SON DAKİKA
Hava Durumu

#Emel Kırım Vakfı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Emel Kırım Vakfı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Emel Kırım Vakfı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Melek Maksudoğlu, Haber

Melek Maksudoğlu, "Kırım Bizimdir" kitabını Londra'da tanıttı

Emel Kırım Vakfının Genel Sekreteri Melek Maksudoğlu, Londra'da Ukrayna Kültür Evi'nin düzenlediği etkinlikte, kaleme aldığı "Kırım Bizimdir: Kırım Tatarlarının Bitmeyen Mücadelesi" isimli kitabını katılımcılara tanıttı.  Kitabı hakkında bilgi veren Maksudoğlu eseri İngilizce yazmasının sebebini; Kırım'ın tarihini ve işgal sürecini tüm dünyaya duyurmak olduğunu belirtti. Ayrıca Maksudoğlu kitabın "Kırım Bizimdir!" başlığının ise 2014 yılında Rus işgali sonucunda "Kırım Bizimdir" sloganlı Rus bayrakları asmalarına karşılık olarak vatan Kırım'ın gerçek halkının Kırım Tatarları olduğunu hatırlatmayı amaçladığını ifade etti. Öte yandan yazar Maksudoğlu etkinlikte Kırım'ın tarihi serüvenini, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı ile 2014 yılındaki Rus işgalini anlattı. Bu süreçte Kırım'da yaşanan baskılara da değinen Maksudoğlu, Emel Kırım Vakfının icra ettiği "Mektup Kampanyası" ile "Daima Bekleyeceğim Balam" organizasyonları hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Vatan hasretiyle ilgili eserler kaleme alan Kırım Tatar roman yazarı Cengiz Dağcı'nın torunun da katıldığı etkinlikte, kitabını imzalayan Maksudoğlu Ukrayna Kültür Merkezine "Daima Bekleyeceğim, Balam!" fotoğraf albümünü hediye etti. Ayrıca Makdusoğlu'dan Britanya Kütüphanesi için kitap imzalaması istendi. RUS ESARETİNDEKİ SİYASİ TUTSAKLARA MEKTUP KAMPANYASI Emel Kırım Vakfı ve Emel Dergisi, Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle Rus esaretindeki Kırımlı siyasî tutsaklara destek vermek için bir kampanya başlattı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle Rusya’nın esir tuttuğu Kırımlı siyasi mahkumlara mektup göndererek onların unutulmadıklarını göstermek ve yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyoruz. Aşağıda isimleri ve esir tutuldukları yerlerin listesi bulunan Kırım Tatarı ve Ukraynalı kardeşlerimize  Latin ve dilerseniz Kiril alfabeleri ile istediğiniz dilde mektup veya kartpostal göndermenizi rica ediyoruz" ifadelerine yer verildi. Emel Kırım Vakfının internet sayfasında siyasî tutsaklara ilişkin isim ve adres bilgisi yer aldı.  DAİMA BEKLEYECEĞİM BALAM ORGANİZASYONU  Rus işgali altındaki Kırım’da haksız yere tutuklanan Kırım Tatar siyasî tutsaklara dikkat çekmek için çeşitli çalışmalar yapan Emel Kırım Vakfı, İstanbul, Gebze, Ankara ve Eskişehir'de “Daima Bekleyeceğim Balam” başlıklı fotoğraf sergisi ve konferans etkinliği tertip etti.

Haber

"Daima Bekleyeceğim Balam" konferansı Gebze'de yankı buldu

Emel Kırım Vakfı tarafından organize edilen "Daima Bekleyeceğim Balam" başlıklı fotoğraf sergisi ve konferans Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin Gebze Şubesi ev sahipliğinde 6 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirildi. Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz'ün de katılım gösterdiği etkinlik, yoğun bir katılıma sahne oldu. Rus işgali altındaki Kırım'da haksız yere alıkonulan siyasî tutsaklara ve insan hakları ihlallerine dikkat çekmek amacıyla tertip edilen etkinlikte, yakın zamanda Rus esaretinden kurtulan Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal, KTMM Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Ukrayna ZMINA İnsan Hakları Merkezi Proje Yöneticisi Victoria Nesterenko ile Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadırov konuşmacı olarak yer aldı. Program kapsamında Rusya tarafından hapishanelerde esir tutulan yüzlerce Kırım Tatarı siyasî tutsağın annelerinin özlemi ve acısı dile getirildi. MEKTUP KAMPANYASININ ARDINDAN FOTOĞRAF SERGİSİ PROJESİ Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, İnsan Hakları Günü olan 10 Aralık 2023 tarihinde haksız yere alıkonularak Rus esaretinde kalan Kırım Tatarlara yönelik olarak mektup kampanyası başlattıklarını ve bu kampanyanın 2. aşaması olarak söz konusu insan hakları ihlallerini konu edinen bir fotoğraf sergisi ve konferans etkinliği düzenlediklerini bildirdi. Emel Kırım Vakfı tarafından paylaşılan bilgide şu ifadeler yer aldı: 18 Mayıs 1944 Kırım Sürgünü'nün 80. yılında “Daima bekleyeceğim, balam!” adlı fotoğraf sergisi projesi, modern Rusya'nın adalet ve özgürlük kavramlarına yabancı olması nedeniyle kalpleri kırılan, sağlıkları bozulan ve huzurları ellerinden alınanların hikâyelerini anlatmak için hazırlandı. Fotoğraflardaki her bir kadın, çocuğu güvenlik güçleri tarafından elinden alındığı anda hayatı durmuş bir siyasî mahkûm annesidir. Bunlar büyük acı ve adaletsizlikler, ailenize, vatanınıza ve halkınıza duyduğunuz sınırsız sevgi hakkındaki hikayelerdir. İyiliğin zaferine olan inanç hakkında hikâyeler... KIRIM'DA 132'Sİ KIRIM TATARI OLMAK ÜZERE 218 SİYASî TUTSAK BULUNUYOR Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Kırım Temsilciliğine göre, şu anda Rus işgali altındaki Kırım’da 132’si Kırım Tatarı olmak üzere siyasî tutuklular listesinde 218 kişi bulunuyor.

Haber

"Daima Bekleyeceğim Balam" başlıklı fotoğraf sergisi ve konferansı İstanbul'da yapıldı

Rus işgali altındaki Kırım’da haksız yere tutuklanan Kırım Tatar siyasî tutsaklara dikkat çekmek için çeşitli çalışmalar yapan Emel Kırım Vakfı tarafından tertip edilen “Daima Bekleyeceğim Balam” başlıklı fotoğraf sergisi ve konferans etkinliği İstanbul’da düzenlendi. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfının Genel Merkezi’nde 5 Ekim 2024 tarihinde gerçekleşen programda “Daima Bekleyeceğim Balam” başlıklı fotoğraf sergisi aracılığıyla oğulları Rusya tarafından haksız yere alıkonulan Kırım Tatar siyasî tutsakların annelerinin hikâyeleri anlatıldı. Ayrıca yapılan konferansta Kırım’daki insan hakları ihlalleri ve Kırım Tatar siyasî tutsakların durumu ele alındı. Konferansa; yakın zamanda Rus esaretinden kurtulan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal, KTMM Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Ukrayna ZMINA İnsan Hakları Merkezi Proje Yöneticisi Victoria Nesterenko ile Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadırov konuşmacı olarak katıldı. Etkinlik saygı duruşu ve İstiklâl Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy konuşma yaptı. Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı işgal ettikten sonra Kırım Tatarlarına baskı uygulamaya başladığını belirten Nedilskıy, Putin rejiminin Kırım Tatar halkına yönelik baskısının, Rusya'nın 2022 yılında Ukrayna'ya karşı geniş çaplı işgal saldırısı başlatmasından sonra daha da derinleştiğine dikkat çekti. 80 yıl öncesinde olduğu gibi Kırım Tatar halkının yine Rus işgali altındaki Kırım’da etnik kökene dayalı siyasî zulüm ve baskılara maruz kalmaya devam ettiğini belirten Başkonsolos, şu ifadeleri kullandı: Kremlin'in yeni suçları ancak geçen yüzyılın suçlarının faillerinin hiçbir zaman adalet önüne çıkarılmaması nedeniyle mümkün oldu. Cezasızlık duygusu Kremlin'i en korkunç zulmü tekrarlamaya teşvik etmiş ve etmeye devam ediyor. Bu kısır döngü ancak Ukrayna'ya Rus saldırganlığını yenmek, Ukrayna topraklarını işgalden kurtarmak ve suçluları adalete teslim etmek için ihtiyaç duyduğu tüm desteğin sağlanmasıyla kırılabilir. Uluslararası toplumu, uluslararası hukukun temel ilkelerine uymasını ve geçici işgal altında bulunan Ukrayna topraklarındaki insan hakları ihlallerini durdurmasını sağlamak, ayrıca tüm siyasî tutsakları serbest bırakmaya zorlamak için Rusya'ya uygulanan baskıyı artırmaya çağırıyoruz. Kırım Tatarlarının özgürce kendi topraklarına dönebilmeleri için Rusya'nın savaş suçlarına ve korkunç baskılarına son vermeliyiz. Rus işgalinden arınmış bir Ukrayna'ya ait Kırım'da, yerli Kırım Tatar halkı geleceğe, güvenliğe, kalkınma ve refah fırsatlarına sahip olacaktır. Kırım Ukrayna'dır. KTMM Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, “Kırım’da birçok acı ve keder yaşanıyor. Kırım on buçuk yıldır işgal altında. Aslında Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 2022 değil 2014 yılında başladı. Elbette ki bu işgalin ilk mağdurları Kırım Tatarları oldu. Kırım işgal edilir edilmez Kırım Tatar Milli Meclisi yasaklandı, Kırım Tatar aktivistlere baskı uygulanmaya, insanlarımız kaçırılmaya, hapse atılmaya başladı. Ukrayna Cumhurbaşkanlığının Kırım Temsilciliğinin verilerine göre halihazırda Kırım’da 218 kişi yasa dışı olarak alıkonuldu. Bunlardan 132’si Kırım Tatarıdır. Ve bu siyasî tutsakların 214 tanesinin henüz 18 yaşını doldurmayan çocukları babasız büyüyor. Biz Emel Kırım Vakfı olarak Kırım davasını tüm dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Kırım işgal edildikten sonra insanlarımıza baskı uygulanmaya başladı. Zalim Putin dünya konjonktürü el verseydi elbette Kırım Türklerini, ilham aldığı atası Stalin gibi topyekûn olarak Kırım'ı sürgün etmekte bir an bile tereddüt etmezdi. Ama bunu yapmaya konjonktür el vermedi. Bunun yerine ince ince işkenceler yaparak, hapse atarak, korkutarak insanlarınızı Kırım’dan kaçırmaya, Kırım’ı Türklerden arındırmaya çalışıyor.” dedi. Çok kötü şartlar altında Rus hapishanelerinde alıkonulan Kırımlı siyasî tutsakları yalnız bırakmamak için Emel Kırım Vakfının mektup kampanyası başlattığını hatırlatan Karatay, “Siyasî tutsaklara mektup yazarak yalnızlıklarını paylaşın. Aynı zamanda bu mektup kampanyası sergide resimlerde gördüğünüz anneler için de büyük umut oldu. Çünkü onlar yalnız olmadıklarını görüyor, ‘Bizi düşünen, bizim için endişelenen, derdimizi dünyaya duyurmaya çalışan soydaşlarımız’ var diye düşünüyor.” ifadelerini kullandı. Kırım’ın Rus işgalinden kurtarılması gerektiğini vurgulayan Karatay, “Şunu herkes anlamalı ki, Türk dünyasının, Kırım’ın bir geleceği olacaksa Rusya bu savaşı kaybetmek mucburiyetinde. Rusya bu savaştan galip çıkarsa Türk dünyası dediğimiz ülkeler hemen tahakküm altına gireceklerdir. Türk Devletleri Teşkilatı sadece sembolik bir kurum olarak kalacaktır.” şeklinde konuştu. Ukrayna ZMINA İnsan Hakları Merkezi Proje Yöneticisi Victoria Nesterenko, merkezlerinin Kırım’ın işgalinin en başından bu yana Yarımada’da meydana gelen insan hakları ihlallerinin kaydını tuttuğunu belirterek, “Maalesef, Rusya Ukrayna’ya karşı geniş çaplı işgal saldırısı başlattıktan sonra Kırım’daki insan hakları ihlalleri konusu gündem dışına çekildi ancak biz tüm dünyaya Kırım’daki insan haklarının ihlal edildiğini ve ihlal edilmeye devam ettiğini duyurmaya çalışıyoruz.” dedi. Rusya’nın Kırım Tatarlarına karşı yüzyıllardır baskı uyguladığını hatırlatan Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilcisi Elvin Kadırov ise “Hatırlatmak istiyorum ki, atalarımız Kırım’ı mecburen bırakıp buraya yerleşmek zorunda kaldı. O dönemde Çarlık Rusya baskı uyguladı ve halkın bir kısmı vatanını terk etmek zorunda kaldı ve Türkiye’ye yerleşti. Daha sonra 1944 Sürgünü gerçekleşti. 2014’te Rusya Kırım’ı işgal etti ve baskıları sürdürüyor. Ukrayna Ombudsman Ofisi insan hakları korumak için birçok çalışma yürütüyor. Bu konuda Türkiye Ombudsmanı Şeref Malkoç bize çok yardımcı oluyor. Siyasî tutsaklarımızı kurtarmak için ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bugün sizin verdiğiniz destek de çok önemli. Kırım’daki Kırım Tatarları bizim yardımlarımızı bekliyorlar ve herkesin elinden geldiği kadar yardım etmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı. İstanbul’da olmaktan çok mutlu olduğunu belirterek sözlerine başlayan KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal, Kırım’ın işgal altında olduğunu, insanların kaçırıldığını, yasa dışı olarak alıkonulduğunu hatırlatarak Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne verdiği destek ve siyasî tutsakların serbest bırakılması konusunda sağladığı yardımları için Türkiye devletine ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. İşgal başladıktan sonra Kırım’da kalmayı tercih ettiğini ve Rus işgal güçleri kendisini alıkoyana kadar Kırım’da yaşayarak oradaki sorunları dünyaya duyurmaya çalıştığını kaydeden Celal, “Gördüğünüz resimlerde Kırm’da yaşayan insanların düğünlerde, doğum günlerinde, bayramlarda gülüp eğlendiğini görüyorsunuz. Ama yüzleri gülse bile yürekleri ağlıyor. Ve bunu görmek için orada yaşayıp bunları anlamak gerekiyor. Bunu Ukrayna'da ve dünyada anlamayan çok insana anlatmaya çalışıyorum. Diyorum ki, ‘İşgalin ayrı bir dili var, işgali anlamak için bu dili bilmek gerekiyor’. Halkımız çok zor durumda ama bir şekilde kültürünü, dilini korumaya çalışıyor. Çünkü her şeye rağmen hayat devam ediyor, yeni aileler kuruluyor, çocuklar doğuyor ve insanlar mutlu haberler alacakları güne kadar dayanacaklar.” dedi. Rusya’nın sadece toprakları değil, insanları da alıkoyduğunu ve onları öldürdüğünü belirten KTMM Başkan Yardımcısı, “200’den fazla Kırımlı siyasî tutsak Rus hapishanelerinde tutuluyor. Bunlardan 3’te 2’si Kırım Tatarı. Bu insanların çoğunun sağlık durumları kötü. Biliyorsunuz ki siyasî tutsak Cemil Gafarov Rus hapishanesinde öldü, bana göre öldürüldü. Çünkü tıbbî yardım sağlanmadığı için hayatını kaybetti. Şu an Tofik Abdulgaziyev, Amet Süleymanov'un sağlık durumu kritik. Halkımıza hep destek veren çok iyi dostumuz İrina Danılovıç’in sağlık durumu ağır, Stavropol Cezaevi'nde alıkonuluyor. Ve birçok isim daha var… Bu insanlar Rusya kanunlarına göre bile hapiste tutulmamalılar ama Ruslar onları bırakmak istemiyor.” dedi. Celal konuşmasında Rusya’nın özellikle Kırım Tatar siyasî tutsakları Kırım’a çok uzak olan cezaevlerine gönderdiğini ve bu yüzden onların aileleriyle görüşme fırsatından mahrûm bırakıldığını belirtti. Ayrıca Rus cezaevlerindeki kötü şartlara, kötü beslenmeye dikkat çeken Celal, “Bu yüzden insanlarımızı oradan kurtarmamız gerek. İnsanlarımız orada sağlığını ve bazıları hayatını kaybediyor.” diyerek herkese bu konuda elinden geldiği kadar destek olması gerektiği vurguladı. “Yapabileceğiniz en basit şey bunları konuşmak, yakın çevrenize bu baskıları duyurmak.” diyen Celal, Rus propagandasının Türkiye ve dünyada çok iyi çalıştığını belirterek herkesin yakın çevreye gerçekleri anlatmaya gerektiğine dikkat çekti. Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarının büyük baskı altında yaşadığını vurgulayan Celal, “Şunu anlamamız gerekiyor, işgal devam edene kadar halkımız özgür yaşayamayacak. Sadece Kırım işgalden kurtarıldıktan sonra halkımız özgür olacaktır.” dedi. Konferansın sonunda Türk dünyası müzisyenlerinden Bünyamin Aksungur, Rus hapishanelerinde tutuklu bulunan Kırım Tatar esirlerinin yazdığı, “Kırım Yiğitlerinden Rus Hakimlerine” isimli marşı seslendirdi. Ardından da etkinliğe katılan misafirlere Çibörek ikram edildi.

Kırım Tatar siyasî tutsaklar Ankara'da konuşulacak Haber

Kırım Tatar siyasî tutsaklar Ankara'da konuşulacak

Rus işgali altındaki Kırım'da insan hakları ihlallerine dikkat çekmek ve haksız yere alıkonulan siyasî tutsakları hatırlatmak için çeşitli projelere imza atan Emel Kırım Vakfı, organize ettiği mektup kampanyasının ardından "Daima Bekleyeceğim Balam" başlıklı fotoğraf sergisi ve konferans etkinliği düzenliyor.  DAİMA BEKLEYECEĞİM BALAM 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yılı ile Kırım'ın işgalinin 10. seneidevriyesinde siyasî gerekçelerle işgalci Rusya tarafından alıkonulan Kırım Tatarları, söz konusu program ile anılacak. Etkinliğin ilki 5 Ekim 2024 tarihinde Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı iş birliğiyle İstanbul'da gerçekleştirildi. Yakın zamanda Rus esaretinden kurtulan Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal'in konuşmacı olduğu konferansı; Gebze, Ankara ve Eskişehir de takip edecek.  NARİMAN CELAL VE HAKAN KIRIMLI KONUŞMACI OLARAK YER ALACAK Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezinin ev sahipliğinde 9 Ekim 2024 tarihinde saat 17.00'de "Daima Bekleyeceğim Balam" başlıklı fotoğraf sergisi başlayan etkinlik konferans ile devam edecek. Konferans Kırım Derneği Genel Merkezinde yer alan Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde saat 18.30'da gerçekleşecek. Konferansta KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı konuşmacı olarak yer alacak.  Kırım Derneği tarafından yapılan davette ise şu ifadeler yer aldı: Kıymetli dostlarımız sizleri 18 Mayıs 1944 Kırım Sürgünü'nün 80., Kırım'ın Rusya tarafından işgalinin 10. yılında, Kırım'da tutuklanıp Rusya hapishanelerine sürgüne gönderilenlerin analarını ve durumlarını anlatan "Daima Bekleyeceğim, Balam" adlı fotoğraf sergisi ve konferansımızda birlikte olmaya, Rusya hapishanelerindeki kardeşlerimizin yalnızlıklarını paylaşmaya sizi davet ediyoruz. Bugün Kırım Derneği Gebze Şubesi ev sahipliğinde Gebze Ticaret Odasında saat 14.00'te gerçekleştirilecek olan etkinlik, 10 ve 11 Ekim'de ise Eskişehir Kırım Derneğinin destekleriyle tertip edilecek. 

Haber

"Daima Bekleyeceğim Balam" başlıklı fotoğraf sergisi ve konferans İstanbul, Gebze, Ankara ve Eskişehir'de!

Rus işgali altındaki Kırım’da haksız yere tutuklanan Kırım Tatar siyasî tutsaklara dikkat çekmek için çeşitli çalışmalar yapan Emel Kırım Vakfı, Türkiye’de fotoğraf sergisi ve konferans etkinliği düzenleyecek.  DAİMA BEKLEYECEĞİM BALAM; İSTANBUL, GEBZE, ANKARA VE ESKİŞEHİR'DE Emel Kırım Vakfı tarafından tertip edilecek olan “Daima Bekleyeceğim Balam” başlıklı fotoğraf sergisi ve konferans etkinliği 5-12 Ekim 2024 tarihleri arasında İstanbul, Gebze, Ankara ve Eskişehir’de gerçekleştirilecek. 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 80. ve Kırım’ın Rusya tarafından işgalinin 10. seneidevriyesinde gerçekleştirilecek olan programın ilki 5 Ekim 2024 tarihinde saat 14.00’te İstanbul'daki Türk Dünyası Araştırmaları Vakfının Genel Merkezi’nde icra edilecek. RUS ESARETİNDEN KURTULAN NARİMAN CELAL KONUŞMACI OLACAK Fotoğraf sergisinde işgalci Rus yönetimi tarafından haksız yere alıkonulan 16 Kırımlı siyasî tutuklunun annesi yer alacak. Ayrıca konferansta yakın zamanda Rus esaretinden kurtulan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal, KTMM Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Ukrayna ZMINA İnsan Hakları Merkezi Proje Yöneticisi Victoria Nesterenko ile Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadırov konuşmacı olarak yer alacak. KIRIM YİĞİTLERİNDEN RUS HAKİMLERİNE MARŞI OKUNACAK Etkinlik kapsamında Rus hapishanelerinde tutuklu bulunan Kırım Tatar esirlerinin yazmış olduğu, “Kırım Yiğitlerinden Rus Hakimlerine” isimli marş, Türk dünyasının müzisyenlerinden Bünyamin Aksungur tarafından seslendirilecek. Aynı program, İstanbul’un ardından 6 Ekim 2024 tarihinde Kırım Derneği Gebze Şubesi’nin ev sahipliğinde Gebze Ticaret Odasında, 9 Ekim’de Kırım Derneği Genel Merkezinin ev sahipliğinde Ankara'da, 10 Ekim’de ise Eskişehir'de icra edilecek. Konferans, Eskişehir Kırım Derneğinin ev sahipliğinde 19.30'da Taşbaşı Kültür Merkezi’nde saat 19.30’da, fotoğraf sergisi ise 11 Ekim’de Eskişehir Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Müzesi’nde olacak. MEKTUP KAMPANYASININ ARDINDAN FOTOĞRAF SERGİSİ PROJESİ Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, İnsan Hakları Günü’nün yıl dönümü olan 10 Aralık 2023 tarihinde haksız yere alıkonularak Rus esaretinde kalan Kırım Tatarlara yönelik olarak mektup kampanyası başlattıklarını ve bu kampanyanın 2. aşaması olarak söz konusu insan hakları ihlallerini konu edinen bir fotoğraf sergisi ve konferans etkinliği düzenlediklerini bildirdi. Emel Kırım Vakfı tarafından paylaşılan bilgide şu ifadeler yer aldı: 18 Mayıs 1944 Kırım Sürgünü'nün 80. yılında “Daima bekleyeceğim, balam!” adlı fotoğraf sergisi projesi, modern Rusya'nın adalet ve özgürlük kavramlarına yabancı olması nedeniyle kalpleri kırılan, sağlıkları bozulan ve huzurları ellerinden alınanların hikâyelerini anlatmak için hazırlandı. Fotoğraflardaki her bir kadın, çocuğu güvenlik güçleri tarafından elinden alındığı anda hayatı durmuş bir siyasî mahkûm annesidir. Bunlar büyük acı ve adaletsizlikler, ailenize, vatanınıza ve halkınıza duyduğunuz sınırsız sevgi hakkındaki hikayelerdir. İyiliğin zaferine olan inanç hakkında hikâyeler... KIRIM'DA 132'Sİ KIRIM TATARI OLMAK ÜZERE 218 SİYASî TUTSAK BULUNUYOR Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Kırım Temsilciliği’ne göre, şu anda Rus işgali altındaki Kırım’da 132’si Kırım Tatarı olmak üzere siyasî tutuklular listesinde 218 kişi bulunuyor.

Müstecib Ülküsal’ın yeğeni QHA’ya anlattı: Dayım Kırım’dan başka bir şey düşünmezdi Haber

Müstecib Ülküsal’ın yeğeni QHA’ya anlattı: Dayım Kırım’dan başka bir şey düşünmezdi

Emel Dergisi ve Emel Kırım Vakfının kurucusu, ömrünü Kırım ve Kırım Tatarlarının millî davası ve millî hakları için mücadele ile geçmiş Müstecib Ülküsal'ın yeğeni Şaizer Resul, Kırım Haber Ajansına (QHA) özel açıklamalarda bulundu. Bir asra yaklaşan ömrüne sığdırdığı birçok tanıklık ile canlı bir kütüphane olma özelliği taşıyan 93 yaşındaki Şaizer Resul Kırım Tatarlarının  Romanya’da yaşadıklarına dair bilinmeyenleri paylaştı. "BABAM 12 YIL HAPİS YATTI" Romanya’nın Azaplar köyünde doğan Şaizer Resul, doğduğu köyün Romanya’nın en büyük Tatar köyü olduğunu ve en duru Tatarcanın konuşulduğunu dile getirdi. Savaş başlayana kadar her şeyin yolunda olduğunu, komünist rejimin gelmesinden sonra ise hayatlarının altüst olduğunu ifade eden Resul sözlerini şöyle sürdürdü: İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar Kırım’dan çekilmeye başladıktan sonra Tatarlar Romanya’ya gelmeye başladı. Ama komünist rejim geldikten sonra 1945’li yıllardan itibaren baskılar artmaya ve Tatarlar Özbekistan’a sürülmeye başladı. 1952 yılında annem, babam, dayım, yengem tutuklanıp hapse girdi. Biz 6 çocuk bir anda hem anasız hem de babasız kaldık. "TUTUKLANDIKTAN BİR HAFTA SONRA NECİP DAYIMI ÖLDÜRDÜLER" Babasının 12 yıl, annesinin 3 yıl, yengesinin ise 4 yıl hapiste kaldığını söyleyen Şaizer Resul, “Necip dayımın ölüsünü bize tutuklandıktan bir hafta sonra verdiler.” dedi. Şaizer Resul annesinin ve yengesinin daha az süre hapiste kaldığını, babasının ise 12 yıl hapis yattıktan sonra ancak Helsinki Anlaşması'ndan sonra serbest kaldığını aktardı. "SÜRGÜNDE 80 YAŞINDAKİ KİŞİLERE TAŞ KIRDIRDILAR" 1946 yılından itibaren komünist rejimin baskılarına bir de açlık ve kıtlığın eklendiğini, komünist rejimin insanları birbirinden ayırarak düşmanlaştırmaya çalıştığını ifade eden Resul  konuşmasına  şöyle devam etti: Komünist rejim gençlerimizi ortaokuldan sonra istedikleri bölümlere almadı. Kardeşim 10 sene gündüz çalışıp gece okumak zorunda kaldı. 1944 Kırım Sürgünü'nün benzerini bizler 1952 yılında Romanya’da yaşadık. Köyleri bozup insanları köylerinden uzaklaştırdılar. 80 yaşındaki amcalarımız sürgünde taş kırmak zorunda kaldı. Boş bir hayal peşinde Tuna’dan Karadeniz’e kanal yapmak isteyen rejim yüksek rütbeli memurları, amiralleri, bürokratları ve memurları kanal kazmak için çalıştırdı. O dönem pek çok kişi vatanından ayrılmak zorunda kaldı. Keşke herkes vatanında kalabilseydi… İnsanın vatanı gibisi yok. "MÜSTECİB DAYIM KIRIM'DAN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNMÜYORDU." Şaizer Resul, dayısı Müstecib Ülküsal’ın hayatını Kırım’a adadığını ve "İnşallah bir gün Kırım bizim olacak" dediğini işaret ederek, hiçbir zaman umutsuzluğa düşmediğini vurguladı. Dayısının fikirleri ile birçok gence ilham kaynağı olduğuna dikkat çeken Resul,"Müstecib dayım Kırım'dan başka bir şey düşünmüyordu." şeklinde konuştu. Emel dergisinin birçok nüshasının kitaplardan ve fikirlerden korkan komünist rejim iktidarında ortadan kaldırıldığını söyleyen Resul; yakılan, saklandıkları yerde küflenen, çürüyen hazine değerindeki dergileri hatırladıkça bugün bile çok hüzünlendiğini kaydetti. "ANNEM TÜRKİYE AŞIĞIYDI" Şaizer Resul, Müstecib Ülküsal’ın Pazarcık’ta Emel dergisini çıkardığı yıllarda gençlere yönelik piyesler yazdığını annesinin de şiirleri ile dayısına destek olduğunu belirterek, annesiyle yıllar önce yaşadığı bir anısını paylaştı: Annem Türkiye aşığı bir kadındı ama ona Türkiye’de yaşamak nasip olmadı. Annem bir gün Bükreş’teki Türk Şehitlik Mezarlığı'nı ziyaret ediyor. Bu ziyaret onu çok duygulandırıyor ve ‘Tümsekler Diyarı’ adlı şiirini yazıyor. Annem bu şiiri yazarken ben işten eve geldim, bir de baktım ki annem şiirlerini yırtıyor. Onu engellemeye çalıştığımda yazdıklarından dolayı çok hapis yattığını bunları saklayamayacağını söyledi bana. Ancak ben bazı şiirlerini saklayıp kurtarmayı başardım. Müstecib Ülküsal'ın kardeşi, Şaizer Resul'un annesi Saliha Hanım'ın kaleme aldığı "Tümsekler Diyarı" şiirinin sözleri şu şekilde: Sükût ve sükûnete burunmuş bir diyar Her tümseğin başında taş bir bekçi var. Kimi uzun, kimi kısa, kimisi dar, Kimi geniş, kimi kabarık, çökenler de var. ... Kimine yazılmış bir iki satır yazı, Yanık sözlerle derdini hak edenler de var Her birinde okunur bir iftirak ahi, Yaş yerine kan dökmüş analar da var. ... Her biri saklamış bir sevgili vücud, Kimi ana, kimi baba, kardeş te var. Ana kucağından ayrılan yavrular da mevcud  İlkbahar çağında gidenler de var. ... Yıllar aylar dün bugün de  Aramızdan her an bu dünyadan göçenler var.  İrkilmez, her geleni saklar soğuk bağrında  Şehir, köy bitişiğinde tümsekler diyarı var  ... Doğmuş kim bilir hangi elde, hangi diyarda?  Belki ağlayan bir ana, bir sevgili yavrusu da var, Aşmış dağ, deniz, gelmiş ta bu diyara, O da olmuş bir tümsek, ziyarete gelecek kim var? ... Kışın haşin ayazı çatlatır toprağı, O toprakta yuvadan ayrılanlar var.  Soğuk, merhametsiz kar örter her tarafı  O tümsekler altında naz içinde büyüyenler var. ... Uğuldar fırtına, yağar yağmur, Saçında aşk kokusu kurumayan gençler var. Ateş, sıcak, her can gölge arıyor, Milyonlarca kımıldamadan yatanlar var. ... Hey zahir! yolun düşerse bu diyara Serilen tümseklerde ibret verici ders var! Dinle! kulak ver, esen rüzgâra  “Sen de olursun bir tümsek” sözü var.

Marmara Üniversitesinden ezgilerle Haber

Marmara Üniversitesinden ezgilerle "Kırım ve Tataristan" ekinliği

Marmara Üniversitesi Türkoloji Kulübü 6 Mayıs 2024 tarihinde "Türk Dünyasından Ezgiler: Kırım ve Tataristan (İsmail Gaspıralı Anısına)" konulu konferans etkinliği düzenledi. Üniversitenin Göztepe Kampüsü'ndeki Dr. İbrahim Üzümcü Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen programa yoğun katılım oldu. Programa Emel Kırım Vakfı adına Başkan Yardımcısı Nurten Bay katılım sağlandı.  ETKİNLİKTE "DÜNYA TARİHİNDE TATARLAR" BAŞLIKLI KONFERANS VERİLDİ Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Harun Duman'ın sunuculuğunda gerçekleşen etkinlik, saat 13.30'da başladı. Programda ilk olarak Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu "Dünya Tarihinde Tatarlar" başlığıyla konferans verdi. Kemaloğlu, Türk dünyasının önde gelen düşünce insanı, Tercüman gazetesinin kurucusu İsmail Bey Gaspıralı, Kırım Tatarları ve Kazan Tatarları hakkında konuştu.  MÜZİK DİNLETİSİ SEYİRİCLERE UNUTULMAZ ANLAR YAŞATTI Konferansın ardından Ercan Şefoğlu şefliğinde Grup Marmaralılar soluksuz bir müzik dinletisiyle seyircilere unutulmaz anlar yaşattı. Müzik dinletisinde konuk sanatçı olarak yer alan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Başarslan Kırım Tatar türküleriyle müzik dinletisine eşlik etti. Başarslan, "Şompul" isimli Kırım Tatar halk yırının hikayesini anlattıktan sonra yırı seslendirdi. Ayrıca başarslan 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nı konu edinen "18 Mayıs" isimli halk türküsüyle katılımcıların alkışını topladı. "Kalaylı Kazan" türküsünü de selendiren Başarslan büyük beğeni topladı. Etkinlikte İsmail Bey Gaspıralı, "Yeşil Ada" şiiri ile Kırım Tatar şiirleri okundu. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Duman ise kaleme aldığı "Kırım" şiirini okudu. İsmail Gaspıralı anısına düzenlenen etkinlik, katılımcılara plaket takdim edilmesiyle son buldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.