Eylem Haberleri - Son Dakika Eylem Haber Güncel Gelişmeler

Kırım'da Ukrayna bayrağı dalgalandı

Rus işgali altındaki Kırım’da işgale karşı direniş devam ediyor. Sarı Kurdele direniş hareketi aktivistleri Ukrayna’da 26 Şubat’ta kaydedilen Kırım'ın Rus İşgaline Direniş Günü’nde Pahkal-Kaya Dağı'nın zirvesinde Ukrayna bayrağı açtı. Sarı Kurdele hareketinden yapılan açıklamada, “Kırım'ın Rus İşgaline Direniş Günü’nde Ukrayna bayrakları Pahkal-Kaya Dağı'nda dalgalandı. İşgalcilerin varlığımızı yok etmeye çalıştığı, özgürlüğün renklerinden bile korktuğu yerde, yine mavi-sarı bayrak dalgalanıyor." denildi. Ayrıca aktivistler mavi-sarı kurdeleler ve çıkartmalar bırakarak Yalta, Akyar (Sivastopol), Akmescit (Simferopol) ve Canköy'de Ukrayna’ya destek eylemleri gerçekleştirdi.

Kırım Tatarları ve Ukraynalılar, İstanbul’da bir araya gelerek "Topraklarımızı Asla Bırakmayacağız" dedi

Kırım'ın Rusya tarafından işgalinin 11. yılı ve Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırısının 3. yıl dönümü nedeniyle İstanbul’daki Şişhane Meydanı’nda eylem gerçekleştirildi. Eyleme katılan yüzlerce Ukraynalı ve Kırım Tatarı, Ukrayna’da devam eden topyekun savaşa dikkat çekerek; Ukrayna’nın bağımsız ve bölünmez bir devlet olduğunu vurguladı. Ayrıca eyleme katılan Ukraynalı savaş esirlerinin aileleri, Türkiye'ye yakınlarını Rus esaretinden kurtama konusunda yardım etme çağrısı yaptı. Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosluğu ve Ukrayna Kültür Derneği tarafından düzenlenen etkinliğe; Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy ve eşi Lyudmıla Nedilska, Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) üyeleri Gülnara Bekirova ve Abmecit Süleymanov, Ukrayna Kültür Derneği Başkanı Münevver Usenova, Kırım Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şubesi Başkanı Şebnem Sözen, Emel Kırım Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Tanatar, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Gebze Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Recep Orak, Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Rus işgal güçleri tarafından esir alınan ve haklarında hiçbir bilgiye ulaşılamayan Ukraynalı askerlerin aileleri ve İstanbul’da yaşayan Ukrainler ile Kırım Tatarları katıldı. "UKRAYNA'NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLANMIYORSA HİÇBİR GÜÇ BİZİ O SÖZDE BARIŞA SÜRÜKLEYEMEZ" Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Aliya Usenova, eylemin açılışında yaptığı konuşmada, "3 yıldır Ruslar bizi öldürüyor, tecavüz ediyor, çocuklarımızı kaçırıyor, şehirlerimizi yok ediyor. Ukraynalılar kendi topraklarının bir santimetresini bile düşmana bırakmayacaktır. Bundan emin olabilirsiniz. Çünkü bu topraklar bizim kanımızla doldu. Eğer topraklarımızın bir santimetresini bile düşmana bırakırsak bu savaşta ölen, kaybolan, şu an Rus hapishanelerinde işkence gören vatandaşlarımıza ihanet etmiş oluruz. Bizim tek bir vatanımız var; o da Ukrayna. Ukrayna, bağımsız bir ülkedir. Ukrayna toprak bütünlüğü sağlanmıyorsa hiçbir güç bizi o sözde barışa sürükleyemez” dedi. "KIRIM MUTLAKA UKRAYNA’YA GERİ DÖNECEKTİR" Savaşın Kırım’ın işgaliyle başladığını hatırlatan ve uluslararası toplumun işgale karşı kararlı bir şekilde tepki göstermemesinin geniş çaplı işgal saldırısına yol açtığına dikkat çeken Usenova, "Kırım mutlaka Ukrayna’ya geri dönecektir. Rusya’ya toprak tavizinde bulunmak birkaç yıl sonra yine saldırmasına izin vermek demektir…Ayrıca Kırım, Rusya’nın işgali altında kalacaksa Kırım Tatar halkı yok edilecektir. Kırım sadece bir toprak parçası değildir. Bizim vatanımızdır. Bizi yok edeceklerdir. Bizim Kırım Tatar aktivistlerimizden birçoğu Rus hapishanelerinde, ben dahil olmak üzere birçoğumuz vatanımıza gidemiyoruz. Kırım Rus idaresi altında kalırsa Rusya bizi öldürecektir, susarsanız biz yok oluruz. Lütfen susmayınız, lütfen konuşunuz" ifadelerini kullandı. "BAĞIMSIZLIĞIMIZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ" Rusya’nın Ukrayna'ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırısının bin 96 gündür devam ettiğini vurgulayan Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, “Üç yıl önce halkımız düşmana karşı koymak için birleşti. O günden beri bağımsızlığımız için mücadele ediyoruz. Şu an devletimiz çok zor bir dönemden geçiyor. Bu yüzden birlik olmalıyız ve tüm dünyaya birlik olduğumuzu ve bizim için her şeyden önce devletimizin geldiğini göstermeliyiz.” dedi. YAPILAN SOYKIRIMA DÜNYA DAHA NE KADAR SESSİZ KALACAK? Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi Gülnara Bekirova, şubat ayının Kırım Tatar halkı için birçok trajik günü içinde barındırdığını hatırlatarak, "Bugün 23 Şubat, halkımızın tarihindeki trajik günlerden birisi. 23 Şubat 1918 tarihinde Kırım Tatar lideri Numan Çelebicihan, Ruslar tarafından vahşice katledildi. Rusya’nın baskıları bitmek bilmiyor. 11 yıl önce yine şubat ayında Ruslar, Kırım’ı işgal etmeye başladılar. 11 yıldır Kırım Tatar ve Ukraynalı aktivistlerin evlerinde aramalar yapılıyor, suçsuz evlatlarımız Rus işgal güçleri tarafından hapislere atılıyor. Nice soydaşımız öldürüldü. Hepsi Ukrayna toprak bütünlüğüne destek verdikleri için hapsediliyor ve öldürülüyor. Yüzlerce anne, suçsuz evladının hapisten çıkmasını bekliyor. Çocuklar babaları yanlarında olmadan büyüyorlar. Rusya daha ne karar Kırım Tatar ve Ukraynalıyı öldürecek. Yapılan soykırıma dünya daha ne kadar sessiz kalacak?.. Bugün tüm dünyanın Ukrayna’ya destek vermesi gerekiyor. Ukrayna ve Kırım Tatar halklarının soykırımının durdurulması gerekiyor" dedi. "TÜRKİYE, HER ZAMAN MAZLUMUN TARAFINDA, ZULME KARŞI DURUYOR" Türkiye’nin Ukrayna’ya sağladığı desteğin önemine dikkat çeken Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov, “Türkiye her zaman mazlumun tarafında, zulme karşı duruyor. Savaşın ilk günlerinde Türkiye, Ukrayna’yı mazlum olarak tanıdı ve destek sağladı. Bunun için hem Türkiye Cumhuriyeti'ne hem de Türk halkına çok minnettarız. Sizin desteğiniz bizim için çok önemli ve ona ihtiyacımız var. Hatırlatmak isterim ki, savaş 3 yıl önce değil 2014’te Kırım’ın işgaliyle başladı. İşgalciler Kırım Tatarlarına zulmediyor, haksız yere hapse atıyor. Hapislerde çok kötü şartlarda alıkonuluyorlar, bazıları ölüyorlar. Bu insanların da Türkiye’nin desteğine ihtiyacı var” şeklinde konuştu. Eylem katılan Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti hükûmetinin; 23 Şubat 1944 Çeçen-İnguş Sürgünü ve Soykırımı'nın 81. yıl dönümü ve Rusya'nın Ukrayna’daki topyekun saldırısının 3. yıl dönümü için hazırladığı basın açıklamasını okudu. Açıklamada, 81 yıl önce Stalin rejiminin Çeçen ve İnguş halklarını acımasızca vatanından sürdüğünü hatırlatarak; Ukrayna’ya saldıran şu anki Rusya’nın Stalin rejiminin bir devamcısı olduğunu kaydetti. Şaptukayev, “Rus İmparatorluğu; ister Sovyet, ister Çarlık, ister şu anki Putin rejimi olsun her zaman sadece ölüm, yıkım ve acı getirmiştir” vurgusunu yaptı. Ardından Rus işgal güçleri tarafından esir alınan ve haklarında hiçbir bilgiye ulaşılamayan Ukraynalı askerler adına bir temsilci kalabalığa hitap etti. 24 Şubat 2022 tarihinin tüm Ukraynalıların hayatını kökten değiştirdiğini belirten ailelerin temsilcisi, “Yakınlarımız aylardır Rus esaretinde. Her gün onlardan haber gelmesini bekliyoruz. Günlerimiz ‘Acaba hayatta mı? Aç mı? İşkence görüyor mu?’ düşünerek geçiyor. Yakınlarımız ülkelerini, kendi topraklarını, ailelerini korumak için savaşmaya gittiler. Vatan görevini yerine getiriyorlardı ama şu an esir tutuluyorlar. Esirlerin yakınları olarak onlara yardım etmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Susmuyoruz, ama yardımınıza ihtiyacımız var. Türkiye her zaman insani görevler ve müzakerelerde önemli rol oynamıştır. Sizden sesimiz olmanızı ve yakınlarımızı Rus esaretinden kurtarmaya yardım etmenizi istiyoruz…” çağrısında bulundu. Eylem sonunda katılımcılar savaşta hayatını kaybeden Ukraynalı askerleri ve sivilleri saygı duruşuyla andı ve Ukrayna'nın millî marşını okudu. Ardından büyük Ukrayna bayrağını açarak, "Slava Ukraini! (Yaşasın Ukrayna)", "Her şeyden önce Ukrayna!", "Tek ve bölünmez, birlik Ukrayna", "Kırım, Ukrayna'dır" sloganlarını attı.

Slovakya'da 30'a yakın şehirde Başbakan Fico hükumetine karşı protestolar başladı

Slovakya Başbakanı Robert Fico'nun Rus yanlısı politikalarına karşı ülke kamuoyu tek yürek oldu. Fico'nun Rusya'nın savaş suçlusu lideri Putin ile görüşecek kadar ileriye gitmesi, Ukrayna'daki topyekun savaşta Rusların işlediği savaş suçlarına göz yumması ciddi tepki toplamıştı. Bir süredir Fico'nun Ukrayna'da savaş suçları işleyen Rusya'ya destek veren demeçlerinden rahatsız olan Slovak halkı, 24 Ocak 2025 tarihinde meydanlara döküldü. Slovakya'nın Bratislava kentinde Robert Fico liderliğindeki hükumete karşı ülke çapında protestolar devam ederken yaklaşık 40 bin kişi Özgürlük Meydanı'nda toplandı. Slovak polisi gösterilerin barışçıl ve güvenli olmasını sağlamak için gerekli önlemleri aldı. Protestoculara, polis memurlarının verdiği talimatlara uyma çağrısı yapıldı. EN AZ 100 BİN KİŞİ PROTESTOLARA KATILDI Slovak medyası, gösterilere 100 binin üzerinde vatandaşın katıldığını ifade etti. "Ukrayna Barışı" girişiminin düzenlediği "Slovakya Avrupa'dır" adlı eylemler, 30'a yakın şehirde gerçekleşti. Ayrıca, yurtdışındaki Slovaklarda; Polonya, Almanya, Çekya ve İrlanda'da protestolara destek verdi. Slovakya'da Rus yanlısı Başbakan Fico'nun Moskova'da Rusya devlet başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelmesinin ardından da 10 Ocak 2025 tarihinde geniş çaplı gösteriler yapılmıştı. SLOVAKYA'DA PSİKİYATRİST VE PSİKOLOGLAR, FİCO'NUN İSTİFASINI İSTEDİ Rus yanlısı Slovakya Başbakanı Robert Fico; izlediği politikalardaki çelişkiler, manipülatif ve aldatıcı konuşmaları nedeniyle ülkesinde yüzden fazla psikolog ve psikiyatrist tarafından istifaya çağrılmıştı. Slovakya'da yüzden fazla psikolog ve psikiyatrist bir araya gelerek Başbakan Robert Fico'ya açık mektup gönderdi. Mektubun tarafları, alanlarında önde gelen iki isim olan Josef Hasto ve Anton Heretik oldu. Slovakya'nın dört bir yanından uzmanlar tarafından da imzalanan mektupta, Başbakan Fico'nun davranışlarına dikkat çekilerek istifası talep edildi. Uzmanlar, Fico'nun davranışlarının giderek "güçlü otoriter bir tarz, gerçeklerin manipülasyonu, yalanlar, aldatma ve siyasi muhaliflere, gazetecilere ve sıradan vatandaşlara yönelik saldırılar" ile karakterize edildiğini belirtti. Mektupta, Başbakanın dış politika uygulamalarının da çelişkili olduğu, Slovakya'nın Avrupa Birliği ve NATO üyesi olmasına rağmen aldığı kararların ittifak politikalarıyla çeliştiği kaydedildi.

Milyonlarca insanın açlıktan öldüğü Holodomor Soykırımı kurbanları İstanbul'da anıldı

1932-1933 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin egemenliğindeki Ukrayna’da, eli kanlı diktatör Josef Stalin’in emriyle ortaya konulan kıtlık sebebiyle milyonlarca insan açlıktan hayatını kaybetmişti. Sovyetlerin Ukrayna halkına karşı işlediği bu korkunç suça "açlıkla ölüm" anlamında Holodomor adı verildi. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor Soykırımı'nın kurbanları, her sene kasımın son cumartesi günü anılıyor. Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosluğunun girişimi ile 23 Kasım 2024 tarihinde İstanbul'daki Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesinde 1932-1933 Holodomor Kurbanlarını Anma Ayini düzenlendi. Anma törenine; Ukraynalı savaş esirlerinin ve savaş alanında kaybolan Ukraynalı askerlerin yakınları, Belçika, Bulgaristan, Brezilya, Gürcistan, Irak, Moldova, Hollanda, Polonya, Romanya ve İsviçre Başkonsolosluklarının yetkilileri ve Türkiye'deki Ukrayna ve Kırım Tatar diasporalarının temsilcileri katıldı. Ardından İstanbul'daki Ukraynalılar, Odakule Meydanı’nda gerçekleştirdikleri eylemde, işgalci Rusya'nın Ukrayna halkına karşı yüzyıllar boyunca yürüttüğü baskı ve soykırım politikasını kınadı. Ukrayna Kültür Derneği tarafından organize edilen eylemde, Sovyet Rusya yönetiminin 91 yıl önce Ukrayna halkının direnişi ve bağımsız bir Ukrayna devleti kurma girişimlerini nihai olarak bastırmak için Ukrayna halkına karşı Holodomor Soykırımı'nı gerçekleştirdiği gibi günümüzde Putin Rusyası'nın Ukrayna’ya karşı topyekun işgal saldırısı başlatarak Ukrayna halkını ve devletini yok etmeye çalıştığına dikkat çekildi. Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy yaptığı konuşmada, “Bugün biz büyük trajedinin kurbanlarını anıyoruz. Komünist rejim tarafından kasıtlı olarak gerçekleştirilen Holodomor milyonlarca Ukraynalının hayatını aldı. Günümüzde de tarih tekrarlanıyor… Ama biz devletimizin ve kimliğimizin yok edilmesine izin vermeyeceğiz.” dedi. Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkan Yardımcısı Ergun Sevimsoy, Rusya’nın yüzyıllar boyunca farklı halklara soykırım uyguladığına dikkat çekti. Suni açlık olan Holodomor’un Ukrayna dışında Kazakistan’da da uygulandığını hatırlatan Sevimsoy, “Ruslar tarihleri boyunca bu katliamlar ve soykırımlarla anılacaktır. Bize, Kırım Tatarlarına neden Rusya ile devam etmek istemiyorsunuz diye soruluyor. Ruslarla bu kadar karanlık tarihimiz varken neden Ruslarla devam edelim ki? Şu anda Kırım’da Rus baskısı devam ediyor. Kırım’da kalan soydaşlarımızın dünya ile iletişimi kesik. Kırım Tatarca çocuk dergisi çıkaran Ediye Müslimova dün Rus gizli servisler tarafından alıkonuldu. Bunun gibi binlerce haber alamadığımız soydaşlarımız Rus gizli servisleri tarafından hapishanelerde yok ediliyor. Bu Rus faşizmine dur dememiz gerekiyor.” şeklinde konuştu. Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev yaptığı konuşmada, “Holodomor sadece Ukrayna halkına karşı işlenmiş bir suç değil. Aynı zamanda insan vicdanına bir darbedir. Totaliter rejimin eli bir ulusu yok etmeye, onun ruhunu kırmaya ve yaşamını elinden almaya çalıştı. Ancak Ukrayna halkı bu zulme karşı ayakta kaldı. Sizler en zor zamanlarda bile özgürlük, doğruluk ve ulusal varlık arzusunun yok edilmeyeceğini kanıtladınız.” ifadelerini kullandı. Eylemde söz alan Ukraynalı savaş esirlerinin ve savaş alanında kaybolan Ukraynalı askerlerin yakınları, Türkiye hükumetinden yakınlarının yerlerini tespit etme ve esaretten kurtarılma konusunda yardım isteyerek, “Yakınlarımızın nerede, ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Yakınlarımız Rus esaretinde işkence edilerek yavaş yavaş öldürülüyor. Yalvarıyoruz savunucularımızı, eşlerimizi, babalarımızı, oğullarımızı eve getirmek için yardım edin” çağrısında bulundu. Eylemin sonunda katılımcılar yağan yağmura rağmen Holodomor Soykırımı kurbanları anısına mum yaktı. Daha sonra Ukrayna Dayanışma Derneğinde Holodomor Kurbanları anısına dünya genelinde her sene kasımın son cumartesi günü Kıyiv saatiyle saat 16.00’da gerçekleşen “Bir hatıra mumu yak" etkinliği gerçekleştirildi. Ayrıca anma etkinlikleri ve "Kültür Savaşa Karşı: Direnişin 1000 Günü" maratonu çerçevesinde, Rus işgalcilere karşı savaşırken hayatını kaybeden Ukrayna Kahramanı ünvanına layık görülen Ukraynalı asker Dmıtro Kotsubaylo’yu konu alan yönetmen Volodımır Sıdko'nun "Da Vinci" isimli belgesel filminin gösterimi gerçekleştirildi. HOLODOMOR SOYKIRIMI 1932-1933 yıllarında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde, Sovyet idaresinin uygulamaları nedeniyle toplu açlık meydana geldi. Milyonlarca insan bu trajedide hayatını kaybetti. Ukrayna Milli Güvenlik Servisi, Holodomor davasının sorgusu sırasında ortaya çıkan bilgilere göre suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişinin öldüğünü açıkladı. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken, Rusya ise gerçekleri reddederek Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürüyor. 26 Kasım 1998 yılında dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının son cumartesi günü Holodomor Kurbanlarını Anma Günü olarak ilan edildi. 2006 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko’nun inisiyatifi ile Holodomor’un soykırım olduğunun açık şekilde inkâr edilmesi için ceza öngören yasa kabul edildi. Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor katliamı, uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekti. Günümüzde AB, Fransa, Slovenya, Kanada, ABD, Avustralya, Portekiz, Almanya, Çekya, Vatikan, Estonya, Litvanya, Letonya, Gürcistan, Polonya, Macaristan, Ekvador, Kolombiya, Meksika, Paraguay ve Peru dahil yaklaşık 30 ülke Holodomor’u soykırım olarak tanıdı.

İstanbul’daki Ukraynalılar, Bağımsızlık Günü’nde Rusya'yı protesto etti

Egemenliğini korumak için, terörist devlet Rusya’nın 24 Şubat 2022’de başlattığı topyekûn saldırı ve işgal girişimine karşı 30 aydır mücadele eden Ukrayna, bugün 33. Bağımsızlık Günü'nü kutluyor. İstanbul’da yaşayan Ukraynalılar ve Kırım Tatarları, Ukrayna Bağımsızlık Günü vesilesiyle protesto gösterisi gerçekleştirildi. Eylemde, Ukrayna'nın bağımsız bir devlet olduğu, Rus emperyalizmi dolayısıyla ortaya çıkan savaşın devam ettiği, binlerce Ukrayna vatandaşının Rus esaretinde korkunç şartlar altında yıllardır alıkonulduğuna dikkat çekildi. Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy’ın Kıyiv'de bulunması sebebiyle protestoya İstanbul Başkonsolosu Yardımcısı Andriy Boyko katıldı. Eyleme katılanlara teşekkür eden Boyko, “Bugün bizim için çok özel bir gün; Ukrayna'nın Bağımsızlık Günü. Hepimizin topraklarımızda zafer ve barış hayali kurduğunu biliyoruz. Ancak, şu an topraklarımızda devam eden savaşı asla unutmamalıyız. Sizlerden, askerlerimize ve ülkemize destek olmaya devam etmenizi rica ediyoruz. İşgalcilerin topraklarımıza getirdiği dehşeti unutturmamak çok önemli. Sizin yardımınız ve koordineli çalışmalarınız, barışı ve Ukrayna'nın zaferini daha da yakınlaştırıyor.” dedi. Kırım Tatarlarının Ukrayna toprak bütünlüğüne ve egemenliğine destek verdiğini vurgulayan Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkan Yardımcısı Ergun Sevimsoy, “Biz Kırım Tatarları olarak hayatlarımıza Ukrayna ile birlikte devam etmek istiyoruz. 2014’te Kırım’ı işgal eden Rusya’yı Kırım ve Ukrayna’da görmek istemiyoruz. Kahrolsun Rus faşizmi. Yaşasın Ukrayna! Yaşasın Kırım!” ifadelerinin kullandı. Eylemde yaptığı konuşmada, Ukrayna halkının bağımsız olmayı hak ettiğini gösterdiğini vurgulayan Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden, “Ukrayna’nın esir edilmesi mümkün değildir ve olmayacaktır. Direnen Ukrayna halkınının Bağımsızlık Günü’nü, kendisi de Rusya tarafından soykırıma uğramış Çerkes halkı adına kutluyorum. Direnenler kazanacaktır. Ukrayna halkı büyük direniş ve savaş örneği vererek faşist Putin ve Rusya yönetimini yerle bir edecektir.” şeklinde konuştu. Eyleme katılan Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Zakayev’in Ukrayna Bağımsız Günü vesilesiyle yayımladığı mesajı okudu. Mesajda şu ifadelere yer verildi: “Biz Çeçenler özgürlük için savaşmanın ne demek olduğunu çok iyi biliriz. Topraklarınız işgal edildiğinde, düşman ruhunuzu kırmaya, özgürlük hakkınızı elinizden almak için uğraştığında neyle karşı karşıya kalındığını biliyoruz. Ancak büyük liderimiz, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Cahar Dudayev’in dediği gibi; ‘Ukrayna ve Kafkasya asla köle olmayacak iki kardeştir.’ Bu sözler, sizinle birlikte cephede omuz omuza durduğumuz, topraklarımızı, onurumuzu ve ailelerimizi savunduğumuz bu günlerde adeta kehanet niteliğindedir. Son nefesimize kadar, her karış toprak işgalden kurtarılana kadar, düşman irademizin gücünün yenilmez olduğunu anlayana kadar omuz omuza duracağız. Ortak mücadelemiz halklarımızın barış, özgürlük ve uyum içinde yaşayacağı aydınlık günlere yol açsın.” Ukrayna Bağımsızlık Günü vesilesiyle düzenlenen eyleme ayrıca Ukrayna'nın özgür bir devlet olarak var olması adına sürdürdüğü mücadelede esir düşen askerlerin yakınları katıldı. 2 yıldan uzun süredir Rus esaretinde alıkonulan Ukraynalı askerin yakını Anna Pajera, esir takası sırasında Rusya’nın özellikle esir düşen Azov Taburu askerlerini Ukrayna’ya iade etmeyi reddettiğine ve Azov Taburu askerlerine karşı korkunç işkencelerin uygulandığına dikkat çekerek, “Her gün yakınlarımızın evine dönmesini bekliyoruz. Her gün haberleri okuyoruz ve Rusya’nın yine işkence edilmiş cesetleri iade ettiği hakkında bir habere denk geleceğimizden korkuyoruz. Askerlerimize ait cesetleri iade ediyorlar; cesetlerin bazıları kolsuz, ayaksız, tırnakları sökülmüş, iç organları eksik. Birkaç gün önce bir haberde, Ukrayna’ya iade edilen esir naaşında beynin bir kısmının olmadığını, bunun yerine Rusların kafaya bir bez parçası diktiği bildirildi. Her gün iyi bir haber alacağımız umuduyla yaşıyoruz. Biz esir düşen Azov Taburu askerlerinin yakınları 3 yıldır adeta cehennemde yaşıyoruz. Ama yine de bizim yaşadıklarımız yakınlarımızın Rus esaretinde yaşadıklarıyla kıyaslanamaz. Bazıları hakkında hiç haber alamadık, hayatta olup olmadıklarını bile bilmiyoruz.” diyerek Türk yetkililere, Ukrayna ve Kırım Tatar diasporalarına esir düşen Azov Taburu askerlerini esaretten kurtarma konusunda yardım etme çağrısında bulundu. Esir düşen bir Azov Taburu askerinin annesi Svitlana Golub, “İki buçuk yıldır yakınlarımızın esaretten kurtarılması için mücadele ediyoruz. Her gün onlar için dua ediyoruz. Ama Rusya en korkunç işkenceleri Azov Taburu askerlerine uyguladığını biliyoruz. Rusya özellikle Azov Taburu askerlerini iade etmek istemiyor ve isimlerini takas listelerine eklemiyor.” şeklinde konuştu. Eylemde konuşan Kırım Tatar Milli Meclisi Üyesi Gülnara Bekirova, Rus işgali altında bulunan Herson ve Zaporijjya bölgelerinde işgal güçlerinin yerel halka baskı uygulamaya ve insanları alıkoymayı sürdürdüğünü hatırlattı. Eylemin sonunda eylemciler ele ele tutuşarak “Birlik zinciri” oluşturdu ve Ukrayna milli marşını okudu. Mitinge; Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Yardımcısı Andriy Boyko, Kırım Derneği İstanbul Şubesi Başkan Yardımcısı Ergun Sevimsoy, Kırım Tatar Milli Meclisi üyeleri Gülnara Bekirova ile eşi Kırım Tatar aktivist ve eski siyasi tutsak Edem Bekirov, Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Aliya Useinova, Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden, Emel Kırım Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Tanatar, TURKSİD Başkanı Ertan Baştuhan, esir düşen Ukraynalı askerlerin yakınları ve çok sayıda aktivist katıldı.

Paris Olimpiyatları'nda Putin'in savaş suçları hatırlatıldı

Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatların 33’üncüsü bugün resmen başlayacak. Paris’in ev sahipliğini yaptığı, 17 gün sürecek olan oyunların açılışı, Sen Nehri’nde gerçekleştirilecek. 204 ülkeden 10 bin 500 sporcunun mücadele edeceği oyunların açılış töreni saat 20.30'da (TSİ) başlayacak. 2024 Yaz Olimpiyatları'nın ilk gününde, Ukraynalı aktivistler Rusya’nın işlediği savaş suçlarına dikkat çekmek amacıyla, Paris sokaklarına kanlı diktatör Vladimir Putin ve Aleksandr Lukaşenko’nun (Alexander Lukashenko) resimlerinin yer aldığı posterler astı. Posterlerde aktivistler Rusya Federasyonu'nun Ukrayna'ya karşı işlediği suçları soruşturmak için özel bir mahkeme kurma ve ve Putin'i tutuklama çağrısında bulundu. Eylemi organize eden Euromaydan-Varşova sivil girişiminin lideri Natalka Pançenko, konu ile ilgili yaptığı açıklamasında “Böylelikle Rusya'nın terörist devlet olduğunu, Ukrayna'da savaşın devam ettiğini, Putin'in Ukrayna topraklarında suç işlediği gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından aranan bir savaş suçlusu olduğunu ayrıca Paris'teki Olimpiyat Oyunları'nda ‘tarafsız bayrak’ altında yarışacak olan Rus sporcuların çoğunluğun Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşını desteklediğini hatırlatmak istedik. İçinde yaşadığımız gerçeklik bu. Posterlerimizin Olimpiyat Oyunları katılımcılarını ve izleyicilerini en azından bir anlığına da olsa bunu hatırlamaya teşvik edeceğini umuyorum.” ifadelerini kullandı. RUSYA VE BELARUS PARİS OLİMPİYAT OYUNLARI'NDA YARIŞAMAYACAK Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşı topyekûn saldırı ve işgal girişimi başlatan Rusya, Olimpiyat Oyunları'nda yer almayacak. Rus sporcular yalnızca tarafsız statüde katılım sağlayabilecek. Rusya'nın en büyük müttefiki Belarus da Paris Olimpiyatları'a katılım sağlayamayacak. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) heyeti, Rusya ve Belarus'u 24 Şubat 2022'de başlayan işgal girişiminden kısa bir süre sonra Olimpiyat Oyunları'na katılımdan men etmişti.

Güney Azerbaycan Türklerinden anadil mesajı: Kimlik kalemiz, ana dilimiz

Ana dil ve eğitim başta olmak üzere birçok sosyal haklarından yoksun bırakılan Güney Azerbaycan Türkleri, Tebriz'de kültürel bir eylem gerçekleştirdi. Güney Azerbaycanlı aktivistler her yıl 21 Şubat'ta kutlanan Uluslararası Anadil Günü öncesinde 19 Şubat 2024 tarihinde Azerbaycan Türkçesinde yazılan kitaplar dağıttı. "KİMLİK KALEMİZ, ANA DİLİMİZ" Aktivistler, 19 Şubat 2024 tarihinde gerçekleştirdikleri ve ana dile dikat çektikleri eylemde, eğitici bültenler dağıttı. Söz konusu eylem "Kimlik kalemiz, ana dilimiz" sloganıyla icra edildi. Güney Azerbaycan'da her yıl kutlanan Uluslararası Anadil Bayramı'nın yanı sıra, 17 Aralık 1946'da Azerbaycan dilindeki kitapların yakılmasının yıl dönümü de unutulmuyor. İran Anayasası'nın 15. maddesine göre Farsça dışındaki diğer dillerin eğitimi 44 yıldır ülke genelinde yasaklı. Bu nedenle Güney Azerbaycan Türkleri, yaşadıkları bölgelerde eğitimlerinden mahrum bırakılıyor.

Başkurdistan'da eylemler: Gözaltına alınan Rifat Dautov öldürüldü mü?

Başkurdistan'da Putin yönetiminin baskılarına karşı yapılan eylemler devam ediyor. Başkurt dilini ve kültürünü savunduğu için hapse atılan insan hakları savunucusu Fail Alsınov'a destek için yapılan protestolarda Başkurt aktivist Rifat Dautov gözaltına alınmıştı. Dautov, gözaltında yaşamını yitirdi. Aktivistler, Rus polislerinin işkence yaptığından şüpheleniyor. BAŞKURDİSTAN'DA GÖZALTILAR 1 CANA MÂL OLDU Dautov'un kardeşi Zeliya Dautova, 26 Ocak 2024 tarihinde yerel medyaya kardeşinin ölümüne ilişkin bilgi verdi. Öte yandan, Başkurt lider Alsınov'un avukatı İlnur Suyundukov da Dautov'un ölümünü doğruladı. "AĞABEYİMİ NEREYE GÖTÜRDÜKLERİNİ BİLMİYORUZ" Dautov'un ölüm nedeninin henüz belli olmadığı ifade edildi. Kardeşi Zeliya Dautova, basına verdiği demeçte, Rus çevik kuvvet polisi tarafından götürüldükten kısa bir süre sonra öldürülmüş olabileceğini vurguladı. Ağabeyinin protestolara kesinlikle katılmadığını belirten Dautova, 19 Ocak akşamı Rus polisinin ağabeyinin uyardığını ve 25 Ocak'ta ise şehir dışına çıktığı sırada gözaltına alındığını aktardı. Dautova, "Ağabeyimi nereye götürdükleri bilmiyoruz” açıklamasını yaptı. DAUTOV'UN CESEDİ HENÜZ TEŞHİS EDİLMEDİ Gözaltına alınmasının ardından ağabeyinden bir daha haber alamayan Zeliya Dautova, önceki gün cesedini teşhis için Ufa'daki morga davet edildi. Ancak bölge yönetimi soruşturma görevlilerinin olmaması nedeniyle morga girmelerine izin vermedi. Olay belirsizliğini korurken; Dautov'un hayatını kaybetme olasılığının yüksek olduğu ifade edildi. PROTESTOCULAR HAKKINDA 111 TUTANAK TUTULDU Ufa Mahkemesi 15 ve 17 Ocak tarihlerinde Baymak'ta eyleme katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 4 kişiyi, 22 Ocak'ta tutuklu yargılama merkezine göndermişti. Bunlardan 3'u, kitlesel ayaklanmalara katılmanın yanı sıra, yetkililere karşı şiddet uygulamakla suçlanıyor. 23 Ocak akşamına kadar Başkurdistan mahkemelerine, 15 ve 17 Ocak tarihlerinde Baymak'ta ve 19 Ocak'ta Ufa'da düzenlenen Alsinov'a destek mitinglerinde polise itaatsizlik maddesi kapsamında 111 tutanak ulaştı. Gözaltına alınan bazı kişiler mahkemede mitinglere katılmadıklarını iddia ettiler ancak yine de idari cezalar verildi. BAŞKURT AKTİVİST İÇİN DESTEK EYLEMİ Başkurt dilini ve kültürünü yaşatmak için çaba sarf etmesi nedeniyle Rusya Federasyonu tarafından "yasaklı" ilan edilen Başkurt sivil toplum kuruluşu Başkanı Fail Alsınov hakkında, 28 Nisan 2023’te bir ceza davası açıldı. Davaya sebep olarak, Baymak ilçesine bağlı Işmurzino köyünde yaptığı konuşma gerekçe gösterildi. Alsınov, o gün yaptığı konuşmada, bazı şirketlerin bölgedeki altın yataklarını işleme planlarına karşı çıkmış ve Başkurtların doğal kaynaklarından yabancıların kazanç elde etmesini istemediklerini belirtmişti.

Başkurdistan'da eylemcilere yönelik tutuklamalar devam ediyor

Rusya'nın Ufa şehrinin Sovetsky Bölge Mahkemesi, Başkurt dilini ve kültürünü savunduğu için hapse atılan insan hakları savunucusu ve aktivist Fail Alsinov'a destek mitingine katılan 4 kişi hakkında 17 Mart 2024 tarihine kadar iki ay süreyle tutuklama kararı aldı. PROTESTOCULAR HAKKINDA 111 TUTANAK TUTULDU Ufa Mahkemesi 15 ve 17 Ocak tarihlerinde Baymak'ta eyleme katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 4 kişiyi, 22 Ocak'ta tutuklu yargılama merkezine göndermişti. Bunlardan 3'u, kitlesel ayaklanmalara katılmanın yanı sıra, yetkililere karşı şiddet uygulamakla suçlanıyor. 23 Ocak akşamına kadar Başkurdistan mahkemelerine, 15 ve 17 Ocak tarihlerinde Baymak'ta ve 19 Ocak'ta Ufa'da düzenlenen Alsinov'a destek mitinglerinde polise itaatsizlik maddesi kapsamında 111 tutanak ulaştı. Gözaltına alınan bazı kişiler mahkemede mitinglere katılmadıklarını iddia ettiler ancak yine de idari cezalar verildi. BAŞKURT AKTİVİST İÇİN DESTEK EYLEMİ Başkurt dilini ve kültürünü yaşatmak için çaba sarf etmesi nedeniyle Rusya Federasyonu tarafından "yasaklı" ilan edilen Başkurt sivil toplum kuruluşu Başkanı Fail Alsınov hakkında, 28 Nisan 2023’te bir ceza davası açıldı. Davaya sebep olarak, Baymak ilçesine bağlı Işmurzino köyünde yaptığı konuşma gerekçe gösterildi. Alsınov, o gün yaptığı konuşmada, bazı şirketlerin bölgedeki altın yataklarını işleme planlarına karşı çıkmış ve Başkurtların doğal kaynaklarından yabancıların kazanç elde etmesini istemediklerini belirtmişti. Başkurt aktivist Fail Alsınov'a destek için toplanan Başkurtlar, Rus polisi tarafından şiddete maruz kaldı! ???? https://t.co/wOxN79rTO4 pic.twitter.com/tvJRBVD69j — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 17, 2024 17 Ocak'ta Başkurt aktivist Fail Alsınov hakkında, Nisan 2023'te Baymak ilçesi sakinlerinin altın madencilerine karşı düzenlediği mitingde Başkurt dilinde sarf ettiği sözler nedeniyle "nefreti körüklemek" suçundan 4 yıl mahkûmiyet kararı verildi. Kararın ardından Başkurdistan halkı, aktivisti savunmak için sokağa çıktı ve barışçıl gösteriler düzenledi.