Gazeteci Haberleri - Son Dakika Gazeteci Haber Güncel Gelişmeler

Rus saldırganlığı sonucu Ukrayna'da 150'den fazla gazeteci zarar gördü

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) adlı uluslararası örgüt, Ukrayna'daki topyekûn savaşın üçüncü yıl dönümüne ilişkin bir rapor hazırladı. Raporda RSF'nin Ukrayna Bölge Temsilcisi Pauline Moffre, "Ukrayna'daki savaşı haber yapmak, gazetecilerin hayatlarını riske atması anlamına geliyor. 24 Şubat 2022'den bu yana, RSF yaklaşık 150 gazetecinin Rusya'nın kötü muamelesine maruz kaldığını ve bunların arasında ölen, yaralanan, rehin alınan, tutuklanan ve kaybolanların bulunduğunu kaydetti." dedi. UKRAYNA'DA 329 MEDYA KURULUŞU FAALİYETLERİNE SON VERDİ Rapora göre, üç yıl içinde Rusya, 13 gazetecinin ölümüne neden oldu, bunlardan ikisi 2024 yılında hayatını kaybetti. Ayrıca, 47 Ukraynalı ve yabancı medya çalışanı, Rusü ordusunun düzenlediği saldırılar sonucu yaralandı. RSF'nin raporunda, Ukrayna'nın geçici olarak işgal altındaki bölgelerinde, işgalcilerle iş birliği yapmayı reddeden 18 Ukraynalı gazetecinin haksız yere alıkonulduğu belirtildi. Bu gazeteciler, insanlık dışı ve aşağılayıcı koşullarda, tıbbî ihtiyaçları sağlanmadan bazen Ukrayna'dan binlerce kilometre uzaktaki Rus hapishanelerinde tutuluyor. Bunun yanı sıra, bir Ukraynalı gazeteci kayıp durumda. RSF’nin raporunda, "Herson bölgesindeki Kahovka'daki Kahovska Zorya yerel gazetesinin başeditörü Janna Kiselyova, 27 Haziran 2024'te Rus işgal güçleri tarafından alıkonuldu. Bu günden sonra Moskova, ne onun durumu ne de nerede tutulduğuna dair herhangi bir bilgi vermedi." şeklinde kaydedildi. Ayrıca RSF, Rus ordusunun 24 Şubat 2022’den bu yana Ukrayna'daki televizyon ve radyo kulelerine 23 saldırı düzenlediğini belirtti. Öte yandan Ukrayna merkezli Kitle İletişimi Enstitüsünün verilerine göre, 24 Şubat 2022'den itibaren Ukrayna'da 329 medya kuruluşu faaliyetlerine son verdi.

Kırım Tatar gazeteci Deniz Arman hayatını kaybetti

Kırım Tatar gazeteci Deniz Arman, 64 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Arman, uzun süredir akciğer kanseri tedavisi görüyordu. Çam Sakura Hastanesinde hayatını kaybeden Arman'ın vefat haberini, eski çalışma arkadaşı gazeteci Özay Erad paylaştı. Erad sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında "Ve medyadan bir yıldız, usta bir kalem daha kaydı. 'Kum saati' durdu. İyi bir insanı, iyi bir gazeteciyi, iyi bir Beşiktaşlı Deniz Arman'ı kaybettik." ifadelerini kullandı. CENAZESİ YARIN Arman'ın cenazesi 25 Ocak 2025 tarihinde (yarın) Beşiktaş Vişnezade Camisi'nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından defnedilecek.

Uğur Mumcu suikastının üzerinden 32 yıl geçti

Araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu'nun 24 Ocak 1993'te Ankara'da evinin önünde bombalı suikasta uğramasının üzerinden 32 yıl geçti. Mumcu'nun ölümünün ardındaki sır perdesi hala aralanamadı. "OLAYLAR YILLAR SONRA AYDINLANIR. O DA BİR KISMI!" Mumcu, suikasttan bir süre önce kaleme aldığı "Dipsiz Kuyu" başlıklı yazısında, "Orta Doğu, emperyalizmin kol gezdiği, terör örgütleri ile çeşitli istihbarat örgütlerinin kanlı ve kirli oyunlar oynadığı karanlık dipsiz bir kuyudur. Bu karanlık ve dipsiz kuyuda cinayetler birbirini izler. Kim, kimi, neden öldürüyor? Bu soruların yanıtlarını anında bulmanın olanağı yoktur. Olaylar yıllar sonra aydınlanır. O da bir kısmı!" ifadelerini kullanmıştı. UĞUR MUMCU UNUTULMADI Her yıl başarılı gazeteci Uğur Mumcu'yu anma törenleri gerçekleşiyor. Uğur Mumcu, 32 yıl önce bombalı saldırıya uğrayarak katledildiği evinin önü başta olmak üzere, 06 YR 245 plakalı aracının bulunduğu, Eskişehir Odunpazarı ilçesi Atatürk Bulvarı'ndaki Uğur Mumcu Parkı'nda ve yurdun çeşitli yerlerinde törenle anıldı.

Türkmen gazetecinin İsviçre'de ödül alması engellendi

Türkmenistan'da yaşayan bağımsız gazeteci Sultan Açilova, 21 Kasım 2024 tarihinde düzenlenecek olan bir ödül töreni için İsviçre'nin Cenevre kentine gideceği sırada havalimanında sorgulandı. 74 yaşındaki gazeteci Açilova'nın vize ve pasaport işlemlerinin uygun olmasına rağmen ülkeden ayrılmasına izin verilmedi. Açilova konuyla ilgili olarak Özgür Avrupa Radyosu'na (RFERL) yaptığı açıklamada, "Beni çıplak aradılar, vücudumun her yerine dokundular. Sonra pasaport kontrolünde oldukça uzun bir süre tutulduk. Görevli, pasaportlarımızı geri verdi ve 'Makine pasaportunuzun ayrıntılarını okuyamadı, çünkü belgeleriniz küflü bir yerde tutulmuş' dedi." Açilova, görevlinin ıslak kağıt havlularla pasaport kontrolü yaptığını ve kasıtlı olarak zarar verdiğini belirttiği açıklamasında, "Her şey görevliler tarafından önceden planlanmıştı. Yurt dışına çıkmama izin vermeyeceklerini biliyordum." ifadelerini kullandı. Açilova çalışmalarına devam edeceğinin altını çizdi. İnsan Hakları İzleme Örgütünün Avrupa ve Orta Asya Sorumlusunun Yardmcısı Rachel Denber konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Sultan Açilova'nın Martin Ennals Ödülü'nü almak üzere Cenevre'ye gitmesini engelleyerek, Türkmenistan, Açilova'nın yurt dışındayken söyleyebileceği her şeyden daha fazla itibarına zarar veriyor. Türkmenistan'ın işleri düzeltmesi ve Açilova'nın seyahat etmesine izin vermesi için çok geç değil." dedi. Öte yandan Norveç Helsinki Komitesi İnsan Hakları Grubunun kıdemli danışmanlarından Ivar Dale ise "Türkmenistan, vatandaşlarının yurt dışına seyahat etmesini aktif olarak engelleyen çok az ülkeden biri. Hatta Türkmen pasaportunun durumunu iyileştirmeye çalışmak yerine Türkmenler için Türkiye'den vize rejimi getirmesini istediler. İnanılmaz" ifadelerini kullandı. ZORLA HASTANEYE KALDIRILDI Daha önce Özgür Avrupa Radyosunda muhabirlik yapan gazeteci Açilova'nın zorla hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Chronicle of Turkmenistan internet sayfasının haberine göre Açilova'nın evine gelen sağlık ekipleri, sözde bulaşıcı hastalığa sahip olduğu öne sürülen Açilova'yı hastaneye götürdü. Açilova'nın Aşkabat'ın Çoğanlı ilçesindeki Bulaşıcı Hastalıkların Önlenmesi ve Tedavisi Merkezine götürüldüğü aktarıldı. Ayrıca ailesinin kendisine eşlik etmesine izin verilmediği kaydedildi. Doktorlar, Açilova'nın ne zaman taburcu edileceğini açıklamadı. Türkmenistan hükûmeti, bağımsız gazetecileri kısıtlayarak muhalif haberler yapılmasını engelliyor.

Rusya, Ukrayna’da basın mensuplarına karşı 762 suç işledi

Rusya geniş çaplı işgal saldırısı başlattığı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana Ukrayna’da gazetecilere ve medya kuruluşlarına karşı 762 suç işleyerek özgür basını susturmaya çalıştı. Ukrayna merkezli Kitlesel Bilgi Enstitüsü, Rusya’nın Ukrayna’da gazeteci ve basın kuruluşlarına karşı işlediği suçlara dair yeni verileri paylaştı. Raporda, geniş çaplı işgal saldırısının sürdüğü 2 yıl 9 ay içinde Rus saldırganlığı nedeniyle 329 Ukrayna medyasının kapandığı bildirildi. Bunlardan sadece 52’sinin faaliyetlerine devam etmeyi başardığı kaydedildi. Ekim-Kasım 2024 döneminde Rusya’nın Ukrayna’da basına karşı 5 suç işlediği belirtilen raporda; Rus ordusunun Harkiv bölgesinde bir televizyon kulesine saldırdığı, 2 haber ajansının Rus siber korsanlarının saldırısına uğradığı, bir kameramanın Rus saldırılarında hayatını kaybettiği ve ayrıca Rusya’nın bir Romanyalı gazeteci hakkında yasa dışı tutuklama kararı çıkardığı aktarıldı. Rapora göre Rusya’nın saldırganlığı sonucunda Ukrayna’da 92 basın çalışanı hayatını kaybetti. Bunlardan 12’si profesyonel gazetecilik faaliyetini yerine getirirken yaşamını kaybetti.

En az 112 gazeteci Rusya tarafından esir alındı

Ukrayna’daki basın özgürlüğü ihlalleriyle ilgili son veriler, Rusya'nın Ukrayna’ya karşı savaş başlattığı 2014 yılından bu yana gazeteci ve medya çalışanlarına karşı işlenen 634 suçun kayıtlara geçtiğini ortaya koydu. Bu suçlar arasında fiziksel saldırılar, gazetecilerin öldürülmesi ve Rus askerlerin medya mensuplarına yönelik saldırıları yer alıyor. Ayrıca, verilere göre en az 112 Ukraynalı ve yabancı gazeteci Rusya tarafından esir alındı veya rehin tutuldu. Ukrayna Kitle İletişim Enstitüsü, Kıyiv’de 4 Kasım 2024 tarihinde, "Rusya, Ukrayna’daki Basın Özgürlüğüne Karşı İşlediği Suçların Hesabını Verecek mi?" başlıklı basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Kitle İletişim Enstitüsü İfade Özgürlüğünü İzleme Dairesi Başkanı Katerına Dyaçuk, gazetecilerin 2014 yılının mart ayında, Rusya’nın Kırım'ı işgal etmeye başlamasıyla esir alınmaya başlandığını aktardı. Katerına Dyaçuk, bazı gazetecilerin saatlerce bazılarının ise aylarca alıkonulduğunu belirtti. 112 GAZETECİ RUSYA TARAFINDAN ESİR ALINDI Rusya'nın Ukrayna’ya karşı savaş başlattığı 2014 yılından bu yana gazeteci ve medya çalışanlarına karşı işlediği 634 suçun kayıtlara geçtiğini belirten Dyaçuk, bu süre içinde en az 112 yabancı ve Ukraynalı gazetecinin Rusya tarafından esir alındığını veya rehin tutulduğunu kaydetti. Dyaçuk ayrıca, bu süreçte gazetecilerin cinsiyet fark etmeksizin işkencelere ve şiddete uğradığını ifade etti. GAZETECİLERE KARŞI 107 SAVAŞ SUÇU İŞLENDİ Ukrayna Başsavcılığı Ceza Hukuku ve Yatırım Koruma Departmanı Başkanı Oleksiy Bonyuk ise, 2022 yılından itibaren gazetecilere yönelik işlenen savaş suçlarını resmî olarak kayda almaya başladıklarını ifade etti. Bonyuk'un verdiği bilgilere göre, Rusya'nın Ukrayna’daki gazetecilere yönelik işlediği savaş suçlarıyla ilgili şu istatistikler kayda geçti: Gazetecilere karşı işlenen savaş suçlarına dair 107 dava açıldı, 8'i yabancı 57 gazeteci Rus saldırılarında öldürüldü, 25'i yabancı 45 gazeteci Rus saldırılarında yaralandı, 20 gazeteci keyfi olarak tutuklandı veya hürriyetinden alıkonuldu, 1 gazeteci hâlâ Rusya tarafından esir tutuluyor. KIRIMLI YURTTAŞ GAZETECİLERİN DURUMU KRİTİK Kitle İletişim Enstitüsü Başkanı Oksana Romanyuk, yaptığı konuşmada 17 Kırımlı gazetecinin Rusya tarafından esir tutulduğuna dikkat çekti. Romançuk, bu gazetecilerin bazılarının sağlık durumunun çok zor olduğunu vurgulayarak siyasi tutsak, yurttaş gazeteci İrına Danılovıç’in Rus hapishanesinde gördüğü işkence nedeniyle geçirdiği felç sonucu işitme kaybı yaşadığını ve ağır sağlık sorunlarıyla mücadele ettiğini aktardı.

Kırım Tatar gazeteci Lutfiye Zudiyeva, Free Press Ödülleri'ne aday gösterildi!

"İnsanlar bilmeyi hak ediyor" sloganı ile tanınan Free Press Unlimited (Sınırsız Özgür Basın) adlı sivil toplum kuruluşu, bu sene de medyada öne çıkan önemli isimleri ödüllendirecek. Her alanda basın özgürlüğünü savunan kuruluş, 1 Ekim'de Free Press Ödülleri'ni takdim etmek üzere 2024 adaylarını duyurdu. KIRIM TATAR GAZETECİ "EN DAYANIKLI GAZETECİ" KATEGORİSİNDE ADAY GÖSTERİLDİ Yakın zamanda işgalci Rusya tarafından alıkonularak para cezasına çarptırılan Kırım Tatar bağımsız gazeteci Lutfiye Zudiyeva "En Dayanıklı Gazeteci" kategorisinde aday olarak gösterildi. Rus işgali altındaki Kırım'da tüm siyasî baskılara rağmen kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçlayan gazeteci Zudiyeva'nın yıl sonunda aday olarak gösterildiği kategoride ödül alması bekleniyor. Konuyla ilgili olarak Free Press Unlimited tarafından yapılan açıklamada, Kırım Tatarı gazeteci Lutfiye Zudiyeva hakkında şu ifadeler kullanıldı: Lutfiye Zudiyeva, sürekli tehlike altında olmasına rağmen, yasa dışı ilhakından bu yana Kırım'daki Rus işgal rejiminin adaletsizliklerini haber yapmaya odaklanan bir Ukraynalı gazetecidir. Tutuklanma riskini göze alan gazeteciler, giderek haber yapmayı bıraktı. Yarımada'nın içinden haber yapmak bir cesaret eylemi ve sahadaki topluluklar için bir teşviktir. Belgelemeleri ayrıca gelecek için ve Rusya'nın işgal ettiği Yarımada'daki faaliyetlerinin adil bir şekilde değerlendirilmesi için hayatî önem taşımaktadır. Ayrıca "En Dayanıklı Gazeteci" kategorisine aday gösterilen gazetecilerin sık sık sansür ve şiddete maruz kaldıkları belirtilerek, "Basın özgürlüğüne ve bağımsız bilgiye güçlü bir bağlılık gösteren ve genellikle halkı bilgilendirmek için hayatlarını veya özgürlüklerini riske atmaya istekli çok saygın gazetecilerdir." denildi. İŞGALCİLER GERÇEKLERİ ANLATANLARA BASKI UYGULUYOR Kırım Dayanışması sivil teşkilâtı aktivisti, insan hakları savunucusu ve yurttaş gazeteci Lütfiye Zudiyeva baskılara rağmen Rus işgali altında bulunan Kırım’da yaşanan gelişmeleri duyuran kişilerden biri. Zudiyeva daha önce Temmuz 2023’de, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal, Kırım Tatar aktivistler Asan Ahtemov ve Aziz Ahtemov’a destek vermek için mahkemeye gelen çok sayıda Kırım Tatarı ile birlikte alıkonulmuştu. İşgalciler, 22 Şubat 2024 Perşembe günü sabah saatlerinde Canköy'de yaşayan Kırım Tatar aktivist, yurttaş gazeteci Lütfiye Zudiyeva’nın evine baskın gerçekleştirdi. Evde yapılan aramadan sonra işgal güçleri Zudiyeva’yı alıkoyarak Akmescit’teki (Simferopol) sözde Aşırılıkla Mücadele Merkezine götürdü. İşgalci mahkeme söz konusu olay sonrasında Lutfiye Zudiyeva'yı 12 bin ruble para cezasına çarptırdı. Zudiyeva ayrıca 2019 yılında da bir sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek işgalciler tarafından alıkonulmuştu. Rusya’daki temyiz mahkemesi, 18 Temmuz 2024 tarihinde Kırım Tatar insan hakları savunucusu ve yurttaş gazeteci Lutfiye Zudiyeva hakkında verilen para cezasını bozma kararı aldı.

Çin'in küresel sansür terörü: Uygur gazetecilerin ailelerine yönelik baskı

ABD’ye göç eden Uygur Türkü gazeteci Kasım Abdurehim Kaşgar, Çin hükûmetinin sınır ötesinde nasıl bir sansür uyguladığını Reporters sans Frontières (RSF) aracılığıyla gözler önüne serdi. 2017 yılında Çin işgalindeki Doğu Türkistan'da ayyuka çıkan baskılar nedeniyle ABD’ye göç etmek zorunda kalan Kaşgar'ın, ülkesindeki bazı yakınlarının ABD'de yürüttüğü gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklandığı ortaya çıktı. AİLEYE YÖNELİK ÇİN'İN CEZA SİSTEMİ Kaşgar, Çin'in kendisini sansürlemeye yönelik baskılarına boyun eğmediğini belirterek, eski iş arkadaşlarının ve çevresinin tutuklanma süreci, Çin'in sansür mekanizmalarının sınır ötesine nasıl uzandığını anlattı. Kaşgar RSF'ye verdiği röportajında, eski arkadaşlarından biri olan Mirkamil Ahmed'in dokuz yıl hapis cezasına çarptırıldığını, diğer 4 eski çalışma arkadaşının ise 7'şer yıl hapis cezası aldığını belirtti.. ULUSLARARASI TOPLUMUN ROLÜ RSF’nin Asya-Pasifik Direktörü Cédric Alviani, Kaşgar'ın yaşadığı travmanın ve tutuklamaların uluslararası toplumun dikkatini çekmesi gerektiğini vurguladı. Alviani, “Kasim Abdurehim Kaşgar'ın korkunç tanıklığı, Çin rejiminin gazetecileri ve onların ailelerini nasıl hedef aldığını gözler önüne seriyor. Uluslararası camianın, sürgündeki gazeteciler ve Çin’de kalan yakınlarının korunması için harekete geçmesi kritik önem taşıyor” dedi. 2024 İTİBARİYLE DOĞU TÜRKİSTAN'DA 79 GAZETECİ TUTUKLU Çin’in Doğu Türkistan'da 2016 yılından bu yana yürüttüğü soykırım politikası, bazı gözlemciler tarafından “soykırım” olarak nitelendiriliyor. 2024 itibariyle, Doğu Türkistan'da 79 gazeteci ve basın özgürlüğü savunucusunun tutuklu olduğu belirtiliyor. Aralarında 2019 Sakharov Ödülü sahibi Prof. Dr. Ilham Tohti’nin de bulunduğu pek çok gazeteci, insan hakları ihlallerini ifşa ettikleri için cezaevinde. ÇİN: DÜNYANIN EN BÜYÜK GAZETECİ HAPİSHANESİ RSF’nin 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması’nda Çin, 180 ülke ve bölge arasında 172. sırada yer alıyor. Çin, basın özgürlüğü açısından dünyanın en büyük hapishanesi olarak, en az 121 gazeteciye ev sahipliği yapıyor.

Çin'in hapse attığı Uygur Türkü gazetecilerden haber alınamıyor

Uygur diasporasının araştırmalarına göre, Doğu Türkistan'da hapse atılan Uygur Türkü gazetecilerin sayısı, Çin'in bölgede tutukladığı gazetecilerin yüzde 44'ünü oluşturuyor. Çin'in 2023 yılında hapse attığı 100'den fazla Uygur Türkü gazeteciden hâlâ haber alınamıyor. "BUNLAR BUZDAĞININ SADECE GÖRÜNEN KISMI" Çin'in Uygur Türklerine karşı hak ihlallerini belgeleyen ve merkezi Norveç'te bulunan Uyghur Hjelp, Çin'de son yıllarda 100'den fazla Uygur Türkü gazetecinin tutuklandığını ortaya çıkaran raporunu yayımladı. Kurumun kurucusu olan Uygur Türkü Abduveli Ayup ise, bu bulgularının sadece "buzdağının görünen kısmı" olduğunu belirtti. HAPİSTE BULUNAN UYGUR TÜRKÜ GAZETECİLER Bu hususta, Amerika'nın Sesine (VOA) konuşan Abduveli Ayup, "Bizim verilerimiz, 100'den fazla tutuklu Uygur Türkü gazetecinin Çinli yetkililer tarafından hapse atılan 400 Uygur aydınının arasında bulunduğunu gösteriyor. Uygur blogcularını, hükûmete ait radyo ve televizyon kanallarının sunucularını da listemize katarsak hapiste bulunan Uygur Türkü gazetecilerin sayısı en az 200'ü bulur" ifadelerini kullandı. ÇİN'İN İÇ BÖLGESİNDE TUTUKLANAN UYGUR TÜRKÜ GAZETECİLER Öte yandan Gazetecileri Koruma Komitesinin Aralık 2023'te yayımladığı yılık raporuna göre, Çin'in iç bölgesinde 200'den fazla gazetecinin tutuklu bulunduğu kaydedilmişti. Ayrıca bu gazetecilerin 22'sinin Doğu Türkistanlı Uygur Türkü gazeteciler olduğu belirtilmişti.

#Gazeteci