk dünyası Yakutistan’dan Macaristan’a, Doğu Türkistan’dan İdil Ural’a, Afganistan’dan Balkanlara kadar çok büyük bir coğrafyayı ifade etse de bütün Türklerin dirliğini, birliğini hedefleyen bir gerçeğin, bir ülkünün, bir geçmişin, bir geleceğin adıdır. Günümüzde 7 bağımsız cumhuriyet, onlarca özerk cumhuriyet ve onlarca topluluk halinde yaşayan Türkleri çok daha iyi ve hak ettiği bir geleceğe ulaştırmayı amaçlayan Kırım Türkü İsmail Bey Gaspıralı tarafından ‘Dilde, Fikirde, İşte Birlik’ olarak nitelendirilmiştir” ifadelerini kullandı. Günümüzde Türk aydınlarının önemli çalışmalar yaptığına vurgu yapan Yazgan, Türk dünyasının sömürülerle engellenmeye çalışıldığına dikkat çekti. Yazgan, “Bugün Doğu Türkistan’da, Batı Türkistan’da, Afganistan’da, Kırım’da, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de, Kıbrıs’ta varlığımıza, dirliğimize yönelmiş tehditlerle karşı karşıyayız” diyerek Türk dünyasının çağdaş geleceğe taşınması için çalışmalara devam edilmesi gerektiğini dile getirdi. “TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN 100. YILI TÜRK DÜNYASINA KUTLU OLSUN” Yazgan konuşmasını, “Temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü yüksek olan Türkiye Cumhuriyetimiz sonsuza kadar var olsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı Türk dünyasına kutlu olsun” sözleriyle sonlandırdı. “TÜRK DÜNYASI OLUŞUMU AVRUPA BİRLİĞİNDEN DAHA İYİ BİR KONUMA ERİŞTİ” Yazgan’ın konuşmasının ardından Sakarya Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Köksal Şahin kürsüye davet edildi. Kongreye 14 ülkeden katılım olduğunu söyleyen Şahin, “Türk dünyasına sevgi, saygı ve ilgiyi buradan görebiliyoruz” dedi. Türk dünyası ülkelerinin birbiriyle iyi bir ilişki kurduğunu belirten Şahin, Avrupa Birliğinden sonra iyi bir oluşum çıktığını ifade etti. Şahin, Türk dünyası için bilimsel alanda uluslararası ve yurt içinde çalışmalar yapan oluşumların işbirliği yapması gerektiğinin altını çizdi. “TÜRK DÜNYASINI GÖZ ARDI EDEN HİÇBİR ORGANİZASYONUN DÜNYADA SÖZ SAHİBİ OLMA HAKKI KALMADI” TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik kürsüdeki konuşmasında, “Henüz ilk çeyreğinde bulunduğumuz yüzyıl, Türk dünyasının varlığından ve gücünden bağımsız olarak şekillenmeyecektir. Bunu artık tüm dünya kabul etmiştir. Türk dünyasını göz ardı eden, hesaba katmayan hiçbir organizasyonun dünyada söz sahibi olma imkanı kalmamıştır” diyerek Türk dünyasının yükselen gücüne işaret etti. Çevik, Balkanlar, Asya ve Avrupa’da yaşayan Türk topluluklarının geri planda kalmaması gerektiğine vurgu yaparak bilimsel tüm meselelerin masaya yatırılması gerektiğini ifade etti. Çevik konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “TİKA olarak sadece Orta Asya Türk devletleri ile değil eski Sovyet coğrafyası cumhuriyetleriyle Irak, Suriye ve Lübnan’daki Türkmen kardeşlerimizle farklı ülkelere dağılmış Ahıska Türkleri ile Kırım Tatar Türkleri, Moldova’da Gagavuz Türkleri, Moğolistan’daki Dukha Türkleri, Etiyopya’daki Harar Türkleri, Latin Amerika’da bulunan soydaşlarımız ve tüm Balkan coğrafyasındaki Türkler ile bağlarımızı birçok alanda yürüttüğümüz faaliyetlerle güçlendirmekteyiz.” “TÜRK DÜNYASI KONGRESİNİN GAZİ ÜNİVERSİTESİNDE YAPILMASI ÇOK ÖNEMLİ” Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız ise açılış konuşmasında, söz konusu kongrenin Türk dünyası için farklı alanlarda önemli bir işbirliği haline geldiğini belirtti. Her yıl Türk dünyasının bir başkentinde bu kongrelerin ve bilimsel akademik çalışmaların yapıldığını ifade eden Rektör Yıldız, kongrenin Cumhuriyetin 100. yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün ünvanını taşıyan Gazi Üniversitesinde yapılmasından büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Yıldız, kongrenin düzenlenmesi için büyük çaba sarf eden Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Denetleme Kurulu Başkanı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi̇ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Aydoğan'a hassaten teşekkürlerini bildirdi.  “TÜRKÜN BAYRAĞINI TURAN ELİN DİĞER MAZLUM YERLERİNE ASACAĞIZ” Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Yüce, yakın zamanda Azerbaycan bayrağının Karabağ’a asıldığını yineledi. Yüce, “İnşallah Türkün bayrağını Turan elin diğer mazlum yerlerine de asacağız. Bunun için kudretimiz yeterlidir. Çünkü artık Türk Devletleri Teşkilatı var. Hayaldi gerçek oldu. İlmek ilmek 30 sene boyunca bu topraklardaki hayalimiz gerçekleşti” dedi. Ardından Uluslararası Toktomavo Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tölegön Omoşev, Kırgızistan’dan selam getirdiğini kaydetti ve Türk dünyası çalışmalarının önemine bir kez daha vurgu yaptı. Omoşev, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız’a teşekkür ederek, hediye takdim etti. Programın koordinatörlüğüne destek olan Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özer Köseoğlu, kongrenin Türk dünyası için katkı sağlamasını umduğunu söyledi. "TURAN YAZGAN'IN BİZE BIRAKTIĞI MİRASI DEVAM ETTİRME ÇABASINDAYIZ" Türkiye-Kırgızistan Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, sözlerine “Kırgızistan, Tanrı Dağlarından selamlar getirdim” diyerek başladı. Ceylan, “Kaşgarlı Mahmut, ‘At Türkün kanadıdır’ diyor. Bu sempozyum da sosyal bilimler alanında bizim kanadımız. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanımız Turan Yazgan’ın bize bıraktığı mirası devam ettirme çabasındayız” ifadeleriyle kongrenin önemine vurgu yaptı. Ceylan konuşmasında, Türk dünyasının birlik içinde olması gerektiğine işaret etti. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Halk Bilimi Öğretim Üyesi, MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, 21. Yüzyılda 21. Kez düzenlenen kongrede konuşmaktan onur duyduğunu belirtti. Ersoy konuşmasında, “Atalarımızın Türklük mücadelesinin köklerinin Yenisey Orhun Vadisi’nde Tonyukuk’ta, Bilge Kağan’da, Mete Han’da tezahür ettiğini, oradan buraya yapılan büyük göçün sabırla mücadeleyle orada kalanların tarihi buluşmalarının ilk kez bir olmalarının, diri olmalarının Gaspıralı İsmail’in ifadelerinin bugün eyleme geçilen yolunun önemli bir eşiğinde olduğumuzu düşündüm. Tarihin ve talihin derin noktasında birbiriyle problem yaşamadan uzlaşma zeminleri bularak yürümeye başlamıştır” ifadelerini kullandı. Son olarak TBMM Milletvekili Prof. Dr. İlyas Topsakal, Turan Yazgan önderliğinde kurulan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı sayesinde Türk birliğinin öneminin arttığını dile getirdi. Topsakal konuşmasında, “Devlet kurumları bazen her şeye yetişemeyebilir, böylelikle sivil kesimin tıpkı Turan Yazgan, Tevfik Yaman, Aydın Bolat gibi irfan sahibi, Türk dünyasına gönülden hizmet edecek zenginlere ihtiyaç var. O zaman bir gelecek sahibi olabilirsiniz. Yoksa size verilen miras bir gün biter ve kısa süreli olur” ifadesine yer verdi. Kürsü konuşmalarının ardından katılımcılara hediye takdim edildi. TÜRK DÜNYASINDA 30. YIL PANELİ Konuşmaların ardından Gazi Üniversitesi tarihi rektörlük binasındaki Mimar Kemaleddin Salonu’nda düzenlenen program “Türk Dünyasında 30. Yıl” paneli ile devam etti. Panelde, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fırat Purtaş, Kazakistan Miras Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bolat Atımtayeviç Mirzaliyev, Kuzey Makedonya Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdülmecid Nuredin, Macaristan National University Of Public Service Öğretim Üyesi Dr. Zoltan Egeresi, Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Gelişli yer aldı. Panelin moderatörlüğünü yapan Gelişli, “Türk dünyasının sorunlarıyla baş edecek bilim insanları olarak burada bulunuyoruz” diyerek sözlerine başladı. "TÜRK DÜNYASI BUGÜN HAYAL OLMAKTAN ÇIKMIŞ, GÖRÜNÜR JEOPOLİTİK BİR GERÇEĞE DÖNÜŞMÜŞTÜR" Prof. Dr. Purtaş, Türk dünyası kavramının tarihi süreçlerden geçerek bugünlere geldiğini vurguladı. Purtaş, bugün Türk dünyasında daha ayakları yere basan, realist bir bakış açısıyla önemli çalışmalar için yeni adımlar atıldığını belirtti. Purtaş, “Bugün Türkiye’nin Türk devletleriyle sağlamış olduğu Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında yürütülen işbirliği bu romantizm ve hamasetin üzerine yükselmiş ve bugün daha görünür hale gelmiş jeopolitik bir gerçeğe dönüşmüştür” dedi. İkinci konuşmacı olarak Mirzaliyev, Turan Yazgan sayesinde Türk dünyası gençlerinin bir olduğunu, Azerbaycan ve Kıbrıs meselesini daha iyi kavradıklarını aktardı. Mirzaliyev, Yazgan’ın bıraktığı mirası devam ettirmek için çalışma yapılması gerektiğini söyledi. Panelin konuşmacılarından Nuredin, "Türk dünyasının hayal olmaktan çıktığını artık reelpolitikte imkanlar ve fırsatlar halinde gelişmiştir” vurgusuyla Balkanlardan bir sözü anımsattı: “Eğer uzun vadeli bir iş yapmak istiyorsanız Ankara aklı ve İstanbul aşkı sizin şiarınız olmalı. Biri eksik olursa orada bir sakatlık vardır.” Nuredin, Türk dünyası ülkeleri arasındaki ekonomik ve sosyal konularda 30 yıl içinde önemli gelişmelerin olduğunu ifade etti. TÜRKİYE İLE MACARİSTAN ARASINDA ORTAK ANLAŞMA Ardından konuşmacı Dr. Zoltan Egeresi, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı vesilesiyle bu sene aralık ayında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın heyetle birlikte gittiği Macaristan’da askeri ve ekonomik alanda çok sayıda anlaşma imzalanacağını duyurdu. Egeresi son yıllarda Türkiye ile Macaristan arasındaki ilişkilerin altın çağda olduğunu vurgulayarak, "Umarım bu altın çağ devam edecek" dedi.

Ankara’da "Geçmişten Günümüze Kırım Türkleri" konferansı düzenlendi Haber

Ankara’da "Geçmişten Günümüze Kırım Türkleri" konferansı düzenlendi

Türkiye’nin başkenti Ankara’daki Gazi Üniversitesi’nde bugün Türk Kadını ve Kültür Topluluğu tarafından "Geçmişten Günümüze Kırım Türkleri" konferansı düzenlendi. Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin'in konuşmacı olduğu konferansta; Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Kayak, öğretim üyeleri, öğrenciler ve katılımcılar yer aldı. Program, saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Dekan Prof. Dr. Suat Kayak, Kırım Tatarlarının geçmişine ve Kırım Tatarlarının milli lideri Abdülcemil Mustafa Kırımoğlu’nun hatıralarına değindi. "KIRIM TATARLARI ARASINDAKİ BAĞ HİÇ KOPMADI" Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin konuşmasına anavatanlarından sürgün edilen Kırım Tatarlarının kültürel varlıklarını nasıl koruduğunu anlatarak başladı. Kırım Tatarlarının göç ile sürgün gibi zor şartlar altında var olma mücadelesine ve çeşitli yerlerdeki Kırım Tatarlarının aralarındaki kültürel bağa değinen Şahin, “Kırım Tatarları sürgün hayatı boyunca dünyanın çeşitli yerlerinde dağılmış olsa da aralarındaki kültürel bağ hiç bir zaman kopmadı" ifadelerini kullandı. #Ankara’da "Geçmişten Günümüze #Kırım Türkleri" konferansı düzenlendi ???? https://t.co/5h1D3EWSFu pic.twitter.com/gaqaEvqYWS — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 8, 2023 KIRIM TATARLARININ ANAVATANLARINDAN SÜRGÜN EDİLİŞİ ANLATILDI Kırım Tatarlarının, Stalin rejimi tarafından sözde "Almanlarla işbirliği yaptıkları gerekçesiyle" sürgün edildiğini anımsatan Şahin, “1944 yılında bütün halkımızı sürgüne gönderdiler. Buradaki amaç; kendilerine karşı direnç gösterebilecek toplulukları sürmek. Sürülen insanların yüzde 46'sı sürgün anında ve sürgünden sonra vefat etmişti. Daha sonra Kırım Tatarları, sürgün yerlerinde teşkilatlanmaya, ayağa kalkmaya başladı. Bir oldular. Aralarındaki bağı hiç koparmadılar” dedi. 2014'TE TEKRAR BAŞLAYAN SÜRGÜN... Şahin, 2014’te Kırım'ın Rusya tarafından işgal edilmesine dikkat çekerek, “2014’ten önce Kırım Tatarları tarihte hiç görülmemiş bir şekilde birlik beraberlik içinde olmuşlar idi. Kendi milli kütüphanelerimizi, üniversitelerimizi ve kurultaylarımızı kurduk. Kırım Tatarları, ekonomik açıdan güçlenmişti. Ancak 2014 yılına gelindiğinde ise Rusya’nın uyduruk bahanesiyle topraklarımız tekrar işgal edildi” ifadelerini kullandı. "TÜRK DÜNYASININ ORTAK KAVRAM ÜRETMESİ GEREKİYOR" Türk dünyasının, ortak kavramlar ve terimler üreterek kullanması gerektiğini vurgulan Şahin, "Biz Kırım'da azınlık değiliz. Nüfusumuz az olabilir ama biz oranın yerli ve köklü halkıyız. Bizim talebimiz topraklarımızın özgürlüğüdür. O sebepten bizler siyasi terimler kullanırken dikkat etmemiz gerekiyor. Mesela Doğu Türkistan’dan haberdar değiliz. Orada neler oluyor bilmiyoruz. Kaşgarlı Mahmut diyoruz ama neler yapmış bilmiyoruz. Türkçenin sözlüğünün yazıldığı bir yeri kültür hafızamızda canlandıramıyoruz. Turfan’dan diyoruz ama neresi olduğunu bilmiyoruz" ifadelerine dikkat çekti. Program, Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Kayak'ın Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin'e plaket takdimi ile sona erdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.